ivermectine kaletra chloroquine dexamethasone stromectol super kamagra suprax symmetrel synthroid bottle synthroid tadacip tadalift tadalis sx tadora tamec tamsunax tarivid tavanic tegretol telfast temovate tenoretic tenormin terbifil tetraseptine thorazine ticlid tildiem timisol timonil timoptic tirosint tofranil top avana topamax toramide torasem torasis torem trandate transannon trecator sc trental trial packs triatec
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » TÜKİYE'Yİ PARÇALAMAYI HEDEFLEYEN ÇİRKİN OYUNLARI ANLAMAK YADA ANLAMAK İSTEMEMEK.

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
selman8 su an offline selman8  
TÜRKİYE'Yİ PARÇALAMAYI HEDEFLEYEN ÇİRKİN OYUNLARI ANLAMAK YADA ANLAMAK İSTEMEMEK.

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 29.01.2008 - 13:36
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı köşe yazısı. İçinde önemli ayrıntılar var. Tarafsız objektif gözle bakabilirsek, ülkemiz üzerinde oynanan ve gittikçe dozu arttırılan çirkin oyunları ve bu oyunlar karşısında ne kadar darmadağın olduğumuzu anlamak hiç de zor değil.


Muharrem Bayraktar

Gabar Dağı’ndan gelen 13 şehit haberi sonrası milletçe yine sarsıldık, yine gözyaşlarına boğulduk. Çok değil daha 10 gün önce de Beytüşşebap’ta pusuya düşürülen 12 korucunun haberi ile sarsılmıştık.
Güneydoğu’da neler oluyor? Film yeniden başa mı sarıldı? PKK’nın siyasi uzantısı olan DTP Meclis’e girmişken, “DTP yanlısı!” bir kısım medya, bu terör uzantısı partiyi barışı sağlayacak siyasi hareket olarak alkışlarken birden bire artan saldırılar neyin nesi?
Bu saldırılardan sonra eğer küçük dilinizi yutmak isteyen yorumları okumak istiyorsanız, mesela Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Nazlı Ilıcak gibi özgürlükçü yazarları okuyun.
Resmen döktürüyorlar!
Nazlı Ilıcak ısrarla bu saldırılardan sonra DTP’ye kesinlikle dokunulmamasını, böyle bir tavrın demokrasiye zarar vereceğini, DTP’nin çok ılımlı bir parti olduğunu yazıyor. ( 9 Ekim 2007, Sabah) Hatta Kürt ve Türk aydınlar grubunun PKK’nın eylemleri karşısında barışın sağlanması için yoğun bir şekilde çalıştığını söylüyor. ( 2 Ekim 2007, Sabah)
Fehmi Koru ise Yeni Şafak’ta önceki gün çıkan yazısında “bu eylemlerin Türkiye’nin AB sürecini sekteye uğratmak, ülkeyi içe kapatmak için tezgâhlandığını söylüyor.”
Ali Bayramoğlu ise yine önceki gün konu ile ilgili yazısında on üç şehidimizle sonuçlanan saldırıyı değerlendirirken “PKK’dan terör örgütü değil de, silahlı bir örgüt olarak bahsetmesi” dikkatlerden kaçmıyor.
Elbet bu ülkede “özgürlük!” var.
Ağzı olan konuşuyor, kalemi olan yazıyor.
Yukarıda birkaçını örnek verdiğim özgürlükçü yazarlar, bir cezaevi aracındaki “ya sev ya terk et” yazısından dolayı ortalığı kasıp kavuran ve “derin devlet denilen o meluna!” aslanlar bibi saldırırken, terörist saldırılar sonrası daha yumuşak yorumlar yapmaları, DTP’nin PKK’ya verdiği desteği görmezden gelmeleri dikkat çekiyor.
Daha birkaç gün önce İspanya’nın Bask bölgesinin bağımsızlığını savunan Batasuna Partisi’nin 22 yöneticisi teröre destek vermekten tutuklanmıştı. AB üyesi İspanya ayrılıkçı siyasete ve siyasetçiye göç açtırmazken, bizim bazı aydınlarımızın “aman DTP’ye dokunmayın, aman sınır ötesi operasyon yapmayın, aman Türkiye’yi içine kapatmayın” gibi feryad–ü figan içine girmesi hepimizi şaşırtıyor.
Oysa bütün ülkeler varlıklarına karşı girişilen terörist saldırılara karşı en sert tedbirleri alırlar. Bunu alırken “içe kapanırız, dışa ayıp olur” gibi “ayıpları!” düşünmezler.
Böyle düşünürlerse bu çok ayıp olur.
Bu ayıbın faturası da on günde otuz şehit olarak karşımıza çıkar.

