*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1288 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 22. Aralık 2024 - 13:05

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » !!!!--TESETTUR (Ortunme)--!!!

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Cihan-63

!!!!--TESETTUR (Ortunme)--!!!

582 Mesaj -

Tesettür, Ýslâm'a inanýþýn ve müslümanca düþünüþün simgesidir. Müslüman kadýnýn ilk baþlýkta anlaþýlabilen tek ayýrýcý vasfýdýr. Ehemmiyetine binaen bu konuda müslümanlarýn hassasiyeti, kafirlerin telaþesi oldukça büyüktür.

Onlar, vargüçleriyle örtüyü ve hicabý müslüman kadýnýn elinden çekip almanýn yollarýni araþtýrýrlar. Çünkü, müslüman kadýnýný örtüsünden uzaklaþtýrmak, Onu dininden uzaklaþtýrmanýn ilk ve en mühim adýmýdýr. Bu noktada baþarýlý olunduðunda, yani her ne sebeple olursa olsun bir kadýn tesettürü ihmal edecek kadar bilinçsizleþtirildiðinde artýk onun islami bir kiþiliðinden söz etmek mümkün deðildir. Artýk onun iplerini ellerine geçirmiþ sayýlabilirler.

Hürriyet, ilericilik, moda

ve benzeri isimler altýnda dilenilen yöne sürülebilir, dilenilen þekilde sömürülebilir.

19. yüzyýldan itibaren yeryüzündeki maddi hakimiyet, mekanik buluþlarý ve ortaçað saplantýlarýndan sýyrýlýp kýsmi de olsa uyanýþa geçmeleri sebebiyle Avrupalýlarýn eline geçmiþti. 20. asra girerken Avrupalýlar, müslümanlarý deðerlerinden uzaklaþtýrýrken bu avantajlarýndan bol bol yararlandýlar. Kendi teknolojik üstünlükleri karþýsýnda müslümanlarýn geri kalmýþlýðýný fikri tahakkümleri esnasýnda bol bol sömürdüler. Bir müslüman kalkýp da kalbindeki imanla ve kafasýndaki mantýðýyla Ýslâmi esastan

müdâfaaya kalkýþtýðýnda hemen onu gericilik ve yobazlýkla itham ettiler

, islâm'ý Ýslâm toplumunun þu anki geri kalmýþlýðýnýn tek sebebi olarak gösterdiler. Gerilemenin asýl sebebinin islâm'ýn icraat sahasýndan uzaklaþtýrýlmasý ve müslümanlarýn Ýslâmi esaslarý yaþamamasý olduðunu tüm güçleriyle gözlerden uzak tuttular.

Tabi bu taarruzdan tesettür de nasibini aldý. Batýlýlarýn telkinleriyle, baþörtüsü gericiliðin alameti olarak görülmeye daha doðrusu itham edilmeye baþlandý. Baþörtülü bacýlarýmýz, zekalarý, çalýþma kapasiteleri ve ahlâklarý ne olursa olsun eðitim müesseselerinden uzaklaþtýrýldýlar

. Onlarý, çaðdýþýlýkla ve çöl kanunlarýna uymakla itham ettiler.

20. yüzyýla geçerken göz kamaþtýrýcý medeniyetleri saysinde Avrupalýlarýn Ýslâm alemi üzerindeki fikri, siyasi ve ekonomik hakimiyetleri tamamlanmýþ oldu. Batýlýlar islâm topraklari üzerinde bu derece söz sahibi olunca artýk maskelerini gizlemeye gerek kalmadýðýný gördüler.

Çünkü bu topraklarda idareyi ele alan kuklalarý aldýklarý emirlerin toplum yapýsýyla uyuþup uyuþmadýðýný kontrole hiç gerek duymadan tam bir teslimiyetle tatbik ediyorlardý.

Böylece halkýnýn büyük çoðunluðunun müslüman olmasýna raðmen bu topraklarda Ýslâm'ýn yaþanmasý resmen yasaklanmýþ oluyordu.

Batýlýlar islâm topraklarýna girerlerken hürriyet, eþitlik, cumhuriyet ve laiklik gibi parlak sloganlarla gelmiþlerdi.

Fakat son polisiye tedbirleri bu sloganlarýn ruhuna kökten tezat teþkil ediyordu. Hakký alýnan hak sahibleri bu sefer müslümanlar olduðu için bu sloganlar kolaylýkla saptýrýldý. Adalet tereddütsüz hasýr altý edildi. Laikliðin var olduðu bir devlette dini inanç ve yaþayýþlarýn anayasa garantisinde olmasý gerekirken dini inanýþlarýný devam ettirmek isteyen müslümanlar doðrudan kanunlarýn takibatýna maruz kaldýlar.

Fakat bu oyun da hayatiyetini fazla devam ettirmedi. Ýslâmi uyanýþ kâfirlerin tahmin edemiyeceðinden çok daha büyük adýmlarla yol alýyordu.

Bu sefer Ýslâmý yorumlamak suretiyle onun hükümlerini zevale uðratmak, müslümanlarýn onun sýnýrlarýna olan hürmetlerini ortadan kaldýrmak istediler, önce sahte din adamlarýný sonra da devlet mekanizmasýnda yetki ve otorite sahibi olanlarý konuþturarak islâm'ýn yasakladýðý þeyleri serbest ilan etmeye, teþvik ettiði þeyleri ise horlamaya baþladýlar.

Bu serbest býrakma ve horlama olayýný da hiç bir kural gözetmeksizin arzularýna göre tevil ettikleri Ýslâmi naslara dayandýrmayý ihmal etmediler.

