kamagra generique plaquenil budesonide generique kaletra ivermektin 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » BEDIÜZZAMAN VE TARIKAT

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
hidayete davet su an offline hidayete davet  
BEDIÜZZAMAN VE TARIKAT

35 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.05.2007
En Son On: 24.08.2007 - 11:00
Cinsiyeti: Erkek 
ESAVRVB.


Değerli kardeşlerim burada siz kardeşlerimize Bediüzzaman Saidİ Nursi Hazretlerinin Tarikata (Tasavvufa )bakışını incelemeye çalışacağız inşallah.

Rabbim hepimizin hakkı ile istifade etmesini nasip etsin inşallah.

Bismillahirahmanırrahim.

1. Bölüm
BEDIÜZZAMAN VE TARIKAT
Dokuzuncu Kısım Telvihât-ı Tis'a [4]
Şu kısım, turuk-u velâyet hakkında olup
Dokuz Telvihtir.
ÜÇÜNCÜ TELVİH
Velâyet bir hüccet-i risalettir; tarikat bir burhan-ı şeriattır. Çünkü risaletin tebliğ ettiği hakaik-i imaniyeyi, velâyet bir nevi şuhud-u kalbî ve zevk-i ruhanî ile aynelyakin derecesinde görür, tasdik eder. Onun tasdiki, risaletin hakkaniyetine kat'î bir hüccettir. Şeriat ders verdiği ahkâmın hakaikini, tarikat zevkiyle, keşfiyle ve ondan istifadesiyle ve istifazasıyla o ahkâm-ı şeriatın hak olduğuna ve haktan geldiğine bir burhan-ı bâhirdir. Evet, nasıl ki velâyet ve tarikat, risalet ve şeriatın hücceti ve delilidir; öyle de, İslâmiyetin bir sırr-ı kemâli ve medar-ı envârı ve insaniyetin, İslâmiyet sırrıyla bir maden-i terakkiyâtı ve bir menba-ı tefeyyüzâtıdır.
HÜCCET:senet, delil
RISALET:elcilik, birisini bir vazife ile bir yere göndermek.
BURHAN-I SERIAT: şeriatın, dinin hak oldugunu ispat eden delil
AHKAM-I SERIAT: dinin emirleri, hükümleri
BURHAN-I BAHIR: apacık, belirli delil
MEDAR: sebep, vesile
ENVAR: nurlar, ışıklar, aydınlıklar. Maddi ve manevi karanliktan kurtarmaya vasıta olanlar.
TEFEYYÜZ:feyizlenme, yükselme, ilerleme
MENBA-I TEFEYYÜZAT: feyizlenme kaynagı.

İşte bur sırr-ı azîmin bu derece ehemmiyetiyle beraber, bazı firak-ı dâlle onun inkârı tarafına gitmişler. Kendileri mahrum kaldıkları o envardan başkalarının mahrumiyetine sebep olmuşlar. En ziyade medar-ı teessüf şudur ki:
SIRR-I AZIM:sırlı, hikmetli ve ulu, yüce
EHEMMIYET: degerli, mühim
ENVAR: nurlar, aydınlıklar
MEDAR-I TEESSÜF: üzülmenin kederlenmenin sebebi
Ehl-i Sünnet ve Cemaatin bir kısım zâhirî uleması ve Ehl-i Sünnet ve Cemaate mensup bir kısım ehl-i siyaset gafil insanlar, ehl-i tarikatin içinde gördükleri bazı sûiistimâlâtı ve bir kısım hatîâtı bahane ederek, o hazine-i uzmâyı kapatmak, belki tahrip etmek ve bir nevi âb-ı hayatı dağıtan o kevser menbaını kurutmak için çalışıyorlar. Halbuki eşyada kusursuz ve her ciheti hayırlı şeyler, meşrepler, meslekler az bulunur. Alâküllihal bazı kusurlar ve sûiistimâlât olacak. Çünkü ehil olmayanlar bir işe girseler, elbette sûiistimal ederler.

