|
|
|
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
Kur'andan başka söz söylemeyen kadın... |
|
|
919 Mesaj -
|
|
|
Kur'andan baþka söz söylemeyen kadýn...
Büyük veli, ilim ve irfan bahçesinin serveri, mâna yolunun yüce kahramaný Abdullah bin Mübarek Hazretlerinin bizzat baþýndan geçen bir hâdise var ki, ibretle okunmasýnda fayda var...
. Abdullah bin Mübarek hac yapmak için yola çýkmýþtýr. Hac yaptýktan sonra Medine'i Münevvere'de Kâinatýn Efendisi'nin kabrini ziyaret edecektir. Yolculuklarý sýrasýnda, tenha ve ýssýz bir mahalden geçerken ihtiyar bir kadýnla karþýlaþýr.
Ýhtiyar bir kadýnýn bu tenha yerde tek baþýna bulunmasý Abdullah bin Mübarek'in merakýný celbeder. Ýhtiyar kadýnýn üzerinde yünden bir hýrka, baþýnda da yünden büyükçe bir baþörtüsü bulunmaktadýr. Abdullah bin Mübarek:
"Esselâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh!" diyerek selâm verir. Ýhtiyar kadýn bu selâma:
"Onlara merhametli Rabb'in söylediði selâm vardýr." Mealindeki Yasin sûresinin (36/58) âyet'i kerimesi ile cevap verir.
"Allah iyiliðini versin nine, bu ýssýz yerde tek baþýna ne iþin var?" Nine:
"Allah kimi þaþýrtýrsa, artýk onun için yol gösteren yoktur. Ve onlarý azgýnlýklarý içinde þaþkýn olarak býrakýr." der
Abdullah bin Mübarek, ninenin bu soruya da A'raf sûresi (7/186) ile verdiði cevaptan anladý ki, bu ihtiyar kadýn yolunu kaybetmiþ, ne yöne gideceðini bilmemektedir. Abdullah bin Mübarek sorar:
"Ey nine! Nereye gitmek istiyorsun?"
"Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kýsmýný gösterelim diye, kulunu Mescid'i Haram'dan, çevresini mübarek kýldýðýmýz Mescid'i Aksa'ya götüren Allah noksan sýfatlardan münezzehtir. O, gerçekten iþitendir, görendir."
Abdullah bin Mübarek der ki: Ýsra sûresinin bu âyetini (17/1) okuyunca anladým ki, nine haccýný yapmýþ, Kudüs'e gitmek için yola çýkmýþ; ama yolunu kaybetmiþtir. Nineye sordum:
"Yolunu kaybedeli kaç gün oldu?"
"O, Rabbim! dedi, bana bir iþaret ver. Allah: Sana iþaret, sapasaðlam olduðun hâlde üç gün insanlarla konuþamamandýr, buyurdu." (Meryem, 19/10)
Bu âyet'i kerimeden de anladým ki, nine üç gündür yolunu kaybetmiþtir. Baktým, yanýnda ne yiyecek, ne de içecek bir þey var. Ona sordum:
"Yanýnda yiyecek, içecek bir þey göremiyorum, ne yapýyorsun?"
"Beni yedirenden içiren de O'dur." (Þuara, 26/79)
"Nasýl abdest alýyorsun?" diye sorduðumda bana Nisa sûresi ile cevap verdi:
"su bulamamýþsanýz o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yüzlerinize ve ellerinize sürün. Þüphesiz Allah çok affedici ve baðýþlayýcýdýr." (Nisa, 4/43)
Nine sorduðum her soruya bir Kur'an âyet'i ile cevap veriyordu. Þaþkýnlýk ve hayranlýðý birlikte yaþýyordum. Nineye dedim ki:
"Sen acýkmýþsýndýr. Yanýmda yiyecek var, sana vereyim de karnýný doyur." Nine yine âyet'i kerime ile cevap verdi:
"sonra akþama kadar orucu tamamlayýn�" (Bakara, 2/187)
"Ey nine! Bu ay ramazan ayý deðil ki!" dedim. Bana:
"Þüphe yok ki, Safa ile Merve Allah'ýn koyduðu niþanlardandýr. Her kim Beytullah'ý ziyaret eder veya umre yaparsa, onlarý tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa, þüphesiz Allah kabul eder ve (yapýlaný hakkýyla bilir." (Bakara, 2/158)
"Seferde mü'minlere oruç tutmama ruhsatý verilmiþtir." dedim.
"Sayýlý günlerde olmak üzere� Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa, (tutamadýðý günler kadar) diðer günlerde kaza eder. (Ýhtiyarlýk veya þifa umudu kalmamýþ hastalýk gibi devamlý mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayýr yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eðer bilirseniz (güçlüðüne raðmen) oruç tutmanýz sizin için daha hayýrlýdýr." (Bakara, 2/184)
Nine ile karþýlaþtýðým andan itibaren her ne sorduysam bir Kur'an âyeti ile cevap verdi. Ona bunun sebebini sordum:
"Ýnsan hiçbir söz söylemez ki, yanýnda gözetleyen, yazmaya hazýr bir melek bulunmasýn." (Kaf, 50/18) Nine beni hayretlere düþürmüþtü:
"Ey nine! Sen kimlerdensin?"
