generique plaquenil ivermektin ivermektine ivermektine kaletra aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Peygamberimizden 101 Hatıra, 1

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 31 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
der_ya su an offline der_ya  
Peygamberimizden 101 Hatıra,

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Abdullah İbni Şeddad radıyallahu anh anlatıyor:

Beni Uzre kabilesinden üç kişi(1) Resul-i Ekrem sallallahu alyehi ve sellem'in huzuruna gelip Müslüman oldu. Peygamber Efendimiz, ''Benim adıma, bunların geçimini kim üzerine almak ister?'' diye sordu.
Talha bin Ubeydullah, ''Ben alırım'' dedi. Onlar da Talha'nın yanında kalmaya başladılar. Bunlardan biri, Hz. Peygamberin gönderdiği askeri birliğe katıldı ve şehid oldu. İkinci Sahabi, Hz. Peygamberin gönderdiği bir başka askeri birliğe katıldı, o da şehid oldu. Üçüncü Sahabi ise savaşta değil, daha sonraları rahat döşeğinde öldü.
Talha bin Ubeydullah sözüne şöyle devam etti: ''Rüyamda, bu üç kişinin cennete gittiğini gördüm. Arkadaşlarından sonra rahat döşeğinde ölen adam en öndeydi. Onun arkasında şehid olan ikinci adam duruyordu. İlk şehid olan ise en arkadaydı. Gördüğüm bu hal zihnimi meşgul etti; ben de Resul-i Ekrem'e giderek rüyamı anlattım.

Allah'ın Elçisi bana şunları söyledi: ''Bunun nesini anlamadın, Talha? Allah katında en faziletli kimse, Müslüman olarak uzun bir hayat süren, ve sübhanallah, Allahüekber, lailahe illallah diye Allah'ı çok zikredendir.''
.....
kardeşlerım efendımızden 101 hatırayı sırasıyla zaman zaman sızlerle paylasacagım faydalı olacak kanaatındeyım...vıra bısmıllah...şefaat ya rasulallah..


Bu mesaj 1 kez ve en son der_ya tarafından 15.07.2008 - 00:07 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 00:01
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
kanayan gül su an offline kanayan gül  

215 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.05.2008
En Son On: 11.03.2009 - 01:17
Cinsiyeti: Bayan 
ELİNİZE EMEĞİNİZE SAĞLIKTe$ekkürler gül gül gül Devamını bekliyorum.
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 00:05
Bu mesajı bildir   kanayan gül üyenin diğer mesajları kanayan gül`in Profili kanayan gül Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
2 / '' İKİ DEFA MI ÖLDÜRMEK İSTİYORSUN? ''

Abdullah ibni Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, koyunu yere yatırıp ayağıyla yüzüne basan, hayvancağız kendine bakarken bıçağını bileyip duran bir adamın yanından geçti.

Ve ona şöyle çıkıştı:

'' Bıçağını daha önce bilesen olmaz mıydı? Hayvanı iki defa mı öldürmek istiyorsun? ''
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 00:06
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
3 / İMTİHANI AĞIR OLANLAR

Sa'd ibni Ebu Vakkas radıyallahu anh anlatıyor:

Birgün Resul-i Ekrem sallahu aleyhi ve sellem'e, '' Ey Allah'ın elçisi! En büyük sıkıntılar kimlerin başına gelir? '' diye sordum.

Şöyle buyurdu:

'' Belaların en ağırı peygamberlere gelir; sonra onlara en yakın olanlardan başlayarak derece derece aşağı doğru iner. İnsan, dindarlığı derecesinde sıkıntıya uğrar. Çok dindarsa, sıkıntısı da çok olur. Dindarlığı gevşekse, sıkıntısı hafif olur. Bir kul günahlarıdan arınmış olarak yürüyüp gidene kadar sıkıntılar onun peşini bırakmaz. ''
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 00:08
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
4 / ''KALBİNİ Mİ YARIP DA BAKTIN?''

Üsame ibni Zeyd radıyallahu anhüma anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallalhu aleyhi ve sellem bizi Cüheyne kabilesinin Huraka kolu üzerine göndermişti. Sabahleyin erkenden onlara saldırdık ve yendik. Yanımdaki Medineli Müslümanla, bir Cüheynelinin peşine düştük. Biz üzerine yürüyünce adam ''La ilahe ilallah'' dedi. Bunun üzerine arkadaşım ona dokunmadı, ben ise mızrağımı saplayıp adamı öldürdüm. Medineye döndüğümüzde bu olay Hz. Peygamber'in kulağına gitti.

Allah'ın elçisi bana, ''Adam 'la ilahe ilallah' dediği halde onu öldürdü, öyle mi?'' diye sordu.

Ben, ''Ey Allah'ın Elçİsi!'' dedim. ''O adam canını kurtarmak için öyle söyledi.''

Resul-i Ekrem, ''Kalbini yarıp baktın da, canını kurtarmak için söylediğini anladın? La ilahe ilallah sözü kıyamet günü karşına geldiğinde ne yapacaksın, söyle?''

''Ey Allah'ın Elçisi'' dedim. ''Cenab-ı Hak'tan beni bağışlamasını dile.''

Ama o durmadan, ''La ilahe illallah sözü kıyamet günü karşına geldiğinde ne yapacaksın, söyle?'' diyor, başka bir şey demiyordu.

Bu sözü o kadar çok tekrarladı ki, ''Keşke ilk defa o gün Müslüman olsaydım'' dedim.
........
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 00:09
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
5 / BİR YAĞMUR DUASI

Enes ibni Malik radıyallahu anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallahu aleyhi ve sellem zamanında bir kıtlık olmuştu. Allah'ın elçisi bir Cuma günü hutbe okurken, minberin karşısındaki kapıdan bir bedevi girdi, ve Hz. Peygamber'in karşısında durup şunları söyledi:

''Ey Allah'ın Elçisi! At sürüleri helak oldu, çoluk çocuk aç kaldı. Ne olur Allah'a dua et de bize yağmur yağdırsın!''

Resul-i Ekrem ellerini kaldırp ''Allahım bize yağmur ver!'' diye dua etmeye başladı. Halk da onunla birlikte ellerini kaldırıp dua etti. O sırada gökyüzü ayna gibi parlaktı, bir tane bile bulut yoktu. Derken Resul-i Ekrem'in arka tarafından, kalkan şeklinde bir bulut parçası belirdi; bulut gökyüzünün ortasına varınca etrafa yayıldı.