1

MEHDI ve ALTINCAG Islamin Dünya Hakimiyeti HARUN YAHYA S. 170



2

MEHDI ve ALTINCAG Islamin Dünya Hakimiyeti HARUN YAHYA S. 171


3

Bismillâhir rahmânir rahîm.
13 asrin müceddidi Said-i Nursi Hz. 13. asirda Allah tarafindan risaletle görevli, insanlari irsad eden, hidayete erdiren o devrin imami idi.

32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû, ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).
Onlardan (insanlardan) imamlar (mürşidler) kıldık, emrimizle insanları hidayete erdirsinler (Allah’a insanların ruhlarını ulaştırsınlar) diye, sabırlarından dolayı ve âyetlerimize (Allah’ın âyetlerine) yakîn hasıl ettikleri için.

“Bize iskence edenler, bilmeyerek, Kader-i Ilahi’nin sirlarina,derin tecellilerine akil erdiremiyerek hakikat-i imaniyenin inkisafina hizmet ettiler. Bizim vazifemiz onlar icin yalniz hidayet temennisinden ibarettir.”
Bilinmeyen taraflariyla Bediüzaman Naid Nursi, Necmeddin Sahiner s.398 Emirdag Lahikasi s.78

“Risale-i Nur benim şahsi malim degildir. Kur’an-i Hâkim’in bu zaman da tereşşuh eden bir Mucize-i Maneviyesidir.” Bilinmeyen taraflariyla Bediüzaman Naid Nursi Necmeddin Sahiner s.434

“Kur’an-in sönmez ve söndürülmez manevi bir günes oldugunu ben dünyaya göstecegim ve ispat edecegim.”
Bilinmeyen taraflariyla Bediüzaman Naid Nursi, Necmeddin Sahiner s.80

“Milletimin imanini selamette görürsem cehennem alevleri icinde yanmaya raziyim. Cünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur.” Bilinmeyen taraflariyla Bediüzaman Naid Nursi, Necmeddin Sahiner


Rabbimiz Rad suresinin 7inci Ayet-i Kerimesinde bütün kavimler için hidayetçi vardır li kulli kavmin hâd buyuruyor. Ve Rad suresinin 38 inci Ayet-i Kerimesinde de her zamanın, bir kitabı vardır li kulli ecelin kitâb buyuruyor.

13/RAD-7: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), innemâ ente munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin).
Ve kâfirler derler ki: “O’nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” Sen, sadece bir uyarıcısın ve bütün kavimler için hidayetçi vardır (zamanın her parçasında ve bütün kavimlerde).

13/RAD-38: Ve lekad erselnâ rusulen min kablike ve cealnâ lehum ezvâcen ve zurriyyeh(zurriyyeten), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), li kulli ecelin kitâb(kitâbun).
Andolsun, senden önce de resûller gönderdik. Onlara da eşler ve zürriyyet (çocuklar) kıldık. Bir resûl için, Allah’ın izni olmaksızın bir âyet getirmesi olmaz (mümkün değildir). Her zamanın, bir kitabı vardır.
4


Said-i Nursi “Risale-i Nur benim şahsi malim degildir. Kur’an-i Hâkim’in bu zaman da tereşşuh eden bir Mucize-i Maneviyesidir.” sözüyle
burada Risale-i Nur’u kendisinin yazmadigini ve kendisine Allah’u Teala tarafindan yazdirildigini ve o kitabin Kur’an hakikatlerini anlatan o zamana ait bir beyinnat oldugunu acikca beyan ediyor. Said-i Nursi Hazretlerinin buradaki aciklamasi ile Rad suresinin 38 inci Ayet-i Kerimesi birlesiyor “her zamanın, bir kitabı vardır li kulli ecelin kitâb”.

40/MU'MİN-50: Kâlû e ve lem teku te'tîkum rusulukum bil beyyinât(beyyinâti), kâlû belâ, kâlû fed'û, ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).
(Cehennem bekçileri) dediler ki: "Resûlleriniz, size beyyineler ile gelmediler mi?" "Evet." dediler. (Bekçiler): "Öyleyse siz dua edin (siz yalvarın) dediler." Kâfirlerin duası, sadece dalâlettir (dalâletin içindedir).

