0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » GÖNÜL ÖRTÜSÜ HAYA...

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
SaYaCGIN su an offline SaYaCGIN  
GÖNÜL ÖRTÜSÜ HAYA...
Admin


1760 Mesaj -
Gönlün titremesidir hayâ. Gönül ki kurtulmuþtur da aðýrlýklarýndan, bir yaprak kadar incelmiþtir.

Ýþte o nazenin yapraktýr müminin gönlü. Titrer bir günah, bir yanlýþ, bir aykýrý hal gördüðünde. Gün gelir, daha bir incelir de, görmek bir yana, iþlemek bir yana, bir günahý düþünmek titretir, O'nu hakkýyla bilmemek titretir o nazenin gönlü.

Rabbi'ni düþünür de titrer. Taþta-toprakta, insanda, kendinde Rabbi'ni görür de, taþtan-topraktan, insandan, kendinden hayâ eder.

Rabbim rahmetiyle esirgesin, akrabalardan bir Zehra teyzemiz vardý. Televizyonlu odada oturmasý gerektiðinde, her ne vakit televizyonda bir erkek çýksa baþörtüsünü düzeltir, yüzünü örterdi. Gülerdik,O seni görmüyor diye.Ben onu görüyorum derdi.

Çocukluk yýllarýmýzdý.O seni görmüyor dediðimizde kalmýþýz. Duymamýþýz, anlamamýþýz onun ne dediðini

Ben seni görüyorum ya...

Yýllar sonra okudum:

Hz. Aiþe r.a. gözleri görmeyen Ýshak r.a. yanýna her geldiðinde kendini sakýnýr, örtüsüne çeki-düzen verirmiþ. Onun bu durumunu hisseden Ýshak r.a. bir gün sorar:

- Ey Müminlerin Annesi! Ben âmâ olduðum halde benden de sakýnýyorsun. Halbuki ben sizi görmüyorum!

Hz. Aiþe r.a. cevap verir:

- Evet, sen beni görmüyorsun fakat ben seni görüyorum.

. . .

Mü'minlerin emiri Hz. Ömer r.a.'ýn canýna kastedilmiþti. Aðýr yaralýydý. Anladý, hissetti ki bu yara onu götürecek, son anlarýný yaþýyor. Bir dileði vardý, son bir dilek. Kýzý Hafsa r.a.'ý Aiþe r.a.'a gönderdi. Efendimiz s.a.v.'in ayak ucuna defnedilebilmek için Hz. Aiþe'den izin istedi. Zira orasý müminlerin annesine aitti ve Hz. Aiþe r.a.' ýn babasý Hz. Ebu Bekir r.a. da oradaydý. Hz. Aiþe bu isteði þöyle karþýladý:

- Aslýnda o yeri kendim için düþünmüþtüm. Fakat Ömer'i kendime tercih edeceðim.

Ve Hz. Ömer r.a. vefat edince Efendimiz s.a.v.'in ayak ucuna defnedildi.

Müminlerin annesi Hz. Aiþe r.a ., Allah Rasulü s.a.v.'in ve babasýnýn kabirlerini serbestçe ziyaret ederdi. Ancak Hz. Ömer de oraya defnedildikten sonra kabirleri daha bir dikkatli ve daha bir örtünerek ziyaret eder oldu.

. . .

Zehra teyzemiz, Hz. Aiþe r.a.'ýn hayâsýndaki bu rikkati, inceliði bilir miydi?

Belki bilirdi,

Her insan muhakkak hayâlý doðuyor.

Örtünmek hayâdan.

Rabbimiz setreden, örten.

Tüm sýrlar bir bir açýða vurulduðunda mahcup olmayalým diye, Rabbim setretsin ayýplarýmýzý diye her mümin biraz mahcuptur bugün.

Ve örtülüdür.

Allah'tan hayâ edin

Allah Rasulü sav Miraç Gecesi dünya göðüne çýktýðý zaman Hz. Osman r.a.'ýn suretini gördü, ona sordu:

- Ey Osman! Bu mertebeye ne ile eriþtin?

Hz. Osman r.a .:

- Gece namazý kýlmakla, dedi.

