kamagra generique rhinocortkaletra fluvoxamine ivermektin seretide inhaler seretide rotacaps seretide serevent serocryptin seromycin serophene seropram seroquel servambutol servanolol servicillin serviclofen servispor servitet silagra sildalis sildenafil silvitra simcora simvasine simvast sinemet cr sinemet sinequan singulair sirdalud skinoren smap sortis spersanicol spiroctan sporanox starlix stocrin strattera stromectol suhagra force suhagra sumycin super avana
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Arkadaslar varmisiniz..?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 35 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
Arkadaslar varmisiniz..?

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 23:24
Cinsiyeti: Bayan 
Esselamu aleykum

Değerli Ravda sakinleri, varmısınız sizlerle sahabe-i güzin'in hayatını derinden araştırıp taniyalım.

Hz. Ömer r.a. Allah resulü s.a.v. in söyle buyurduğunu söylemiştir:

"Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayeti bulursunuz."

Biz onlara uymak için oların hayatini iyi arastirmaliyiz ki, Allah resulü s.a.v. in sözüne tabii olalım...


Sizinle Soru cevap diyalogu şeklinde onları tanımak için bir arastırma yapalım inşaAllah.

Ben ilk güzide sahabenin kim olduğunu sorayım.

O hicretten önce islamla sereflendirilen ensarlardan..

Asil ismi Sammak..

Islam askerlerinin en cesur savasçılarındandı..
Uhud savaşında Rasûlullah,
üzerinde "korkaklıkta utanç, ileri gitmekte şeref var, kişi korkaklıkla kaderden kurtulamaz" yazılı bir kılıcı eline alarak,
"bu kılıcın hakkını kim verir?" diye sorduğunda bu sahabe o kılıcı almakla şereflenmiştir.

..
Bu sahabe kimdir?
Ekleme Tarihi: 30.01.2007 - 21:43
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
MeLiSSaNuR su an offline MeLiSSaNuR  

498 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.02.2004
En Son On: 13.08.2007 - 09:23
Cinsiyeti: Bayan 
Cevap:
Ebu Dücane.. (r.a.)

Soru:
-Resulullah (s.a.v) in Mescidinde sadece ibadet ve ilimle mesgul olan..
-Eli acik, cömert..
-Hz. Osman'ın sehid edilmesinden sonraki fitne olaylarında kösesine cekilen.. Halk onun bu halinden kendisine söz ettiklerinde Rasulullah (s.a.s.)'in su hadisini rivayet eden: "Fitneler cıkacak. O zamanda, oturanlar ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen kosandan daha hayirlidir. Kim dönüp bakmaya yönelirse, o da ona yönelir. Kim bir siginak veya korunak bulursa onunla korunsun"..
-Hz. Peygamber'den sonra kirkyedi yil yasamis, hadisleri halk arasında yaymakla mesgul olmustur..
-Sahabe icerisinde hadisi en iyi bilen, hadis almada ve rivayet etme hususunda üstün olan sahabe kimdir..?
Ekleme Tarihi: 30.01.2007 - 22:19
Bu mesajı bildir   MeLiSSaNuR üyenin diğer mesajları MeLiSSaNuR`in Profili MeLiSSaNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Enes_ su an offline Enes_  

302 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.07.2004
En Son On: 22.11.2008 - 22:32
Cinsiyeti: Erkek 
Cecap; Ebu Hureyre lakabını ise, kedileri çok sevmesinden dolayı Hz. Muhammed'in (s.a.v) kendisini bir kez Ebu Hureyre"aglakedilerin babası) olarak çağırması ve kendisinin bu lakabı benimsemesi üzerine almıştır.
Hbu Hureyre,sahabeler arasında en çok hadis rivayet eden kişidir.tam 5374 hadis rivayet etmiştir.



Soru:Hz. Peygamber'e ilk iman edenlerden biri...
İslâm tarihinde unutulmaz yeri olan... aslen Habeşlidir

Mekkeli müşrikler onu, çoluk çocuğun oyuncağı yapmışlardı,
Onun kızgın kumlar üzerinde sırtı yanar, göğsü yanar, bu müthiş işkence altında saatlerce kıvranırdı. Fakat dudaklarında daima şu sözler dökülürdü: "Allahu Ahad, Allahu Ahad", Onun bu durumu, müşrikleri bile hayrete düşürürdü...

vefatı yaklaşınca, ölümün ızdırabını, sevgililerine kavuşmasındaki zevk ile mezcetmiş; ömrünün son anlarında onun hastalığını gören zevcesi, teessüründen "ah ne acı" dedikçe, O: "Oh! ne tatlı!." diyor ve ekliyordu: "Yarın sevgililerle, Muhammed (s.a.v.)ve arkadaşlarıyla buluşacağım." diyordu... ?


Bu mesaj 1 kez ve en son Enes_ tarafından 30.01.2007 - 23:53 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 30.01.2007 - 23:50
Bu mesajı bildir   Enes_ üyenin diğer mesajları Enes_`in Profili Enes_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
MeLiSSaNuR su an offline MeLiSSaNuR  

498 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.02.2004
En Son On: 13.08.2007 - 09:23
Cinsiyeti: Bayan 
Cevap:

Bilal-i Habesi


Soru:

Cennetle müjdelenen on kisiden biri, islam'a giren ilk sekiz kisiden ve Hz. Ebubekir araciligiyla müslüman olan bes kisiden biridir. Ayrıca, halife secimini gerçeklestirmeleri icin olusturulan alti kisilik Ashabı Sura arasinda yer almıs meshur bir sahabedir..
Müslüman olunca, Resulullah (s.a.v.) onu kardes ilan etti..
Uhud günü Peygamber (s.a.v.)i kahramanca müdafaa etmis, O'na bir sey olmasin diye atilan oklara, indirilen kılıc darbelerine karsı vücudunu siper etmistir. Sonucta bircok kılıc ve ok yarasi almis, aldıgı yara neticesi bir kolu colak kalmis, yine Resulullah'i müdafaadan geri durmamistir..
Peygamber Efendimizin bacanagiydi..

Bu sahabe kimdir..?
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 00:40
Bu mesajı bildir   MeLiSSaNuR üyenin diğer mesajları MeLiSSaNuR`in Profili MeLiSSaNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Feyzaa su an offline Feyzaa  

239 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.10.2006
En Son On: 01.02.2008 - 17:52
Cinsiyeti: Bayan 
Musab Bin Umeyr
Peygamberimiz(s.a.v)e cok benziyordu onun icin sehit etmislerdi.
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 01:03
Bu mesajı bildir   Feyzaa üyenin diğer mesajları Feyzaa`in Profili Feyzaa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Feyzaa su an offline Feyzaa  

239 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.10.2006
En Son On: 01.02.2008 - 17:52
Cinsiyeti: Bayan 
Yanlis cevap verdim ama sorunuz sayesinde arastirdim buldum ögrenmis oldum Allah razi olsun
Bedir'den sonraki birçok savasa katIlmistir. Uhud günü Peygamber (s.a.v.)'i kahramanca müdafaa etmis, O'na bir sey olmasin diye atilan oklara, indirilen kiliç darbelerine karsi vücudunu siper etmistir. Sonuçta birçok kiliç ve ok yarasi almis, aldigi yara neticesi bir kolu çolak kalmis, yine Resulullah'i müdafaadan geri durmamistir (Ibn HIsam, a.g.e., II, 80; Ibnü'l Esîr, a.g.e., III, 86; el-Askalânî, a.g.e., III, 291).
Talha, Peygamber Efendimizin bacanagiydi. Hanimlarindan dört tanesi Resulullah (s.a.v.)'in zevcelerinin kiz kardesleriydi. Bunlardan Ümmü Gülsüm, Hz. Âîse'nin; Hamne, Zeynep bint Cahs'in; el-Fâria, Ümmü Habibe'nin ve Rukiyye, Ümmü Seleme'nin kizkardesi idi (el-Askalânî, a.g.e., III, 292).
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 01:24
Bu mesajı bildir   Feyzaa üyenin diğer mesajları Feyzaa`in Profili Feyzaa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
MeLiSSaNuR su an offline MeLiSSaNuR  