40/MU'MİN-83: Fe lemmâ câethum rusuluhum bil beyyinâti ferihû bimâ indehum minel ilmi ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).
Onlara resûlleri beyyinelerle geldiği zaman yanlarındaki ilim sebebiyle şımardılar. Ve alay etmiş oldukları şey onları kuşattı.

Said-i Nursi Hazretleri 13. asirda Allah tarafindan risaletle yani elcilikle vazifeliydi ve dini Allah’in emriyle teblig ediyordu.
Said-i Nursi Hazretleri risaletin yani Allah tarafindan risaletle vazifeli kilinan elcinin, velayetin teblig ettigi iman hakikatlerini, kalp sahidligi ve zevk-i ruhanî ile kalp gözüyle aynel yakin derecesinde görerek tastik ettigini ve bunun tasdiginin, dogrulugunun risaletin hak oldugunun mutlak bir delili oldugunu acikliyor.

„Insanlar kutbu nübüvvetle veya kutbu velayetle hidayete ererler.“
Imam’i Rabbani

ÜÇÜNCÜ TELVİH
Velâyet bir hüccet-i risalettir; tarikat bir burhan-ı şeriattır. Çünkü risaletin tebliğ ettiği hakaik-i imaniyeyi, velâyet bir nevi şuhud-u kalbî ve zevk-i ruhanî ile aynelyakin derecesinde görür, tasdik eder. Onun tasdiki, risaletin hakkaniyetine kat'î bir hüccettir.
HÜCCET:senet, delil
RISALET:elcilik, birisini bir vazife ile bir yere göndermek.
BURHAN-I SERIAT: şeriatın, dinin hak oldugunu ispat eden delil
Şeriat ders verdiği ahkâmın hakaikini, tarikat zevkiyle, keşfiyle ve ondan istifadesiyle ve istifazasıyla o ahkâm-ı şeriatın hak olduğuna ve haktan geldiğine bir burhan-ı bâhirdir.
5

Şeriat ders verdiği hükmün hak oldugunu, tarikat zevkiyle, Cenab-i Hak tarafindan bildirilen gizli seylerin meydana cikmasiyla keşfiyle, ve ondan faydalanmasiyla, anlayip ögrenmesiyle ve feyizlenmesiyle o seriat hükümlerinin hak olduguna (o ahkâm-ı şeriatın hak olduğuna) ve haktan geldigine apacik, belirli bir delilidir (ve haktan geldiğine bir burhan-ı bâhirdir.)
Said-i Nursi Hz. buradaki yapilan tebligat’in hak oldugunu ve haktan, Allah’tan geldiginin acik delilleri oldugunu söylüyor.

Said-i Nursi Hz. 14. asirda gelecek olan müceddidin Mehdi a.s. olacagini bir cok yerlerde aciklamistir. MÜCEDDID dini yenileyen, yenileyici demektir.
„Allah ümmetimin icerisinde her yüz senede bir, dini yenilemekle bir kisiyi vazifeli kilar.“ Hadis-i Serif

Said-i Nursi Hz. Mektubat’in 411,412. bölümünde Allah’u Teala’nin herbir fesad-i ümmet zamaninda bir muslih (islah, terbiye eden düzelten) veya bir müceddid (yenileyen yeni hale getiren) veya halife-i zisan (san ve seref sahibi halife) veya bir kutb-u a’zam (bir cok mü’minlerin kendisine tabi oldugu, baglandigi zamanin en büyük önderi, zamanin imami; mesela Imam-i A’zam gibi ) veya bir mürsid-i ekmel ( kamil derecesine ulasmis mürsid) veya bir nevi Mehdi hükmünde (kendisi hidayete ermis ve insanlarin hidayete ermesine vesile olan) zatlari gönderdigini ve onlarin araciligi ile fesadi, karisikligi giderdigini, milleti islah ettigini ve din-i Ahmediyi (a.s.m.) muhafaza ettigini söylüyor.

