lopinavir ritonavir stromectol ivermectin hydroxychloroquine chloroquine aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Özgür bıraktım artık Gözyaşlarımı...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
-ERDAL- su an offline -ERDAL-  
Özgür bıraktım artık Gözyaşlarımı...

198 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.01.2008
En Son On: 27.08.2008 - 18:26
Cinsiyeti: ----- 
İnsan dünyaya ilk geldiğinde tanışır gözyaşlarıyla. Daha dünyaya gelir gelmez, ağlamaya başlar. O ağlarken yetişir imdadına annesi, Allah'ın yüz merhametinin bir parçasından hissesine düşen merhametiyle. Hele bir de Sızıntı Dergisi'nin kapağındaki gibi, gözünde yaş, alt dudağı da bükülmüşse. Ve çocuk öğrenir artık, gözyaşlarının iksirini.. ağladığında her şeyin yerine getirileceğini. Ağlamak, istemekten daha tesirli. İstedin mi "olmaz!" denilebiliyor, ama ağladın mı pek geri çevrilmiyor. Gördün mü küçücük çocuğun verdiği dersi? Zaten insanın dünyaya gelişi de bir ibret, yaşayışı da bir ibret, gidişi de bir ibret değil mi, bakmasını bilene? Rabbim bakan kör olmaktan muhafaza buyursun.

Çok küçükken doya doya ağladığımı hatırlıyorum, ölümle annemi kaybetme korkusundan. Ölümün düşündürdüğü firak acısından. Nereden geldiyse aklıma bilemiyorum ölüm acısı o küçük yaşıma rağmen. İlk olarak annem teselli etmişti, "Cennet'te buluşuruz inşallah" diye, sonra Üstad Haşir Risalesiyle imdadıma yetişmişti.

Sonra annem ağlamaya başladı, üniversiteyi kazandığımda. İzne geldiğimde adeta bayram gelirdi eve, okula giderken matem kaplardı firak acısıyla. Her otobüse uğurlanışta, incilerden, mercanlardan daha değerli boncuk boncuk akıverirdi gözlerden yaşlar, "Anne hâlâ mı ağlıyorsun?" dememe rağmen her seferinde. İçerideki kopan firak fırtınasının simgesi: Gözyaşları.

Hak rahmetinin insan gözünde damla damla olmasıdır gözyaşları...

Dilin, duygunun ve gönlün el ele, yüz yüze birleştiği, iç içe girdiği anın çiçekleşmesi üzerinde jaledir gözyaşları...

Kalbdeki muhabbetin belirtisidir gözyaşları. İnsanlık Cennetteki yerini kaybettiğinden bu güne kadar ağlamaktadır. Çünkü kalbde Muhabbetullah vardır. İnsanlık ağlamaktadır, kaybetmiştir Cennetteki makamını... Ağlamalıdır da. Ağlaya ağlaya yükselecektir tekrar eski makamına.

Rahmet kapılarını açan bir iksirdir gözyaşları. Ağlayın doya doya ağlayın. Günahlarınıza, iyi güne ereceğinize, saadet göreceğinize... Bütün başınıza geleceklere, ihmal edilmiş istikbale... Atalarımızın günahına ve çevrenin körlüğüne... Ağlamayı unutmuşluğumuza, gamsızlığımıza, dertsizliğimize ve ağlanacak halimize gülüşümüze... Aldığımız sorumlulukların bilincinde olmayışımıza... Dağların bile kabul etmediği emanetin ağırlının farkında olamayışımıza... Ağlayın...

İçinizde rahmet esintileri duyuncaya kadar ağlayın. Haddimi aşmış olur muyum bilemiyorum, ama içimden geldiği için söyleyeyim: Malum, sebepler dünyasında yaşıyoruz. Bütün sıkıcılığına rağmen Atom âlemine hapsedilmiş durumdayız, imtihan bitene kadar. Çoğu zaman başınıza gelmiştir. Darda kalmışsınızdır. Sebepler lâl kesilmiştir. Ve siz içinizdeki Muhabbetullah'tan, bazen iradî, bazen gayr-i iradî (bu da Allah'ın ayrı bir lütfu) Müsebbebü'l-Esbab'a yönelirsiniz. Perdesiz, riyasız, gönülden O'na yönelirsiniz, gözyaşlarınızı dökersiniz. Ve Rahmet kapıları açılıverir. Olmazlar oluverir. "Kün feyekun" sırrı tecelli ediverir. Siz ağlarsınız, dudağınızı bükersiniz, karşılık olarak Rahmet yağar. Rahmet adeta gözyaşı olur. Dedik ya, perde var bu âlemde diye.

