hydroxychloroquine dexamethasone stromectol ivermektin hydroxychloroquine seretide inhaler seretide rotacaps seretide serevent serocryptin seromycin serophene seropram seroquel servambutol servanolol servicillin serviclofen servispor servitet silagra sildalis sildenafil silvitra simcora simvasine simvast sinemet cr sinemet sinequan singulair sirdalud skinoren smap sortis spersanicol spiroctan sporanox starlix stocrin strattera stromectol suhagra force suhagra sumycin super avana
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » KADIN EVIN GÜLÜ'DÜR

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 13 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
ReYYaN su an offline ReYYaN  
KADIN EVIN GÜLÜ'DÜR

288 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.08.2005
En Son On: 16.02.2010 - 20:24
Cinsiyeti: ----- 


Kadın bir evde gül gibidir gül güzel kokar kadında bir gül gibi güzel kokmalıki görevini yerine getirmiş olsun

Eşi evden işi veya başka bir amaçla giderken kapıya kadar uğurlayıp ALLAH işlerini ras getirsin diyen bir ev hanımı ile evden eşinin gittiğinin farkında olmayan bır kadın bir tutulmaz biri gül biri diken gibidir.

Kocası işten gelen bir ev hanımı eşini kapıda karşılayıp hoş geldin günün nasıl geçti yorgun gözüküyorsun işlerin çokmu yoğundu demesi bir gül kokusu gibi güzeldir

yada nerede kaldın bu saate kadar senimi bekleyeceğim demesi kadının kötü kokusudur

Evin hanimi eşi gelmeden yemeğini pişirdi eşi evine girince güzelbir yemek kokusu ile karşılastı sıcak bır yüz sıcak bir yemek ne kadar güzel olur değilmi işte buda kadının gül kakusudur dediklerim yanlışmı kardeşlerim
Geçimin zorlaştığı 1 lira nın zor kazanıldığı günümüzde eşinizin aldığı bir ev ihtiyacını veya hediyeyi kapıdayken elinden alıp hay senden Allah razı olsun gerçekten ihtiyacımız vardı çok güzel yapmışın diyen bir ev hanımı ile neden bu markayı aldın nerden bulursun bu kalıkları mecbursun bizi geçindirmeye veya hiç oralı bile olmayan kadın bir değildir ikisi arasında dağlar kadar fark vardır
Evde ihtiyaçlar arttı nasıl yapsakki diyen bir eş ile listeyi eline veren bunları almayı unutma diyen kadın bir değildir
Bin zorluklarla alınan ihtiyaçların kadrini bilen idareli kullanan bir ev hanımı ile har vurup harman savuran telefci kadın bir değildir oğlu askere gidince gelinini yanına alan bir komşum su faturasının 30 tl den 80tl ye telefon faturasının 20 tl den 70tl ye çıkmasına yedi ay dayanabildi telefonu kapattırdı tabi gelinini tanıyınca yıllardır anlayamadığı emektar eşinin gül kokan tasarrufunu öğrenmiş oldu
Anne diyen bir çocukla annecığım diyen çocuğubir tutmazsınız arasında çok fark vardır mesela eşinin ismi hüseyin olan bir ev hanımının Hüseyinciğim demesiyle hüseyin demesi arasında çok büyük fark vardır

Eşinin gözüne bakıp ne demek istediğini anlayıp görevini yapan eşinin buyurması üzerine yapan birde buyurduğu halde görevini yapmayan ev hanımı vardır sizce bunların hangisi gül
yemek sofrasında bir peceteye ağzını üç dört kez silen tutumlu ev hanımı vardır birde her silmede bir peçete kullanan kadın vardır peçete deyip geçmeyin bizim ceddimiz ırmakta abdest alsan suyu idareli kullan der
eşi işe çıkmadan erkenden kalkıp yemek sofrasını hazırlayan güzel ev hanımı varken ayy bana nasıl kıyıyorsun sen bir çaresine bakarsın deyip kocasını aç olarak işe gönderen kadın lar çok hangisi güzel sizce


Ekleme Tarihi: 24.11.2009 - 19:16
Bu mesajı bildir   ReYYaN üyenin diğer mesajları ReYYaN`in Profili ReYYaN Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ReYYaN su an offline ReYYaN  
KADIN EVIN GÜLÜ'DÜR 2

288 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.08.2005
En Son On: 16.02.2010 - 20:24
Cinsiyeti: ----- 


Allahın taktirine razı olmak gül kokularının en güzelidir
bu konuda sıze bır hıkaye anlatayım ama gercek hikaye bağdatta ticaret yapan sıska çirkin biri köylerin birinden biriyle evlenmiş Eşini badata getirince çok zengin olan komşusu kadının güzelliği karşısında onu kendıne alma planlarına gırmış ve kadına demişki sana ağırlıyın ıkı katı altını mıhır olarak vereyım benımle evlen bu çulsuz bes para etmez herife niye katlanıyorsun der kadın da derkı eğer bu ınsanda güzel bir taraf bulmasaydı benı Allah buna yazmazdı der her evlilikte Allahın taktiri vardır razı olmak gül kokusudur

Şimdi birde sanal alem arkadaşları türedi evin ekmek getiren erkeği çalışmış bir sürü insanın ağız kokusunu dınlemış bin zahmetle evin ekmeğini getirmiş evin gül hanımı eşinden baskasıyla ilgilenmezken öbürü geçiyor pc basına msn de ki arkadasları ile ılgileniyor adam geliyor gidiyor kadın bilgisayar başında bir kaç kez yanlış oldunu söylüyor artık başlıyor huzursuzluk bacım sanal arkadaşları bırakta evıne ekmek getıren gercek arkadaşınla ılgilende yuvanı ve mutluluğunu kurtar inş



ALINTI

Yazan kisi Yazarken cok heyecanli yazmis herhalde. Okurken kelimeler ardi ardina. Baslar baslamaz bir kosusturma aldi yazinin icinde beni sevinçli

Okumanizi tavsiye ediyorum.
Ekleme Tarihi: 24.11.2009 - 19:19
Bu mesajı bildir   ReYYaN üyenin diğer mesajları ReYYaN`in Profili ReYYaN Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
abihayat_22 su an offline abihayat_22  
KADIN EVIN GÜLÜ'DÜR

42 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.09.2009
En Son On: 14.09.2010 - 21:52
Cinsiyeti: Erkek 
Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah katında en değerli ve en üstün olanınız ona karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır”(Hücurat 49/13).

''Hepimizde baskalarina katlanacak guc vardir'' sozu bazi erkek ve kadinlar icin gecerli degil.

IMANDAN SONRA ALLAH IN BIR MUSLUMANA VERECEGI EN BUYUK NIMET SALIHA-SALIH BIR ESTIR..


