*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KISILIK GELISIMI » GENCLERE NEDEN GÜVENMIYORUZ !

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 15 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	SaHRa

GENCLERE NEDEN GÜVENMIYORUZ !

1183 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.01.2005

En Son On: 07.04.2009 - 22:51

Cinsiyeti: -----

(ALİ ÇANKIRILI)

Günlerim gençlerle birlikte geçiyor. Fırsat buldukça, ders aralarında, sohbet ediyoruz. En büyük sıkıntıları, anne babaların ve öğretmenlerin kendilerine güvenmemeleri. Bilhassa anne babalar gençlere, nasihat ederken bile, iğneleyici, suçlayıcı ve yargılayıcı bir dille yaklaşıyorlar: Biz senin yaşında iken gaz lambasının ışığında ders çalışırdık. Çocukluğumuz yokluk içinde geçti. Öğretmenlerimizi görünce kaçacak delik arardık. Ödevimizi yapmadan okula gitmezdik. Büyüklerimizin yanında lafa karışmazdık... Uzayıp giden benzeri nasihatler. Genç içinden, Ne zaman bitecek bu nasihat işkencesi? der.

Gençlerin en mutlu çağı çocukluk çağıdır. Çocuktur der her şeyini anlayışla karşılarız. Okula başladığı andan itibaren bütün özgürlükleri elinden alınır. Artık o ders çalışmaktan başka işi olmayan bir makinedir. Öğretmenler bile çocuğa ders çalışan makine gözüyle bakarlar.

Anne babaların çoğu, çocuklarına yeterli zaman ayırmadıkları için, onları tanımıyorlar. Aralarında duygusal bir bağ yok. Eğer derslerine çalışıyor, iyi notlar alıyor, anne babanın sözünden dışarı çıkmıyorsa her şey yolunda demektir. Bir dersten zayıf aldığı zaman çatışma başlar. Öğrencilerimle yaptığım sohbetlerde sırf anne ve babalarını mutlu etmek için ders çalıştıklarını söylüyorlar. Takdir alan bir öğrencime belgesini verirken yüzünde hiç sevinç belirtisi görmeyince merak edip sordum: Oğlum, takdir belgesi aldın, neden sevinmiyorsun? Takdir belgesine alaylı bir gülüşle baktı:Ben neden sevineyim hocam, dedi, annem sevinsin. Takdir belgesini eline alıp arkadaşlarına ve komşu hanımlarına gösterip hava atacak. Benim oğlum takdir aldı deyip övünecek...

Liselerde eğitim ve öğretim yok. Bütün çalışmalar üniversite sınavlarına endeksli ve ezbere dayalı. Üniversite sınavlarında çıkmayan konular atlanıyor. Gençler okuldan çıkıyor, dershaneye gidiyor. Dershaneden elinde bir tomar testle çıkıyor. Eve gidiyor, gece yarılarına kadar test çözüyor. Her biri kendisini yarış atı gibi hissediyor. Arkada kalmamak için koşturuyor. Çoğu test çözmekten sürmenaj oluyor, ruh sağlıkları bozuluyor. Hiçbir öğrencimin ders çalışmaktan zevk aldığını duymadım. Anne babalarını ve öğretmenlerini memnun etmek için kendilerini ders çalışmak zorunda hissediyorlar.

Gençlerin nasıl davranacağına, nasıl ders çalışacağına, neyi ne zaman yapacağına anne babalar ve öğretmenler karar verirler. Gençlerin ne düşündüğü önemli değildir. Kurallar belirlenirken ve program yapılırken onların fikri sorulmaz. Veli toplantısında, yatılı kalan çok başarılı bir öğrencinin annesi ayağa kalkıp söz istedi: Gece saat de bütün öğrencilerin yatmasını mecbur tutuyormuşsunuz. Halbuki benim oğlum, herkes yattıktan sonra, ders çalışmak istiyor. Geceden sonra ders çalışmak isteyenlere bir oda ayıramaz mısınız?Dayanamadım, hanımın sorusuna soru ile karşılık verdim: Hanımefendi, dedim, acaba geceden sonra ders çalışmayı oğlunuz mu istiyor yoksa siz mi istiyorsunuz? Bunu bir açıklığa kavuşturalım...Gece yarısından sonra çocuğun ders çalışmasını isteyen elbette annesi idi. Çocuk çok zeki ve başarılı olmasına rağmen anne tatmin olmuyordu, onun daha çok ders çalışmasını ve okul birincisi olmasını istiyordu. Psikolojide biz bunlara mükemmeliyetçi tipler diyoruz. Her şeyin en iyi ve en mükemmel olmasını isterler. Hayallerindeki mükemmele ulaşamadıkları için de hayatları mutsuzluk içinde geçer.

