kaletra fluvoxamine ivermektin kamagra chloroquine epanutin epilantine epivir ercolax eriacta escodarone escoprim escozem esidrex estrace etimonis etopophos euglucon eulexin euthyrox evista exelon exitop extra super avana extra super p force ezetrol famvir farlutal felden feldene felodil female cialis female viagra femara finasterax flagyl flamon flomax flox ex floxal floxin floxyfral flucazol flucinome flucoderm fluconax
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Dostun kapısı

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  
Dostun kapısı

1504 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.05.2008
En Son On: 07.08.2009 - 23:12
Cinsiyeti: Bayan 
Ebû Saîd Nişâburî Hazretleri birgün talebelerine:
"- Binitleri hazırlayın, kasabaya gidiyoruz." dedi.
Hazırlıklar yapıldı ve Hazret-i Pîr, bir grup talebeyi de beraberine alarak yola koyuldu. Nişâbur'da bir köye vardıklarında sordu:
"- Bu köyün adı nedir?"
Cevaben:
"- Der-i dost, yâni dostun kapısıdır." dediler.
Bunun üzerine Ebû Saîd -kuddise sirruh- orada konaklamaya karar verdi. Bir günlük misafirlikten sonra bazı talebeleri:
"- Efendim, hani kasabaya gidecektik; yolumuza devam etmeyecek miyiz?" dediler.
Gönlü manevî sırlarla dolu Ebû Saîd Hazretleri de onlara:
"- Âşığın, dost kapısına ulaşabilmesi için çok yollar katetmesi gerekir. Biz madem ki buraya, yâni bu "dost kapısı"na ulaştık, artık nereye gidelim?" buyurdu.
Kırk gün orada kaldı. Birçok manevî hâller yaşandı ve köy halkından pek çok kimse Ebû Saîd -kuddise sirruh-'un mübarek ve feyizli sohbetleriyle tevbeye nail olup, onun sâdık talebeleri oldular. İşte Hazret-i Pîr'in "dost kapısı" olarak kasdettiği asıl mânâ bu idi, yâni gönüller fethetmek... Zîrâ dostun rızâ sarayının kapısının açılması, ancak oraya kazanılmış bir gönül götürebilmekle mümkündü..

HiSSE:
Bir gönül kazanarak dost kapısını aralamak, bütün bağrı yanık, âşık Hak dostlarının en büyük farikası ve kendilerini yüce vuslata hazırlayacak amel-i sâlihler zincirinde bir muhabbet düstûru olmuştur. Bu cümleden olarak Şâh-ı Nakşibend Hazretleri, mes'ûl olduğu irşâd vazifesini öyle hassas ve öyle müstesna bir gayret içerisinde yapardı ki, talebelerinin her haliyle alâkadar olurdu. Hazret-i Pîr, bir kimseyi ziyarete gittiğinde onun hâlini hatırını sorduktan sonra aile efradını, akrabalarını, binek hayvanlarını, hattâ tavuklarını bile sorardı. Böylece o kişinin gönlünü kazanmaya çalışırdı. Bir mecliste yemek hazırlandığı zaman, hazırlayanlara o yemekten bizzat kendisi ikram ederdi...
Ekleme Tarihi: 28.06.2008 - 01:06
Bu mesajı bildir   halk yolcusu üyenin diğer mesajları halk yolcusu`in Profili halk yolcusu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Dostun kapısı
halk yolcusu 28.06.2008 - 01:06

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1057 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Maksat kelam ol.. (54), betl_22 (37), erdogan955 (69), adaletli (55), erdoganisik (53), osman.d. (51), mehmetyz (44), yucelirfan (43), yazioba (53), °*°SiBeL°*° (32), haydem (45), ORGENERAL (43), yolcu_38 (44), karadað (51), cumali ak (43), adnanmuzaffer (70), MEMOLÝ2 (64), saara (31), plumbi (44), zeynebiye29 (43), mdemirbasci (50), muhammed_fatih (571), meslus (50), adnan65 (59), kýr&yacu.. (51), elisranur (40), ben_ölecem (44), asayan (49), yakamoz_38 (40)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58847 saniyede açıldı