ALLAH RAZI OLSUN KARDESIM
Ekleme Tarihi: 24.11.2009 - 19:38
Bu mesajı bildir   abihayat_22 üyenin diğer mesajları abihayat_22`in Profili abihayat_22 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
keskinmetal su an offline keskinmetal  

655 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.06.2008
En Son On: 10.10.2014 - 15:55
Cinsiyeti: ----- 
işte bu ya reyhan kardeş yüreğine sağlık gercekdende güzel bir paylaşım olmuş ben hep derim kadın olsun erkek olsun hekes kendine düşen görevini aslıyla yaparsa o evde huzur mutluluk ve bereket olur tabi burada ayrı ince noktalarda var vazifeler dışında tutumlu olmak israfkar olmamaktaömemli noktalardan biri bir şeyleri yerli yerinde kullanmakta önemli müsadenle şunu eklemek istiyorum
günümüz kadın ve erkeklerine bu lütfen okuyunuz
Ekleme Tarihi: 24.11.2009 - 21:09
Bu mesajı bildir   keskinmetal üyenin diğer mesajları keskinmetal`in Profili keskinmetal Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Dai su an offline Dai  

922 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.10.2008
En Son On: 13.09.2010 - 00:07
Cinsiyeti: Erkek 
evet.. kadin evin gülüdür
fazla kurumayada gelmez fazla sulamayada
dengeyi saglamak gene erkeklere düsüyor

Allah.cc her aileye huzur versin insaAllah
Ekleme Tarihi: 24.11.2009 - 23:03
Bu mesajı bildir   Dai üyenin diğer mesajları Dai`in Profili Dai Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Elinize Saglik



