0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » OLUM

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ayse Aydin su an offline Ayse Aydin  
OLUM
174 Mesaj -
BEDENÝN ÖLÜMÜ (DIÞARIDAN GÖRÜNEN ÖLÜM)
Ölüm anýnda ruh, bu dünyadaki insanlarýn içinde yaþadýklarý boyuttan ayrýlýrken, geride cansýz bedenini býrakýr. Deri deðiþtiren canlýlar gibi, bu dünyadaki bedenini geride býrakýr ve asýl hayatýna doðru ilerler.

Ancak geride kalan bedenin hikayesi de anlamlý ve önemlidir. Özellikle bu bedene hayattayken gereðinden fazla deðer verenler için.

Peki öldükten sonra bu bedenin baþýna neler geleceðini ayrýntýlý olarak düþündünüz mü hiç?

Bir gün öleceksiniz. Belki hiç beklenmedik bir þekilde. Ekmek almak için bakkala giderken yolda biraraba tarafýndan çiðneneceksiniz. Ya da amansýz bir hastalýk hayatýnýza son verecek. Veya bir anda kalbiniz atmaktan vazgeçecek.

Böylece ölümü tatmaya baþlayacaksýnýz.

Bu andan itibaren de, bedeninizle hiçbir iliþkiniz kalmayacak. Hayat boyu "ben" dediðiniz ve sahiplendiðiniz o beden, sýradan bir et parçasý haline gelecek. Ölümünüzle birlikte bedeninizi baþka insanlar taþýmaya baþlayacaklar. Etrafta aðlayanlar, "daha dün buradaydý", "dað gibi adamdý" diyenler olacak. Sonra o bedeni alýp evin bir odasýna, belki de morga koyacaklar. Orada bir gece bekleyecek. Ertesi gün gömme iþlemleri baþlayacak. Cansýz bedeni alýp gasilhaneye götürecekler. Görevli, kaskatý kesilmiþ olan bedeninizi soðuk suyla yýkayacak. Ancak bu aþamada ölümün izleri de bedende aþikar hale gelecek. Morarmalar baþlayacak.

Daha sonra bedeni beyaz bir bezle, kefenle saracaklar. Sonra da tahta tabuta koyup üstüne yeþil bir örtü örtecekler. Cenaze arabasý gelecek, tabutu devralacak. Araba mezarlýða doðru ilerlerken, yolda hayat devam edecek. Bazý insanlar cenaze geçiyor diye saygý gösterecek, çoðu kendi iþine bakacak. Sonra mezarlýða gelinecek. Tabut, sizi sevenler ya da seviyor gibi görünenler tarafýndan ellerde taþýnacak. Etrafta muhtemelen yine aðlayanlar, sýzlananlar olacak. Sonra o kaçýnýlmaz yere, mezara gelinecek. Üstünde sizin isminiz yazýlý... Bedeni tabuttan çýkarýp beyaz kefenle birlikte mezarýn içine atacaklar. Dualar okunacak. Ve sonra son iþ yapýlacak. Ellerine kürek alanlar, beyaz kefenin içindeki bedenin üzerine toprak atmaya baþlayacaklar. Kefenin aðzýný açýp içine de toprak atacaklar. Aðzýnýza, burnunuza, boðazýnýza, gözlerinize topraklar dolacak. Topraklar yavaþ yavaþ kefeni örtecek. Biraz sonra iþleri bitecek ve gidecekler. Mezarlýk her zamanki derin sessizliðine bürünecek. Gidenler, kendi hayatlarýna geri dönecekler, ama gömülen beden için artýk hayatýn hiçbir anlamý kalmamýþ olacak. Dünyadaki hiçbir güzellik, hiçbir güzel ev, güzel insan, güzel manzara artýk o beden için bir þey ifade etmeyecek. Bedeniniz, hiçbir dostunuzla artýk görüþemeyecek. Beden için var olan tek þey, artýk yalnýzca toprak ve onun içindeki bakteri ve kurtlar olacak.

