kaletra hydroxychloroquine budesonide generique stromectol generique luvox oxytrol pamelor pantozol parafon parexat pariet parlodel paronex paxil cr paxil penegra pentoxi pepcid pepcidine periactin persantine pharmaquine phenhydan phoslo pirocam pirosol pk merz plavix plendil pletal podomexef ponstel pradif prandin precose premarin prevacid priligy prilosec primacton primolut n primolut nor principen prinil probalan prodafem
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » KAFİRUN SURESİ ve TEBBET SÜRESİ...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
KAFİRUN SURESİ ve TEBBET SÜRESİ...

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 16:42
Cinsiyeti: Erkek 
KAFİRUN SURESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm
*(Rasulüm!) De ki: Ey kâfirler!
*Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam.
*Siz de benim taptığıma tapmıyorsunuz.
*Bende sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.
*Evet, siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.
*Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.

SURENİN TEFSİRİ

Kafirun Suresi Mekke'de nazil olmuştur. Altı ayettir. Kâfirlere bir ihtar mahiyetinde olduğu için süreye bu isim verilmiştir.
Rabbimiz bu sure ile Resulüne ve O'nun aracılığı ile de biz müminlere şöyle sesleniyor.
"Ey Allah–ü Teala'nın birliğini insanlara tebliğ ile görevli yüce Peygamber! O küfürlerinde ısrar edip duran müşriklere deki:
'Ey kâfirler! Ey hakiki dinden mahrum olan inkârcılar! Ben gelecekte sizin ibadet ettiğiniz putlara ibadet etmem. Allah–ü Teala'nın birliğini terk ederek sizin şirkinize iştirak etmem. Çünkü sizin taptığınız şeyler, ilahlık sıfatına sahip değiller. Onlar ibadete asla layık olmazlar.
Ey kâfirler! Siz de benim ibadet ettiğime ibadet ediciler değilsiniz. Siz, batıl ilahlar edinmişsiniz. Yüce olan Allah–ü Teala'ya ibadet edecek imana sahip değilsiniz. Ve ben gelecekte ibadet etmeyeceğim gibi, sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.
Ey küfründe ısrar edenler! Siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz. Siz hiçbir vakit Allah–ü Teala'nın birliğini kabul ederek İslam'a girme şerefine nail olamayacaksınız.
Artık ey müşrikler! Sizin dininiz sizin içindir. (Cezası size aittir.)
Benim dinim de benim içindir. (Mükâfatı bana aittir.)"

* * *
Bazı âlimler bu ayetteki din kelimesinden maksadın "ceza" olduğunu söylemişlerdir. Ceza kelimesi ise dilimizde hem "ceza" hem de "mükâfat" anlamına gelir. Bu durumda bu ayet şu manaya gelmiş olur:
"Ey inkârcılar! İnkârınızdan dolayı sizin cezanız size aittir. Artık siz, küfür ile ahirete giderek ebedi şekilde azap göreceksiniz. Müslümanların mükâfatı ise kendilerine aittir. Onlar da ahirette ebedi mükâfata nail olacaklardır.”
Bu surenin iniş sebebi şudur:
Mekke müşriklerinin ileri gelenlerinden bir cemaat ki bunların içinde Velid ibn–i Mugire, As İbn–i Vail, Esvet İbn–i Abdülmuttalib, Ümeyye ibn–i Halef gibi küfrün önemli isimleri de bulunuyordu. Müşrik heyeti Peygamber Efendimizin yanına geldiler:
–Ya Muhammed! Sen gel, bizim dinimize tabi ol, biz de senin dinine tabi olalım. Seni kendi işlerimize (Mekke'nin idaresine) ortak yapalım. Bir sene sen bizim putlarımıza ibadet et, bir sene de biz senin Allah'ına ibadet edelim. Eğer senin getirdiğin hayır ise biz senin hayrından istifade etmiş oluruz. Eğer bizimle olan (putlar) hayırlı ise sen bizim hayrımızdan istifade etmiş olursun, dediler.
Peygamber Efendimiz onlara:
–Allah–ü Teala korusun. Ben Allah–ü Teala'ya başka ortak edinir miyim? Allah–ü Teala'dan başka yaratıcı, ibadete layık bir şey yoktur, diyerek müşrikleri reddetti.
Bu hadise üzerine "Kafirun Suresi" nazil oldu.
Peygamber Efendimiz Kâbe'ye gidip bu sureyi insanlara karşı okuyunca, o müşrikler tekliflerinden tamamen ümitlerini kesmiş oldular.

"Ey Allah'ım! Senin hamdinle Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih eder, Sen'den mağfiret diler ve günahlarımdan sana rücu ederim" cümlesini çokça okurlardı.
Bu sürenin Peygamber Efendimize müjdelediği fetihler kısa bir zaman sonra gerçekleşmiş, bu vesile ile Kur'an–ı Kerim'in ebedi bir mucize olduğu bir kez daha ispatlanmıştır.
Cabir İbn–i Abdullah Radıyallahu Anh buyuruyor ki:
"Peygamber Efendimizden işittim ki:
"İnsanlar cemaat cemaat dine girdikleri gibi bir zaman gelecek, aynı şekilde dinden çıkacaklar."

TEBBET SÜRESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm
*Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da.
* Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
*O, alevli bir ateşte yanacak.
*Odun taşıyıcı olarak
*ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da.

