*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1210 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 16. Kasım 2024 - 00:32

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » İslam'a ana kapısından girmek

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	KaLBeNuR

İslam'a ana kapısından girmek

1686 Mesaj -

Alýn size kocaman bir soru: Bakara 2. ayet neden “Huden li'l-muttekîn” (takva sahipleri için tarifsiz bir hidayettir) diye biter? Neden “takven li'l-muhtedîn” (hidayete erenler için takva kaynaðýdýr) diye deðil?

Biliyor musunuz, elimizdeki birçok tefsir ve hemen tüm mealler bu ayrýmý ýskalamýþlar.

Dahasý da var: bazýlarý ayan açýk Bakara 2'yi “neden böyle deðil” dediðim cümle gibi anlamýþlar. Oysaki vahiy, “Kur'an hidayete erenler için takva kaynaðýdýr” demek isteseydi öyle derdi, ama demedi. Ya ne dedi? “Kur'an takva sahipleri için tarifsiz bir hidayettir” dedi.

Ýþte burada kafa konforumuz bozuluyor. Yaygýn tabirle, ezberimiz bozuluyor. Biz kendimizi öyle þartlandýrmýþýz ki, takvadan ancak hidayetten sonra söz edilebilir sanmýþýz. Hidayetten önce takva olmaz sanmýþýz. Ama ayet bunun tersini söylüyor. Hidayetten önceki takvadan söz ediyor. Hatta bir adým daha atarak, zýmnen þunu söylüyor:

“Ýnsaný hidayete ulaþtýran hidayete ermeden önceki takvasýdýr.”

Hidayete ermeden önceki takva?..

Bu konuda bu köþede daha önce yazdýðým “Vicdan olmadan iman olur mu?” baþlýklý makale orada öylece dururken, bunun neden ve nasýlýný tekrar izaha giriþecek deðilim.

Sözü buradan açmamýn nedeni, bu ayetin son tecellisiyle dün karþýlaþmýþ olmamdýr.

Ayetin tecelli ettiði þahýs, Murad Wilfried Hofmann'dýr. Essen Üniversitesinin 800 kiþilik konferans salonunu dolduran üniversite gençliðinin önüne onunla yan yana çýkmadan önce sýcak bir sohbetimiz oldu.

Sohbetimiz sýrasýnda Üstad Hofmann, Cezayir'de bir Alman diplomatý olarak bulunduðu yýllarda yaþadýðý bir hatýrayý nakletti. O bunu, Türkiye'yi Ýslam bünyesinden tamamen kesip koparma projesi olan malum projenin Ýslam coðrafyasýnda ne derin yaralar açtýðýný teyit sadedinde dile getiriyordu.

O tarihte bir Türk hanýmla evli olan Hofmann Cezayir'de bir camiye girmek isterler. Görevli Alman Hofmann'ýn girebileceðini fakat Türk eþinin giremeyeceðini söyler. Arkasýndan da bir espri yaptý: “Her sabah kalktýðýmda Erdoðan hâlâ yerinde duruyor mu diye soruyorum!”

Þimdi gelin benim yerimde olun da, daha neyin ne olduðunun ortaya çýkmadýðý 1920'li yýllarýn baþýnda tepeden Batýlýlaþma projesinin taþeronlarýný “Ey halaskarâný Ýslam!” diye tebcil eden Cezayirli allame Abdulhamid b. Badis'i acý bir tebessümle hatýrlamayýn.

Vahyin inþa ettiði arý-duru bir zihin karþýmdaki. Anadan doðma Müslüman (!) birçok entelektüelde görmeye hasret gittiðim bir zihni netlik ve teþevvüþten uzaklýk. Batý varoluþçuluðunu “laf cambazlýðý” olarak görüyor. Batýlý düþünürler içinde Ludwig Wittgenstein'i ciddi buluyor. Uçakta göz gezdirdiðim eserinde Hofmann, bu agnostik üstadýn Ýslam'a seçici/ayýklayýcý yaklaþtýðýndan þikâyetini görüyorum.

