chloroquine ivermectine budesonide ivermektine hydroxychloroquine detrol detrusitol dexantol dexone diamox diflucan dilantin dilatrend dilzem dinostral diocimex diovan hct diovan diprolene diuresal diurix dostinex doxy basan doxycline droxia dulcolax duodopa duphaston duricef duspatalin dynexan nouvelle formule ecopan efavirenz effexor xr effexor elantan elavil eldepryl elmetacin elocon elpradil eltroxine elyzol ena basan enasifar endoxan
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Peygamberimizin Mübarek Nesepleri

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
RavzayaHasret su an offline RavzayaHasret  
Peygamberimizin Mübarek Nesepleri

73 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.07.2006
En Son On: 09.08.2008 - 16:26
Cinsiyeti: Bayan 
Peygamberimizin Mübarek Nesepleri

Kainat yokken sadece O nun (s.a.v.) nuru vardı. Muhammedî nur, nev-i beşerin yaratılmasıyla ilk insan ve

ilk peygamber olan Hz. Ademe intikal etti. Sonraları nesilden nesile aktarılan nur, Hz. İbrahimin alnında parladı.

İbrahim aleyhisselâmdan oğlu Hz. İsmaile geçen bu nur, Peygamberimizin yirminci dedesi olan Adnandan

Kainatın Efendisine geçerek, hakiki sahibini buldu. Adnan dışında Peygamberimizin bilinen dedeleri; Kusay,

Hâşim ve Şeybe (Abdülmuttalib);dir.

Zemzemin Yeniden Bulunuşu

Zemzem ilk olarak, Hz. İbrahimin eşi Hz. Hacerin oğlu Hz. İsmail için su ararken, Cebrailin kendisine gelip

ayağını yere vurmasını söyledikten sonra, Hz. Hacerin ayağını yere vurmasıyla ortaya çıkmıştı. Lakin, zamanla

Mekkenin yerlisi olan Cürhümlüler düşman istilası önünden kaçarken, Kâbenin bütün kıymetli mallarını Zemzem

kuyusuna atmış, kuyunun üstünü de toprakla örtüp, belirsiz bir hâle getirmişlerdi. O zamandan beri Zemzemin

ismi var, kendisi yoktu.

Peygamber Efendimizin dedesi Abdülmuttalib bir gün Kâbenin yanında uyuyordu. Bir rüya gördü. Rüyasında

bir zât kendisine Zemzem bulup ortaya çıkarmasını söyledi ve yerini tarif etti.

Rüyayı gören Abdülmuttalib, artık Zemzemin yerini bulup kazmakla vazifelendirildiğini anlamıştı. Derhal

araştırmaya koyuldu ve kendisine öğretilen yere gitti ve rüyada tarif edilen yeri buldu.

Abdülmuttalib, hemen kazı işine başladı ve kısa zamanda hazineleri ve suyu ortaya çıkardı. Fakat bu işi

yaparken Kureyşliler Abdülmuttalibe zorluk çıkardılar ve çıkan hazinelerde kendilerinin de hakları olduğunu

iddia ettiler.

Abdülmuttalibin bir oğlundan başka bir oğlu olmadığı için, Kureyşlilere karşı koyacak güçte değildi. Bunun

üzerine ellerini açarak yüzünü semâya doğru çevirdi ve şöyle dua etti:

Yemin ederim ki, Allah bana on erkek çocuk verirse onlardan birini kurban edeceğim

Aradan yıllar geçip de Abdülmuttalibin 10 çocuğu olunca, Abdülmuttalib çocuklarını alıp Kâbeye geldi ve

onlar arasında kura çekti. Kura en sevdiği oğlu, aynı zamanda Peygamber Efendimizin babası olan Abdullaha

çıktı.

Ancak bir âlime danışıldı ve Hz. Abdullahla 10 deve arasında kura çekildi. Kura Hz. Abdullaha çıkarsa,

develerin sayısı on arttırılacak ve kura yeniden çekilecekti. Ve böylece kuralar develere çıkana kadar bu işe

devam edilecekti. Develerin sayısı yüze ulaşınca kura develere çıktı ve böylece Kâinâtın Efendisinin babası

kurban edilmekten muhafaza edilmiş oldu.

Fil Vakası

Peygamberimize risâlet vazifesi verilmeden önce, peygamberliği ile alakalı olarak meydana gelen hadiselere

İrhâsât denir. Fil vakası buna örnek olarak verilebilir:

Kâbe, dinî niteliğinden dolayı yoğun ziyaretçi akınına uğruyordu. Yemen valisi Ebrehe, Kâbeye olan bu

teveccühü kırmak amacıyla Yemende çok ziynetli bir kilise yaptırmıştı. Ancak bu kilisenin yeteri kadar rağbet

görmemesi ve bir Mekkelinin kiliseyi kirletmesi üzerine Kâbeyi yıkmaya karar verdi. Mahmud adındaki fil

eşliğinde büyük bir ordu ile yola çıktı. Kâbe Allahın eviydi ve bu muazzam mâbedi elbette O koruyacaktı. Çok

geçmeden ordu üzerine Allah tarafından, gaga ve ayaklarında kızgın taşlar taşıyan Ebâbil kuşları gönderildi.

