colchicine generique plaquenil generique stromectol generique rhinocortlopinavir ritonavir cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     

 
    
 | 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » Türkiye’nin kurtarıcıları

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Türkiye’nin kurtarıcıları

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 13:01
Cinsiyeti: Bayan 
Kimimiz severiz, kimimiz sevmeyiz; kimimiz hoşlanırız, kimimiz hoşlanmayız; yine de “Başbakan” denince aklımıza ilk gelen isimler: Adnan Menderes, Süleyman Demirel ve Turgut Özal isimleridir…

Bunlar aklımıza geliyor, çünkü akılda kalıcı “hizmet” bıraktılar…

Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz da başbakanlık yaptı; ama anonim hafızada fazla yer edinemediler. Çünkü anonim hafıza, kalıcı esere bakar.

Şimdi bir de şu isimlere bakın: Suat Hayri Ürgüplü, Prof. Nihat Erim, Ferit Melen, Ord. Prof. Sadi Irmak, Bülent Ulusu, Yıldırım Akbulut…

Bu isimler de dönem dönem başbakanlık yaptılar. Ne var ki, çoğunu kimse hatırlamıyor.

Menderes’i (1950-60 arası Başbakanlık yaptı) ezanla (çünkü 1932’de Türkçeleştirilen ezanı aslına döndürmüştü), Demirel’i (1965-1993 yılları arasında defalarca geldi gitti) Keban Barajı ve Boğaziçi Köprüsü’yle, Özal’ı (1983-89) ekonomik atılımlarının yanı sıra İkinci Boğaz Köprüsü’yle hatırlıyoruz…

Peki siz, tek parti iktidarının her şeyi İsmet İnönü’yü hangi eseriyle hatırlıyorsunuz?..

16 Kasım 1974’den 16 Kasım 2002’ye, aralıklarla başbakan olan Bülent Ecevit’i hangi eseriyle hatırlıyorsunuz?..

27 Mayıs darbesinin lideri Cemal Gürsel’i hangi eseriyle hatırlıyorsunuz?..

Suat Hayri Ürgüplü’yü (20 Şubat 1965-27 Ekim 1965) hangi eseriyle hatırlıyorsunuz?

12 Mart 1971 müdahalesinden sonra, bir gece içinde CHP’den istifa ettirilip bağımsızlaştırılan eski CHP kurmaylarından Prof. Nihat Erim’i (26 Mart 1971-22 Mayıs 1972) hangi eseriyle hatırlıyorsunuz?

Yine aynı süreçte, Nihat Erim’in hiçbir şey beceremeyip çekilmesiyle başbakanlık koltuğuna oturtulan, Ferit Melen’i (22 Mayıs 1972-15 Nisan 1973), Naim Talu’yu (15 Nisan 1973-26 Ocak 1974), Ord. Prof. Sadi Irmak’ı (17 Kasım 1974-31 Mart 1975), 12 Eylül müdahalesiyle başbakanlık koltuğuna oturtulan emekli amiral Bülent Ulusu’yu (21 Eylül 1980-13 Aralık 1983), rahmetli Özal’ın Çankaya hevesiyle başbakanlığa yükselen Yıldırım Akbulut’u (09 Kasım 1989-23 Haziran 1991), Mesut Yılmaz’ı (23 Haziran 1991-20 Kasım 1991)…

Neyse; Onca başbakan geldi geçti, ama Türkiye hâlâ kavgalar, kaoslar, krizler ülkesi maalesef…

Askeri darbeler, muhtıralar, süreçler birbirini takip izledi, ancak pek bir şey fark etmedi…

Anlayacağınız, “kurtarıcı”lardan biri gidiyor, biri geliyor; ama biz bir türlü kurtulamıyoruz.

¥

İsimler, partiler, dönemler farklı: Ancak Türkiye hâlâ krizler ülkesi...

Türkiye hâlâ patinajlar ülkesi (gazeteciliğe başladığım 1971 yılında başörtüsünü tartışıyordu, hâlâ da tartışıyor)...

Türkiye hâlâ kavgalar ve kaygılar ülkesi... (Asrın başında “din ve laiklik” konusunda kavga üreten Türkiye hâlâ aynı konuda kavga üretiyor)

Bu yüzden de değer üretemiyor! Değer üretemediği için iktidar partisi ile başbakanın isminin değişmesi pek bir şey fark ettirmiyor.

Çekilesi çile değil aslında, bizim milletin yıllar boyu çektikleri!

¥

Kemal Derviş adını hatırlarsınız: Türkiye’yi kurtarma vaadiyle koalisyon kuran DSP lideri Başbakan Bülent Ecevit, ANAP lideri Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve MHP lideri Devlet Bahçeli üçlüsü tarafından, ekonomimizi “kurtarma”sı için, teey Amerika’lardan getirilmişti!..

