*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Türkiye'de dindar insanlardanmı korkuluyor, yoksa Cumhuriyet düşmanı din tüccarlarındanmı ?

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1181 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 18. Kasım 2024 - 01:29

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Türkiye'de dindar insanlardanmı korkuluyor, yoksa Cumhuriyet düşmanı din tüccarlarındanmı ?

önceki konu diğer konu

12 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	kolye7

Türkiye'de dindar insanlardanmı korkuluyor, yoksa Cumhuriyet düşmanı din tüccarlarındanmı ?

309 Mesaj -

Merhabalar,

Özellikle son onbeþ yýl içinde % 98 i müslüman olan halkýmýzýn bir kesiminin inandýrýldýðý yada inandýrýlmaya çalýþýldýðý bir gerçek dýþý dayatma var ki bu kampanyanýn ne kadar gerçek ya da ne kadar gerçek dýþý olduðunu birlikte bir inceleyelim istedim.

Ülkemizde bir baþörtüsü/türban sorunu olduðu mutlak.

Fakat bu sorun benim bu sorunun geçmiþine baktýðýmda halkýn inanmayan kesimlerince oluþturduðu bir karþý koyma ile oluþmuþ sorun olmaktan çok bu örtüyü siyasi amaçlarý için çok güzel bir sermaye olarak kullanmýþ olanlarýn oluþturduðu bir sorundur.

Benim çocukluk ve gençlik yýllarýmda bu ülkenin böyle bir sorunu kesinlikle yoktu.

Baþörtüsünü sömüren siyasi yapýlanmalar bu iþi öyle insafsýzca kullanýp, sömürdüler ki bir yandan bacýlarýmýzýn örtünme hakký, özgürlüðü diye ortalýðý inim inim inletirken, öbür yandan bu sermayenin ortadan yok olmamasý için içlerinden "Ýnþaallah Cumhuriyetçiler karþý koyarlarda bu iþ kangren olur, bizde daha çok oy toplarýz" benzeri dualar ettiler, niyetler beslediler.

Bu duruma bizzat ben defalarca þahit olmuþ bir vatandaþým.

Þu an iktidara gelenlerin bu safhaya gelmelerinin arkasýnda din sömürüsü ve bunun en ön planda görünen öðesi Baþörtüsü/türban idi. Ne dediler iktidara gelirken "BAÞÖRTÜSÜ BÝZÝM ÖNCELÝKLÝ SORUNUMUZ DEÐÝLDÝR"
Peki kendilerine oy verenler sýkýþtýrdýðýnda ne diyordu Sn. Baþbakan "DEÐMEYÝN YARAMA, NE DÜÞÜNDÜÐÜMÜ BÝLÝYORSUNUZ. AMA BIRAKMIYORLAR"

Ve daha sonralarý yine dinsel sömürü malzemesi gerektiði bir ortamda, hemde yurt dýþýndan þöyle sesleniyordu "BAÞÖRTÜSÜ VELEVKÝ SÝYASÝ SÝMGE OLSA, NE FARK EDER"

Konunun bu kýsmýný fazla uzatmýyayým. Fakat ben elliüç yýllýk yaþamým boyunca, hemde din adýna, bu kadar harca harca bitmez kullanýlabilen bir kavram daha görmedim. Öyle zannediyorum ki bu Baþörtüsü/türban çatýþmalarý daha çoook "VELEVKÝ" versiyonu sözler ve Cumhuriyetçilerinde baþörtüsünü Cumhuriyeti yýkmak isteyenlerin bayraðý olarak görmesi ve karþý koymalarý olayý ara ara fasýla versede devam edecektir.

Burada sorunun asýl çözümü baþörtüsünün din menþeli partilerin tekelinden çýkarýlýp, halkýn sorunu olduðu ve bu halkýn Cumhuriyete karþýt olmadýðý konusunun ispatýndan geçmektedir.
Bu da malum partiler bu sömürüyü asla býrakmayacaklarýndan, Cumhuriyet sahnesinden din menþeli yani dini sömüren partilerin ortadan kalkmasý ile mümkündür.

Ben bütün kalbimle inanýyorum ki din sömürüsü yapan partilerin var olmadýðý bir ortamda Baþörtüsü sorunu diye bir sorun asla ve asla olmayacak yada kalmayacaktýr.

Ýþin en acý tarafýna gelelim. Baþörtüsü sorunu diye sanki dinin tümü baþörtüsü anlamýna geliyormuþ gibi bu ülke insanýnýn samimi duygularýný sömürenler aslýnda o kadar çok þeyin üzerini bu bahane ile örtüyorlar ki.

Þimdi onlardan örnekler vermeye çalýþacaðým. Ki oynanan oyunlarý bir nebze olsun görebilelim.
Bakýnýz Türkiye'de sadece baþörtüsüne dikkatleri çekerek dinin baský altýnda olduðunu, devletin eliyle dine darbe vurulduðunu söyleyenlere bu ülke gerçekleri nasýl cevap veriyor.

Basýnýn çeþitli tarih ve köþelerinden alýntýlar veriyorum.

"343 KÝÞÝYE BÝR CAMÝ, 61.000 KÝÞÝYE BÝR DOKTOR"

"ÞU ANDA MEVCUT 77.548 CAMÝ VAR VE 1346 CAMÝNÝN YAPIMI HIZLA DEVAM EDÝYOR. BUNA KARÞILIK 1220 HASTANEMÝZ VE 6300 SAÐLIK OCAÐIMIZ VAR"

"150.000 ÖÐRETMEN AÇIÐI VAR. BUNA KARÞILIK ÞU ANDA 87.000 DÝN GÖREVLÝSÝ HÝZMET YAPIYOR"

"AYNI ZAMANDA CAMÝLERDE 26.000.000 KÝÞÝ ÝBADET EDEBÝLECEK BÝR KAPASÝTE MEVCUTKEN, HASTANELERÝN YATAK KAPASÝTESÝ 189.000"

"ENERJÝ BAKANLIÐINA AYRILAN BÜTÇE 250 milyon tl, SANAYÝ BAKANLIÐINA ÝSE 280… DIÞÝÞLERÝNE AYRILAN BÜTÇE 563 milyon tl, BAYINDIRLIÐA 677, ULAÞTIRMAYA 687….ÝÇÝÞLERÝNE 783 milyon tl.
YA DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKANLIÐI'NA 1 milyar 123 milyon tl."

Bir din görevlisinin sigorta dahil devlete yýllýk maliyeti 25.000 ytl civarýnda. diyanet bütçesi ile ilgili de þöyle bir þey var "15670627". burada da yazýldýðý gibi diyanet bütçesi cumhurbaþkanlýðý'nýn 48.3 katý, tbmm'nin 4.5 katý, anayasa mahkemesi'nin 90.8 katý, yargýtay'ýn 35 katý, danýþtay'ýn 44.9 katý, sayýþtay'ýn 19.2 katý, baþbakanlýk bütçesinin yüzde 6 fazlasý, mit'in 3.8 katý, mgk'nýn 128.7 katý, byegm'nin 31 katý, devlet personel baþkanlýðý'nýn 156.4 katý, ydk'nýn 158.2 katý, dpt'nin 4.3 katý, dtm'nin 16.1 katý, gümrük müsteþarlýðýnýn 7.9 katý, tüik'in 10.2 katý, özürlüler idaresi'nin 379 katý, aile ve sosyal araþtýrmalar genel müdürlüðü'nün 387.4 katý, kadýnýn statüsü genel müdürlüðünün 775.3 katý, sosyal yardýmlaþma ve dayanýþma genel müdürlüðünün 462.1 katý, shçek'nin 2 katý, ab genel sekreterliðinin 170.3 katý, içiþleri bakanlýðý bütçesinin yüzde 38 fazlasý, sahil güvenlik komutanlýðýnýn 7.1 katý, dýþiþleri bakanlýðýnýn 2.3 katý, gelir idaresi baþkanlýðý bütçesinin yüzde 26 fazlasý, bayýndýrlýk ve iskan bakanlýðýnýn 2.2 katý, tapu ve kadastro genel müdürlüðünün 4 katý, ulaþtýrma bakanlýðýnýn 2 katý, denizcilik müsteþarlýðýnýn 25.2 katý, tarým reformu genel müdürlüðünün 38.4 katý, sanayi ve ticaret bakanlýðýnýn 5.1 katý, enerji ve tabii kaynaklar bakanlýðýnýn 4.3 katý, petrol iþleri genel müdürlüðünün 355.6 katý, kültür ve turizm bakanlýðýnýn 2 katý, çevre ve orman bakanlýðý bütçesinin yüzde 69 fazlasý, devlet meteoroloji iþleri genel müdürlüðünün 16.3 katý.