İslâm, yaratılış itibarıyla kadın ve erkeğin eşit olarak yaratıldığını bildirir "Ey insanlar; Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık..." (el-Hucurat, 49/13). Yine İslâm dini kadın ve erkek arasında bir ayrımın sözkonusu olmadığını, doğum, ölüm ve daha sonraki hayatlarında bu iki cinsin birbirinden üstün bir tarafı olmadığını beyan eder. Çünkü insan Allah huzuruna yardımcısız, tek başına çıkarak, hesabını kendisi verecektir (Meryem, 19/93). İman sahibi, salih amel işleyerek Allah yolundan ayrılmayan kadınların durumu Kur'an'da "ahirette ebedî bir hayat sürüp Cennete gidecek kişiler" arasında zikredilir (en-Nahl, 16/97).
Kadınla erkek arasındaki farklılık uzviyetten ileri gelmekte ve kadınların zayıf, hassas varlıklar olduğu belirtilmektedir. Bunun için fert ve toplum hayatında bu iki cinsin fonksiyonlarında farklılıklar görülmekte ve bunda da kadının korunduğu ortaya çıkmaktadır. İslâm dini cahiliyyet hayatı inançlarında olduğu gibi kadını ne aşağılara itmiş ne de maderşahi (ailede kadının hâkimiyetinin geçerliliği) bir modelle aile yaşantısının sürdürmüştür. O, öyle bir aile modeli çizmiştir ki, bu ailede bütün aile fertlerinin ayrı ayrı görevleri bulunmakta ve bu görevlerinde kesinlikle biribirlerine karşı haksızlık görülmemektedir. İslâm düzeni aile hayatına getirdiği yenilikle adalette çığır açacak nitelikte bir modeli benimseyerek erkeğe ve kadına aile içerisinde baskı unsuru olabilecek ailenin zararına tüm davranışları ortadan kaldırmıştır.
İslâm aile reisi olarak bu görevi erkeğe vermiştir. "Erkekler kadınlar üzerinde hâkimdirler (ailenin reisidirler). Bu sebepledir ki Allah bazılarını (erkekleri) bazılarınızdan (kadınlardan) üstün kılmıştır. Bir de (erkekler onlara) mallarından infak etmektedirler..." (en-Nisâ, 4/34). Yine Allahu Teâla başka bir âyette "...(Erkeklerin kadınlar) üzerindeki (hakları) gibi kadınların da erkeklerin) ma'ruf şekilde lehlerine de (hakları) vardır. Erkeklerin ise kadınların üzerinde bir dereceleri vardır. Allah, aziz (mutlak galib)dir, hakîm (gerçek hüküm ve hikmet sahibi)dir" (el-Bakara, 2/28) buyurarak aile reisliği görevini erkeğe vermiştir. Erkeğin aile reisliğinde, ailenin ihtiyaçlarını karşılamak ve aileyi her türlü dış tesirlerden koruma görevi de sözkonusu olduğu için ona büyük sorumluluk düşer. Buna karşılık erkek aile içerisinde kadının şahsi malına karışamadığı gibi ona bazı yükümlülükler yükleyemez. Hatta kadın çocuğa bakmak istemezse kocasından bir bakıcı bile isteyebilir ve ev işlerini yapmayabilir. Ama buna rağmen bu tür ev ile ilgili iş ve sorumluluklar kadının takvasının göstergesi olduğundan Peygamberimiz (s.a.s) tarafından teşvik edilmiştir. Kadın erkeğin meşru dairedeki emirlerine itaat etmekle mükellef tutulmuştur (Ebu Davud, Nikâh, 40).
İslâm aile hayatının devamı karşılıklı hakların korunmasıyla mümkündür. "Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır" (Tirmizi, Radâ', 11). Karşılıklı haklarda kadının teslimiyeti ve itaatinden maksat ise kocasına karşı vazifelerini meşru dairelerde yerine getirmesidir.
Kadın'ın Koca Üzerinizdeki Hakları
Erkek ailenin geçimini sağlamakla görevli olduğu için kadının maddi ihtiyaçlarını karşılamak ve bunu da İslâm dairesi içerisinde gerçekleştirmek zorundadır (en-Nisa, 4/34). Erkek kadınla iyi geçinmek ve onun haklarını korumakla yükümlüdür "...Onlarla (zevcelerinizle) iyi geçinin. Şayet onlardan hoşlanmadınızsa (sabredin). Olur ki bir şey hoşunuza gitmez de Allah (ü Teâlâ) onda bir çok hayır takdir etmiş bulunur. (Olur ki Allah size onlardan hayırlı evlâd ihsan eder, yahud, aranızda muhabbet oluverir)" (en-Nisâ, 4/1 9).
İslâm, her şeyden önce erkeğe verilmiş olan aileyi yönetmek ve reislik yetkisini kötüye kullanmayı yasaklar. Bundaki amaç aile düzeninin korunmasıdır. Bu bakımdan erkeğin bu şekilde bir imtiyazı kadın üzerinde zulümkâr bir şekilde kullanması caiz değildir. Ancak böyle bir ilişki sonucu kadın ve erkek arasındaki ilişkiler normal seyrinde gidebilir.
İslâm, kadının sosyal ilişkiler yönünden yeteneklerini ve yeterliliğini, mümkün olan azami düzeyde meşru daireler içerisinde kullanmasına izin verir. Yine bu sosyal çerçevede en güzel şekilde müslümanlara yardımcı olması için çalışma ve faaliyetleri yerine getirme, ilim öğrenme özgürlüğünü verir (Buhârî, İlim, 36;İbrahim Cemal, Müslüman Kadının Fıkıh Kitabı, terc. Beşir Eryarsoy, İstanbul 1987, s. 483 vd.).
"Kadın eğe kemiği gibidir. Eğer onu doğrultmaya kalkarsan kırılır. Mutlu olmak istersen o eğrilikle birlikte kabul et" (Buhârî, Nikâh, 79). "Sizin en hayırlınız hanımına karşı en iyi olandır" (Tirmizi, Radâ, 11; İbn Mace, Nikâh, 50). Bu hadislerden Peygamberimizin kadınlar konusunda müslümanları sürekli uyardığı ve onlarla iyi geçinmeyi tavsiye ettiğini öğreniyoruz. Kadın dövülmez, nasihat edilir. Yalnız kadın âsî olur erkeğini İslâmî ölçülerde dinlemezse ve mahrem olmayan kimselerle oturup kalkar ve erkeğin malını savurganlıkla harcar, aile sırlarını dışarı çıkarırsa önce uyarıda bulunulur, bunun şiddeti biraz arttırılır ancak yine fayda sağlamıyorsa duruma göre korkutmak için biraz dövülebilir (en-Nisa, 4/34). Ancak bu da fayda vermiyorsa dövülmemelidir.
Kocanın Kadın Üzerindeki Hakları
"Erkekler kadınlar üzerinde yönetici (kavvâm) dırlar. Çünkü Allah kimini kiminden üstün kılmıştır ve çünkü erkekler (kadınlara) mallarından harcamaktadırlar" (en-Nisa, 4/34). "İyi kadınlar; gönülden boyun eğenler ve Allah'ın korunmasını emrettiğini kocasının bulunmadığı zamanlarda koruyanlardır... " (en-Nisa, 4/34).
Kadınlar kocalarına karşı itaatli ve saygılı olmalıdırlar ki koca da aile içerisinde gereği gibi vazifelerini yapabilsin. Kadın meşru şartlarda kocasına itaat etmekle mükelleftir. Ayrıca yaptığı ev işleri ve çocuk yetiştirme ise kadının takvasını artıran hususlardır. Çünkü İslâm böyle bir sorumluluğu kadına şart koşmamış, teşvik ederek Allah'ın rızasını kazanacaklarını bildirmiştir.
Erkekler kadınlardan, kadınlarda bulunmayan bazı doğal nitelik ve güçlere sahip oldukları için üstündürler. Yoksa bu onların şeref ve fazîlet bakımından üstün oldukları anlamına gelmez (Mevdûdî, Tefhimu'l Kur'an, I, İstanbul 1986, s. 317, 318). "Kadın beş vakit namazını kılar, yılda bir ay orucunu tutar, ırzını korur ve kocasına itaat ederse cennet kapıları ona açıktır" (Buhârî, Miskat, II, 202). Yalnız buradaki itaat Allah'ın emirleri çerçevesinde olacağından kocanın bunu hiçe sayması durumunda kadının kocasına karşı itaatı gerekmez. Çünkü Allah'a itaat, kocaya itaatten önce gelir.
Ailede karı-koca arasında karşılıklı tatmin gerekli olan bir ihtiyaç olduğundan her iki tarafın bunu gözardı etmesi doğru değildir. Normal hallerde kadın kocasının bu durumunu bilmeli ve ona karşı saygılı olmalıdır. İslâm yaradılış bakımından kadın ve erkeğin eşit olduğunu savunur. Erkek-kadın eşitliğinde dünyaya ait cezalarda da fark bulunmaz. Kadına karşı işlenen suçlarla, erkeğe karşı işlenen suçların cezası aynıdır. Mirasta kadının erkeğin yarısı kadar hisse alması kadını küçültücü bir hareket olmadığı gibi eşitsizlik de değildir. İslâm'ın kadına bakışı ve erkeğin onun işlerini çekip çevirmekle yükümlü oluşu, evliliğinden önce gerekli harcamaları yapma görevini kadının velisine vermiş olması, evliliğinden sonra ise bu harcamaları kocasına yüklemiş olduğu hususu bilindiğinde, Allah'ın bu konuda ne gibi bir hikmet murad ettiği açıkça anlaşılır.
Kadın, almış olduğu mirastan erkeğe sadece gönül rızası ile olanın dışında hiç bir şey harcamamakta serbesttir. Buna karşılık erkek, her durumda harcamak görevi ile yükümlüdür. Böylelikle kadın miras almakla birlikte ona el de sürmeyebilmektedir (İbrahim Cemal, a.g.e. s. 485).
Allahu Teâlâ kadını evin sahibesi olarak yaratmıştır. Erkek ailenin geçimini sağlamak, mal kazanmakla görevli olduğu gibi, kadın da bu malları evin işlerini gereken şekilde yürütmek üzere harcamakla yükümlüdür. Çünkü kadın, kocasının evinin çobanıdır. Bunun dışında İslâm, evin dışında kalan görevlerin hiçbirinde kadını yükümlü tutmaz. Kur'an "Ve evlerinizde oturunuz" (el-Ahzâb, 33/33) âyetiyle kadını evinde oturmaya teşvik etmiştir. Ancak bazı hallerde kadının evin dışına çıkması gerekebilir. Meselâ; kadının işlerini görüp gözetecek erkeğin bulunmaması, yahut ailenin içinde bulunduğu sıkıntılar dolayısıyla evin dışında çalışmak zorunda kalması, erkeğin geçim sıkıntısı içerisinde bulunması, hasta olması, geçimi sağlamaktan âciz olması bu türden şart ve durumlarla karşı karşıya kalınması halinde İslâm hukukunda bir genişlik ve bir çıkar yol sözkonusudur. "Allah, siz kadınlara ihtiyaçlarınız için dışarı çıkmanıza izin vermiştir. (Buhârî-Müslim). Ancak bütün bunlara karşın içinde bulunduğumuz koşullarda ne kadar İslâmî ölçülere uyarsa uysun müslüman bir kadın çarşıda-sokakta, iş hayatında kötülerin gözünden kendini koruyamamaktadır. O bakımdan geçimi zor şartlar içerisinde olsa da kadınlar sokaklardan uzak olmalıdır.
İslâm kadına evinde görev vererek, çalışma problemini ortadan kaldırmaktadır. İslâm, harem ve selâmda ihanete uğrayan insan ruhunu aynı anda kurtaracaktır. (Seyyid Kutub, İslâm Kapitalizm Çatışması, İstanbul 1988, s. 129; Ayrıca bk. Said Havva, İslâm, terc. Said Şimşek, Ankara ts., s. 197 vd; İbrahim Cemal, a.g.e. s. 481 vd; Mustafa Sibai, Kadının Yeri, İstanbul 1988, s. 57 vd.; Abdullah Nasuh Ulvan, İslâmda Aile Eğitimi, I, s. 221 vd.; Ömer Ferruh, İslâm Aile Hukuku terc. Yusuf Ziya Kavakcı, İstanbul 1976, s. 228 vd; Hz. Peygamber ve Aile Hayatı, Komisyon, İstanbul 1989, s. 171 vd.; M. Ali Haşimi, Kur'an ve Sünnette Müslüman Şahsiyeti, terc. Resul Tosun, İstanbul 1988, s. 63 vd.).
ALINTI

