lopinavir ritonavir dexamethasone stromectol chloroquine ivermectin cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

21 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (2): (1) 2 Devam >
Ekleyen Mesaj
Konu: Themenicon NERELİYİZ ARKADAŞLAR
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
26 yetiştiğim yer(Eskişehir)

04 doğduğum yer(Ağrı)

26 şuan bulunduğum yer (Eskişlehir)kahkaha kahkaha
Ekleme Tarihi: 08.10.2005 - 00:10
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Anlamli, güzel ve iksirli sözler...
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
eyvallah.Paylaşımın için saol
Ekleme Tarihi: 07.10.2005 - 23:46
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Keşkül “hayat”ı sorguluyor
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
Bilmiyorum kardeşim.İrtibat telefonu var,istersen bi ara
Ekleme Tarihi: 08.09.2005 - 11:54
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Böyle soruya Böyle Cevap
kimyagerus su an offline kimyagerus  
Themenicon    Böyle soruya Böyle Cevap
59 Mesaj -
RENKLİ KİŞİLİĞİ VE düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu.

Sonra:

"Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığını kanıtlayınız."

Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.

Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:

"Hangi sandalyenin?"


(yazarı bilinmiyor)
Ekleme Tarihi: 08.09.2005 - 11:49
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon En Kestirme Çağre
kimyagerus su an offline kimyagerus  
Themenicon    En Kestirme Çağre
59 Mesaj -
ESKİ ZAMANLARDA, RÜŞVETİN pek alıp yürüdüğü bir devirde, bir köyde adamın biri tavuk beslermiş. Bir gün köye tahsildarlar gelmiş, onun hanesine de uğramış ve uygun bir dille adamdan ‘kendilerini memnun etmesi gerektiğini’ hissettirmişler.

Fakat, tavuk besleyen köylü hiç oralı olmamış. Anlamamış gibi yapmış.

Bunun üzerine, tahsildarlar hiddetle sormuşlar:

"Ne yediriyorsun tavuklarına?"

"Buğday..."

"Neee? Bu kıtlıkta halk ekmek için buğday bulamayıp süpürge sapı yerken sen tavuklarına buğday veriyorsun ha! Sana bin akçe ceza!.."

Aradan aylar geçmiş. Köye yine aynı tahsildarlar gelmiş, onun da hanesine uğrayıp yine bir rüşvet alamayınca, adama tekrar sormuşlar:

"Ne yediriyorsun tavuklarına?"
"Mısır… Buğday değil, mısır yediriyorum."

Tahsildarlar, bu kez:

"Nee? Bu kıtlıkta halk ekmek için mısır bulamazken sen tavuklarına mısır yediriyorsun ha! Sana beş bin akçe ceza!" demişler.

Aradan yine aylar geçmiş. Yine aynı tahsildarlar gelmiş. Yine aynı soruyu sormuşlar:

"Ne yediriyorsun tavuklarına?"
"Ben hiçbir şey yedirmiyorum" demiş çaresiz köylü. "Yemek paralarını horoza veriyorum. Onlar ailece ne alıp bulurlarsa yiyorlar. Ben karışmıyorum."
Ekleme Tarihi: 08.09.2005 - 11:40
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Keşkül “hayat”ı sorguluyor
kimyagerus su an offline kimyagerus  
Keşkül "hayat"ı sorguluyor
59 Mesaj -


Yayın hayatındaki birinci yılını geride bırakan Keşkül, yeni yayın döneminde okuyucusuyla olan yolculuğuna devam ederken bünyesinde bazı yapısal değişiklikler de yaptı. Keşkül artık okuyucularına, kendi adıyla anılan bir yayınevinin bünyesinde ulaşacak.

Derginin Yaz 2005 sayısında "Hayat" işleniyor. Dergide, "Hayat nedir?", "Herşey canlıdır", "Hab u Hayal", "Sufilerin Mi'racı" ve "Aziz Mahmud Hüdayi'de Mi'rac Neş'esi" başlıklı yazılar yer alıyor.