"Hakkýnda bilgin bulunmayan þeyin ardýna düþme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunlarýn hepsi ondan sorumludur." (Ýsra, 17/36)
Nine bu âyet'i kerime ile beni ikaz ediyordu, seni ilgilendirmeyen þeyi niçin merak ediyorsun, diyordu. Ben de yaptýðým yanlýþý anlayarak ondan özür diledim:
"Hata yaptým, beni baðýþla, hakkýný helâl et."
"Dedi ki: Bugün sizi kýnamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir." (Yûsuf, 12/92)
"Ey nine! Seni deveme bindirip, kafilene yetiþtireyim."
"Ne hayýr iþlerseniz Allah onu bilir. (Ey mü'minler âhiret için) azýk edinin. Bilin ki azýðýn en hayýrlýsý takvadýr. Ey akýl sahipleri! Benden sakýnýn." (Bakara, 2/197) Anladým ki, nine bu teklifimi kabul etmiþti. Hemen devemi ýhtýrdým, nine deveye binerken þu âyet'i kerimeyi okudu:
"Mü'min erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ýrzlarýný da korumalarýný söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranýþtýr. Þüphesiz Allah, onlarýn yapmakta olduklarýndan haberdardýr." (Nur, 24/30)
Ninenin uyarýsý ile devenin yanýndan uzaklaþtým. Ben uzaklaþtým, nine tam deveye binecekken deve ondan kaçmýþ, nine yere düþmüþtü. Bu sebeple elbisesi yýrtýlmýþtý. Nine bu duruma da Þûra sûresinden okuyarak açýklama getirdi:
"Baþýnýza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle iþledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoðunu affeder." (Þûra, 42/30) Deveyi yakalamak için harekete geçince:
"Þimdi deveyi yakalarým, az sabret." dedim. Nine:
"Böylece bunu (bu fetvayý Süleyman'a biz anlatmýþtýk. Biz, onlarýn her birine hüküm (hükümdarlýk, peygamberlik) ve ilim verdik. Kuþlarý ve tesbih eden daðlarý da Davud'a boyun eðdik. (Bunlarý biz yapmaktayýz." (Enbiya, 21/79) Nine âyet'i kerimeyi okuyup bittirdiðinde ben de deveyi tutup baðladým ve:
"Hadi deveye bin." dedim. Nine deveye bindi ve þu âyet'i kerimeyi okudu:
"Böylece onlarýn sýrtýna binip üzerlerine yerleþince, Rabbinizin nimetini anarak: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz." (Zuhruf, 43/13)
Devenin yularýný elime aldým ve yola koyulduk. Baðýrdým ve yürüyüþümüzü hýzlandýrdým. O zaman ninenin sesi duyuldu:
"Yürüyüþünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir." (Lokman, 31/19) Ýkaz ve uyarýyý almýþtým, baðýrmayý býraktým yavaþladým, alçak sesle þiir okumaya baþladým. Yine ninenin ikazý geldi:
"Artýk Kur'an'dan kolayýnýza geleni okuyun�" (Müzzemmil, 73/20) Bu nine, ne mübarek bir kadýn diye düþündüm. Kur'an'ý öyle bir hýfzetmiþti ki, ne ile karþýlaþsa, hemen ona Kur'an'dan bir cevap veriyordu. Nineye dedim ki:
"Ey nine! Sana çok hayýr verilmiþtir." Nine yine cevap vermekte gecikmedi:
"Allah hikmeti dilediðine verir. Kime hikmet verirse, ona pek çok hayýr verilmiþ demektir. Ancak akýl sahipleri düþünüp ibret alýrlar." (Bakara, 2/269)
Yolumuza devam ediyorduk ki, ninenin ailesi hakkýnda birtakým bilgiler öðrenmek istedim:
"Ey nine! Efendin var mý?" dedim:
"Ey iman edenler! Açýklanýrsa hoþunuza gitmeyecek olan þeyleri sormayýn�" (Maide, 5/101) Bundan sonra nineye bir þey sormadým, konuþmadým da. Yolumuza devam ettik ve nihayet ninenin kafilesine yetiþtik.
"Ey nine! Ýþte kafileye yetiþtik. Bu kafilede yakýnýn olarak kimin var?"
"Servet ve oðullar, dünya hayatýnýn süsüdür; ölümsüz olan iyi iþler ise, Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayýrlý, hem de ümit baðlamaya daha lâyýktýr." (Kehf, 18/46)
Anladým ki bu kafilede ninenin oðullarý vardýr. Nineye sordum:
"Oðullarýnýn kafilede görevleri var mý?"
