0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » GIYBET HAKKINDA ARADIGINIZ HER SEYi BURDA BULA BiLiRSiNiZ

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
GIYBET HAKKINDA ARADIGINIZ HER SEYi BURDA BULA BiLiRSiNiZ
569 Mesaj -
Bismillahirrahmanirrahim

GIYBET

Gýybetin büyük günahlardan olduðunda hiçbir þüphe yoktur; muhtelif hadislerde bu günahý yapanlara azap vaadi verilmiþtir. Ve bir çok hadis ve ayetlerdeki açýklamalardan bu günahýn ne kadar kötü bir günah olduðu ortaya çýkmaktadýr. Biz Kur'an ve hadis-i þeriflerden istifade ederek bu konuyu þu baþlýklar altýnda iþlemeye çalýþacaðýz:



1- Gýybetin önemi ve ne kadar büyük günah olduðu,

2- Gýybetin anlamý,

3- Gýybetin çeþitli türleri,

4- Gýybete yol açan sebepler,

5- Gýybet edenlerin karþýsýndaki vazifemiz,

6- Gýybetin tövbesi ve keffareti,

7- Gýybetin caiz olduðu yerler.





1- Gýybetin Önemi ve Büyüklüðü:



Allah-u Teala Nur suresinin 19. Ayetinde þöyle buyuruyor: "Ýman edenler içinde çirkin utanmazlýklarýn yaygýnlaþmasýndan hoþlananlara dünyada da ahirette de azap vardýr."

Bu ayetin tefsirinde Ýmam Sadýk (a.s) þöyle buyuruyor: "Bir mu'min için kulaklarýnýn duyduðunu, gözlerinin gördüðünü baþkalarýna söyleyen kiþi, Allah-u Teala haklarýnda þöyle buyurduðu kimselerdendir: "Ýman edenler içinde çirkin utanmazlýklarýn yaygýnlaþmasýndan hoþlananlara dünyada da ahirette de azap vardýr."

Görüldüðü gibi bir mu'minin kötülüklerinin yayýlmasýndan hoþlanan, yani buna vesile olan veya vesile olan kimselerden hoþlanan adamlara Allah azap vaadi vermiþtir. Ýþte gýybet de bunlardan birisidir.

Yine Hak Teala Hucurat suresinin 12. Ayetinde þöyle buyuruyor: "Ey Ýman edenler bazýnýz bazýnýzýn arkasýndan çekiþtirmesin, gýybet etmesin; sizden biriniz ölmüþ kardeþinin etini yemeyi sever mi? Ýþte bundan iðrendiniz. O halde Allah'tan korkun..."

Bu ayeti kerimede Allah-u Teala bir mu'minin arkasýndan gýybet etmeyi onun ölü olduðu halde etini yemesine benzetmektedir.

Resul-i Ekrem (s.a.a)'den nakledildiðine göre o hazret þöyle buyuruyor: "Miraç gecesinde bir gurubu cehennem ateþinde mundar ve leþ yedikleri halde gördüm. Cebrail'e "Bunlar kimlerdir?" diye sordum; o da "Bunlar dünyada halkýn etini yiyen, yani gýybet eden kimselerdir." diye cevap verdi."

(Müstedrek-ül Vesail, Hac Kitabý, bab: 132)

Evet insanlarýn dünyada yaptýklarý ameller kýyamet günü karþýlarýna çýkacak ve ona uygun bir þekilde cezalandýrýlacaklardýr.

Kur'an-ý Kerim'in bu benzetmelerinde bazý nükteler vardýr ki onlara da deðinmekte fayda vardýr. Bir ölü kendisini savunamadýðý gibi gýybet edilen kimsede hazýr bulunamadýðý için kendisini savunamayýp maðdur durumda kalýyor. Ölü birisinin eti kesildiðinde yeri dolduramadýðý gibi gýybet edilen kiþinin kaybolan haysiyet ve þerefinin yerinin dolmasý da gayri mümkün veya çok zordur. Bir mundarýn eti kesilip organlarý söküldüðünde, kokusu etrafý sardýðý gibi gýybet vesilesiyle de kötülükler, düþmanlýklar, kinler ve günahlar her tarafa yayýlýr ve kimsede huzur kalmaz; kimsede samimiyet kalmaz. Mundar ve leþ eti insanlarý hastalandýrabildiði gibi gýybet de insanýn ruhunda ve toplumda nice rahatsýzlýklar ve hastalýklar meydana getirir.