Bu aktardýklarým için yorumu sizlere býrakýp yalnýzca þunlarý söyleyeceðim.
Bu ülkede din özgürlüðünün kýsýtlandýðý yok. Fakat Baþörtüsüne musallat olup onu bilinçli olarak Cumhuriyet karþýtlýðýnýn bayraðý haline getirenler ve onlarýn karþýsýnda ayrýmsýz olarak tüm Baþörtüsü/türban olayýna Cumhuriyet düþmanlýðýnýn simgesi diya bakýp karþý koyanlar var. Maðduriyetler bu çarpýk tablonun kaçýnýlmaz sonuç ve meyveleri.

Hiç kimsenin alnýnda bu Cumhuriyet düþmanýdýr, bu deðildir diye yazmadýðýna görede bu çatýþma dediðim þartlar gerçekleþmedikçe devam edecektir.

Öbür taraftan dine köstek olduðu söylenen devlet ise Dünyanýn hiç bir yerinde olmayan bir bütçeyi Diyanet'in emrine vermektedir.

Hani ünlü bir ata sözü var "Deveye sormuþlar neden boynun eðri diye. Nerem doðru ki demiþ"

O NEDENLE DÝYORUM KÝ, MALUM SÝYASÝ PARTÝLERÝN GÖSTERMEYE ÇALIÞTIÐI YAPAY TABLOYA DEÐÝLDE ASIL YANÝ BÜYÜK VE GERÇEK TABLOYA BAKALIM.
BÖYLECE HEM GERÇEKLERÝ HEMDE BU GERÇEKLERLE ALLAH'IN BU ÜLKEYÝ NASIL AÐIR SINAVLARDAN GEÇÝREBÝLECEÐÝNÝ ÇOK DAHA ÝYÝ GÖRMÜÞ OLURUZ.

PC de

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 19.11.2009 - 11:33 tarihinde.

Gönderen: 19.11.2009 - 11:30

	rahil

1191 Mesaj -

Gerçek manada tevhid itikadýna göre bu kelimeyi fevkalade zihnimize beynimize kalbimize yerleþtirmemiz lazým.. Tevhid iki heceli bir kelime; arapça.. Tevhid akidesi diyoruz.. Tevhid Vahdet kelimesinden türetilmiþ Rabbani bir kelime, ilahi bir kelime.. Buna biz ne diyoruz.. Kelimei tevhid diyoruz.. kelimei tevhid nedir.. La ilahe illah Muhammedunrasulullah.. Tevhid birlemek demek.. Tevhid birlemek demek, bir olarak düþünmek, birlik içinde, bir mefumunun birlik mefumunun içinde tasavvur etmek..Tabi iþ Allahu Tealaya dayanýyor..
Allahu Teala'nýn yeryüzünün yaratýcýsý kabul etmekle beraber.. Yeryüzünün nizamýný, düzenini kanunlarýný da koyduðunu kabul etmek..
Bir kimse Allahý yaratýcý olarak kabul ediyorda, Allah yaratýcýdýr yeryüzünü yaratmýþtýr diyorda ama yeryüzünde kendi ülkemizde kendi bölgemizde kendi dünyamýzda biz insanlar toplumlar cemiyetler hükümetler devletler milletler olarak biz nasýl istersek öyle yaþayalým
Allah bizim hayatmýz hakkýnda kanun koymasýn, istediðimiz kadýnlarla düþüp kalkalým nikah diye birþey olmasýn mahrem namahrem diye birþey olmasýn, istediðimiz kadýnlarla tokalaþalým istediðimiz kadýnlarla þakalaþalým istediðimiz umumhaneye gidelim Allah bu iþlere karýþmasýn kanun koymasýn, hüküm koymasýn, haram koymasýn ama Allah yaratýcý olsun Allah’ý böyle kabul edelim Allah dünyaya karýþmasýn derse bu adam bin sene La ilahe illallah dese bile vallahi kafirdir billahi kafirdir. Tevhid yok adamda.tevhid demek dünyayý yaratan Allahýn emrinde ve ilahi kanunlarýn þerri kanunlarýn içinde düþünmek. Beraber düþüneceksiniz.
Dünyayý Allah yaratmýþtýr amma kadýnlarý Allah yaratmýþtýr amma erkekleri Allah yaratmýþtýr amma kadýnlarla erkekler arasýndaki münasebetlere Allah karýþmasýn,
Baþörtüsü olmasýn, tesettür olmasýn, çaðdaþ olalým, çaðdaþ dünyaya göre giyinelim, açýk saçýk olmak çaðdaþlýktýr medeniyettir Allah bu hususlara karýþmasýn,
Allah'ýn hükümleri eskimiþtir geri çaðlarda kalmýþtýr eski çaðlarda kalmýþtýr. bu kiþi ömrü boyunca sabahlara kadar La ilahe illallah diye tesbih çekse Allah þahittirki bu adam kafirdir.!
Tevhid burayý bir türlü anlatamýyoruz. Allahu teala yarattýðý insanlarý baþýboþ býrakmamýþtýr.Nasýl evlenecek? Nasýl aile sahibi olacak? Nasýl devlet kuracak? Devlet devlet? Nasýl devlet kuracak? Nasýl hükümet kuracak? Kurulan hükümet hangi hükümleri uygulayacak? Vallhi hepsi kuraný kerimde var. Hepsi kuranda var bunlarýn. Caným kuraný kerimde olsun Allah’ta bu kuranýn sahibi olsun dünyanýn yaratýcýsý olsun ama biz kuraný sadece okuyalým, ölülerin ruhlarýna okuyalým, mezarlara okuaylým, mevlid gecesinde okuyalým kandil gecesinde okuyalým ama bu kurandaki hükümleri taklit etmeyelim din iþleri ayrý olsun, devlet iþleri ayrý olsun diyen adam ömrü boyunca la ilahe illallah dese vallahi kafirdir billahi kafirdir. Kelimei tevhidin sahibi deðildir. bunu nasýl anlatacaðýz vallahi kahroluyorum.kahroluyorum. Allahý nasýl telakki edeceðiz, Allah inancýmýz Allah itikadýmýz ne bizim ne? Uyuyormu Kur’an’a? uyuyormu Muhammed Mustafa’ya (sav)? uyuyormu kitaba, hadise? Burada yeryüzünde aðýrlýðýmýzýn olmamasý vallahi bundandýr..!!
500 senelik camiyi sýðýrlara öküzlere tapan hindular hindistanda yýkabiliyor ve dünyada tek ses çýkmýyorsa müslümanlarýn tevhidi yok demektir tevhidi!
yeryüzünde 500 senelik içinde ibadet edilen cami çatýr çatýr hindistanda yýkýldý dünya müslümanlarýndan tek ses çýkmadý?niye? çünkü tevhid yok.
Temelde la ilahe illlallah kelimei tevhidi henüz anlaþýlmamýþ namaz klanlar anlamamýþ dini yaþayanlar yaþadýðýný iddia edenler anlamamýþ tarikatlarda sabaha kadar tesbih çeken kardeþlerimiz anlamamýþ tevhidi. ne demek. bu sebebpetn dünyada aðýrlýðýmýz kalmamýþ. bu sebebpten bende müslümaným dedikleri halde müslümanlarýn haklarýný çiðneyenler, müslümanlara hakaret edenler,
müslümanlara zulmedenler yönetimin baþýna geçmiþler. Her kurumun ve kuruluþun baþýndaki adama bakýn. En mühim makamlarýn, en önemli mevkilerin baþýndaki adamlara bakýn ALLAH aþkýna! Hemde hukukun üstünlüðünü savunan insanlar!
Hukuk dediðimiz; insanlarýn arasýndaki münasebetleri insanlarla devletin arasýndaki münasebetleri insanlarla hükümetin arasýndaki münasebetleri ayarlýyan, uyarlýyan, tanzim eden hukuk sisteminin, hukuk nizamýnýn, kendi iddialarýna göre baþýnda bulunan adamlara bakýn. kendi iddia ettikleri hukuku rahatlýkla çiðneyebiliyorlar kimseden ses yok çýt yok!
Benim sülalemde 15 tane 17 tane hacý var bilmem kaçýncý dedem müftüydü hocaydý gibi sözleri sarfettttikleri halde müslümanlarý eziyorlar,müslümanlarýn haklarýný hürriyetlerini haysiyetlerini rahatlýkla çiðniyorlar! çünkü müslümanlar Tevhidin þahidi Deðil!!
La ilahe illallah diyor manasýný bilmiyor.. eþhedu enla ilahe illallah diyor neye þahitlik ettiðini bilmiyor..Bütün bunlar yeryüzünde nüfusu birbuçuk milyara ulaþtýðý halde, yeryüzünün yönetiminde, idaresinde, siyasetinde birbuçuk gram aðýrlýðý yok müslümanlarýn!!
Ve adamlar halký müslüman olan ülkelerde bile millet, ahali, halk müslüman olduðunu söylediði halde yönetime bakýn idarelere bakýn, hükümetlere bakýn, devletlere bakýn hiçbirisi Ýslam'a itibar etmiyor, itimat etmiyor..
…
…
…
TÝMURTAÞ UÇAR HOCA..

