generique colchicine dexamethasone lopinavir ritonavir kaletra ivermectin aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Nişan ve nişanlılık devresi nasıl olmalıdır? Tarafların görüşmelerinde ölçü ne olmalıdır ?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 10 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
~KeMaL~ su an offline ~KeMaL~  
Nişan ve nişanlılık devresi nasıl olmalıdır? Tarafların görüşmelerinde ölçü ne olmalıdır ?

785 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.04.2006
En Son On: 15.12.2007 - 15:26
Cinsiyeti: ----- 
Esselamü Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatuhu....

Evlenecek taraflar görüşüp, konuştuktan ve anlaştıktan sonra aralarında bir nişan merasimi düzenlenir. Nişan bir çeşit sözleşme sayıldığı için, talip olunan kızı artık bir başkası gelip isteyemez. Nişanlanma memleketimizde yaygın bir âdet olduğu gibi, İslâmda da yeri olan bir husustur. Nitekim, Peygamberimiz, Hz. Âişe ile üç sene kadar nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir. Böylece,nişan aynı zamanda bir sünnet sayılmaktadır.(1)

Nişan merasiminden sonra, aileler arasında akrabalık bağı kurmanın ilk teşebbüslerine başlanır. Taraflar karşılıklı olarak birbirlerine hediye gönderirler ve artık yavaş yavaş düğün hazırlığına başlarlar. Evlenecek kimselerin nişanlılıkları da bir yüzükle belli edilir. Erkeğin altın ve diğer madenlerden yapılmış yüzük kullanması uygun olmadığı için, ancak gümüş yüzük takabilir.

Nişan, sadece bir evlenme vaadi ve nikâhın başlangıcıdır. Böyle bir vaadden dönmek İslâmî edebe aykırı olduğu için, ölüm ve sonradan zuhur eden bir hastalık gibi, haklı bir sebep yokken, ahdi bozmak doğru olmaz.Fakat sadece nişanlanmakla nikâh hükümleri terettüp etmediğinden, iki taraftan hiçbirisi, İslâm hukuku açısından sözünü yerine getirmek zorunda değildir. Çünkü nişanda, nikâhta bulunan icap ve kabul yoktur. Yani evlenecek eşler iki şahit huzurunda sözlü olarak nikâh akdini yapmış değillerdir.

Nişanlanmanın her iki taraf için sağladığı en mühim fayda, evliliğin sağlam esaslar üzerine kurulması için başvurulan bir ihtiyat tedbiri olmasıdır. Çünkü, birtakım haklı sebeplerle nişanın bozulması, ileride vukuu muhtemel ve mümkün olan boşanma hadisesinden daha hafif düşmektedir. Her ne kadar "dünürlük" devresinde her hususun enine boyuna konuşulması gerekse de, nişanlıların mesut bir yuva kuramayacakları hususunda ciddî belirtiler çıkarsa, nişan sözleşmesine nihayet verilebilir.

Nişan bozulduğu takdirde, taraflar birbirlerine verdikleri hediyeyi iade edebilirler. Verilen şeyler telef olmuş veya kaybolmuşsa, bedeli istenebilir.Nişanlılık devresinde, zaman zaman ihmal edilen ve dikkat edilmeyen husus, tarafların birbirlerini evliymiş gibi zannedip aradaki mahremiyet sınırını ihlâl etmeleridir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, evlenecek kimseler birbirlerini ancak istemeye gittikleri zaman görebilirler. Bunun dışında, bir nikâh akdi yapılmadığı müddetçe,nişanlıların yalnız olarak görüşmeleri, konuşmaları, beraber gezmeleri uygun olmaz. Çünkü birbirlerine karşı bir yabancıdan farksızdırlar. Görüşme zarureti hâsıl olsa, yanlarında kadının bir mahremi bulunmalıdır. Bu hususta , Peygamberimizin ikazı açıktır: "Kim Allah'a ve Ahiret gününe inanıyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın. Çünkü bu takdirde üçüncüleri şeytandır."agla2)

Nişanı, bir evlilikmiş gibi telâkki ederek nişanlılar arasındaki mahremiyet sınırına dikkat edilmemesi neticesinde, cemiyette pekçok üzücü ve aileleri sıkıntıya sokacak durumlar görülmekte ve duyulmaktadır. Bu hususta titizlik gösterilmemesi sonunda tarafları pişmanlığa düşüren bazı hataların çıkma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Evlilik akdi yapılıncaya kadar her iki tarafda meşruiyet sınırını aşmamaya itina etmelidirler.