498 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.02.2004
En Son On: 13.08.2007 - 09:23
Cinsiyeti: Bayan 
Evet dogru..
HZ. TALHA B. UBEYDULLAH (r.a)

Allah Razi olsun...

gül
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 01:27
Bu mesajı bildir   MeLiSSaNuR üyenin diğer mesajları MeLiSSaNuR`in Profili MeLiSSaNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast NeV-Ra  

Misafir

Kayıt Tarihi: 28.04.2024
En Son On: 13.08.2007 - 09:23
Cinsiyeti: ----- 
Hayattayken Cennetle müjdelenen on sahabiden biri. Babası Zeyd b. Amr olup, nesebi Ka'b da Rasûlüllah (s.a.s) ile birleşmektedir. Künyesi Ebul-A'ver'dir. Ebu Tür olarak da çağrılırdı (İbnül-Esir, Üsdül-Ğâbe, II, 387). Annesi Fatıma binti Ba'ce'dir. Babası Zeyd, Mekke müşriklerinin dinlerini akıl dışı bularak cansız putlara tapınmanın anlamsızlığı karşısında gerçek dine ulaşmak için araştırma yapmaya başlamış ve bunun için Suriye taraflarına giderek yahudi ve hristiyan âlimleriyle görüşmelerde bulunmuştu....


bu sahabemiz kimdir?


Bu mesaj 1 kez ve en son NeV-Ra tarafından 31.01.2007 - 01:53 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 01:50
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 23:24
Cinsiyeti: Bayan 
Allah c.c. hepinizden razi olsun güzel insanlar..

Cevap: Said Bin Zeyd (r.a.)
Ayrica: Kutlu Sahabe Hz. Ömer (r.a) da Said'in kızkardeşi Atîke ile evli bulunmaktaydı.

Hz. Ömer, onların yeni dine girdiklerini öğrendiği zaman son derece kızmış ve yaptıklarının hesabını sormak için hemen evlerine gitmişti.
Ancak olay Ömer (r.a)'ın iman etmesi sonucunu doğuracak bir şekilde gelişmişti.


Soru:


- Islami kabul edenlerden besinci,
- Iman ettiginde henüz 17 yasindaydi,

- Annesi müslüman olduğunu öğrendiginde, buna çok üzülmüş ve oğlunu atalarının dinine döndürebilmek için çareler aramaya başlamıştı.
Anne ogluna; eğer girdiği dinden dönmezse, yemeyip içmeyeceğine dair yemin etmişti.

O annesine, bunu yapmamasını, çünkü dininden dönmeyeceğini söyledi. Yeminini uygulamaya koyan annesi, bir zaman sonra açlık ve susuzluktan bayılmıştı. Ayıldığında oglu annesine;

"Senin bin tane canın olsa ve bunları bir bir versen, ben yine de dinimden dönmeyeceğim"

demişti.

Bu Sahabe-i Güzin kimdir?




Bu mesaj 1 kez ve en son SuMeYRa tarafından 31.01.2007 - 16:23 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 16:22
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Hasret su an offline Hasret  

Admin
945 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.05.2004
En Son On: 22.11.2011 - 19:31
Cinsiyeti: Bayan 
cevap: SA'D B. EBI VAKKAS

soru:
Mekke'de yabancı bir adamdı. Annesi cariye ve babası da Kureyşli değildi. Bunun içindir ki, onun bu şehirde malı ve mülkü olmadığı gibi, iktidar ve nüfuzu da yoktu. Annesi, Mahzumoğullarının cariyelerindendi. Müslüman olunca efendileri çileden çıkmış ve ona türlü türlü işkence ve cefalar çektirmişlerdi. Fakat iman şuuru, ilk müslümanların kalbinde o kadar derin bir şekilde yerleşmişti ki, bunlar imanları yüzünden uğradıkları her mihnet ve meşakkati nimet sayıyorlardı.

İslâm tarihinde ilk şehid bu sahabemizin annesi Sümeyye oldu.


kimdir bu sahabemiz?
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 22:34
Bu mesajı bildir   Hasret üyenin diğer mesajları Hasret`in Profili Hasret Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Yusuflu su an offline Yusuflu  

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 20:27
Cinsiyeti: ----- 
AMMÂR B. YÂSİR

Müşriklerin büyük işkencelerine duçar olan ilk sahabilerden biri. Adı Ammâr, künyesi Ebû Yakazan, babası Yâsir, annesi Sümeyye idi. Kaynaklarda nesebi şöyle kaydedilir: Ammâr b. Yâsir b. Âmir b. Mâlik b. Kinâne b. Kays b. Hasin b. el-Vedim b. Sa'lebe b. Avf b. Hârise b. Âmir el-Ekber b. Yamğ b. Anes b. Mâlik el-Anesi elKahtânî. (İbnü'l-Esîr, Üsdü'l-Gâbe,IV, I, 44).

Ammâr'ın babası, aslen Kahtanlı'ydı. Öz yurdu Yemen'di. Yâsir, Yemen'den çıkarak Mekke'ye geldi. Yanında oğulları Hâris ve Mâlik de vardı. Burada Mahzumoğullarının müttefiki oldu, Ebu Huzeyfe b. el-Muğîre el-Mahzûmî'nin cariyelerinden Sümeyye ile evlendi. İşte Ammâr, bu evlilikten doğmuştur. Ebû Huzeyfe, Ammâr'ı çok severdi. İkisi adeta büyükbaba ve torun gibiydiler (İbn Sa'd, Tabakâtü'l-Kübrâ,III, 247).


Soru . . .

Sahâbe-i Kirâm'dan, Hz. Peygamber (s.a.s.) ile Akabe denilen yerde karşılaşıp müslüman olan ilk Medinelilerden.

Ensâr ve Hazrec'in ileri gelenlerindendir. İslâm'ın Medine'de yayılmasında en büyük rolü oynadı. Hicret'ten bir süre sonra hastalanarak Bedir savaşından önce Şevvâl ayında vefât etti (H . I /M. 623).

Bu sahabemiz kimdir?
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 23:05
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
zübeyr b avvam su an offline zübeyr b avvam  
RE:

205 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.09.2006
En Son On: 26.03.2012 - 22:02
Cinsiyeti: Erkek 
o ki ilk müslümanlardan idi
o ki şanlı tarihimizin ilk şehit evladı idi
o ki şehit kardeşlerinin abisi
o ki EFENDİMİZ (sav)'in fakihlerinden idi
o ki ashabın ulemalarından idi
o ki asr'ı saadet'te bile fetvalar verendi
o ki SÜMEYYE ve YASİR'in ciğer paresi
o ki din-i islama büyük hizmetler veren
o ki adıyla şanıyla AMMAR
o ki AMMAR B. YASİR İDİ
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 23:16
Bu mesajı bildir   zübeyr b avvam üyenin diğer mesajları zübeyr b avvam`in Profili zübeyr b avvam Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
zübeyr b avvam su an offline zübeyr b avvam  
RE: RE:

205 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 29.09.2006
En Son On: 26.03.2012 - 22:02
Cinsiyeti: Erkek 
cevap:ES'AD BİN ZÜRARE

soru : Evvelce iman ettiği halde, müslüman olduğunu gizler ve MEKKE'de oturarak Zemzem Sakalığı hizmetini yapardı.
Bu sefer müslümanlığını ilan ederek ,çoluğu çocuğu ile birlikte çıkıp, Medine2ye gelirken yolda İslam ordusu ile karşılaştı ve yanında getirdiği eşyalarını Medine'ye yollayıp kendisi Rasulü Ekrem ile birlikte Mekke'ye doğru yol aldı.
Efendimiz bundan çok memnun oldu ve "sen Muhacirlerin sonuncusu oldun "dedi.
Aynı zamanda Efendimiz(sav) yakın birisidir.

