colchicine generique kaletra hydroxychloroquine kaletra lopinavir ritonavir apranax aprovel aralen arava arcocillin arcoxia aricept arilin arimidex aristocort artane arthrotec artofen asacol asasantine asmaxen at 10 atarax atenil ateno basan comp ateno basan atesifar athrofen atridox atrovent augmentin avalide avana avapro avelox aventyl aviral avodart aygestin azaimun azarek azelex aziclav azulfidine bactrim basiron
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

20 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (1): (1)
Ekleyen Mesaj
Konu: http://www.aktivejugend.de/
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
cevap
28 Mesaj -
ilginizden dolayi tesekkürler Asimin nesli kardesim!
sitenin ana sayfasi almanca olmakla birlikte 20 farkli dilde proje anlatildi. türk bayragina tikladiginizda sayfa türkce olarak karsiniza gelir. videolarda ise TR isaretli olanlar türkce izahli. veya aktivejugend sayfasindaki video linkine bastiginda orada türkce ve almanca videolar yaziyor.
insaAllah bu izah yeterli
fi emanillah
Ekleme Tarihi: 30.03.2008 - 07:51
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: http://www.aktivejugend.de/
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
http://www.aktivejugend.de/
28 Mesaj -
selamün Aleyküm farkli bir hizmetin örneklerini sunan Aktive Jugendin internet sitesini duymayanlara duyurmak istedim..

http://www.aktivejugend.de

ayrica aktivitelerin yer aldigi videolari izlemek isterseniz buradan izleyebilirsiniz

http://www.youtube.com/user/aktivejugend



fi emanillah


Bu mesaj 2 kez ve en son huzeyfe__ tarafından 29.03.2008 - 16:47 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 29.03.2008 - 16:44
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: unutulanlari kurbanla hatirlamak
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
unutulanlari kurbanla hatirlamak
28 Mesaj -
2007 Kurban Kampanyası
Aktive Jugend, Kenya ve Somali'de!..
Somali'de açtığı Okul, Sağlık Ocağı, Radyo İstasyonu ve Kurban Organizeleri ile gönüllere iz bırakan Aktive Jugend, aç ve muhtaç Afrikalı kardeşlerini bu yılda yalnız bırakmayacak…
Muhtaç bölgeler tesbit edilip bütün hazırlıklar tamamlandı. Arkadaşlarımız, Allah için Kurban kes! emrini yerine getirmeniz için vekaletlerinizi beklemektedir.
Kurban Bedeli: 100€
Son müraacaat tarihi: 20.12.2007
http://www.aktivejugend.de
Tel: 017621004932
Aktive Jugend
Rheinhorststr. 26
67071 Ludwigshafen
Kreditinstitut: Sparkasse Vorderpfalz
Bankleitzahl: 54550010
Kontonummer: 0191 3340 93
BIC/SWIFT: LUHSDE6AXXX
IBAN: DE25 5455 0010 0191 3340 93
Ekleme Tarihi: 10.12.2007 - 03:45
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Somali kermesi
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
davet bitti
28 Mesaj -
sa
davete icabet olmadi ama isterseniz filmini izleyebilirsiniz!!!
http://www.aktivejugend.de/videos/somali_event_2007.wmv
Ekleme Tarihi: 03.09.2007 - 01:20
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Somali kermesi
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
Somali kermesi
28 Mesaj -
KERMESE DAVET

Tarih: 11-13.05.2007

20 nin üzerinde farklı ülke insanının geleneksel yemeklerini tanıtacakları etkinliklerle dolu kermese hepiniz davetlisiniz. 3000 m2 lik açık alanda 3 gün sürecek kermeste hergün farklı süprizlerle dolu proğram sunulacaktır. Bu sene Kırgızistandan misafir öğrencilerinde katilacağı kermeste, muhtaçlara yardımda el ele vermenin örneği sergilenecektir.

2006 yılında iki kez düzenlediğimiz kermes, farkli ülke insanlarıyla birlikte olmanın heyecanını yaşattı.

Firma ve kuruluşlar infostand/satış masası ayıttırmak için proğramdan en az 3 hafta önce müracaat etmelidirler. Kermese maddi ve manevi katkida bulunmak isteyenlerin bizlerle irtibata geçmesi arzu edilir.

Proğram:

- Somali tarihi, siyasi durumu uzmanlar tarafından anlatılacak

- Proje tanıtılıp faaliyet raporu sunulacak

- Misafir konuşmacılar sohbetler edecek

- Çocuklar icin Luftburg, pamuklu seker, dondurma ve birçok süprizler olacak

- Büyükler icin, çekilişler, Somali ve diğer ülkelerden gelen değerli eşyalar açık artırmaya sunulacak, izinlik hediyeler bulundurulacak.

- Afrika asya ve balkan yemekleri tanıtılacak, griller gözlemeler köfte çeşitleri o güne renk verecek.

Saymakla bitiremiyeceğimiz etkinlikler klasik etkinliklerden uzak olup tarifi ancak yaşanarak yapılacağına inanıyoruz.


O günde birlikte olma dileğiyle….


Proğrama katkıda bulunmak isteyenler: 0176 / 21004932 telefonuyla bizlere ulaşabilir.