Efendimiz s.a.v. ikinci göðe vardý. Yine Hz. Osman r.a.' ýn suretini gördü, sordu:

- Bu mertebeye ne ile eriþtin?

Hz. Osman r.a .:

- Kur'an-ý Kerim okumakla, dedi.

Ve Efendimiz s.a.v. yükseldiði diðer göklerde de hep onun suretini gördü ve farklý güzel amellerle o derecelere eriþtiðini öðrendi. Nihayet Efendimiz s.a.v. altýncý gök katýna ulaþtýðýnda yine onu gördü ve sordu:

- Bu mertebeye nasýl, neyle ulaþtýn?

Hz. Osman r.a. þu cevabý verdi:

- Allah Tealâ'dan hayâ etmekle.

. . .

Allah Rasulü s.a.v. bir gün sahabilerine sordular:

- Hepiniz cennete girmek istersiniz deðil mi?

Sahabiler :

- Evet Ey Allah'ýn Rasulü ! Elbette isteriz, dediler.

Bu cevap üzerine Allah Rasulü s.a.v. buyurdular:

- O zaman uzun yaþama ümidinizi biraz kýsaltýn. Ecellerinizi gözlerinizin önünde tutun ve Allah'tan hakkýyla hayâ edin.

Onlar:

- Biz hepimiz Allah'tan hayâ ediyoruz, dediler.

Efendimiz s.a.v. buyurdular:

- Öyle deðil! Allah'tan hayâ etmek kabirleri ve kabirlerde sizi bekleyen imtihanlarý unutmamanýzdýr. Baþýnýzý ve baþýnýzda taþýdýðýnýz dü þ ünceleri , midenizi ve midenize gireni, size nimet olarak verilen azalarýnýzý muhafaza etmenizdir. Kim ahireti dilerse dünya hayatýnýn aldatýcý süsünü terk etmeli, ahiret hayatýný dünya hayatýna tercih etmelidir. Ýþte Allah'tan hakkýyla hayâ etmek böyle olur. Ýþte Allah'ýn dostluk ve himayesine böyle ulaþýlmýþ olur.

. . .

Dört büyük melekten biri olan Ýsrafil a.s. her gün günde yetmiþ kere yüzünü kendi kanadýyla örter,Ya Ýlahel Alemin ! Ne yapayým, sana layýk bir secde ve rükû yapamadým. der.

. . .

Melekler ve peygamberler:Ya Rabbi! Seni tesbih , tenzih ederiz. Sana hakkýyla ibadet edemedik.derler. Layýkýyla kulluk yapamadýklarý için Allah'tan hayâ ederler, utanýrlardý.

. . .

Hz. Musa a.s .:

- Ya Rabbi! Bana cennet lazým. Senden cennet isterim. Seni görmek de bana gerekli, onu da isterim. Fakat bana ekmek, tuz, koyunlarýn yiyeceði gibi düþük þeyler gerekince bunlarý senden nasýl isterim, dedi. Rabbi'nden günlük maiþetine dair bir þeyler istemekten hayâ etti. Hak Tealâ buyurdu:

- Ya Musa! Maksat budur, bunlarý isteyeceksin. Böylece her vakit bir ihtiyaç ile huzura gelinir, yalvarýlýr. Bu bahane ile kulluk vazifeleri yapýlýr, bana kavuþma yoluna girilmiþ olur.

Rabbimiz de kullarýndan hayâ ediyor

Efendimiz s.a.v. buyurdu:

�Allah rahimdir, kerimdir. Hayâyý çok sever. Kulu tarafýndan kendisine kaldýrýlan elleri, içine bir þey koymadan geri çevirmekten hayâ eder.

Biz, Dua ediyorum, olmuyor, vermiyor... demekten hayâ etmez miyiz?

Bilmiyoruz, görmüyoruz belki, ellerimize neler neler koyuyor, neler veriyor.

Rýzasýzlýktan hayâ etmez miyiz?

. . .