Bu sahabe kimdir?
Ekleme Tarihi: 31.01.2007 - 23:40
Bu mesajı bildir   zübeyr b avvam üyenin diğer mesajları zübeyr b avvam`in Profili zübeyr b avvam Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SUHEDA1 su an offline SUHEDA1  

120 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2006
En Son On: 17.04.2007 - 20:54
Cinsiyeti: Bayan 
CEVAP: UMMU VARAKA

soru:Bu sahabenin babasi ölünce, amcasi Nevfel onun velâyetini üstlenmisti. Küçük yasta yetim kalan bu sahabeyi, annesi çok döverdi. Amcasi da onu savunur, dövmesine engel olmaya çalisirdi. Ancakbu sahabe büyüyüp müslüman olunca, ona karsi bu sevgisi öfkeye dönüstü. Öyle ki, Islâm'dan dönmesi için onu bir hasira baglayip asar ve ates yakarak dumanla ona iskence ederdi...
CENNETLE MUJDELENEN ON KISIDEN BIRIDIR!!!


BU SAHABE KIMDIR?


Bu mesaj 1 kez ve en son SUHEDA1 tarafından 01.02.2007 - 00:28 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 00:25
Bu mesajı bildir   SUHEDA1 üyenin diğer mesajları SUHEDA1`in Profili SUHEDA1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Hasret su an offline Hasret  

Admin
945 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.05.2004
En Son On: 22.11.2011 - 19:31
Cinsiyeti: Bayan 
cevap: ZÜBEYR BiN AVVAM

soru:

Seçkin ve meşhur sahabilerden biri. İran asıllı olup, İsfahan'ın Cayy kasabasında doğmuştur. Bir rivayete göre de doğum yeri Râmehürmüz'dur. Bu sahabemizin müslüman olmadan önceki ismi, Mabah b. Buzahşan'dır.

Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Cennet üç kişiyi özler. Ali, Ammar ve (..bu sahabemiz..)" (Tirmizi, Menâkıb, 34).

Bu sahabemiz kimdir?
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 07:06
Bu mesajı bildir   Hasret üyenin diğer mesajları Hasret`in Profili Hasret Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 01:52
Cinsiyeti: Erkek 
SELMAN-I FARİSİ Radıyallahü Anh.

Selman (r.a), ilim, fazilet ve zühd bakımından Ashabın en önde gelen simalarından birisi olup, Rasûlüllah (s.a.s)'e yakınlığıyla tanınmaktadır. Hz. Aişe (r.an), şöyle demektedir:

"Bir çok geceler Selman (r.a) Rasûlüllah (s.a.s) ile yalnız kalırlardı. Bu beraberlik o kadar sürerdi ki Rasûlüllah (s.a.s) hanımlarından birinin yanına bile girmezdi"


Hz. Ali (r.a) onun hakkında; "Ona evvelkilerin ve sonrakilerin ilmi verilmiştir. Onda bulunan bu ilme ulaşılamaz" demiştir. Başka bir zaman da: "O bizim ehl-i beytimizdendir. Aranızdaki konumu Lokman Hekim gibidir. İlk ve son kitabı okumuştur. Sonu olmayan bir denizdir" demiştir. Muaz (r.a) kendisine gelenlere ilmi, aralarında Selman (r.a)'ın da bulunduğu dört kişiden talep etmelerini söylemiştir. Onun ilmi hakkında yapılan övgüler Rasûlüllah (s.a.s)'in söylediği; "Selman ilme doyuruldu"hadisine dayanır.

Efendimizce s.a.v. Ehli Beytten kabul edilen ve Kıyamete kadar sürecek olan (Sıddıkıyye-Nakşibendiyye-Müceddidiyye) Marifetullah ve Muhabbetullah Zincirinin üçüncü Halkası



Soru: Kur'an'ı Kerim açıktan Mekkelilere hiç okunmamıştı. Peygamberimiz (s.a.v.)'in teklifini kabul eden sahabe olup hiç korkmadan ve çekinmeden Kabe'nin yanına vararak Kur'an'ı Azimüşşan'ın Rahman suresini slogan atarcasına Mekkeli müşriklere okuyan ve Bedir savaşında İslam düşmanı Ebu Cehli öldüren Görünüş itibariyle zayıf bir sahabe olmasına ragmen ilim deryası ve Hanefi mezhebininde ilk zinciri olan sahabe kimdir?


Bu mesaj 2 kez ve en son M.MasuM tarafından 01.02.2007 - 07:47 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 07:44
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 23:24
Cinsiyeti: Bayan 
Cevap: Abdullah ibni Mesud.

Allah resulü s.a.v. Efendimiz " bana Kur'an oku" demisti Abdullah ibni Mesud (r.a.)'a.

"Ya Rasulallah! Kur'an sana indirilmisken SANA mi Kur'an okuyayim" demisti.
"O'nu baskalarindan dinlemeyi de severim" buyurmustu iki cihan serveri ve Ibni Mesut Nisa suresini okumus ve bir ayete gelmisti:
" Her ümmetten birer sahit, onlarin üzerine de Habibim Seni bir sahit olarakgetirdigimiz zamanonlarin hali nice olur"..
"Simdi yeter" demisti Sultanlar sultani s.a.v...

...
Soru:
- O, Müslüman oldugunda 31 yasinda, sahid edildiginde ise 37 yasinda idi.
- Kocaman cüsseli, uzun boylu, aydin bir yüze sahipti.
- Bedir Savasi'nda Rasulullah s.a.v. "Ey Ashab! Hazir misiniz?"
diye sordugunda ayaga kalkip söyle demisti:

" Seni hak dinle gönderen Allah'a hamd olsun ki, Sen bize su denizi gösterip dalarsan, biz de seninle birlikte dalariz. Allah'in bereketiyle yürüt bizi!"


Kimdir bu Sahabe?


Bu mesaj 2 kez ve en son SuMeYRa tarafından 01.02.2007 - 17:29 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 17:24
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SUHEDA1 su an offline SUHEDA1  
ARKADASLAR VARMISINIZ??

120 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2006
En Son On: 17.04.2007 - 20:54
Cinsiyeti: Bayan 
CEVAP: SAD BIN MUAZ


SORU:Bu sahabe ilk Müslüman olanlardandır. İkinci Habeşistan hicretine kadar Müslümanlığını gizledi. Sonra Habeşistana hicret eden kâfileye o da iştirak etti. Habeşistandan dönüşünde, babası tarafından hapsedilip, işkence yapılmış, Müslümanlıktan vazgeçmeye zorlanmıştı. Bu yüzden çok şiddetli eziyet ve sıkıntılara mâruz kaldı. Çâresiz kalarak babasının sözüne uymuş gibi göründü. Aslında, istemiyerek îmânını gizlemişti.
BU SAHABEMIZ KIMDIR?


Bu mesaj 2 kez ve en son SUHEDA1 tarafından 01.02.2007 - 20:22 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.02.2007 - 20:18
Bu mesajı bildir   SUHEDA1 üyenin diğer mesajları SUHEDA1`in Profili SUHEDA1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SUHEDA1 su an offline SUHEDA1  

120 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2006
En Son On: 17.04.2007 - 20:54
Cinsiyeti: Bayan 
ARKADASLAR BU SAHABENIN KIM OLDUGUNU BULAMADINIZMI???
Ekleme Tarihi: 02.02.2007 - 16:44
Bu mesajı bildir   SUHEDA1 üyenin diğer mesajları SUHEDA1`in Profili SUHEDA1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed_cubuk su an offline muhammed_cubuk  

270 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.06.2006
En Son On: 26.01.2013 - 00:38
Cinsiyeti: Erkek 
Allah razı olsun cümlenizden çok güzel bilgiler.. bu sahabe Abdullah Bin Süheyl dir.
Ekleme Tarihi: 02.02.2007 - 17:34
Bu mesajı bildir   muhammed_cubuk üyenin diğer mesajları muhammed_cubuk`in Profili muhammed_cubuk Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Yusuflu su an offline Yusuflu  

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 20:27
Cinsiyeti: ----- 
ABDULLAH BİN SÜHEYL

Bu sahabemizin hayatini ilk kez okudum cok ilgimi cekti bu yuzden tumuyle sizlerede aktarmak istedim . . .

Bedir'de babasına karşı savaşan sahâbî:
ABDULLAH BİN SÜHEYL



Abdullah bin Süheyl ilk Müslüman olanlardandır. İkinci Habeşistan hicretine kadar Müslümanlığını gizledi. Sonra Habeşistana hicret eden kâfileye o da iştirak etti. Habeşistandan dönüşünde, babası tarafından hapsedilip, işkence yapılmış, Müslümanlıktan vazgeçmeye zorlanmıştı. Bu yüzden çok şiddetli eziyet ve sıkıntılara mâruz kaldı. Çâresiz kalarak babasının sözüne uymuş gibi göründü. Aslında, istemiyerek îmânını gizlemişti.

