generique colchicine hydroxychloroquine ivermektin ivermektin lopinavir ritonavir detrol detrusitol dexantol dexone diamox diflucan dilantin dilatrend dilzem dinostral diocimex diovan hct diovan diprolene diuresal diurix dostinex doxy basan doxycline droxia dulcolax duodopa duphaston duricef duspatalin dynexan nouvelle formule ecopan efavirenz effexor xr effexor elantan elavil eldepryl elmetacin elocon elpradil eltroxine elyzol ena basan enasifar endoxan
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » SAĞLIK & SPOR » gercek yasiniz kac?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
SHaDeeD su an offline SHaDeeD  
Themenicon    gercek yasiniz kac?

374 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.03.2004
En Son On: 06.03.2006 - 20:43
Cinsiyeti: Bayan 
Yetmişli yıllarda, İstanbul Tıp Fakültesi fizyoloji dersi hocası, derse başlamadan şunu hatırlatırdı: “İnsan damarlarının yaşındadır.” Hocamız haklıymış. Bu gerçek hâlâ devam ediyor. Aslında damarlarımız hangi seneyi yaşıyorsa biz de onu yaşıyoruz.

Ülkemizde insanlarımızın çoğu, bir ölüm hadisesini haber aldığında karşısındakine gecikmeden şunu soruyor: “Kalpten mi ölmüş?”

Çok ilginçtir, ama gerçekten de günümüzde ölüm vak’alarının büyük çoğunluğu trafik kazasından meydana gelmiyor. Kanserden, AIDS’ten, hattâ enfeksiyon hastalıklarından da meydana gelmiyor. Ölümler en fazla koroner damar hastalıklarından meydana geliyor.

Gençlerde dahi yüksek tansiyon, koroner damar tıkanmaları ve miyokard enfarktüsü gibi hastalıklara sık sık rastlıyoruz. Bunun en önemli sebebi kalp ve damar sağlığımız ile yaşayışımız arasında büyük bir orantı olduğunu unutuvermemiz. Bu orantıyı kurmak için ne yapacağız?

Tedbirler, teklifler:

1. Oturmamızdan kalkmamıza, uykumuza, yediklerimizden içtiklerimize, aldığımız nefesten attığımız adıma kadar herşeyi değiştirmeye, kendimizi değiştirmeye kararlı olacağız ve bunu için başlayacağız.

2. Alkolün her türlüsüne hayır!

3. Sigaraya hayır, üstelik sigara içilen mekâna da hayır diyeceğiz.

4. Süt ürünlerinden ne uzak kalacağız, ne de aşırı alacağız; dengeyi koruyacağız.

5. Hergün bir elma mutlaka yiyoruz. Muhteşem ambalajı, olağanüstü görünümü, lezzeti ve tadı ile elma, girdiği evden hastalığı kovuyor.

6. 24 saatte mümkünse altı, yedi porsiyon meyve ve sebze almalıyız. Çok sık belki, ama azar azar niye olmasın?

7. Etrafı sularla çevrili, içinden ırmaklar akan ülkenin insanları olarak haftada ikiden az balık alıyorsak, deniz ürünlerinden gerektiği gibi faydalanmıyorsak, damarlarımızı gençleştirme çabasında bulunmuyoruz demektir.

8. Sadece ihtiyaç hissettiğimizde su içiyorsak, organizmamızı susuz bırakıyoruz demektir. Havanın sıcaklığına, nemine paralel olarak 1,5 litreden 3 litreye kadar suyu âfiyetle ve zevkle içmeliyiz. Su, ne muhteşem bir içecek, ne kadar olağanüstü faydaları olan, kimyasal madde içermeyen bir ilâçtır aslında. Böbreklere, akciğere, cilde, kalbe, damarlara ve buraya sığdıramayacağımız kadar çok organ, doku ve hücreye sayısız yararı olan bir ilâçtır su.

9. Salatasız birgün bile geçmemeli; zeytinyağsız salata da olmamalı. Ayrıca üstüne keten tohumu, susam, ayçiçeği ve balkabağı çekirdeği serpiştirmekten kaçınmamalı.

10. Kokusunu bahane etmeyin. Evet, sarmısaktan bahsediyorum. Kokusu olmasın demek, kanserle savaşan antioksidan maddeyi taşımasın mânâsına geliyor. Sarmısak, damarlarımızın ilâcı, unutmayalım.

11. Bağışıklık mekanizmasını zinde tutan antioksidanlar sadece sarmısaktan ibaret değil. A, C, E vitaminleri ile çinko, selenyumu bolca içeren pek çok meyve ve sebzede mevcuttur.

12. Kahve uyarıcıdır, iyidir, hoştur ama sonuçta bağımlılık yapan bir maddedir. Kahve sevenler bundan pek hoşlanmayacak, ama ne kadar az içerseniz sizin için o kadar iyi.