Sorulması gereken şudur:
1. Son dört yılda neden Güneydoğu’da teröre karşı aktif mücadele yöntemlerinden siyasi kararlarla vazgeçildi?
2. Neden özel harekat timleri ve bu timleri eğiten merkezler “çete, derin devlet v.s” gibi bir sürü safsata suçlamalarla lağvedildi?
3. Neden korucuların eli kolu bağlandı?
4. Neden AB’ye uyum adı altında terörle mücadeleyi sekteye uğratan yasal düzenlemeler yapıldı?
5. Neden koordinatörlük kurumu gibi PKK’yı meşru hale getiren bir yapılanmaya izin verildi?
6. Neden DTP’li belediye başkanlarının Türk devletine ve Türk askerine açıkça saldırı ihtiva eden sözleri karşısında İçişleri Bakanlığı “gerekeni yapmadı?”
7. Neden Güneydoğu’dan şehitlerimiz gelirken “bu işi demokrasi ile çözeceğiz!” söylemi benimsendi?
8. Neden Genelkurmay, “Mutlaka Kuzey Irak’a girmemiz lazım” derken siyasetçiler sırf askerin sivil iradeye bağlı olduğunu ispatlamak ve BOP’un büyük patronlarının emirlerini yerine getirmek uğruna operasyona izin verilmedi.
“PKK’nın son çırpınışları” edebiyatı ile halkı kandırmaya çalışanlar, bir yerlerden gelen talimatlarla tırmanan PKK saldırıları karşısındaki kendi siyasi beceriksizliklerini ve gafletlerini örtbas edemezler.
Emir alınarak yapılan siyaset sonunda kana bulanıyor.



Bu mesaj 2 kez ve en son selman8 tarafından 15.10.2007 - 12:26 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 15.10.2007 - 12:01
Bu mesajı bildir   selman8 üyenin diğer mesajları selman8`in Profili zum Anfang der Seite
selman8 su an offline selman8  
BOP'UN NE SAHİBİNDEN (ABD) NE İŞBİRLİKÇİLERİNDEN (İSRAİL VE AB) BU ÜLKEYE HAYIR GELMEZ...

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 29.01.2008 - 13:36
Cinsiyeti: ----- 
Ortadoğuda Türkiye de dahil olmak üzere yirmiüç ülkenin sınırlarını değiştirip sömürmekten başka hiç bir maksadı olmayan ABD icadı ve bundan nemalanacak İSRAİL ve AB ninde desteğine mazhar olmuş BOP adını taşıyan aşağılık projenin hem hamisine hemde onun menfaat ortaklarına dikkat etmemiz gerektiği gibi, artık öyle bir sürece geldik ki hala bunlardan medet uman ve BOP un eş başkanı olmaktan gurur duyanlara karşıda uyanık olmak gerekiyor.

Dikkatler başka sorunlar çıkarılıp başka yönlere kaydırılmak isteniyor fakat, bu ülkenin bu süreçte tek sorunu var oda bu ülkeyi bölüp parçalamaya çalışanlarla onların karşısında hala bulundukları derin gafletten uyanamıyanlara karşı uyanık olmak.