Peygamberimizin ve Müslümanların çoğunluğu Medînede bir araya gelmişler, gün geçtikçe güçlenmekte ve durumları iyiye doğru gitmekteydi.

İşine yaramıştı

Mekke müşrikleri bunu bir türlü hazmedemiyorlar ve en kısa zamanda, Müslümanları ve İslâmiyeti yok etmek istiyorlardı. Bu yüzden Bedir Muharebesine büyük bir intikam hırsıyla hazırlanmışlardı. Bu Abdullah bin Süheylin işine yaramıştı. Bedeni müşrikler arasında ama, rûhu Resûlullah ve Müslümanlarla beraberdi. Şirk ve küfür ordusu arasında bulunmak istemiyordu ama, Resûlullaha kavuşmak için bir müddet sebredecekti.

Bu arada, babası kendisini zaman zaman kontrol ediyor, fakat Abdullah bin Süheyl, iç dünyasında olup bitenleri, rûhunda yaşadığı ve tattığı lezzeti, babasına ve etrafındakilere aslâ hissettirmiyordu. Günler böyle geçti. Babası, onda anormal bir durum, İslâmiyete dâir bir belirti görmediğinden, artık onun hakkında şüphesi kalmamıştı.

Hâlbuki o, onların kirli ve insanlıktan uzak dünyasından, Resûlullahın Cennet misâli huzûrlarına, onun mübârek sohbetlerine, Müslümanların o saâdet ve mutluluk dünyasına nasıl kavuşacağının plânlarını yapmaktaydı.

Abdullah bin Süheyl, sanki başka âlemde yaşamakta, müşriklerden çok çok uzaklarda bulunmaktaydı. Onun durumundan, kimsenin haberi yoktu. Müşriklerin, Müslümanlardan birkaç misli fazla olan küfür ve şirk ordusu, Bedire varmış, bütün techizatı yerleştirmiş, muharebeye hazır duruma gelmişti. Karşılıklı tek tek vuruşmalar bitmiş, iki ordu birbirine girmişti. Harp iyice kızışmıştı.

Hakkımda hayırlı kıldı

Abdullah bin Süheyl için tam zamanı idi. İslâm ordusu saflarına geçebilirdi. Fırsatı kaçırmadı ve Müslümanların saflarına katıldı. Böylece, günlerden beri hayâli ile yaşadığı dünyanın içine girmişti. Şimdi başka bir hava teneffüs etmeye başlamıştı. Bu, rûhlara hem gıda ve hem de şifâ olan bir hava idi. O, Allahü teâlânın sevgilisinin yanında, onunla yan yana cihâd ediyordu. Ne büyük saâdetti. Kıyâmete kadar hayırla, duâ ile anılacakların arasına girmişti.

Babası Süheyl, onun bu hareketine çok kızmış ve ağır laflar söylemişti. Abdullah ise babasına, Allahü teâlâ bunu benim hakkımda çok hayırlı kıldı diye cevap verdi. Abdullah bu esnâda 27 yaşında idi.

Abdullah bin Süheyl artık yerinde duramıyordu. Aslanlar gibi, şirk ordusunun üzerine atıldı. Sanki önceki Süheyl değildi. Diğer Sahâbe-i kirâm gibi o da kahramanca savaştı. Sonunda müşriklerin şirk ordusu perişan oldu. Abdullahın babası da esîr düşmüş, daha sonra fidye ile kurtulmuştu.

Abdullah bin Süheyl, Bedirden sonra Uhud ve Hendek gazâlarına katılmış, Hudeybiye antlaşmasında da hazır bulunmuştur. Fakat bu antlaşma sırasında gördüğü manzara, onun kalbine bir hançer gibi saplanmış ve çok üzülmüştü. Çünkü bu antlaşmada, Mekkeli müşrikleri, babası Süheyl temsil etmiş ve antlaşmaya Allahın Resûlü ifâdesinin yazılmasına itiraz ederek demişti ki:

- Biz senin Resûlullah olduğunu kabûl etseydik seninle savaşmazdık.

Müslümanları üzmüştü

Onun bu kaba hareketleri Abdullahı çok üzmüştü. Resûlullah efendimiz, onun bütün şartlarını kabûl etmişti. Antlaşma imzalanmadan önce olan bir olay da, bütün Müslümanları üzmüş, Resûlullah efendimiz de mahzûn olmuştu.

Çünkü, Abdullah bin Süheylin küçük kardeşi Ebû Cendel Müslüman olmuştu. Bu yüzden Mekkede zincire vurulup, hapsedilmişti. Ancak bir yolunu bulup kaçmış, Hudeybiye antlaşması imzalanırken, kendini Resûlullahın mübârek ayaklarının dibine atarak demişti ki:

- Beni kurtar yâ Resûlallah!

Fakat müşriklerin temsilcisi olan babası Süheyl oğlunu orada görünce, Ebû Cendeli boynundan tutup dedi ki:

- Yâ Muhammed! Antlaşmamız üzerine bana geri çevireceğin insanların ilki budur!

Resûlullah efendimiz, onu teslim etmek istememişti. Bunun üzerine Süheyl diretti:

- O zaman antlaşmayı imzalamam!

Ancak Resûlullah bu antlaşmanın yapılmasını, birçok sebepten dolayı istiyorlardı. Bütün taleplere rağmen, müşrikler tekliflerinden vazgeçmedi.

Ebû Cendelin, babasına teslim edilirken söylediği sözler, bütün Müslümanların gözlerini yaşartmıştı. Başlangıcı Müslümanların aleyhine gibi görünen Hudeybiye antlaşması, daha sonra, Müslümanların lehine netîce vermiş, Allahü teâlâ Kurân-ı kerîmde bu antlaşmayı, Feth-i Mübîn diye vasıflandırmıştır. Ebû Cendel hazretleri de, bilâhare kurtulmuş, sağ sâlim Medîneye dönmüştür.

Hudeybiye antlaşmasından iki sene sonra, Abdullah bin Süheyl Mekkenin fethinde de bulundu. Mekke fethedilmiş, öldürülecek olanların listesi yapılmıştı. Bunların arasında, Abdullah bin Süheylin babası da vardı. Babasına dayanamamıştı.

Ben de şehîd olsaydım

Babasının öldürülmemesi için teşebbüste bulundu. Durum Resûlullaha arz edildi. Resûlullah efendimiz Hz. Abdullahın bu istirhâmını kabûl etti. Babasına bir emannâme verildi. Daha sonra babası Süheyl bin Amr Müslüman oldu. Sahâbelik şerefine nâil oldu. O kadar ihlâslı bir Müslüman oldu ki, Resûlullahın âhırete teşrifleri sırasında konuşmaları ile, birçok kimsenin, dinden dönmesine mâni oldu.

Abdullah bin Süheyl, Yemâmede Cevaş muharebesinde şehîd olmuştu. Hz. Ebû Bekir, Kureyş ve Mekkenin ileri gelenleriyle birlikte, oğlunun şehâdetinden dolayı, babası Süheyle tâziyede bulunmuşlardı. Oğullarına her türlü işkenceyi daha önce yapmış olan Süheyl dedi ki:

- Keşke ben de şehîd olsaydım. Resûlullah efendimiz bana, şehîdin, âilesinden 70 kişiye şefâat edeceğini bildirdi. Ben oğlumun benden önce kimseye şefâat etmiyeceğini umuyorum.


Soru ? İslâm ile şereflenen ve İslâm'a girdiği için müşrikler tarafından işkence edilen ilk sahabelerden biri.

İslâm ile şereflenen ve Allah için işkence edilen ilk müslümanlardan olan Sahabemiz müslüman olduğunu açıkladığında ilk işkence edilen sahabeler arasında idi. İlk Müslümanlar; Hz. Peygamber (s.a.s), Hz. Ebû Bekir, ......., Suheyb, Bilâl, Ammâr, Sümeyye (r. Anhûm)dir. Hz. Peygamber ve Ebû Bekir, kendi aileleri tarafından nisbeten korunmuş ancak Mekkeli olmayan diğer dört kişi müşrikler tarafından şiddet ve baskı ile yıldırılmaya çalışılmıştır. Bu insanlar kızgın güneş altında demir zırhlar giydirilerek ölesiye işkence edilmişlerdir. Sahabemiz bu işkencelere sabrederek kâfirlerin Hz. Peygamberin risâletini inkâr etmesini istemelerini reddetmiştir ...