Nişanlılar, nikâhları akdedilene kadar yalnız başlarına görüşüp konuşamayacakları gibi, tokalaşmaktan da kaçınmalıdırlar. Düğün merasimi esnasında dahi henüz nikâhları kıyılmadıkça, mahremiyet sınırını muhafaza etmeleri gerekir. Ancak nikâhları akdedildikten sonra birbirlerine helâl olurlar.

Bazı bölgelerimizde nişan merasimi esnasında dinî nikâh kıyılmakta; böylece taraflasın birbirleriyle rahat bir şekilde görüşmeleri için mahzur ortadan kalkmaktadır. İslâm hukuku açısından eşler, karı koca olmaktadırlar; fakat resmî nikâhları daha sonraya bırakıldığından, evlilik muamelesi resmen gerçekleşmemektedir. Bununla beraber, iki şahit huzurunda icap ve kabul esaslarına uyularak akdedilen bir nikâh, tarafları birbirine helâl kılar. Baş başa görüşüp konuşabilirler, tokalaşabilirler,gezebilirler.

Her ne kadar taraflar birbirlerine "Evet" dedikten sonra birbirlerinin helâli olmuşlar, ömür boyu bir ve beraber olmaya karar vermişler, birtakım riskleri göze almışlar ise de, en kötü ihtimalleri de hesaba katarak,nişanlılık devresinde münasebetlerde ölçülü olmanın sayılamayacak kadar çok faydaları vardır. Bilhassa damat adayının, kız tarafının hassasiyetini anlayışla karşılaması gerekir. Bu hassasiyetin bir itimatsızlıktan değil de,haklı bir ihtiyattan kaynaklandığı bilinmelidir. Allah göstermesin, bir nişan bozulması sırasında tarafların vicdan azabı çekmemesi ve ikinci evlilik teşebbüslerinin akamete uğramaması için böylesine bir ihtiyata ihtiyaç vardır.

Bu vesileyle şu hususa da açıklık getirelim: Nikâhlı olduğu halde nişanı bozulan kadının başka bir erkekle evlenmesi dinen caiz değildir. Başkasıyla yaptığı,nikâh sahih olmaz. Kadının nikâhının sahih olması için önceki nişanlısının (kocasının) kadını boşaması gerekir. Kadını boşadığı takdirde, kadın başka bir erkekle evlenebilir. İddet beklemesine lüzum yoktur. Aksi takdirde, eski nişanlısı boşamadan kız bir başkasıyla evlenemez. Bu hususta karı-koca olup olmamaları aranmamaktadır. Yapılan nikâh akdi dinen tarafları nikâhlı göstermektedir. Kız
boşanmaâan bir başkasıyla evlendiği takdirde nikâhı batıl olup, bu evlilik sayılmaz.Erkeğin durumu ise farklıdır. Nikâhlı olduğu halde başka bir kadınla evlenebilir.(3)

1. Müslim, nikâh: 69.
2. Müsned, 3: 339
3. Nisa Sûresi, 3.

Measselam gül

Ekleme Tarihi: 05.06.2006 - 18:25
Bu mesajı bildir   ~KeMaL~ üyenin diğer mesajları ~KeMaL~`in Profili ~KeMaL~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
utaniyorum su an offline utaniyorum  

1942 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.04.2003
En Son On: 27.01.2007 - 02:21
Cinsiyeti: Erkek 
Rahat görüşülsün ve günah olmasın diye nişanla beraber kıyılan dini nikaha karşıyım.

nişan sünnettir ve buradaki amac karşılıklı kişilerin birbirini tanımalarıdır.
nişanla beraber dini nikah kıyıldığında olası bir anlaşmazlıkta nikah koz olarak kullanılmakta.hatta kadın banane deyip başkasıyla evlenmektedir.
Az da olsa cinsel münasebet kurup daha sonra vazgeçen ve nasıl olsa resmi nikahım yok diye bırakıp giden damatlara rastlanılmakta ve dogan çocuga dedeleri bakmaktadır.
dini nikahın yapılması tarafların birbirine karşı daha serbest davranmasına yol açmakta ve
tanışma dönemi kaynaşma dönemine dönmektedir.fakat ilk anlaşaşama halinde geri dönülemeyecek adımlar atıldıgı için büyük zararlar çekilmektedir.
Ekleme Tarihi: 06.06.2006 - 00:53
Bu mesajı bildir   utaniyorum üyenin diğer mesajları utaniyorum`in Profili utaniyorum Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
sevdamsin su an offline sevdamsin  
RE:

465 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.03.2006
En Son On: 03.03.2008 - 13:08
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı utaniyorum

Rahat görüşülsün ve günah olmasın diye nişanla beraber kıyılan dini nikaha karşıyım.

nişan sünnettir ve buradaki amac karşılıklı kişilerin birbirini tanımalarıdır.
nişanla beraber dini nikah kıyıldığında olası bir anlaşmazlıkta nikah koz olarak kullanılmakta.hatta kadın banane deyip başkasıyla evlenmektedir.
Az da olsa cinsel münasebet kurup daha sonra vazgeçen ve nasıl olsa resmi nikahım yok diye bırakıp giden damatlara rastlanılmakta ve dogan çocuga dedeleri bakmaktadır.
dini nikahın yapılması tarafların birbirine karşı daha serbest davranmasına yol açmakta ve
tanışma dönemi kaynaşma dönemine dönmektedir.fakat ilk anlaşaşama halinde geri dönülemeyecek adımlar atıldıgı için büyük zararlar çekilmektedir.



Kesinlikle haklisin abi nisanlilik doneminde yapilan imam nikahi bir birilerini tanimak amaclidir fakat bu zaman zaman oyle bir boyuta gelebilirki nisanlilik doneminde anlasamadiginizi anlasaniz dahi artik cok gec olabilir.. onun icin nisanlanacak olanlar cok dikkatli olmalilar aksi taktirde tabiri caiz ise dunya hayati zindan olabilir..

saygi ve dua ilegül
Ekleme Tarihi: 06.06.2006 - 15:14
Bu mesajı bildir   sevdamsin üyenin diğer mesajları sevdamsin`in Profili sevdamsin Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
..... su an offline .....  
dingorevlisinden aciklama

172 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.06.2006
En Son On: 07.07.2006 - 21:58
Cinsiyeti: ----- 
GÖRUSLER GUZEL
DINGOREVLISI DINI NIKAHI BUGÜNKÜ YASALAR CERCEVESINDE RESMI NIKAHTAN ONCE YAPMAMALIDIR BU KANUN CERCEVESINDE DE YASAKLANMISTIR
SAYET FLORT DERSENIZ KESINLIKLE YANLISTIR GUNAHLARA ACILAN KAPIDIR
DIGER TURLUSU EVLENMEDEN ONCE NISANLILIK DONEMINDE KISILER MAHRAMIYYETE UYARAK BIRBIRLERINI YAKINDAN TANIYABILIRLER VE ARACILARIN OLMASI DAHA SAGLIKLIDIR SUISTIMALE ACIK BIR MEVZUDUR
ANCAK NISANLILIK DONEMINI COK UZUN TUTMAMAK GEREKIR
BIR DE DINI NIKAH YAPMA GIBI KACAMAK YOLLARA BASVURULMAMALIDIR
ALLAHA VERILEN SOZLER MEVCUTTUR BUNUN SAKASI YOKTUR
CIDDI OLUNMALIDIR
Ekleme Tarihi: 06.06.2006 - 16:55
Bu mesajı bildir   ..... üyenin diğer mesajları .....`in Profili ..... Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
fosaloglu su an offline fosaloglu  

2683 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.09.2003
En Son On: 20.01.2007 - 13:07
Cinsiyeti: Erkek 
Eğer dini nikah önemseniyorsa zaten nişanlılık döneminde nikah kıydırılmaz. Ama günahlarına vicdanen bir kılıf bulmak için malesef bunu yapanlar var. Oysa Allaha verilen akid kula verilenden çok daha kutsal ve önemlidir.
Ekleme Tarihi: 06.06.2006 - 18:25
Bu mesajı bildir   fosaloglu üyenin diğer mesajları fosaloglu`in Profili fosaloglu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
EHL-I HAK su an offline EHL-I HAK  
ALEYKÜM SELAM..