Ağlamak, sevmenin ve sevilmenin, sevinç ve üzüntünün ifadesi. Hiç böyle olmasaydı, insanlar hem sevinince hem de üzülünce ağlarlar mıydı?(EK)
Ekleme Tarihi: 12.03.2008 - 20:35
Bu mesajı bildir   -ERDAL- üyenin diğer mesajları -ERDAL-`in Profili -ERDAL- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
GÖZYAŞLARIM...

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 13:01
Cinsiyeti: Bayan 


İnsan dünyaya ilk geldiğinde tanışır gözyaşlarıyla. Daha dünyaya gelir gelmez, ağlamaya başlar. O ağlarken yetişir imdadına annesi, Allah'ın yüz merhametinin bir parçasından hissesine düşen merhametiyle. Hele bir de Sızıntı Dergisi'nin kapağındaki gibi, gözünde yaş, alt dudağı da bükülmüşse. Ve çocuk öğrenir artık, gözyaşlarının iksirini.. ağladığında her şeyin yerine getirileceğini. Ağlamak, istemekten daha tesirli. İstedin mi "olmaz!" denilebiliyor, ama ağladın mı pek geri çevrilmiyor. Gördün mü küçücük çocuğun verdiği dersi? Zaten insanın dünyaya gelişi de bir ibret, yaşayışı da bir ibret, gidişi de bir ibret değil mi, bakmasını bilene? Rabbim bakan kör olmaktan muhafaza buyursun.

Çok küçükken doya doya ağladığımı hatırlıyorum, ölümle annemi kaybetme korkusundan. Ölümün düşündürdüğü firak acısından. Nereden geldiyse aklıma bilemiyorum ölüm acısı o küçük yaşıma rağmen. İlk olarak annem teselli etmişti, "Cennet'te buluşuruz inşallah" diye, sonra Üstad Haşir Risalesiyle imdadıma yetişmişti.

Sonra annem ağlamaya başladı, üniversiteyi kazandığımda. İzne geldiğimde adeta bayram gelirdi eve, okula giderken matem kaplardı firak acısıyla. Her otobüse uğurlanışta, incilerden, mercanlardan daha değerli boncuk boncuk akıverirdi gözlerden yaşlar, "Anne hâlâ mı ağlıyorsun?" dememe rağmen her seferinde. İçerideki kopan firak fırtınasının simgesi: Gözyaşları.

Hak rahmetinin insan gözünde damla damla olmasıdır gözyaşları...

Dilin, duygunun ve gönlün el ele, yüz yüze birleştiği, iç içe girdiği anın çiçekleşmesi üzerinde jaledir gözyaşları...

Kalbdeki muhabbetin belirtisidir gözyaşları. İnsanlık Cennetteki yerini kaybettiğinden bu güne kadar ağlamaktadır. Çünkü kalbde Muhabbetullah vardır. İnsanlık ağlamaktadır, kaybetmiştir Cennetteki makamını... Ağlamalıdır da. Ağlaya ağlaya yükselecektir tekrar eski makamına.

Rahmet kapılarını açan bir iksirdir gözyaşları. Ağlayın doya doya ağlayın. Günahlarınıza, iyi güne ereceğinize, saadet göreceğinize... Bütün başınıza geleceklere, ihmal edilmiş istikbale... Atalarımızın günahına ve çevrenin körlüğüne... Ağlamayı unutmuşluğumuza, gamsızlığımıza, dertsizliğimize ve ağlanacak halimize gülüşümüze... Aldığımız sorumlulukların bilincinde olmayışımıza... Dağların bile kabul etmediği emanetin ağırlının farkında olamayışımıza... Ağlayın...