Zat-ı muhterem, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nda önemli bir makama gelerek kendini kurtardı, ama biz hâlâ kurtarıcı bekliyoruz!

Geçenlerde, aynı gün, biri kadın iki “kurtarıcı” ile karşılaştım. İkisi de “Mehdi” olduklarını söylüyorlardı. Kadın olana, Mehdi Hazretleri’nin erkek olacağını hatırlattığımda, aslında erkek olduğunu, ama kadın bedeninde hapis bulunduğunu, ben fırsat verirsem kurtulacağını söyledi.

Erkek olan ise Pazarlıydı (Rize’nin Pazar ilçesinden, yani benim kazadan). Kendimi Pazar’ın en delisi sanırdım, meğer benden delileri de varmış!

Anlaşılan o ki, ekonominin “arz-talep” kuralı, bu konuda da işliyor. Biz hangi alanda “kurtarıcı” beklersek, piyasa o türden “kurtarıcı”larla doluyor.

Aslında bütün mesele bizde bitiyor. Biz kendimizi kurtarmaya çalışmadıkça, Mehdi de gelse, Hz. İsa da gelse (belki de gelmiş gitmişlerdir bile) kurtulamayız. Zaten sadece kendilerini kurtarma çabası içinde olanlar, Hz. Mehdi ile Hz. İsa’yı fark edecekler.

Mehdi, ya da Hz. İsa’nın gelip gelmediğini merak etmek yerine, bendeniz, inançlarım istikametinde elimden geleni yapıp yapmadığımı merak ediyorum...

¥

Derviş gelecek, ekonomimizi kurtaracaktı!...

Baykal gelse, laikliğimiz kurtulacaktı!..

Sezer ise cumhuriyetimizi kurtarıyor!

¥

Mehdi gelecek, dinimizi kurtaracak!..

Hz. İsa gelecek bizi kurtaracak!

Bence, “kurtarıcı bekleme” kolaycılığından kurtulduğumuz gün, gerçek anlamda kurtulmuş olacağız.

Yavuz BAHADIROĞLU
Ekleme Tarihi: 19.11.2007 - 19:29
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Türkiye’nin kurtarıcıları
KaLBeNuR 19.11.2007 - 19:29
 Türkiye’nin kurtarıcıları
Maksat kelam olsun 20.11.2007 - 15:36

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 885 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


[ Admin   Moderator   Vip   Üye ]
Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
gocmenkuslar (56), fatihalperen (40), cumababa (64), osman karaca (59), selim444 (33), furkan2005 (44), sena_66 (56), sebo1963 (61), manolya (59), sertkaya (54), sofigardas (44), MEHMET_1960 (64), dursun ali (68), cepkamil (51), romen (42), selim_wien (42), awsaroglu (49), tekin58 (59), sahabegulu (47), hintavi (47), sivassporlu (38), hakký özka.. (59), Hayriye Esra (38), eylem (49), nurdane_unlu (58), tüncay (46), uzaktaki (48), Goblin (37), aliyasar (60), ozturk yasin (61), iborrr (59), Elbistan (44), s_a_r_a_ (36), HABÝBE (39), sefaiscan20 (35), YAKAMOZ42 (44), p_rens (69), metin007 (47), P_kardes (51), mehmetturkmen (46), Bayramalptekin (60), sitemkar (44), ATEKER (51), muco_15 (39), hicran (37), beyondvision (38), Konyali_Yakup (38), Hayat-i (55), Ece (38), Meviza29 (51), meaksa (39), Pfantom (63), INCE (52), musab27 (46), vuslaterimi (39), nisa06 (53), nisan3aknur (49), KabirYolcusu (40), ates_2001 (40), Gundepster (44), BiLMARUF (51), haroun66 (38), benmuzo27 (46), ahmet349 (39), O NA KAVUÞMAK (37), kadir_1818 (49), kadir_kadir (49), siblako (51), kökan (51), ünsal (46), hasanözen (54), y-o-l-c-u (45), EFSANE35 (50), nbalâ has.. (32), yusufla (45), tomi56 (34), yavuzselim (48), huseyin22 (50), insanlýk.. (36), code10 (49), Barbaros tas (65), mahinur40 (49), kerbela_ (38), furkan71 (53), macfurkan (48), Atomcan (49), bukey musab (39), benlikolmas&yac.. (37), serdaroglu1 (79), comert_harun (39), Musabbukey (39), rduman07 (39), erolxyz (46), prenses82 (42), mErVe.. (38), sakinliman (57), sofi180 (38), msene (50), yavuz1d (42), Muhammed74 (50), travaci (51)
24 Saatin Aktif Konuları
0
 | 

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58815 saniyede açıldı