Onbeş yaşında müslüman olmuş bir insanın dünyada kendisinden başka beş kişi müslüman iken işkencelere sabredebilmesi imanının ve dine bağlılığının en önemli göstergesidir. Altmışüç yaşında bir ihtiyar iken ve acılar içerisinde kıvranırken ölümüyle bir sünneti ihya etmeyi düşünmesi, onun Hz. Peygamber (s.a.s)'ın sünnetine de ne kadar bağlı olduğunun en güzel delilidir.



Bu mesaj 1 kez ve en son Yusuflu tarafından 03.02.2007 - 01:29 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 01:27
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
burcunur su an offline burcunur  

635 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.09.2006
En Son On: 04.01.2015 - 15:33
Cinsiyeti: Bayan 
peygamberimizin azatlı kölesi hz zeyd ra
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 09:53
Bu mesajı bildir   burcunur üyenin diğer mesajları burcunur`in Profili burcunur Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
burcunur su an offline burcunur  

635 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.09.2006
En Son On: 04.01.2015 - 15:33
Cinsiyeti: Bayan 
soru:katıldığı savaşlarda hep en önde bulunmuştur.peygamberimiz haytta iken fetva verenlerden olmuştur.dillere destan cömert"Rasûlullah (s.a.s.) söyle buyurmustu: "sirattan geçerken düser gibi oldu ama düsmedi." Hz. Âise'nin bu sözlerini haber alan ....... besyüz deve oldugu söylenen bu kervanini sirtindaki yüklerle birlikte tamamen Allah rizasi için bagIslâmisti. Develerin sirtindaki mallarin develerden çok daha degerli oldugu kaydedIlmektedir. Ashâbin en cömertlerinden biri oldugu bilinen ......... birçok gazvede ve özellikle Tebük gazvesinde Allah yolunda büyük infâklarda bulundugu bilinmektedir.
Ashâbtan Mugîre b. Su'be (r.a.)' den rivâyet edildigine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) çiktigi gazvelerin birinde yolda konaklamisken Ashâb'in bulundugu yerden biraz uzak bir noktaya çekilip hâcetini defederek abdest alip döndü. Rasûlullah ashâbinin yanina vardiginda ashâb ......... arkasinda namaza durmustu. Mugîre hemen gidip ......... Rasûlullah'in geldigini haber vermek Istediyse de Rasûlullah buna engel olmus....... arkasinda namazini kIlmisti. Böylece Hz. Peygamber'in Ilk defa arkasinda namaz kildigi kisi ........olmustur. Daha sonra da bilindigi gibi Rasûlullah hastaligi sirasinda Hz. Ebu Bekr'in arkasinda namaz kIlmisti.
soru:katıldığı savaşlarda hep en önde bulunmuştur.peygamberimiz haytta iken fetva verenlerden olmuştur.dillere destan cömertliği vardırbu sahabi kimdir
.


Bu mesaj 2 kez ve en son burcunur tarafından 03.02.2007 - 12:24 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 10:11
Bu mesajı bildir   burcunur üyenin diğer mesajları burcunur`in Profili burcunur Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
burcunur su an offline burcunur  

635 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.09.2006
En Son On: 04.01.2015 - 15:33
Cinsiyeti: Bayan 
bu sorunun cevabını bilmedinizmi soru çok kolay...
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 12:23
Bu mesajı bildir   burcunur üyenin diğer mesajları burcunur`in Profili burcunur Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
tutkunadem su an offline tutkunadem  

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.09.2006
En Son On: 28.07.2013 - 17:00
Cinsiyeti: Erkek 
ESSELAMU ALEYKUM
tam emin degilim ama cevap : hz. Ali (r.a)

soru : Aslen Habeşlidir. Anasının adı Hamâme, babasının adı Rebah, künyesi Abdullah'tır.


Bu mesaj 1 kez ve en son { YE$iL BEYAZ } tarafından 03.02.2007 - 12:40 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 12:38
Bu mesajı bildir   tutkunadem üyenin diğer mesajları tutkunadem`in Profili tutkunadem Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Yusuflu su an offline Yusuflu  

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 20:27
Cinsiyeti: ----- 
Benim sorumun cevabi peygamberimizin azatlı kölesi hz zeyd ra (ZEYD B. HÂRİSE) degildir
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 16:31
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Yusuflu su an offline Yusuflu  
RE:

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 20:27
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı
Orijınalı burcunur

soru:katıldığı savaşlarda hep en önde bulunmuştur.peygamberimiz haytta iken fetva verenlerden olmuştur.dillere destan cömert"Rasûlullah (s.a.s.) söyle buyurmustu: "sirattan geçerken düser gibi oldu ama düsmedi." Hz. Âise'nin bu sözlerini haber alan ....... besyüz deve oldugu söylenen bu kervanini sirtindaki yüklerle birlikte tamamen Allah rizasi için bagIslâmisti. Develerin sirtindaki mallarin develerden çok daha degerli oldugu kaydedIlmektedir. Ashâbin en cömertlerinden biri oldugu bilinen ......... birçok gazvede ve özellikle Tebük gazvesinde Allah yolunda büyük infâklarda bulundugu bilinmektedir.
Ashâbtan Mugîre b. Su'be (r.a.)' den rivâyet edildigine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) çiktigi gazvelerin birinde yolda konaklamisken Ashâb'in bulundugu yerden biraz uzak bir noktaya çekilip hâcetini defederek abdest alip döndü. Rasûlullah ashâbinin yanina vardiginda ashâb ......... arkasinda namaza durmustu. Mugîre hemen gidip ......... Rasûlullah'in geldigini haber vermek Istediyse de Rasûlullah buna engel olmus....... arkasinda namazini kIlmisti. Böylece Hz. Peygamber'in Ilk defa arkasinda namaz kildigi kisi ........olmustur. Daha sonra da bilindigi gibi Rasûlullah hastaligi sirasinda Hz. Ebu Bekr'in arkasinda namaz kIlmisti.
soru:katıldığı savaşlarda hep en önde bulunmuştur.peygamberimiz haytta iken fetva verenlerden olmuştur.dillere destan cömertliği vardırbu sahabi kimdir
.




ABDURRAHMAN IBN AVF

(590 ? - 32/652)

Rasûlullah'in hayatta iken Cennetle müjdeledigi on sahâbîden ve Ilk müslümanlardan biri. Kureys* kabîlesinin Zühreogullarindan Hâris'in oglu olup Câhiliyye* devrinde asil adi Abdulkâ'be veya baska bir görüse göre Abdu Amr idi.

Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Erkam'in evindeki faaliyetlerine basladigi günlerde Islâm'a giren Abdurrahman'a bu ismi Rasûlullah vermistir. Ebû Muhammed künyesi ile taninan Abdurrahman'in annesi Sifâ binti Avf b. Adi'l-Hâris b. Zühre b. Kilâb idi. Rivâyete göre Abdurrahman 'Fil Olayi'ndan yaklasik yirmi yil sonra dünyaya gelmisti.

Abdurrahman b. Avf (r.a.) Ilk müslümanlardan olmasindan dolayi Kureys'in zâlim tutumuna dayanamayan ashâb ile birlikte Habesistan'a yapilan Iki hicrete de katIlmisti. Nihayet Rasûlullah, ashâbi Medine'ye hicret etmeye tesvik edince, o da diger ashâb ile birlikte hicret etmisti. Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine'de Ensâr ile Muhâcirler arasinda kardeslikler ilân edince Abdurrahman b. Avf ile Ensâr'dan Sa'd b. Rabî'i kardes ilân etmisti

Ensâr'in ileri gelenlerinden Sa'd b. Rabî' 'Din kardesi' Abdurrahman'a sunlari söylemisti:

"Benim bir hayli malim vardir. Bunun yarisini sana veriyorum. Ayrica Iki esim vardir. Bunlardan birini bosayacagim, iddeti bitince onu nikâhlarsin." Bu büyük âlicenaplik karsisinda Abdurrahman b. Avf kardesine sunlari söylüyordu:

"Cenâb-i Allah malini ve aileni sana mübarek eylesin. Senin bu davranisina karsi Allah ecrini versin. Sen yalniz bana çarsinin yolunu göster, benim için yeterlidir."