Canımı kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim, bulutlar gökyüzünü dağlar gibi kaplamadıkça Resulullah ellerini indirmedi, ve yağmur başlamadan kendisi de minberden inmedi. Hz. Peygamber minberden inerken, sakalına doğru yağmur tanelerinin yuvarlandığını gördüm.(1)

Evleri mescide yakın olan gençler bile evlerine nasıl döneceklerini düşünmeye başladılar.

Mescidden çıktık, suya bata çıka evlerimize vardık.

O gün, ertesi gün, daha ertesi gün, ta öteki Cumaya kadar durmadan yağmur yağdı.

O Cuma günü Resul-i Ekrem yine ayakta konuşurken, minberin karşısındaki kapıdan bir adam içeri girdi ve ''Ey Allah'ın elçisi'' diye söze başladı.''Binalar yıkıldı, yollar geçilmez oldu, hayvanlar suda boğulmaya başladı. Ne olur, bizim için Allah'a dua et de su sağanağı durdursun!''

Resul-i Ekrem, insanoğlunun bu kadar çabuk utanmasına tebessüm etti, sonra ellerini kaldırdı:

''Allahım! Üzerimize değil etrafımıza yağdır! Dağlara, tepelere, vadilere, ormanlara'' diye dua etti.

Allah'ın Elçisi bu sözleri söylerken, eliyle hangi taraftaki buluta işaret ettiyse orası açıldı; bulutlar sağa sola doğru parçalanıp dağıldı, ve kumaş dürülür gibi Medine'nin üstünden dürülüp kayboldu. Mescidden çıkıp güneşe yürüdük. Kanat vadisi bir ay boyunca akıp durdu. Medine'ye hangi yönden kim geldiyse, bol bol yağmur yağdığını söyledi.
.........

(1) O zamanlar Mescid-i Nebevi'nin damı hurma dallarıyla örtülü olduğu için, yağan yağmur içeri giriyordu.
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 00:10
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
kanayan gül su an offline kanayan gül  

215 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.05.2008
En Son On: 11.03.2009 - 01:17
Cinsiyeti: Bayan 
Elinize Saglik Te$ekkürler Güle Güle Güle Güle
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 00:22
Bu mesajı bildir   kanayan gül üyenin diğer mesajları kanayan gül`in Profili kanayan gül Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  

1504 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.05.2008
En Son On: 07.08.2009 - 23:12
Cinsiyeti: Bayan 
mübarek kardeşlerim ( Elinize Saglik Te$ekkürler
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 00:26
Bu mesajı bildir   halk yolcusu üyenin diğer mesajları halk yolcusu`in Profili halk yolcusu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
6 / RABBİNİZİ GÖRECEKSİNİZ

Cerir ibni Abdullah radıyallahu anh anlatıyor:

Bir gece Resul-i Ekrem sallalhahu aleyhi ve sellem ile birlikte oturuyorduk.

Dolunaya bakarak şunları söyledi:

''Şu dolunayı birbirinizi itip kakmadan rahatça nasıl görüyorsanız, Rabbinizi de öyle rahatça göreceksiniz. Artık güneşin doğmasından ve batmasından önceki bütün namazları kılabilmek için elinizden gelen çabayı gösteriniz.''

Ardından şu ayeti okudu:

''Güneşin doğmasından önce de, batmasından önce de, Rabbinin yüceliğini öve öve an! Gecenin bazı saatlerinde, ve gündüzün belli vakitlerinde ibadet et. Böylece Onun rızasını kazanmış olursun.'' (Taha 20/130)





7 / ÇOCUKLARI, KADINLARI ÖLDÜRMEYİNİZ!

Esved ibni Seri' radıyallahu anh anlatıyor:

Bir defasında Resul-i Ekrem sallalahu aleyhi ve sellem ile savaşa gitmiş, ganimet olarak bir miktar deve elde etmiştim.

Savaşçılar o gün, çocuklara, kadınlara varıcaya kadar bir hayli insanı öldürmüşlerdi.

Hz. Peygamber bunu duyunca, ''İnsanlara ne oluyor da, kadınlara ve çocuklara varıncaya kadar öldürmekte aşırı gidiyorlar?'' buyurdu.

Orada bulunan biri, ''Ama Ey Allah'ın Elçisi! Öldürülen çocuklar, Allah'tan başkasını tanrı yerine koyanların çocuklarıdır'' dedi.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:

''Bakınız, sizin en hayırlınız da Allah'tan başkasını tanrı yerine koyanların çocuklarıdır.(1) Çocukları ve kadınları kesinlikle öldürmeyiniz. Çocukları ve kadınları kesinlikle öldürmeyiniz.''

Sonra sözüne şöyle devam etti:

''Her insan İslamiyeti kabul edecek yetenekte yaratılır; Konuşup derdini anlatmaya başlayıncaya kadar böyledir. Daha sonra ana ve babaları onları Yahudi veya Hristiyan yapar.''
..........
Ahmed b. Hanbel, Müsned,III, 435, IV, 24; Darimi, Siyer25; Elbani, Silsiletü'lehadisi's-sahiha, I,1759, nr. 402
(1)Resul-i Ekrem, ileri gelen Sahabelerin ana ve babaların da putperest olduğuna işaret etmektedir.
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 16:33
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
8 / PEYGAMBERİN SORDUĞU BİLMECE

Abdullah ibni Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor:

Birgün Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında oturuyorduk.

Kendisine hurma göbeği(1) ikram edildi.

Bunun üzerine, ''Ağaçlar içinde bir ağaç var, yaprağı hiç düşmez; Rabbinin izniyle meyvesini verir; iyi Müslüman gibi de bereketlidir. Söyleyin bakalım, o hangi ağaçtır?'' diye sordu.

Herkes kırlardaki ağaçları saymaya başladı.

Onun hurma ağacı olduğu benim hatırıma geldi; ama Hz. Ebubekir ve babam Ömer de oradaydı; cemaatin en küçüğü olduğum için bilmecenin cevabını söylemeye utandım.

'' Ey Allah'ın elçisi! O ağacın hangisi olduğunu bize söyle!'' dediler.

Resul-i Ekrem, ''Hurma ağacı!'' buyurdu.