13. Sıra çay tiryakilerinde. Aslında çayın, ağız kokularını giderici, antioksidan özelliği, kahve kadar olmasa da uyarı özelliği var, ama modern tıp aşırı kaçmayı uygun bulmuyor. Özellikle akşam çaylarını yeşil çay, ıhlamur, bitki çayları veya sütlü içeceklerle değiştirmeyi teklif ediyor. Meselâ, yeşil çayın kafein oranı çaydan çok daha az.

14. Modern tıp, kırmızı eti hayatınızdan tümüyle çıkarın demiyor, ama haftada bir alın, en fazla ikiye çıkartın diyor. Bu uyarıyı da kulak arkası etmemeli.

15. Beyaz et ünvanlı balık ve tavuk ise sofranın unutulmazları olmalı.

16. Tadına bakmadan hemen tuza sarılıp yemeğine bolca serpenlere kötü haberimiz var. Kendinizi zehirliyorsunuz!

17. Yumurtasız olmaz, unutmayın.

18. Lif, lif ve yine lif. Lifli gıdalar mide-bağırsak sisteminin gönül dostlarıdır.

19. Tatlı zehirlerden kesinlikle uzak durmalıyız. Nedir onlar? Çikolata, şeker, bisküvi, tatlılar… Canınız çekince kremalı tatlı yerine meyveli yoğurt, muhallebi, sütlaç yiyebilirsiniz.

20. Meyve ve sebzelerden altı, yedi porsiyon öneriyoruz, ama siz hava kirliliğini, toksik maddeleri, çeşitli zehirleri hesaba katarsanız, doktor kontrolünde vitamin hapı da alabilirsiniz.

21. Baklagillere hak ettikleri sevgiyi lütfen gösteriniz. Kuru fasulye, nohut, mercimek, bakla, bezelye ve barbunyasız sofralar öksüz kalabilir, unutmayın.

22. Asansörü unutun. Merdivenler dururken ona ne hacet? En azından asansörde kalmazsınız. Böylece damarlarınız rahat bir nefes alır.

23. Haftada üç, dört defa ne hızlı, ne yavaş, tempolu yürüyüşler yapmalı. İmkânı olanlar yüzme, koşma ve bisikletten faydalanmayı ihmal etmemeliler.

24. Evde yemek yapanlar şu margarinleri lütfen unutsunlar. Yağ miktarının azaltılmasını da artık zaruriyattan görmeli.

25. Kızartma yerine haşlama, ızgara ve buğulama tercihimiz olmalı.

26. Cips sizin dostunuz olabilir mi? Tuzlu kraker v.s. aman uzağınızda kalsın. Kek, kurabiye, poğaça gibi yiyecekleri sınırlı miktarlarda yemelisiniz.

27. Zeytin ve peynir suda bekletilmeden sofranıza gelmesin.

28. Ceviz, badem ve fındık-kolesterol dengemizi ayarlamada birebir ilâçlar. Onları da unutmayalım.

Demek ki, az yemeliyiz, sık sık olsa bile.

Demek ki, çok hareket etmeliyiz, az da olsa.

Beslenme alışkanlığımızı değiştirmek için kararlı olmalıyız. Öfkemizi kesinlikle kontrol etmeli, can dostlarımızla sık sık buluşmalı, sohbetlerimizi zengin kılmalı, güneş ışığından mutlaka yararlanmalıyız.

Çatal-kaşıkla intihar etmek, mezarımızı onlarla kazmak yerine huzur, neşe içerisinde, bilinçli bir yeme sanatı oluşturabiliriz. Modern tıp, tedavi yöntemleri ve sağlığı korumada sade ve fıtrî olana geri döndü. Sıra bizde.
Ekleme Tarihi: 28.03.2004 - 16:09
Bu mesajı bildir   SHaDeeD üyenin diğer mesajları SHaDeeD`in Profili SHaDeeD Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 713 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
jakup (32), muzocel26 (58), salihhazar (55), Beyza (56), cs7014 (50), oezkan (51), kara61 (66), aetkral (51), kubratalp (48), K.GOCERLI (27), cecenmucahidi (33), yaburka (49), violine (44), mavi_ruya (48), mbahaddin (55), Kerim_Bey (36), Süreyya (66), yemenici68 (56), mecid (43), kerime (42), mehmet_eyigör_6.. (28), tokayca (51), hasan5335 (36), volkan33 (54), mgunhan (48), ttufan (42), isvec (65), beyazguel (38), atay (62), sonromeo2 (47), kulibo (38), Zeynepgul (44), nihat 60 (44), g_neferalperen3.. (46), sebiarus (55), hace (41), EsmerKiz-NL (39), n@ksýben (43), pedino (54), hatice 1975 (49), hesbollahi (45), hafýz_ (37), ozel (68), fethic (55), hacimeryem (54), telve (52), Levent75 (49), züleyha hanc&ya.. (47), erciyas tamer (46), m.kýl&ya.. (53)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55280 saniyede açıldı