0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Dİnİne GÖnÜlden BaĞli Bİr Lİder

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
tahabiri su an offline tahabiri  
Dİnİne GÖnÜlden BaĞli Bİr Lİder
39 Mesaj -

DÝnÝne GÖnÜlden BaÐli BÝr LÝder

--------------------------------------------------------------------------------

DÝNÝNE GÖNÜLDEN BAÐLI BÝR LÝDER "Türk Milleti daha dindar olmalýdýr, yani bütün sadeliði ile dindar olmalýdýr demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasýl inanýyorsam, buna da öyle inanýyorum."
-Mustafa Kemal Atatürk-

Atatürk, Ýslam ahlakýný ve dinimizin vecibelerini daha aile ocaðýndayken öðrenmiþ, tahsil yaþamý boyunca da bu bilgilerini pekiþtirerek geliþtirmiþtir. "Ilýmlý-modern-dindar" yapýnýn, en güzel örneði ve en baþarýlý uygulayýcýsý, laik Cumhuriyetimiz'in kurucusu Büyük Önder Atatürk'tür. Ulu Önder, her zaman gericilikle mücadele ederken Ýslam'ý yüceltmiþ; dolayýsýyla bu ikisi arasýndaki ayrýmý en doðru biçimde yapmýþtýr. Tekke, türbe ve zaviyeler onun döneminde kapanmýþ, ama ilk Türkçe Kuran meali de yine onun döneminde yayýnlanmýþtýr. Türk insanýnýn ihtiyaçlarýný ve özelliklerini çok iyi bilen, gericiliðe, yobazlýða her zaman karþý olan Atatürk, Türk Milleti'ni dinin özüne yöneltmeyi amaçlamýþ ve bugün milletçe ulaþmayý hedeflediðimiz yapýyý her yönüyle tecelli ettirmiþtir.
Þüphesiz ki din, Büyük Önder'in de dikkat çektiði gibi demokrasinin ve milli bütünlüðümüzün vazgeçilmez bir ihtiyacýdýr. Bir milletin fertlerini birarada tutan en güçlü bað olan din, aile, ahlak ve devlet müesseselerinin de devamýný saðlayan en önemli unsurdur.
Dinin var olmadýðý veya dini deðerlerin ortadan kalktýðý bir toplumda, bunun kaçýnýlmaz bir sonucu olarak aile, ahlak ve devlet kavramlarý da geçerliliðini yitirecek ve kýsa süre içinde ortadan kalkacaktýr. Böyle bir geliþme ayrýca, tarihi ve kültürü ne kadar eskiye dayanýrsa dayansýn bir milleti birbirine baðlayan milli ve manevi tüm baðlarýn parçalanmasýný, anarþinin hortlamasýný ve toplumun bölünmesini kaçýnýlmaz hale getirecektir.
Ýþte bütün bu nedenlerden ötürü, toplum dokusunun vazgeçilmez parçasý niteliði taþýyan din müessesesinin devamýný saðlayamayan bir ulusun sosyolojik ve bilimsel açýdan ayakta durmasý mümkün deðildir. Gerek kiþi, gerekse toplum açýsýndan dinin lüzumlu bir müessese olduðunu belirten, siyasi alanda yaptýðý sayýsýz reformla bu saðlýklý bakýþ açýsýný geniþ kitlelere yaymayý hedefleyen Büyük Önder Atatürk, Türk Milleti'nin dindar olmasýný ve dini deðerlerini muhafaza etmesini "Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamýna imkan yoktur"; "Din vardýr ve lazýmdýr." (Yakýnlarýndan Hatýralar, Asaf Ýlbay, s. 102) sözleriyle teþvik etmiþtir. Milletini, batýl inanýþlardan arýndýrýp, gerçek dine yöneltmeyi amaçlamýþtýr. Bunun için de Kuran'ýn kolay bir þekilde okunup anlaþýlmasýný saðlamak amacýyla Türkçeye çevrilmesi emrini vermiþtir:
"Sonra Kuran'ýn tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatýna ait bir kitabýn tercüme edilmesi için de emir verdim." (Atatürk'ün Temel Görüþleri, Fethi Naci, s.55)
Kuran'ýn Türkçeye çevirilmesi emrini verirken, Atatürk'ün isteði Müslüman milletinin imanýnýn güçlenmesidir. Bunu ifade ettiði sözleri þöyledir:
"Camilerin mukaddes mimberleri halkýn ruhi, ahlaki gýdalarýna en yüksek, en verimli kaynaklardýr. Minberlerden halkýn anlayabileceði dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanlarýn vücudu canlanýr, beyni temizlenir, imaný kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 1, s. 225)
Büyük Önder, gerçek dinin temelini ve Müslümanlarýn konuyu hangi kýstaslara göre deðerlendirmeleri gerektiðini 7 Þubat 1923 tarihinde, Balýkesir'deki Paþa Camii'nde verdiði hutbede kendisini dinleyenlere þöyle ifade etmiþtir:
"Allah birdir, þaný büyüktür. Allah'ýn selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafýndan insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiþtir. Bunun temel esasý, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamý açýk olan ayetlerdir. Ýnsanlara feyz ruhu vermiþ olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantýða, gerçeðe tamamen uyuyor ve uygun düþüyor." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)
Atatürk, Ýslam dininin tamamen ilme ve mantýða uygun bir din olduðunu bir baþka sözünde de þöyle ifade etmiþtir:
"Bizim dinimiz en makul ve en doðal bir dindir. Ve ancak bundan dolayýdýr ki son din olmuþtur. Bir dinin doðal olmasý için akla, tekniðe, ilme ve mantýða uygun olmasý gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... Ýslam'ýn sosyal hayatý içinde hiç kimsenin, bir özel sýnýf halinde varlýðýný sürdürme hakký yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuþ olmazlar. Bizde ruhbanlýk yoktur, hepimiz eþitiz ve dinimizin kurallarýný eþit olarak öðrenmeye mecburuz" (Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)
Büyük Önder Atatürk, Türk Milleti'nin dindar olmasýný ve dini deðerlerini muhafaza etmesini de, sýklýkla vurgulamýþtýr. Ayrýca, Atatürk'ün Osmanlý Devleti'nin çöküþünü dine baðlayan, Türk düþmanlarýna yanýtý ise kesin bir þekilde olmuþtur:
"Düþmanlarýmýz, bizi dinin etkisi altýnda kalmýþ olmakla itham ediyor, duraklamamýzý ve çöküþümüzü buna baðlýyorlar; bu bir hatadýr. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadýnlarýn, erkeklerden geri kalmasýný talep etmemiþtir. Allah'ýn emrettiði þey, Müslüman erkekle, Müslüman kadýnýn beraberce din öðrenerek eðitilmesidir. Kadýn ve erkek bu ilim ve eðitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadýr. Ýslam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kuralla baðlanmýþ zannettiðimiz þey yoktur. Türk sosyal yaþantýsýnda kadýnlar bilimsel yönden eðitim ve öðretim görmekte ve diðer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamýþlardýr. Belki daha ileri gitmiþlerdir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s.86)