Öldükten Sonra Ne Hale Geleceðinizi Hiç Düþündünüz mü?

Zaten gömülmenizle birlikte bedeniniz hem içten hem de dýþtan gelen etkilerle hýzlý bir parçalanma sürecine girecek.

Vücutta oksijen kalmayacaðýndan, bir süre sonra mikroplar faaliyete geçerek bedene yayýlacaklar.

Karýnda toplanan gazlar cesedi þiþirecek ve bu þiþlik vücudun her tarafýna yayýlarak, bedeni tanýnmaz hale getirecek.

Bundan sonra gazýn diyaframa yaptýðý basýnçtan dolayý aðýzdan ve burundan kanlý köpükler gelmeye baþlayacak.

Çürüme ilerledikçe kýllar, týrnaklar, avuç içleri ve tabanlar yerlerinden ayrýlacaklar.

Bu dýþ deðiþmeyle beraber, iç organlarda da (akciðer, kalp ve karaciðerde) çürüme baþlayacak.

En korkunç olay ise bu noktada gerçekleþecek; karýn bölgesinde toplanan gazlar deriyi zayýf noktasýndan patlatacaklar ve bedenden tahammül edilmez derecede pis kokular yayýlacak. (Ölü insan kokusu, dünyanýn en iðrenç kokusudur.)

Bu süre içinde kafadan baþlamak üzere, adaleler de yerlerinden ayrýlacak.

Cilt ve yumuþak kýsýmlar tamamen dökülecek ve iskelet gözükmeye baþlayacak.

Beyin tamamen çürüyecek ve kil görünümünü alacak, kemikler baðlantýlarýndan ayrýlacak ve iskelet daðýlmaya baþlayacak...

Bu olay, ceset bir toprak ve kemik yýðýný haline gelene kadar böylece devam edecek.

"Ben" sandýðýnýz bedeniniz böylelikle korkunç ve iðrenç bir þekilde yok olacak. Geride kalanlar sizin için "helva"lar yapýp yerken, topraktaki tüm kurtlar, böcekler ve bakteriler sizin etlerinizi kemirecekler.

Eðer bir kaza sonucunda ölür de, gömülmezseniz, o zaman çok daha feci bir manzara ortaya çýkacak. Bedeniniz, sýcak havada açýkta kalmýþ bir et gibi, kurtlanacak, birkaç gün içinde bir kurt yumaðý haline dönüþecek. Kurtlar, son et parçasýný da yiyene kadar iskeletin kývrýmlarý arasýnda dolaþacaklar.

Böylece "en güzel bir biçimde" yaratýlmýþ olan insan hayatý, olabilecek en korkunç biçimde sona erecek.

Peki neden?

Ýnsan vücudunun öldükten sonra bu hale getirilmesi Allah'ýn dilemesiyledir. Ve bunun çok büyük bir anlamý vardýr. Ýnsan, kendisinin aslýnda beden olmadýðýný, bedeninin yalnýzca kendisine giydirilmiþ geçici bir kýlýf olduðunu, bu korkunç sonu görerek anlamalý, bedenin ötesinde bir varlýðý olduðunu hissetmelidir. Kendini "et ve kemikten" ibaret sanan insana, bunun bir aldanýþ olduðunu kavratmak için böyle çarpýcý ve ibret verici bir son hazýrlamýþtýr.

Ýnsan, bedeninin ölümüne bakmalý, bu geçici dünyada adeta sonsuza kadar kalacakmýþ gibi sahiplendiði ve bütün arzularýna boyun eðdiði bedeninin akýbeti hakkýnda düþünmelidir. O beden topraðýn altýnda çürüyecek, kurtlanacak ve iskelete dönüþecektir.

Dünya Hayatýnýn Geçiciliði

Hiç düþündünüz mü?