Allah Rasulü s.a.v. kudsî hadisleriyle bizlere nakletti:

Allah Tealâ buyuruyor ki: Ey Ademoðlu ! Baþýnýza düþen aklýk benim nurumdan bir nurdur. Ben nurumu nârýmla azaplandýrmaktan hayâ ederim. Öyleyse sen de benden hayâ et! Mahlukatýmýn bana olan ihtiyacý ve yüceliðim hakký için müslüman olarak yaþlanmýþ kullarýma azap etmekten hayâ ederim.

Sonra Efendimiz s.a.v. aðladý, aðladý. Gözyaþlarý dinince sahabiler (Allah onlardan razý olsun) sordular:

- Ey Allah'ýn Rasulü! Seni aðlatan nedir?

Efendimiz s.a.v. buyurdu:

- O kiþinin haline aðlýyorum ki, ondan Allah hayâ eder de, o Allah'tan hayâ etmeyip günah iþler.

. . .

Kullardan utanýrýz. Ama gerektiði yerde, gerektiði þekilde deðil. Haklarýný hoyratça gasp ederiz, kendilerine verdiðimiz sözleri tutmayýz. Olmadýklarý yerde haklarýný savunmaz, gýybetleri mi yapýlýyor, bir cümle de biz ekleriz!

Sonra yüzlerine gülmekten hayâ etmeyiz de

Evimize misafir geldiklerinde, Allah Tealâ'nýn nimet olarak bahþettiklerini onlara ikram ederken utanýr, sýkýlýrýz:

Kusura bakmayýn, size layýk deðil ama ev de biraz daðýnýk! deyiveririz.

Bir güler yüz, bir güzel söz, bir bardak su ne güzel ikramdýr oysa.

Rabbimiz bizden hayâ eder. Biz sýkýlmayýz.

Gönüllerimiz bu daðýnýklýlýðýyla onu kabul etmeye hazýr mýdýr?

O'na layýk mýdýr, secdelerimiz, rükûlarýmýz?

O'nu hakkýyla tesbih ve tenzih edebildik mi?

Allah ve Rasulü'nden utandýklarý gibi

Muhakkak ki sahabilerin hepsi birer hayâ timsali idi. Nitekim Allah Rasulü s.a.v .; Hayâsý olmayanýn dini de yoktur. buyurmuþlardýr.

Bir gün Efendimiz s.a.v. bir arkadaþýna rastladý ki, o Ensar'dan bir sahabiye þöyle diyordu:

- Sen çok hayâ ettin. Sana hayâ zarar verdi!

Bu sözleri duyan Efendimiz s.a.v .:

- Onu býrak, zira hayâ imandandýr ve hayâ ancak hayýr getirir, buyurdu.

Hz. Osman r.a. ise hayâ ile vasýflanmýþ, hayâ cihetiyle diðer sahabilerden daha fazla öne çýkmýþtý.

Bir gün Rasulullah s.a.v.'in huzurunda bir melek duruyordu.O sýrada oradan Hz. Osman r.a. geçti. Melek:

- Bu geçen kimdir, diye sordu. Rasulullah s.a.v .:

- Affan oðlu Osman'dýr. buyurdular . Melek Hz. Osman'ýn ismini iþitince ayaða kalktý ve þöyle dedi:

- Ya Rasulallah ! Bu zattan bütün melekler utanýr, ona muhabbet ve hürmet ederler. Onun Hak Tealâ katýnda mertebesi çok yüksektir.

. . .

Hz. Osman r.a. güzelliði ile Yusuf a.s.'a benzerdi. Anlatýldýðýna göre Allah Rasulü s.a.v. onun yüzünün tamamýný pek çok kez görmek istemiþ, fakat görmesi mümkün olmamýþtý. Bu halini bir gün Cebrail a.s.'a anlattý. Cebrail a.s. þöyle dedi:

- Ben de onun yüzünü iyice göremedim. Osman'ýn hürmeti, büyüklüðü, haþmeti biz meleklerin kalbinde o kadar yer etmiþtir ki, cemalini seyretmekten bizi alýkoymuþtur. Her gece yarýsý evinden mescide gelirken onun haþmet ve hayâsý yerdeki ve göklerdeki melekleri utandýrýr, mahcup eyler.

. . .