Dehanın önündeki en büyük engel müdahaledir. Onu öyle değil böyle yap!dediğiniz zaman yeteneğini köreltir kendinize benzetirsiniz. Sizi memnun etmek için size benzemeye çalışan çocukta kişilik gelişmez. Kişiliği silik gölge bir tip olur. Kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenemez. Kendisini değerli hissetmez. Özgüven duygusu yoktur. Karşılaştığı problemlerini çözemez, yeni şeyler üretemez. Kendisi için değil başkaları için yaşar. Ne olmak istediğini, hayattan ne beklediğini bilemez.

Üniversite sınavlarına hazırlanan gençlere soruyorum:Niçin üniversiteye girmek istiyorsunuz, amacınız nedir? Çoğunun amacı iyi bir üniversiteye girerek ailelerini mutlu etmek. Anne babaların en büyük eğitim yanlışı, gençlerle konuşmadan, onların fikrini sormadan, onlar adına karar vermeleri ve gençlere de tartışmasız uymalarını istemeleri. Hal böyle olunca, gençler anne baba ile çatışmaya girmemek için iki yüzlü davranmak zorunda kalıyor. Sıkıştığı yerde yalan söylüyor. Lise ikideki bir öğrencimin bana yalvardığını hatırlıyorum: Hocam ne olur benim yazılı sınavından aldığım şu kırkı altmış yapın!Yazılı sınav notunu değiştiremeyeceğimi o da biliyordu, ama çok zayıf bir ümit de olsa benden bunu istiyordu. Yazılı notunu değiştiremeyeceğimi bildiğin halde neden benden bunu istiyorsun? dediğimde verdiği cevap çok düşündürücüydü. Hocam, babam yazılıdan kırk aldığımı duysa beni eve koymaz. Ne olur, bari zayıf aldığımı babama söylemeyin. Çok çalışır bir sonraki sınavda düzeltirim. Eğer bir öğrencinin baba ile ilişkileri nota endeksli ise, o ailede mutsuz bir genç var demektir.

Gençlerle anne baba arasındaki ilişkilerin temeli çocuklukta atılır. Eğer anne baba çocuğa yeterli zaman ayırıp onunla sıcak ilişkiler kuramamış, ona yeterli sevgi verememiş ise çocuk kendisini ailede değersiz biri olarak algılayacak, güven duygusu yeterince gelişmeyecektir. Kendisine değer verilen ve sevilen bir çocuk, bu değeri ve sevgiyi kaybetmemek için yanlış yapmamaya çalışacaktır. Deneme yanılma yoluyla elde edilen bilgi en kalıcı bilgidir. Çocuklarımıza deneme fırsatı verelim. Çünkü, çocuk ancak deneyerek yeteneklerinin farkına varabilir. Zayıf ve kuvvetli yönlerini keşfeder. Problemlerini kendi başına çözme alışkanlığı kazanır.

Çocukta kişilik gelişimini engelleyen faktörlerden biri de anne babanın sorumluluğu ele almasıdır..

Ekleme Tarihi: 19.04.2006 - 11:45

	YeSiLKuBBeM

7 Mesaj

Kayıt Tarihi: 07.02.2005

En Son On: 25.10.2007 - 10:24

Cinsiyeti: Bayan

SaHRa CAN..

ALLAH razi olsun..

Bence cok önemli bir konu ve bana cok tanidik geldi..

Kendi derslerimi calismayi bilirdim..
Ama günde 1000 defa, "calistinmi?" soran biri vardi..
Kardesim liseye gitmek istemiyordu, Babam hep git git git diyordu.. Kardesim icin herseyi yapti, yillardir tüm istegini yerine getirdi liseye gitmesi icin.. Ama OLMADI.. !!

Anneler ve Babalar cocuklarinin iyiliklerini düsünürler..
Cocuklar belki dogru ve yanlis ne oldugunu bilmezler, yani Liseye gitmek istemezler belki, usaniyorlar belki, Anneler ve Babalar onlarin iyiligini düsünürler ve liseye gönderirler..
Ama lisede olan bir ögrenci, elbet ne istedigini bilir..
Bencede Onun fikrini ögrenmeli Anneler ve Babalar, kendi isteklerini yada kendi yapmadiklarini zorla cocuklarina yaptirmak iyi degil..
Cünkü.. BOSUNA..
Istegi olmayan bir ögrenci asla basarili olamaz..
Okul, hem bilgi sahibi olmak gerekiyor ama hele hele caliskan olmak gerekiyor..
Caliskan olmayan biri, sadece bilgisi ile biyere ulasamaz..