Neden insan sýk sýk temizlenmek zorundadýr? Neden temizliðine, bakýmýna dikkat etmezse, vücudu, aðzý kokar, cildi ve saçý yaðlanýr? Neden terler ve bu terin kokusu son derece kötüdür?

Ýnsanýn aksine, çicekler son derece güzel kokulara sahiptirler. Gül ya da karanfil, pis çamurlu bir toprakta yetiþmelerine raðmen binlerce yýldýr son derece güzel kokarlar. Ama insan, kötü kokmaya mahkumdur ve bunu ancak iyi bir bakýmla engelleyebilir.

Neden böyle olduðunu, insanýn neden bu þekilde bir eksiklikle yaratýldýðýný hiç düþündünüz mü? Allah'ýn neden çiçekleri güzel kokulu yaparken, insan bedeninin bu þekilde acizliklerle dolu olduðunu hiç aklýnýza getirdiniz mi?

Ýnsan yalnýzca bu saydýðýmýz özelliklerle kalmaz; yorulur, acýkýr, susar, caný acýr, midesi bulanýr, hastalanýr...

Ýnsanlara bunlar doðal þeylermiþ gibi gelir, ama bu bir aldanýþtýr. Ýnsan hiçbir zaman kötü kokmayabilir, hiçbir zaman baþ aðrýsý çekmeyebilir, hiçbir zaman hasta olmayabilirdi. Sahip olduðu tüm bu kusurlar, "tesadüfen" oluþmuþ deðil, özel olarak yaratýlmýþlardýr. Allah, insaný belirli bir amaç, belirli bir hikmet doðrultusunda bu þekilde eksik yaratmýþtýr.

Bunun iki amacý vardýr: Birincisi, insanýn aciz bir varlýk, bir "kul" olduðunu anlamasýdýr. Eksiksiz, mükemmel olmak Allah'ýn vasfýdýr, O'nun kulu olan insan ise sonsuz derecede eksiktir, zayýftýr ve dolayýsýyla O'na sonsuz derecede muhtaçtýr. Bir ayet, konuyu çok hikmetli bir biçimde özetler:

Ey insanlar, siz Allah'a (karþý fakir olan) muhtaçlarsýnýz; Allah ise, Ganiy (hiçbir þeye ihtiyacý olmayan)dýr, Hamid (övülmeye layýk)týr. Dileyecek olsa, sizi giderir (yok eder) ve yepyeni bir halk getirir. Bu, Allah'a göre güç deðildir. (Fatýr Suresi, 15-17)

Ýnsanýn bedenindeki eksiklikler, ona aczini ve zaafýný sürekli olarak hatýrlatýr. Ýnsan, kendini üstün ve kusursuz bir varlýk sanmaya baþlayabilir, ama her gün tuvalete gitmek zorundadýr ve orada içine düþtüðü zavallýlýk, gerçek mahiyetini kendisine bildirir.

Ýnsanýn sahip olduðu kusur ve eksikliklerin ikinci amacý ise, bu yurdun geçiciliðini hatýrlatmasýdýr. Çünkü söz konusu kusur ve eksiklikler, bu dünyadaki bedene mahsusturlar. Ahirette, cennet ehli yeni bir bedenle, eksiksiz ve kusursuz bir þekilde yaratýlacaktýr. Bu dünyadaki zayýf, eksik, kusurlu beden, müminin gerçek bedeni deðildir, geçici bir süre içinde kaldýðý bir kalýptýr.

Bundan dolayýdýr ki, dünyada kusursuz bir güzellik elde edilemez. Fiziksel yönden en güzel, en çekici, en kusursuz olduðunu sandýðýmýz bir insan da, diðer tüm insanlar gibi tuvalete gitmekte, terlemekte, kimi zaman aðzý kokmakta, kimi zaman yüzünde sivilce çýkmaktadýr. Temiz kalabilmek için sürekli yýkanmak ve bakým yapmak zorundadýr. Kimi insanýn yüzü güzeldir, ama fiziði o kadar düzgün deðildir. Bunun tersi de mümkündür. Kimisinin gözü güzel, fakat burnu eðri olabilir. Bu özelliklerin sonsuz varyasyonlarýný sayabiliriz. Dýþ görünüþ olarak gerçekten kusursuz gibi görünen bir kimsede de hiç umulmadýk bir hastalýk, rahatsýzlýk ya da kusur bulunabilir.