Daha sonra babama, onun hurma ağacı olduğunu bildiğimi söyleyince, ''Eğer bildiğini orada söyleseydin, dünyalara sahip olmaktan daha çok sevinirdim'' dedi.
..........
Buhari, İlim 4,5,14,50, Büyu' 94,Et'ime 42, 46, Edeb 79,89; Müslim, Sıfatü'l-münafıkın 63,64; Tırmizi, Emsal 799
(1)Hurma göbeği, hurma ağacının üst taraflarında yetişen, tadı ve kıvamı süte benzeyen hurma özü.




9 / ABDEST SUYU

Enes ibni Malik radıyallahu anh şöyle diyor:

Birgün çarşıda Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'i gördüm.

İkindi namazı yaklaşmıştı.

Herkes abdest suyu aramış fakat bulamamıştı.

Hz. Peygambere bir kap içinde azıcık abdest suyu getirdiler.

Mübarek elini kabının içine soktu ve oradan abdest alınmasını emretti.

İşte o zaman, herkes abdestini alıp bitirinceye kadar, Resul-i Ekrem'in parmakları arasından suyun kaynadığını gördüm.

Orada tahminen yetmiş, seksen kişi vardı.

Enes, bir başka zaman, üç yüz kadar insanın aynı şekilde abdest aldığı bir olayı anlatmıştır.
.........
Buhari,Vudu'32, 46, Menakıb 25; Müslim, Fezail 4-6; Tirmizi, Menakıb 6, Nesai, Taharet 61
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 16:35
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
10 / YERİNİZDE KALINIZ

Cabir ibni Abdullah radıyallahu anhüma anlatıyor:

Benim kabilem olan Selime oğulları mahallesi mescide bir hayli uzaktı.

Mescid-i Nebevi'nin etrafında ise boş yerler vardı.

Evlerimizi satıp mescidin yakınına taşınmak istedik.

O sırada şu ayet indi:

''Şu bir gerçektir: Biz ölüleri yeniden dirilteceğiz. Onların yaptıkları iyi-kötü her işi, geride bıraktıkları iyi-kötü her izi kayda geçireceğiz'' (Yasin 36/12)

Niyetimizi öğrenen Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, Selime oğullarına, ''Duyduğuma göre mescidin yakınına taşınmak istiyormuşsunuz, öyle mi?'' diye sordu.

Onlar da, ''Evet, ey Allah'ın Resulu! Bunu gerçekten istiyoruz'' dediler.

O zaman Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

''Selime oğulları! Yerinizde kalınız da, böylece mescide gelirken attığınız her adıma sevap yazılsın. Evet yerinizde kalınız; mescide gelirken attığınız her adıma sevap yazılsın.''
.........
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 16:36
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  

1504 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.05.2008
En Son On: 07.08.2009 - 23:12
Cinsiyeti: Bayan 
''Selime oğulları! Yerinizde kalınız da, böylece mescide gelirken attığınız her adıma sevap yazılsın. Evet yerinizde kalınız; mescide gelirken attığınız her adıma sevap yazılsın.''
ne güzel yaaa allah razı olsun kardeşim

Te$ekkürler
Ekleme Tarihi: 15.07.2008 - 16:48
Bu mesajı bildir   halk yolcusu üyenin diğer mesajları halk yolcusu`in Profili halk yolcusu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
11 / RÜYA GÖREN VAR MI?

Semüre ibni Cündeb radıyallahu anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallahu aleyhi ve sellem sabah namazını kılınca yüzünü bize döner, ''Bu gece hanginiz rüya gördü?'' diye sorardı.

Eğer birimiz rüya görmüşse anlatırdı.

Resul-i Ekrem de onun rüyasını yorumlardı.

Yine birgün, ''İçinizden rüya gören oldu mu?'' diye sordu.

''Hayır, yok'' dedik.

''Bu gece ben bir rüya gördüm'' buyurdu ve rüyasını anlattı.(1)
........
Buhari, Cenaiz 93; Müslim, Rü'ya 23; Tirmizi, Rü'ya 10

(1) Peygamber Efendimiz rüyasında iki adamın kendisini önce Cehenneme, sonra Cennete götürdüklerini, Cehennemde çeşitli suçları yüzünden azab gören insanları, Cennette hem kendisi, hem mü'minler için hazırlanmış nimetleri gösterdiklerini anlatmıştır (Oldukça uzun bu rüya için bk. Kandemir, Çakan, Küçük, Rüyazü's-salihin Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, VI, 504-513, nr. 1549
Ekleme Tarihi: 17.07.2008 - 20:26
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
Peygamberımızden 101 Hatıra,12

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
12 / GIYBET NEDİR?

Ebu Hüreyye radıyallahu anh şöyle diyor:

Birgün Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem arkadaşlarına, '' Gıybet nedir, bilir misiniz?'' diye sordu.

Onlar da, '' Allah ve Resulü daha iyi bilir'' dediler.

Hz. Peygamber, ''Gıybet, din kardeşini, hoşlanmadığı birşey ile anmandır'' buyurdu.

Sahabilerden biri, ''Ya söylediğim kusur o kardeşimde varsa?'' deyince şöyle buyurdu:

''Eğer söylediğin kusur onda varsa gıybet etmiş olursun; eğer o kusur onda yoksa, o zaman iftira etmiş olursun.''
...
Müslim, Birr 70; Ebu Davud, Edeb 35; Tirmizi, Birr 23.
Ekleme Tarihi: 04.09.2008 - 08:00
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
13 / GÖRÜNÜŞE ALDANMA!

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Sehl ibni Sa'd radıyallahu anh şöyle diyor:

Birgün Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'in bulunduğu yerden bir adam geçti.

Allah'ın Elçisi, yanında oturana, ''Şu adam hakkında ne dersin?'' diye sordu.

O da, '' Bu adam, toplumun ileri gelenlerinden hatırlı bir kişidir. Vallahi o bir kızla evlenmek istese isteği yerine getirilir; birine aracılık etse ricası kabul edilir; konuşmaya kalksa, sözü dinlenir'' diye cevap verdi.

Hz. Peygamber birşey söylemedi.

Sonra oradan biri daha geçti.

Resul-i Ekrem yine yanında oturana, ''Ya bu adam hakkında ne dersin?'' diye sordu.

