kamagra dexamethasone kaletra kaletra generique luvox aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Ahir yamanda olacak haller

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Ahir zamanda olacak haller

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
AHİR ZAMANDA OLACAK HALLER

; Ebû Hüreyre RA'dan rivayet olunmuş. Ebuş-Şeyh kitabında kaydetmiş ki, Peygamber SAS Efendimiz şöyle buyuruyor:



RE. 504/4 (Ye'tî alen-nâsi zemânün yüşârikühümüş-şeyâtìnü fî evlâdihim. Kìle: E ve kâinün zâlike yâ rasûlallah? Kàle: Neam. Kàlû: Ve keyfe na'rifü evlâdenâ min evlâdihim? Kàle: Bikılletil-hayâi ve kılletir-rahmeh.) Sadaka rasûlüllàh, fî mâ kàl, ev kemâ kàl.

Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz:

(Ye'tî alen-nâsi zemânün) İnsanların üzerine bir zaman gelir ki, ileride, ahir zamanda öyle bir devir gelecek ki, (yüşârikühümüş-şeyâtînü fî evlâdihim) evlatlarında şeytanlar insanlarla ortaklaşacaklar. İnsanların evlâtlarının bazıları şeytan evlâdı olacak.

Biliyorsunuz, meselâ sofra kuruldu. Sofrada yemeğe başladı bir kimse, besmele çekmeden yedi. O zaman yemek yemesi besmelesiz olduğu için, şeytan da onun tabağından yiyor. Su içti besmelesiz; onunla beraber su içiyor. Yâni yemesine, içmesine ortak oluyor.

Yemeğine ortak olduğu gibi, evlâtlarına da ortak olabiliyor. Başka hadis-i şeriflerden de biliyoruz. Bir zaman gelecek ki, şeytanlar insanların evlâtlarına ortak olacaklar. Yâni anne babası ile ortak olacak.

Bunu söyleyince, dinleyenler hayret ettiler. (Kìle: E ve kâinün zâlike yâ rasûlallah?) Denildi ki: "Bu olacak mı yâ Rasûlallah?.." (Kàle: Neam.) "Evet, olacak." buyurdu Peygamber Efendimiz

(Kàlû) O zaman sordular: (Ve keyfe na'rifü evlâdenâ min evlâdihim?) "O zamanki müslümanlar olarak bizler, böyle bir durum olmuşsa, kendi evlâtlarımızı şeytanların evlatlarından nasıl ayıracağız?.. Ortada çocuk var ama, 'Benden mi oldu, şeytandan mı oldu bu evlât?' diye bahis konusu olunca, şeytanın evlâdını, oğlunu, kızını kendi evlâdımızdan nasıl ayırt edebiliriz?.. Alâmeti nedir?" diye sormuşlar.

(Kàle) Buyurmuş ki Peygamber Efendimiz: (Bikılletil-hayâi ve kılletir-rahmeti) "Utanmasının azlığından ve merhametinin, acımasının azlığından..."

Demek ki, şeytanın çocukları hayâsız oluyor; utanması, arlanması yok, ar damarı çatlamış oluyor ve merhametsiz oluyor, acıması olmuyor. Kırıyor, döküyor, vuruyor, öldürüyor, bağırtıyor, can yakıyor, can alıyor, işkence ediyor... Arsız, yüzsüz, edepsiz, hiç bir şeyden utanması yok... Yüzü Fransız köselesi gibi derler, yâni yüzü kızarmıyor. "O hayasızlığından ve merhametsizliğinden, şeytanın çocuğu olduğu anlaşılır." buyuryor.

Nasıl olması lâzım, bu durumla düşmemek için ne yapmak lâzım?.. Bir kere düğünün dînî bir düğün olması lâzım! Dînî olmayan bir düğün, şeytanın katılacağı bir düğün; dînî esasları çiğneyerek, günahlara dalarak, haramları yiyerek, içerek yapılan bir düğün, tabii böyle bir şeye sebep olur.

Ondan sonra namaz niyaz olmazsa, abdest olmazsa, besmele olmazsa, bu gibi durumlar olur. Ne yapmamız lâzım gelir?.. Her işimizi, yememizi, içmemizi, düğünümüzü, derneğimizi, gerdeğimizi, her işimizi besmele ile, Allah'ın adını anarak, Allah'ın rızasını düşünerek, dindarâne duygularla, hàlis duygularla, temiz duygularla, dualarla yapmamız lâzım ki, işimizde hayır olsun, bereket olsun...