Herþeyden önemlisi, en mükemmel görünen insan bile mutlaka yaþlanýr ve ölür. Beklenmedik bir anda bir kazayla paramparça olabilir. Dünyadaki beden gibi, dünyanýn bizzat kendisi de eksik, kusurlu, yetersiz ve geçicidir. Bütün çiçekler mutlaka solar, en güzel yiyecekler çürür, bozulur, kokuþur. Tüm bunlar bu dünyaya mahsus eksik ve kusurlardýr. Bizlere tanýnan kýsa dünya hayatý da, taþýdýðýmýz beden de Allah'ýn çok kýsa bir süre için verdiði geçici emanetlerdir. Sonsuz bir yaþantý ve mükemmel bir yaratýlýþ ise yalnýzca ahirete mahsustur. Bir ayette þöyle denir:

Size verilen herhangi bir þey, dünya hayatýnýn metaý (kýsa süreli faydalanmasýgöz kırpmadýr. Allah katýnda olan ise, daha hayýrlý ve daha süreklidir. (Bu da) iman edip Rablerine tevekkül edenler içindir. (Þura Suresi, 36)

Bir baþka ayette, dünyanýn gerçek mahiyeti þöyle anlatýlýr:

Bilin ki, dünya hayatý ancak bir oyun, '(eðlence türünden) tutkulu bir oyalama', bir süs, kendi aranýzda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir 'çoðalma-tutkusu'dur. Bir yaðmur örneði gibi; onun bitirdiði ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoþuna gitmiþtir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsýn ki sapsarý kesilmiþ, sonra o, bir çer-çöp oluvermiþtir. Ahirette ise þiddetli bir azab; Allah'tan bir maðfiret ve bir hoþnutluk (rýza) vardýr. Dünya hayatý, aldanýþ olan bir metadan baþka bir þey deðildir. (Hadid Suresi, 20)

Kýsaca bu dünyada Allah sonsuz kudret ve bilgisinin bir göstergesi olarak birçok güzellik, sanat ve harikalýk ile çok çeþitli kusur ve eksiklikleri de ayný anda yaratmaktadýr. Mükemmellik ve kalýcýlýk bu dünyanýn kanununa aykýrýdýr. Geliþen teknoloji de dahil olmak üzere, insan aklýnýn düþünebileceði hiçbir þey Allah'ýn bu kanununu deðiþtiremeyecektir. Böylece insanlar bir yandan ahireti özleyip ona kavuþmak için çabalasýnlar ve Allah'a gereken þükür ve takdiri göstersinler. Bir yandan da bunlarýn gerçek yerinin bu geçici dünya deðil, eksik ve kusurlardan arýndýrýlmýþ ve müminler için hazýrlanmýþ ebedi cennet hayatý olduðunu anlayabilsinler. Kuran'da, bu gerçek çok açýk bir biçimde özetlenir:

Hayýr, siz dünya hayatýný seçip üstün tutuyorsunuz. Ahiret ise daha hayýrlý ve daha süreklidir. (A'la Suresi, 16-17)

Bir baþka ayette ise, "gerçekten ahiret yurdu ise, asýl hayat odur" (Ankebut Suresi, 64) denir. "Asýl hayat"ýmýz olan ahiret ile geçici bir yurt olan dünya arasýnda, perde kadar ince bir sýnýr vardýr. Ölüm, iþte bu perdeyi kaldýran araçtýr. Ölümle birlikte bu dünya ve bedenle olan iliþki kesilecek, yepyeni bir yaratýlýþla sonsuz hayata baþlangýç yapýlacaktýr.