İçinizde rahmet esintileri duyuncaya kadar ağlayın. Haddimi aşmış olur muyum bilemiyorum, ama içimden geldiği için söyleyeyim: Malum, sebepler dünyasında yaşıyoruz. Bütün sıkıcılığına rağmen Atom âlemine hapsedilmiş durumdayız, imtihan bitene kadar. Çoğu zaman başınıza gelmiştir. Darda kalmışsınızdır. Sebepler lâl kesilmiştir. Ve siz içinizdeki Muhabbetullah'tan, bazen iradî, bazen gayr-i iradî (bu da Allah'ın ayrı bir lütfu) Müsebbebü'l-Esbab'a yönelirsiniz. Perdesiz, riyasız, gönülden O'na yönelirsiniz, gözyaşlarınızı dökersiniz. Ve Rahmet kapıları açılıverir. Olmazlar oluverir. "Kün feyekun" sırrı tecelli ediverir. Siz ağlarsınız, dudağınızı bükersiniz, karşılık olarak Rahmet yağar. Rahmet adeta gözyaşı olur. Dedik ya, perde var bu âlemde diye.

Ağlamak, sevmenin ve sevilmenin, sevinç ve üzüntünün ifadesi. Hiç böyle olmasaydı, insanlar hem sevinince hem de üzülünce ağlarlar mıydı?

Erdal KAPLAN /Zonguldak


son günlerde cesitli sitelerde,radyolarda okunan,yayinlanan bir yazi...yüregine saglik...
yanlislari düzeltiyoruz da ...dogrularida güzellestirmek gerekir diye düsünüyorum.....benden de abla olarak ufacik bir hediye....düzenleme...daim olsun insallah....artik bu yazilardan sonra daha da farkli olmali kardesim...aksi düsünelemezsevinçli


Bu mesaj 1 kez ve en son cananberraramazan tarafından 17.03.2008 - 01:53 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 17.03.2008 - 01:50
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-ERDAL- su an offline -ERDAL-  
Mahcubum:(

198 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.01.2008
En Son On: 27.08.2008 - 18:26
Cinsiyeti: ----- 
Ablacım burda siz,morveyeşilde Züleyha,Hoşsedada S.K. abım sizlere karşı inanın çok mahcubum,ben bu kadar ilgi alakayı hak etmiyorumki,umarım güzel temennılerınız dua hükmüne geçerde,sizin gibi insanlardan bir insan olurum...Duam sizlelerle ablam,sizlerde beni unutmayın emi...nasıldı takip edip bulmuşsunuzsevinçli bundan sonra ordan size selam yollarım artıksevinçli Allaha emanet olun...
Ekleme Tarihi: 21.03.2008 - 22:27
Bu mesajı bildir   -ERDAL- üyenin diğer mesajları -ERDAL-`in Profili -ERDAL- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
RE: Mahcubum:(

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 13:01
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı -ERDAL-

Ablacım burda siz,morveyeşilde Züleyha,Hoşsedada S.K. abım sizlere karşı inanın çok mahcubum,ben bu kadar ilgi alakayı hak etmiyorumki,umarım güzel temennılerınız dua hükmüne geçerde,sizin gibi insanlardan bir insan olurum...Duam sizlelerle ablam,sizlerde beni unutmayın emi...nasıldı takip edip bulmuşsunuzsevinçli bundan sonra ordan size selam yollarım artıksevinçli Allaha emanet olun...



v.a.s. ablam....ne demek....sen zaten bizim gibisin....hepimiz Allaha kuluz...selam ve dua ile kardesim
Ekleme Tarihi: 21.03.2008 - 22:56
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
feride orhan su an offline feride orhan  