DUA ile..

Ekleme Tarihi: 20.04.2006 - 09:08

	akincimetin

RE: GENCLERE NEDEN GÜVENMIYORUZ !

359 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.06.2005

En Son On: 08.03.2011 - 17:36

Cinsiyeti: Erkek

Alıntı
Orijınalı SaHRa

(ALİ ÇANKIRILI)

Günlerim gençlerle birlikte geçiyor. Fırsat buldukça, ders aralarında, sohbet ediyoruz. En büyük sıkıntıları, anne babaların ve öğretmenlerin kendilerine güvenmemeleri. Bilhassa anne babalar gençlere, nasihat ederken bile, iğneleyici, suçlayıcı ve yargılayıcı bir dille yaklaşıyorlar: Biz senin yaşında iken gaz lambasının ışığında ders çalışırdık. Çocukluğumuz yokluk içinde geçti. Öğretmenlerimizi görünce kaçacak delik arardık. Ödevimizi yapmadan okula gitmezdik. Büyüklerimizin yanında lafa karışmazdık... Uzayıp giden benzeri nasihatler. Genç içinden, Ne zaman bitecek bu nasihat işkencesi? der.

Gençlerin en mutlu çağı çocukluk çağıdır. Çocuktur der her şeyini anlayışla karşılarız. Okula başladığı andan itibaren bütün özgürlükleri elinden alınır. Artık o ders çalışmaktan başka işi olmayan bir makinedir. Öğretmenler bile çocuğa ders çalışan makine gözüyle bakarlar.

Anne babaların çoğu, çocuklarına yeterli zaman ayırmadıkları için, onları tanımıyorlar. Aralarında duygusal bir bağ yok. Eğer derslerine çalışıyor, iyi notlar alıyor, anne babanın sözünden dışarı çıkmıyorsa her şey yolunda demektir. Bir dersten zayıf aldığı zaman çatışma başlar. Öğrencilerimle yaptığım sohbetlerde sırf anne ve babalarını mutlu etmek için ders çalıştıklarını söylüyorlar. Takdir alan bir öğrencime belgesini verirken yüzünde hiç sevinç belirtisi görmeyince merak edip sordum: Oğlum, takdir belgesi aldın, neden sevinmiyorsun? Takdir belgesine alaylı bir gülüşle baktı:Ben neden sevineyim hocam, dedi, annem sevinsin. Takdir belgesini eline alıp arkadaşlarına ve komşu hanımlarına gösterip hava atacak. Benim oğlum takdir aldı deyip övünecek...

Liselerde eğitim ve öğretim yok. Bütün çalışmalar üniversite sınavlarına endeksli ve ezbere dayalı. Üniversite sınavlarında çıkmayan konular atlanıyor. Gençler okuldan çıkıyor, dershaneye gidiyor. Dershaneden elinde bir tomar testle çıkıyor. Eve gidiyor, gece yarılarına kadar test çözüyor. Her biri kendisini yarış atı gibi hissediyor. Arkada kalmamak için koşturuyor. Çoğu test çözmekten sürmenaj oluyor, ruh sağlıkları bozuluyor. Hiçbir öğrencimin ders çalışmaktan zevk aldığını duymadım. Anne babalarını ve öğretmenlerini memnun etmek için kendilerini ders çalışmak zorunda hissediyorlar.

Gençlerin nasıl davranacağına, nasıl ders çalışacağına, neyi ne zaman yapacağına anne babalar ve öğretmenler karar verirler. Gençlerin ne düşündüğü önemli değildir. Kurallar belirlenirken ve program yapılırken onların fikri sorulmaz. Veli toplantısında, yatılı kalan çok başarılı bir öğrencinin annesi ayağa kalkıp söz istedi: Gece saat de bütün öğrencilerin yatmasını mecbur tutuyormuşsunuz. Halbuki benim oğlum, herkes yattıktan sonra, ders çalışmak istiyor. Geceden sonra ders çalışmak isteyenlere bir oda ayıramaz mısınız?Dayanamadım, hanımın sorusuna soru ile karşılık verdim: Hanımefendi, dedim, acaba geceden sonra ders çalışmayı oğlunuz mu istiyor yoksa siz mi istiyorsunuz? Bunu bir açıklığa kavuşturalım...Gece yarısından sonra çocuğun ders çalışmasını isteyen elbette annesi idi. Çocuk çok zeki ve başarılı olmasına rağmen anne tatmin olmuyordu, onun daha çok ders çalışmasını ve okul birincisi olmasını istiyordu. Psikolojide biz bunlara mükemmeliyetçi tipler diyoruz. Her şeyin en iyi ve en mükemmel olmasını isterler. Hayallerindeki mükemmele ulaşamadıkları için de hayatları mutsuzluk içinde geçer.