Sohbetinden kýsa bir ALINTIDIR...
Daha ayrýntýlý bilgi ve sohbet için TEVHÝD BÝLÝNCÝNDE DEÐÝLÝZ adlý sohbetini bulup dinlemenizi tavsiye ederim..

Selametle..

Gönderen: 19.11.2009 - 13:07

	kolye7

TEVHİD VE KARŞIT KAVRAMI ŞİRK'İ GERÇEK ANLAMDA ANLAYABİLMEK .

309 Mesaj -

Merhabalar,

Açtýðým konu ülkemizde uzunca bir zamandýr dinin nasýl kullanýldýðý ve ona hizmet etmek mücadelesi söylemleriyle aslýnda bambaþka amaçlara nasýl hizmet edildiðini ve bu anlamda þikayetlerin yerinin ne olduðunu gösterebilmekti.

Konu dinle ilgili sorunlar olsada benim konu amacýmýn dýþýnda gelen cevap yazý içinde bulunan bazý þikayetleri ön plana çýkarmaya çalýþýyor gördüðüm kadarýyla. Fakat madem ki TEVHÝD konusu geçiyor bende bu pencereden gelen cevap yazýsýnýn karþýlýðýný vermeye çalýþacaðým.

Önce TEVHÝD kelimesi ne anlama geliyor ona bir bakalým.

"Birlemek. Allah'tan baþka Ýlâh olmadýðýna inanmak. "Lâ ilahe illallah" sözünü tekrarlamak. Her yerde ve her þeyde Allah'tan baþkasýnýn te'sir hâkimiyeti olmadýðýný anlamak, bilmek ve bilerek yaþamak."

Peki TEVHÝD kelamýnýn karþýtý olan kavram nedir ?
El cevap "ÞÝRK" tir.
Þirk kelimesinin anlamý, "En büyük günah olan Allah'a (C.C.) ortak kabul etmek. Allah'tan (C.C.) ümidini keserek baþkasýndan meded beklemek. (Þirkin mânasý mutlak küfürdür.) "

TEVHÝD kavramýnýn olmazsa olmazlarý bir müslümanda yoksa o kiþinin TEVHÝD kavramý karþýsýndaki durumu vahimdir. Nedir o kavramlar.

ÞÝRK denen gizli ya da açýk her türlü Allah'a ortak koþma ve kendi kendine din kurallarý icat etme olaylarýndan uzak olmak. Kuran bu gaflete düþmüþlerin durumunu özellikle "FIRKALAR" ile ilgili ayetlerde çok açýk olarak ortaya koyuyor.

Diðer bir olmazsa olmaz "ÝHLAS". Yani Allah'a tertemiz ve hiç bir katký olmadan yürekten baðlýlýk.

Bir diðer TEVHÝD kavramý olmazsa olmazý "SAMÝMÝYET". Yani dürüst olmak. Her þeyinde hem temiz, hemde içi dýþý bir olmak. Din konusunda kendi görüþlerine, çýkarlarýna göre politikalar üretmemek.

Bir diðeri "ALLAH'IN ÝNDÝRDÝÐÝ ÝLE HÜKMETMEK. "
Bu ayet maalesef çoðunlukla ya tam olarak ya da kýsmen yanlýþ deðerlendirilip, verilecek tüm hükümlerin Kuran'da yazýlý metni aranmak gibi bir gaflet ve derin hataya düþülür.

Oysa Allah Kuran'da "ALLAH'IN AYETLERÝNÝN SONU YOKTUR" diye buyururken her þeyin anahtarýnýn Kuranda var olduðunu fakat yaþamsal alanda bilenler ve anlayanlar için Kuran'ýn onaylayacaðý sayýsýz ayet yani mucize olduðunun rahatlýkla tespit edilebileceðine iþaret ediyor.

Peki ne ya da neler indirdi Allah ki insanlar bunlara riayet etmezse mahvolacaklarý konusunda bu kadar açýk bir þekilde uyarýlýyor.
Ben Allah'ýn indirdiði sayýsýz ayetden bir kaçý ile anatmak istediðimi ve bu ayetin asýl hükmünü ortaya koymaya çalýþacaðým.

Allah'ýn indirdikleri,

Kuran'da apaçýk yazýlanlardan bir kaç ayet.
*Allah'ýn bir olduðu.
*Muhammed'in onun kulu ve resulü olduðu.
*Allah'ýn vazifeli melekleri olduðu.
*Ýnsanlarýn mutlaka ölümü tadacaðý.
*Zinanýn büyük günahlardan olduðu.
*Tüm insanlarýn din gününde hesaba çekileceði.
*Tüm peygamberlerin Hak olduðu.
*Ýnsanlar arasýnda adaletle hüküm verilmesi gerektiði.
*Kadýnlarýn, çocuklarýn yetimlerin haklarýna riayet edilmesi gerektiði.
*Hýrsýzlýðýn ve dolandýrýcýlýðýn büyük günah olduðu.

Þimdi birde Kuran'da belki bazýlarýný birebir bulamayacaðýmýz, yada yokmuþ gibi farzedilen fakat burcu burcu Kuran kokan fakat "ALLAH'IN ÝNDÝRDÝÐÝYLE HÜKMETMEYENLER..." ayetleriyle olumlu anlamda baðdaþtýrýlmakta çeliþkiye ya da inkara gidilen ayetlerden bir kaç örnek verelim.