Üzerlerinde kime isabet edeceği yazılı olan bu kızgın taşların hedefini bulmasıyla ordu helak edildi.

Kurân-ı Kerimdeki Fîl Sûresi , Kâbe-i Muazzamayı yıkmak için harekete geçen Ebrehe;nin ordusunun

başına gelenlerden bahsetmektedir.

Peygamberimizin Doğumu

Peygamberimiz 571 yılında, Pazartesi günü ve Fil Vakasından yaklaşık olarak elli-elli beş gün sonra

Mekkede dünyaya geldi. Resûl-i Ekrem Efendimizin annesinin adı Amine, babasının adı Abdullahtır. Hz.

Abdullah, Peygamberimiz doğmadan 2 ay önce, ticaret için gittiği Suriyeden dönerken vefat etmiştir.

Peygamberimizin dünyaya teşrifleri sırasında meydana gelen bazı harika hadiseler vardır. Bunların bir kısmı

şunlardır:

- Bir yıldız doğdu.

- Kisra sarayının 14 burcu yıkıldı.

- Binlerce yıldır yanan Mecûsilerin ateşi söndü.

- Kâbedeki putlar yıkıldı.

- Save gölü kurudu.

- Doğu ve batıyı aydınlatan bir nur göründü.

- Semâve vadisi sular altında kaldı.

Peygamberimizin Süt Anneye Verilmesi

Mekkenin havası sıcak ve bunaltıcıydı. Çölde ise hava güzel, su tatlı ve temizdi. Ayrıca çölde yaşayan bazı

kabileler dili daha düzgün kullanıyorlardı ve onların ahlakları daha güzeldi. Bu sebeple Kureyşliler, yeni doğan

çocuklarını çölde yaşayan süt annelere veriyorlardı. Peygamberimiz de doğumundan kısa bir süre sonra süt

anneye verildi. Peygamberimizin süt annesi Benî Bekr kabilesinden Hz. Halimedir. Peygamberimiz süt anneye

verildikten sonra Benî Sad yurduna götürüldü. Kainatın Efendisi, hem içinde bulunduğu ailede hem de bu

yurtta bol bereketlere vesile oldu. Bu dönem zarfında, Peygamberimizin göğsü melekler tarafından yarıldı,

kalbinden bir kan pıhtısı çıkarılarak atıldı, göğsü ve kalbi temizlendi. Resûl-i Ekrem Efendimiz Benî Sad

yurdundaki yıllarını, süt kardeşleri olan Şeyma ve Abdullahla geçirdi. Burada geçen 4 yılın sonunda ise

Peygamber Efendimiz annesine teslim edildi.

Peygamber Efendimizin Annesine Getirilmesi

Peygamberimiz annesine teslim edildikten bir süre sonra annesiyle birlikte, hem babasının kabrini hem de

Medinedeki akrabalarını ziyaret etmek amacıyla Medineye gitti. Medine dönüşünde, Ebva adı verilen yerde

576 yılında Hz. Amine vefat etti. Böylece Kâinatın Efendisi 6 yaşında hem öksüz hem de yetim kalmıştı.

Annesinin vefatından sonra Kainatın Efendisni Mekkeye, dadısı Ümmü Eymen getirdi.


Bu mesaj 1 kez ve en son RavzayaHasret tarafından 27.08.2006 - 16:37 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 27.08.2006 - 16:36
Bu mesajı bildir   RavzayaHasret üyenin diğer mesajları RavzayaHasret`in Profili RavzayaHasret Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 794 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
nailgencer (44), Orchidee (37), onersinanc (67), sivas58 (59), selale 1 (48), kir cicegi (33), Türkiz (54), murad safak (48), hanik (56), musti58 (52), hvv23 (41), meryema (44), YUSSF (51), erdal.sahin (45), kadir_eyup (44), ufux (49), sankay (49), Ebu Muhammed (49), UmutK (47), yasmin79 (45), Turkiyeli 66 Ac.. (35), sayyad82 (42), Cerez (56), serapbuyukcivel.. (56), Mustafa. (53), crixso (47), fatihbeyza (51), aydinfuat1991 (34), bekar ögretmen (45), leventay24 (60), selyum (45), fatihmeskul (47), altug utku (46), emrebey (51)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59606 saniyede açıldı