*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1341 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 17. Kasım 2024 - 12:59

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » İbn-i Haldun

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

İbn-i Haldun

Moderator

4254 Mesaj -

Vefat günü olmasI sebebiyle ibn-i Haldun
ALLAH RAHMET EYLESiN

Ýbn-i Haldun kimdir-Ýbn-i Haldun hayatý,biyografisi
Ýslam Uygarlýðý, orta çaðýn genel kültür durumuna baðlý olarak dini bir uygarlýktýr. Ýslam Uygarlýðý’nýn yetiþtirmiþ iki önemli düþünürü, Türkistan’da 10. yy.da yetiþmiþ bir Türk filozofu olan Farabi ile, 14. yüzyýlýn sonlarýna doðru Tunus’ta yetiþmiþ bir Arap düþünürü olan Ýbni Haldun’dur. Ortaçað’ýn sonunda yaþayan Ýbni Haldun, o devrin bütün zorluklarýna katlanarak, devrin bütün mahrumiyetini yaþýyarak bu fýrtýnalý hayatýn içinde büyük eserler vermiþtir.
Ýbni Haldun, Endülüs’te yaþamýþ, Hatramutlu (Hýdýrmutlu) Tunus’lu bir Arap ailesine mensuptur. 27 Mayýs Hicri 1332’de Tunus’ta doðmuþtur. Eðitimini Tunus ve Fas Medreselerinde teoloji, fýkýh, mantýk, edebiyat ve matematik öðrenerek tamamlamýþ ve genç yaþýnda siyasi ve idari hayata atýlmýþtýr. Fas Sultaný’nýn hizmetinde çalýþýrken siyasi iftiraya uðrayan düþünür hapse atýlmýþ ve buradan ancak sultanýn ölümü sonucu kurtulabilmiþtir. Bundan sonra Endülüs’e giderek elçilik yapmýþ ve bu arada Ýspanya Kralý Alfonso’nun hayranlýðýný kazanmýþtýr. Kralýn, Ýspanya’da yerleþmesi isteðini kabul etmiyen Ýbni Haldun, Ýspanya’dan ayrýlarak tekrar Afrika’ya dönmüþ, çeþitli Berberî ve Arap devletlerinde siyasi, idari, askerî görevler alýrken biryandan da bilimsel çalýþmalarda bulunmuþtur. Bir ara devlet hayatýndan ayrýlarak Mukaddime adlý eserini yazmýþ ve 1378’de Fas sultanýna sunmuþtur.
Yaradýlýþý bakýmýndan aktif devlet hayatýndan uzak kalmayan Ýbni Haldun daha sonra Mýsýr’a yerleþerek kadýlýða baþlar. Fakat adalete düþkünlüðü, tarafsýzlýðý, siyasi etkilere koyma gücü yüzünden bazý kiþilerin þikayet ve iftiralarýna uðrar. Sultanýn huzurunda yapýlan duruþmada beraat etmiþse de, gururu incinen düþünür kadýlýðý býrakarak, bir süre Kahire’de Camii Esher’deki müdderisliði ile yetinmiþtir. O sýrada Timurlenk Suriye’yi zaptetmiþ olup, Þam’ý tehdit ediyordu. Kahire Sultaný devlet yetkililerinden birçoðunu ve bu arada Ýbni Haldun’u Timur’a gönderdi. Fakat Ýbni Haldun’un da bulunduðu bu heyet hapsedildi. Bir gece kaçmaya teþebbüs ettilerse de, baþaramadýlar. Timurlenk görüþmede Ýbni Haldun’dan Batý hakkýnda bilgi istedi. Ýbni Haldun, Timurlenk’e bir þark bir de batý tarihi yazdýðýný ve içinde kendisine ait sahifelerin de bulunduðunu söyledi. Timur o satýrlarý okumasýný ve yanlýþ varsa düzeltmesini istedi. Ýbni Haldun, Timur’un soykütüðünü okudu, hükümdar hayretler içinde kaldý. Bu bilgilerin kaynaðýný sordu, aldýðý cevap üzerine hayran hayran Ýbni Haldun’u süzdü ve memleketine gidip gitmiyeceðini sordu. Ýbni Haldun bunu kabul etti. Fakat kütüphanesini getirmek üzere Kahire’ye gitmesi gerektiðini söyledi. Timurlenk, O’na ve arkadaþlarýna müsaade etti, birkaç gün sonra Þam, Moðollar tarafýndan iþgal ve tahrip edilmiþ ve Mýsýr’a dokunulmamýþtý. Böylece Mýsýr’ý yaðma edilmekten kurtardýðý için halk tarafýndan Ýbni Haldun çok sevilmiþtir. Fakat, düþünür bir daha Timur’un yanýna dönmedi. 1406 yýlýnda 74 yaþýnda Kahire’de vefat etti. (1)