"Daha nice alâmetler (yarattý. Onlar, yýldýzlarla da yollarýný doðrulturlar." (Nahl, 16/16) Ninenin bu cevabýndan anladým ki, onun oðullarý bu kafilede kýlavuzluk yapýyorlar.
Kafile konaklamýþ çadýrlarýný kurmuþtu. Çadýrlarý göstererek dedim ki:
"Senin oðullarýn çadýrlarýn içinde midir?"
"Ýþlerinde doðru olarak kendini Allah'a veren ve Ýbrahim'in, Allah'ý bir tanýyan dinine tâbi olan kimseden dince daha güzel kim vardýr? Allah Ýbrahim'i dost edinmiþtir." (Nisa, 4/125)
Anladým ki, ninenin oðlunun adý Ýbrahim'dir. Nine yine devam etti:
"Bir kýsým peygamberleri sana daha önce anlattýk, bir kýsmýný ise sana anlatmadýk. Ve Allah Musa ile gerçekten konuþtu." (Nisa, 4/164)
Ninenin ikinci oðlunun da adýnýn Musa olduðu anlaþýldý. Nine okumaya devam ediyordu:
"Ey Yahya! Kitab'a var gücünle sarýl! Ve henüz sabi iken ona (ilim ve) hikmet verdik." (Meryem, 19/12)
Ninenin okuduðu âyetlerden anladým ki, bu kafilede ihtiyar kadýnýn üç tane evlâdý bulunmaktadýr. Ben de onlarýn adlarý ile çadýrlara doðru seslendim:
"Ey Ýbrahim! Ey Musa! Ey Yahya!" Seslenmemden kýsa zaman sonra çadýrlardan üç genç çýkarak bize doðru geldi. Gençler yanýmýza geldikten sonra nine yine okumaya devam etti:
"Þimdi siz, içinizden birini þu gümüþ paranýzla þehre gönderen de, baksýn, hangi yiyeceði daha temiz ise, size ondan erzak getirsin�" (Kehf, 18/19)
Gençlerden bir tanesi yanýmýzdan ayrýldý, çadýrlara doðru gitti. Kýsa süre sonra eli kolu dolu olarak döndü. Getirdiði yiyecekleri annesinin önüne koydu. Ýhtiyar kadýn devam etti:
"Geçmiþ günlerde iþlediklerinize (iyi amellerinize) karþýlýk, afiyetle yeyin, için." (Hâkka, 69/24) Ben yemeðe yanaþmadým. Kadýnýn oðullarýna dönerek dedim ki:
"Siz annenizin hâl ve durumunu bana haber vermezseniz, þu önümdeki yemek bana haram olsun." Bunun üzerine ihtiyar kadýnýn oðullarý dediler ki:
"Bu kadýn, bizim anamýzdýr, Rahman olan Allahu Teâlâ'ya karþý bir hataya düþme korkusu sebebiyle uzun zamandan beri aðzýndan Kur'an âyetlerinden baþka bir söz çýkmamýþtýr." Kadýnýn oðullarýndan bunu duyduktan sonra bende bir âyet'i kerime ile onlara cevap verdim:
"Bu, Allah'ýn lütufudur. Onu dilediðine verir.
KÝM ALLAH SEVGÝSÝNÝ ÝNSAN SEVGÝSÝNDEN ÜSTÜN TUTARSA ALLAH ONU KULA MUHTAC ETMEZ...
(HA SE KUDAÝ,ÞÝHABU'L-AHBAR)
SAEVGÝ SAYGI VE DUA ÝLE
|
Gönderen: 05.02.2006 - 13:44 |
|
|
|
20 Mesaj -
|
|
|
çok güzeldi çok etkilendim
allah razý olsun kardeþim..........
|
Gönderen: 06.02.2006 - 00:21 |
|
|
|
|
Allah razý olsun kardeþim.Çok güzel,etkileyici bir yazýydý.
|
Gönderen: 16.02.2006 - 14:36 |
|
|
|
|
Vahhhhhhh ki ne vahhh bunca sene bosa konustugumuz her kelimeden hesaba cekme bizi ALLAH´im sen RRAHMAN´sin sen RAHIM´sin sen Merhametlilerin en merhametlisisin bizi af et, af et, af et:(
...
|
Gönderen: 16.02.2006 - 16:14 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1695 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
|
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
ßü$rA (34), varaka38 (51), hakancabuk (45), sivasliii (37), emr (47), SARUHAN® (40), nihal38 (41), muyyen (45), süpermen (52), mektup (49), yusufum_21 (42), gulden1996 (29), albeyim (50), eraykeso (36), kukner Ab (55), orhanuysal (41), ne olsun (53), Dalyam (43), resatdogan23 (51), mehmethoca (55), bySimyaci (45) |
|
|
|
|
|