Bilgi için: 0(212) 533 98 34 - 0 (216) 443 41 21


Bu mesaj 1 kez ve en son kimyagerus tarafından 08.09.2005 - 11:32 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 08.09.2005 - 11:32
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: A Milli Futbol Takimi...
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
İnşAllah katılır...
Ekleme Tarihi: 08.09.2005 - 11:10
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: TELEVİZYON
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
Annenin ve Babanın en büyük eseri arkasında bırakacakaları cocukları olacaktır.Onun için büyük bir özen gerektiriyor
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 12:47
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: TELEVİZYON
kimyagerus su an offline kimyagerus  
RE: ne yapamalı
59 Mesaj -
Alıntı
Orijinali sümmeyye

diyorlar ya isteyen izlesin isteyen izlemesin ama hadi kendini kısıtladın izlemiyorsun yada evine TV. almadın ama çocukları nasıl engelleriz bu konuda bir fikri olan var mı acaba? komşunun evinde vardır ve çocuğun bir şekilde merak duyar ister o zaman ne yapmak lazım nasıl bir yön izlemek gerek düsün



Cocugun yetiştirilmesinde en önemli etken annenin roludur.Bilinçli olacak.Evde tv olacak.Fakat her kanal olmayacak ve annenin veya babanın izin verdiği saatlerde izlenecek.Tv yerine eline kitap verilecek v.b şeyler.Allah bizlere hayırlı bir evlat nasip eder inşAllah
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 12:43
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Bayanlarin Koku Sürünmesi..
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
Güven meselesi.Şahsen ben itibar etmiyorum
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 12:32
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Bayanlarin Koku Sürünmesi..
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
Tabi ki İslama uygun parfümler var ama bulmak zor.Kolanyada bile alkol var.
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 11:57
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Cuma gününüz hayırlı olsun
kimyagerus su an offline kimyagerus  
Cuma gününüz hayırlı olsun
59 Mesaj -
Bu gün Mü'minlerin bayramı.Bütün İslam alemi için hayırlı geçmesisini Cenabı Rahman dan dilerim
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 11:55
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Bayanlarin Koku Sürünmesi..
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
Desenize cevremizde bir sürü yanacak insan var:(ağlar .O kadar ağır kokular sürüyorlar ki anlatamam.İnsanlar rahatsız olurken kokuyu süren acaba rahatsız olmuyor mu onu hep merak etmişimdir.telaşlı ...Allah bizi affetsin.Parfüm alkol içermektedir.Namazda kılınmaz bence
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 11:49
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: TELEVİZYON
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
Benim 2-3 yeğenim var.İnanın her şarkıyı ezbere biliyor.O kadar zor sorular soruyorlarki muallakta kalıyorum.Televizyon herşeyiyle zarar bence.
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 11:45
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: "Hangi sofrada doyarsan doy, rızkı veren Allah’tır."
kimyagerus su an offline kimyagerus  
"Hangi sofrada doyarsan doy, rızkı veren Allah'tır."
59 Mesaj -
"Hangi sofrada doyarsan doy, rızkı veren Allah'tır."
–Hafız-ı Şirazî


Bu mesaj 1 kez ve en son kimyagerus tarafından 25.08.2005 - 12:29 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.08.2005 - 12:28
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Rahmet Yüklü Bir Öykü
kimyagerus su an offline kimyagerus  
Rahmet Yüklü Bir Öykü
59 Mesaj -
ABDURRAHÎM (Goeffrey Wakenan)
1988'de ihtida etti. İngiltereli.





İSLÂM'I KABUL ETMEDEN ÖNCEKİ halimle ilgili bir hususu söyleyerek başlayayım. Ondört yaşımdan 1988 yılına kadar çok içki içiyordum, bekârdım, hiçbir din ve ahlâk kuralını kaale almıyordum. O dönemde din bana bir şaka gibi gelirdi. Bütün elimdekileri içki yolunda sattım. İçinde fazla birşey kalmamış olan evimde kırık bir yatakta yatıyordum.