39 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.11.2007
En Son On: 19.06.2008 - 00:32
Cinsiyeti: Bayan 
'Biz Allah'ı (cc) Cuma günleri mescide sığdırmaya çalışıyoruz.
Belki cuma gecesine, çok nadiren kalkılabilirse, yatağın sıcaklığından feragat edilebilirse de Sabah namazlarına....
Ama hastalıklarımız, zayıflıklarımızda, doğal afetlerde, kısaca zorda ve çaresiz kaldığımızda hemen etrafımızda olsun istiyoruz....
ve, hiç şüphesiz, en çok da ölümün hatırlandığı cenazelerde.
Maalesef, biz Allah'tan (cc) bunları beklerken, Allah (cc) için günlük hayatımızın neredeyse tamamında yerimiz ve zamanımız yok...
Çünkü...
Diğer zamanlar işlerimizi kendimiz halledebiliriz düşüncesi hayatımıza girmiş.
Ya da açıkça söylersek o zamanlar Allah'a (cc) ihtiyacımız yok.
Allah'ın (cc) emir ve yasaklarına itaat sebebiyle Karşılıksız alabileceğimiz en iyi hediye namazımızdır,
Hem masrafsız ve ödüller de muhteşemdir.
Her zaman O'nun bizim için yaptıklarını daima hatırlayacak zamanlarımız olmalı.
Ne gariptir, ALLAH'a (cc) inandığını söyleyip de şeytanın peşinden gitmek .
Allah'ın bizim için ne düşündüğünden çok insanların bizim için ne düşündüğüne önem
vermemiz bizim adalet terazimizde ne kadar adil görünüyor?
Herşeyden önemlisi ne kadar daha yaşayacağınızı sanıyoruz?
Ne zaman telafi etmek için harekete geçeceğiz?
Hakkını veremeden eda edilen namazlarımıza ağlayalım..
Hakkını veremeden eğilip kalkmalarımıza ve bunlara namaz deyişimize ağlayalım…
Aşıkla mâşuk misali ALLAH(c.c.) ile kulun buluşma noktası olan secdelerimizin ve seccadelerimizin hakkını veremeyişimize ağlayalım..
Günde en az beş defa sunulan af piyangosunu kaçırdığımıza ağlayalım..
Her bir namazda bütün günahlarımızdan arınma fırsatını kaçırdığımıza ağlayalım..
Uykunun kollarında gaflet içinde geçen zamanımıza ağlayalım..
Gaflet ile geçirilen ve boşa giden günlerimize ağlayalım..
Her gün onca hadise karşısında ürpermeyen kalplerimize ağlayalım..
Dünyaları yutsa da doymayan nefislerimize bende oluşumuza ağlayalım
Dua edin icabet edeyim diyen Rahman ve Rahim olan Rabbimize karşı dua etmeyişimize ağlayalım..
İsteyin vereyim diyen Rabbimize karşı sanki hakkında vaadinden dönmesi söz konusuymuş gibi,
Ona güvensizliği işmam eder tarzda Ondan kamil iman, tam ihlas ve takva istemeyişimize ağlayalım..
Hiç ölmeyecekmiş gibi, toprak altına girmeyecek ve hesap vermeyecekmiş gibi yaşayışımıza ağlayalım..
Kalbim temiz deyip her türlü fecaati işleyip kendimizi avutmamıza ağlayalım..
Evladımızın bizden, bizim de onlardan kaçacağımız günün gelip çattığı zaman
keşkelerin hiçbir faydası olmayacağını bu dünyada anlamadan göçüp gideceğimize ağlayalım..
Her gün gözümüzün önüne serip sergilenen onca ibretlik hadiseler karşısında başımızı devekuşu gibi kuma sokup değişmeyen hakikat olan ölümü kendimizden uzak görüşümüze ağlayalım..
Ölenle ölünmez canım deyip üç gün sonra şen-şakrak şarkılar türküler söyleyip gafletle geçen ömrümüze ağlayalım..
Günahı günah bilmeden ve ona tevbe edemeden günahlarımızı yüklenip huzur-u İlahiye gitme tehlikesinden bîhaber yaşadığımıza ağlayalım..
Dağlar cesametindeki günahlarımızı gördüğümüzde "ben bu günahları ne zaman işledim Ya Rab" diyeceğimiz o günden bîhaber yaşadığımıza ağlayalım..
Kuran bize yeter deyip sünnete sırtımızı döndüğümüz güne ağlayalım..
Peygamberlerin bile Efendimiz ( sallALLAHu aleyhi vesellem)'e ümmet olmayı isteyeceği o gün
bu ümmet-i merhûmeden olamama tehlikesi karşısında halimize ağlayalım..
ALLAH(c.c.) dostlarını tenkit edip, Peygamber Efendimiz ( sallALLAHu aleyhi vesellem )i üzdüğümüz için ağlayalım..
Ateşin odunu yiyip bitirmesi gibi bütün hayır ve hasenâtımızı bitiren hasedden ve gıybetten kurtulamayışımıza ağlayalım..
Azdıran zenginlik karşısında günümüzü gün edişimize ağlayalım..
Hayırlısı varken hakkımızda hayırsız olanı istemeye devam etme saygısızlığını gösterdiğimiz için ağlayalım..
Veren de alan da belli iken feryâd ü figân edişimize ağlayalım..
Gülün de dikenin de bağın da bahçevanın da sahibi belliyken onlara sahipmiş gibi davranma saygısızlığından dolayı ağlayalım..
Ekleme Tarihi: 21.03.2008 - 23:06
Bu mesajı bildir   feride orhan üyenin diğer mesajları feride orhan`in Profili feride orhan Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
ALLAH razi olsun