Dehanın önündeki en büyük engel müdahaledir. Onu öyle değil böyle yap!dediğiniz zaman yeteneğini köreltir kendinize benzetirsiniz. Sizi memnun etmek için size benzemeye çalışan çocukta kişilik gelişmez. Kişiliği silik gölge bir tip olur. Kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenemez. Kendisini değerli hissetmez. Özgüven duygusu yoktur. Karşılaştığı problemlerini çözemez, yeni şeyler üretemez. Kendisi için değil başkaları için yaşar. Ne olmak istediğini, hayattan ne beklediğini bilemez.

Üniversite sınavlarına hazırlanan gençlere soruyorum:Niçin üniversiteye girmek istiyorsunuz, amacınız nedir? Çoğunun amacı iyi bir üniversiteye girerek ailelerini mutlu etmek. Anne babaların en büyük eğitim yanlışı, gençlerle konuşmadan, onların fikrini sormadan, onlar adına karar vermeleri ve gençlere de tartışmasız uymalarını istemeleri. Hal böyle olunca, gençler anne baba ile çatışmaya girmemek için iki yüzlü davranmak zorunda kalıyor. Sıkıştığı yerde yalan söylüyor. Lise ikideki bir öğrencimin bana yalvardığını hatırlıyorum: Hocam ne olur benim yazılı sınavından aldığım şu kırkı altmış yapın!Yazılı sınav notunu değiştiremeyeceğimi o da biliyordu, ama çok zayıf bir ümit de olsa benden bunu istiyordu. Yazılı notunu değiştiremeyeceğimi bildiğin halde neden benden bunu istiyorsun? dediğimde verdiği cevap çok düşündürücüydü. Hocam, babam yazılıdan kırk aldığımı duysa beni eve koymaz. Ne olur, bari zayıf aldığımı babama söylemeyin. Çok çalışır bir sonraki sınavda düzeltirim. Eğer bir öğrencinin baba ile ilişkileri nota endeksli ise, o ailede mutsuz bir genç var demektir.

Gençlerle anne baba arasındaki ilişkilerin temeli çocuklukta atılır. Eğer anne baba çocuğa yeterli zaman ayırıp onunla sıcak ilişkiler kuramamış, ona yeterli sevgi verememiş ise çocuk kendisini ailede değersiz biri olarak algılayacak, güven duygusu yeterince gelişmeyecektir. Kendisine değer verilen ve sevilen bir çocuk, bu değeri ve sevgiyi kaybetmemek için yanlış yapmamaya çalışacaktır. Deneme yanılma yoluyla elde edilen bilgi en kalıcı bilgidir. Çocuklarımıza deneme fırsatı verelim. Çünkü, çocuk ancak deneyerek yeteneklerinin farkına varabilir. Zayıf ve kuvvetli yönlerini keşfeder. Problemlerini kendi başına çözme alışkanlığı kazanır.

Çocukta kişilik gelişimini engelleyen faktörlerden biri de anne babanın sorumluluğu ele almasıdır..

Yukarıda yazılmış her şeyin altına imzamı atıyorum.

Sanki aklımdan bu kişi beni nasıl gördü demeden edemedim.Ailemi ve çevremi memnun etmeden yapamazdım okul yıllarımda.Lise'ye bitinceye kadar böyle devam etti.

Şükür İmamhatip kökenli olduğumdan sistem beni dışladı.Ve bütün imam hatipleri.Hiç önemli değil ben yapacağım işleri bakarım.İnsanlara hizmet etmenin bana ne kadar haz verdiğini anlatamam.Vel hasılı kelam sahra kardeşim bu demiş olduğunuz şeyler bir yere kadar gerçekten iyi etüd edilmiş ve üzerine basa basa söylemek istiyorum ki tam on ikiden vurmuş bir yazı.