Abdurrahman b. Avf (r.a.) ticaret hayatini çok iyi bilen Kureys içinde büyüdügü için bu isin tam bir uzmani olarak Medine çarsisinda alisverise baslamis ve Allah ona büyük servet vermisti. Abdurrahman bu ticârî hayatini söyle anlatir:

"Cenâb-i Allah bana öyle bir nimet verdi ki, bir tasi bile bir yerden kaldirip baska yere koydugumda sanki altin oluveriyordu."

Abdurrahman b. Avf (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.s.)'in bütün gazvelerine katIlmis ve Ilk Islâm cihad hareketinden en güzel sekilde nasibini almisti.


Soruyu Yesil Beyaz Kerdesim sormus oradan devam . . .
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 16:39
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  
v.a.s..

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 23:24
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Zül Celal hepinizden razı olsun..
Bilmediklerimi ayaklarımın altına koysam başım arşa değer diyen meshep imamımız ne güzel söylemiş...

Onlar kulluğun ASLINI yasamış güzide insanlar..
Onların hayat tecrübelerinden, dirençlerinden örnek almalıyız.. Hepsi birbirinden üstün..
Rahmetullahi aleyh..

Yesil beyaz kardeşimin sorduğu kutlu sahabe Bilal-i Habesi r.a.' dır..

Onu anlatmak ne mümkünat..

O, yapılan işkencelere rağmen EHAD.. diyen..
O, Ezan-i Muhammedi din kardeşlerine güzel sesiyle yükselten..

O, Allah resulü s.a.v.'in vefatindan sonra nezaman ki eşhedu enne muhammedur rasulullah diyecekken dizlerini üzerinde duracak takati kalmayan insan..

Seher vakitlerinin sakiyan bülbülü BILAL..
Essalatu hayrun minen nevm diyen insan...
ve ve...

:(ağlarağlar


Soru:
O, Peygamber'imizin ilk eşi Hz. Hatice validemizin dayısı Kays İbni Zaide'nin oğludur.
Annesinin adı Atike binti Abdullah'tı.
O âmâ bir sabahe idi..
Ve cebrail onu cennetle müjdelemisti.
O, bir Kur'an asigi idi..

Bir gün Allah resulü s.a.v.'in yanina Kur'an'dan ayetler ögrenmek, efendimizin manevi atmosferinden istifade etmek icin gitmisti. Bu esnada da Resulullah, belki içlerinden birkaçı imana gelir ümidiyle Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerine canla başla İslamı anlatmaktaydı.

O, meclise gelerek Peygamber'imize hitaben, "Ya Resulallah Allah'in sana öğrettiğinden bana da öğret" dedi.


Resulullah, müşriklerin üzerinde daha fazla durma gereği duyduğundan, onunla yeterince ilgilenememisti. Ve tam o sirada Allahu Telala'nin ikazi, (Abese Suresi 1., 10.)
nazil olmustu..


Bu hangi sahabdir?


Bu mesaj 1 kez ve en son SuMeYRa tarafından 03.02.2007 - 18:20 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 03.02.2007 - 18:19
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SUHEDA1 su an offline SUHEDA1  

120 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2006
En Son On: 17.04.2007 - 20:54
Cinsiyeti: Bayan 
KARDESIM BEN BU SAHABENIN KIM OLDUGUNU BULAMADIM...
Ekleme Tarihi: 06.02.2007 - 18:38
Bu mesajı bildir   SUHEDA1 üyenin diğer mesajları SUHEDA1`in Profili SUHEDA1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 23:24
Cinsiyeti: Bayan 
gül
Cevap:
ABDULLAH BİN ÜMMİ MEKTUM (R.A.) idi..

- O, ayni zamanda (Resulullah'a (s.a.v.) ilk iman edenlerinden idi.

- Efendi-miz'in (s.a.v.) ikinci müezzini idi.
Kendisi hafız olmuş, Kur'an-ı Ke-rim'in kıraatini öğretirdi.

- Evi, Mescid-i Nebevi'ye uzakta ve âmâ olmasına rağmen daima namaza gelirdi.
Mescide gelirken Hz. Ömer (r.a.) yardım ederdi.

- O, Veda Haccı'nda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hutbesini okurken, gür sesiyle hutbeyi tekrarladı..

- 636 (H. 15) senesinde vefat ettmiştir. (Radıyallahu anh)
....

Arzu eden yeni bir soru sorabilir insaAllah..
Ekleme Tarihi: 06.02.2007 - 19:13
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SUHEDA1 su an offline SUHEDA1  

120 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2006
En Son On: 17.04.2007 - 20:54
Cinsiyeti: Bayan 
ALLAH RAZI OLSUN KARDESIM.
YENI BIR SORU:
Bu sahabe Hz. Peygamber'le ilk kez nübüvvetin 11. yılı Hac mevsiminde tanıştı. Yanındaki beş Hazreçli ile birlikte Akabe'de Hz. Peygamber'le karşılaştı. Hz. Peygamber kim olduklarını öğrenince kendileriyle biraz konuşmak istediğini söyledi. Razı olarak oturdular. Hz. Peygamber onlara kendisini tanıttı; Kur'an'dan bir bölüm (İbrahim, 14/35, 52) okudu. Hemen onun beklenen peygamber olduğunu anladılar. Birbirlerine, "Biliniz ki, vâllâhi bu yahudilerin sizi kendisiyle korkuttukları peygamber olmalıdır. Sakın yahudiler ona inanmak ve tâbi olmakta sizi geçmesinler" diyerek müslümanlığı kabul ettiler.Bu sahabe ile birlikte ilk müslüman olanlar Râfi b. Mâlik b. Aclân, Avf b. Hâris b. Rıfâ'a, Kutbe b. Âmir b. Hadide, Ukbe b. Âmir b. Nâbi ve Câbir b. Abdullâh b. Ri'âb idi ve bunlar İslâm'ın Medineliler için öneminin de bilincindeydiler. Bunu Hz. Peygâmber'e "Biz kavmimizi hem birbirlerine karşı hem de kavmimizden olmayan bir kavme (yahudilere) karşı aralarında düşmanlık ve kötülük olduğu halde geride bırakmış bulunuyoruz. Umulur ki Allah onları da senin sayende bir araya toplar" diyerek belirttiler. Hz. Peygamber ile bir yıl sonra yeniden buluşmak ve bu süre içinde İslâm'ı Medine'de yaymaya çalışma sözü vererek ayrıldılar.

BU SAHABE KIMDIR???


Bu mesaj 1 kez ve en son SUHEDA1 tarafından 07.02.2007 - 16:41 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 07.02.2007 - 16:40
Bu mesajı bildir   SUHEDA1 üyenin diğer mesajları SUHEDA1`in Profili SUHEDA1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
YeSiLKuBBeM su an offline YeSiLKuBBeM  

7 Mesaj

Kayıt Tarihi: 07.02.2005
En Son On: 25.10.2007 - 10:24
Cinsiyeti: Bayan 
Esselamu Aleyküm..

Cevap: ES'AD B. ZURÂRE (r.a)

Soru: Rasûlullah (s.a.s)'in, Kur'ân, fıkıh ve hadis ilimlerinde önde gelen ashâbından biri. Hazrec kabilesine mensuptur. Hicrî ikinci yılda müslüman oldu. Vâkıdî'nin naklettiğine göre, ailesi içinde en son müslüman olandır. Bu Sahabenin örtüyle örttüğü bir putu vardı. Kendisini İslâm'a dâvet eden dostu İbn Revâha bir gün putunu o evde yokken parçaladı ve gitti. O sahabe eve gelince önce çok kızmış, sonra şöyle demiştir: "Eğer putta bir hüner olsaydı, kendini koruyabilecekti. " Ve sonra Peygamber efendimize giderek müslüman oldu (Hâkim, el-Müstedrek, III, 336).

