*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1737 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 14. Kasım 2024 - 04:02

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » ((( *** TASAVVUFTA iLERLEME *** )))

önceki konu diğer konu

6 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	rifat56

((( *** TASAVVUFTA iLERLEME *** )))

5108 Mesaj -

SELAMUN ALEYKUM...!

Suâl: Eskiden tasavvufta ilerleyen çok kimse evliyâ oluyordu. Tasavvufta ilerlemek için ne yapmak gerekiyordu?

Cevap: Tasavvufa giren sâlik, þunlarý yapardý:

1- Hocasýna tam inanýrdý. Bütün baþarýlarýný ve kendisine gelen her iyiliði hocasýndan bilir, "O olmasa, ben bunlara kavuþamazdým." derdi.

2- Kalbinde hocasýna karþý en ufak bir itiraz yer almazdý. Tam teslimiyet sahibi idi. Hocaya en ufak bir itirazýn öldürücü zehir olduðunu ve itirazýn feyzi kestiðini, hocasýna itiraz edenin Allahýn nazarýndan da düþtüðünü bilirdi. Resûlullaha itiraz Allaha itiraz demektir. Âlime itiraz Resûlullaha itiraz olur. Bu bakýmdan âlimin, hocasýnýn sözüne itiraz eden Allaha itiraz etmiþ gibi olur ve hocasýný imtihân eden mel'undur.

3- Abdestsiz bulunmazdý. Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma buyurdu ki:

(Yâ Mûsâ, sana bir musîbet geldiði zaman abdestsiz isen, yalnýz kendini ayýpla, kusûru kendine bul!) [Þir'a]

4- Ehl-i dünyadan uzak durur, ehl-i kemal ile sohbet ederdi. Allah dostundan baþkasý ile dostluk etmezdi. Zira iki zýt bir kalbde olmaz.

5- Günâhlardan el çekerdi. Hep nefsi ile mücâdele ederdi. Çünkü nefsi ile mücâdele edene Hak teâlâ hakîkî hidâyeti ihsân eder. Ýhtiyâç kadar yiyip içerdi. Çünkü açlýk müþâhedeye [Kalb gözünün açýlmasýna], uzlet [kötülerden uzak durmak], vâsýl olmaya sebep olur.

Gönderen: 08.01.2007 - 10:12

	rifat56

*** sükütun Fazileti...

5108 Mesaj -

Sükûtun Fazîleti

6- Sükûtu bilirdi. Çünkü sükût mahallinde sukût, konuþmak mahallinde konuþmak daha þereflidir. Konuþulacak yerde sukût, sukût edilecek yerde konuþmak aklýn noksanlýðýndadýr. Hikmet on kýsýmdýr, dokuzu dinlemek, biri de kötülerden, kötülüklerden uzlettir, el çekmektir. Bir kimse tahrik edici söz söylemezse, o kimse tahrik edici sözün âfetinden mâsun kalýr. Hakîkati meydana çýkarmak için hak için, hakîkati bildirmek için konuþmak þarttýr.

7- Hep Allahý hatýrladý, yâni zikrederdi. Zikri aslâ ihmâl etmezdi. Allahtan gayrýsýný unuturdu. Çünkü Allahtan baþkalarýný unutmadýkça, zikirden beklenilen fayda hâsýl olmaz.

8- Ýhlâs ile ibâdet ederdi. Hadîs-i þerîfte buyuruldu ki,(Kýrk gün ihlâs ile islâmiyete uyanýn kalbi hikmetle dolar. Konuþunca hikmetler söyler.) [Ýbni Adiy]

9- Sâlik, doðru îmân sâhibi idi. Kalbde doðru îmânýn bulunmasýna alâmet, dinin emîrlerini seve seve yapmak, kâfirleri düþman bilip, onlara mahsûs olan ve kâfirlik alâmeti þeyleri yok etmektir. Allahü teâlânýn emîrlerini yapmamak hep kalbin bozuk olmasýndandýr. Kalbin bozuk olmasý, dine tam inanmamaktan olur.

Hak teâlâ, kâfirlere kýymet verenlerin ve onlara tâbi olanlarýn aldandýklarýný ve piþman olacaklarýný beyân buyurmuþtur.