Ölümle birlikte baþlayacak olan hayat gerçek hayattýr. Eksiklik, kusur, geçicilik dünyaya ait kanunlardýr. Gerçek kanunlar; kusursuzluk, ölümsüzlük, mükemmellik üzerine kuruludur. Bir baþka deyiþle, normal olan, bir çiçeðin hiç solmamasý, bir insanýn hiç kirlenmemesi, hiç yaþlanmamasý, bir meyvenin hiç çürümemesidir. Asýl kanunlar, insanýn her istediðinin anýnda gerçekleþmesini, insanýn hiçbir acý ve hastalýk yaþamamasýný, hiçbir zaman üþümemesini, ya da terlememesini gerektirir. Ancak asýl kanunlar, asýl hayatta; geçici kanunlar da geçici olan bu dünya hayatýndadýr. Bu dünyada yaþanan tüm eksiklik ve kusurlar, asýl kanunlarýn özel olarak bozulup, yerlerine geçici kanunlarýn konmasýyla oluþmaktadýr.

Asýl kanunlarýn yurdu, yani ahiret ise sanýldýðýnýn aksine uzakta deðildir. Allah dilediði an insanýn buradaki yaþamýna son verip, onu ahirete geçirebilir. Bu geçiþ, bir göz açýp-kapamasý kadar çabuk gerçekleþecektir. Rüyadan uyanmak gibi... Ölümle birlikte sona erecek olan dünyanýn, ahirete göre ne denli kýsa olduðu Kuran'da þöyle anlatýlýr:

Dedi ki: "Yýl sayýsý olarak yeryüzünde ne kadar kaldýnýz?" Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazý kadar kaldýk, sayanlara sor." Dedi ki: "Yalnýzca az (bir zaman) kaldýnýz, gerçekten bir bilseydiniz," "Bizim, sizi boþ bir amaç uðruna yarattýðýmýzý ve gerçekten bize döndürülüp getirilmeyeceðinizi mi sanmýþtýnýz?" (Müminun Suresi, 112-115)

Ölümle birlikte rüya sona ermiþ ve gerçek yaþam baþlamýþtýr. Yeryüzünde "bir gün ya da bir günün birazý kadar", hatta "bir göz çarpmasý" kadar kalmýþ olan insan, yaptýklarýnýn hesabýný vermek üzere Allah'ýn huzuruna çýkar. Eðer dünyada iken ölümü aklýnda tutmuþ, Allah'a kavuþacaðýnýn bilincinde olmuþ ise, kurtulacaktýr. Kuran'da "kitabý sað eline verilen" bu kurtulmuþlarýn þöyle diyeceði haber verilir:

"... Alýn kitabýmý okuyun. Çünkü ben, gerçekten hesabýma kavuþacaðýmý sanmýþ (anlamýþgöz kırpmatým." (Hakka Suresi, 19-20)

Ölümden Ýbret Almayanlarýn Dünya ve Ahiretteki Durumlarý

Ýnsanlarýn çoðunda "ölüm yaþamýn bittiði andýr" þeklinde eksik ve yetersiz bir inanýþ vardýr. Oysa biraz daha derin düþünülse ölümün diðer bir hayatýn da baþladýðý an olduðu anlaþýlacaktýr. Bu eksik bakýþ açýsý yüzünden, inkar edenler hedefledikleri herþeyi dünyadaki kýsa sürenin içine sýðdýrmaya çalýþýrlar. Ahireti tanýmayanlarýn, bu dünyadan gözü kapalý bir þekilde sýnýr tanýmadan yararlanmak istemelerinin sebebi de budur. Bunlar ölümle birlikte, herþeyden mahrum kalacaklarý endiþesiyle, doðru-yanlýþ ayrýmý yapmadan yaþamaya, bu dünyadan maksimum derecede faydalanmaya, nefislerini tatmin etmeye çalýþýrlar. Önlerinde çok uzun yýllarýn var olduðuna kendilerini inandýrýp, uzun vadeli planlar peþinde koþarlar. Böylelikle kendilerini çok akýllý, Allah'a ve ahiret gününe inancý tam olan ve ölümden sonrasý için hazýrlýk yapan müminleri de akýlsýz olarak görürler. Bu, þeytanýn insaný aldatmak için kullandýðý en klasik yöntemdir. Þeytanýn inkarcýlar üzerinde uygulamak istediði oyununu Allah Kuran'da þu ayetlerle haber verir:

Þüphesiz, kendilerine hidayet açýkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri, þeytan kýþkýrtmýþ ve uzun emellere kaptýrmýþtýr. (Muhammed Suresi, 25)

(Þeytan) Onlara vaadler ediyor, onlarý en olmadýk kuruntulara düþürüyor. Oysa þeytan onlara bir aldanýþtan baþka bir þey vaat etmez. (Nisa Suresi, 120)

Bu dünyada sonsuza dek yaþayacakmýþ gibi mal ve servet biriktiren inkarcýlar, hayatlarýný mal ve evlat çokluðu ile övünecekleri bir yarýþ haline getirirler. Bu sahte üstünlüðün verdiði gurura kapýlarak ahiretten tamamen uzaklaþýrlar. Ancak içinde bulunduklarý büyük yanýlgýnýn kendilerini nereye doðru yönlendirdiði, ayetlerle açýkça bildirilmiþtir:

Onlar sanýyorlar mý ki, kendilerine vermekte olduðumuz mal ve çocuklarla, biz onlarýn hayýrlarýna koþuyoruz (veya yardým ediyoruz)? Hayýr, onlar þuurunda deðiller. (Müminun Suresi, 55-56)

Þu halde onlarýn mallarý ve çocuklarý seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onlarý dünya hayatýnda azaplandýrmak ve canlarýnýn onlar küfür içindeyken zorlukla çýkmasýný ister. (Tevbe Suresi, 55)

Allah insana, imtihan için gönderildiði bu dünyada ölümü ve ahireti düþündürecek pek çok mesaj gönderir. Bir ayette, insana uyarý olsun diye verilen belalara dikkat çekilir:

Görmüyorlar mý ki, gerçekten onlar her yýl, bir veya iki defa belaya çarptýrýlýyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öðüt alýp (ders çýkarýp) düþünmüyorlar. (Tevbe Suresi, 126)

Gerçekten çoðu insan, sýk sýk tevbe etmesine, öðüt alýp düþünmesine vesile olacak belalarla karþýlaþýrlar. Bunlar, ayette denildiði gibi yýlda bir kaç kez karþýlaþýlabilen büyük belalar ya da günlük küçük sýkýntýlar olabilir. Ýnsan kaza, sakatlanma ve ölümle sonuçlanan birçok olaya tanýk olur. Gazeteler ölüm haberleriyle, ilanlarýyla doludur. Ýnsana düþen, bu tip olaylarýn kendi baþýna da gelebileceðini, her an kendi imtihanýnýn da sona erebileceðini hatýrlamak, hemen Allah'a sýðýnýp bütün samimiyeti ile baðýþlanma dilemektir.