Bu defa o Sahabi, ''Ey Allah'ın Elçisi' Bu adam fakir müslümanlardan biridir. Bir kızla evlenmek istese, ona istediği kız verilmez. Birine aracılık etse, ricası kabul edilmez. Konuşmaya kalksa sözü dinlenmez'' dedi.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem şöyle buyurdu:

''Bu fakir adam var ya, öteki gibi bir dünya dolusu adamdan daha hayırlıdır.''
......
Buhari, Nikah 15, Rikak 16; İbni Mace, Zühd 5.
Ekleme Tarihi: 05.09.2008 - 07:58
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
aglayangece su an offline aglayangece  
Themenicon    :)

33 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 30.08.2008
En Son On: 14.12.2009 - 13:44
Cinsiyeti: Bayan 
Elinize Saglik Te$ekkürler COK GÜZEL.RABBİM YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN
Ekleme Tarihi: 05.09.2008 - 13:02
Bu mesajı bildir   aglayangece üyenin diğer mesajları aglayangece`in Profili aglayangece Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
14 / DÜNYA DA NASIL YAŞAMALI?

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Abdullah ibni Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor:

Birgün Resul-i Ekrem salllahu aleyhi ve sellem iki omzunu birden tuttu ve bana şunları söyledi:

''Allah'ı görüyormuşçasına ibadet et! Dünyada bir garip gibi yaşa, veya bir yolcu gibi. Hatta kendini ölmüş bil! Abdullah! Yarın sana iyi mi, kötü mü deneceğini bilmezsin.''

Abdullah ibni Ömer de buna ilaveten şu öğütleri verirdi:

''Akşamı ettiğinde sabahı bekleme! Sabaha çıktığında akşamı bekleme! Sağlıklı günlerinde, hastalanacağın vakit için, hayatın boyunca da öleceğin zaman için tedbir al!''
......
Buhari, Rikak 3; Tirmizi, Zühd 25; İbni Mace, Zühd 3; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 132
Ekleme Tarihi: 05.09.2008 - 17:17
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
15 / SEVAP KAZANMAK İSTİYOR MUSUN?

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Abdullah ibni Amr radıyallahu anhüma şöyle diyor:

Bir adam Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına geldi, ve ondan Allah yolunda savaşmak için izin istedi.

Hz. Peygamber,

''Ana ve babandan hayatta olan var mı?'' diye sordu.

''Evet, her ikisi de hayatta.''

''Allah'tan sevap kazanmak istiyorsun, değil mi?''

''Evet, istiyorum.''

''Öyleyse ana ve babanın yanına dön; onlara hizmet etmeye çalış!''
.......
Buhari,Cihad 138, Edeb 3, Müslim, Birr 5, 6; Ebu Davud, Cihad 31; Tirmizi, Cihad 2; Nesai, Cihad 5.


--------------------
Ekleme Tarihi: 09.09.2008 - 13:23
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
sevdaa1 su an offline sevdaa1  

1090 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.08.2008
En Son On: 05.04.2013 - 17:17
Cinsiyeti: Bayan 
Elinize Saglik
Ekleme Tarihi: 09.09.2008 - 13:50
Bu mesajı bildir   sevdaa1 üyenin diğer mesajları sevdaa1`in Profili sevdaa1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
peygamberimizden101 hatıra...16 / İHLAS SÜRESİ

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Aişe radıyallahu anha anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallalhu aleyhi ve sellem bir zatı askeri birliğe komutan tayin edip savaşa göndermişti.

Bu zat askerlere her namaz kıldırışında, ikinci rekatta İhlas Suresini okumayı adet edinmişti.

Savaştan dönünce, onun bu adetini Resul-i Ekrem'e haber verdiler. ,

Allah'ın elçisi, ''Ona niçin böyle yaptığını sorun, bakalım!'' buyurdu.

Sordular, o da, ''İhlas Suresinde Rahman olan Allah'ın sıfatları anlatılıyor. Bu sebeple onu okumayı seviyorum'' dedi.

Bunun üzerine Hz. Peygamber, ''Allah Teala'nın da onu sevdiğini kendisine müjdeleyiniz!'' buyurdu.
.......
Buhari, Tevhid 1; Müslim, Salatü'l-müsafirin 263; Nesai, İftitah 69.


Bu mesaj 1 kez ve en son der_ya tarafından 11.09.2008 - 11:37 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 11.09.2008 - 11:36
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
Peygamberimizden 101 Hatıra 17

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
17 / ERZAK TÜKENİNCE

Seleme ibni Ekva' radıyallahu anh anlatıyor:

Huneyn Savaşında askerin yiyeceği iyice azalmış, zor duruma düşmüşlerdi.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'e başvurup develerini kesmek için izin istediler.

O da izin verdi.

Hz. Ömer ile karşılaşınca bu durumu ona anlattılar.

O zaman Hz. Ömer, ''Develeriniz olmayınca, bu uzun yolculukta ölüp giderler'' dedi.

O zaman Hz. Peygamber, ''Öyleyse orduya ilan ediniz, herkes elinde kalan erzakı getirsin'' buyurdu.

Yere bir meşin yaygı serildi. Getirilen erzak onu içine konuldu.

Allah'ın Elçisi ayağa kalkıp erzakın bereketlenmesi için dua etti.

Sonra herkesin erzak kabını alıp gelmesini söyledi.

Askerler yiyecekleri erzak kaplarına doldurdular.

İşte o zaman Resul-i Ekrem şöyle buyurdu:

''Bütün benliğimle şunu söylerim: Allah'tan başka tanrı yoktur; ben de Allah'ın Elçisiyim.''
......
Buhari, Şirket 1, Cihad 123.
Ekleme Tarihi: 12.09.2008 - 07:35
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
Peygamberımızden 101 hatıra 18 / ÇOCUĞU ÖPÜNCE

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Aişe radıyallahu anha anlatıyor:

Çölde yaşayan bazı bedeviler, Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'in huzuruna geldiler ve, ''Siz çocuklarınızı öper misiniz?'' diye sordular.

Sahabiler de, ''Evet, öperiz'' dediler.

Bunun üzerine bedeviler, ''Ama vallahi biz öpmeyiz'' deyince, Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

''Allah sizin kalplerinizden merhamet duygusunu çıkarıp almışsa, ben ne yapabilirim ki!''
........
Buhari, Edeb 18; Müslim, Fezail 64; İbni Mace, Edeb 3.