10- Sâlik, Allahü teâlâyý iyi tanýrdý. Çünkü Allahü teâlâyý tanýmaya çalýþmak, Allahü teâlânýn râzý olduðu þeyleri, Resûlullah efendimizin yolunu bilen ve bu yolda bulunan birini aramak ve böyle bir Allah adamýna uymak, her müslümanýn vazîfesidir. Kur'ân-ý kerîmde buyuruluyor ki,(Allahýn rýzâsýna kavuþmak için vesile, vâsýta arayýnýz!) (Mâide 38]

Gönderen: 08.01.2007 - 10:16

	rifat56

*** Söz Taşımak ***

5108 Mesaj -

Söz Taþýmak

Suâl: Birinin, baþka biri hakkýnda söylediði sözü, hiç ekleme yapmadan ona götürmek de koðuculuk mu? Meselâ "Âyþe haným senin hakkýnda þöyle dedi." demek koðuculuða girer mi?

Cevap: Doðru olarak söz taþýmak da koðuculuk olur. Yalan katýlýrsa iftirâ da olur. Koðuculuk günâhtýr. Âhýrette cezâsý aðýr olduðu gibi, dünyada da insanlarýn aralarýnýn açýlmasýna sebep olur. Vebalinin aðýrlýðý düþünülerek "Taþ taþý da, söz taþýma" derler. Hadîs-i þerîflerde buyuruldu ki:

(Koðuculuk, kabir azâbýna sebep olur.) [Beyhekî]

(Hasetçi, koðucu ve falcý benden deðildir.) [Taberânî]

(Sizin en kötünüz, söz taþýyan, dostlarýn arasýný bozan ve ayýp araþtýrandýr.) [Ý.Mâverdi]

(Koðucular ve ettiði iyiliði baþa kakanlar mel'undur.) [Ý.Mâverdi]

Bu hadîs-i þerîflerde geçen (Cennete giremez), (Benden deðildir) ve (Mel'undur) gibi ifâdeler "tevbe edip helâllaþmadan ölen, cezâsýný çekmeden Cennete giremez" ma'nâsýndadýr. Eðer bu kimseler affa veya þefâ'ate kavuþursa, Cennete girer. Yâhut insanýn sevâblarý çok olur, günâhlarýndan fazla gelirse, yine Cennete girer. Ehl-i sünnet i'tikâdýnda, günâh iþliyene kâfir denmez.

Gönderen: 08.01.2007 - 10:18

	rifat56

*** Sebebe Sarılmak ***

5108 Mesaj -

Sebebe Sarýlmak

Suâl: Feyze kavuþmak için ne yapmak lâzýmdýr?

Cevap: Hadîs-i þerîfte buyuruldu ki:

(Ýnsan, kendine ihsân, iyilik edeni sever. Bu sevgi, insanýn yaradýlýþýnda vardýr.) [Ý.Ahlâký]

Yapýlan ihsân, ne kadar kýymetli ve ne kadar çok olursa, sevgi de o kadar fazla olur. Bunun için herkes ana-babasýný, hocasýný, ustasýný, vatanýný, din kardeþlerini çok sever. Bir müslümanýn hocasý, kendisine din ve dünya bilgilerini, îmânýný, Allahýný, Peygamberini, güzel ahlâký öðrettiði için, onu herkesten, herþeyden çok sever. Bu sevgi cibillîdir, insanýn doðuþunda vardýr. Çok sevilen kimse, insanýn kalbinden, hâtýrýndan çýkmaz. Onun þekli kalbine yerleþir.

Feyz, kalbden kalbe gelen, insana Allahü teâlânýn râzý olduðu þeyleri yaptýran nûrdur, bir kuvvettir. Feyzler, Resûlullahýn mübârek kalbinden yayýlmakta, evliyânýn kalbleri vâsýtasý ile, evliyâyý çok seven kalblere gelmektedir. Feyze kavuþan bir insanýn kalbi, ilimler, ma'rifetler, kerâmetler hazînesi olur. Bu saâdete kavuþmak için, Ehl-i sünnet i'tikâdýnda olmak ve dinin emîr ve yasaklarýna uymak þarttýr. Bedeni besleyen rýzýklar ve kalbi temizleyen feyzler, ezelde takdîr ve taksîm edilmiþtir. Fakat, bunlara kavuþmak için, âdet-i ilâhiyyeye uymak, sebeplerini aramak, bulmak için çalýþmak lâzýmdýr. Þartlarýna uyarak çalýþana elbet verilir. Allahü teâlâ dilediðine çalýþmadan da ihsân eder.

