*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » K İ T A P / K Ü L T Ü R / S A N A T » KİTAP & DERGİ » ZOR AŞK(5. BÖLÜM)

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 3 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	AFFET_ALLAHIM

ZOR AŞK(5. BÖLÜM)

50 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.05.2005

En Son On: 06.05.2006 - 14:30

Cinsiyeti: Bayan

BEŞİNCİ BÖLÜM :

- Bu mübarek çorba, öyle bir çorbadır ki;masum çocuklar bu çorbanın tadını bir kez aldılar mı artık onun lezzetini,maddi manevi kokusunu,tadını bir daha unutamazlar.Bir zaman bir kız çocuğu bu menzil çorbasını memleketinde bir yerde görüyor.Aniden başlıyor ağlamaya.’’Anne,ben menzil çorbası istiyorum,anne ben menzil çorbası istiyorum’’diyerek ortalığı kırıp geçiriyor.Annesi ne yapsa ne dese çocuğu bir türlü yatıştıramıyor.Sonunda menzil çorbası yapmak zorunda kalıyor.Çorbayı yapıp çocuğun önüne getiriyor.Fakat çocuk çorbadan bir kaşık alınca,bunun tadı menzil çorbasına benzemiyor diye tekrardan başlıyor ağlamaya.Annesi tekrar deniyor,ama yine beğendiremiyor.Üçüncü,dördüncü defa yapıyor nafile,çocuk bu menzil çorbası değil diyerek yırtınmaya devam ediyor.Nihayet annesinin son yaptığı çorbayı;’’bu biraz benzedi ‘’.diyerek içiyor ve susuyor.

- Gerçekten çok ilginç bir olay,Hatice.Küçücük bir çocuğun bu denli ısrarla çorbayı istemesi,ona özlem duyması,çok garibime gitti.Peki kardeşim,ne var bu çorbada böyle? İnsanlar niçin bunun eşini başka bir yerde bulamıyor.Bu tad niye bu kadar cezbediyor.Bunları açıklamanı istiyorum.

- Kardeşim bunun bir sürü hikmetleri vardır.Ben hepsini bilmiyorum.Sultanım daha iyisini bilir.Ama dilimin döndüğü kadarı ile, bildiğim duyduğum hikmetlerini sana anlatacağım.İlk önce bu çorba tamamen helal yoldan tedarik edilmiş gıdalardan yapılıyor.Suyu köyün suyu,içindeki bulgur da menzil deki topraklarda yetişen buğday dan yapılmaktadır.Bir yemek helal oldu mu hem lezzetli,hem de insan ruhuna şifa kaynağı olur.Sonra bu çorbanın içinde sultanımın yüce himmeti ve ilahi aşk saklıdır.İnsan bu çorbadan içtikçe vücudu maddi ve manevi pisliklerden temizleniyor,arınıyor.Ayrıca bu çorba insana muhabbet yüklüyor.Bu muhabbetle dolan Allah’ın rızasını kazanmanın gayreti içine giriyor.

- Ya kusura bakma! Ben hiçbir şey bilmiyorum.Sürekli sorup duruyorum.Himmet de ne demek Hatice? Biraz açıklarmısın?

- Bu yol okunmaz,dinlenmez.Okunsa da dinlense de pek bir şey anlamaz ruhumuz,aklımız bu duyduklarından.Ancak yaşayarak öğrenebilirsin.Bu yola gir,zamanla anlamadığın bilmediğin,yolun sırları,düsturları sana öğrettirilir.Anlaşılabilir hale getirilir ve ruhun bütün bunları yaşayarak öğrenirde Allah(c.c)’a yönelmeye başlar.Menzil anlatılmaz,yaşanır sevgili kardeşim.

- Himmet bir nevi vesiledir.Biz gafil insanlar pek çok günah işlediğimiz için,dualarımız,isteklerimiz,yalvarışlarımız,pişmanlıklarımız,Allah(c.c) kabul katına çoğu zaman ulaşmaz.Gaflet ve dünya ya bağlılık ruhumuzu kapladığı için,dualarımız samimiyetten ve ihlastan ziyadesi ile uzaktır.Biz de işte bu dualarımıza Allah(c.c)’a yakın olan birini,bir Allah adamını,yani sultanımızı vesile ediyoruz.Rabbim o sevgilisinin hürmetine bizim tövbelerimizi kabul ediyor.Dualarımıza karşılık veriyor.Biz ayrıca Allah(c.c)’tan istemeyi de bilmiyoruz.Hakkımızda neyin hayırlı olacağını da bilmiyoruz.Sultanımızı kendimize avukat tutalım ki,onun öğrettiği gösterdiği metotlarla Allah(c.c) rızasına kavuşabilelim.Yoksa insan için,yalnız başına,rehbersiz,avukatsız,himmetsiz,bunu elde etmek çok ama çok zordur.