Ve Said-i Nursi Hz. Mektubat’in 411,412. bölümünün devaminda Ahir zamanda gelecek olan Mehdi a.s.’in Allah’u Teala’in ahir zamanin en büyük fesadi zamaninda elbette en büyük bir müctehid olan, (ayet ve hadis-i seriflerden ser’i hükümler cikarma gücünde olan en büyük din alimi, imam-A’zam, Imam-i Safii gibi) hem en büyük bir müceddid olan, (dini hakikatleri devrin ihtiyaclarina göre izah etmek üzere gönderilen büyük alim, Peygamber Efendimiz’in varisi olan zat) hem hakim olan, (hakli ve haksizi ayirip adalet üzere hükmeden ) hem mehdi olan, (kendisi hidayete ermis ve insanlari hidayete erdiren) hem mürsid olan, (irsad eden,Allah tarafindan irsadla vazifeli kilinan, insanlari hidayete erdirmekle vazifeli kilinan) hemde kutb-u a’zam olan (bir cok mü’minlerin kendisine tabi oldugu, baglandigi zamanin en büyük önderi, zamanin imami) ve Peygamber Efendimiz’in ehl- beyt-inden, soyundan olan bir nurani bir sahsi gönderecegini söylüyor.
Bediüzaman hazretleri herseye kadir olan Allah’u Zülcelal Hazretleri’nin Mehdi a.s. ile islam aleminin zulümatini yani karanligini dagitacagini ve bunu va’dettigini ve elbette va’dini yapacagini ve bunun kistan sonra baharin gelmesi gibi herhalde öyle olmasi lazim geldigini ve bunun Allah’in gücü dahilinde oldugunu söylüyor.
6


Bediüzaman Hazretleri asagida bildirdigi gibi ümmetin bekledigi ahir zamanda gelecek olan Mehdi’nin a.s. üc büyük vazifesinin olacagini söylüyor.
1.Bunlardan birinci vazifesinin en önemli, en kiymetdar ve en büyük olan tahkiki imani, imana ait bütün meseleleri ihlasla, sadakatle yayginlastirmak, ehl-i iman-i dalaletten, islamdan sapmalardan, uzaklasmaklardan kurtarmak oldugunu,
2.ikinci vazifesinin seriati uygulamak oldugunu,
3. ücüncü vazifesininde Halife olarak, bütün islami gücleri birlestirip, bütün dünyayi fesattan, küfürden temizlemek oldugunu bildiriyor.
7

MEHDI ve ALTINCAG Islamin Dünya Hakimiyeti HARUN YAHYA S. 177

8

Bediüzaman hazretleri kendi yasadigi devirde bütün bu üc vazifenin icrasinin BIR SAHISTA veya bir cemaatte bulunmasinin imkansiz oldugunu ve bunlarin tamamini ancak AHIR ZAMANDA gelecek MEHDI ve onun CEMAATININ yapacagini bildiriyor.


Ummetimden bir taife Hak üzerine bulunacak taki Allah'ın emri olan kıyamet günü gelene kadar hadi-i serif

Bediüzaman hz. asagidaki izahlarinda ahir zamanda Mehdi’nin sakirdleriyle yani talebeleriyle birlikte Allah’in izniyle geleceklerini, o daireyi genislendireceklerini o tohumlari sümbüllendireceklerini ve yaptigi calismalarla Mehdi’ye uygun ortam hazirladigini ve Mehdi’nin geldiginde kendisinin vefat etmis olacagini ve Mehdi’nin hizmetlerini kabrinden seyredecegini bildiriyor.




Mehdi a.s. 14. asrin müceddidi olarak hicri 1400 senesinin baslarinda cikmasi beklenmistir. Hicri 1400 senesinin hesabi 1979-1980 senelerini gösteriyor. Yaklasik bu senelerde Mehdi a.s. vazifeye baslamis olmasi gerekir. Ve bu dönem Efendi hazretlerinin teblige daha yeni basladigi zamana rastlar.
9


Efendi hazretlerine Allah’in kendisine hediye olarak yazdirdigi Risalet Nurlarinin ilk baslangic tarihi 1976 senesine rastlar. Bu tarih hemen hemen hicri 1400 e cok yakin bir zamandir.
Ve Peygamber Efendimiz’in s.a.v. hadislerinde bildirdigi rivayetlere göre Mehdi a.s. vazifeye basladigi bu dönemde 40li yaslarinda olmasi gerekiyor.
Efendimizin dogum tarihi 1933 olduguna göre, kendisinin risaletle teblige basladigi zamanda 40li yaslarinda oldugunu gösteriyor.