Muhtelif senetlerle sevgili Peygamber'imizden (s.a.a) þöyle rivayet edilmiþtir: "Gýybet, zinadan daha þiddetlidir. Nasýl olur diye sorulduðunda þöyle buyurdu: "Zira adam zina ederse, sonra da tövbe ederse, Allah onu affeder. Ama gýybet eden kimse, gýybet edilen kimse tarafýndan affedilmediði müddetçe baðýþlanmaz."

(Bihar-ül Envar, c.77, s.89)

Hz. Ali (a.s): "Gýybetten kaçýn; zira gýybet cehennem köpeklerinin yemeðidir."

(Bihar-ül Envar, c.75, s.248)

Resul-i Ekrem (s.a.a): "Kim bir Müslüman erkeðin ve kadýnýn gýybetini ederse, kýrk gün ve gece Allah onun namaz ve orucunu kabul etmez. Gýybet ettiði kiþi affederse o baþka."

Ýmam Sadýk (a.s): "Gýybet etmek, her Müslümana haramdýr ve hiç þüphesiz gýybet iyilikleri yer; ayný ateþ odunu yakýp kül ettiði gibi."

(Usul-i Kafi)



Resul-i Ekrem (s.a.a): "Kýyamet günü birisini Allah'ýn huzuruna getirip durdururlar ve amel kitabý kendisine verilir. Baktýðýnda görür ki yaptýðý iyilikler orada yoktur. Der ki: "Ya Ýlahi bu benim kitabým deðildir; ben yaptýðým itaatlarý onda göremiyorum?" Ona þöyle cevap verilir: "Senin Rabbin, ne hata yapar nede unutur; senin amelin halkýn gýybetini yaptýðýn için yoktur." Sonra bir baþkasýný getirirler ona da amel kitabýný verdiklerinde yapmadýðý bir çok iyilikleri görür; arz eder: "Ya Ýlahi, bu benim kitabým deðildir; zira ben bu amelleri yapmamýþýmdýr." Þöyle denir cevabýnda: "Filan adam senin gýybetini yaptýðý için, sana onun iyilikleri verildi."

Bir baþka hadiste þöyle der: "Gýybet eden kimse, tövbe ederse cennete giren en son kiþi olur; ve tövbesiz ölürse cehenneme giren ilk kiþi olur.

Þunu da hatýrlatmak gerekir ki gýybet sadece büyüklere ait deðildir. Ýyiyi kötüden ayýrt eden ve duyduðunda rahatsýz olan çocuklarýn gýybeti de haramdýr.





2- Gýybetin Anlamý:



Resul-i Ekrem (s.a.a) gýybeti þöyle açýklamaktadýr: "Gýybet, mu'min kardeþleri hakkýnda hoþlanmadýðý bir þeyi söylemektir."

(Bihar-ül Envar, c.77, s.89)



Ýmam Sadýk (a.s) ise gýybeti þu þekil de açýklýyor: "Gýybet mu'min kardeþinin hakkýnda Allah-u Teala'nýn üzerini örttüðü bir kusuru, baþkalarý yanýnda açýp söylemeleridir."

(Bihar-ül Envar, c.75, s.245)



Ehl-i Beyt imamlarýnýn yedincisi Ýmam Musa Kazým (a.s) ise þöyle deðerlendiriyor: "Bir kiþinin arkasýndan, onda olan ve halkýn bildiði bir kusuru söylerse, gýybet olmaz; ama onda olup da halkýn bilmediði kusuru açýklarsa, onun gýybetini yapmýþ olur."