- Ayrıca Allah(c.c) kamil mürşid' lere,bağlılarını Allah(c.c) tarafına yönlendirsinler diye,tasarruf yetkisi de vermiştir.Yani sultanımız biz bir hata,günah işlemeye niyetlendiğimiz zaman, kalbimize himmet ederek,bizi bu yapacağımız işten vazgeçirebilir.Veya önümüze bir engel koyarak bu günahı işlememize engel olur.İşte bu himmettir.Allah(c.c)’a kulluk yapmak isteyenler için,bulunmaz bir devlettir,nimettir.

- Çorbamızı içip çıktıktan sonra bütün gönüller hep birlikte olmuş.Beş-on sofi bir araya toplanmış Allah sohbeti yapılır.Şöyle etrafına bir baksa insan;Allah’ın buradaki bütün kullarına sanki kırk yıldan beri birbirini tanıyan sıkı dostlar zanneder.Burada herkes kardeş olmuştur.Kuran-ı kerim’de Allah(c.c)’’ Müminler ancak kardeştirler.’’buyurmuştur.İşte bu din kardeşliğini sultanımın köyünde insan doyasıya yaşar,ve bu ayetin anlamını çok daha iyi idrak eder.Akşam namazı vaktine dek bu sohbet,muhabbet hararetle böyle devam eder durur.

- Akşam ezanı okunmaya başlamıştır.Yine köydeki bütün yürekleri derin bir muhabbet,tatlı bir heyecan sarmıştır.Gönüller ısrarla onu beklemektedir.Bütün gözler sultanımızı çoktan özlemiştir bile.Akşamla ikindi arası gerçi iki üç saattir ama bu süre gönüllere,gözlere üç ay üç yıl gibi gelmiştir.

- İşte sultanımız geliyor.Bu ne güzel yürümektir,bu ne engin bir muhabbettir yarabbi!.Herkes ona odaklanmış,onun cezbesine kapılmış,akıllar baştan uçup gitmiştir.Bir gelişi var ki;bütün cihana nisbet saçmaktadır.Etrafına,yakınlarına,uzaklarına nisbet kokuları,gül kokuları,muhabbet kokuları dağılmaktadır.Herkes nazarını,himmetini,tasarrufunu talep etmekte şimdi.Nazarında ne sırlar saklı,bütün kalpler kavrulmaktadır.

- Sultanım,akşam namazını cemaate kıldırdıktan sonra rabıtaya oturur.Onunla beraber bütün sofiler rabıta yaparlar.Rabıta sofiliğin incisidir.Rabıta sofilik yolunun en önemli,en belli başlı amelidir.Rabıta mürşide intisabın gereğini yerine getirmektir.Rabıta mürşidin himmetini,nazarını,tasarrufunu dünyanın neresinde olursa olsun,insanın yanına getirmesi demektir.Rabıtasız sofilik olmaz.Rabıtasız sofi bu yoldan tat almaz.Rabıtasız sofi mürşidinden fayda da alamaz.Rabıtasız sofi muhabbet zevkinden de mahrum olur.

- Bu rabıta da nedir?Biraz izah edermisin?

- Rabıta nın asıl manası bağlanmaktır.Mürşidin vesilesi ile Allah’a bağlanmak olarak ifade edilebilir.Yani insan her nerede olursa olsun,kalben,gönül yolu ile mürşidine bağlanırsa,her ne zaman onun kalbinden ilahi feyizleri,ilahi nurları,kendi kalbine çekebilir.Bir insan işte bu rabıtayı sürekli yaparsa,bu ilahi feyiz ve nurlar onun kalbini değiştirirler.Onun Allah’a gün geçtikçe daha çok yönelmesini sağlarlar.Ayrıca,mürşid de rabıta yoluyla bağlılık arttıkça,rabıtalı sofiye daha rahat tasarruf eder ve onun manevi terbiyesini kolaylıkla verebilir.Manevi terbiyesini alan insanın da,her hali değişir.Ahlakı,ahlak-ı Muhammediyye’ye döner,edebi adabı nakşibendiyye ye uygun düşer.Böylece o insan Allah’a kul olmaya yatkın hale gelir ve rabbimin rızasını ve muhabbetini ele geçirir.

- Rabıta nın bir çok çeşitleri vardır.Bunlardan en önemlisi akşam rabıtasıdır.Bu rabıta aynı zamanda nakşibendiyye tarikatının bir rüknudur.Bu akşam rabıtasını yapmak her mürit için elzem dir,şarttır.

- Tam anlayamıyorum.Rabıtayı biraz daha açarmısın?

- Rabıta bir nevi hayal etmektir.Yani mürit,gözünü kapayıp,mürşidinin şeklini,simasını gözünün önüne getirmeye çalışır.Ayrıca,rabıta mürşidini kurtarıcı,manevi yol gösterici,ulu bir Allah dostu olarak kabul edip,ona yönelmek şeklinde de izah edilebilir.