Bu mesaj 1 kez ve en son der_ya tarafından 21.09.2008 - 12:05 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 21.09.2008 - 12:04
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
Peygamberimizden 101 hatıra 19 / BARİ BUGÜN YIKANSANIZ!

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Aişe radıyallahu anha anlatıyor:

Hz. Peygamber zamanında halk, Medine civarındaki köylerden, nöbetleşerek Cuma namazı kılabılmek için, sırtlarındaki abalarıyla toza toprağa bulanmış halde gelirdi.

O zamanlar herkes kendi işini kendisi görürdü.

Bu sebeple de çalışırken giydikleri kıyafetlerle namaza gelirlerdi.

Toz toprak vücutlarına sindiği için bedenleri ter kokardı.

Birgün Resul-i Ekrem benim yanımdayken, bunlardan biri onun huzuruna geldi.

Hz. Peygamber ona, ''Bari bugün yıkansanız!'' buyurdu.
.......
Buhari,Cum'a 15, Büyu' 15; Müslim, Cum'a 6; Ebu Davud, Taharet 128, Salalat 205, 206; Nesai, Cum'a 9.
Ekleme Tarihi: 24.09.2008 - 18:14
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
peygamberımızden 101 hatıra,20/21

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
20 / TOPRAĞA BULANMIŞ ADAM, KALK

Sehl ibni Sa'd anh anlatıyor:

Bir öğle vakti Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem kızı Fatıma'nın yanına gitti.

Hz. Ali'yi evde göremeyince, ''Amcamın oğlu nerede?'' diye sordu.

Hz. Fatıma, ''Aramızda bir tatsızlık geçti. Birbirimize darıldık. O da öğle uykusunu benim yanımda uyumadı'' dedi.

Hz. Peygamber orada bulunan birine, ''Bak bakalım, Ali neredeymiş!'' dedi.

O zat gidip Hz. Ali'yi aradı; ''Mescitte uyuyor'' diye haber getirdi.

Peygamber Efendimiz kalkıp mescide gitti.

Hz.Ali'nin orada yatıp uyuduğunu, hırkasının sıyrıldığını, vücudunun toprağa bulandığını gördü.

Elbisesindeki toprağı eliyle silkelerken, ''Kalk Ebu Türab,(1) kalk!'' diye seslendi.
.............
Buhari,Salat 58, Fezailü's-sahabe 9,Edeb 113, İsti'zan 40; Müslim,Fezilü'-sahabe 32, 38; Tirmizi,Meankıb 20.

(1) Ebu Turab'ın sözlük anlamı toprağın babası demek olup ''toprağa bulanmış kimse'' anlamında lakaptır. O günden sonra Hz. Ali ''Ebu Turab'' diye de çağırılmış, o da kendine böyle hitap edilmesinden hoşlandığını söylemiştir.



21 / BİR TAKSİM ŞEKLİ

Amr ibni Tağlib radıyallahu anh anlatıyor:

Bir defasında Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'e çokça mal gönderilmişti.

O da bu malı müslümanlara dağıttı.

Kimine verdi, kimine hiç vermedi.

Kendilerine birşey vermediği kimselerin ileri geri söylendiklerini duyunca, minbere çıkıp bir konuşma yaptı.

Allah'a hamd ü senadan sonra şunları söyledi:

''Bu maldan bazı kimselere verdim, bazılarına vermedim. Kendilerine birşey vermediklerimi, verdiklerimden daha çok severim. Bazılarının kalbinde sabırsızlık ve dünya malına karşı aşırı istek gördüğüm için onlara verdim. Allah Teala bazı kimselerin kalbinde zenginlik ve hayır yarattığı için onlara verdim. Amr İbni Tabliğ de gönlü zengin olanlardandır.''

Ben o sırada Resul-i Ekrem'in tam karşısında oturuyordum.

Onun bu sözleri yerine bana dünyayı verseler, yine istemezdim.
.......
Buhari, Cum'a 29, Farzu'l-humus 19, Tevhid 49; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 69.
Ekleme Tarihi: 03.10.2008 - 10:12
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
22 / ONA SEVDİĞİNİ SÖYLE 23 / BİR TANEME DUA ET!

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Enes ibni Malik radıyallahu anh anlatıyor:

Birgün Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'in yanında oturuyordum.

Oradan bir adam geçti.

Hz. Peygamber'in yanında oturanlardan biri, ''Ey Allah'ın Resulu! Ben bu zatı gerçekten Allah rızası için seviyorum'' dedi.

Peygamber Efendimiz ona, ''Peki, kendisini sevdiğini ona söyledin mi?'' diye sordu.

Adam, ''Hayır, söylemedim'' deyince Hz. Peygamber, ''Haydi kalk, ona sevdiğini söyle de, aranızdaki muhabbet güçlensin'' buyurdu.

Adam hemen kalkıp sevdiği kimsenin arkasından yetişti ve ona, ''Ben seni Allah için seviyorum'' dedi.

O da, ''Beni kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin'' karşılığını verdi.
........
Ebu Davud, Edeb 112,113; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 140-141,241.



23 / BİR TANEME DUA ET!

Enes ibni Malik radıyallahu anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem annem Ümmü Süleym ile görüşmek üzere bize geldi.

Annem de ona yağ ve hurma ikram etti.

Hz. Peygamber, ''Yağınızı tulumuna, hurmanızı kabınıza koyunuz; ben oruçluyum'' buyurdu.

Sonra evin bir köşesine gidip nafile namaz kıldı.

Biz de arkasına durduk ve onunla birlikte namaz kıldık.

Peygamber Efendimiz Ümmü Süleym'e ve ailesine dua etti.

Annem, Allah'ın Elçisi! Benim bir taneme dua et!'' dedi.

''Bir tanen kim?''

''Hizmetkarım Enes''

Bunun üzerine Hz. Peygamber, dünya ve ahirette ne kadar bahtiyarlık varsa hepsine sahip olmam için dua etti:

''Allahım! Enes'e çok mal ve evlat ver, ve onları kendisine mübarek eyle!'' buyurdu.

Şimdi ben Medineli Müslümanların en zenginiyim.

Büyük kızım Ümeyye'nin söylediğine göre, Haccac'ın Basra'ya geldiği tarihe (75/694 yılına) kadar 120'den fazla çocuğum vefat etmiş.
.......
Buhari, Savm 61, Daavat 19, 26, 47; Müslim, Mesacid 268, Fezailü's-sahabe 141, Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 188.
Ekleme Tarihi: 05.10.2008 - 15:13
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
24 / KARNINA TAŞ BAĞLAMIŞTI 25 / BİR DAHA KIL

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Enes ibni Malik radıyallahu anh anlatıyor:

Birgün Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına gitmiştim.