Mehdi, benim evlatlarimdandir, 40 yaslarindadir. Hadis-i Serif



MEHDI ve ALTINCAG Islamin Dünya Hakimiyeti HARUN YAHYA S. 92



10

Allah’u Teala Sura suresinin 13. ayetinde insanlarin cogunu sectigini ve secilenler icinde sadece kendisine ulasmayi dileyenleri hidayete erdirdigini buyuruyor.

42/ŞURA-13: allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).

Fakat peygamberler ve zamanin imamlari Allah tarafindan dogmadan önce secilirler. Zamanin imami’ni Allah secsede önceki hayati dalalettedir.

28/KASAS-68: Ve rabbuke yahluku mâ yeşâu ve yahtâr(yahtâru), mâ kâne lehumul hıyarat(hıyaratu), subhânallâhi ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).
Rabbin dilediğini yaratır ve seçer. Ve seçim hakkı onlara ait değildir. Allah Sübhan’dır (münezzehtir) ve (onların) şirk koştukları şeylerden yücedir.

Kur’an-i Kerim’e göre Allah adaletin sahibi oldugu icin bütün insanlarin dalalette olarak dünyaya geldiklerini acikca beyan ediyor. Vel Asr suresinde Rabbimiz insanlarin her devirde hüsranda, dalalette oldugunu bildiriyor. „Vel asr(asri). İnnel insâne le fî husr.“ Asra yemin olsun. Muhakkak ki; insanlar, hüsrandadırlar.

Rabbimiz Duha 7 de Peygamber Efendimiz s.a.v. icin „Allah seni dalâlette buldu da, sonra hidayete erdirmedi mi?““ Ve vecedeke dâllen fe hedâ.“
buyuruyor. Ve sahabenin hayatina, islam tarihine baktigimiz zaman Hz. Ebu Bekir’in r.a., Hz. Ömer’in r.a., Hz. Osman r.a. ve Hz. Ali’nin r.a. dört büyük Halife olarak secilmelerine ragmen önceki hayatlarinda dalalette olduklarini görüyoruz.

93/DUHA-7: Ve vecedeke dâllen fe hedâ.
(Allah), seni dalâlette buldu da, sonra hidayete erdirmedi mi?

Allah Mehdi a.s.’i devrin imami olarak secmistir ve hadis-i serif’tede buyuruldugu gibi O’nu bir gecede islah eder. Buradan da anladidigimiz gibi O’nun vazifeye baslamadan önce dalalette oldugunu ve hidayete muhtac oldugunu görüyoruz.

Efendi hazretleri bircok sohbetlerinde kendisinin mürsidini bulmadan önce dalalette oldugunu acikliyor. Cünkü mürsidlerde bir hak kapisindan gelirler ve zamanin Imam’i olan Mehdi a.s.’da bir hak kapisindan gelmistir.


Ey Ehl-i Beyt! Mehdi bizdendir. Aziz ve Celil olan Allah onu bir gecede islah ve irsad edecek. Hadis-I Serif


11

Kabede kan akıtılmasi mehdinin cikis alametlerindendir. Asagidaki hadis-de “Mehdinin çıkacağı yıl kabede yasanacak olan bir hadise bildiriliyor. Bu olay hicri 1400 -miladi 1979’da vuku bulmustur ve bu tarih Efendimiz’in göreve yeni basladigi zamani gösteriyor.