Bu haritaya iyi bakın kardeşlerim. Bu ülkede hala birileri bu haritayı yaşama sokmak için her türlü vahşeti ve aşağılık işi yapanlardan medet umuyorlar.


http://www.turkmusun.net/devam.php?id=253


Mümtehine suresi, 9 : Allah, yalnızca, inanc[ınız]dan dolayı size karşı savaşan ve sizi anayurdunuzdan süren veya [başkalarının] sizi sürmesine yardım edenlere dostlukla yaklaşmanızı yasaklar; ve [içinizden] onlara dostluk gösterenlere gelince, gerçek zalimler işte onlardır!


Bu mesaj 3 kez ve en son selman8 tarafından 15.10.2007 - 17:44 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 15.10.2007 - 12:26
Bu mesajı bildir   selman8 üyenin diğer mesajları selman8`in Profili zum Anfang der Seite
selman8 su an offline selman8  
PKK, ABD NAMINA TÜRKİYE'DE KAN AKITIYOR..

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 29.01.2008 - 13:36
Cinsiyeti: ----- 
O nedenle gerçek düşmanı bilip ona göre adımlar atılması gerekiyor. Yoksa ülkeyi değişik hesaplar uğruna maceralara sürükleyenler bu maceraların ağır bedellerini öncelikle kendileri ödeyecekler.

Kendileri gibi düşünmeyen ve ülkenin değerlerinin korunmasını isteyen halk kesimlerini haksız zan ve iftira senaryolarıyla karalamaya çalışanlar, bugün bu yolda kendilerine yardımcı olan dış ve iç yandaşlarının ağır ihanet planlarının yaşamdaki ağır foyalarını görmeye başlayınca, karalama kampanyalarına dahada bir hız vermiş oldukları görünüyor.

Uzun süredir uyguladıkları politikalar nedeniyle, sebep oldukları tehlikeyi gördükten sonra itidal teklif eden bu zümrelerin ilk önce kıvılcımla yangına hizmet edip sonrada bırakın ateşi o kendiliğinden söner demek anlamına gelen hezeyanları ise, evdeki hesaplarının çarşıya uymaması nedeniyle artık ne söyleyeceklerini şaşırmaları ve son çırpınışlarını göstermeleri anlamına geliyor bence.

Ben BOP çuyum demek ve ABD nin yanında körü körüne yanlış hesaplar uğruna yer almak kolayda.....
Malum çok anlamlı ata sözüdür "yanlış hesap Bağdat'tan döner."

Mümtehine suresi, 9 : Allah, yalnızca, inanc[ınız]dan dolayı size karşı savaşan ve sizi anayurdunuzdan süren veya [başkalarının] sizi sürmesine yardım edenlere dostlukla yaklaşmanızı yasaklar; ve [içinizden] onlara dostluk gösterenlere gelince, gerçek zalimler işte onlardır!


İlhan SELÇUK

Karşımızda PKK Değil ABD Bulunuyor...09 Ekim 2007 Salı
Pazar günü bu köşede yayımlanan yazı şu satırlarla sona eriyordu:

"... Koskoca Amerika'nın Irak'ı işgal ettikten sonra ülkenin kuzeyindeki PKK terör örgütünü kolları arasına, başka deyişle aguşuna alıp himaye etmesine ne dersiniz?..

Anadolu Türkleri bunu da sineye çekip ne diyorlar:

'- Stratejik müttefikimiz Amerika...'

Yoooo...



Bu kadarına düpedüz 'ahmaklık' denir..

Geri zekâlılık denir...

Ve müsaadenizle eblehliğin ta kendisi denir..

Eğer Batı karşısında Türklüğün ahmaklık demek olmadığını ispat etmek istiyorsak, adam gibi davranalım...

Şu adına 'dincilik' denen geri zekâlılık belası, aklımızı başımızdan mı aldı?.."

*

Kâğıda dökerken yazının üslubu üzerinde düşünmüş, kendi kendime sormuştum:

- Acaba çok mu ağır?..

Pazar günü akşamı sorunun yanıtı geldi:

"Şırnak'ta 13 şehit!.."

Yazı hafif bile kalmıştı...

*

Öfke, tepki, kızgınlık..