Ashabıyla oturmuş konuşuyordu; karnına da bir bez bağlamıştı.

Bazı arkadaşlarına, ''Hz. Peygamber karnına niçin bez bağlamış?'' diye sordum.

Onlar da, ''Açlıktan'' diye cevap verdiler.

Bunun üzerine üvey babam Ebu Talha'ya gittim ve ''Babacığım! Peygamber Efendimizin karnına bir bez bağladığını gördüm. Bazı arkadaşlarına bunun sebebini sordum; onlar da açlık yüzünden bağladığını söylediler'' dedim

Babam anneme, ''Evde yiyecek birşey var mı?'' diye sordu.

Annem, ''Evet, evde bir parça ekmek ve birkaç hurma var. Eğer Allah'ın Elçisi evimize tek başına gelirse, onlara yetmez'' dedi.

Sonra arpa ekmeğinden yapılmış birkaç çörek çıkardı.

Onları kendi başörtüsünün bir tarafına sarıp elbisemin altına yerleştirdi; örtünün bir kısmını da belime sardı ve beni Peygamber Efendimize gönderdi.

Ekmeği götürdüm; Hz. Peygamberin mescidde, cemaatle birlikte oturduğunu gördüm ve onların yanında ayakta durdum.

Allah'ın Elçisi bana, ''Seni Ebu Talha mı gönderdi?'' diye sordu; ben de, ''Evet'' dedim.

''Yemek için mi?'' buyurdu.

Yine ''Evet diye cevap verdim.''

Resul-i Ekrem yanındaki Sahabilere, ''Haydi, kalkınız'' deyip yürüdü; ben en önden gidip Ebu Talha'ya durumu bildirdim.

Bunun üzerine Ebu Talha anneme: ''Ümmü Süleym!'' dedi.

''Hz. Peygamber cemaati alıp getirdi, ama evde onları doyuracak birşey yok; ne yapacağız?''

Ümmü Süleym, ''Allah ve Resulü daha iyi bilir'' dedi.

Ebu Talah hemen kalkıp Resul-i Ekrem'i karşıladı.

Peygamberimiz, Ebu Talha ile birlikte eve girdi.

Allah'ın Elçisi anneme, ''Ümmü Süleym! Neyin varsa getir'' buyurdu.

Annem de o ekmeği getirdi.

Resul-i Ekrem ekmeğin doğranmasını emretti; ekmeği doğradılar.

Annem yağ tulumunu sıkarak ekmek parçalarının üzerine yağ sürdü.

Sonra Peygamber Efendimiz bu ekmeklere, Allah ne dilediyse öyle dua etti.

Ardından da Ebu Talha'ya, ''On kişiyi içeri al!'' buyurdu; Ebu Talha da on kişiyi içeri aldı; onlar doyuncaya kadar yedikten sonra çıktılar.

Resul-i Ekrem, ''On kişiyi daha içeri al!'' buyurdu.

Ebu Talha da on kişiyi daha içeri aldı; onlar da doyuncaya kadar yiyip çıktılar.

Hz. Peygamber, ''Bir on kişiyi daha içeri al'' buyurdu.

Neticede bütün cemaat yemek yiyip doydu.

Hepsi yetmiş veya seksen kişiydi.
.......
Buhari,Menakıb25, Et'ime 6, Eyman 22; Müslim,Eşribe 142,143; Tirmizi, Menakıb 6.





25 / BİR DAHA KIL

Mihcen ibni Ebu Mihcen radıyallahu anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ile mescitte oturuyordum.

O sırada ezan okundu.

Hz. Peygamber kalkıp namaz kılmaya gitti; sonra dönüp geldi.

Ben hala yerimde oturuyordum.

Onunla birlikte gidip namaz kılmamıştım.

Peygamber Efendimiz bana dönerek, ''Sen niye herkesle birlikte namaz kılmadın?
Yoksa müslüman değil misin?'' diye sordu.

''Ey Allah'ın Elçisi!'' dedim. ''Elbette Müslümanım. Ama ben namazımı evde kılmıştım.''

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:

''Daha önce namaz kılsan bile, mescide geldiğinde cemaatle birlikte bir daha kıl!''(1)
......
Malik, Muvatta', Salatü'l-cema'a 8; Nesai, İmamet 53.

1. Aynı olay Yezid ibni Amir'in de başından geçti. Yezid mescide geldiğinde Hz. Peygamber namaz kıldırıyordu. O namazını evde kıldığı için bir köşede oturup namazın bitmesini bekledi. Resul-i Ekrem ona da, Mihcen'e yaptığı gibi sitem ettikten sonra şöyle buyurdu:

''Mescide geldiğinde halkın namaz kıldığını görürsen daha önce, namaz kılmış olsan bile onlarla birlikte bir daha kıl. Önce kıldığın namaz farz, sonradan kıldığın nafile olur.''
Ekleme Tarihi: 07.10.2008 - 22:39
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
26 / LANETLİ DEVE 27 / HANGİSİNİ YAPABİLİR?

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Amra ibni Husayn radıyallahu anhüma anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallalahu aleyhi ve sellem ile yapılan bir yolculukta Medineli bir hanım devesinin üzerinde seyahat ediyordu.

Devesi hızlı gitmediği için canı sıkıldı ve hayvana lanet etti.

Onun sözlerini duyan Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

''Devenin üzerindeki, eşyalarını alınız, deveyi de salınız gitsin. Çünkü o hayvan lanetlenmiştir.''(1)

Bu olayı anlatan İmran sözünü şöyle tamamladı:

O boz deve hâlâ gözümün önündedir.

İnsanların arasında dolaşırdı da, kimse ona dokunmazdı.
.......
Müslim, Birr 80,81; Ebu Davud, Cihad 50; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 431.

(1)Hz. Peygamber daha önce birine bir eşya veya birşeye lanet edilmesini kesinlikle yasaklamıştı. Bu konu üzerinde titizlikle dururdu. O hanım deveye lanet edince, insanlara da lanet edebileceği düşüncesiyle onu bu şekilde cezalandırmıştı.



27 / HANGİSİNİ YAPABİLİR?