Bir gün Peygamberimiz s.a.v. Hz. Aiþe r.a. ile oturuyordu. Hz. Ebu Bekir r.a. izin isteyerek yanlarýna geldi. Daha sonra müsaade isteyerek Saad bin Malik r.a. içeriye girdi. Her ikisi de geldiðinde Rasulullah s.a.v.' ýn mübarek dizleri açýktý, onlarla o þekilde konuþuyordu. Sohbetleri devam ederken Hz. Osman r.a. geldi ve girmek için izin istedi. Allah Rasulü s.a.v. elbisesini dizlerinin üzerine çekti, Hz. Aiþe Validemiz'e �Sen geri çekil buyurdu. Bir süre sohbet ettiler ve izin isteyerek kalktýlar.

Hz. Aiþe r.a. Efendimiz'in tavrýna bir mana verememiþti, sordu:

- Ey Allah'ýn Rasulü , babam ve arkadaþý içeri girdiðinde elbiseni dizlerine çekmedin, beni de yanýndan uzaklaþtýrmadýn. Osman içeriye girdiðinde ise farklý bir tavrýn oldu. Rasul -i Ekrem s.a.v. buyurdu ki:

- Ey Aiþe , meleklerin utandýðý bir adamdan ben utanmayayým mý? Varlýðýmý kudret elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, melekler Allah ve Rasulü'nden utandýklarý gibi Osman'dan da utanýyorlar. Sen benim yanýmda iken Osman içeri girseydi, yanýmýzda kaldýðý müddetçe ne konuþur, ne de baþýný kaldýrýrdý.

Gönül incelir de kanatlanýr

Hz. Osman r.a. hanýmý Hz. Rukiye r.a. ile oturuyordu. Haným yardýmcýlarýndan biri yemek getirdi. Hz. Osman r.a. yemek getiren hanýma baktý. Hanýmý bu bakýþý fark etti, üzüldü. Hz. Osman r.a. hanýmýnýn üzüldüðünü anladý. Durumu izah etti:

- Ey Rukiye! Onun yüzüne bir maksatla bakmadým. Hiçbir kastým olmadýðýný Allah Tealâ biliyor, dedi ve yemin de etti.

Hz. Rukiye r.a.' ýn içi rahatladý, teselli buldu. O bakýþ muhakkak ki gayri iradî, manasýz bir bakýþtý. Hz. Osman r.a. durumu anlatmýþ, eþinin gönlünü de almýþtý. Fakat buna raðmen Allah Rasulü'nün kýzý mahzun olmuþtur diye kefaret vermek istedi ve yüz köle azat etti.

Allah Rasulü s.a.v.'i çok severdi ve O'nun kýzý sevgili eþini bir an için istemeyerek de olsa incitmekten haya ederek bu kefareti ödemiþti.

Elbet, bu kadar incelmiþ bir gönle açýlýrdý semanýn kapýlarý.

. . .

Enes bin Malik r.a. bir gün yolda bir kadýn gördü. Göz ucu ile baktý, güzelliðine hayran oldu. Sonra Hz. Osman r.a.' ýn huzuruna girdi. Hz. Osman ona:

- Gözünde zina izi olduðu halde yanýma giriyorsun. Bilmiyor musun, gözün zinasý bakmaktýr. Ya tevbe edersin ya da seni kýnar, azarlarým, buyurdu. Bunun üzerine Enes r.a .:

- Rasul -i Ekrem'den sonra sana vahiy mi geldi, diye sordu. Hz. Osman r.a. þu cevabý verdi:

- Hayýr , vahiy deðil. Basiret, delil ve sadýk feraset sayesinde bildim.

. . .

Hayâ, ama nasýl?

Bir gün Nebi s.a.v. eþine sordu:

Ey Aiþe , hiç hayâsýz söz söylediðimi gördün mü? �

Ve bir gün buyurdular:

Ensar kadýnlarý ne iyi kadýnlardýr! Hayâlarý onlarý dinlerini öðrenmekten alýkoymadý.

Böylelikle Allah Rasulü s.a.v. hayâ ile ilgili düsturlarý vermiþlerdir.

Kiþinin ahlâký dilindedir. Sözü hayâsýz kiþi, kat kat örtüler altýnda olsa nafile!