Acı, gözyaşı..

Peki, akıl nerede?..

Önce bir soruya serinkanlılıkla yanıt vermek gerekir:

- Güneydoğu'da Türkiye'nin karşısında PKK mi var?..

- Hayır...

- Peki, kim var?..

- Amerika!..

ABD Irak'ı işgal etmiş, kuzeyine yerleşmiş, Barzani ve Talabani gibilerini avucunun içine almış, PKK'yi tepeden denetliyor ve himaye ediyor...

Daha öncekilerin de, pazar günü öldürülen 13 şehidin de katili kim?..

Hiç kuşku yok:

Amerika!..

*

Türkiye zavallı bir halde...

Dışardan yönetiliyor...

Dışa bağımlı...

Hem politikada..

Hem ekonomide..

AKP içerde "Ilımlı İslam Devleti Modeli" ni kurmak için Amerikan güdümüne girmiş...

AKP, laik Cumhuriyetin sonunu getirmek, devletin içeriğini değiştirmek için ABD'ye muhtaç...

ABD bir eliyle AKP'yi, öteki eliyle PKK'yi tutarak Atatürk Cumhuriyeti'nin sonunu getirmek yolunda yürüyor...

*

Artık her kim bu gerçeği görmezlikten geliyorsa ve "stratejik müttefikimiz" e körü körüne biat etmenin Türkiye'nin sonu olduğunu görmüyorsa kör, şaşı ya da beynelmilel oyunun parçası demektir...

Dincilik Türkiye toplumunu körleştirdi...

Ramazanda iftar, sahur, niyaz, eğlence, lüks, softalık ve uçukluk salatasını alabildiğine kaşıklayanların toplumunda, şehitlere ayıracak vaktimiz var mı?..



Bu mesaj 1 kez ve en son selman8 tarafından 16.10.2007 - 12:54 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 16.10.2007 - 12:48
Bu mesajı bildir   selman8 üyenin diğer mesajları selman8`in Profili zum Anfang der Seite
RuZGaR su an offline RuZGaR  

Moderator
1295 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004
En Son On: 19.03.2012 - 21:30
Cinsiyeti: Bayan 
Hep aynı şeyler Allahaşkına yeni bir şey mi yazmış şimdi İlhan Selçuk, kendisinin seçim öncesinde Akp'ye karşı Abd'ye yaranmaya çalıştığı, Akp nin tekrar iktidara gelmesi durumunda Abd'ye yaptığı tavsiyeleri unutmadık!!

Bu bölümde eklenen başka bir yazı var Ahmet Altan'ın onu bir okusanız, olay yukarıdaki kadar basit midir, Abd istedi Pkk yaptı dinci Akp çanak tuttu bitti, çocuk mu kandırıyoruz acaba?? Nasıl, hangi zaafiyetlerle gerçekleşiyor bu olaylar, niye onlar istediğinde gidiyoruz K.Irak'a bunları düşünmeyelim hiç, bu da Abd'ci İlhan SElçuk'un bizi oyalama taktiği olmasıngöz kırpma Ayrıca da kusura bakmayın ama düşüncelerinizi bize empoze etmek için aralara -hem de İlhan Selçuk'un yazısının üzerine- bir iki ayet eklemekle olmuyor, üzgünüm..göz kırpma


Bu mesaj 1 kez ve en son _BeTuL_ tarafından 16.10.2007 - 13:01 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 16.10.2007 - 13:00
Bu mesajı bildir   RuZGaR üyenin diğer mesajları RuZGaR`in Profili RuZGaR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
selman8 su an offline selman8  
HABERLERE VE OLAYLARA PEŞİN HÜKÜMLE BAKMAMAK DOĞRULARA ULAŞABİLMEK İÇİN ŞARTTIR.

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 29.01.2008 - 13:36
Cinsiyeti: ----- 
Doğru, onu kim söylerse söylesin doğrudur. Yanlışda, onu kim söylerse söylesin yanlış.
Doğrular defalarca tekrar edildiği halde hala yanlışlarda ısrar ediliyorsa, doğruları söylemekten vazgeçilmesimi gerekir ?