Ancak anne ve babada şunu ister Benim çocuğum okusunda kendi ayakları üzerinde durmasını öğrensin,ileride bir şeylere sahip olduğunda vatana millete faydalı olsun,Anne ve babasına karşı saygılı olsun v.s gibi sıralanabilir şekilde düşünenler sanırım çok cüz'i olmasa gerek.Birde ortaya şu çıkıyor eğitim sistemimizin çarpık bir ağdan meydana gelmiş olmasıdır.Anne ve babaların bunları hissetmesinden öte eğitim sistemi ne düşünüyor dersiniz.Şöyle bakalım bi göz atalım nasıl işliyor.Her gün Gri pantolon,kıravat,ceket,beyaz gömlek v.s değişik tek tip uygulamalar.Geliyoruz eğitim derslerine Allah aşkına hep ne var maddecilik ön planda.Maneviyat sıfır din kitaplarında bile yüzeysel yazılmış her şey öğrencinin anlayacağı tam bir bilgi ağı yok.ve zengin olanlar çocuğunu özel okullara gönderip bütçesi nispetinde faydalı olmaya çalışırlar Ya bütçesi zayıf çocugunu her şekilde bilgili olmasını isteyen anne ve babalar ne yapmalıdır.

Gençlerimiz Bakalım hepsine,Ekseriyatine baktığımızda başı boşluk var,Bu ilk önce anne ve babaların çocukları üzerinde durmamasına bağlarım.İkincisi çevresindeki faktörlerin girdap gibi içine çekip yok etmesine,Maneviyatı,ahlakı,sevgi ve dine sadakatı unutturulup yidip gelip maddecilikte birleşiyoruz.

Aslında benim demek istediğim şudur;Bu yukarıda bahsettiğiniz şeyler gerçeğin ta kendisidir.Ancak diğer gerçekleride buna katarsak gençliğimizin önündeki tek sorun anne ve babalardan kasıt Hayatın,sistemin,maddeciliğin ve çevreninde bir o kadar etkisinin olduğu gerçeğide gözlerden kaçmamalıdır diye düşünüyorum.

Belki bu örnekleri geniş bataplı yaymak tabiki mümkündür ancak şuda bir gerçek ki Gençlerimiz Ahlaken ve manen çökmüş bir haldedir.Biz bu faktörler üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor.Nasıl çocuğuma Allahını,Peygamberini,Dinini öğretebilirim diye düşünen ne kadar da anne ve babalar kendilerini sorumlu hisseder gerçeğinide unutmamak gerekiyor.

ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT...]

Hakkınızı helal edin.Yanlış bir şeyler yazmış isem Allah Affetsin.
...

...

Bu mesaj 1 kez ve en son akincimetin tarafından 20.04.2006 - 10:38 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 20.04.2006 - 10:33

	YeSiLKuBBeM

7 Mesaj

Kayıt Tarihi: 07.02.2005

En Son On: 25.10.2007 - 10:24

Cinsiyeti: Bayan

Alıntı
Orijınalı akincimetin

Şükür İmamhatip kökenli olduğumdan sistem beni dışladı.Ve bütün imam hatipleri.Hiç önemli değil ben yapacağım işleri bakarım.İnsanlara hizmet etmenin bana ne kadar haz verdiğini anlatamam.
...

...

Cok sükür, Imam Hatipte okuyanlar icin okadar cok sevinirim ki, Akincimetin Abim ve SaHRa Kardesim, ikiniz Imam Hatip lisesinde okudunuz ve cok bilgi sahibisiniz, bundan daha güzel birsey istenilmez herhalde Anne ve Babadan..

Ikinize

..

InsaALLAH herkez Sizin gibi olmaya calisir ve basarir..

Bende tüm bu yazilara imzami atiyorum ve tüm söylediklerinize katiliyorum..

DUA ile..

Ekleme Tarihi: 20.04.2006 - 10:42

	akincimetin

RE:

359 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.06.2005

En Son On: 08.03.2011 - 17:36

Cinsiyeti: Erkek

Alıntı
Orijınalı ALLAHA kavusmak

Cok sükür, Imam Hatipte okuyanlar icin okadar cok sevinirim ki,
Ikinize

..

Bende tüm bu yazilara imzami atiyorum ve tüm söylediklerinize katiliyorum..

DUA ile..

Daha Doğrusunu söylemek gerekirse daha evveliyatında belki kuran kursu geçmişim olmasa idi bende diğerleri gibi başı boş hisseder günümü gün etme gaye ve amacını gütmeye çalışmayacağımı bilemezdim.

ALLAHAkavuşmak kardeşim bu ince düşünceleriniz için cezekellahu kayr.

Gerçi her bildiğimiz şeyleri buraya yazamıyoruz.Bizim gibi düşünmeyen insanlarında hiç azımsanmayacak kadar az olmadığını hep müşahede etmişimdir.

Kimsenin eline koz vermek istemem.

Rabbim sizlere iki cihan saadeti versin inşaAllah...

...

...