1988 Eylül'ünde önemli bir gün yaşadım. Sarhoş olarak yattığım bir uykudan uyanmıştım. Kafam zonkluyordu ve midem karmakarışıktı. O güne kadar kafama ne estiyse yapmıştım. Kendi kendime, ahmaklığı bırakıp ciddi birşeyler yapmalıyım diye düşündüm.


Sonra, kendimi bu çok acınası halden, yaşayan bir cenaze olma halinden kurtarabilmek için bir meslek kulübüne üye oldum. O kulüpteyken, din hususunda anket yapan genç bir kadınla tanıştım. Kadın bana geldiğinde onu çabucak başımdan savmak istedim. Kadın "Neye inanıyorsun?" diye sordu, ben de "Benden daha büyük olan bir güce" diye cevap verdim. Kadın bu cevaba ilgi duydu ve beni sorularla didiklemeye başladı. Sonra sohbet, bana soru sorulamayacak bir noktaya geldi dayandı. Bu nedenle, ben ona sorular yöneltmeye başladım. Onun bana sorduğu şekilde ben de ona neye inandığını sordum. Cevabı, "Allah ve İslâm" oldu. Bu cevap karşısında şaşakaldım ve kendisine, cevap veremez hale gelinceye kadar, pek çok soru sordum.


Sonunda, benim soru sorma merakımın tatmin olması için, onun beni bir camiye götürmesine ve kendisinin de dışarıda beklemesine karar verdik. Camiye girdiğimde içimde bir tuhaflık hissettim; hayatımda ilk kez içimde bir huzur hissettim. Tam olarak tarif edemeyeceğim, ama harikulâde bir duyguydu yaşadığım. Baştan ayağa titredim. Bütün bela ve dertlerim sırtımdan inmişti. Aşağı yukarı bir saat sonra camiden çıkarken artık bir Müslümandım; yürümüyor, sevincimden zıplayıp duruyordum. İslâm'ı kabul etmiştim. Beni oraya getiren kadın ilkin buna inanamadı. Bu lütufkâr ve nazik bacıdan Allah razı olsun.


Müslüman olur olmaz hemen içkiyi bıraktım. İki ay içinde kendimi her bakımdan güçlü hissettim, beni o camiye getiren kadınla evlendim. O zamandan sonra Allah bize iki oğul ihsan etti ve bana da yeni bir hayat nasip etti. Allah bana dosdoğru yolu gösterdi.


Şunu da söylemeliyim ki, ilk dönemler çok çetin geçti. Günde beş vakit namaz kılmak, oruç... bunların hepsi ilk başlarda bana ağır geliyordu. Bununla birlikte, Kur'ân'ı okuduktan ve başka müslim ve müslime kardeşlerle tanıştıktan sonra, İslâm benim yeni hayat tarzım haline geldi. Namaz kılmak ve oruç tutmak artık zor gelmemeye başladı. Bunlar gün geçtikçe ban] daha da kolay gelir oldu.


Kendimin beyaz, hanımımın ise Asyalı olması ilk sıralar ailemle aramda pek çok sürtüşmeye sebep oldu. Ailem benim dinimi ve soyadımı değiştirdiğimi de öğrendi. Bu onları çok rencide etti. İngiliz Kilisesine mensup olan annem beni hâlâ eski adımla çağırır. İslâmiyet anne ve babamıza saygı göstermemizi bize öğrettiğinden, buna ses çıkarmıyorum. Şu an birbirimize öncekinden bile yakınız. Aileme eskiden olduğumdan daha yakınım. Mesai arkadaşlarına ve onun dışındaki arkadaşlara gelince; bir müddet alay ettiler, ne ki artık değişmiş bir kişi olduğumu anlayınca, bunu kabullendiler. Zamanla onların da benimle ilişkilerinde saygılı olmaya başladıklarını gördüm.