Enes İbni Malik radıyallahı anh anlatıyor:

Bir adam Resul-i Ekrem sallahu aleyhi ve sellem'e, ''Ey Allah'ın Elçisi! Birimiz din kardeşi veya arkadaşıyla karşılaştığında onun önünde eğilebilir mi?'' diye sordu.

Peygamberimiz, ''Hayır, eğilmez.'' buyurdu.

''Ona sarılıp öpebilir mi?''

''Hayır, öpemez.''

''Elini tutup tokalaşabilir mi?''

''Evet, isterse tokalaşabilir.''
......
Tirmizi, İsti'zan 31; İbni Mace, Edeb 15; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, III, 198; Elbani, Silsiletü'l-ehadisi's-sahiha, I, 298.
Ekleme Tarihi: 10.10.2008 - 18:04
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
28 / KIYAMET NE ZAMAN KOPACAK? 29 / YAŞLANINCA ZOR GELİR

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
28 / KIYAMET NE ZAMAN KOPACAK?

Ebu Hüreyye radıyallahu anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallahu aleyhi ve sellem bir yerde Sahabilerle konuşurken bir bedevi çıkageldi ve, ''Kıyamet ne zaman kopacak?'' diye sordu.

Peygamber Efendimiz sözünü kesmeden konuşmasına devam etti.

Bunun üzerine Sahabilerden biri, ''Bedevinin sorusunu duydu, fakat soruyu beğenmedi'' dedi.

Bir başkası da ''Hayır, soruyu duymadı'' dedi.

Hz. Peygamber konuşması bitince ''Kıyamet hakkında soru soran nerede?'' buyurdu.

Bedevi, ''Buradayım, Ey Allah'ın Elçisi!'' deyince, ''Emanet gözetilemeyip zayi edildiğinde kıyameti bekle!'' buyurdu.

Bedevi, ''Emanet nasıl zayi olacak?'' diye sorunca da, ''Emanet ehil olmayan kimsye verildiği zaman kıyameti bekle!'' buyurdu.
..........
Buhari, İlim 2, Rikak 35; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 361.


--------------------
Abdullah ibni Amr radıyallahü anhüma anlatıyor:

Babam beni Kureyş kabilesinden soylu bir kadınla evlendirmişti.

Her zaman geliniyle ilgilenir, ona benim hakkımda sorular sorardı.

Bir defasında eşim onun bir sorusuna, ''Abdullah çok iyi bir koca! Onunla evlendiğimizden bu yana yatağımızda yatmadı, henüz bana elini sürmedi'' diye cevap vermiş.

Benim bu halim uzun süre devam edince, Babam, Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'e meseleyi anlatmış.

O da, ''Abdullah'ı bana getir!'' buyurmuş.

Hz.Peygamber'le görüştüğümüzde, ''Nasıl oruç tutuyorsun?'' diye sordu.

Ben de ''Hergün'' dedim.

''Kur'an'ı nasıl hatmediyorsun?'' diye sordu.

''Her gece''

''Böyle yapma. Bazen oruç tut, bazen tutma; gece hem uyu, hem de kalkıp namaz kıl. Şüphesiz senin üzerinde vücudunun hakkı vardır, eşinin hakkı vardır, ziyaretçilerinin hakkı vardır. Her ay üç gün oruç tut, ve Kur'an'ı her ay bir defa hatmet!''

''Ey Allah'ın Elçisi! Bunun daha çoğunu yapmaya gücüm yeter.''

''Öyleyse haftada üç gün oruç tut!''

''Daha fazlasını yapabilirim.''

''Pekala, bir gün oruç tut, iki gün tutma!''

''Ama bunu daha çoğunu yapabilecek güçteyim.''

''Öyleyse bir gün oruç tut, iki gün tutma; oruçların en faziletlisi olan Davud Peygamberin orucu böyledir. Bir de Kur'an-ı Kerim'i haftada bir hatmet! Elbette sen bilmiyorsun; belki de ömrün uzun olur, bunları yapamazsın.''

Resul-i Ekrem işte böyle söylemişti.

Ah! Keşke onun bana verdiği izni kullansaymışım!

Şimdiyse yaşlandım ve zayıf düştüm.
......
Buhari, Fezailü'l-Kur'an 34, Savm 55-59, Enbiya 37; Müslim, Sıyam 181-193; Ebu Davud, Şehru Ramazan 8; Savm 53; Nesai, Sıyam 76-80; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 159
Ekleme Tarihi: 17.10.2008 - 21:14
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
30 / TACİRLERE UYARI 31 / NE SORARSANIZ CEVAP VERECEĞİM!

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
30 / TACİRLERE UYARI

Rifaa bin Rafi' el-Ensari radıyallahu anh anlatıyor:

Bir gün Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ile namazgaha girmiştim.

Allah'ın Elçisi alışveriş yapanları görünce, ''Tacirler!'' diye seslendi.

Herkes başını kaldırıp Hz. Peygamber'e baktı, ve onu dinlemeye hazırlandı.

Peygamber Efendimiz şunları söyledi:

''Kıyamet gününde tacirler, kabirlerinden günahkar olarak kalkacaktır. Ancak Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, dürüst olanlar, ve doğru söyleyen tacirler öyle olmayacaktır.''
......
Tirmizi, Büyu' 4; İbni Mace, Ticarat 3; Darimi, Büyu' 7; Elbani, Silsiletü'l-ehadisi's-sahiha, II, 693, nr. 994, III, 441, nr. 1458.


31 / NE SORARSANIZ CEVAP VERECEĞİM!

Enes ibni Malik radıyallahu anh anlatıyor:

Birgün öğle vakti Resul-i Ekrem salallahu aleyhi ve sellem evinden çıktı.

Öğle namazını kıldırdı.

Sahabiler onu rahatsız edecek kadar çok soru sordular.

Bunun üzerine Allah'ın Elçisi minbere çıkıp ayakta durdu ve konuşmaya başladı.

Ben hayatımda böyle bir konuşma duymadım.

''Benim bildiğimi siz de bilseydiniz, kesinlikle az güler, çok ağlardınız'' buyurdu.

Ardından kıyamet gününden bahsetti.

O gün pek büyük olayların meydana geleceğini söyledi.

Sonra da, ''Bana birşey sormak isteyen varsa şimdi sorsun. Burada durduğum sürece, kıyamete kadar olacak herşey hakkında , ne sorarsanız haber vereceğim'' buyurdu.