Bu sahabe önceleri ticaretle uğraşırken müslüman olduktan sonra kendini tamamen zühd ve ibâdete vermiştir. Şam fakihi diye meşhurdur. Kendisi bunu anlatırken şöyle der: "Peygamber efendimiz risâletle geldikten sonra hem ticaret, hem ibadet yapmak istedim. Fakat ikisinin bir arada olamayacağını anlayınca, ticareti bırakıp ibadete yöneldim."


Bu Sahabe kimdir?
Ekleme Tarihi: 08.02.2007 - 08:53
Bu mesajı bildir   YeSiLKuBBeM üyenin diğer mesajları YeSiLKuBBeM`in Profili YeSiLKuBBeM Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SUHEDA1 su an offline SUHEDA1  

120 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2006
En Son On: 17.04.2007 - 20:54
Cinsiyeti: Bayan 
CEVAP:HZ. EBU'D-DERDÂ


SORU:Sahâbî. Hz. Ali ile Muâviye arasındaki savaşta meşhur "hakem olayı"nda hakemlik yapan bu sahabe Yemenlidir. Asıl adı Abdullah'tır. Ailesi ile birlikte Rasûlullah'ı görmeden Yemen'deyken iman etmiştir. Rasûlullah'ın yanına gelmek üzere Yemen'den yola çıkan bu sahabe, Habeşistan'a gitmiş ve orada Ca'fer b. Ebî Tâlib ve diğer müslümanlarla buluşmuştur. Medine'ye ulaştıklarında Hayber'in fethi tamamlanmıştı. Rasûlullah bu sahabe'ye harbe katılmış gibi ganimetten pay vermiştir (İbnü'l-Esir, Üsdü'l-Ğâbe, II, 30, 235, 245).

Bu sahabe, Mekke'nin fethine ve Huneyn gazasına katılmıştır. Huneyn gazasından sonra Rasûlullah, Evtas vâdisinde toplanan Havazin kabilesini dağıtmaya Ebû Âmir'i gönderdi. Buradaki çarpışmada yaralanan ve sonra şehid olan Ebû Âmir görevini bu sahabe'ye devretmişti.Bu sahabe bunu Rasûlullah'a bildirdiği zaman Rasûlullah Ebû Âmir için dua etmişti. Bu sahabe kendisi için de dua etmesini söylediğinde Rasûlullah, "Ya Rabbi, Abdullah b. Kays'ın kusurlarını affet ve onu kıyamet günü güzellikle kabul buyur" diye dua etmişti.
Ekleme Tarihi: 10.02.2007 - 00:30
Bu mesajı bildir   SUHEDA1 üyenin diğer mesajları SUHEDA1`in Profili SUHEDA1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SUHEDA1 su an offline SUHEDA1  

120 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2006
En Son On: 17.04.2007 - 20:54
Cinsiyeti: Bayan 
ARKADASLAR CEVAP YOKMU!!!
Ekleme Tarihi: 13.02.2007 - 20:43
Bu mesajı bildir   SUHEDA1 üyenin diğer mesajları SUHEDA1`in Profili SUHEDA1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Yusuflu su an offline Yusuflu  

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 20:27
Cinsiyeti: ----- 
Selamun Aleykum Sadece isim yazip gecebilirim ama istiyorumki bu degerli buyuklerimizi sahabelerimizi yakindan taniyalim daha once okumayanlar okuyup bilgi sahibi olsun okuyanlarda hatirlamis olsun bu yuzden bu kadar uzun ekleme yapiyorum sabirla okumanizi istiyorum bunlar bizim icin paha bicilmez hazineler kiymetini bilelim ins.


EBÛ MUSA EL-EŞ'ARÎ

Sahâbî. Hz. Ali ile Muâviye arasındaki savaşta meşhur "hakem olayı"nda hakemlik yapan Ebû Musa el-Eş'ari, Yemenlidir. Asıl adı Abdullah'tır. Ailesi ile birlikte Rasûlullah'ı görmeden Yemen'deyken iman etmiştir. Rasûlullah'ın yanına gelmek üzere Yemen'den yola çıkan Ebû Musa, Habeşistan'a gitmiş ve orada Ca'fer b. Ebî Tâlib ve diğer müslümanlarla buluşmuştur. Medine'ye ulaştıklarında Hayber'in fethi tamamlanmıştı. Rasûlullah Ebû Musa'ya harbe katılmış gibi ganimetten pay vermiştir (İbnü'l-Esir, Üsdü'l-Ğâbe, II, 30, 235, 245).

Ebû Musa el-Eş'arî, Mekke'nin fethine ve Huneyn gazasına katılmıştır. Huneyn gazasından sonra Rasûlullah, Evtas vâdisinde toplanan Havazin kabilesini dağıtmaya Ebû Âmir'i gönderdi. Buradaki çarpışmada yaralanan ve sonra şehid olan Ebû Âmir görevini Ebû Musa'ya devretmişti. Ebû Musa bunu Rasûlullah'a bildirdiği zaman Rasûlullah Ebû Âmir için dua etmişti. Ebû Musa kendisi için de dua etmesini söylediğinde Rasûlullah, "Ya Rabbi, Abdullah b. Kays'ın kusurlarını affet ve onu kıyamet günü güzellikle kabul buyur" diye dua etmişti.

Hicrî 9. yılda Tebük gazası vuku buldu. Ebû Musa ve arkadaşları bu savaşa katılmak için Rasûlullah'tan deve istediklerinde Rasûlullah onlara deve satın aldı.

Tebük seferinden sonra Rasûlullah, Ebû Musa'yı Muaz b. Cebel ile birlikte Yemen'e tebliğe gönderdi. Onları yollarken şöyle dedi: "Kolaylaştırınız güçleştirmeyiniz; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Sarhoşluk veren herşey haramdır; içkiden menediniz" (Buhâri, Cihad, 164; Meğazî, 60;

Müslim, Cihad, 5). Yemen'in iki tarafında Muaz ile Ebû Musa İslâm'ı tebliğ ettiler ve sonra buluştukları noktada aralarında bir mürtedin öldürülmesi konusunda şu tartışma geçti: Muaz: "Ya Abdullah, Kur'an'ı nasıl okuyorsun?" Ebû Musa: "Gece ve gündüz azar azar okuyorum. Yani Kur'ân'dan okumak istediğimi bir hamlede okumuyorum. " Muaz da şöyle dedi: "Ben gecenin başında uyuyorum, uykumu aldıktan sonra uyanıyorum ve Allah'ın kitabından okuyacağımı okuyorum."