(Bihar-ül Envar, c.75, s.245)



Kýsacasý bir mu'minin arkasýnda söylenen þeyler üç kýsýmdan birisidir.



a)- Bazýlarý kesinkes gýybettir ve haramdýr. O da dine göre veya insana göre kusur ve eksiklik sayýlan ve baþkalarý tarafýndan bilinmeyen ve açýklandýðýnda gýybet edilen kimseyi rahatsýz eden ve ayýplama ve aþaðýlama niyetiyle söylenen þeylerdir. Evet bu, kesinlikle gýybettir ve kebire günahlardandýr.

b)- Baþkasýnýn bilinmeyen ayýbýný, onu aþaðýlamak ve küçültmek maksadýyla deðil de baþka maksatla söylemek; örneðin sohbet olsun diye veya örnek göstermek için veya bu iþten rahatsýzlýðýný belirtmek için vb. bir sebeple söylemek. Bu kýsmýn kötülüðü, birinci kýsým kadar olmasa da yine de haramdýr ve bu maksatlarla da olsa mu'minin kusurlarýnýn söylenmemesi gerekir.

c)- Baþkasýnýn bilinen bir ayýbýný baþkalarý yanýnda söylemek; bu da birkaç türlüdür: Eðer o adamý kötülemek ve kýnama maksadýyla söylerse, bu da gýybet sayýlmasa dahi haramdýr. Zira bunu yapmak mu'mine eziyet ve hakaret unvaný altýna girer ve kesinlikle haramdýr.



Eðer bilinen bir þeyi söyler ve kötüleme ve hakaret etme maksadý taþýmaz ama onun söylenmesi kendiliðinden o kiþinin ayýplanmasýna vesile olursa, bu da gýybet olmasa dahi haramdýr. Zira baþkalarýna kötü lakap takma ünvaný altýna girer ve Kur'an'da neyh edilmiþtir.

Ama eðer bilinen bir þeyi söyler, kötüleme maksadý olmaz, kendiliðinden de onun ayýplanmasý ve aþaðýlanmasýna yol açmazsa, o zaman söylenmesinde zahiren sakýnca yoktur. Ama yine de ihtiyaten bunu da söylememek iyidir.





3- Gýybetin Çeþitli Türleri:



Gýybet çeþitli þekillerde gerçekleþebilir:



a)- Ýnsanýn bedeni ile ilgili kusurlarý söylemek: Mesela kör, þaþý, kel, siyah, sarý, kýsa, uzun gibi lakaplar ki adam duyduðunda rahatsýz olursa söylenmesi gýybet ve haramdýr.

b)- Ýnsanýn soyu sopuyla ilgili kusurlarý söylemek: Mesela falan adamýn babasý kötü bir ailedendir vb. þeyleri söylemek haramdýr ve gýybettir.

c)- Ahlakýyla ilgili kusurlarý söylemek: Filan adam kötü ahlaklýdýr, korkaktýr, riyakardýr vb. gibi..

d)- Dini ile ilgili kusurlarý söylemek: Filan adam yalancýdýr, zekat vermiyor, namaza önem vermiyor vb. þeyleri söylemek.

e)- Dünyasý ile ilgili kusurlarý söylemek: Filan adam edepsizdir, çok gevezedir, boðazýna düþkündür, çok uyuyor, hak bilmez birisidir vb. þeyler gibi..

f)- Veya ona ait olan herhangi bir kusuru söylemek: Elbisesi kirlidir, eskidir, uzundur, kýsadýr, þöyledir, böyledir. Elbette bunlardan hangisi daha büyük olursa günahý, vebali de daha büyük olur.



Þunu da hatýrlatmak gerekir ki gýybet, birisinin ayýbýný baþkasýna söylemektir ve bildirmektir. Bu, bazen sözle, bazen fiille, bazen iþaretle yada yazýyla gerçekleþebilir. Yani önemli olan birisinin kusurunu açýklamak, hangi vesileyle olursa olsun haram ve gýybettir.

Hatýrlatýlmasý gereken bir baþka husus ise karþý tarafýn gýybet edilen kimseyi tanýyacak þekilde ondan bahsetmesi haramdýr. Ama tanýnmayacak þekilde bahsetmek sakýncasýzdýr. Sýnýrlý þahýslardan da bahsetmek haramdýr. Mesela filan adamýn çocuklarýndan birisi þöyle böyledir; bütün çocuklar zan altýnda kaldýklarý için haramdýr.