Ekleme Tarihi: 20.04.2006 - 11:00

	akarsu

895 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.02.2006

En Son On: 22.04.2007 - 19:06

Cinsiyeti: Bayan

Sahra kardesim kendimi annemin ve babamin yerine koyuyorum tamamen onlarda hakli demiyorum ama onlari da anlamak gerekir geneli okumamis insanlar oldugu icin hayatlarinda bilgisizligin cahilligin vermis oldugu eziklik bize yansimakta. Iste babam dovseydide okusaydim sokaklarda basi bos gezmeseydimde gece gunduz calissaydim derslerime veya ben okula gidemedim siz okuyun bari ve butun bu cabalar bizim okumamiz icin ama onlarda okulun tam manasi ne oldugunu bilmedikleri icin bizler okurken neler yasadiklarimizi bilmedikleri icin kitap degilmi bu oku anlasilmayacak ne var gibi yorumlar cok basit geliyor onlara.Ve bizde onlari memnun etmek icin elimizden geldigi kadar yapmaya calisiyoruz ama ne yazikki genclik o kadar kolay bir sey degil iste ben buyudum artik annem babam karisamaz veya onlar fikirleri bize cok ters gelir tam bu donemde annenin ve babanin gorevi cok buyuk genclere biraz zaman taniyip onlarla konusmak anlayisli olmak gerekir diye dusunuyorum. ama bizim ebeveynlerimiz bizi dinlemediklerinle kalmiyor aksi oluyoruz huysuz oluyoruz daha nice zit karakterler.Sanirim sorunda burda kaynaklaniyor genelde.
Buda benim acizane fikrim.
Selam ve dua ile...
Not: Insan yasi ilerledikce hem ebeveyn sizi anliyor ve dinliyor ve sizde onlari ama giden zaman geriye gelmiyor.

Ekleme Tarihi: 20.04.2006 - 11:06

	YeSiLKuBBeM

7 Mesaj

Kayıt Tarihi: 07.02.2005

En Son On: 25.10.2007 - 10:24

Cinsiyeti: Bayan

Akincimetin Abim, Amin ALLAH Sizlerdende razi olsun ve iki Cihan saadeti versin InsaALLAH..

Ozaman yine bir ELHAMDULILLAH diyelim, Sana okumak nasib olmus ve ELHAMDULILLAH vaktini degerlindermeye ögrenmissin..
Bende bilgi toplamaya calisiyorum ve ELHAMDULILLAH ((( RAVDA.net )))imde aradigim bilgilere kavusuyorum.. Sizlerin sayenizde..

ALLAH hepimize dogru Yolu göstersin ve dogru yolundan ayirmasin..
Ve bizleri vaktini bosa harcamayan Kullardan eylesin..

Ekleme Tarihi: 20.04.2006 - 11:32

	SaHRa

1183 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.01.2005

En Son On: 07.04.2009 - 22:51

Cinsiyeti: -----

Selamün aleyküm..

ALLAHA kavusmak Can cezakillahu hayren, sukren ya uhti, bu sana..

akincimetin abi söylediklerine tamamen katiliyorum, cogu genclerimiz malesef büyük bir maneviyat boşluğu içerisinde, ancak gerek anne babalar , gerek cevre ve egitim sisteminin bu durumdan sorumlu oldugunu düsüniyorum,Rabbim yardimcimiz olsun ins...

degerli akarsu kardesim , söylediklerine ilaveten benim de aklima takilan su mesele var; her anne baba evlatlarinin iyiligini ister, bundan süphe edilmez tabiiki, ancak bazen yapilan kücük hatalar, telafi edilmesi güc problemler olusturabilir, iste bu durumu önlemek icin velilerin bu konularda iyice bilinclenmesi gerek diye düsüniyorum...

En dogrusunu Rabbim bilir..

Selam ve dua ile..

Ekleme Tarihi: 20.04.2006 - 23:17

	NurBahcesi

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005

En Son On: 16.01.2010 - 23:25

Cinsiyeti: -----

Gençlerle anne baba arasındaki ilişkilerin temeli çocuklukta atılır. Eğer anne baba çocuğa yeterli zaman ayırıp onunla sıcak ilişkiler kuramamış, ona yeterli sevgi verememiş ise çocuk kendisini ailede değersiz biri olarak algılayacak, güven duygusu yeterince gelişmeyecektir. Kendisine değer verilen ve sevilen bir çocuk, bu değeri ve sevgiyi kaybetmemek için yanlış yapmamaya çalışacaktır. Deneme yanılma yoluyla elde edilen bilgi en kalıcı bilgidir. Çocuklarımıza deneme fırsatı verelim. Çünkü, çocuk ancak deneyerek yeteneklerinin farkına varabilir. Zayıf ve kuvvetli yönlerini keşfeder. Problemlerini kendi başına çözme alışkanlığı kazanır.