Ve hayâ, ne sorular sorup dinimizi öðrenmekten alýkoyar bizi, ne -incitecek olsa da muhatabýmýzý- hakký ve doðruyu söylemekten!

Zor zamanlar

Her ibadet mutlaka zikirdir, zikirledir.

Namaz kýlacak kiþi daha abdeste yönelirken zikir halindedir.

Oruç tutacak kiþi sahur hazýrlýðý yaparken zikir halindedir.

Hayâ ise zor zamanda zikirdir. Karþýmýza çýkýveren bir günah karþýsýnda Allah'ý hatýrlayarak utanmak, günahtan el çekmektir.

Günahýn cazibesine, albenisine raðmen durmaktýr.

Hayâ, mütevazi bir iklimdir.

Ezelde ruhumuza nakþolunan aslî halimizdir.

Layýk bir kul olamadýk Rabbim, utanýrýz.

Taþtan-topraktan, kullarýndan, kendimizden hayâ ederiz.

Kullarýný utandýrmaktan hayâ ederiz ki, bizi utandýrma!

Müjde, bir kudsî hadisle gelir, yetiþir: Ey Kulum! Sen her ne kadar günahkâr isen de, bu günahlarýndan korkup hayâ ediyorsun. Ýzzetim ve celalim hakký için senin günahlarýný insanoðlunun gözünden, gönlünden gizlerim. Gözünün hýyanetlerini, gizli kabahatlerini meleklerin anlayýþýndan saklarým. Hatalarýný ve günahlarýný Levh-i Mahfuz'da Kiramen Kâtibin'den gizlerim. Kýyamet günü muhasebe makamýna geldiðinde hesabýný kolay görürüm.
Gönderen: 30.01.2007 - 07:57
Bu Mesaji Bildir   SaYaCGIN üyenin diger mesajlarini ara SaYaCGIN üyenin Profiline bak SaYaCGIN üyeye özel mesaj gönder SaYaCGIN üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
dilaratuba su an offline dilaratuba  
Herkes okumalı.
934 Mesaj -
Þimdiye kadar haya ile okuduðum en güzel yazý Allah razý olsun sayacgin1 ablam herkes okumalý teþekkürler tekrar eklemen için.
Gönderen: 30.01.2007 - 10:34
Bu Mesaji Bildir   dilaratuba üyenin diger mesajlarini ara dilaratuba üyenin Profiline bak dilaratuba üyeye özel mesaj gönder dilaratuba üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
solmayan-gül su an offline solmayan-gül  
96 Mesaj -
ALLAH razý olsun çok faydalý bir konu.
Haya; Özü fýtratta olan, insana imanla birlikte verilen, iman arttýkça kendiside ve etkisi artan, iman azaldýkça, kendisi ve etkiside azalan bir örtüdür. Haya, insaný insan eden, insaný olgun eden bir duygudur. Haya insanýn manevî süsü, Allah'ýn insanda görmek istediði en güzel haldir.

Haya, ayný zamanda Allah'ýn insanda görmek istemediði her türlü kötü huydan da uzak durmak, arýnmaktýr.

Hz. Peygamberin (sav) hayaya çok ehemmiyet vermiþ ve "Haya imandandýr" demiþtir (Buhari)

Gönderen: 30.01.2007 - 13:52
Bu Mesaji Bildir   solmayan-gül üyenin diger mesajlarini ara solmayan-gül üyenin Profiline bak solmayan-gül üyeye özel mesaj gönder solmayan-gül üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
rifat56 su an offline rifat56  
5108 Mesaj -
gül Allah Razı Olsun gül

Yüreðine saðlýk...Çok faydalý ekleme olmuþ.teþekkürler.

Haya, ayný zamanda Allah'ýn insanda görmek istemediði her türlü kötü huydan da uzak durmak, arýnmaktýr.

Hz. Peygamberin (sav) hayaya çok ehemmiyet vermiþ ve "Haya imandandýr" demiþtir (Buhari)


Gönderen: 05.02.2007 - 12:57
Bu Mesaji Bildir   rifat56 üyenin diger mesajlarini ara rifat56 üyenin Profiline bak rifat56 üyeye özel mesaj gönder rifat56 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1065 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62939 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.