Ekleme Tarihi: 25.11.2009 - 00:08
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ReYYaN su an offline ReYYaN  

288 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.08.2005
En Son On: 16.02.2010 - 20:24
Cinsiyeti: ----- 
Hepinize paylasimlarinizdan dolayi tesekkür ederim Güle Güle
Ekleme Tarihi: 07.12.2009 - 14:22
Bu mesajı bildir   ReYYaN üyenin diğer mesajları ReYYaN`in Profili ReYYaN Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
calikususen su an offline calikususen  
ya koca her tartışmada artık seni isdemiyorum deyip boşamayla tehtit ederse

36 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.11.2009
En Son On: 07.06.2010 - 14:24
Cinsiyeti: Bayan 
hani kadın evin gülüydü niye dikenleri koparılıp dikeninin oluşmasına müsade edilmiyor
sevgi hükmetmekmi anlaşmakmı?
niye işine gelmeyen bir yanda kendi isdeği doğrultusunda emrivaki yapabiliyor
beki buna yapan bir kocanın ahlak ve sağlık bakımından normal olduğu söylene bilirmi
benimle uğraşma bak kadın eğekemiğinden yaratılmış ben cokmu kötüyüm
niye beni olduğum gibi kabul etmiyorsun değince ben seni dos doğru yapmasını bilirim
diye hanımını kıran bir erkek nasıl daha eskisi gibi tatlı dil güler yüz bekleyebilir
lütfen birbirimizin sorunlarınada bir care bulmaya calışalım
evet allah büyük elbetde bir cıkış yolu gösderir
fakat sadece iyi gün dostu olup yiğip icdiğimi bile başıma kalkan bir kocayla
hayat devam edermi?
hem suclu hem güclü
allahım zalimlere zulumlerini söyleyin diyor anladığıma göre
fakat bunu başkaldırı olarak değerlendiren ve kendini örnek müslüman kabul eden bir insana nasıl izah edilir
paylaşımlarınızı rica ediyorum!sıkıntılı
Ekleme Tarihi: 16.12.2009 - 13:47
Bu mesajı bildir   calikususen üyenin diğer mesajları calikususen`in Profili calikususen Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Boşanmak ve nikahı bozan şeyler

Sual: Dinimizde boşanmak hakkında geniş bilgi verir misiniz?
CEVAP
1- Boşamak için kullanılan kelimeleri erkeğin hanımına karşı söylemesi ile talak yani boşama hasıl olur. Boşamak için kullanılan sözler iki çeşittir: Açık sözler ve Kinayeli sözler.

"Sen benden boş ol", "Ben seni boşadım" gibi sözler açık sözdür. Bu sözleri, şaka olarak veya şaşırarak da söylediği anda, manasını bilmese bile, boşamış olur.

"Seni bıraktım, seni terk ettim" kelimeleri açık söz kabul edilir. Bir veya iki defa böyle açık sözle boşamaya, yani geri dönüşü mümkün olan boşamaya talak-ı rici denir. Ama yine de üç haktan biri gitmiş olur. Bu sözlerden herhangi biri bir defa söylendiğinde, pişman olunmuşsa, eski nikaha dönmek niyetiyle hanımının elini tutar veya öperse, tekrar nikah yapmadan iki bağ ile evliliğe devam eder.

2- Evlilikte üç bağ vardır. Yani, boşama sözleri üç defa tekrarlanırsa, "Seni boşadım, boşadım, boşadım" derse, veya "Seni üç defa boşadım" derse üç bağı birden koparmış, geri dönüşü olmayacak şekilde boşamış olur. Böyle üç kere boşayınca talak-ı rici, talak-ı baine dönmüş olur.

3- "Babanın evine git!", "Defol git!", "Cehenneme git!", "Senin kocan değilim artık" gibi, başka manalarda da kullanılan sözler kinayeli, kapalı sözlerdir. Bu sözler, boşamak niyeti ile söyleyince boşamış olur. Buna bain talak, yani iddet müddeti içinde geri dönüşü olmayan kesin boşama denir.

Bu şekilde boşamada, iddet müddeti geçip yeniden nikah yapılmadıkça bir araya gelinemez.

4- Kayınpederine "Ben senin kızını istemem, kime ister ise varsın" demek ve hanımı gezmek için izin istediğinde, "Ben seni ip ile bağlamadım git", "İstediğin yere gidersin. Bana hanım olmazsın" veya "Artık ben seni istemem”, "Seni boşamak istiyorum" gibi şeyler söylese, boşamak niyet etmedikçe, boşamış olmaz.

5- "Şart olsun", "Dilediğini yap!" sözleri, boşamak manasına kullanılan yerlerde, hanımına böyle söyleyince, niyet etmese bile, bir bain talak olur.

6- Hanımına, anam, kızım, kardeşim demekle boşama olmaz. Fakat (Şimdiden sonra anam, kızım veya kardeşim ol) derse boşama olur. Bu bir talak-ı bain olur.

7- Kinayeli sözle boşamada, bain talak iddetinde, hanımının odasına giremez. Kadın süslenemez, koku sürünemez, yabancı kadın gibi talak veren kocasından uzak durur. İddet sonunda yeniden nikah lazımdır.

8- Boşamada, sayı bildirilmezse bir boşama olur. Üç veya fazla sayı söylerse, üç talak ile boşamış olur. "Bedenimdeki kıllar adedince" veya "Denizdeki balıklar adedince" yahut "Gökteki yıldızlar kadar" veya "Üçten dokuza" deyince, yine üç boşama olur.

9- Hanımını boşayan erkeğin akıllı ve uyanık olması gerekir. Sarhoşun, hastanın ve tehdit edilenin sözü ile veya mektubu ile, e-maili ile, faksı ile boşama geçerli olur. Bunlar kadının eline vardığı anda, boş olur. Yani kadın bu boşamayı öğrenince, haberdar olunca boşama gerçekleşmiş olur.

10- Delinin, bunağın, baygının, uyuyanın ve hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile boşama olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur:

a) Manasını bilmeden, kast ve arzu etmeden söyleyince, boşama olmaz. Bu kinaye sözler içindir. Yoksa açık kelime ile yani seni boşadım dese, kast ve arzusu olmasa bile yine talak vaki olur.

b) Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, boşama olur. Yani seni boşadım der, fakat sonra bunu hiç hatırlamaz, sen böyle demiştin denilince hayır ben hiç hatırlamıyorum, böyle bir şey söylemedim derse, eğer iki şahit, evet biz duyduk bu hanımını boşadı derse, o zaman boşama vuku bulur. Demezlerse, adam inkâr ettiği için boşama vaki olmaz.

11- Hiç ilişki olmamış veya bir odada veya tenha bir yerde hiç beraber kalınmamış ise, bir kere boşayınca, kadın iddet beklemeden aynı gün bile, başkası ile evlenebilir.