*Vatan ve millet için gerekirse canýný dahi vermeyi.
*Müslümanlar arasýnda, bu bizdendir bu deðildir diye ayrým yapýp, kendi kafasýna uymayaný dýþlamamayý.
*Ayrýmsýz, her güzel þeyin bunlar ne olursa olsun Allah katýnda kabul göreceðini.
*Ýnsanlarýn devlet yönetiminde tasarruf ve karar için özgür olduklarýný fakat, yaptýklarý tüm iþlerin hesabýný vereceklerini.
*Ýbadetlerin kiþinin üstün insan olmasý açýsýndan asla ölçü olamayacaðýný, ibadet konusunun Allahla kul arasýnda bir konu olduðunu.
*Hangi dinden olursa olsun tüm insanlarýn Allah'ýn denetiminde olduðunu ve her insan ve milletin gösterdiði gayret ve gittiði yolun doðruluðuna göre baþarýlý yada baþarýsýz kýlýndýðýný.
*Kuran'ýn yalnýz Peygamber Efendimizin yaþadýðý deðil kýyamete kadar tüm zamanlara hitap eden bir yol gösterici olduðunu.
*Allah'ýn kendi kafalarýna göre inanç belirleyenlerin yaþamlarýný asla onaylamadýðýný ve onlara gazabla baktýðýný.
*Ýnsanlarýn ve milletlerin hayatlarýnda yaþanan maðduriyetlerin ve zulümlerin Allah katýndan verilmiþ bir imtihan hali olduðunu ve hiç bir kulun ne kendi nede bir baþkasýnýn maðduriyetini haykýrmasý ile hesap vermekten asla kurtulamayacaðýný.
*Ýnsanlarýn bu dünyadan göçerken yanlarýnda yalnýzca amellerini götürebileceklerini bunun dýþýnda ne para, ne mal mülk, ne mevki, ne kýlýk kýyafet, nede baþka herhangi bir þeyleri yanlarýnda götürmelerinin asla mümkün olmadýðýný ve bunlarýn gereðide olmadýðýný.
*Ýnsanlarýn çýkardýklarý kanunlar þayet tüm insanlarý ayrýmsýz yönetip adil olma hükmü taþýyorsa buna Allah'ýnda onay verdiðini. Bunda yapýlan hatalarýn ise boyutlarýna göre Allah katýnda mutlak bir cezasý olacaðýný.

YANÝ SÖZÜN ÖZÜ DEYÝP TOPARLAYACAK OLURSAK DÝYECEÐÝM ÞU. YERYÜZÜNDE ÝNSANLARIN, ÝNSANLIK ÝÇÝN HATTA HAYVANLAR VE TABÝAT ÝÇÝN YAPTIKLARI TÜM ÝYÝ ÝÞLER "ALLAH'IN ÝNDÝRDÝÐÝYLE HÜKMETMEK" AYETLERÝ ÝLE BÝRE BÝR ÖRTÜÞEN ALLAH'IN RAZI OLDUÐU HALLERDÝR.

Yoksa Allah haçlýlarý dinde sapkýnlýklarýný bahane edip geri kalmýþ milletler olarak mahküm eder, mahvederdi. Oysa onlar bu dünyanýn gereðini en azýndan kendi milletleri için yapmakta üstün gayretler sarfetmelerinin karþýlýðýný tam olarak alýyorlar. Burada diðer kendinden olan ve olmayan milletlere yaptýklarý zulmün karþýlýðýnda neyle karþýlaþacaklarýný Allah bilir.

Fakat þüphesiz onlarýn ölümden sonrasý son derece hazin olacaktýr. Ahireti kazanmak için Kuran'ýn þartlarý çok açýktýr.

Ýslam dünyasý ise özellikle son iki yüz yýl içinde dini Kuran'a deðilde, özellikle peygamber Efendimizin yerine koyulan RUHBAN zümresinin kabullerine endekslemenin ve bu anlamda her türlü hatanýn aðýr ve kahýrlý bedelini ödüyor. Ve nerede hata yapýyoruz diye yanlýþlarýndan ve kötü alýþkanlýklarýndan silkinene kadarda bu aðýr ve kahýrlý imtihandan kurtulmasý mümkün deðil.

Devlet idaresi için daha önce yazmýþ olduðum bir çok yazýda Allah'ýn Kuran'da bir devlet yönetimi þekli vermediðini fakat "ONLARIN ÝÞÝ BÝR ÞURA ÝLEDÝR" ayeti ile bunun nasýl bir anlayýþla insanlar tarafýndan tesis edilmesi gerektiðini apaçýk ortaya koyduðunu anlatmýþtým.

Bugün ülkemizde ve Ýslam dünyasýnda bu becerilemiyorsa bunda hata ülkemiz insanlarýnýn çoðunluðunda ve ayný þekilde islam ülkelerinin çoðunluklarýndadýr. Çünkü yol bellidir. Ülkenin tüm insanlarýnýn gerçek temsilcilerinin oluþturduðu bir meclis, hiç bir þahsi ve zümrevi menfaat kaygýsý olmadan ülkeyi yönetemiyorsa bunda Allah'ýn "SÝZ NASILSANIZ, SÝZÝ YÖNETENLERDE BUNA UYGUN KÝÞÝLER OLUR" hükmünü ortaya koyar.

Allah dönem dönem önderler verip fýrsat tanýsada halklar deðiþmedikçe yine Allah'ýn buyurduðu gibi Allah'ýn onlarýn halini deðiþtirmeside söz konusu olmayacaktýr.

Bu yazýdaki sözlerimide aþaðýda vereceðim dört madde ile birlikte düþünürseniz söylemek istediðim çok daha iyi anlaþýlýr.

Bugün Ýslam coðrafyasýnda sahip olunan din anlayýþlarý yüzyýllardýr kemikleþen yanlýþlarýn hakim olduðu bir anlayýþýn devamýdýr. Bunun tersini iddia eden ve hala bu anlayýþtan ümitvar olan kardeþlerime ben hep þu sorularý soruyor ve cevaplandýrmalarýný istiyorum.

Madem bugün sahip olunan islam anlayýþý doðru, o halde,

*Neden, tüm Ýslam coðrafyasý HAÇLI ve SÝYONÝST kuþatma altýnda inim inim inliyor ?

*Neden, Ýslam coðrafyasýnýn üzerine aralýksýz haçlý pisliði yaðýyor ?

*Neden, geliþmiþ ülkeler arasýnda bir tek islam ülkesi dahi yok ?

*Neden, Ýslam coðrafyasýnda kardeþ kavgasý, mezhep çatýþmalarý, kan ve þiddet durmak, dinmek bilmiyor ?

Bütün bu aðýr ve kahýrlý imtihan tablosunun nedeni Kuran'ý kitap arasýna hapsedip bambaþka kabulleri din diye yaþamanýn aðýr bedelleri deðilde nedir ?

OYSA ALEMLERÝN RAB'BÝ DOÐRU YOLDA OLAN FERT VE MÝLLETLERE HUZUR, BARIÞ, BAÞARI VE YÜKSELÝÞ VAADEDÝYOR.

PC de

Gönderen: 20.11.2009 - 11:55

	rahil

1191 Mesaj -

…
…

Bütün bu yaþanan olumsuzluklara ses çýkmýyorsa, karþýlýk verilemiyorsa, hiç bir þey olamýyorsa orada Tevhid'i kaybetmiþ, LA ÝLAHE ÝLLALLAH'ýn manasýný bilmeyen sadece yýðýn halinde kalabalýklar vardýr. Ehli Tevhid yoktur.
Böyle gitmesi mümkün deðil. Bu halimizle bu tutumumuzla, bu yapýmýzla, bu hissiz , sessiz, tepkisiz halimizle cennete gitmeyi ben hayal dahi edemiyorum.. Çünkü Kur'an-ý Kerim çok açýk ifade edebiliyor:
''Sizden evvelki müminlerin baþýna gelen eziyetler, ezalar, cefalar, çileler, zahmetler, hicretler, Bedir Savaþlarý, Uhud savaþlarý sizinde baþýnýza gelmeden cenneti hayal etmeyin'' diyor.Hayalinizde bile cennet gezdirmeyin.. Tasavvuru bile yasak size! Hiç kimse rahatsýz olmayý düþünmüyor, Hiç kimse yerinden kýprdamýyor, malýndan olmak istemiyor, canýndan zaten hiç olmak istemiyor, keyfinden, rahatýndan olmak istemiyor hemde cennete gitmek istiyor.. iþte ayet bunu yasaklýyor.. bu nasýl memleket? En yüksek makamlara, mevkilere gelenler korkunç dalalet içinde, küfür içinde, isyan içinde!