Fakat unuttuklarý mühim bir þey vardý, islâm, esaslarý kutsal konsüllerde kararlaþtýrýlan, beþeri karaktere göre þekillenen bir din deðildi. Onun hükümlerini koyma yetkisi yalnýzca Allah'a aitti. Allah ise hiç bir zaman zail olmayan beþer üstü bir kuvvetti. Müslümanlar O'nun emirlerini her an hevalarýna uymalarý mümkün olan insanlardan deðil, teblið edildiði günden beri tek kelimesi deðiþtirilemeyen ve Allah kelamý oluþunda katiyyetle þüphe bulunmayan Kur'ân'dan alýyorlardý.
Þimdi meseleyi konumuz sýnýrlarýna indirgeyerek soralým;

— Acaba teknolojik geriliðimizin suçlusu kadýnýmýzýn Ýlahi emir gereðince tesettüre uymasý, vücudunu örtmesi midir?

— Mevcut devlet sisteminde kanunlara göre tesettürün yasaklanmasý mümkün müdür? Tesettürü kendilerine hedef alan bu fertlerin laiklik, cumhuriyet, fikir hürriyeti ve adalet temelleri üzerine kurulan kanun nazarýnda durumlarý nedir?
— Ýslâm kaynaklarýnda tesettür, örtünme ne þekilde zikredilmiþtir? Kati bir emir olarak mý, yoksa uygulanýp uygulanmamasý gönüllere býrakýlmýþ basit bir tavsiye olarak mý?

— islâm'ýn ruhuna aykýrý oldðu halde onun kanunlarýný düzenlemeye yeltenen Taðutlarýn hükmü nedir?—

kötülenmesi için hiç de mantýkla bir yol degildi. Fakat, Avrupa'nýn teknolojisi önünde aklýný uçurarak sosyal olaylara bakýþ açýsý daralan insan, ideal olarak yaþanmýþ da olsa mazideki bir vakýaya bakmaktansa hazýr önündeki göz kamaþtýricý kâðýt kalelere bakmayý daha gerçekçi buluyordu. Avrupalýlarý doðrulamanýn hakikate daha yakýn olduðunu zannediyordu.

Mesaj 4 kez düzenlendi. En son Cihan-63 tarafından, 04.09.2007 - 09:24 tarihinde.

Gönderen: 04.09.2007 - 04:24

	muhammed_usame

161 Mesaj -

cihan abi bu konu hakkýnda:

Mü’min erkek ve mü’min kadýn, Kur’an’ýn örtünme (tesettür) emrinden sorumludurlar. Tesettür emri Kur’an’da çok açýktýr ve baþka bir yoruma ihtiyaç yoktur. Þüphesiz Kur’an, ALLAH’ýn sözü ve hükmüdür ve Rabbimiz insanlara ne vahyettiðini bilmektedir.

Ýnsanlarýn tesettür (örtünme) ile ilgili yorumlarý, ileri-geri söz söylemeleri tamamen kendi nefislerinin dürtüleri, imanlarýnýn yokluðu veya zayýflýðýnýn bir sonucudur. ALLAH’a hakkýyla teslim olmuþ, O’nun azâbýndan korkan ve O’nun va’dine güvenen bir takvâ sahibi mü’min, nasýl olur da Rabbinin emrini tartýþýr? Nasýl olur da kendi arzusuna göre ALLAH’ýn âyetlerini saða sola büker? Kendini Kitab’a uyduracaðý halde Kitabý kendine nasýl uydurmaya kalkar? Bir insan, nasýl olur da ALLAH’ýn hükmünü kendi aklýna, kendi pozisyonuna, kendi zevkine, kendi hükmüne, kendi sistemine, kendi prensibine uydurmaya çalýþýr? Böyle bir tavýr mü’min kimselerin tavrý olamaz!

Kur’an þöyle buyuruyor: “Müm’in erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakýnsýnlar ve ýrzlarýný korusunlar. Böyle (yapmak) kendileri için daha temizdir.” (24/Nûr, 30). Kadýnlarýn örtünmesi ile ilgili olarak da þöyle buyruluyor: “Ey Peygamber, eþlerine, kýzlarýna ve mü’min kadýnlara dýþ elbiselerinden (cilbablarýndan) üstlerine giymelerini söyle; bu, onlarýn (özgür ve iffetli) tanýnmasý ve eziyet görmemeleri için en uygun olanýdýr. ALLAH Ðafûr’dur, Rahîm’dir.” (33/Ahzâb, 59). Bu ifâdeyi tamamlayan bir baþka âyette de þöyle buyruluyor: “Mü’min kadýnlara da söyle; gözlerini haramdan sakýnsýnlar, ýrzlarýný korusunlar. Ziynet yerlerini açmasýnlar. Bunlardan kendiliðinden görünen kýsýmlar hâriç. Baþörtülerini yakalarýnýn üzerine koysunlar (örtsünler)...” (24/Nûr, 31). Âyetin devamýnda ziynet yerlerini kimlere gösterebileceði sayýlýyor.

Peygamberimiz (s.a.s.) bu âyetleri hem açýklayýp tefsir etti, hem de bizzat uygulayýp uygulatarak maksadýn ne olduðunu gösterdi. Bu konudaki haberler hem saðlamdýr, hem de açýktýr. Bu güne kadar gelen iyi niyetli bütün âlimler de meseleyi Kur’an doðrultusunda böyle anladýlar ve bu þekilde açýkladýlar. Peygamberimiz’den bu yana hiçbir Ýslâm âlimi tesettür ve baþörtüsünün dinin gereklerinden olduðunu reddetmediði gibi, bütün dünya müslümanlarý da tarihten günümüze buna uymaya çalýþmýþlardýr

Gönderen: 04.09.2007 - 09:36

muhammed_usame üyenin diger mesajlarini ara

muhammed_usame üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1288 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.68448 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.