12- Kocasına veya başkalarına dili ile, hareketleri ile sıkıntı veren, herhangi bir farzı yapmayan, mesela farz namazları kılmayan, fuhuş şüphe olunan kadını boşamak şart değildir müstehaptır, boşamak iyi olur.

13- Farzı yapmayan mesela namazın farz olduğuna inandığı halde kılmayan kadını boşamamak günah değildir. Kocasının ona güzellikle namaz kıldırmaya çalışması gerekir, çalışmazsa günaha girer.

Evlilik vazifesini yapamayan, mesela büyü yapılmış, ilişkiden aciz olan erkeğin hanımı ayrılmak isterse, bunu boşaması vacip olur.

14- Hanımına başka başka üç zamanda birer kere boşarsa veya bir defa, "Üç kere boşadım" derse, geri dönüşü olmayacak şekilde nikah bozulmuş olur.

Bu kadını tekrar alabilmek için, hulle lazım olur. Hulle demek, kadın başka erkekle nikahlanıp, düğün olup, ilişki olup, o erkek de boşayıp ve bundan sonra, tekrar iddet zamanı geçmek demektir. Ancak bundan sonra, birinci kocası yeni bir nikah ile tekrar alabilir.

Bu ise, bir erkek için zillettir, aşağılıktır. Allahü teâlâ, erkeklere boşamak hakkını verdi ise de, bu hakkı gelişi güzel kullanmamaları ve kadınlar, erkeklerin elinde oyuncak olmamaları için, erkeklere bu hulle zilletini yüklemiştir. Hulle korkusundan müslüman bir erkek, boşama lafını ağzına bile alamaz. Aile arasında boşanmak lafı, şakası olamaz.

15- Korkutmak için şaka için de olsa boşama sözlerini hiç kullanmamalıdır. Hatta ayrılmaya karar verilse bile yine bu kelimeleri kullanmamalıdır. Daha sonra ayrılmaktan vazgeçilebilir. Yakınları ile dostları ile istişare edip ayrılmaya kesin karar verildikten sonra bir talak vermelidir. Hiçbir zaman üç talak birden vermemelidir. Zaten üç talak birden vermek günahtır. Hayat şartları insanı birçok şeye katlanmayı gerektirebilir. Olmaz denilen şey olabilir. Bir talakla boşama yapılırsa kapı tamamen kapatılmamış olur. Boşamamak bir risk getirmez; ancak boşamak hele üç talak vermek çok büyük risktir. Telafisi mümkün olmayabilir.

16- İddet, boşanmadan sonra, kadının yeniden evlenmesi haram olan zamandır. İlk temizlik başından, üçüncü hayzın sonuna kadar olan zamandır. Hayz görmüyorsa, talak için üç ay, ölüm için dört ay on gündür.

17- Hanıma karşı iyi huylu, güler yüzlü olmalı. Onun yanlış hareketlerine, akla uymayan sözlerine ve işlerine sabretmelidir. Onunla tatlı konuşmalı. Onun seviyesine ve aklına uymalıdır. Onunla şakalaşmalı, oynamalıdır. Yemede, giyinmede, gücü yettiği kadar eli açık olmalıdır.
Dinimizde, kadınların bilmesi farz olan şeyleri, elbette öğretmelidir.

Hanımının giyinmesinde, evden dışarı çıkmasında, çok sıkı davranmamalı ve başı boş da bırakmamalıdır. Kendini ve hanımını şüpheye, iftiraya düşürecek hallerden sakınmaya çok önem vermelidir. Hanımını, yabancı erkeklerin bulunduğu yerlere göndermemeli, yabancıları görmesine mani olmalıdır.

Ev işleri ile vakit geçirmesi, onun zevki olmalı. Ona sert davranmamalı. Şaka olarak da, kızgın olunca da, hiçbir zaman boşamak lafını ağza almamalı, bir defa daha evlenmek lafı etmemelidir.
Ekleme Tarihi: 16.12.2009 - 21:46
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Sual: Nikahı bozan şeyler nelerdir?
CEVAP
Boşadım demek, boşamak niyetiyle kinaye sözler söylemek, mesela hanımına çık git demek. Bir de küfre düşürücü söz söylemek.

Sual: Hanıma çık git (defol git) dedi isek nikah bozulur mu?
CEVAP
Def ol git demekle nikah bozulmaz. Eğer niyeti boşamak ise, yani artık senden ayrıldım, boş ol anlamında ise, o zaman bir talak-ı bain olur. İddet müddeti geçtikten sonra nikah etmek gerekir.

Sual: İnsan hanımı ile tartışma esnasında ben seni bıraktım derse nikah bozulur mu yoksa boşadım demediği müddetçe nikah bozulmaz mı?
CEVAP
Bıraktım = boşadım demektir. Bir talakla boşamış olur.

Sual: İnsan elfaz-ı küfür söyleyince imanı ve nikahı gidiyor mu?
CEVAP
Evet imanı da nikahı da gidiyor.
Boşamak ayrı, küfre düşmek ayrı. Bu talak sayılmıyor. Yani bağın biri kopmuyor. Bin kere küfre düşse bin kere nikah tazelemek gerekir, fakat bu talak sayılmaz.

Sual: Bir talak-ı bain olunca, bir boşama olduğunda, iddet müddeti boyunca bu karı koca ayrı mı olurlar? Aynı evde kalabilirler mi? Konuşmaları, görüşmeleri, uygun olur mu?
CEVAP
Aynen yabancı gibi olur. Adam fasıksa aynı evde beraber kalmamalıdır. Salih ise haramdan korkacağı için aynı evde kalabilir. Ancak yabancı gibi durur. Zaruretsiz konuşamazlar. Oturup beraberce yemek bile yemeleri caiz olmaz.

Sual: Üçten dokuza şart etmek nedir? Dinimizce sakıncası nedir? Böyle şart edenin ne yapması gerekir?
CEVAP
Üçten dokuza demek galattır, abartmalıdır. Hepsi üçtür fazlası fazladır. Üç talakla hanım boşanınca bir daha o erkekle evlenemez.

Sual: Erkek talak verse, hanım duymadığı müddetçe, boş olur mu?
CEVAP
Hayır.

Sual: Biri, hanımını herkesin yanında boşasa, hanımı bunu 20 yıl sonra duysa, 20 yıl sonra mı boş olur?
CEVAP
Evet.

Sual: Kinayeli sözle hanımını boşayan, sonra bunu kasten inkâr etse, yine boşamış olur mu?
CEVAP
Evet boşamış olur.

Sual: Talak-ı rici ile boşayan, boşadığını hatırlatmak niyetiyle, birkaç defa (Artık işin bitmiştir) dese, talak-ı selase olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Hanıma (Senden ayrılmak istiyorum) demekle talak olur mu?
CEVAP
İstiyorum demekle talak olmaz.

Sual: İki talak-ı bainden sonra bir talak-ı rici verilse, üç talak olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Kayınpedere boşamak niyetiyle (Kızını götür) dedim. Hanım duymazsa talak vaki olur mu?
CEVAP
Olmaz.