Bütün müslim ve müslime kardeşlerim sayesinde çok büyük bir aileye kavuşmuş oldum. Allah'a dua ettiğiniz ve O'nun sözlerini kalb ve ruhunuzda tuttuğunuz sürece, O size bir zarar gelmesine müsaade etmez; zira O Rahîm'dir, çok merhametlidir.






© 2005 karakalem.net / Muhammed Şeviker
Ekleme Tarihi: 25.08.2005 - 12:26
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon SeLaMuN-ALeYKuM
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
Hoşgeldin Kardeş.Hayırlı olsunGüle Güle
Ekleme Tarihi: 25.08.2005 - 00:33
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Siz $u an hangi kitabi okuyorsunuz??
kimyagerus su an offline kimyagerus  
59 Mesaj -
GECE YÜRÜYÜŞÜ(Metin Karabaşoğlu)




İçindekiler:

Sunuş

BİRİNCİ BÖLÜM:

GİRİŞ YERİNE

Herşey bitti mi?

Şirki hafife mi alıyoruz?

Psikolojik şirk

Enerji tasarrufu

Ateşten kelimeler

En büyük kötülük

Kudsiyetin ölçüsü

Hangi tarih?

İKİNCİ BÖLÜM:

COĞRAFYALAR VE ÖTESİ

Coğrafya mahkumları

Rüya hacda bitmesin

Sınırları fıtratla aşmak

Kimler ‘yabancı’?

Arap düşmanlığının perde arkası

Milliyet üzerine

ARA BÖLÜM:

UYGULAMA NOTLARI

Efes turnusolu

Fırat’ın suyu kimin?

Kayalık krizine farklı bir bak(may)ış

Bir fırtınanın gösterdiği

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:

SİYASET YAZILARI

Düzen önerenlere öneriler

Ülkeyi değil, ilkeyi esas almak

Vatan için can feda mı?

Adalete karşı siyaset

Hz. Hasan’ı anlamak

‘Peygamber ocağı’ efsanesi

Kırılmayı farketmek

Halkçılığın yeni adı: kitlesellik

İhlas ve kitlesellik

Koyununa sahip çıkmak

Sana refah vaad etmedim

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:

EKONOMİ NOTLARI

Değer üzerine

Bakışımızı değiştirmek

İktisat et, rahat et

‘Kullan-at’ toplumu

Tüketme, kullan

Telezzüz

Refah değil, şükür

Şükür mesleği

Enflasyona nebevî bakış

Bir başkalaşmanın öyküsü

İçimizdeki kapitalizm

BEŞİNCİ BÖLÜM:

AİLE ELDEN GİDİYOR

Salâvatın bir sırrı

İki Ömer’in öğrettiği

Çocuklar öldürülmesin

Ailenin ölümü

Hâzır medeniyeti aşmak

Çocuğu kim eğitmeli?

Nereden başlamalı?

Mum dibini ışıtmazsa
Ekleme Tarihi: 25.08.2005 - 00:30
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Kişisel Gelişim Dedikleri...
kimyagerus su an offline kimyagerus  
Kişisel Gelişim Dedikleri...
59 Mesaj -
HAYATIN ANLAM TEMELİNİ oluşturan inanç, ahlak, adab-ı muaşeret ve metafizik boyutunu yitiren günümüz modern insanı, yaşadığı sıkıntılı, karmaşık, dengesiz hayatını bir şekilde yeniden düzenlemek ve sisteme sokmak istemektedir. Özellikle son yıllarda ülkemizde de hakkında sıkça konuşulan ve “kişisel gelişim” denilen sistemin nasıl oluştuğunu, nasıl bir gelişim süreci takip edip bu günlere geldiğini, nasıl bir sektöre dönüştüğünü tartışmak gerekmektedir. Anadan doğma muhalif değilim. Körü körüne kabullenip bir anlayışın savunucusu olacak zihinsel yapıya da sahip değilim. İnsana yakışan neyse onu gün yüzüne çıkarmaya çalışmalı diyorum.