Yoksa onu azimle bıkmadan usanmadan anlatmaya devam etmekmi ?
Burada söz konusu olan sıradan bir değer değil üstelik. Bir milletin dünya için en değerli varlığı yani vatanı. O sağlamda değilse hangi kavram ayakta kalabilir ?

Bugün geldiğimiz ortamda, çok iyi etüd eden ve inceleyen olmazsanız yanlışları doğru diye birileri size çok kolay bir şekilde yutturabilir.

Hele hele "onlar en doğrusunu bilir" diye yaşamın tüm alanlarına bakışı birilerinin ipoteğine vermişseniz, işte o zaman yanmışsınız demektir.

Ben Allah'a inancı olmayan fakat vatan değerlerine sahip insanların dahi görüşlerine değer veririm. Benim için o anda söylediklerinin ne kadar gerçekçi olduğu önemlidir.
Şüphesiz hesabı görecek olan Allah'tır.
Bugün Allah deyip ilkönce babasını kazıklamanın moda olduğu bir ortamda tersinide düşünemiyorum.
Allah'ın gazabıda o nedenle din adına bu ikiyüzlülüğe karşılık olarak bu ülkeyi çok yakında yakalayacak.

Kişinin geçmişte şu veya bu davranışta olması değil, son hangi noktada ise Allah katında hali odur. Allah geçmişte yanlışta olup halini düzeltenlerin, yada düzeltme yolunda olanların mazisindeki hataları eşelemeyi hiç hoş karşılamaz.

Gerçek bir yorumun yanına yazılmayacakta Allah'ın ayetleri nereye yazılacak ?
Allah'ın adını sömüren din bezirganlarının sözlerinin yanınamı ?
Hangisi daha uygundur acaba ? Allah'ın ayetlerinden müstesna hangi yaratılmış vardır ? Ki ben inancı nedeniyle dahi olsa Allah'ı onun gerçekleri anlatan yazısının yanında anmayayım.
Kimin Allah'ın rızasına nail olarak bu dünyadan göçeceğine dair elinde bir garantisi var ?

Kaldı ki burada yazı içinde öncelikle benim bir yorumum var. Önceliklle bu yorumumu Allah'ın ayetiyle güçlendiriyorum. Sonrada yine benim yorumumla eşleşen çok iyi bir tespit içeren detaylı bir alıntı yazıyı aktarıyorum.
Yazılanlara normal bakış hali ile bakmanız gerekiyor. Yoksa orasından burasından öncelik verirseniz, zaten şartlanmış olarak bakmış olduğunuz için yazı ne kadar doğru ve güzel olursa olsun sizin için hiç bir anlam ifade etmeyecektir.

Burada bir düşünce empoze etme konusu mevzubahis değil. Defalarca yazdığım gibi, gerçekleri kabul etmek yada birilerinin yalanlarıyla avunmak söz konusu.

Tıpkı Ahmet Altan'ın yaşamsal alanda gördüğü bazı gerçekleri, sanal alemde gördüğü rüyalarla harmanlayıp işte gerçekler bunlardır diye yazması misali gibi.
Asıl ve gerçekle alakası olmayan, sonu hazin ve boş olan empoze hemde acımasız empoze bu değilmidir ?

Yazdığım yazıların gerçeğe uymayanlarını bana yazın lütfen.
Şayet bulabildiyseniz tabi. Yoksa "en iyi Ahmet Altan (v.s.) görür" der gibi davrandığınızda, kararı siz değil, sizin yerinize Ahmet Altan veya onun gibi körü körüne inandıklarınız vermiş olur.
Sizde vermiş olduğunuz bu ipotekli kararların sonuçlarına razı olursunuz.



Bu mesaj 6 kez ve en son selman8 tarafından 16.10.2007 - 17:17 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 16.10.2007 - 15:30
Bu mesajı bildir   selman8 üyenin diğer mesajları selman8`in Profili zum Anfang der Seite
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
HAÇLI HİZMETKARLIĞINI KURAN REDDEDİYOR.