Eðer sayýlarý geniþ bir kitle arasýna katarak bahsederse sakýncasýzdýr. Mesela Kýrýkkalelilerden birisi þöyle yapýyordu, bunun sakýncasý yoktur. Yine eðer büyük bir topluluðun hepsini kötüler ve suçlarsa bu da haramdýr. Mesela Ankaralýlar þöyledir, Iðdýrlýlar böyledir þeklinde söylerse haramdýr ve bütün o þehrin gýybetini etmiþ olur. Veya filan þehrin çoðu böyledir derse de bu da ihtiyaten haramdýr.





4- Gýybete yol açan sebepler:



1- Gazap ve öfke: Bazen birisine olan gazap ve öfkemiz, bizi onun ayýplarýný ortaya çýkarmaya itebilir.

2- Kin beslemek: Bazen önceden olan kinimiz birisinin gýybetini yapmamýza, onu kötülememize yol açabilir.

3- Hased ve çekemezlik: Bazen de bu kötü huy insanýn gýybet etmesini ve hased ettiði kimsenin kusurlarýný açýða çýkarmaya ve böylece hasedini dindirmeye çalýþmasýna vesile olur.

4- Kibir ve üstünlük taslamak: Çoðu kiþiler kendilerini üstün göstermek için baþkalarýný kötülemeye ve kusurlarýný ortaya çýkarmaya çalýþýr.

5- Acýma duygusu: Bazen de þeytan bu yoldan insanlarý kandýrýr ve ona acýdýðý için ve yaptýðý kötülükten duyduðu üzüntüyü bildirmek için, onun yaptýðýný baþkasýna anlatýr.

6- Kendini temize çýkarmak: Bazen kendisini temize çýkarmak için kötü ameli baþkasýna isnad eder ve böylece kendisini o amelden ve suçtan kurtarmaya çalýþýr. Bu da günahtýr hatta o adam yapmýþ olsa dahi; o sadece kendisinden o kötülüðü nefyetme hakkýna sabittir. Yani ben yapmamýþýmdýr diyebilir, ama baþkasýna isnad edemez.





5- Gýybet Edenler Karþýsýnda Vazifemiz:



Gýybet edenler karþýsýnda ilk vazifemiz uygun bir dille gýybet edeni emr-i bil-maruf ve nehyi anil-münker etmek ve o ameli yapmaktan sakýndýrmaktýr. Sonra da gýybeti yapýlan kimseyi savunmak ve ona isnad edilen þeyi reddetmek ve onu bu isnattan tenzih etmek ve ona yardýmcý olmaktýr. Eðer bunu yapamazsa ve gýybet edeni yaptýðý iþten vazgeçiremezse, o meclisten kalkmalý ve orayý terk etmelidir. Yoksa eðer oturup dinler ve söylenenlerden hoþlanýrsa veya en azýndan itiraz etmezse, o da gýybet günahýna ortak olmuþ olur. Bu konuda aþaðýdaki hadislere dikkatinizi çekmek istiyoruz:



Hz. Ali (a.s): "Gýybeti dinleyen kimse, gýybet eden gibidir."

(Mizan-ül Hikme, c.7, s.352)



Ýmam Zeyn-ül Abidin (a.s) þöyle buyuruyor: "Kulaðýn senin üzerindeki hakký, onu gýybet ve helal olmayan þeyleri dinlemekten uzak tutmaktýr."



Resul-i Ekrem (s.a.a): "Müslüman kardeþi yanýnda gýybet edilip de ona yardým edebileceði halde (onun gýybetini önleyebileceði halde) ona yardýmcý olmayan kimseyi, Allah dünya ve ahiretde yardýmsýz býrakýr."



Yine Efendimiz (s.a.a) þöyle buyurmaktadýr: "Kim bir mecliste kardeþine duyduðu bir gýybeti reddederek ona iyilikte bulunursa, Allah-u Teala dünya ve ahiret hayatýnda bin kötülük kapýsýný ondan reddeder (uzaklaþtýrýr)."



Yine þöyle buyurduðu rivayet ediliyor: "Kim mu'min kardeþi hakkýnda yapýlan gýybet konusunda, kardeþinin haysiyetini savunursa, onu cehennem ateþinden kurtarmak Allah'ýn üzerine bir hak olur."