Sual: Hanıma (İzmir’e varınca seni boşayacağım) dedim. Böyle söylemekle talak vaki oldu mu?
CEVAP
Hayır. İstikbal manasındaki sözle, talak vaki olmaz.

Sual: Hanıma (Annen bize gelirse, şart olsun seni boşarım) dedim. Annesi bize geldi. Talak-ı rici mi oldu?
CEVAP
Evet.

Sual: Oğluma, (Evime girersen, hanımım boş olsun) dedim. Kavga esnasında istemeyerek girmiş. Talak-ı rici oldu mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Talakta kullanıldığını bilmeyenin şart sözü ile talak olur mu?
CEVAP
Hayır.

Sual: Hamile kadının da boşanması sahih midir?
CEVAP
Evet sahihtir.

Sual: Hanımdan ayrılmak günah mıdır?
CEVAP
Hanımdan ayrılmak günah değildir, helaldir. Ancak Allahü teâlâ, helal da olsa, talakı sevmez. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Allahü teâlânın hiç sevmediği helal şey, talaktır.) [Hakim]
Ekleme Tarihi: 16.12.2009 - 21:48
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Sual: Bir kimse, hanımına “Seni boşadım” dese, sonra, şakadan boşamaktan vazgeçtiğini bildirse, boşamaktan vazgeçmiş olur. Hadis-i şerifte, (Üç şeyin şakası da, ciddisi gibi sahihtir. Nikah, boşamak, boşamaktan vazgeçmek) buyuruldu.
Boşamaktan vazgeçince, yine üç talak baki mi, yoksa birisi gitmiş olur mu?
CEVAP
Şakadan boşayınca da bir talak vermiş oluyor, iki talak kalıyor. Rici talakta erkek, iddet zamanı içinde, söz ile veya fiilen, eski nikaha dönebilir. Yani hanımı istemese de, nikah yapmadan evliliğe devam eder. Tekrar almak için, Hanefi ve Maliki’de şahide lüzum olmadan, (Önceki nikaha döndüm) demesi yetişir. Yahut, önceki nikaha dönmek niyeti ile öpmesi veya şehvetle elinden tutması da yetişir. Nikah tazelenmiş olur. Şafii ve Hanbeli’de ise, iki şahit yanında, (Önceki nikaha döndüm) demesi lazımdır. Fakat, velinin bulunması ve izin vermesi gerekmez.

Sual: Beyime büyü yapılmış, evlilik vazifesini yapamıyor, ayrılmak istiyorum. Beyimin beni boşamaması günah değil mi?
CEVAP
Evlilik vazifesini yapmaktan aciz olan erkeğin hanımı ayrılmak isterse, kocasının bunu boşaması vacip olur. Yani boşamaması günahtır.

Sual: Uzun zaman ayrı kalmakla nikah bozulmuş olur mu?
CEVAP
Uzun zaman ayrılmakla nikah bozulmuş olmaz. Boşanmadıkça boşanılmış olmaz.

Sual: Deliren kimsenin nikahları devam eder mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Düğünde oynamak nikahı giderir mi?
CEVAP
Halk arasında bu çok yaygın, düğünde karı koca oynarsa nikah gider diyorlar. Bu bazı din cahillerinin uydurmasıdır. Çırılçıplak soyunsalar da nikaha zarar vermez.

Haram ayrı, günah ayrı, nikah ayrıdır. Orada haram işlenir ve bu harama önem verilmezse, (Herkes yapıyor biz de yapsak ne çıkar) diyerek günaha önem vermezse o zaman küfre düşer, küfre düşenin nikahı da gider. Açık gezenin durumu da böyle. Açık gezmenin günah olduğunu bilir, ama (Mecburen açık geziyoruz) derse küfür olmaz. (Açık gezmek günah değil, bu kadar günahın ne önemi var) gibi diyerek, günah küçümsenirse küfür olur. İçki içmek de böyledir.

Sual: Boş ol demekle kadın boş mu olur? Boşamak öyle kolay mı? Erkeğin bunu söylemeye üç kere hakkı varmış, üçüncüsünde o kadınla bir daha evlenemezmiş. Bunlar Kur'anda var mı?
CEVAP
Dinde delil sadece Kur'an değildir. Öyle olsaydı, Allahü teâlâ Kur'anı gönderirdi, alın bununla amel edin derdi, Peygamber göndermezdi. Allahü teâlâ, Peygamber efendimize, (Kur’anı insanlara açıkla) buyuruyor. Her şey Kur’an-ı kerimde açıkça yazmaz. Onun için hadis-i şerifler ve âlimlerin açıklaması da delil olur.

Konu ile ilgili üç âyet-i kerime meali:
(Boşanmış kadınlar, üç ay iddet müddeti beklerler.) [Bekara 228)

(Boşanma iki defadır. Ya iyilikle tutulur, veya iyilikle bırakılır.) [Bekara 229]

(Eğer erkek kadını, üçüncü defa boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onunla evlenmesi kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de o kadını boşarsa, [her iki taraf da] Allah’ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlarıdır.) [Bekara 230]

(Bu söylenenler Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir, yani kâfirlerdir.) [Bekara 229]

Sual: Bir ateist ile talak üzerine konuşuyorduk. “Bir söz ile talak olur mu?” dedi. Ne cevap vermeliyiz?
CEVAP
Bu hüküm, Müslümanlar içindir, ateistler için değildir demeniz yetişir. Din öyle diyorsa öyledir.
Müslüman için durum şöyledir:
Bir söz ile [boşadım demekle] insanın hanımı yabancı olduğu gibi, bir söz [nikah] ile de elin kızı, bizim hanımımız olur.

Bir söz ile [kelime-i şehadet ile] müslüman olur. Bir söz ile [Mesela Allah yok demekle] insan kâfir olur.
Kanunlar bir Evet ile çıkar, bir Hayır ile reddedilir.

Bütün hayatımız bir evet ve hayır ile cereyan eder. Günlük işlerde bunu ateist de bilir ve yapar, ancak söz konusu din olunca, ateistliğini gösterir. Unutmamalı ki, Allahü teâlâ, Cenneti boşuna yaratmadığı gibi, Cehennemi de boşuna yaratmadı.

Tehditle talak
Sual: Hanımına zulmeden, döven, dine uymasını yasaklayan, kocalık vazifesini yapmayan, eve barka girmeyip nafakasını bile vermeyen, buna rağmen onu boşamayan sadist bir erkeğe, kadının yakınları, (Karını boşa yoksa seni öldürürüz) diye tehdit etseler, o da korkup hanımını boşasa, bu boşama dinen sahih olur mu?
CEVAP
Evet sahih olur. O kadın iddet bittikten sonra başkasıyla evlenebilir. Evlendikten sonra da artık o kadını geri alamaz. Din kitaplarındaki ifade şöyledir:
Tehdit edilen kimsenin sözü, mektubu, telefonu, mesajı ile talak yani boşama Hanefi mezhebinde sahih olur. Diğer üç mezhepte sahih olmaz. Tehdit bittikten sonra, tehdit edilerek karısını boşayan kimsenin, kadın başkasıyla evlenmemişse ve eski kocasıyla da evlenmek istiyorsa, boşadığı kadını, iki talak hakkı daha olduğu için tekrar nikâh ederek alması sahih olur.