Müminlerin gördükleri olaylardan aldýklarý ders ve ibret kalýcý olur. Fakat, ayný olaylarýn iman etmeyenler üzerindeki etkisi ve bunlara verdikleri tepki çok daha farklýdýr. Ýnkarcýlar kendilerinde uyandýrdýðý dehþet hissinin bir sonucu olarak ölümün gerçekliðini kabullenmeyerek ya da unutmaya çalýþarak kendilerini rahatlatmak için uðraþýp-dururlar. Ancak bu yanýltýcý metodla kendilerine zarar vermekten öteye gidemezler. Çünkü Allah, "Onlarý adý konulmuþ bir süreye kadar ertelemektedir" (Nahl Suresi, 61) ve bu süre sandýklarýnýn aksine aleyhlerine iþlemektedir. Kuran'da þöyle buyrulur:

O küfre sapanlar, kendilerine tanýdýðýmýz süreyi sakýn kendileri için hayýrlý sanmasýnlar, biz onlara, ancak günahlarý daha da artsýn diye süre vermekteyiz. Onlar için aþaðýlatýcý bir azap vardýr. (Al-i Ýmran Suresi, 178)

Ölüm en yakýnýndaki kimseye isabet ettiðinde bile bu uyarýyý hiç üzerine alýnmayan, bundan bir öðüt ve ders çýkaramayan gaflet içindeki insan, günün birinde kendisi ölümle karþý karþýya kalsa, içinde bulunduðu durumdan kurtulmak için bir anda dünyanýn en ihlaslý insaný haline geliverir. Kuran'da bu psikoloji bir örnekle þöyle tasvir edilir:

Karada ve denizde sizi gezdiren O'dur. Öyle ki siz gemide bulunduðunuz zaman, onlar da güzel bir rüzgarla onu yüzdürürlerken ve (tam) bununla sevinmektelerken, ona çýlgýnca bir rüzgar gelip çatar ve her yandan dalgalar onlarý kuþatýverir; onlar artýk bu (dalgalarla) gerçekten kuþatýldýklarýný sanmýþlarken, dinde O'na 'gönülden katýksýz baðlýlar (muhlisler)' olarak Allah'a dua etmeye baþlarlar: "Andolsun eðer bundan bizi kurtaracak olursan, muhakkak sana þükredenlerden olacaðýz." (Yunus Suresi, 22)

Ancak bu insanlar, Allah, kendilerini kurtardýðýnda tekrar eski gafletlerine geri döner ve Allah'a verdikleri sözü unutarak, en ufak bir vicdani rahatsýzlýk duymadan sahtekarlýk ve nankörlüklerini ortaya koyarlar. Oysa bu sahtekarlýklarý, kýyamet günü kendi aleyhlerine bir delil olacaktýr. Ayetin devamýnda þöyle denir:

Ama (Allah) onlarý kurtarýnca, hemen haksýz yere, yeryüzünde taþkýnlýða koyulurlar. Ey insanlar, sizin taþkýnlýðýnýz, ancak kendi aleyhinizedir; (bu) dünya hayatýnýn geçici metaýdýr. Sonra dönüþünüz bizedir, biz de yaptýklarýnýzý size haber vereceðiz. (Yunus Suresi, 23)

Bu psikolojideki insan, ümitsiz bir çabayla ayný sahtekarlýðý ölüm esnasýnda da dener. Fakat kendisine tanýnan süre artýk sona ermiþtir:

Sonunda, onlardan birine ölüm geldiði zaman, der ki: "Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride býraktýðým (dünya)da salih amellerde bulunayým." Asla, gerçekten bu, yalnýzca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onlarýn önlerinde, diriltilip kaldýrýlacaklarý güne kadar bir engel (berzah) vardýr. (Müminun Suresi, 99-100)

Ýnkarcýlarýn bu tutumunun Allah'ýn huzurunda bile devam ettiðini görürüz. Bu durum ayatlerde þöyle haber verilir:

Suçlu-günahkarlarý, Rableri huzurunda baþlarý öne eðilmiþ olarak: "Rabbimiz, gördük ve iþittik; þimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir, salih bir amelde bulunalým, artýk biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarýz" (diye yalvaracaklarý zamanýgöz kırpma bir görsen... Öyleyse bu (azab) gününüzle karþýlaþmayý unutmanýza karþýlýk azabý tadýn. Biz de sizi gerçekten unuttuk; yaptýklarýnýza karþýlýk ebedi azabý tadýn. (Secde Suresi, 12-14)