226 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2008
En Son On: 14.06.2008 - 22:44
Cinsiyeti: Erkek 
İçinde bulunduğumuz süreçte öyle ibret olaylar yaşanıyor ki, hala pek çok vatandaşımız ülkemizde, hem içerden hem dışardan endeksli oyunlarla yaşananları göremeyip ülkeyi babalar gibi satanları İslamın temsilcisi olarak görmeye devam ediyorlar.

Oysa Kuran Haçlıyla birlik haline gelenleri, onlarla tehlikeli işbirliği yapanları hatta bu uğurda ülkenin değerlerini onlara peşkeş çekenleri yerin dibine sokuyor.
Osmanlıyı bu tavizci ve haçlıya yaranmacı (kapitülasyoncu)zihniyet bitirdi. Allah bu insanları İslamın başına bela olarak görmeseydi Osmanlının feci bitişine izin verirmiydi ? Onu bir cihetle mahvolmaktan ve paramparça olmaktan koruyamazmıydı ?

Diyorum ki hala ülkeyi yöneten ve maalesef yaptıkları akıl almaz hatalar nedeniyle ülkeyi tekrar bir kurtuluş savaşı sürecine sokanları İslamın temsilcisi olarak görmek, onların karşısında vatanlarını korumayı şiar edinen insanlarıda din düşmanı olarak göstermek, en azından İslamı hiç anlayamamış olmak demektir.

Atatürk ve Laik Demokratik Cumhuriyet Allah'ın bu ülkenin insanlarına bir lütfudur ki bu ülkenin fertleri geri kalmışlıktan, hele hele dini bunun için araç olarak kullanmaktan ve kullananlardan kurtulsunlar, hem dinlerini bilinçli olarak yaşasınlar, hemde muasır medeniyet seviyesine ulaşsınlar. Bu sayede geçmişte yaşadıkları ağır ve kahırlı faturaları tekrar ödemeye mahküm edilmesinler.

Cumhuriyet dine düşman olsaydı Atatürk Diyanet işlerini kurmaz, ülkede ilk meal ve tefsiri yazdırmazdı. Bugünde ülkede seksenbin caminin varlığı söz konusu olmazdı.

Müslümanlık denince, şayet İslamı temsil ettiklerini zannedenlerin ve yandaşlarının kendi anlayışına uymayanların üzerinde istediği gibi tepinmeleri akla geliyorsa, Allah bu çarpık kafaya belli bir mühlet tanısada bu ülkede amaçlarına ulaşmayı asla nasip etmeyecektir. Ortalık kan gölüne dönse bile.

Cumhuriyete düşman olmayı dinin gereği saymak, İslam coğrafyasının neden haçlı boyunduruğu altında inim inim inlediğini anlayamayan zihniyetin gaflet ve delalet içindeki haykırışlarından başka hiç bir şey değildir.

Allah bu ülke insanına tarihini ve özellikle Osmanlının neden çok feci bir şekilde bittiğini anlamayı ve o darmadağın olan hükümdarlığın peşinden kurulan Cumhuriyetin hikmetini anlamayı nasip eylesin.


Alıntı
Ayet-i Kerimeler

.“Ey iman edenler! Eğer kendilerine daha önce kitap verilenlerden herhangi bir topluluğa uyarsanız, onlar sizi imanınızdan çevirip kafir yaparlar.” (Ali İmran : 100

“Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyiniz. Onlar birbirlerinin dostlarıdır. Sizden kim onları dost edinirse, hiç şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimleri doğru yola iletmez. Nitekim kalplerinde hastalık olanların ‘ne yapalım, başımıza bir felaket gelmesinden korkuyoruz’ diyerek o Yahudi ve Hıristiyanların arasında koşuşturup durduklarını görürsün... Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir. Dünyada rezil, ahirette de büyük bir azaba duçar olarak hüsrana uğramışlardır. “ (Maide : 51-52)

“Bütün dinlere üstün kılmak üzere Rasulü (Muhammed)ini hidayet ve Hak din ile gönderen O’dur. Buna şahit olarak Allah yeter.” (Fetih : 28)

· “De ki Allah’a ve Peygamberi (Muhammed)ine itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz muhakkak ki Allah kafirleri sevmez.” (Ali İmran : 32)


Son olarakda verdiğim ayetlerle birebir örtüşen bir hadisi şerifi ekliyorum yazıma.