Talak-ı bain ve talak-ı rici
Sual: Talak-ı bain ile talak-ı rici arasındaki fark nedir?
CEVAP
Talak, boşamak demektir. Talak-ı bain kesin boşama demektir. Talak-ı rici, açık boşamadır. Mesela seni boşadım denirse, talak-ı rici olur. Ama istediği zaman, eski nikahına dönebilir. İddet bitene kadar dönmezse, talak-ı rici, talak-ı bain halini alır. Üç talak hakkından birini kaybetmiş olur.

Talak-ı bainde ise, kinayeli sözlerle kadın boşanır. Mesela boşamak niyetiyle, (babanın evine git) demesi gibi. İddet bitmeden artık o kadınla evlenilemez. Boşama niyeti olmadan söylerse talak olmaz.

Talak-ı ricinin, talak-ı bainden farklı yönleri şunlardır:
1- Nikahı yenilemek gerekmez. Eski nikaha döndüm diyerek hanımının elini tutması yeter. Bainde ise, iddet bitmeden nikah yapılamaz. İddet bitince de, kadın razı olursa ancak nikah yapılabilir.

2- Mehri çoğaltmaya gerek kalmaz. Bainde ise, yeni nikah olacağı için arzu ettiği mehri isteyebilir.

3- Şahitsiz evlenebilir. Bainde ise, iddet bitince iki şahit şarttır. Çünkü bu yeni bir evliliktir.

4- Kadın razı olmasa da erkek ben eski nikahıma döndüm demesi yeterlidir. Bainde ise, kadın razı olmadan evlenilemez.

5- İddet müddeti içinde, karı kocadan biri ölürse, biri diğerine mirasçı olur. Bainde mirasçı olamaz.

6- İddet müddeti içinde erkek ölürse, kadının iddeti, ölüm iddeti olur, yani dört ay on gün bekler. Bainde ise, normal iddeti bitince, başkası ile evlenebilir.

7- Kadın, riciden sonra süslenebilir. Ama bainde, iddet müddeti içinde süslenemez.

8- Kadın, kocası ile aynı evde kalabilir. Bainde ise kalamaz. Ancak ayrı odada kalabilir. Yani ona yabancı durumdadır.

9- Talak-ı rici, nikahı kökten söküp atmaz, ona bir gevşeklik meydana getirir. Rici, yaralamaya, bain ise öldürmeye benzer.

10- Îlâ, Zıhar geçerli olur, kazf ederse li’an gerekir.

Îlâ: Hanımına, dört ay veya daha çok zaman veya zaman söylemeyerek, (Sana yaklaşmayacağım) diye yemin etmektir. Dört ay içinde yaklaşmazsa, bir talak-ı bain olur. Dört ay içinde, yemini bozarsa, hanımı boş olmaz. Yemin kefareti verir.

Zıhar: Erkeğin, hanımını veya yüz, baş, ferç gibi bir organını, mahreminin bakması haram olan yerine benzetmesidir. (Senin başın anamın sırtı gibidir) demek gibi. Kefaretsiz hanımına sarılması, öpmesi, beraber yatması haram olur. Zıhar kefareti, oruç kefareti gibidir.
Ekleme Tarihi: 16.12.2009 - 21:50
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Li’ân: Hanımına, zaniyesin veya bu çocuk benden değildir dese, karısı hakimden li’an isterse, hakim, li’an yapılmasını emreder. Li’an yapmak için, önce erkek, (Sözüm doğrudur) diye yemin eder. Dört kere tekrar eder. Beşincisinde, (Yalan söylüyorsam, Allah’ın laneti benim üzerime olsun) der. Sonra kadın, dört defa (Allah şahit olsun ki, bu adam bana zaniye demekle, yalan söyledi) diye yemin eder. Beşincisinde, (Doğru söyledi ise, Allah’ın gazabı benim üzerime olsun) der. Sonra hakim, bunları bir talak-ı bain ile ayırır.

Kazf: Namuslu bir kadına zina etti diye iftira etmektir.

Sarhoşun sözlerinin hükmü
Sual: Sarhoşun talakı ve küfrü geçerli midir?
CEVAP
Delinin, çocuğun, bunağın, baygının, uyuyanın ve hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile talak olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur: Manasını bilmeden, kast ve arzu etmeden söyleyince, talak vaki olmaz. Manasını bilerek ve isteyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, sonra söylerlerse, talak vaki olur.

Bayılanın, delirenin, ilaçla veya içki içerek sarhoş olanın abdesti bozulur.
Talak veren erkeğin uyanık olması lazımdır. Sarhoşun sözü ile veya mektubu ile talak vaki olur. Şafii mezhebinde, sarhoşun sözü ile, talak vaki olmaz. (Mecmuai Zühdiyye)

Sarhoş iken, bilmeyerek küfre sebep olan bir şey söyleyenin imanı gitmez. Mürted olmaz. Ancak sarhoş iken, zevcesini boşaması, alış verişi sahih olur. (Emali kasidesi)

Sarhoş iken, ne söylediğini bilerek kıldığı namazları sahih olur, borçtan kurtulur ancak namaz kılmakla hasıl olacak büyük sevaba kavuşamaz.

Boşanmadan evlenilmez
Sual: Bir olay yüzünden hapse düştüm. Karım, uzun yıllar hapiste kalacağımı sanarak, hemen gidip başka biri ile evleniyor. Bu olaydan hiç haberim olmadı. Çok geçmeden hapisten çıktım. Karım, yeni kocasından ayrılıp tekrar benimle evlendi. Ama boşanınca iddet bekleme diye bir şey varmış, biz iddet beklemedik. Günah oldu mu?
CEVAP
O sizin zaten nikahlı eşiniz idi. Siz onu boşamamıştınız. Onun başkası ile evlenmesi caiz değil idi. Tekrar sizinle beraber olması için iddet beklemesi gerekmez, hatta nikah da gerekmez. Ama her zaman nikah tazelemek iyi olur. Siz boşamadan hanımınız başkası ile asla evlenemez. Başkası da eşini boşamadan sizinle evlenemez.

Boşamak niyetiyle
Sual: Bir kimse, hanımını boşamak niyetiyle (Babanın evine git!) gibi kinayeli bir söz söylese, hanımı da, (Boşamak niyetiyle mi söyledin?) dese, o da, inkâr edip, (Hayır, gezmek için git demek istedim) dese hanımını boşamış olur mu?
CEVAP
Evet, boşamış olur; çünkü burada niyet geçerlidir.