….
….

Bütün bunlarý düþünmedikçe yeryüzünde adaleti, Ýlahi nizamý, Ýlahi adaleti temin etmedikçe, tesis etmedikçe bizim cennet hayalimiz daha bizi bir zaman oyalayacak ve Allah korusun daha büyük facialarýn daha büyük belalalarýn felaketlerin gelmesine sebeb olabilir diye korkuyoruz. Düþünün! Burnumuzun dibinde sayýlýr Yugoslavya’da, Balkanlardaki hadise nedir Allah aþkýna! Uykularýmýz kaçtý, huzurumuz olduðu gibi elimizden alýndý!! Bu ortamda 65 bin kadýnýn ýrzýna geçilmiþ, 35 bin kadýn hamile býrakýlmýþ, binlerce çocuk gýrtlaðýndan kesilmiþ, saðlam bir camii kalmamýþ, hepsi tahrif edilmiþ! Alem-i Ýslam’ýn sessizliðine bakýn!
Alem-i Ýslam’ýn Vicdansýzlýðýna bakýn! Alem-i Ýslam’ýn Þerefsizliðine bakýn! Suudi Arabistan’ýn rezaletine bakýn! Ýslam Dünyasý’nýn alçaklýðýna bakýn! Kimse çýkmýyor! Kimse varlýk göstermiyor! Vallahi ayný b çizginin bu dehþetin içerisinde rahatlýkla görür gibiyimki ayný vahþet, ayný dehþet Mekke-i Mükerreme’ye, Medine-i Münevvere’ye de saldýrýlsa, orda da ayný katliamlar, ayný tahribatlar, camiler, minareler, türbeler yýkýlmaya çalýþýlsa yine Alem-i Ýslam’dan ses çýkmayacak, çýt çýkmayacak. Böyle bir umursuzluk geliyor insana, böyle bir korku böyle bir endiþe geliyor insana. Efendiler taa Hindistan’da gördüðünüz gibi adamlar 500 yýllýk tarihin en müstesna, en sanat eseri en kýymetli ibadethaneyi camiyi bir anda yerlebir edip yýktýlar ve dünya Müslümanlarý bir tek tepki dahi göstermedi. Araþtýrdým ben Hindistan’ýn Ankara’da Hindistan büyükelçiliði var oraya bile hiçbir þekilde Müslümanlar gerek yazýlý, gerek sözlü, hiçbir tepkide bulunmamýþlar, hiçbir telgin telgrafý çekmemiþler. E bilmiyorki kimin ne yaptýðýný, kimin nerde olduðunu, kimin ne.. Müslümanlar tamamen günlük meselelerle meþgul, günlük maiþetiyle, günlük defteriyle, çekleriyle, senetiyle, oðluyla kýzýyla uðraþa uðraþa dininin azameti yokolmuþ gidiyor! Davasý, dini, Ýlah-i emanet, Ýslam-i emanet, Muhammed-i emanet elinden alýnmýþ, evinden atýlmýþ, üskeden çýkartýlmýþ, hiçbirþeyin farkýnda deðil..!! Bakýn mesela bir Regaib Kandili yaklaþýyor. Üç aylarýn habercisi Regaib Kandili yaklaþýyor. Birde Yýlbaþý belasý yaklaþýyor. Yüzde 99’u Müslüman olan ülke hangisine daha çok hazýrlanýyor? Buyurun? Hadi bakýn halimize? Birisi Regaib gecesi biriside Yýlbaþý gecesi. Devlet hangisine hazýrlanýyor? Ülke hangisine hazýrlanýyor? Ona göre verin notunuzu! Niye belalar yaðmasýn baþýmýza? Niye musibetler yaðmasýn baþýmýza? Regaib gecesine raðbet etmeyipte Yýlbaþýna gecesine raðbet edenlerin baþýna niye Sýrplar, niye vahþiler, niye belalar yaðmasýn? Allahu Teala Kur’an’da ‘’siz Beni anýn beni zikredinki bende sizi zikredeyim.’’ Siz Beni istediðim noktaya getirin, siz Benim Kitabýmý, siz Benim Kuranýmý, siz Benim ahkamýmý hayatýnýza hakim kýlýnki bende sizi hakim kýlayým, sizi kimseye ezdirmeyeyim.. Ayetin manasý budur..

TÝMURTAÞ HOCA'nýn sohbetinden kýsa bir alýntýdýr..

Gönderen: 20.11.2009 - 16:57

	abihayat_22

sana selam olsun TIMURTAS HOCAMMM

42 Mesaj -

http://www.youtube.com/watch?v=c-cYl_NBFLY

riya teye riya me

lutfen hocamizin ruhuna bir fatiha okuyalim

mekanin cennet olsun

iizetle yasadin izzetle gittin.
giderken de ardinda milyonlar biraktin

agzindan cikan her soz butun dunyaya nufuz etti

sana selam olsun

Gönderen: 20.11.2009 - 17:19

abihayat_22 üyenin diger mesajlarini ara

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

1-Batý devletlerinin ilerlemelerinin temelinde sömürü,kan,vahþet vardýr:Afrika'yý sömürüp,yeraltý ve yer üstü zenginliklerini yaðmalayan batýlý emperyalistler, afrikalý zencileri amerika'da köle diye satarlarAmerika'yý iþgal eden ingiltere,fransa,ispanya gibi emperyalist devletler oradaki " aztek-maya-inka" medeniyetlerini yok edip, katliamlar yaparak altýnlarýný ele geçirip ,yer üstü zenginliklerini de batýya taþýrlar !Þu an kovboy deyince cesur ve atýlgan insanlar , kýzýlderili denince kafaderisi soyan yabani insanlar akla gelir Halbuki o kýzýlderililer ülkelerini savunan vatansever insanlar topluluðu idi ama medya-sinema insanlarýn beynini yýkayarak olaylarý tam tersine bizlere belletmiþlerdir Ýngiltere Hindistaný iþgal edip yaklaþýk iki yüz yýl sömürürken ,Ýngiltere'deki halý fabrikalarý halý satabilsin diye hindistan'da el emeði halý yapan tam 50000 hintlinin ellerinin kesilmesine izin verirler ingiliz hükümetiHindistanlýlar bisiklete binen bir ingiliz kýza gülüp alay ettikleri için ingiliz silahlý kuvvetleri tarafýndan silahlý yaylýma ateþine tutulurlar ve onlarca kiþi sadece bir alay gülüþünün sonunda canlarýndan olurarBatýlýlar Çin'i yönetim altýnda tutabilmek için yüzbinler-milyonlarýn esrarkeþ-eroinman olmalarýna göz yumar hatta desteklerlerEvet batý ileri ama temeli kan-vahþet ve gözyaþý ile örülü!
2-Batýlýlar Rönesans'ýn temellerini Ýslam ülkelerinden aldýklarý bilgi , ilim sayesinde atmýþlar ve bu sayede hamle yapabilmiþlerdirOrta çað denen dönemde batý karanlýk ve zulüm içinde yüzerken Ýslam ülkeleri ilim-fen-matematikte batýya liderlik yapýyor , batýlý öðrenciler Arap ülkelerine ve Endülüs'e ilim tahsiline geliyorlardýEvet bir zamanlar Ýslam ülkeleri ileri batý ülkeleri geri idi çünkü Müslümanlar ;Ýslam ile iç içe idi ve Ýslam hayata aktarýlmýþ idi , Kýsaca ;
3-Ýlk emri " OKU " olan,8 yýllýk eðitimi deðil ; " Beþikten mezara dek ilim öðrenmeyi " tavsiye eden, O zamanýn uzak ülkelerinden olan Çin hedef gösterilip , " Ýlim Çin'de bile olsa onu alýn " buyurulan, "ilim Öðrenmek kadýn -erkeðe farzdýr" diye emredilen , Kutsal Kitabýnda (Kur'an-ý Kerim'de) "Hiç düþünmez misiniz ?" , "Akýlýnýzý hiç kullanmaz mýsýnýz ?" , " Ne de az düþünürsünüz !" gibi yönlendirici ayetleri bünyesinde bulunduran MÜSLÜMANLAR Günümüzde ne yazýkki Ýslam'dan Uzaklaþýp, Adlarý Ýle Müslüman, Yaþayýþlarý Ýle Hristiyan Olduklarý Ýçim ÝLÝM-TEKNOLOJÝ-KÜLTÜRDEKÝ Önderliklerini kaybetmiþler ve Çaðýn Ýlerisinde Bulunan KUR'AN'IN Gerisinde Bulunan Batýlý ÜlkelerindeE GERÝSÝNDE KALMIÞLARDIR ! OKU EMRÝ BÝZDE OKUYAN BATILILAR ,ÝÇKÝ ONLARIN KÝTABINDA SERBEST BÝZÝM DÝNÝMÝZDE YASAK,ÝÇKÝ TÜKETÝMÝNDE DÜNYA 3SÜ ÜLKEYÝZ ! VE BELKÝ DE EN ÖNEMLÝSÝ " BÖL PARÇALA YUT " KURALININ UYGULANDIÐI ÝSLAM ALEMÝ PARÇALANMIÞ, ÜMMET OLMA BÝLÝNCÝNÝ, BÝRLÝK RUHUNU KAYBETMÝÞ, SÜRÜDEN AYRILANI KURT KAPAR MÝSALÝ TEK TEK TÜM HALKI MÜSLÜMAN OLAN ÜLKELER ÝDARECÝLER- YÖNETÝM MANTIÐI OLARAK ÝSLAM'DAN UZAKLAÞMIÞ OLMALARINDA DOLAYI VE ÝSLAM'IN ÖZÜNÜ KAYBETMÝÞ OLMALARINDAN ÖTÜRÜ ÝSLAM ÜLKELERÝ DEÐÝL AMA DAÐILMIÞ MÜSLÜMAN TOPLUMLARI GERÝ KALMIÞLARDIR.....................................................................................................................................................................
Ýstiklal Marþý þairi Mehmet Akif Ersoy'un Hýristiyanlarý ve Müslüman kýyaslayan bir mýsrasý ile konumuzu bitirelim :
( Hýristiyanlarýn için ) " Ýþleri dinimiz gibi , iþlerimiz dinleri gibi "

