generique plaquenil ivermectin ivermektin generique colchicine lopinavir ritonavir luvox lyrica marvelon maxalt medrol active mefe basan mefenacide mefenamin meladinine mellaril mellerettes melleril mentax mestinon metaglip metfin metoject metrizol micardis hct micardis micardisplus microgynon micronase micronovum microzide minac 50 minipress minocin miranova mobic mobicox moduretic motilium motrin munobal myambutol myconormin myfortic mysoline naltrexin naprolag
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Rum İle Çin’lilerin Ressamlıkta Bahse Girişmeleri

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Rum İle Çin’lilerin Ressamlıkta Bahse Girişmeleri

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Rum İle Çin’lilerin Ressamlıkta Bahse Girişmeleri
Çinliler; “Biz daha mahir ressamlarız.”dediler. Rum ülkesi ressamları ise; “Bizim üstadımız sizden daha üstündür.” Davasına giriştiler.Bunun üzerine padişah bir gün; “Davanızda hanginiz haklısınız? Bunu anlamak için sizi imtihan edeceğim.”dedi.
Çin ressamları ile Rum ülkesi ressamları yarışmaya giriştiler. Fakat Rum ülkesi ressamları yarışmadan çekinir gibi oldular.
Çinliler; “Bize özel bir oda veriniz, biz o odada çalışalım, bir odada sizin olsun.” dediler. Kapıları birbirine karşı iki oda vardı. Odaların birini Çin’liler aldı, birini de Rum ülkesi ressamlarına verdiler.Çinliler padişahtan yüzlerce çeşit boya istediler. O yüce padişah, renklerin hazine kapısını onlara açtı.
Böylece, Çinlilere her sabah hazineden çeşit çeşit boyalar bağışlanmada idi.Rum ressamlar ise; “Ne resim, nede boya bizim işimize yaramaz. Bize pasları gidermekten başka bir şey gelmez.”dediler.Kapıyı kapadılar duvarı cilalamaya başladılar. Odanın kapıya karşı olan duvarını gök yüzü gibi saf, temiz bir hale getirdiler.İki yüz çeşit renkten, renksizliğe ancak bir yol vardı. Renk buluta benzer, renksizlik ise ay gibidir.Bulutlarda ne türlü parlaklık, bir ışık görürsen, onu yıldızdan güneşten ve aydan bil.
Çinliler resimlerini yapıp bitirince sevinç ve neşelerinden davullar çaldılar.Padişah kapıdan içeri girdi. Çinlilerin yaptıkları resimleri gördü. Onların inceliğine, güzelliğine şaşırdı kaldı, aklı başından gitti.Sonra Rum ülkesi ressamlarının yanın geldi. Padişah gelince Rumlar iki oda arasındaki perdeyi kaldırdılar.Karşı odada Çinlilerin yapmiş olduğu resimler, odanın cilalanmış duvarına vurdu.Padişah Çinliler tarafından ne görmüşse, onlar burada daha iyi daha güzel göründü. Resimler öyle canlı, öyle güzeldi ki insanın gözünü alıyordu. Resimler sanki bakanların gözlerini, göz yuvarlaklarından çekip kapıyordu.Babacığım, Hakk aşıkları olan sufiler Rum ülkesinin ressamlarına benzerler. Onların kitapları, ezberlenecek dersleri, gösterecek hünerleri yoktur.
Fakat, onlar gönüllerini ibadet ile iyilikler ile cilalamışlardır. Hırstan, tama’dan, cimrilikten, kinlerden kurtulmuşlardır.
Onların gönülleri, bir ayna gibi temiz ve safdır. Oraya hadsiz, hesapsız şekiller, suretler vurur. Orada görünür.Gayb aleminin hudutsuz olan, surete bürünmeyen sureti, Hz Musa’nın gönül aynasına vurmuş ve Hz. Musa’nın koynuna sokup çıkardığı “el” de “Yed-i Beyza” (=beyaz el) halinde nur saçıcı olarak görünmüştü. Gerçi o manevi suret, göklere, arş, ferşe, denizlere, balığa ve bütün kainata sığmaz. Çünkü bunların hududu vardır. Sayıya sığar şeylerdir. Fakat gönül aynasının haddi, hududu niyeti yoktur.
Acaba gönül onunlamıdır? Yoksa gönül o mudur? Diye burada akıl ya susar, yada sapıtır, yoldan çıkar. Gönül, hem sayıya sığar, hem sayısızdır. Yani hem kesrete dalmıştır. Hem de vahdiyeti bulmuştur. Ona akseden nakıştan başka hiçbir nakış ebedi olarak kalamaz.