Bugünkü konumu itibariyle kişisel gelişim kültürünün sınırlarının tam olarak çizilemeyişi sebebiyle motivasyondan, başarı stratejilerine, özgüvenden liderlik becerilerine, kurumsal stratejilerden ruhsal arınma temrinlerine hatta ve hatta bilgelik ritüellerine kadar çok geniş bir alanı işgal ettiğini söyleyebilirim. Kişisel gelişimin temelinde dört temel disiplinin bulunduğunu belirtmekte fayda var:

1- Felsefe: Özellikle Yunan ve çağdaş Batı Felsefesi. Son yirmi yıldır uzakdoğu ve İslam Düşüncesi’nden de çok yoğun istifade edildiği gözlenmektedir. Türkiye’deki kişisel gelişimle uğraşan, bu alandan ekmek yiyenlerin pek çoğu bu durumdan habersizdir. Kitlelere mutluluk reçeteleri verirken çoğu kere ünlü stoiklerden Epiktetos’un öğretisini anlattıklarını bilmiyorlar. Kişilik çözümlemeleri yaparken Arthur Schopenhaure’dan istifade ettiklerinin farkında değiller. Bu örnekleri fazlasıyla serdetmek mümkün.

2- Sosyoloji: Kurumsal analizler yapılırken, kurum için yapısal öneriler ve reorganizasyon kaideleri aktarılırken çağdaş sosyolojinin imkanlarından faydalanılmaktadır.

3- Piskoloji: Modern psikoloji tüm dallarıyla ve ana paradigmalarıyla kişisel gelişimin omurgasını oluşturmaktadır.Örneğin psikolojinin klasik insan tanımı, davranış tanımı, material tutumu, Freudyen yaklaşımı fazlasıyla hakimdir. Kendine NLP uzmanı diyenlerin pek çoğunun dilinde “bilinçaltı” kavramının ne kadar kullanıldığına bakın. İnançlar, şartlanmalar, bilinçaltı kodlanmalar vs. Halbuki bilinçaltı kavramı ve yaklaşımı fazlasıyla tartışmalıdır. Bizzat Freud’un öğrencileri tarafından bu kavram eleştirilmiş hatta reddedilmiştir.

4- İktisat ve İşletme bilimleri: Vizyon ve misyon oluşturmadan tutun da verimlilik oluşturmaya kadar pek çok noktada iktisat ve işletme bilimlerine müracaat edilmektedir.

Bu alandaki çalışmaların kökü somut anlamda 1900’lü yılların başlarına kadar inmektedir. Örneğin, Türkiye’de kendini kişisel gelişim uzmanı, NLP uzmanı [ki “uzman”lık sıfatı pozitivist modern bilimin ikonlarından biridir, bilimin sunduğu bilgileri tartışmasız kılmak için uydurulmuş bir kılıf, ardına saklanılan bir zırhtır, uzmanlar diye bir ruhban sınıfından bahsedilebilir. Oysa bana göre özellikle insanla ilgili alanlarda uzmanlıktan bahsedilemez, insan ve hayat karşısında daima amatörüz] olarak takdim edenler çoğu, bu işin duayenlerinden ünlü Fransız filozofu Chartier Alain’in, öğrencisi Andrea Moureaus’nın adını bile duymamışlardır. Kişisel gelişimin çıkış noktası, teorik felsefi ve bilimsel bilginin pratikleştirilerek bir uygulanabilir bir yaşam bilgisine indirilmesi, daha işlevsel hale getirilmesidir.