815 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.06.2006
En Son On: 01.05.2007 - 13:41
Cinsiyeti: ----- 
AMA ABİLERİM SİZLERE BİRŞYLER SORMAK İSTİYORUM NİŞANLILIK DÖNEMİNDE DEOLSA İNSANLAR YANİ BEN BİRİSİYLE NİŞANLANDIM DİYELİM AMA O KİŞİYİLE GÖRÜŞEMEM ÇÜNKÜ NAMAHREM OLMUYOR MU?BEN KİŞİLE DOLAŞIM BİRBİRİMİZİ TANIYALIM FELAN FİLAN GÜN GELSİN BİRGÜN O KİŞİDEN AYRILARIM AMA BENCE O ZAMANDA GÜNAH ÇÜNKÜ TANIMADIĞIN BİR İNSANLA GÖZGÖZE GELMİŞ OLDUN SONUÇTA O SENİN EŞİN OLMADI Kİ...
Ekleme Tarihi: 06.06.2006 - 18:57
Bu mesajı bildir   EHL-I HAK üyenin diğer mesajları EHL-I HAK`in Profili EHL-I HAK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
fosaloglu su an offline fosaloglu  

2683 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.09.2003
En Son On: 20.01.2007 - 13:07
Cinsiyeti: Erkek 
beautiful_cherub kardeşim; sorduğun soruya abilerim,hocalarım dururken benim cevap vermem ne kadar doğrudur bilmiyorum ama sadece basit bir özetini yapmak istiyorum.

Ben bu güne dek Kur'anı bir anayasa hadisleri ve diğer itikadi konuları da kanun ,kararname vs. olarak gördüm.

Çünkü anayasa nasıl insan hayatını düzenlemeyi ve toplum huzurunu sağlamayı amaçlar.

İslam bütün anayasaların üstündedir. Koyduğu kuralların hepsi insanın hem bu alemde , hemde ebedi alemde mutluluğunu amaçlar. Zaten Allah'ı teala kullarını bunaltmaz, eğer O'nun emrettiği üzere yaşasak zaten bunalma da olmaz...


İslam eş olacak kimselerin birbirilerini nasıl tanıması gerektiği konusunda sınırı ve çizgiyi koymuş. Der ki; sadece yalnız olamazsınız. Yanında biri olduğu halde görüşmekte bir sakınca yoktur. Zira birbirine mahrem olan iki kisinin yanına üçüncü kisi seytan olur.

Siz buna riayet edip yanınızda ona da mahrem olan biri ile görüsebilirsiniz.
Ekleme Tarihi: 06.06.2006 - 19:15
Bu mesajı bildir   fosaloglu üyenin diğer mesajları fosaloglu`in Profili fosaloglu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
EHL-I HAK su an offline EHL-I HAK  

815 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.06.2006
En Son On: 01.05.2007 - 13:41
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH RAZI OLSUN SİZDEN FASALOĞLU ABİM BU TÜR KONULARDA HENÜZ DAHA FAZLA BİLGİM YOK SİZLERDEN BİLGİLENİYORUM SAOLUN ...
Ekleme Tarihi: 10.06.2006 - 21:22
Bu mesajı bildir   EHL-I HAK üyenin diğer mesajları EHL-I HAK`in Profili EHL-I HAK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed ümmeti su an offline muhammed ümmeti  

137 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.04.2006
En Son On: 26.09.2008 - 18:15
Cinsiyeti: Bayan 
bende nişanlılıkta imam nikahına karşıyım sonuçta imam nikahının kabul olması için herkesin gözünde evli olmalı değil mi? günümüzde bu durum sadece yaptıkları günaha kılıf oluyor. düğün sonrası yolda kaza yapanları az mı duyduk bence normal düğün olmadan bir araya gelmemeliler. bence imam nikahıda düğünün olacağı hafta kıyılmalı.
Ekleme Tarihi: 10.06.2006 - 21:44
Bu mesajı bildir   muhammed ümmeti üyenin diğer mesajları muhammed ümmeti`in Profili muhammed ümmeti Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~KeMaL~ su an offline ~KeMaL~  

785 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.04.2006
En Son On: 15.12.2007 - 15:26
Cinsiyeti: ----- 
Selamun Aleykum Arkadaslar..

İmam nikahı diye birsey yoktur..Nikah tektir ve oda Dini nikahtır..

Nişanlilik doneminde Henuz evlenmeye yakin olmadan nikahın kıyılmamasının bir faidesi sudur ki yukarıda da izah edildiği üzere eger bazi sebeblerden dolayı ola ki nisan bozulursa ve dugun iptal olursa ve o kişilerde nikahımızı kıydık nasilsa diye evvelden bir yakınlaşma olduysa bu kız için bir husran olur..

O sebebten dugun gunune az kala nikah kıyılmalı ve nikah kıyılmadan olan görusme cok kısıtlı ve seri seife uygun olmalıdır...

Measselam gül

Ekleme Tarihi: 10.06.2006 - 21:58
Bu mesajı bildir   ~KeMaL~ üyenin diğer mesajları ~KeMaL~`in Profili ~KeMaL~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 832 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57819 saniyede açıldı