- Ayrıca rabıta,mürşide teslim olmayı da öğretir.Teslim olan,her güzelliği kendinden sudur eden bütün iyilikleri,mürşidin tasarrufuyla olduğunu kesin olarak bilendir.Bu yolda yürümek ilerlemek için ilk basamak mürşid rabıtasıdır.Mürşid rabıtasın da olgunlaşıp pişen,güzel ahlakla,edeple dolanan insan,mürşidinden izin alarak,Peygamber efendimiz(s.a.v) ‘in rabıtasına yükselir.Bu rabıta da insan Peygamber (s.a.v)’ı tanır,onun tarafından terbiye edilip,yetiştirilir.Sonra,yine mürşidin izniyle ilahi rabıta ya geçer.Şimdi,biz bu ilahi rabıtanın içeriğini bilemeyiz.Allah(c.c)’ın zatı hakkında asla hayal kuramayız.Ama insan bu yolda terbiye oldukça,marifetullah ona öğretilir.Ve ilahi rabıtanın şekli,manası o müride bildirilir.İşte bütün bu paha biçilemez manalara ulaşmak için mürşid rabıtası kesinlikle şarttır.Rabıtasız bu manalar asla ele geçmemektedir.

- Ah Hatice kardeşim,ben daha namaz kılmasını bile bilmiyorum.Namazda ne okuyacağım hakkında bile hiçbir fikrim yok.Bu yaşıma gelmişim,inan dinden,Allah’tan habersiz yaşamışım.Gönlüm bu ilahi sevgiden hiçbir işaret almamış,bu muhabbetten payıma hiçbirşey düşmemiş.Ama ben dinimle ilgili bütün bilgileri öğrenmek istiyorum kardeşim.Rabbimin hoşnut olduğu güzel bir kul,sultanımın dua edip,kabul ettiği iyi bir sofi olmak istiyorum.Ben hergün size gelsem,bana bunları öğretebilir misin? Bu halimle ben nasıl sofi olacağım ki?Daha İslam dan tamamen habersizim.

- Tabii öğretirim,güzel kardeşim,sen sultanımın misafirisin benim için.Hiç rahatsız olmam,tersine hergün gelmenden büyük mutluluk duyarım.Sana bildiğim her şeyi öğretmeye çalışacağım.Birşey bilmiyorum,nasıl her şeyi öğreneceğim diye sakın endişeye kapılma.İslam kolaylık ve rahmet dinidir.

- Artık bana müsaade et de ,gideyim kardeşim.

- Olur canım,sen bilirsin.Hadi seni aşağıya indireyim de uğurlayayım.

- Olur,görüşmek üzere Hatice.

6.Bölüme Geçiniz

Ekleme Tarihi: 14.11.2005 - 16:33

	daylik

Yanlis kanaat

2 Mesaj

Kayıt Tarihi: 02.11.2003

En Son On: 12.03.2012 - 18:04

Cinsiyeti: -----

Zor aşk adiyla yorum yazan ve bu yazinin icinde Kuran ve Sünnete uymayan Rabita yorumlarini okudum.Bu yorumu yazan kardesimiz Kuranda ki Rabita ayetini ve efendimizin hayati seniyyelerinde sahabeye ögrettigi rabitayi zannediyorum okumamis veya bilmiyor.
Rabita Allah la irtibat kurmak ve bütün güzellikleri Allah tan bilmeye inanmaktir.Mürside yapilan Rabita Mürsidin şeklini,şemalini düsünmek degil onun kemalatini ve gittigi güzel yolu ve yaptigi güzel seyleri düsünmektir.
Yoksa Dinde bir insanin seklini düsünüp ona Rabita yapma diye bir sey yok.Allah muhafaza insan yanilir ve sirke düsebilir.
Allah Rasülününün hadislerinin hic birinde bana Rabıta yapın diye bir emri olmamıstır.Sonra Müsebbibül Esbap olan Allahın izni ve iradesi olmadan hıç kimse bir digerine ne bir iyilik,ne bir himmet edemez.
Hasılı Kim olursa olsun hiçbir insanın sekline,suretine hayel edilerek rabıta yapılmaz.
Selamlar

Ekleme Tarihi: 24.06.2006 - 01:26

	daylik

kuranda Rabıta

2 Mesaj

Kayıt Tarihi: 02.11.2003

En Son On: 12.03.2012 - 18:04

Cinsiyeti: -----

Ey iman edenler! Allah yolunda sabredin, düşmanlarınız karşısında sebat gösterin, rabıta yapın / Allah’ın korumanızı istediği sınırları bekleyin, Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.” (Âl-i İmran, 200)

Ekleme Tarihi: 24.06.2006 - 01:31

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 883 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilkser (43), gorkem yildiz (37), akky (39), HAKAN KÜCÜK (51), feride orhan (56), ME10 (47), MDMETIN (39), deniz-19 (37), avni kamzeli (43), asteroit (49), erdem (), Webcam_M (54), sel14tr (44), icalim (53), ilyas.fr (46), maneviyat (46), Ý.TEKGÜL (55), vgozukara (42), EMRULLAH (39), artvinli (59), emineyzc (48), looder (56), Cheetah (34), Keje (43), sahmeran28 (50), meto54 (63), selmani fahrisi (40), alonewolf (47), ibocan2 (42), chocuq87_54 (37), KaRaGoZLuM (41)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.57935 saniyede açıldı