""BENİM SEVGİM VE GÖZYASLARIM SANA ALLAHIM""
Gurbette bir akşam...odamda yalnızım..içimde bir burukluk.sevgililer günüymüş ya...herkesin bir sevgilisi varmış ya...ama ben yalnızım.."HAYIR" dedim bir an!..ben niye yalnız oluyum ki,benimde bir sevdiğim var.hemde çok yakınımda..kanımda,canımda,hatta şahdamarımda..birden ürperdim.doğruldum.oturumuma geldim.boynumu büktüm ve ağlıyorum. vee o sevgiliye seslenmek geliyor içimden..gerçek aşka ...gerçek sevgiliye...bir yalan sevgililer gününde gerçek SEVGİLİYE....VE DUDAKLARIMDAN ŞUNLAR DÖKÜLMEYE BAŞLIYOR.....""" Allahım...dilim ile söylüyor kalbim ile şahadet ediyorum ki; senden başka ilah yoktur,Muhammed (a.s) senin kulun ve resulündür.
Mülkün sahibi sensin,bende senin mülkünde bir günahkar!
Senin herseyi kuşatan rahmetinden cesaret alarak geldim huzuruna ve yine şefkatine sığınarak,günahkar ellerimi açtım sana.
Her ne günaha batmış olursam olayım. her ne kadar çirkin olmuş olursa olsun arkamda bıraktığım yıllar içinde ben sana şirk koşmadım Allahim...
Arkasında koştuğum yalancı sevgilerin bir hata oldugunuda bilmiyordum. nasip ettin öğrendim ve hata sayılan herseyden koptum yalnızca sana yöneldim Allahim!..
Senin sevmediğin hiç birseyi sevmiyorum senin sevdiğin ve istediğin gibi olmaya çalışıyorum...
Senden başka kimseden istemem senden başka kimseye halimi arz edemem!
İnsanlar ancak beni kendi dilleri ile anlar, ama Sen halimi hiç konuşmasamda anlarsın.
“Bu yüzden sana anlattıklarım ve anlatacaklarım asla şikayet değil.”
“Yaralıyım Allahım!,”kırdılar beni,üzdüler... her ne kadar üzülmem dünya için,üzülmem dünya için desemde üzüldüm Allahim...
Çekmem dediğim için değil, şikayet icin değil gözyaslarim. korkumdan Allahim!...
Bilmem belki, senin gerçek aşkını tanımadan önce, yaptığım hataların bedelini ödüyorum. Bilmem belki senin bana sunduğun bir sınavdan geçiyorum...
Ben bilemem Allahim sen bilirsin o yüzden Ya Sübhan Allah!.. Sana geldim.
Sana aşık olduğumdan beri kimseye dertlenmedim, kimseye şikayet etmedim.
Sana layık olamamaktan korktum, şikayet olur diye korktum. sevgimiz lekelenir diye korktum. Gücüne gider diye korktum Allahim!
Yüzünü görmeye layık değilim biliyorum!
Seni görmek kolay değil biliyorum!
Fakat yarattığın sebepleri görüyor ve teselli buluyorum
Sana aczimi bildiriyorum Allahim!, aczimle geldim,günahımla geldim başkada neyim var?
Bana verdiğin hiç birseyin kiymetini bilemedim!
Gecikmiş ibadetlerim,yarim yamalak yakarışlarım bilirim benim hiç bir zerremi kurtaramaz, ancak sensin onları kıymetli kılacak olan, senin rahmetindir onları değerlendirecek.olan..
Benim senin sevginden başka hiç birseyim yok Allahim!şimdi durup dinlenmeden senin sevgine layık olmaya çalışıyorum.
Anladım ki hiç bir insan veremez senin verdiğin kadar.
İçimdeki sevgi öylesine büyük ki toprağa dokunsam çiçek açacak
. Ben bu sevgiyi nerelerde sarfetmişim meğer.
İnsanlar anlamıyorlar beni Allahim!.. koşturup duruyorum seni anlatmak için onlara..
Senden uzak kalan gönüller var acı içinde çırpınan.bir labirentte yollarını kaybetmişler, hepside ayni boşluktan yakınıyorlar.
---“.Huzursuzuz” diyorlar ,onlar seni tanımıyorlar Allahım!..
Banada sen bir boşluktasın o yüzden bunları yapıyorsun diyorlar. “ HAYIR!.”. Ben boşlukta değilim ALLAHIM!!,Senin yerini hiç birsey dolduramıyor o yüzden ben seninleyim
ALLAHIM! İnsan aradıkça boşluğu artıyormuş meğer, o boşluk yalnızca senin sevginin boşluğu imiş. Sen gerekmişsin meğer, geç anladım Allahim!...
Şimdi şahidim ol Allahim!.. Haksızlığa uğradım,itildim, mazlum oldum, biçare düştüm ,incindim Allahim!... Bütün bunları sana havale ediyorum, sana arz ediyorum.