Dini meseleler hakkýndaki görüþlerini öðrenmek isteyen Fransýz gazeteci Maurice Perno'ya Atatürk yine kesin bir þekilde þu cevaplarý vermiþtir:
M. Perno:Þu halde yeni Türkiye'nin siyasetinde dine aykýrý hiçbir temayül ve mahiyet olmayacak demek?
Atatürk: "Siyasetimiz dine aykýrý olmak þöyle dursun, din bakýmýndan eksik bile hissediyoruz."
M. Perno: Zat-ý asilaneleri, düþündüklerini bendenize daha iyi izah buyururlar mý?
Atatürk: "Türk Milleti daha dindar olmalýdýr, yani bütün sadeliði ile dindar olmalýdýr, demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasýl inanýyorsam, buna da öyle inanýyorum. Þuura muhalif, terakkiye engel hiçbir þey ihtiva etmiyor. Halbuki Türkiye istiklalini veren bu Asya milleti içinde daha karýþýk, sun'i, batýl inanýþlardan ibaret bir din daha vardýr. Fakat bu cahiller, bu acizler sýrasý gelince aydýnlanacaklardýr. Eðer ýþýða yaklaþamazlarsa kendilerini mahv ve mahkum etmiþler demektir. Onlarý kurtaracaðýz." (Atatürk ve Din Eðitimi, Ahmet Gürbaþ, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý, s.32)
Atatürk her yönüyle olduðu gibi dindarlýðýyla da milletine en güzel örnek olmuþtur. Ulu Önder, dindar kiþiliðinin bir göstergesi olarak din adamlarýna karþý her zaman samimi bir þekilde hürmetkar olmuþ ve saygý duymuþtur.
Cumhuriyet'in ilk Diyanet Ýþleri Baþkaný Rýfat Börekçi, Atatürk'ün kendisine duyduðu saygý ve hürmeti þöyle anlatmýþtýr:
"Ata'nýn huzuruna girdiðimde beni ayakta karþýlardý. Utanýr, ezilir, büzülür, "Paþam beni mahcup ediyorsunuz" dediðim zaman "Din adamlarýna saygý göstermek Müslümanlýðýn icaplarýndandýr." buyururlardý. Atatürk, þahsi çýkarlarý için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarýný sevmezdi." (Atatürk ve Din Eðitimi - Ahmet Gürtaþ - Diyanet Ýþleri Bakanlarý Yayýnlarý s.12)
Atatürk Kuran okutulmasýna da son derece önem vermiþtir. Hafýz Zeki Çaðlarman Atatürk'ün bu yönünü þöyle anlatmýþtýr:
"Atatürk'ün kýz kardeþi Makbule Haným'la uzun yýllar komþuluk yaptýk. Her yýl Ramazan ayý yaklaþýnca Atatürk kýz kardeþine; "Makbule, Ramazan geliyor, annemize hatim okutmayý ihmal etme"der ve hatim okuyacak hafýza hediye edilmek üzere bir zarf içerisinde para verirdi." (Din Toplum ve Kemal Atatürk, Ercüment Demirer, s.10)

atamizindeyiz com dan alýntýdýr
bir harunyahya sitesidir


Gönderen: 31.07.2006 - 17:39
Bu Mesaji Bildir   tahabiri üyenin diger mesajlarini ara tahabiri üyenin Profiline bak tahabiri üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1379 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65586 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.