ivermectin kaletra lopinavir ritonavir ivermectin generique rhinocortfludapamide fludex forzest fosamax frumil fulcin furacin furadantin furo basan furodrix gabantine gastroprazol geodon glaupax gli basan glibenese glibenorme glimerax glimeryle glucobay gluconormine glucophage xr glucophage glucotrol xl glucotrol glucovance gracial grifulvin gris peg grisol grisovin gyne lotrimin hard on oral jelly hard on helvecin helvevir hypnorex hytrin bph hytrin hyzaar ilosone
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Türkiyeyi Sevinçten Ağlatan Ezan

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
Türkiyeyi Sevinçten Ağlatan Ezan

351 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2005
En Son On: 03.12.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Erkek 
Türkiye’yi sevinçten ağlatan ezan

Tam 55 yıl önce okunan bir ezan için halk sokaklara döküldü. Gözler minarelere çevrildi. Ve ilk 'Allahuekber' nidasıyla birlikte ülkeyi bir gözyaşı seli kapladı...

Tarihçi yazar Doç. Osman Özsoy, o günün hikayesini bakın nasıl anlatıyor:

Türkiye’yi ağlatan ezanlar ...

Tam 55 yıl önce bugün, yani 16 Haziran 1950 de, 1933 yılından beri Türkçe olarak okutulan ezanın Arapça orijinal haliyle okunabilmesine imkan sağlayan kanun Mecliste kabul edildi.

Meclisin aldığı karar radyolardan ilan edilince, Türkiyenin dört bir yanında halk sevinçten sokaklara döküldü. Tüm gözler minarelere çevrildi ve ilk ezan sesi beklenmeye başlandı. Halk sevinçten çılgına döndü. Gözyaşları tüm Türkiyede sel olup aktı.

O gün ne olduğunu ayrıntılı anlatacağım. Ama önce, o günlere nasıl gelindiğine bir bakalım.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 18 Temmuz 1932 tarih ve 636 sayılı genelge ile, ezan ve kametin birkaç ay içinde Türkçe okunacağını bildirdi.

İşte o Türkçe ezan ...

Aralarında Hafız Burhan, Sadettin Kaynak, Hafız Nuri gibi isimlerin bulunduğu komisyonun çevirisini yaptığı "Türkçe ezan" metni şöyleydi:

Allah(c.c.) uludur, Allah(c.c.) uludur

Şüphesiz bilirim, bildiririm

Allahdan başka yoktur tapacak.

Şüphesiz bilirim, bildiririm

Tanrının elçisidir Muhammed.

Haydin namaza, haydin namaza

Haydin felâha, haydin felâha

Allah(c.c.) uludur, Allah(c.c.) uludur

Allahdan başka yoktur tapacak.

Ezanın Türkçeye çevrilmeyen tek kelimesi "felâh" oldu. Sebebi, halkın felah kelimesinin kurtuluş anlamına geldiğini bilmemesini sağlamak ve haydin kurtuluşa mânâsına gelecek bir çağrıda bulunmamaktı.

Yasanın 17 Haziran 1950 tarihli resmi gazetede yayınlandığı gün, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk günüydü. Bu durum halktaki duygu yoğunluğunu daha da artırdı.

O gün Türkiyenin dört bir yanında yaşananlar, başlı başına ansiklopedik bir kitap olur. O gün Türkiyenin dört bir yanında, cami sayısınca bir sevinç yumağı, insan sayısınca mutluluktan ağlayan bir yürek vardı.

Fethullah Gülen o günleri anlatırken şunları söyler: Ben o zaman Erzurum'daydım. Ekin mevsimiydi. 1950'nin Ramazan ayı idi. Vakit ikindi vaktiydi. İnsanlar kurbanlıkları hazırladı. Müezzin efendi minareye çıktı. Müezzin "Allah(c.c.)ü Ekber" deyince öyle bir bağırıştılar ki, millet sevincinden hıçkırıklara boğuldu. Ardından kurbanlar kesildi.

Antalya Aksekili işadamı Ali Katırcıoğlu; Bir cuma günü idi, ikindi kılıyordum, ilan ettiler bugün ezan okunacak' diye. Herkes sokaklara döküldü. O cuma günü Allah(c.c.)ü Ekber, Allah(c.c.)ü Ekber diye duyduğum o ilk ezanı asla unutamıyorum.
O gün İstanbulda neler olduğunu, aynı günlerde Eyüpte asker olan babamdan dinlemiştim. Ezanın orijinal haliyle okunacağını haber alan İstanbulluların Eyüp Camii avlusunu doldurduğunu ve herkesin ezanı dinlemek için gözlerini minareye diktiğini söylemişti. Minareden, Allah(c.c.)ü Ekber, Allah(c.c.)ü Ekber sesleri yükselmeye başladığı andan itibaren, insanların sevinçten kendilerini yerlere attığını, ezanların bitişini müteakip de, kurbanların kesildiğini söylemişti
.

O gün Erzurumun bir başka yerinde yaşananları Mehmet Kırkıncı şöyle anlatılır: "Erzurum halkı ikindi vaktinden itibaren ezanın aslıyla okunacağını haber aldı. Bütün halk sokaklara döküldü. Bir bayram havası yaşanıyordu. Herkes kurban keseceği ne varsa alıp, Tebriz Kapı mevkiinden Lâlâ Paşa Camii'ne kadar dizildi. Minarelerden Ezan-ı Muhammedi okunmaya başladığı an, herkes sonsuz bir sevince gark oldu. Müftü Solakzade Sadık Efendi, 'Ya Rabbi! Ölmeden önce bize bu günleri gösterdin diye hıçkırıklar halinde ağlamaya başladı...

Ekleme Tarihi: 17.08.2007 - 19:29
Bu mesajı bildir   züMrütüaNka üyenin diğer mesajları züMrütüaNka`in Profili züMrütüaNka Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 819 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Maksat kelam ol.. (54), betl_22 (37), erdogan955 (69), adaletli (55), erdoganisik (53), osman.d. (51), mehmetyz (44), yucelirfan (43), yazioba (53), °*°SiBeL°*° (32), haydem (45), ORGENERAL (43), yolcu_38 (44), karadað (51), cumali ak (43), adnanmuzaffer (70), MEMOLÝ2 (64), saara (31), plumbi (44), zeynebiye29 (43), mdemirbasci (50), muhammed_fatih (571), meslus (50), adnan65 (59), kýr&yacu.. (51), elisranur (40), ben_ölecem (44), asayan (49), yakamoz_38 (40)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56160 saniyede açıldı