Ayný sonuçsuz çýrpýnýþlarýn cehennemde de devam ettiðini haber veren ayetler þöyledir:

Ýçinde onlar (þöyle) çýðlýk atarlar: "Rabbimiz, bizi çýkar, yaptýðýmýzdan baþka salih bir amelde bulunalým." Size orda (dünyada), öðüt alabilecek olanýn öðüt alabileceði kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmiþti. Öyleyse (azabýgöz kırpma tadýn; artýk zalimler için bir yardýmcý yoktur. (Fatýr Suresi, 37)

Ahiretteki bu ümitsiz çýrpýnýþlar ve acý sonuç, hep insanýn dünyanýn gerçek amacýný ve deðerini takdir edemeyiþinden kaynaklanýr. Ýman etmemiþ insan; dünyadayken Allah'ýn etrafýnda yarattýðý hikmetli olaylardan ibret almaz, Allah'ýn gönderdiði uyarýlarý dinlemez, vicdanýný bastýrarak anlamazlýktan, görmezlikten gelir, ölümü kendinden çok uzakta görür, Allah'ýn rýzasý deðil, nefsinin istekleri doðrultusunda hareket eder. Tüm bunlar, sonunda geri dönüþü olmayan ölüme hazýrlýksýz yakalanmaya ve yukarýdaki ayetlerde geçen umutsuz duruma düþmeye sebep olur. Bu nedenle ölüm gelip uyandýrmadan gafletin derin uykusundan uyanmak gerekir. Çünkü ölüm anýnda uyanmak insana hiçbir fayda saðlamayacaktýr. Allah bu durumdan insanlarý þöyle sakýndýrýr:

Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakýn bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size rýzýk olarak verdiklerimizden infak edin. Oysa Allah, kendi eceli gelmiþ bulunan hiçbir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yaptýklarýnýzdan haberdardýr. (Münafýkun Suresi, 10-11)

Biraz aklý olan insanýn yapmasý gereken, ölümden sürekli kaçmak deðil onu her an hatýrda tutmaktýr. Ancak bu þekilde gerçek hedefinin bilincinde olarak hareket edebilir, nefsinin ve þeytanýn kendisini bu geçici dünya hayatý ile aldatýp oyalamasýna izin vermez
Gönderen: 09.02.2006 - 13:45
Bu Mesaji Bildir   Ayse Aydin üyenin diger mesajlarini ara Ayse Aydin üyenin Profiline bak Ayse Aydin üyeye özel mesaj gönder Ayse Aydin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Ayse Aydin su an offline Ayse Aydin  
174 Mesaj -
Konu biraz uzun ama okumanizi tavsiye ederim
Gönderen: 09.02.2006 - 13:47
Bu Mesaji Bildir   Ayse Aydin üyenin diger mesajlarini ara Ayse Aydin üyenin Profiline bak Ayse Aydin üyeye özel mesaj gönder Ayse Aydin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
inan zevkle okudum
2687 Mesaj -
demekki
olumun aci ve tatli yonu var
ancak su memnun etti beni olum yeni bir hayata acilan kapinin ilk anahtari
ALLAH SONUMUZU VE SONRASINI HAYIRLI EYLESIN
Gönderen: 09.02.2006 - 13:53
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Ayse Aydin su an offline Ayse Aydin  
RE: inan zevkle okudum
174 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý ölüm

demekki
olumun aci ve tatli yonu var
ancak su memnun etti beni olum yeni bir hayata acilan kapinin ilk anahtari
ALLAH SONUMUZU VE SONRASINI HAYIRLI EYLESIN




AMIN
Gönderen: 09.02.2006 - 13:59
Bu Mesaji Bildir   Ayse Aydin üyenin diger mesajlarini ara Ayse Aydin üyenin Profiline bak Ayse Aydin üyeye özel mesaj gönder Ayse Aydin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1648 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.01623 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.