Söz Kur'an'a geldiðinde, karþýmdaki insanýn Kur'an'ý nasýl hücrelerine sindirmiþ olduðunu, bilmem kaçýncý kez hayretle müþahede ediyorum. Tek kelimeyle Kur'an'a vurgun biri olarak gördüm onu. Ah ki, ne ah! Bizdeki benzerlerinde binde birini göremediðim hassasiyet. Hatta býrakýn ateist, agnostik ve deistlerinde, Ýslamcýlarýnda bile rastlayamýyorum bu vahiy hassasiyetine.

78'ine merdiven dayamýþ karþýmdaki ihtiyar (ihtiyar “doðru seçim yapabilen tam aktif irade” manasýna gelir) delikanlýnýn vahye olan bu derin bilgi ve ilgisinin arka planýný merak ediyordum ki, kendisi sormadan açýkladý. Fransýz iþgali altýndaki Cezayir'de bulunduðu yýllar kanýn gövdeyi götürdüðü yýllardýr. Cezayirliler iþgalcilerden vatanlarýný terk etmelerini istemekte, Fransýzlarsa bu talebi kanla, aþaðýlamayla, katliamla bastýrmaya çalýþmaktadýr. Bu dayanýlmaz duruma karþý Cezayirlileri diri ve umutlu tutan sýrrý Hofmann çok merak eder. Sonunda bulur: Kur'an. Bu sýrrý Allah Bakara 153. ayete koymuþtur.

Ve kendisi o tarihten sonra Kur'an'la yol alýr. Kur'an onu fýtratýna doðru çeker getirir. Sonunda Allah Rasulü'nün ve sahabenin girdiði Ýslam'ýn ana kapýsýndan o da girer. Ýslam'ýn ana kapýsý vahyin kapýsýdýr.

ABD'de yüksek tahsilini yaparken bir kaza geçirir. Yüzü ve alt dudaðý tahrip olmuþ, 19 diþi kýrýlmýþ, kolu yerinden çýkmýþ, sað dizinde kayma olmuþtur. Gözünü hastanede açtýðýnda cerrah þöyle der: “Sevgili dostum, kimse böyle bir kazadan kurtulamazdý! Tanrý'nýn senin için planlarý olsa gerek!”

Hofmann diyor ki: “Yirmi dokuz yýl sonra, 25 Eylül 1980'de bunu anladým.” Bu tarih, Hofmann'ýn fýtratýna dönüþ tarihidir. Ýþte günlüðüne o günlerde düþtüðü not: “..fark ettim ki, kendime raðmen ve tamamen gayr-ý iradi bir biçimde, her hangi bir þok yaþamadan ve adým adým duygu ve düþünce planýnda Müslüman olmaya baþlamýþtým.”

Þu kesin ki, onu Ýslam'ýn ana kapýsýna adým adým yaklaþtýran Kur'an'dýr. Ýþte tam bu nedenle birini sahabeyle kýyaslayacaðým zaman “anadan doðma Müslüman”dan daha çok alýn teriyle, yürek teriyle, kendi kendini yeniden doðurarak Müslüman olan mühtedileri kýyaslýyorum. Çünkü baþta “sen bundan önce kitap nedir iman nedir bilmezdin” denilen Peygamber olmak üzere tüm sahabe “mühtedi” idi. Ve hepsi de Ýslam'a ana kapýdan girdiler.

Ýþte bu yüzden Kur'an muttakiler için hidayettir. Bilmem anlatabildim mi?

Mustafa Ýslamoðlu

Gönderen: 28.03.2008 - 09:54

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1210 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sakir bayram (64), arabulan (55), ümit09 (53), hilalbaþa.. (44), ESÝLA (39), HiLaL90 (34), enes.gs (38), aksoy60 (40), Beste (46), gümüþta&#2.. (43), derdodertli (51), nurangurtekin (45), irfan temel (53), ismail_kutahya (37), Basel-Stadt (48), BLaCKHaPPY (47), haya (36), hesert (51), lütuf (39), köln72 (52), emretavsan (44), ahmet51 (47), ahmetpolat1983 (41), cansin18 (60), mizgin_islam (44), *HilaL* (39), ogretmen78 (45), mehmet70 (54), bluedream (42), Gül-i Ruhsar (37), Meral Cölkusu (44), Dünyali (52)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.80013 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.