Basıma gelenler senin birer imtihanın ise sabır ver,güç ver bana… Allahim!..
Seni kaybetmek istemiyorum... ömrümü korkusuz geçirdim. Ben hiç kimseden korkmadım, Şimdi korkuyorum,hayatımda hiç korkmadığım kadar korkuyorum. Senden ayrı kalmaktan korkuyorum.
Ömrümün günleri ve her anı senin hasretinle geçiyor Allahim!...Artık hep seni anıyorum,
Seni söylüyorum,seni anlatıyorum susuz kalmış her bir gönüle, Seni anlatıyorum her bir günahkara …seni anlatıyorum kanadı yaralanan kuş misali her insana...
Dilim dönmüyor,yetmiyor lisanım,nasıl anlatabilirimdi seni? Ama bir küçük böcek,bir ılık rüzgar,yağmurun bir damlası,bir lokma ekmek seni bana anlatabiliyor .. Allahim...
Ben öksüz gibiyim,yetim gibiyim sahibim Sensin Allahim!... sana sonsuz şükürler olsun darda koymazsın..
Allah diyeni huzuruna layık eyle…
secdene layık eyle!
kulluğuna layık eyle ya Rabbi!...
eyleki onların yanında olayım. rızana nail olayım. bunun üstün dede zaten hiç bir şey yok... bildim ve inandım.. bildirip inandırana hamd olsun...
Subbuhün Kuddusun Rabbuna ve Rabbul melaiketi ve'r-Ruh.!.....""
ALINTI



Bu mesaj 2 kez ve en son Muhtazaf tarafından 21.03.2008 - 23:46 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 21.03.2008 - 23:40
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 802 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
nailgencer (44), Orchidee (37), onersinanc (67), sivas58 (59), selale 1 (48), kir cicegi (33), Türkiz (54), murad safak (48), hanik (56), musti58 (52), hvv23 (41), meryema (44), YUSSF (51), erdal.sahin (45), kadir_eyup (44), ufux (49), sankay (49), Ebu Muhammed (49), UmutK (47), yasmin79 (45), Turkiyeli 66 Ac.. (35), sayyad82 (42), Cerez (56), serapbuyukcivel.. (56), Mustafa. (53), crixso (47), fatihbeyza (51), aydinfuat1991 (34), bekar ögretmen (45), leventay24 (60), selyum (45), fatihmeskul (47), altug utku (46), emrebey (51)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58600 saniyede açıldı