Burada kişisel ve kurumsal gelişimden söz ediyoruz. Bu arada, 1940 ve 1950 yıllarından itibaren Dale Carnegie kişisel gelişim alanına damgasını vurmuştur. Anthony Robbins 1970 ve 1980 lerde etkili bir biçimde adından söz ettirir. Kurumsal gelişimin en büyük gurularından biri de Peter Drucker’dır. Richard Gray ise kadın erkek ilişkilerinin öncü temsilcilerinden biridir. Üretken düşünme ve zeka alanlarında Edward de Bono, Tony Buzan gibi isimler en başta sayılabilir. Türkiye’de 1930’lardan itibaren isimlerini zikrettiğimiz ilk yazarların tercümeleri var. 1980’li yıllar kişisel gelişim kültürünün Türkiye’ye daha canlı, daha hareketli intikal ettiği zamandır.

Ülkemizdeki birinci kuşak kişisel gelişimciler Üstün Dökmen ve Doğan Cüceloğlu ve Baltaş çifti gibi akademisyen kökenli isimlerdir. Dünya ile birlikte ülkemizde de 1990’lar ve sonrasında bu alan müthiş hareketlenmiştir. Akademisyen olmayan, alaylı diyebileceğimiz “uzman”lar, NLP’nin dünya çapında şöhreti ve uzman yetiştirmeye yönelik [bana kalırsa fasulye, maydanoz yetiştirebilirsiniz ama insana dair bir ‘uzman’ asla yetiştiremezsiniz] yaygın eğitimlerinin de etkisi ile çoğalıyor. Günümüzde, neredeyse elini sallasan uzmana çarpıyor. Maalesef belli noktalarda kişisel gelişim standartlarının belirsizliği nedeniyle ayağa ve ranta düşmüş bulunuyor.





Milli Gazete, 03.07.2005




© 2005 karakalem.net / Yusuf Özkan Özburun
Ekleme Tarihi: 24.08.2005 - 12:16
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Dua
kimyagerus su an offline kimyagerus  
Themenicon    Dua
59 Mesaj -
Dua etsek unutmamak için, unutarak nefes almamak için. Ayna olmak için Allah´ın isimlerine, kendi kendimizi keşfetmek için, tüm istidatlarımızın inkişaf etmesi için. Tıpkı bir tohumun ağaç olmak için dua ettiği gibi.




BUGÜN YİNE YERYÜZÜNE uyandım büyük bir hediye olarak. Ama bunu unutmak da var. "Her canlı doğar, büyür ve ölür" sistematiği içine sıkışıp yalnızca yaşamak, düşünmeden yaşamak da var. Sadece yeryüzünde yaşamak, başımı hiç kaldırmamak, Peygamberimiz (s.a.s)´in dediği gibi dünyada uykuda olmak ve ölünce uyanmak da var. Bugünün gündelik telaşeleri içinde dünün elimden yitmişliği var ve yarının planlanmışlığı belki de gerçekleşmeyebileceğini hiç düşünmeden.

Ölüm gerçeğini aklıma getirmeden, kazara geldiğinde de hızla kovmaya çalışarak yaşamak, çünkü o geldiğinde tüm mutluluklarım sönecek. Mutluluk deyince şimdi, şu anda gerçekten mutlu muyum diye düşünmeden yarınki planlarımın ışığında gelecek mutluluğu beklemek. Bunca telaşenin ruhuma yeterli gelmemesinin, ince ince iç sızılarımın, huzursuzluğumun sesini bastırmak; duymamak yüreğimin çığlıklarını. Ben kimim diye düşünmemek; niye yaratıldım, niye ben dememek ve benim yolum nereye, ölüm beni nereye götürecek diye sormamak kendi kendime.

Bu sorulara geçici cevaplar bulmak. Ben öğrenciyim demek mesela. Kurma dünyalarımızda bir gerçekliğin, bir gerçek dünyanın içinde kendi kendimize, kendi dünyalarımızda yaşamak da var benim gibi, adı "insan" olan her canlı için büyük bir tehlike olarak. Evcilik oynayan küçük çocuklar gibi olmak. O çocuklar da anne olur, doktor olur. Biz de anne oluruz, doktor oluruz. Hatta profesör de oluruz. "Bizimki oyun değil gerçek ama" savunmalarının başımızı kaldırıp kendimize gökyüzünden baktığımızda yeryüzünün kurmaca unvanlarıyla birlikte solup gittiğini görürüz.