Farabi de dahil olmak üzere, Ýslam Filozoflarý siyasal nitelikteki eserlerini yazarken, kasten iki farklý anlama gelecek biçimde kaleme almýþlardýr. Gerçekten bu eserler dýþ görünüþ ve anlatýþ biçimi ile dini tutuculuk içinde bulunan toplumun inanç, düþünce ve isteklerine uymakta, böylece tepkilere uðramaktan kurtulmakta idiler. Fakat yazarlarýn herkesce benimsenen ve tekrarlanan açýklamalarý ve yorumlarý, kendilerinin asýl maksatlarýný aydýn kiþilere izah edebilecek nitelikte idi. Ýbni Haldun’u ise, öncekiler gibi böyle dolambaçlý yollara sapmadan yazma ustalýðýný ve baþarýsýný gösteren bir kiþi olarak görmekteyiz. Bunun sýrrýný, Ýbni Haldun’un, felsefi teolojik konularý önceleri bir yana býrakarak doðrudan doðruya tutucu zümrenin tepkisine sebep olmayan tarih ile uðraþmasýnda aramak gerek.(2) Ýbni Haldun’u sýrf bir tarihçi ve tarih biliminin öncüsü kabul etmek doðru olmaz. Zira o “tarih” baþlýðý altýnda toplumun çeþitli sosyal ve siyasi problemlerini ele almýþ, bunlarý gözlemci ve eleþtirici bir metot izliyerek izah etmiþtir. O, tarih bilimi, tarih felsefesi adý altýnda çeþitli konularý incelemiþtir.
Ýbni Haldun’u etkileyen, ister doðulu, ister batýlý olsun herhangi bir düþünürden söz etmek oldukça güçtür. Mukaddime adlý eserinde her ne kadar “Yunan” ve “Rum”dan bahseden nakledilmiþ bilgilere, Eflatun, Aristo’nun adlarýna rastlanmaktaysa da, O, ne Aristo’yu, ne Eflatun’u n ede kendisi ile sýk sýk karþýlaþtýrýlan Thucydides’in eserlerini okuduðuna ait bilgi yoktur. Bir çok yerde Aristo’dan küçümseyici bir dille söz ediþi de bu görüþü doðrulamaktadýr. (3) Kendinden önceki Ýslam düþünürlerine ise ancak onlarý eleþtirmek için deðinmiþtir. Örneðin, “Faziletli Site”sinden bahsederken Farâbi’yi sosyal gerçekliðin böyle ideal bir devlet göstermediðini söyliyerek açýkça eleþtirmiþtir. O halde Ortaçað Ýslam dünyasýnda çoðunlulðu birer öðüt kitabý niteliðini taþýyan siyasi eserler ve bunlarýn yazarlarý Ýbni Haldun’u hiçbir þekilde etkilememiþtir.(4)
Kiþiliðinde; bilim ve siyaseti bütünleþtiren bu çok yönlü düþünür, týpký Aristo gibi, bu gün ayrý ayrý bilim dallarýnýn iþlediði çeþitli konularla ilgilenmiþtir. Tarih felsefesinin ve siyasi sosyolojinin öncüsü olan Ýbni Haldun, siyaset, maliye, iktisat, þehircilik, müzik, mantýk, demografi vs. gibi alanlara el attýðýndan, tarihi maddeciliðe (materyalizme) kadar uzanan çeþitli modern görüþlerin ilk iþaretlerine onun eserlerinde rastlamak mümkündür. Bu durum; Ýbni Haldun’un yaþadýðý sosyal ve siyasal ortamýn bütün özelliklerini kavramasý, sosyal olay ve olgularý gözleyip anlýyarak açýklamaya çalýþmasý uðraþýndan kaynaklamaktadýr.

Gönderen: 22.02.2009 - 00:22

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1341 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
kardelen_01 (40), nurayy (41), yusuf_kamil (39), suzunkopru (48), hatice75 (49), KADER23 (41), jale (37), musa_kavutcu (42), zamanben (45), yasmus (44), gürcan (55), goxell (43), bayram_imamoglu (49), **zeynebim** (37), nurevþan (38), sehadet_1 (40), omerfaruk30 (39), suslu (36), arbana (44), sebnemer (38), medhusalem (55), exusprometheus (49), Selma33 (53), broken_heart (38), Akin68 (52), xxercu (48), kardelen (42), EmReCaN_TR (43), melissa-72 (52), corumluabdul (54), a-leehan (44), berabahý.. (45), delala_min (), gurbet-gulu42 (37), samet2001 (50), m_altun (40), kazak_orhan (38), numanyilmaz (37)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.87019 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.