Bunun üzerine Sahabiler korkup sustular.

Sağıma soluma baktım; herkes başını elbisesiyle örtmüş, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Resul-i Ekrem durmadan, ''Sorsanız!'' diyordu.

Biri ayağa kalkarak, ''Ey Allah'ın Elçisi'' Ben ölünce Cennete mi, Cehenneme mi gideceğim?'' diye sordu.

''Cehenneme!'' buyurdu.

Gerçek babasından başka nispet edilen Huzafe'nin oğlu Abdullah ayağa kalkarak, ''Benim babam kimdir?'' diye sordu.

''Baban Huzafe'dir'' buyurdu.

Sonra birbiri ardına ''Sorsanıza!'' diyordu.

Resul-i Ekrem'in öfkelendiğini gören Hz. Ömer iki dizinin üzerine gelip, ''Biz Allah'ı Rab, İslam'ı din, Muhammed aleyhisselam'ı peygamber kabul ettik; fitnelerin vereceği zarardan Allah'a sığınırız'' dedi.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem sustu.

Sonra şunları söyledi:

''Biraz önce namaz kılarken, şu duvarın yüzünde Cennet ve Cehennem bana gösterildi. Şimdiye kadar Cennetle ilgili bu kadar çok iyilik ve güzellik, Cehennemle ilgili bu kadar çok fenalık görmedim.''
.......
Buhari,Mevakitü's-salat 11, Tefsir 5/12, Daavat 35, Rikak 18, Fiten 15, İ'tisam 3; Müslim, Fezail 134-138; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 107, 177.
Ekleme Tarihi: 04.11.2008 - 21:26
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  
31 / NE SORARSANIZ CEVAP VERECEĞİM! 32 / HERKESİN KENDİ DERDİNE DÜŞTÜĞÜ GÜN

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
31 / NE SORARSANIZ CEVAP VERECEĞİM!

Enes ibni Malik radıyallahu anh anlatıyor:

Birgün öğle vakti Resul-i Ekrem salallahu aleyhi ve sellem evinden çıktı.

Öğle namazını kıldırdı.

Sahabiler onu rahatsız edecek kadar çok soru sordular.

Bunun üzerine Allah'ın Elçisi minbere çıkıp ayakta durdu ve konuşmaya başladı.

Ben hayatımda böyle bir konuşma duymadım.

''Benim bildiğimi siz de bilseydiniz, kesinlikle az güler, çok ağlardınız'' buyurdu.

Ardından kıyamet gününden bahsetti.

O gün pek büyük olayların meydana geleceğini söyledi.

Sonra da, ''Bana birşey sormak isteyen varsa şimdi sorsun. Burada durduğum sürece, kıyamete kadar olacak herşey hakkında , ne sorarsanız haber vereceğim'' buyurdu.

Bunun üzerine Sahabiler korkup sustular.

Sağıma soluma baktım; herkes başını elbisesiyle örtmüş, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Resul-i Ekrem durmadan, ''Sorsanız!'' diyordu.

Biri ayağa kalkarak, ''Ey Allah'ın Elçisi'' Ben ölünce Cennete mi, Cehenneme mi gideceğim?'' diye sordu.

''Cehenneme!'' buyurdu.

Gerçek babasından başka nispet edilen Huzafe'nin oğlu Abdullah ayağa kalkarak, ''Benim babam kimdir?'' diye sordu.

''Baban Huzafe'dir'' buyurdu.

Sonra birbiri ardına ''Sorsanıza!'' diyordu.

Resul-i Ekrem'in öfkelendiğini gören Hz. Ömer iki dizinin üzerine gelip, ''Biz Allah'ı Rab, İslam'ı din, Muhammed aleyhisselam'ı peygamber kabul ettik; fitnelerin vereceği zarardan Allah'a sığınırız'' dedi.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem sustu.

Sonra şunları söyledi:

''Biraz önce namaz kılarken, şu duvarın yüzünde Cennet ve Cehennem bana gösterildi. Şimdiye kadar Cennetle ilgili bu kadar çok iyilik ve güzellik, Cehennemle ilgili bu kadar çok fenalık görmedim.''
.......
Buhari,Mevakitü's-salat 11, Tefsir 5/12, Daavat 35, Rikak 18, Fiten 15, İ'tisam 3; Müslim, Fezail 134-138; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 107, 177.


32 / HERKESİN KENDİ DERDİNE DÜŞTÜĞÜ GÜN

Aişe radıyallahu anha anlatıyor:

Birgün Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

''Kıyamet gününde insanlar Allah'ın huzurunda yalınayak, çıplak, ve sünnetsiz toplanacaklar'' buyurdu.

Bunun üzerine, ''Ey Allah'ın Elçisi!'' dedim.

''Kadınlar ve erkekler birlikte olunca birbirlerine bakmazlar mı?''

Hz. Peygamber, ''Aişe'' buyurdu.

''O gün kimse bunu aklına bile getiremeyecek.''

Ardından şu ayeti okudu:

''O gün herkesin, başkasıyla ilgilenemeyecek kadar derdi vardır.''(Abese 80/37).
.......
Buhari, Rikak 45; Müslim, Cennet 56,59 Tirmizi, Kıyamet 3, Tefsiru'l-Kur'an 80/2; Nesai, Cenaiz 118-119; İbni Mace, Zühd 33.
Ekleme Tarihi: 05.11.2008 - 19:57
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
kemalat su an offline kemalat  

22 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2008
En Son On: 25.08.2016 - 17:22
Cinsiyeti: Erkek 
Elinize Saglik
Ekleme Tarihi: 06.11.2008 - 17:11
Bu mesajı bildir   kemalat üyenin diğer mesajları kemalat`in Profili kemalat Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 841 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
nokta54 (45), karapapak (46), dosteren (60), ahmetkaya5v (40), AKIN TALHA (45), memetnur (60), ssarikoc2003 (43), yolcuxxx (38), adige11 (46), aydemir (45), terekeme (), tolga_27 (44), turkcomtayfur (), CNN (44), faruk741 (39), kürtislam (37), kenan_k (59), ercosserdar (42), siyahi (46), Ay Yuzlum (42), sevgim (45), sekersey (55), Melek_90 (34), mkilincarslan (33), emel meydan (48), karabela2000 (54)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61933 saniyede açıldı