· Hz. Ömer (ra), bir grup Ehl-i Kitap’tan elde ettiği birkaç evrakı Resulullah’a getirip okumak isteyince, Hz. Peygamber kızgın bir vaziyette şöyle buyururlar: “And olsun ki ben, size bu son Hak din olan İslam’ı, bembeyaz ve tertemiz olarak getirdim. Din konusunda onlara (yani Ehl-i Kitab’a) hiç bir şey sormayınız. Çünkü onlara sorarsanız gün olur, hak olan bir şeyler söylerler de siz onun yalan olduğunu söylersiniz. Veya batıl bir şeyler söylerler, siz ise tasdik edersiniz. “Muhammed’in kudreti elinde olan Allah’a yemin olsun ki, eğer Musa peygamber sizin aranızda bulunsaydı da, O’na tabi olup beni terk etseydiniz; sizler bu halde kesinlikle sapıtanlardan olurdunuz. Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, eğer Musa hayatta olsaydı, bana uymaktan başka bir yolu olmazdı.”




Bu mesaj 2 kez ve en son Berraksu1 tarafından 08.05.2008 - 11:28 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 06.05.2008 - 17:36
Bu mesajı bildir   Berraksu1 üyenin diğer mesajları Berraksu1`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an 1 üye ve 874 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
gocmenkuslar (56), fatihalperen (40), cumababa (64), osman karaca (59), selim444 (33), furkan2005 (44), sena_66 (56), sebo1963 (61), manolya (59), sertkaya (54), sofigardas (44), MEHMET_1960 (64), dursun ali (68), cepkamil (51), romen (42), selim_wien (42), awsaroglu (49), tekin58 (59), sahabegulu (47), hintavi (47), sivassporlu (38), hakký özka.. (59), Hayriye Esra (38), eylem (49), nurdane_unlu (58), tüncay (46), uzaktaki (48), Goblin (37), aliyasar (60), ozturk yasin (61), iborrr (59), Elbistan (44), s_a_r_a_ (36), HABÝBE (39), sefaiscan20 (35), YAKAMOZ42 (44), p_rens (69), metin007 (47), P_kardes (51), mehmetturkmen (46), Bayramalptekin (60), sitemkar (44), ATEKER (51), muco_15 (39), hicran (37), beyondvision (38), Konyali_Yakup (38), Hayat-i (55), Ece (38), Meviza29 (51), meaksa (39), Pfantom (63), INCE (52), musab27 (46), vuslaterimi (39), nisa06 (53), nisan3aknur (49), KabirYolcusu (40), ates_2001 (40), Gundepster (44), BiLMARUF (51), haroun66 (38), benmuzo27 (46), ahmet349 (39), O NA KAVUÞMAK (37), kadir_1818 (49), kadir_kadir (49), siblako (51), kökan (51), ünsal (46), hasanözen (54), y-o-l-c-u (45), EFSANE35 (50), nbalâ has.. (32), yusufla (45), tomi56 (34), yavuzselim (48), huseyin22 (50), insanlýk.. (36), code10 (49), Barbaros tas (65), mahinur40 (49), kerbela_ (38), furkan71 (53), macfurkan (48), Atomcan (49), bukey musab (39), benlikolmas&yac.. (37), serdaroglu1 (79), comert_harun (39), Musabbukey (39), rduman07 (39), erolxyz (46), prenses82 (42), mErVe.. (38), sakinliman (57), sofi180 (38), msene (50), yavuz1d (42), Muhammed74 (50), travaci (51)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58735 saniyede açıldı