Gönderen: 20.11.2009 - 23:21

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Son yýllarda, bazý yazarlar köþelerinde bu sorunun cevabýný arýyorlar. Bu konuyu tartýþmaya açtýlar. Bazýlarý da bundan istifade ederek “Vur abalýya” misali Ýslamiyete, Ýslam büyüklerine saldýrmayý fýrsat bildi. Aslýnda önemli bir konu bu. Herkesin çala kalem fikir beyan edeceði bir konu deðil, uzmanlýk istiyen hassas bir konu. Daha önemlisi de uzman bile olsa kiþilerin art niyetli olmamasý.

Asýrlar önceki geliþmeler ile ilgili fikir yürütmek kolay deðil. Tarihi olaylarý kendi zamanlarýndaki þartlar içinde deðerlendirmek gerekir. O günün þartlarýný bilmeden, “bu da yapýlýr mýydý? Bu hatayý ben bile yapmam!” gibi serzeniþler büyük yanlýþ olur, baþkalarý da yanýltýlýr.

Müslümanlar niçin geri kaldi? Sorusunun cevabýný bulabilmek için, isterseniz önce meseleyi biraz geriden ele alalým, konunun iyi anlaþýlmasý için. Ýslâm tarihi incelendiði zaman görülür ki, Ýslâm dünyasýnýn en kuvvetli olduðu dönem, 7. ve10. asýrlar arasýdýr. 17.ve 18.asýr, Fetret Devri, bir bakýma ayakta kalma mücadelesinin verildiði dönem. 19. ve 20. yüzyýl ise, Batý’nýn üstünlüðünü mecburen kabullenme ve onlarýn kontrolüne girme devri.

Ýslâm dünyasýnýn yükselmesini, onuncu asra kadar Müslüman Araplar saðladý. On birinci asýrdan itibaren, bayraðý Türkler ellerine aldý. Türkler, doðuda Bizans’ý çökerterek Viyana kapýlarýna kadar ilerlediler. Endülüs Devleti de Avrupa’yý batýdan sýkýþtýrmaya baþladý. Böylece Avrupa iki güç arasýnda sýkýþtý.

Bu kýskaç sebebiyle, yarý vahþî bir hayat süren Avrupa, gerçek bir medeniyet ile tanýþtý. Güçsüzlüklerini anladýlar. Kendilerini tenkit etmeye baþladýlar. Bu öz eleþtiri, Avrupa’nýn toparlanmasýna sebep oldu. Birçok buluþlarýn, üstün baþarýlarýn kaynaðýnda, zaten çaresizlik yatar.

Bernard Lewis'in "Ýslam'ýn en büyük talihsizliði" dediði kurak Ortadoðu coðrafyasý, bir de denizlerden kopunca, Avrupa'nýn ürettiði sosyal geliþmeyi üretemedi, elindeki mirasý bile yitirdi.
Hele de dünya ticareti Akdeniz'den okyanuslara kayýnca ISLAM âlemi çöktü!

Avrupa’da geliþmeler olurken, Müslüman dünyasý elde edilen zaferlerin rehavetine kapýldý. Sahip olunan üstünlük sebebiyle, Avrupalýlarý küçümsediler. Avrupa teknolojide, buluþlarda hýzla ilerlerken, Müslümanlar bu yenilikleri ciddiye bile almadýlar.

Müslümanlarýn bir dezavantajý da, zirvede olmalarý... Çünkü, zirvede kalmak, zirveye çýkmaktan çok daha zordur. Zirvede rüzgârlar sert eser. Zirvenin düþmanlarý çoktur. Bir dezavantaj da, insanýn zirveye ulaþýnca, gayretinin zayýflamasý... Ýnsan isteklerine kavuþunca, rahata düþkünlük, uyuþukluk hastalýðýna tutulur. Zirveye çýkmada en büyük etken olan aþk, þevk kalmaz. Makam mücadelesi ve mal mülk yarýþý baþlar.

Bu kural, her devirde, her medeniyet, her cemiyet, cemaat ve millet için geçerlidir. Böyle durumda, herkes, külfetsiz nimet peþine düþer. Baþka bir ifadeyle, herkes birer mirasyedi olur. Herkes, geçmiþteki birikimden, payýna düþeceðinin peþindedir. “Her nimet külfet karþýlýðýdýr.” prensibi unutulur, vermeden alan hazýr yiyiciler çoðalýr. Hâlbuki ayet-i kerimede, “Bilinsin ki, insan için kendi çalýþmasýndan baþka bir þey yoktur.” (Necm-39) buyurulmuþtur.

Bu tehlikeli hastalýða, Osmanlý da maalesef yakalandý. Bunun neticesinde, devlet ricali oyun, eðlence peþine düþtü. Yeniçeri, kendi vatanýnda, sanki bir iþgalci orduydu. Ýkide bir kazan kaldýrdýklarý için, halkýn ve padiþahlarýn korkulu rüyasý hâline gelmiþti. Tanzimattan sonra fen dersleri kaldýrýldýrýðý için Medreseler teknolojiden kopuk haydeydi. Tekkeler, tembellerin barýnaðý oldu. Memurluk, gizli iþsizlerin sýðýnaðý durumundaydý. Aslýnda, görünüþ olarak, medeniyeti zirveye çýkaran bütün müesseseler ayaktaydý. Fakat bunlarýn gerçek temsilcileri yoktu. Ýçleri boþaltýlmýþtý.