SURENİN TEFSİRİ

Tebbet Suresi Mekke'de nazil olmuştur. Beş ayettir. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in amcası Ebu Leheb'in ellerinin kuruması için beddua içerdiği için bu isim verilmiştir. “Tebbet" kurusun demektir. Ebu Leheb'in iki eli kurusun, helak olsun. Ve gerçekten de kurudu. Burada Ebu Leheb'in helak olacağını önceden haber vermektedir ki, bu Kur'an–ı Kerim'in bir mucizesidir.
O din ve peygamber düşmanına ne malı fayda verdi, kendisini hüsrandan kurtarabildi ve nede kazandığı kendisini azaptan kurtarabildi.

* * *
Rabbimiz bu sure ile Resulüne ve O'nun aracılığı ile de biz müminlere şöyle sesleniyor.
"Bütün servet ve zenginliği, evlat ve dostları kendisine yardımcı olamadı.
O İslamiyet düşmanı elbette ki, bu dünya azabından başka alevli bir ateşe de girecektir. Karısı da odun taşıyıcı olarak onunla birlikte ateş çemberinin içinde olacaktır."
Kur'an–ı Kerim'de Ebu Leheb'den başka asr–ı saadetteki kafirlerden hiç birinin lakabı, ismi açıkça bildirilmemiştir. Buradan o şahsın ne kadar kötü ve büyük bir din düşmanı olduğu anlaşılmaktadır.
Ebu Leheb'in odun yüklenmiş olan karısı da cehenneme atılacaktır. Karısı, boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde ateşe atılacaktır. Çünkü o kadın da, Peygamber Efendimize eza ve cefada bulunmaya çalışır, ona büyük düşmanlık gösterirdi. Geceleyin Peygamber Efendimizin yolu üzerine dikenli ağaçlar ve otlar dökerdi. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve sellem hakkında koğuculukta bulunur, İslam dinini söndürmeye çalışırdı.

* * *
Bu mübarek surenin iniş sebebi hakkında şöyle rivayet edilmiştir:
"En yakın olan akrabanı uyar" ayeti nazil olunca Peygamber Efendimiz Safa tepesine çıkmış ve oradan seslenerek Haşim oğullarını çağırmıştır. Haşimoğulları toplanmış, toplananların içinde Ebu Leheb'de vardı. Peygamber Efendimiz akrabalarına şöyle seslendi:

–Size bir düşmanın sabahleyin veya akşamleyin gelip hücum edeceğini haber versem, beni tasdik eder misiniz? diye sorunca onlar da:
–Evet, tasdik ederiz, demişlerdi.
Zira onların hepsi de Peygamber Efendimizin ne kadar emin olduğunu bilirlerdi. Hatta Peygamber Efendimize "Muhammed–ül Emin" lakabını takanda onlardan başkası değildi. Bu cevap üzerine Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve selem:
–Ben sizi ilerideki bir azaptan korkutucuyum. Büyük bir azaba uğramamak için İslam dinini kabul ediniz, diye buyurdu.
Peygamber Efendimizin bu ihtarını dinleyen Ebu Leheb, amcası olmasına rağmen hemen ilk karşı çıkıp inkâr eden oldu. Ebu Leheb:
–"Tebben lek!" Yazıklar olsun sana Sen bizleri bunun için mi davet ettin, dedi. Bir taş alarak atmak istedi. Fakat Allah–ü Teala atmasına izin vermedi ve elleri kurudu.

* * *
Ebu Leheb'in dünyadaki azabı bu kadarla da kalmadı. Hicretin ikinci senesinde meydana gelen Bedir muharebesinde İslam ordusunun zafer kazanmasından duyduğu üzüntüden dolayı yedi gün sonra vücudunda "Adese" denilen ufacık bir sivilce hastalığı oluştu. Bu hastalık ilerleyerek Ebu Leheb'in helak olmasına sebep oldu. Vücudu hastalığın etkisinden dolayı koktu. Hastalık bulaşıcı olduğu için çoluk çocuğu bile yanına yanaşamaz oldu. Nihayet birkaç gün sonra çocukları adam tutarak leşini bir çukura attırdılar.
Bu sure şunu bildirmektedir: Allah–ü Teala'nın dinine, O'nun Rasulü'ne düşman olanlar, sonuçta kendi çirkin düşüncelerinin, kötü amellerinin cezasına uğrayacaklardır. Bunların dünyada uğrayacakları felaketler, ahiretteki asıl korkunç cezalarından kurtaramayacaktır. Selamete ve kurtuluşa ermek isteyen kimse Peygamber Efendimize ve onun gösterdiği yola, İslam dinine sıkıca sarılmalıdırlar. İşte insanlar, ancak bu şekilde ilahi lütuflara nail olurlar, ebedi saadetlerini temin etmiş olurlar...

Ekleme Tarihi: 08.01.2008 - 20:21
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 754 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
meleknur58 (71), fatih4194 (45), F.U (43), güngör (51), mematii (41), ravza81 (43), turgay gnl (63), mgs 41 (55), ilknurakan07 (44), islamicboy (40), eminefendi (51), mirac6363 (45), adempece (52), AKKUS61 (50), binerve (41), ahirzaman (57), akay-350 (46), nuraymelek95 (29), AydinG (39), batuhan_ (47), markad (50), simales (39), bülent21 (43), mucahide33 (39), polat0000 (59), gülkokuþl.. (41), minik (43), Baykara (38), mecide_sümeyye (35), mustafakumbar (53), gringo (51), vefalidost (50), saidmirza (55), yaramaz (41), vuslateli (37), pascal (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53590 saniyede açıldı