“Mehdinin çıkacağı yıl insanlar hacca başlarında bir emir bulunmadan gidecekler.
Hep birlikte beyti şerifi tavaf edecekler. Sonra Minaya indiklerinde köpekler gibi birbirlerine saldıracaklar. Hacılar soyulacak, kanlar akabe cemresinin üzerine akacak” Kiyamet alametleri .169

1979 - hürriyet gazetesi: kabeyi bastılar
Mescidül harama saldıran 1000 kişi imami öldürdü ve namaz kilanlari rehine aldılar.
1979-Türkiye gazetesi: mekke işkal edildi.
Iranlı militanlarla şiddetli çarpışma. 30 kisi ölü, 90 kişi rehin alındı.



7 sene sonra kabe kana bulandı.
Mekkede çatışma 402 ölü. Hac kana bulandi 2 Agustos 1987 Cumhuriyet gazetesi

„Sevvalde savaş nidaları, zilhiccede harb ve kital olur. Yine zilhiccede hacılar talana uğrar, hatta caddelerde kandan geçilmez ve haramlar
çiğnenir. Kabenin yanında büyük günahlar işlenir“
Kitab-ül Burhan Fi Alamat-il Mehdiyy-il Ahirzaman,37

Günes ve Ay tutulmalari: Hicri 1400’ün baslarinda Mehdinin cikacagi yillarda Ramazanda 2 defa tutulma olmasi gerekiyor.
“Mehdi için 2 alamet vardır ki, Ramazanda 2 defa tutulma olacaktır” Hadis-i Serif

Hicri 1401 miladi 1981 yilinda, ramazan ayının 15. günü ay tutulmasi ve 29. günü güneş tutulmasi meydana gelmistir. Ayni ayın içinde iki defa tutulma olayı Mehdi a.s.’in göreve yeni basladigi yillara rastliyor.

Bu hadise üst üste iki yıl arka arkaya vuku buluyor. Ertesi sene 1982 – hicri 1402 ramazan ayının 14. günü ay tutulmasi ve 28. günü güneş tutulmasi meydana gelmistir.
12





Mehdi a.s.’in cikis alametlerinden, kuyruklu yıldız halleyin dogudan batiya dogru gecmesi ise 1986- hicri 1406’dir. Ve bu hadise asagida bildirildigi gibi ay ve günes tutulmalarindan sonra olmasi gerekiyor.
“O yıldızın doğması güneş ve ay tutulmasindan sonra olacaktır”
Kitab-ül Burhan Fi Alamat-il Mehdiyy-il Ahirzaman. 32
Bediüzaman hazretleri Sam hutbesinde hicri 1371 miladi 1951 senesinden sonraki islam aleminin gelecegine yönelik aciklamalar yapmis ve ahir zamandan cesitli tarihler vererek beklenen Mehdi’nin mücadele zamanlariyla ilgili isaretler vermistir.
Said-i Nursi Hz. Mehdi’nin inkarcilarla mücadelesinin kendi zamanindan yani hicri 1371 miladi 1951den, yaklasik 30-40 sene sonra yani 1981 ve 1991 yillari arasinda devam edecegini (Evet simdi (1371) olmasa da 30-40 sene sonra) ve yarim asir (50 sene) sonra da yani hicri 1421 miladi 2001 yilindan sonra da onlari (Bid’at ehl-ini) darmadagin edecegini söylüyor.
13


Said-i Nursi hazretleri hesaplamalara göre Mehdi a.s.’in yarim asir sonra yani hicri 1421 miladi 2001 yilindan sonra onlari (Bid’at ehl-ini) darmadagin edecegini söylüyordu ve Tevbe 32 nin ebced hesabi ile miladi 1424 hicri 2004 senesinin, Mehdi a.s.’in mücadele ve hakimiyet devreleri olmasi gerektigini acikliyor.