Bütün bunlar, dinimizin yasakladýðý þeylerdi. Zaten ne zaman insanýn baþýna bir iþ gelmiþse, bunun altýnda mutlaka dine uymamak yatar. Hâlbuki dinimiz boþ kalmayý yasaklamaktadýr. Ayet-i kerimede, “Boþ kaldýn mý hemen baþka iþe koyul!” (Ýnþirah-7) buyurulmaktadýr. Ayný hâlde bile kalmak uygun görülmemektedir. Hadis-i þerifte de, “Mümin gayretlidir; iki günü eþit olan zarardadýr.” buyuruldu.

Demek ki, gerilemenin sebebi Müslümanlýk deðil, Müslümanlardýr. Ýslamiyetin emirlerine uyan kim olursa olsun, muvaffak olur. Avrupalýlar bilmeyerek de olsa bu emre uyup; çalýþtýlar, çabaladýlar ve neticede zirveye ulaþtýlar.

Gönderen: 20.11.2009 - 23:25

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Ülkemizde %80 civarýnda vatandaþýmýz cuma namazý kýlmakta ve cuma namazýnda gördüðünüz gibi cemaat hamdolsun yollara taþmaktadýr.Bu yollara taþan halkýn isteði ve parasýyla camiler yapýlmaktadýr devletin cami yapýmýna bir kuruþ yardýmý yoktur.Devlet gitsin hastahane yapsýn.Hortumlanan milyar dolarlara göz yumulmasaydýda okul ve hastahane yapýlsaydý.Cami ihtiyacýný görmezden gelemeyiz. Bu gün doðu ve güneydoðuda bir yýðýn hastahaneye doktor gitmiyor.O kadar para almasýna raðmen...Avukat, savcý, hakim, öðretmen,polis gidiyorda doktor onlar 2-3 kat maaþ verilmesine raðmen gitmiyor. Ýslamýn emrettiði dini ve fenni eðitimlerin paralel yapýlmasýdýr. Dini eðitim verilirken fenni eðitimin verilmemesi ne kadar yanlýþsa..Fenni eðitim verilirken dini eðitimden uzak durulmasýda o kadar yanlýþtýr. Okullarýmýzda yaklaþýk 70-80 yýl fenni eðitim verilirken dini eðitim küçümsendi ve verilmedi.Bu gün 70-80 yýlda gelinen noktada ilk 500 e giren bir tek üniversitemiz bile yok.Bu kadar genç nufusa sahip ülkenin bu noktadaki baþarýsýzlýðý üzerinde durulmalýdýr.Bu 70-80 yýlda eðitilen çocuklara okuma sevgisi aþýlanamamýþ ve var olan kütüphanelere bile öðrenciler yönlendirilememiþ ve bu kütüphaneler bile içi boþ durmaktadýr. Almanya ve fransadaki kiliselerden örnekler verilmekte...Unutmayýnki bugün avrupada kiliseler boþalmýþtýr ve bazý kiliseleri müslümanlar camiye bile cevirmektedir.Halktan klise yapýlmasý noktasýnda bir talep yoktur.Onlar þimdi kilise deðil bar açma yarýþýnda.. Ankara Ticaret Odasý (ATO) 5-6 yaþýndaki cocuðun baleye gitmesinin serbest olduðu ama 14 yaþýndaki cocuðun bile Kur'an kursuna kayýt yaptýrmasýnýn yasak olduðunu hiç araþtýrmýþ mý? Devlet tiyatrolarý ile Kur'an kurslarýný karþýlaþtýrmasýnýda kýnýyorum.Kur'an Kursundaki eðitimde hem fenni hemde dini eðitim bir arada olacak þekilde düzenlenmeli. Yani anlýyacaðýn devlet okul, hastahane, yaptýda bizmi engel olduk vatandaþ camisini yaptýðý gibi devlette hastahanesini okulunu yapsýn. Madem avrupayý örnek alýyor. Devletin parasýný yani bizim vergilerimizi hortumculara peþkeþ çekeceðine harcamalarýný doðru yerde kullansýn ne olursa parmakla müslümaný gösteriyorlar, müslümanlar günah keçisimi vesselam....

Gönderen: 20.11.2009 - 23:54

	kolye7

Takdiri İlahi üzerinde tartışma olamaz, ancak hikmeti anlaşılmaya çalışılır.

309 Mesaj -

Merhabalar,

Yazýlarýma anlamlý ve güzel cevaplar gelmiþ. Buna evindiðimi ifade etmeliyim.

Fakat bu cevaplarýn içinde hiç katýlmadýðým ve katýlamayacaðým bazý düþünceler var. Müssadenizle biraz onlara deðinmek isiyorum.

Özellikle Muhtazaf kardeþimizin yazýsýnda çok ilginç noktalar var. O nedenle düþüncelerimi bu yazý üzerinden aktarmayý düþünüyorum.

*Doðu ve Güneydoðu'ya devlet tarafýndan tayin edilip gitmeyenlerin gitmeme nedenlerinin baþýnda bölgedeki can ve mal güvenliði geliyor. Oturduðumuz yerden bunu eleþtirmek kolayda iþin içine girerseniz iþler o kadar kolay olmuyor. Buna raðmen bölgede büyük bir cesaret ve özveriyle görev yapmaya giden insanlarýmýzý yürekten kutluyor ve destekliyorum.
Ýkinci nedense bölgedeki geri kalmýþlýðýn ve çaðdaþ hizmetlerin maalesef yeterli olmamasý. Terör örgütününde özellikle amaçladýðý ve oluþumu için her türlü tahribatý yaptýðý bu konum maalesef halen devam etmektedir.

*Camiler mevzuuna gelince. Cami yapýmýnda halkýn topladýðý paralarýn ön planda oluþuna, olduðuna hiç kimsenin bir itirazý olamaz. Burada önemli olan benim kendi gözlerimle þahit olduðum çok kýsa mesafeler içinde üç yada dört caminin oluþuna bu kadar katký yapan halkýmýzýn ilim yuvalarý olan okullarýmýzýn yapýlmasýnda ve geliþmesinde ayný derecede göstermemeleri. Yani aralarýnda olmasý gereken tutarlýlýk konusunun mevcut olmayýþý.
Mesele bununlada bitmiyor. Yani camileri halk yapýyor fakat oraya atanan din görevlilerinin maaþlarýný devlet ödüyor.
Önceki yazýmda Diyanet'in devlete olan maliyetini vermiþtim. Bu rakamýn önemli bir kesimi çok dar alanda birden çok cami ve din adamý olmasý nedeniyle genel alanda oluþan büyük maddi yükten oluþuyor.
Birde þunu mutlaka gözönüne almalýyýz. Osmanlý'da hoca ve müftülere devlet tarafýndan maaþ baðlanma olayý yoktu. Cami çevresinde olan halk bu din görevlilerinin ihtiyaçlarýna aralarýnda güç birliði yaparak karþýlýyorlardý.
Ki bu iþ bu haliyle aslýnada uygundu. Yani Efendimizden sonra geçen süreç içinde dahi bu iþler böyle yürütülürdü.
Evet bugün herþeyin çok ileri seviyede geliþtiði bir ortamda devletin katkýsý makul sayýlabilir. Fakat bunun haddini aþmayan ve dengeli olarak belirlendiði bir ortamda olmasý þarttýr.

Üstelik dinimizde RUHBAN yoktur. Ne buyuruyor alemlerin Rab'bi "Bir bidat olarak ortya attýklarý Ruhbaniyeti onlara biz emretmedik.Bunu kendileri uydurdular. Gereðinide çoðunlukla yerine getirmediler. Onlardan çoðu yoldan çýkmýþtýr. Ýyi olanlarýnýn ise mükafatlarýný verdik."