Çocukta kişilik gelişimini engelleyen faktörlerden biri de anne babanın sorumluluğu ele almasıdır..

imzami attim cok dogru cok cok dogru sagol

Ekleme Tarihi: 20.04.2006 - 23:21

	omer furkan

RE: GENCLERE NEDEN GÜVENMIYORUZ !

401 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.09.2005

En Son On: 09.02.2007 - 10:56

Cinsiyeti: Erkek

selamun aleykum
RABBİMin selami kardeslerimin üzerine olsun..

Alıntı
Orijınalı SaHRa

(ALİ ÇANKIRILI)

çocukta kişilik gelişimini engelleyen faktörlerden biri de anne babanın sorumluluğu ele almasıdır..

SaHRa kardesim bu son cumle herseyi özetlemis..
ve hemen aklima hic unutamadıgım bir arkadasim geldi..

arkadasim cok zeki bir cocuk onunla yurt hayatımda tanısmıstım..
kislik gelisimi problemlerinin tipik bir ornegiydi..

arkadas mühendislik fakultesinde okumak istemisine ragmen anne ve babasi illa da doktor olcaksın diye tutturmus..
tabi kücüklügünden gelen aliskanlik anne ve babanin zorunlu yonlendirmeleri karsisinda direnememis ve arkadas tıp fakultesini okumak zorunda kalmis..

onun nasil sıkıntılı gunler gecirdigini annesi ve babasi bir türlü anlamak istemedi.. bu tamamen cehalet baska bir acıklaması olamaz.. cocuk bunalima girecek konuma geldi biz de sanki terapi uygulayanlar konumundaydik..

insanların psıkolojisini anlamaktan uzak tamamen kendi yonlendırmelerine mahkum etmek isteyen bir zihniyet asla saglikli meyvalar toplayamaz.. cocuk anne ve babasindan -soylemek istemiyorum ama gercek olan bu- nefret eder hale gelebilir.. ALLAH muhafaza..

oyleki boyle bir psıkoloji icindeki bir doktorun hizmet hayatı da saglikli bir verim uretemicektir..

hayatın her ne alanı olursa olsun farketmes
RASULULLAH(s.a.v)'in kuran ile terbiye ettigi bir nesil olmaksizin
insanlik hep husrani yasayacak..

o arkadas RASULLAH(s.a.v)'in hayatına hayran kalanlardandı..
fakat ailesinde bunu bulamadi..
insaALLAH kendi hayatında uygulayanlardan olur..

selam ve dua ile..

Ekleme Tarihi: 21.04.2006 - 11:10

	akarsu

895 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.02.2006

En Son On: 22.04.2007 - 19:06

Cinsiyeti: Bayan

Evet artik zamane ebeveynlerin geneli okumus insanlar ama bu sefer sorun ebeveynlerin is hayatina atilmalari artik hem erkek hem bayan calisiyor bu halde olunca cocuk bakimsiz ilgisiz kaliyor. Ona ayiracak zaman yok ve cocuk bunalima giriyor anne baba sevgisinden uzak ilgi cekmek icin turlu turlu oyunlar yapar ama buyudukce o eksiklik kalir sonuc ne oluyor sizce? evet baglar kopuyor anne baba korkusu olmaz veya olsa sevgi olmaz mutlak bir yerlerde bir eksiklik ortaya cikiyor ve buda hayati boyunca pesinden surukleniyor.Aile arasinda sorunlar cikiyor dedigin gibi buda belki telafisi bir daha olamiyor.
Allah ebeveynlere ve cocuklarimizin yar ve yardimcisi olsun.
Butun sorunlarin basi sevgisizlikten ve bilgisizlikten itibari
Selam ve dua ile...

Ekleme Tarihi: 21.04.2006 - 11:27

	RAVZA29

SAHRA KARDES

82 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.02.2006

En Son On: 16.09.2007 - 20:36

Cinsiyeti: Bayan

SAHRA KARDES COK GUZEL BIR YAZIYI BIZIMLE PAYLASMISSIN.SENDEN RICAM,COCUKLARIN EGITIMI ILE ILGILI BILDIGIN KITAP ISIMLERI VARSA BANA VEREBILIRMISIN?
IKI GUN SONRA YEGENIM TR YE GIDECEK ONA GETIRTIRIM INSAALLAH.
BENIMDE IKI TANE YAVRUM VAR.GELISI GUZEL EGITIP BUYUTMEK ISTEMIYORUM.
SIMDIDEN ALLAH RAZI OLSUN.
BEKLIYORUM KITAP ISIMLERINI

Bu mesaj 1 kez ve en son RAVZA29 tarafından 21.04.2006 - 12:12 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 21.04.2006 - 12:11

	SaHRa

RAVZA kardesim...