Hani, Avrupalılar meselâ, gemi yapıyorlar, denize indirecekleri zaman geminin burnunda şampanya şişesini kırıyorlar. Ne düşünürler, niçin yaparlar? Kendilerinin örfleri, adetleri... Kendi dinlerinde bile zâten içki haram değil; kutsal şarap filân diyorlar, şaraplı ekmek yiyorlar. Yâni halleri öyle...

Biz bir gemiye denize indirdiğimiz zaman, bir hayırlı açılış, bir fabrika vs. olduğu zaman, "Bismillâhi Allàhu ekber" diyerek kurban kesiyoruz. Etini fakirlere dağıtıyoruz, fukaranın dualarını alıyoruz. Hayırlı bir şey yaparak başlıyoruz.

Kur'an-ı Kerimler okuyoruz, hatimlerle başlıyoruz bazı işlere... Dükkânımızı açarken besmele ile açıyoruz. Levha asıyorlar hattâ, bir çok dükkânlarda görüyorum, hoşuma gidiyor:

Her sabah besmeleyle açılır dükkânımız,
Falanca zât-ı muhterem pîrimiz, üstâdımız!

Her esnafın, her meslekten insanın bir piri varmış. O pirinin adını yazarak dükkânına asıyor. Yâni besmeleyle açıyorlar. "Bismillâhir-rahmânir-rahîm" diyerek, "Yâ Rabbi hayırlı rızık ver bize!" diyerek yapıyorlar. İşlerini böyle ibadetle, tâatle yapıyorlar. Yola çıkacağı zaman iki rekât sefer namazı kılıyor; dua ile, namazla, abdestli çıkıyor. Abdest alıp yapıyor, yaptığı hayırlı bir işi... Gusül abdesti alıyor cumada, bayramda; hayırlı bir iş yapacağım zaman temiz olayım diye...

O zaman, hayırla başlayan, Allah adıyla başlayan, Allah'ın rızası düşünülerek yapılan şey hayırlı oluyor. Bunu biz örfümüzden, tarihimizden, edebiyatımızdan biliyoruz. Süleyman Çelebi ne kadar güzel halka öğretmiş, yaymış Mevlid'iyle:

Allah adı olsa bir işin önü,
Hergiz ebter olmaya ânın sonu!

"Bir işin önü, başlangıcı Allah adı olursa, yâni 'Bismillâhir-rahmânir-rahîm' diye başlanırsa; asla o işin sonu ebter olmaz, güdük olmaz, kesik olmaz, bozuk olmaz, çürük olmaz; iyi olur." diye güzelce şiir halinde ifade etmiş.

Her işimizi besmeleyle yaparız. Arabamıza besmeleyle bineriz, arabanın anahtarını besmeleyle çeviririz. Her işimizi besmeleyle yaparız, o zaman hayır olur. Yemeği besmeleyle yersin, yediğin hayreder, faydasını görürsün.

Düğünü besmeleyle, gerdeği besmeleyle yapan, hayrını görür. Evlatları hayırlı olur, annesine babasına iyi bakar, hizmet eder, ihtiyarlığında rahat ettirir. Çalışkan olur, hayatta başarılı olur, anasını babasını sevindirir, yüzünü güldürür, iftihar ettirir. Vatanına milletine faydalı olur.

Onun için, aman her yaptığınız işi Allah'ı düşünerek, Allah'ın rızasını düşünerek, Allah'ın adıyla, Allah namına yapın!.. Hani diyorlar ya, kapıyı çalıyor meselâ:

"--Kanun nâmına kapıyı aç!" diyor.

Kanunu ifa etmek için geldim demek istiyor yâni. Biz de mü'minler olarak, her yaptığımız işi Allah adına, Allah adıyle, Allah'ın rızasını kazanmak maksadıyla yapalım!..
Alıntı


Bu mesaj 1 kez ve en son Muhtazaf tarafından 05.11.2008 - 09:30 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 05.11.2008 - 09:11
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 996 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
nailgencer (44), Orchidee (37), onersinanc (67), sivas58 (59), selale 1 (48), kir cicegi (33), Türkiz (54), murad safak (48), hanik (56), musti58 (52), hvv23 (41), meryema (44), YUSSF (51), erdal.sahin (45), kadir_eyup (44), ufux (49), sankay (49), Ebu Muhammed (49), UmutK (47), yasmin79 (45), Turkiyeli 66 Ac.. (35), sayyad82 (42), Cerez (56), serapbuyukcivel.. (56), Mustafa. (53), crixso (47), fatihbeyza (51), aydinfuat1991 (34), bekar ögretmen (45), leventay24 (60), selyum (45), fatihmeskul (47), altug utku (46), emrebey (51)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56499 saniyede açıldı