Yemen'de tebliğ görevini tamamlayan Ebû Musa, Vedâ Haccı'na katıldıktan sonra Medine'de yerleşti. Yemen'de ortaya çıkan Esvedu'l-Ansı adlı yalancı peygamber yüzünden oraya geri dönmediği anlaşılmaktadır. Hz. Ömer devrinde Hadramut'a gitti. Orada emirlik yaptı, ancak Irak'ın fethine çıkan İslâm ordusuna katılmak için emirliği bırakıp, orduya katıldı. Nusaybin'in fethiyle görevlendirildi ve burayı fethetti (Taberî, Târih, 2506). Sonra, Hz. Ömer onu Basra valiliğine tâyin etti. Valiliğinin ilk döneminde Menâzır ve Susi illerini fethetti, İslâm devletine karşı isyan eden Hürmüzan'ı yendi. Hürmüzan'ın kalesi Huzistan'daydı. O müslümanlara buradan saldırıyordu. Buranın sarayları ve muazzam kaleleri vardı. Hürmüzan isyan ettikten sonra kaleyi tahkim edip, İranlıları müslümanların aleyhinde kışkırtmıştı. Ebû Musa ile onun ordusu Suster'de karşılaştılar. Muhârebeyi müslümanlar kazandı ve Hürmüzan, kalesine çekildi. Hürmüzan Hz. Ömer'e teslim olmak şartıyla Medine'ye gönderildi (Taberî, 2518). Suster'den sonra Cünd-i Sabur ilini de teslim alan Ebû Musa, Huzistan'ı emin bir yer haline getirdi. İranlılar Huzistan'ı kaybettikleri için intikam almak istedilerse de, Nihavend meydan savaşı diye meşhur muhârebede müslümanların karşısında yenilgiye uğradılar. Fethedilen yerlerin taksimi meselesinde Basra ile Kûfe arasındaki anlaşmazlık sonucu Hz. Ömer toprakları eşitçe paylaştırmış, ancak Kûfe valisi Ammar'ı azlederek, Ebû Musa'yı Kûfe'ye tâyin etmiştir. Kûfelilerin ondan şikâyeti üzerine Ebû Musa tekrar Basra valiliğine getirildi. Kûfelilerin Ebû Musa'yı Hz. Ömer'e şu şekilde şikayet ettikleri zikredilmektedir: "Harp esirlerini karşılıksız tahliye etmektedir. Devlet ve hükümet işlerini Ziyad b. Ebih'e vermiştir. Hâtie adlı şâire binlerce dirhem dağıtmıştır. Evinde Ukayle adlı kadını en mükemmel yemeklerle beslemekte, ona halkın yediğini yedirmeyerek büyük masraf yapmaktadır. "Bunları soruşturan Hz. Ömer, hiçbirinin doğru olmadığını öğrenince Ebû Musa'yı görevine iâde etti. Hicrî 23. yılda Ebû Musa İsfahan'ın fethine yardım etti, Basra'nın susuzluğunu gidermek için 'Ebû Musa Kanalı' diye bir kanal yaptırarak şehrin su problemini halletti. Hz. Ömer şehid edildikten sonra yerine geçen Hz. Osman zamanında altı yıl daha Basra valiliği yaptı. 29 hicrî yılda halkın şikâyeti üzerine Hz. Osman onu azletti ve yerine Abdullah b. Âmir'i atadı. Daha sonra H. 34 yılında Kûfe'ye tayin edildi. Kûfe çok karışık bir şehirdi, fitne ve fesadla doluydu. Ebû Musa burada halkı Rasûlullah'ın sünnetine dâvet etmesine rağmen, Hz. Osman şehid edildikten sonra fitneler büyüyünce müslümanlar iki kampa ayrılmışlardı. Hz. Ali, oğlu Hz. Hasan'ı Ebû Musa'ya yollayıp yardım istedi. Ebû Musa Hasan'a şöyle dedi: "Rasûlullah'tan duydum: 'Öyle bir fitne kopacak ki, o zaman oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden hayırlıdır' diyordu." Ammâr, Ebû Musa'ya "Herhalde bu hadisi yalnız Ebû Musa biliyor" diye dil uzatınca, Ebû Musa söyle konuştu: "Ey insanlar, fitne çok fena birşeydir. Fitne karnı aç, haris ve obur bir canavardır. Ben size emrediyorum. Kılıçlarınızı kınlarına sokunuz. Evlerinize çekiliniz. Biliniz ki, ben sizin iyiliğinizi istiyorum; siz de benim iyiliğimi isteyiniz. Ben sizi aldatmıyorum; siz de beni âldatmayınız. Bana itaat ediniz, dininizi de dünyanızı da kurtarırsınız. Bu fitnenin ateşinde onu, o ateşi yakanlar yanar." Fakat kimse onu dinlemedi. Ardından Cemel ve Sıffîn'de müslümanlar arasında kanlı çarpışmalar yaşandı ve hakem olayı * meydana geldi.

Hakem olayında, hâdise ve çatışmaların dışında kaldığı için Hz. Ali'nin temsilcisi olarak tayin edildi. Aslında Hz. Ali (r.a.), onun hakem olmasına karşıydı, ancak kendisine tâbi olanlar Ebû Musa'da ısrar edince, o da kabul etti. Ebû Musa'nın savunduğu görüş, fitnede iki tarafın da haksızlığı ve Hz. Osman'ın mazlum olarak katledildiği idi. Ebû Musa, Abdullah b. Ömer'in devlet başkanlığına getirilmesini önerdi. Ancak Muâviye'nin hakemi Amr b. el-Âs bunu kabul etmedi. Ebû Musa, hilâfetin şûra ile, yani halkın seçimine bırakılması ile olmasını istediği zaman iki taraf da bu teklifi kabul etti. Ali ile Muâviye'yi görevden azleden Ebû Musa, halkın serbest iradesiyle halifeliğe yeni birinin seçileceğini sanıyordu. Oysa bilindiği gibi fitne tekrar ortaya çıkmıştı (37/657). Ebû Musa'nın hakem olayında sonuna kadar ümmetin çıkarı doğrultusunda hareket ettiği görülmektedir. Amr b. Âs, Ebû Musa'nın kararına uymamış, onu aldatarak fitneyi tekrar körüklemiştir. Ebû Musa bu olaydan sonra Mekke'ye dönerek inzivâya çekilmiştir.

Ebû Musa bir rivâyete göre Mekke'de, diğer bir rivâyete göre Kûfe'de vefât etti. Hicrî 42 veya 44, senelerinde vefât ettiği zikredilir (Tezkiretü'l-Huffâz, I, 21). Hastalığı sırasında feryad eden zevcesine Rasûlullah'ın bağırıp çağırarak ağlamayı yasakladığını hatırlatmıştır (Müslim, 1, 18-19). Vasiyeti şöyledir: "Cenazemi süratle götürünüz. Peşimden kimse gelmesin, mezarımda vücudumla toprak arasına birşey konmasın. Kabrimin üstüne bir türbe yapmayınız. Kadınlar içinde saçını-başını yolarak ağlayanları uzaklaştırınız. Bunu Rasûli Ekrem'den naklediyorum" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 397).

Ebû Musa, valilik görevinde bulunmasına rağmen daima fakirlik içinde yaşamıştır (İbnü'l-Esir, 111, 143). Ebû Musa ilmin yayılmasına ve değer kazanmasına özellikle önem vermiş, halkı ilme teşvik için hutbe okumuştur. Rasûlullah'a en yakın olanlardan biriydi ve ondan birçok şeyler öğrenerek başkalarına aktarmıştır. Rasûlullah zamanında fetvâ vermek için icâzet aldığı söylenir (Tezkiretü'l-Huffâz, I, 21). Ebû Musa güzel sesiyle Kur'an okurken herkesi büyüler, Rasûlullah onu dinlerdi (İbn Sa'd, Tabakat,, IV/I, 80). Ebû Musa aynı zamanda muhaddistir. Üçyüzaltmış civarında hadis rivâyet etmiştir. Buhâri ve Müslim elli hadisini müşterek nakleder. Ebû Musa hayatında her zaman Rasûlullah'ı örnek almıştır. Gördüğünü veya duyduğunu aynen tatbik etmek istemiştir. Takvâya son derece önem veren Ebû Musa, hayâ ve temizliğe bilhassa düşkündü. "Hayâ imandan bir şubedir" demiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 415). Hiçbir zaman servete, mala-mülke itibar etmedi. Ümmetin hayır ve menfaatinden başka bir şey düşünmedi. Fitnelerin dışında kalmak istedi. Cemel ve Sıffîn muhârebelerinin dışında kâldı. Fitneye karışan kardeşi Ebû Rahm'e şöyle demiştir: "Rasûlullah'tan şöyle dediğini duydum: 'İki müslüman kılıçları ile karşılaşacak olurlar da biri diğerini katlederse ikisi de cehennemlik olur'' (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 403). Oğlu Ebû Bürde bir gün aksırdığında babasının kendisine "Yerhamükellah" dememesinin sebebini şöyle anlatır: "Babam, Peygamber efendimiz'den, 'Herhangi biriniz aksırdığı zaman eğer elhamdülillah derse ona yerhamükellah deyin, demezse siz de yerhamükellah demeyin ' diye buyurduğunu duydum" (Buhâri, Edeb, 137). Kalabalık bir cemaati vardı. Onlara Kur'ân dersi verirken şöyle derdi: "Kur'ân öyle bir şeydir ki, ona uyarsanız sizin için ecir, uymazsanız ağırlık ve yük olur. O halde ona uyunuz, o size uymasın. Zira Kur'ân kendisine uyanları cennete götürür, uymayanları da yüzüstü cehenneme sürükler" (el-Hılye, 1, 257).


Soru hakkimi isteyen bir arkadasim alabilir selametle . . .
Ekleme Tarihi: 13.02.2007 - 22:11
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 832 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62057 saniyede açıldı