Ezelden ebede kadar gönüle yeni yeni nakışlar, tecelliler akseder; her nakış orada perdesiz olarak görünür.Gönüllerini Allah’ı anarak iyi işler cilalamış, parlatmış olanlar renkten ve kokudan kurtulmuşlardır. Onlar, her an, işlerinde bir hoşluk, bir güzellik hissederler. Onlar bilginin şeklini dış yüzünü, kabuğunu bırakmışlarda manasını, ve özünü almışlar ve Ayne’l-yakin (=gözle görüp inanma) bayrağını yüceltmişlerdir.Düşüncelerden, duyguların yükü altından kurtulmuşlar da aydınlığa kavuşmuşlardır. Benliklerini Hakk uğruna kurban etmişler, irfan denizi kesilmişlerdir. Herkesin korktuğu ürktüğü , kaçtığı ölüme karşı, Hakk aşıkları, acı acı gülümsemeler. Kimsecikler onların gönüllerine bir zarar veremez, zira zarar sedefe gelir, içindeki inciye gelmez.Bunlar nahif ve fıkıh ilimlerini terk etmişlerdir. Ama yokluğu ve yoksulluğu seçip almışlardır.Sekiz cennetin nakışları parladıkça, onların gönül levhine vurur, orada görünür.
Allah’ın gerçeklik durağında oturup orayı yurt edinenlerin yerleri, arştan da, ferşten de, kürsiden de yücedir.
Açıklama : Gönül aynalarını parlatmış olanlar, orada kendi gercek varlıkları, hikayelerini bulurlar. Ayna düz bir satıh üzerinde dursa, sen aynaya uzaktan baksan bir şey göre bilir misin? Aynayı eline alınca, aynaya bakınca ve aynada kendi hayalini gördüğün anda ayna senin için yoktur. Senin hayalinden silinmiştir. Orada artık senin hayalin vardır. İlahi hakikatte gönle aksedince, şekil ortadan kalkar; sadece o sende tecelli eder. Bu hale gelenler, içlerinde bir hoşluk bir güzellik hissederler. Kendileri unuturlar, kaybederler. Sadece içlerinde hakk’ı hissederler. Mesneviden
Ekleme Tarihi: 12.01.2008 - 00:26
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 872 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
gocmenkuslar (56), fatihalperen (40), cumababa (64), osman karaca (59), selim444 (33), furkan2005 (44), sena_66 (56), sebo1963 (61), manolya (59), sertkaya (54), sofigardas (44), MEHMET_1960 (64), dursun ali (68), cepkamil (51), romen (42), selim_wien (42), awsaroglu (49), tekin58 (59), sahabegulu (47), hintavi (47), sivassporlu (38), hakký özka.. (59), Hayriye Esra (38), eylem (49), nurdane_unlu (58), tüncay (46), uzaktaki (48), Goblin (37), aliyasar (60), ozturk yasin (61), iborrr (59), Elbistan (44), s_a_r_a_ (36), HABÝBE (39), sefaiscan20 (35), YAKAMOZ42 (44), p_rens (69), metin007 (47), P_kardes (51), mehmetturkmen (46), Bayramalptekin (60), sitemkar (44), ATEKER (51), muco_15 (39), hicran (37), beyondvision (38), Konyali_Yakup (38), Hayat-i (55), Ece (38), Meviza29 (51), meaksa (39), Pfantom (63), INCE (52), musab27 (46), vuslaterimi (39), nisa06 (53), nisan3aknur (49), KabirYolcusu (40), ates_2001 (40), Gundepster (44), BiLMARUF (51), haroun66 (38), benmuzo27 (46), ahmet349 (39), O NA KAVUÞMAK (37), kadir_1818 (49), kadir_kadir (49), siblako (51), kökan (51), ünsal (46), hasanözen (54), y-o-l-c-u (45), EFSANE35 (50), nbalâ has.. (32), yusufla (45), tomi56 (34), yavuzselim (48), huseyin22 (50), insanlýk.. (36), code10 (49), Barbaros tas (65), mahinur40 (49), kerbela_ (38), furkan71 (53), macfurkan (48), Atomcan (49), bukey musab (39), benlikolmas&yac.. (37), serdaroglu1 (79), comert_harun (39), Musabbukey (39), rduman07 (39), erolxyz (46), prenses82 (42), mErVe.. (38), sakinliman (57), sofi180 (38), msene (50), yavuz1d (42), Muhammed74 (50), travaci (51)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54373 saniyede açıldı