(Mizan-ül Hikme, c.7, s.353)



Bazý rivayetlerden de anlaþýldýðýna göre mu'min kardeþini savunabilecek durumda olan ve onun hakkýnda yapýlan gýybeti önleme imkanýna sahip olan birisi, bunu yapmazsa günahý gýybet edenden yetmiþ kat daha fazladýr.

Belki de sebebi þudur ki gýybeti dinleyen olamazsa veya önlenirse gýybet eden de bir daha gýybet etmeye cesaret edemez. Ama gýybeti dinlemek, ona itirazda bulunmamak insanlarý bu günaha daha fazla cüretkar kýlýyor.

Hatýrlatýlmasý gereken bir baþka husus ise þudur ki, bir baþka insan bir baþkasýnýn arkasýndan gýybet edip çekiþtirir, ama yüzüne gelip onu methedip yaðcýlýk yaparsa, böyle birisinin günahý baþkasýnýnkinin iki katýdýr. Zira bu bir nifaktýr ve hadislerde iki dilli, bizim aramýzda ise iki yüzlü olarak tarif edilir.

Bir hadiste þöyle deniyor: "Kýyamet günü iki dilli insan ateþten iki dile sahip olduðu halde mahþere gelir."

(Mekasip kitabý, Gýybet Babýgöz kırpma



Görüldüðü gibi gýybetin çeþitli durumlarý onun vebalinin de artmasýna veya azalmasýna vesile olur. Zaman ve mekanlar da gýybetin ve günahlarýn vebalini etkiler. Mesela Ramazan ayýnda yapýlan bir gýybet ile baþka zamanda yapýlan bir gýybet ayný deðildir. Mesela bir camide yapýlan gýybet ve günahla baþka yerde yapýlan ayný deðildir. Mu'minin de derecesine göre gýybetlerinde vebali deðiþebilir.





6- Gýybetin Tövbesi ve Keffareti:



Evet gýybet büyük günahlardan olduðu için, Allah etmesin bu günaha mübtela olursa, hemen piþman olup tövbe etmesi ve bir daha tekrarlamamaya karar almasý, kalbiyle birlikte dille de Allah'tan maðfiret dilemesi farzdýr. Sonra da mümkün mertebe gýybet ettiði kimseden helallik almalý ve onu kendinden razý etmelidir. Eðer gýybet ettiði kiþi ölmüþse veya ona bir türlü ulaþamýyorsa yahut gýybet konusundan haberdar deðildir ve kendisine söylendiði vakit buna daha çok rahatsýz olacaksa, helallik almanýn yerine onun hakkýnda dua ve istiðfar etmeli ve onun hakkýnda iyilikte bulunmalýdýr. Bu konuda da bir çok hadisler nakledilmiþtir ki sözün fazla uzamamasý için onlardan vazgeçiyoruz.

Gýybeti edilen kiþinin helal etmesi iyidir; zira bu vesileyle sevaba ulaþýr ve baþkalarýnýn da onu baðýþlamasýna vesile olur. Eðer Allah'ýn maðfiretini bekliyorsak bizim de baþkalarýný affetmemiz gerekir.

Þu noktayý da bilmemiz gerekir ki gýybet etmemekle insan, þer'i vazifesini yapýp kendisini büyük bir vebalden kurtardýðý gibi Allah katýnda da büyük sevaplara nail olur.

Resul-i Ekrem'den þöyle rivayet edilmiþtir: "Gýybet etmeyi terk etmek, Allah (Azze ve Celle) katýnda on bin rekat sünnet namaz kýlmaktan daha sevimlidir."





7- Gýybetin Caiz Olduðu Yerler:



Gýybetin bazý yerlerde caiz olduðuna hükmedilmiþtir ki aþaðýda kýsaca bunlara deðinmeye çalýþacaðýz:



1- Günahý açýk bir þekilde insanlarýn gözü önünde yapan kimsenin gýybeti caizdir. Mesela halkýn gözü önünde þarap kadehi kaldýran, çekinmeden içen birisi gibi.