MEHDI ve ALTINCAG Islamin Dünya Hakimiyeti HARUN YAHYA S. 172

Mehdi a.s.’in asil görevi dinleri birlestirmek olduguna göre 2001 senesinden sonra yasanacak bu devre O’nun mücadelesinin daha cok artacagi, daha büyük kütlelere dagilabilecegi bir zaman olmasi gerekiyor.
Mehdi a.s.’in Amerikadaki kurulan internet üzerinden hizmete sunulmus olan Allah’in üniversitesinin (University of Allah) kurulusu 1 nisan 2000 tarihidir. Ve gene uydudan yayinlanan Nur TV’nin acilisi 2000 senesine rastlar. 14
Nur TV’nin ve University of Allah’in kurulmasi Said-i Nursi Hazretlerinin kendi zamaninda daha henüz tamamlayamadim dedigi üc büyük görevin yerine getirilebilinmesi icin cok büyük bir önem sagliyor.
Tabiiki seriati aciklayan, dinleri birlestirecek olan Mehdi a.s. uydu yayini ve internet araciligi ile bütün dünyaya Kur’an hakikatlerini, islami yayacaktir. Cünkü Allah’u Teala hak ve adaletin sahibidir.
Mehdi a.s.’in sesini bütün dünyaya duyuracaktir, duymayan kimse kalmayacaktir.
Televizyon ve internet araciligi ile yapilan hizmetin yani sira Mehdi a.s. ve O’nun talebeleri (Sakirdleri) gece gündüz demeden insanligin kurtulusu icin calisiyorlar ve MIHR vakfinin mensuplari olan kardeslerimiz hem türkce, hemde ingilizce olmak üzere Mehdi a.s.’dan aldiklari Kur’an hakikatlerini bütün dünyaya teblig etmek icin büyük bir gayret sarfediyorlar.






Mehdi Aleyhisselam insanlari Allah’in emri ile yalniz Allah’a cagiriyor. Peygamber Efendimiz s.a.v.’in bir cok hadislerde müjdeledigi ve 14 asirdan buyana beklenen Mehdi a.s. 14. asrin müceddid’i, imam’idir ve hidayeti kitaplardan, üniversitelerden ögrendigi ilimle degil, tabiki sadece Allah’tan aldigi ögreti ile halka ulastiracaktir.

Ve bu devirde hidayeti herkesin kolayca anlayabilecegi bir dille aciklayabilen tek kisidir. Ve baska bir kaynaktan degil, sadece Kur’an-i Kerim’den Allah’in emri ile hidayeti herkese acikliyor.
Bediüzaman hazretleri’nin söyledigi gibi, Tevbe 32’nin ebced hesabiyla yaptigi ispata göre ve Mektubat 411,412 deki beyanina göre (7. sayfaya bakiniz) herseye gücü yeten Allah’u Teala, islam aleminin zulümatini, karanligini Mehdi a.s. ile dagitacak, vaadini mutlaka yerine getirecek ve insanlar istesede, istemesede nurunu mutlaka tamamlayacaktir.

9/TEVBE-32: Yurîdûne en yutfîû nûrallâhi bi efvâhihim ve ye'ballâhu illâ en yutimme nûrehu ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne).
(Onlar) ağızları ile Allah’ın nurunu söndürmeyi istiyorlar. Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemez.
15
MEHDI ve ALTINCAG Islamin Dünya Hakimiyeti HARUN YAHYA S. 128 16

Iste Peygamber Efendimizin s.a.v. hadislerde müjdeledigi ve ahir zamanda Allah tarafindan vazifeli kilinmis olan, bütün insanligin kurtaricisi, hidayet günesi Mehdi a.s. semadan yani uydu ekranindan bütün dünyaya suanda unutulmus olan Peygamber Efendimizin s.a.v. ve sahabesinin yasadigi islamin 7 safhasini ve hidayeti Allah’in izniyle sadece Kur’an hakikatleri ile acikliyor.
„Hicbir tarafin ondan mahfuz kalmayacagi bir fitne zuhur edecek, bu fitne kaldigi yerden hemen baska bir tarafa yayilacak ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek: „Ey insanlar, emiriniz artik Mehdi’dir“ demesine kadar devam edecektir“: Hadis-i Serif
Beklenen arzdan cikacak olan, ne oldugu bilinmeyen Dabbe, “debb” eden; hafif yürüyen, hareketli canli bir varlik manasina gelmektedir.
Rabbimiz simdiye kadar kimseye Neml suresinin 82. ayetindeki Dabbe’yle ilgili kesin bir bilgi vermemistir, cünkü bu ayet mütesabih bir ayettir. Said-i Nursi Hazretleri Sualar bölümünde Dabbet-ül Arz icin, onun tafsilini yani aciklamasini baska meseleler gibi kesin olarak bilmedigini söylüyor.