Boşanma dilekçesi
Sual: Hanımla avukata gidip, boşanmaya karar verdik diye bir dilekçe yazdırdık. Dilekçeye ayrılmaya karar verdik diye imza atınca, dinen bir talak mı vaki oldu?
CEVAP
Evet.

Tehditle boşatmak
Sual: Şafii mezhebinde işkenceyle zorlananın sözüyle talak vaki olmadığını bilen Hanefi bir erkek, talak vermesi için tehdit edilince, boşamanın sahih olmaması için, Şafii mezhebini taklit etmesi caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur.

Talak olmaz
Sual: Beyim, (Şart olsun seni yalnız olarak hiç bir yere göndermem) dedi. Ondan habersiz teyzeme gidip gelsem talak vaki olur mu?
CEVAP
Beyiniz göndermediği için talak vaki olmaz. Beyiniz duysa da, yine talak vaki olmaz.

Talak-ı bain
Sual: Boşamak niyetiyle hanımına, (Seni eşim olarak tutarsam Allah benim canımı alsın) demekle, bir talak-ı bain olur mu?
CEVAP
Evet.

İddet müddeti içinde talak
Sual: S. Ebediyye’nin talak bahsinin başında, (Ric’i olsun, bain olsun, üçten az olarak boşanmış kadına, iddet zamanındayken tekrar talak verilebilir) deniyor. Bir talak vermekle kadın zaten boş oluyor. İkinci talak vermesi geçersiz değil mi?
CEVAP
(İddet zamanındayken tekrar bir talak verilebilir) deniyor; çünkü o kadın hâlâ o adamın hanımı sayılıyor. Erkek, nafaka vermek mecburiyetinde oluyor. Kadın da bu iddet müddeti bitmeden başkasıyla evlenemiyor. Ölüm iddetinde de kadın, iddet bitmeden başkasıyla evlenemiyor, ölen adamın hanımı sayılıyor. Ölüsüne bakabiliyor.

Talak-ı selase
Sual: S. Ebediyye’de, başka başka üç zamanda birer kere boşamanın talak-ı selase [üç boşama] olacağı bildiriliyor. Bir kimse, hanımına peş peşe (Seni boşadım, seni boşadım, seni boşadım) dese veya birer saat arayla üç ayrı yerde (Seni boşadım) dese, yine talak-ı selase olur mu?
CEVAP
Evet, üç bağ da kopmuş olur.

Sen bana haramsın
Sual: S. Ebediyye’de, (Erkek zevcesine (Sen bana haramsın) deyince, niyet etmese bile, bir talak-ı bain vaki olur) deniyor. Bu söz kinayeliyse niye niyet gerekmiyor? Sarih yani açık bir sözse niye talak-ı ric’i olmuyor?
CEVAP
Bu, istisna bir sözdür. (Sen bana haramsın) sözü, kinaye olmasına rağmen, bunda, sarih söz gibi niyete gerek kalmıyor. Kinaye söz olduğu için de talak-ı bain oluyor.

Sen haramsın
Sual: Boşama yetkisi elinde olan kadın, kocasına (Sen haramsın) dese boşama vaki olur mu?
CEVAP
Boşama olmaz. Eğer, (Sen bana haramsın) derse o zaman bir talak-i bain olur. (Hindiyye)

Çünkü bir erkek, nikâhı olmayan bütün kadınlara haramdır. Sen bana haramsın denince, kime haram olduğu bildiriliyor. O zaman da, talak vaki oluyor.

Birinci talakı tasdik
Sual: Avukata gidip, (Karımı boşamaya karar verdim) diye bir dilekçe yazdırdım. Avukat bana (Ciddi olarak hanımından ayrılmayı kabul ediyor musun?) diye sorunca da, evet dedim. Sonra pişman oldum. Dilekçeye (Boşamaya karar verdim) diye imza atınca, bir talak mı vaki oldu? Avukat sorunca evet demem ikinci bir talak mı?
CEVAP
Boşamaya karar verdim denince bir talak vaki olur. Avukata evet denince, birinci söz tasdik edilmiş olur. İkinci bir talak, yani boşama olmaz.

Hanımına kızım demek
Sual: Bir kimseye, hanımıyla telefonda konuşurken, (Kiminle konuştun?) deseler, o da, (Kızımla konuştum) dese veya hanımını gösterip (Bu benim kızım) dese nikâha zararı olur mu?
CEVAP
Hayır, zararı olmaz. Bunun gibi, bizzat hanımına, kızım, anam veya kız kardeşim demekle de talak olmaz. (Artık, bundan sonra, anam, bacım ol) denirse, bir talak-ı bain olur.
Ekleme Tarihi: 16.12.2009 - 21:51
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Kardes bosama tehditi ile kadina istedigini söylemek erkeklik degildir islamda öyle bir sey demez.
Bunlar halkimizin din konusunda cehaletinden gelir. Nikah sakaya gelmez erkeklikte aciz insana
kendinden zayiflara saldirmak dövmek degildir hakli her zaman haklidir. Ne yazikki her topluluktan böyle insanlar cikiyor.
selam ve dua ile.
Ekleme Tarihi: 16.12.2009 - 21:55
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 584 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
fatihyenturk (46), kurtalanli (46), esmabanu (48), _LaL_ (36), !MesuD! (43), refya (45), þemsinur (69), dervis-9 (49), birparcaozgurlu.. (38), nuresmin (46), ankebut-57 (37), yassokiz (40), hamiyet (49), HeDo (35), gncmostar (38), ahmett25 (43), __peri__ (35), utkucan (44), mtbc (50), vuslat21 (44), bekir bora (37), CUNDULLAH (42), Bursa1975 (49), *~Beyaz_Gul~* (50), kazimsagir (42), Allah_korusun (39), Seyfo1 (55), gönülverumeysa (38), AKCAYLI10 (52), eoguz (39), cananaa (44), hicret14 (32), kemreluk (54), yunuss (54), ethem82 (42), Muhammed Rasid (47), akifd (38), özsu (39), serdar024 (43), htly (54), seferad34 (41), osmanlý (63), prenses (55), karakiz86 (38), Kutuptaki_Karan.. (42), Ufuk.S (), Davidoksen (37), aybalam (61), burak_sevgili (30), ömer küçükali (52), seyirdefteri (47), birsenkopuz (50), erdemli (35), safsofi (59), omer_yildirim (43), dialoginternet2.. (46), ALLAH_IN_ASLANI (54), sensiz_olmuyor (38), hasret81 (43), ismailkurt (60), Selam86 (38), mesudturan (43), ENGIN00 (45), mukadder (47), levyavuz (41), cecen3603 (), hnf (36), rabia 74 (50), son-sozum (48), DünyadakiGaflet (36), cog21 (55), yavuz37 (47), tubanur (49), nicknack (46), mhyd (51), rujhat (43), davut05 (49), mercan68 (57), ERSIN SELVI (49), cengizozkulluk (), hicret61 (51), nurefsan_ (50), yilmazgovdeli (74), Mollaislam (38), ozan ataþ (36), hasim20 (40), sakird (58)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57401 saniyede açıldı