Burada bazý alimler sadece açýkta yaptýðý o günahý söylemek caizdir. Ama gizlide yaptýðý günahlar varsa onlarý açýða çýkarmak caiz deðildir, diyorlar. En azýndan ihtiyat gereði o günahlarý söylememek iyidir. Bir de günah yapan kimse yaptýðý günahýn günahlýðýný kabul ederse, caizdir; ama eðer bazý mazeretler öne sürüyorsa, örneðin Ramazan günü orucunu yiyor, ama hasta olduðunu ve yolcu olduðunu iddia ediyorsa, buu tür durumlarda da ihtiyaten gýybet etmemek gerekir.



2- Kendisine haksýzlýk ve zulüm yapan birisi olur ve kendisi hiçbir yolla onun zulüm ve haksýzlýðýný önleyemiyorsa, eðer bunu önleyebilecek baþka birisi varsa, o zaman onun yaptýðý zulmü baþkasýna þikayet edip ondan yardým dileyebilir.

Allah-u Teala Nisa suresinin 148. ayetinde þöyle buyuruyor: "Allah kötü sözün açýkça söylenmesini sevmez; zulme uðrayanlar hariç ..."



3- Eðer bir insan ticaret yapacaðý veya evlilik baðý kuracaðý birisi hakkýnda insanla istiþare ederse, gerçeði söylemediði taktirde önemli fesat ve kötülüðün veya zararýn meydana geleceðinden korkarsa, o zaman doðruyu söyleyebilir. Elbette eðer kusurunu söylemeden onu bu iþten vazgeçirebilirse öyle yapmalýdýr; ama eðer baþka bir yolla unu bu iþten vazgeçiremezse, o zaman doðruyu söyleyebilir. Þunu da dikkate almak lazýmdýr ki, eðer o mu'minin haysiyetinin zedelenmesi, o adama deðecek zarardan daha önemli olursa, o zaman doðruyu söylememesi gerekir..



4- Allah'ýn dininde bid'at koyan ve yanlýþlarýyla insanlarý saptýran kimseye insanlar kanmasýn diye onun gýybetinin yapýlmasý caizdir.



5- Yalan bir hadis uydurup Peygamber'e isnad eden kimselerin gýybeti caizdir ki insanlar ona kanmasýnlar. Yine yalan yare birisinin aleyhine þahitlik yaparsa, onun yalanýný ortaya çýkarmak caizdir.



6- Eðer birisi bir lakapla meþhur olmuþ ve onu söylemeden tanýmýyorlar veya karýþtýrýyorlarsa, iki þartla bu lakabý söylemek caizdir: Birincisi onu aþaðýlamak niyetiyle söylemezse, ikincisi o adam o lakabýn söylenmesinden rahatsýz olmuyorsa, söylemenin sakýncasý yoktur. Ama eðer rahatsýz oluyorsa onunla onu tanýtmak caiz deðildir.



7- Eðer yalan yere bir soya kendisini isnat ederse, mesela yalan yere seyit olduðunu iddia ederse, yalanýný bilen kimse bunu baþkalarýna söyleyebilir. Zira neseblerin karýþmamasý önemlidir.



8- Kýsacasý eðer bir yerde doðruyu söylemek bir mu'minin haysiyetini korumaktan daha önemli olursa, o zaman doðruyu söylemek caizdir. Mesela bir haksýzlýðýn yapýldýðý bir yerde, doðruyu bilen kimsenin þahitlik yapýp hakký ezilen kimseye yardýmcý olmasý gibi.



Ya Rabbi, bütün günahlardan korunmada eðer sen bize yardýmcý olmazsan, biz bundan aciziz. Bütün enbiya ve evliya hürmetine lütuf ve yardýmlarýný bizden esirgeme. Amin!
Gönderen: 02.06.2007 - 14:25
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 GIYBET HAKKINDA ARADIGINIZ HER SEYi BURDA BULA BiLiRSiNiZ
Ônder23 02.06.2007 - 14:25

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1180 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
misafir484 (48), ((SOLMAZ)) (53), Lashirah (32), ahmetali (42), Abdul (45), sivas-c-k (33), AGLAYAN GÜL (37), kozy (42), josearkadia (55), antares (64), verdahamra (43), NAGÝHANY.. (41), cimbomlu63 (54), sahin-nl (51), hasen (44), kaleli (66), berkharman (43), raggaci (), seven_sevene (48), zaferozbo (51), abdullah_turab (48), psycolog06 (44), vatanim (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.26018 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.