17

Ayet-i Kerim’ede bildirildigi gibi söz vuku buldugu zaman yani Allah zamani gelmeden hic birseyi aciklamaz. Zamani gelince yani ahir zamanda Rabbimiz Mehdi Resul’üne Dabbe’nin ne oldugunu acikliyor.

27/NEML-82: Ve izâ vakaal kavlu aleyhim ahracnâ lehum dabbeten minel ardı tukellimuhum ennen nâse kânû bi âyâtinâ lâ yûkınûn(yûkınûne).
Onların üzerine (Allah’ın Kitap’ta söylediği) söz vuku bulunca, onlara arzdan dabbe çıkardık (çıkarırız). İnsanların (Kitap’taki) âyetlerimize yakîn hasıl etmediklerini söyleyecek.

Yerden bir dabbe cikaririz’in anlami satalitin yerden yukariya yükseltilmis, cikarilmis bir teknik cihaz olmasidir. Yerden bir dabbe cikiyor, nereye cikiyor? Yukariya dogru yani gökyüzüne dogru. Oradanda televizyon ekranlarina yansiyor ve dünyanin heryerinden izleme imkani olanlar izleyip dinleyebiliyorlar.
Kiyamet alametleri 277 de ise Dabbetül Arz’in yerle gök arasinda olan herkesin duyabilecegi bir sesle haykiracagini bildiriyor.

Dabbet-ül Arz cikacak, yerle gök arasinda olan herkesin duyabilecegi bir sesle haykiracak. Kiyamet alametleri, 277


Kiyamet alametleri 280 de Dabbe’nin seklinin tayin edilmis olarak her beldeden cikacagini ve sadece bir tane degil birden fazla olacagi bildiriliyor. Televizyonun sekli tayin edilmistir ve sadece bir tane degil herkesin evinde bulunabilir.

Ibni Alan’in tefsirinde söyle gecer: Her beldede , sekli tayin olunmus bir dabbe cikacak…. Cünkü Dabbe bir degil müteaddiddir… Kiyamet alametleri, 280

Ve Ayet-i Kerime de bu dabbenin İnsanların (Kitap’taki) âyetlere yakîn hasıl etmediklerini söyleyecegini acikliyor. Buradan dabbenin konusabilen ve belli bir mesaj veren bir varlik oldugunu ve konusmasinin tüm insanliga yönelik oldugunu görüyoruz ve bir cok rivayetlerde de Mehdi a.s.’in semadan yani uydudan bütün insanliga seslenecegi aciklaniyor.

NEML-82: Ve izâ vakaal kavlu aleyhim ahracnâ lehum dabbeten minel ardı tukellimuhum ennen nâse kânû bi âyâtinâ lâ yûkınûn(yûkınûne).
Onların üzerine (Allah’ın Kitap’ta söylediği) söz vuku bulunca, onlara arzdan dabbe çıkardık (çıkarırız). İnsanların (Kitap’taki) âyetlerimize yakîn hasıl etmediklerini söyleyecek.

Bir adam semadan ismiyle mutlaka cagrilacak ve delil onu inkar etmeyecek, zelil ona mani olmayacaktir. Kitab-ül Burhan Fi Alamatil Mehdiyy-il Ahir Zaman, 52

Onun ismiyle semadan nida olunacak ve hic kimse onun Mehdiligini inkar edemeyecektir. El-Kavlu’l Muhtazar Fi Alamatil Mehdiyy_il Muntazar, 49
18

MEHDI ve ALTINCAG Islamin Dünya Hakimiyeti HARUN YAHYA S. 114 19
devam edecek inş..


Bu mesaj 2 kez ve en son hidayete davet tarafından 24.08.2007 - 10:40 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 24.08.2007 - 10:39
Bu mesajı bildir   hidayete davet üyenin diğer mesajları hidayete davet`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 705 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56301 saniyede açıldı