Gönderen: 08.01.2007 - 10:19

	rifat56

*** Kalbi Sıkan iş ***

5108 Mesaj -

Kalbi Sýkan Ýþ

Suâl: Bir iþi yaparken kalbime bir sýkýntý geliyor. Ne yapmak lâzýmdýr?

Cevap: Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî Serhendî hazretleri buyuruyor ki:

Kalbinin ürperdiði iþi yapma! Nefsine uyma! Þüphe ettiðin iþlerde kalbine danýþ! Hadîs-i þerîflerde buyuruldu ki:

(Nefse sükûnet ve kalbe ferâhlýk veren iþ, iyi iþtir. Nefsi azdýran, kalbe heyecan veren iþ günâhtýr.) [Beyhekî]

(Helâl olan þeyler bellidir. Harâmlar da bildirilmiþtir. Þüpheli olanlardan kaçýnýz! Þüphesiz bildiklerinizi yapýnýz!) [Taberânî]

Bu hadîs-i þerîfler gösteriyor ki, þüphe edilen ve kalbi sýkan þeyi yapmamalý! Þüphe edilmeyeni yapmak câiz olur. Hadîs-i þerîfte buyuruldu ki: (Allahýn, Kur'ân-ý kerîmde helâl ettiði þeyler helâldir. Kur'ân-ý kerîmde bildirmediði þeyleri affeder.) [Tirmizî]

Þüpheli birþeyle karþýlaþýnca, eli kalb üzerine koymalý, kalb çarpmasý artmazsa, o þeyi yapmalý! Eðer, fazla çarparsa yapmamalýdýr! Hadîs-i þerîfte buyuruldu ki:

(Elini göðsüne koy! Helâl þeyde kalb sâkin olur. Harâm þeyde çarpýntý olur. Þüpheye düþersen yapma! Din adamlarý fetvâ verseler de yapma!) [Ý. Ahmed]

Îmâný olan, büyük günâha düþmemek için, küçük günâhtan kaçar.[C.2 m.110]

Selam ve dua ile...

Gönderen: 08.01.2007 - 10:21

	DERiNsular

Tarikat ADABI:

171 Mesaj -

RIFAT KARDEÞÝM

Allah Razı Olsun

Tarikat ADABI:

Þeyhe çok hürmet etmelidir,hatta çoluk-çocuðuna, oðluna kýzýna, kölesine, malýna-mülküne hürmet etmeli, köpeðine,kuþuna bile itina göstermelidir. Zira bunlara hürmetsizlik þeyhe hürmetsizliktir ve bir edepsizliktir, mahrumiyete sebebtir. Yani þeyhten bir fayda göremezsin.

Sýddýk Naci Eren.

VE DAHASI VAR.

BÝR MÜRÝD MÜRÞÝDÝNÝN BELDESÝNE ZÝYARETE GÝTTÝGÝ

ZAMAN.

EGER MÜRÞÝDÝNÝN BELDESÝNE TÜKÜRÜRSE,

VEYA SÝGARA ÝZMARÝTÝ ATARSA YERLERE,

VEYA SEYYÝDLERÝ GÖRDÜGÜGÜNDE GÖRMEMEZLÝKTEN GELEREK

SIRTINI DÖNERSE SEYÝDLERE.
,

O,MÜRÞÝTTEN HÝÇ BÝR ÝSTÝFADE EDEMEZ,BU HALLER

MAHRUMÝYETE SEBEBTÝR.

(EHLULLAH).

SELAM VE DUA ÝLE.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son DERiNsular tarafından, 08.01.2007 - 12:52 tarihinde.

Gönderen: 08.01.2007 - 12:51

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1737 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.93686 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.