1183 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.01.2005

En Son On: 07.04.2009 - 22:51

Cinsiyeti: -----

RAVZA kardesim Allah c.c. senden de razi olsun, sagolasin..

Cocuk egitimi üzerine aslinda iki üc kitap okudum sadece, ama aralarindan birini cok begendim Doc.Dr. MEHMED EMIN AY'in; Cocuklarimiza ALLAH'i nasil anlatalim adli kitabi, onu bi oku arzu edersen..

Selam ve dua ile..

Ekleme Tarihi: 21.04.2006 - 17:16

	RAVZA29

82 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.02.2006

En Son On: 16.09.2007 - 20:36

Cinsiyeti: Bayan

Tamam kitap ismini aldim canim kardesim.

Siparisimi hemen yapim.
Allah razi olsun.
Allah hepimize hayirli evlatlar nasip etsin.
Allah a emanet ol.

Ekleme Tarihi: 21.04.2006 - 17:42

	*Mehtap*

39 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.04.2006

En Son On: 06.12.2007 - 23:41

Cinsiyeti: Bayan

Selam Aleykum güzel kardeslerim. Cok güzel bir konuya degmissiniz. Her ana baba yavrusunun iyiligini ister elbet. Ama bazen bu iyilik yerine tam tersi oluyor. Cocuk anne ve babasinin israrlari karsisinda bulanima girebiliyor. Her gün okuyacaksin demeleri ve iste su meslek tam sana uygun demeleri cocuklari üzebiliyor. Bide cocuklarinin düsündüklerini, gönlünden gecenleri dinleseler ne olurdu yani. Herkesin gerceklestirmek istedigi hayalleri ve idealleri vardir fakat anne baba buna malesef mani olabiliyor bazen. Hic bir evlat anne ve babasini üzmek istermi hic? Biz istemesekde, onlarin istediklerini yerine getiriyoruz fakat bu bize cok agir gelebiliyor. Belki hayatimiz boyunca mutsuz olmamiza neden olabiliyor. Bu yüzden her ana baba cocuklarini dinlemeli ve cocuklarin isteklerini ve düsüncelerini bilmelidirler. Ana baba evlatlari icin en hayirlisina kendi aralarinda karar vermemelidirler. Lüften ebeveynler cocuklarinizi seviyorsan dinleyin onlari!! Bazi kararlarida birakin onlar versinler. Bu kendilerini gelistirmeleri icin iyidir bence

Selam & Dua ile...

Ekleme Tarihi: 21.04.2006 - 17:52

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 580 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
fatihyenturk (46), kurtalanli (46), esmabanu (48), _LaL_ (36), !MesuD! (43), refya (45), þemsinur (69), dervis-9 (49), birparcaozgurlu.. (38), nuresmin (46), ankebut-57 (37), yassokiz (40), hamiyet (49), HeDo (35), gncmostar (38), ahmett25 (43), __peri__ (35), utkucan (44), mtbc (50), vuslat21 (44), bekir bora (37), CUNDULLAH (42), Bursa1975 (49), *~Beyaz_Gul~* (50), kazimsagir (42), Allah_korusun (39), Seyfo1 (55), gönülverumeysa (38), AKCAYLI10 (52), eoguz (39), cananaa (44), hicret14 (32), kemreluk (54), yunuss (54), ethem82 (42), Muhammed Rasid (47), akifd (38), özsu (39), serdar024 (43), htly (54), seferad34 (41), osmanlý (63), prenses (55), karakiz86 (38), Kutuptaki_Karan.. (42), Ufuk.S (), Davidoksen (37), aybalam (61), burak_sevgili (30), ömer küçükali (52), seyirdefteri (47), birsenkopuz (50), erdemli (35), safsofi (59), omer_yildirim (43), dialoginternet2.. (46), ALLAH_IN_ASLANI (54), sensiz_olmuyor (38), hasret81 (43), ismailkurt (60), Selam86 (38), mesudturan (43), ENGIN00 (45), mukadder (47), levyavuz (41), cecen3603 (), hnf (36), rabia 74 (50), son-sozum (48), DünyadakiGaflet (36), cog21 (55), yavuz37 (47), tubanur (49), nicknack (46), mhyd (51), rujhat (43), davut05 (49), mercan68 (57), ERSIN SELVI (49), cengizozkulluk (), hicret61 (51), nurefsan_ (50), yilmazgovdeli (74), Mollaislam (38), ozan ataþ (36), hasim20 (40), sakird (58)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.57030 saniyede açıldı