Güneş herkese doğar, tüm dünya görür bunu, ay herkese aynı bakar, yıldızlar aynı gülümser. Biz çok köklü değişiklikler yaptığımızı sanırız hayatımızda sözgelimi kalkar dünyanın ta öteki ucuna gideriz. Bu sözde değişikliğin kendimizce yüklediğimiz anlamından sıyırabilsek kendimizi, bir dinlesek gökyüzünü; ayı, güneşi ve yıldızları "Biz yine buradayız, yani sen aynı yerdesin " der buluruz. Hatta dünyayı bırakıp çıksak da aynı yaratılmış alanın içinde buluruz kendimizi ve bir Kur´an-ı Kerim ayetinin Allah´ın yarattığı sathın dışına çıkamayacağımızı belirttiğini hatırlarız belki de. Dinlersek bu arada bir de kendimizi en çok yitirmekten, yokluktan korktuğumuzu duyarız ve yokluğa giden şeyden kaçarız. Vakitlerimizi yok etmemenin, öldürmemenin peşinde koşarız. Biliriz ki ne kadar geçici bir memnuniyet duysak da bittiğinde, geçip gittiğinde o vakitler elimizde kalakalan koca bir boşluktur. Bu boşluktan bucak bucak kaçarız. Ruhumuz bunu istemez, öyle yaratılmıştır çünkü. Allah Teala faniden kaçıp Bakiye ulaşmamız için öyle yaratmıştır. O´na yöneliriz vakitlerimizi öldürmemek için. Namaz kılarız. Her vakitte kulluğumuzu dile getiririz kainattakilerin temsilcisi bir seçilmiş olarak.

Her ne yaparsak yapalım onu bırakıp zamanımızın, mekanımızın sahibini hatırlarız ve O´na sunarız zamanımızı ölmesin diye. Sevdiğimiz her şeyi de veririz O´na kaybolmayan tek Baki ve her şeyin sahibi Malikül Mülk olduğu için; ilk veren ve yine vermeye de tek gücü yeten olduğu için; parmak uçlarımızı dahi yeniden toplayacağını bildiren Kur´an ayeti ışığında biliriz bunu.

Dua etsek bunları unutmamak için, unutarak nefes almamak için. Ayna olmak için Allah´ın isimlerine, kendi kendimizi keşfetmek için, tüm istidatlarımızın inkişaf etmesi için.

Tıpkı bir tohumun ağaç olmak için dua ettiği gibi.




2005 karakalem.net / Özlem Sarı


Bu mesaj 1 kez ve en son RaVZaNuR tarafından 24.08.2005 - 22:47 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 24.08.2005 - 12:12
kimyagerus üyenin diğer mesajları kimyagerus`in Profili kimyagerus Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (2): (1) 2 Devam >
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 474 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
osmanli1 (49), TRABZONLU_TS (43), murat__ (41), remzay56 (61), Mikayil Demir (44), sadoðlu (68), yigilcali (48), müzisyennnn (46), hakankara (55), mikail06 (53), seyfullah (36), erguen (53), @hmed (49), emre-70 (34), AY-NUR (41), yagmurumm (33), ihvankudret (35), KeTeNci (38), zahid1 (49), hamdim (37), intifada (53), samsun1983 (41), veysel.hoca (48), mikail34 (54), zincefr (60), batmazhalil (36), MaziDENbiri (52), sero (58), Natuvan (40), tuana~islam (38), xturkkizx (37), seros633 (47), m_zahid (43), karanfil58 (39), halimyusufoglu (49), minam (44), HATÝCE81 (43), s.emine (43), naci edin (78), Yaseminerdem (36), fatih1981 (43), bekir tek (38), seyyidtalha (52)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.50917 saniyede açıldı