RUHBAN : Kendilerine Allah katýndan bir vazife verilmediði halde din adamlýðý yapan insanlar. (papaz, rahip,haham,hoca,müftü,dini lider v.b)

Bu durumda þunuda düþüneceksiniz. Çok deðiþik islam anlayýþlarýna, mezhep anlayýþlarýna hatta inançsýzlýða dahi sahip olunan bir ülkede, ayrýmsýz herkesin verdiði vergilerden bu ruhbanlara maaþ ödüyorsunuz. Peki bu halkýn içinden bu ruhbanlara maaþ ödenmemesini isteyen ya da bunu tasvip etmeyenlerin paralarýný hangi Ýlahi hükme dayandýrarak helal sayarak bu din görevlilerine vereceksiniz ?

Kaldý ki Kuran'da Ruhbanlara maaþ verin bedel ödeyin diye bir hüküm olmadýðý gibi, Alemlerin Rab'bi dini yönde hizmetlerden bedel alýnmasýný kabul etmediðini Allah'ýn Resulü üzerinden pek çok ayette apaçýk ifade ediyor.
"Habibim de ki, size verdiklerim karþýlýðýnda sizden bir ücret talep etmem" kelamlarýnýn içinde bulunduðu bir çok ayet mevcut Allah kelamýnda.
Oysa Ruhban, yani hoca müftü zümresinin halini anlatan þu ayet bize Allah'ýn bu anlamda Ruhban zümresine nesýl baktýðýnýda apaçýk gösteriyor. "Ruhbanlar halkýn parasýný din adýna toplar ve týka basa yerler"

Dinde Kuran kursu, dersi gibi kavramlar ya da gereksinimlerde yoktur. O Kuran kursu dediðimiz yerlere bende çocukken okullarýn yaz döneminde camilere giderek katýlmýþtým. O yaþta bir çocuk ancak büyüklerinin heveslendirmesi ile ancak arapça okumayý öðrenir. Kuraný deðil. Birde yine anlamýný bilmediði sureleri ezberlemeyi. Bunu yaparken dahi doðal olarak çoðunluðunun aklý dýþarda, yani oyundadýr.

Çocukluðunda bunlarý yapmýþ olan ben, bugün çocuklarýmýn hiç birini Kuran kursuna göndermediðim gibi bunun gereðinede hiç inanmýyorum. Çocuklarýmda öðrenmeleri gerekenleri yaþlarýnýn müsaade ettiði kapsamda benden ve eþimden öðrendiler ve öðrenmekteler.

Benim küçük kardeþimin bugün yirmi küsur yaþýnda olan oðlunun bir yatýlý Kuran kursunda yaþadýklarýný ise edebimden buraya yansýtamýyorum. Bu çocuk yatýlý kursta karþýlaþtýðý olumsuz olaylar neticesinde anýnda geri alýnmadýðý için daha sonraki yýllarda bir psikoloða gönderilmek mecburiyeti dahi hasýl olan bazý ruhsal bozukluklardan güçlükle kurtarýlabilmiþtir.

Bizim dinimizin ibadet yerleri ile haçlýlarýn kiliselerini kýyaslamaya hem gerek yok, hemde bunun bir mantýðý yok. Bizim camilere çok daha fazla giden halklarýndan oluþan Ýslam coðrafyasýnýn devletleri korkudan yada menfaatleri gereði kardeþ devlete haçlý zalimlerinin yanýnda yer alýp her türlü kötülüðü yapabilirken, beðenmediðiniz haçlý yani o kiliseye gitmeyen haçlýnýn devleti hiç bir müslüman ülkesinin, tek bir haçlý ülkesinin en ufak menfaatine bile dokunmasýna hatta bunlarýn karþýsýnda hakkýný aramasýna dahi müsaade etmiyor.

Örnekmi istiyorsunuz. Vereyim. Mesela Kýbrýs'ta türklerin kabahatleri suçlarý neydi ki býrakýn haçlý camiasýný, korkularýndan tüm islam devletleri dahi KKTC yi 1975 ten bugüne kadar tanýmaktan adeta köþe bucak kaçmadýlarmý ?
Ya Daðlýk Karabaðda olanlar. Azerbaycan topraklarýnýn yüzde yirmisinin iþgal edilmiþ olmasý. Karnýný bile doyurmaktan aciz Ermenistan hangi güçle 19 yýldýr bu zulmü ve haksýzlýðý devam ettiriyor dersiniz ?

Ne demiþtim daha önceki yazýmda. Alemlerin Rab'bi buyuruyor ki, "HALKLAR, LAYIK OLDUÐU ÝDARECÝLER TARAFINDAN YÖNETÝLÝRLER"
Yine bu anlamda yöneticilerdense þikayet, alemlerin Rab'bi onun içinde þöyle buyuruyor bir ayette "KOYUN SÜRÜLERÝ GÝBÝ OLMAYIN, BÝZÝ GÜDÜN DEMEYÝN"

Dünya ilmi açýsýndan geri kalan ve zihni faaliyetleri geliþmeyen halklarýn mutlakdýr ki din konusundada buna baðlantýlý olarak geri kalcaktýr. Geliþen bir zihin ve açýkolan bir ufkun dini anlamasý ve yaþamasý ile cahil kalmýþ kitlelerin dini anlayýþý arasýnda çok büyük farklýlýklar olacaktýr.

Ýslam coðrafyasý bunun apaçýk ibretleri ile doludur. Bu kahýr ve aðýr bedellerle imtihan tablosunun bir nedenide budur. Yani dini öne geçireceðim diye asýl onu besleyip büyütecek kaynaðý köreltmek.

Eðitim sistemindeki çarpýklar konusunda benim kadar þikayetçi olamazsýnýz. Çok cocuklu bir babayým ve her Allah'ýn günü eðitim sisteminin çarpýklýðýna ve yetersizliðine üzülerek þahit olmaktayým. Bu apayrý ve yine üzerinde çokça tartýþýlmasý gereken çok önemli bir konudur.

Ýslam coðrafyasýnda bugünki tabloya etken yüzyýllarýn hastalýðý olan þu halide gözden kaçýrmamak gerekiyor. Müslümanlar ibadetlerini yerine getirip Allah'ýn onlardan beklediði bu dünyanýn gereði olan çalýþma, geliþme ve kendini geliþtirme olaylarýný ya gereði gibi önemsememekte yada dýþlamaktalar. Hele hele ilim konusu tamamen ihmal edilmektedir. Böyle olmasa dünya ilminin öncüsü haçlý, yahudi, hatta puta tapanlar olurmuydu ?

Þimdi MUHTAZAF kardeþim bu yukarda yazdýklarým ýþýðýnda diyorum ki konu "MÜSLÜMANLARIN GÜNAH KEÇÝSÝ" olmasý gibi saçma bir benzetme ve tespitle deðil ancak benim burada kýsaca anlatmaya çalýþtýðým tespitlerle ve tabi öncelikle benim burada bir kaçýný verdiðim Allah'ýn ayetleri ile izah edilebilir.

Kalýn saðlýcakla...

Gönderen: 21.11.2009 - 12:09

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

Gönderen: 21.11.2009 - 12:53

	Dai

RE:

922 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý Muhtazaf

üzüntülü

Gönderen: 21.11.2009 - 22:28

	kolye7

		Sevimli, minicik kafacıkların diliyle...

309 Mesaj -

Alıntı
Takdiri Ýlahi üzerinde tartýþma olamaz, ancak hikmeti anlaþýlmaya çalýþýlýr.

Gönderen: 22.11.2009 - 10:37

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1181 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Takoral (54), zemve (61), acercis (55), iboþ-medin.. (61), adalat (45), kenandekan (42), murat_88 (36), aysebusra (39), yitik sevda (35), ozenoglu (45), semerkand1 (46), Zuhur (51), RaSuLuMe_hAsReT.. (39), Þükrü Ö&e.. (60), yarin_81 (41), fatihomer68 (44), hatice.y (30), Cici Kiz Tuba (36), kuala (53), cafeerciyes (39), Mehmetcebe (43), JonTÜRK (43)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.82990 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.