Veya aktivejugend@web.de adresine yazabilirler.
yer: Rheinhorststr 26 ludwigshafen (almanya)
Ekleme Tarihi: 30.04.2007 - 07:45
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: http://www.aktivejugend.de/
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
http://www.aktivejugend.de/
28 Mesaj -
kurulusunun birinci yilinda 20 dilden yapilan calismayi duyurmaya calisan bir site! girip sizinde kurcalamanizi tavsiye ederim. ismine ve iceriligine bakip önyargili davranmamanizi tavsiye ederim http://www.aktivejugend.de/

yazali 1 yila gelmis
simdi ise calismalarin video calismasi internete aktarildi
bakmak isteyenler
http://www.youtube.com/user/aktivejugend
buradan bakabilir.


Bu mesaj 1 kez ve en son huzeyfe__ tarafından 28.03.2008 - 21:12 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 30.04.2007 - 07:40
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Ressamlar buraya
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
Ressamlar buraya
28 Mesaj -
Selamün Aleyküm


Somali projesi veya afrika kitasi üzerine yapilacak calismalar icin yeni bir bürosür düsünmekteyiz bu bürosürün kapagina bir resim yerlestirmeyi düsünüyoruz! Ve bu calismayi yarismaya actik! müddet 10 gün, kim güzel yaparsa süpriz bir hediye verilecek!

Resim bir köprü ve köprünün bir tarafi modern yapili sehir ve oradan bakan bir cocuk, diger yönde afrikada cadir evler ve oradan bakan zenci bir cocuk veya cocuklar, köprü „Aktive Jugend“ yazisini icermeli. Karikatür seklindede olabilir veya resimlerden montaj olabilir.

Son tarih; 15.03.2007
Kolay gelsin

Anlasilmayan kismini sorabilirsiniz!
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 01:29
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon NERELİYİZ ARKADAŞLAR
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
28 Mesaj -
bende gayseri
Ekleme Tarihi: 01.01.2006 - 03:37
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Tanitirmisiniz?
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
28 Mesaj -
Ya bu eskisehirliler muhabbet ederde kayserililer sessizmi dudur, nirdesiniz hemserilerim sesiniz cikmiyor baksaniza meydan kimlere kalmis sevinçli
Ekleme Tarihi: 24.12.2005 - 15:05
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Tanitirmisiniz?
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
RE: Selamun Aleyküm
28 Mesaj -
Alıntı
Orijinali Esra20
ibadetinizi yapmaktan..cekinmeyin..nerde olursaniz olun..
sevgi ve dua ile..



Hos geldiniz kardesim teklifin icin sizi takdir ediyorum.


Bu mesaj 1 kez ve en son huzeyfe__ tarafından 15.10.2005 - 08:31 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 15.10.2005 - 08:29
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon ACIKANLARA :-)
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
RE:
28 Mesaj -
Alıntı
Orijinali HICRAN YARASI

haklisiin kardes insan oruc tutunca yemek akla geliyor bende böyle birsey yazagim dedim kahkaha
bayrama kadar ins.bir de bayram icin fikra bulurum kahkaha kahkaha



devamini bekliyorum
Ekleme Tarihi: 13.10.2005 - 12:17
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon NERELİYİZ ARKADAŞLAR
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
RE:
28 Mesaj -
Alıntı
Orijinali (( NuR ))

Bende Kir$ehirliyim yaws hec aranizda yohmu??
yoksa yanlizmi kaldim:(



eh ne kadarda kayserili olsakta bir ayagimiz kirsehirde. bizde olmasak kirsehirde kim pastirma kuruyemis satacakti sevinçli
Ekleme Tarihi: 12.10.2005 - 16:35
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon ACIKANLARA :-)
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
28 Mesaj -
Herhalde bu gün hic bu kadar gülmemistim. herhalde oruclu oruclu baska birsey akla gelmiyor... ama haberlerin devamini bekliyorum...hatta bayram söleninde espiri olarak söylenebilir..
Ekleme Tarihi: 12.10.2005 - 16:28
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: bayram senligi
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
bayram senligi
28 Mesaj -
Kardesler bayram senliginde tiyatro ve skec yapmayi düsünüyoruz, bildiginiz bir eser veya internette bu hususta site bilen kimse varmi aranizda?

yardimci olursaniz sevinirim.

fi emanillah
Ekleme Tarihi: 09.10.2005 - 01:41
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon NERELİYİZ ARKADAŞLAR
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
28 Mesaj -
gayseri
Ekleme Tarihi: 06.10.2005 - 19:51
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Tanitirmisiniz?
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
RE: SELAM VE DUA ILE
28 Mesaj -
Alıntı
Orijinali RANAULHUSNA

ESSELAMUN ALEYKUM VE RAHMETULLAH VE BEREKATU..
ben 1985 mus dogumluyum.1990da batiya goc etmek zorunda kaldik.1999da farnsa yolunu tuttuk gurbet ustune gurbet yani.bas ortum yuzunden koleji terk etmek zorunda kaldim ayni sebebten calisamiyorum.ama anlamli bir sey icin bu fedakarliklar yapiliyorsa deger diyorum.imam hatip okumak istegen medreseye gitmek isteyen ama bu ortami bulamayan biriyim(insallah RABBIM dilegimi kabul eder).



Aleyküm selam kardes bende duana amin diyorum
Ekleme Tarihi: 03.10.2005 - 00:57
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon italya / Basna gezimizden esintiler
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
Themenicon    italya / Basna gezimizden esintiler
28 Mesaj -
Bu yaziyi sizlerle paylasmak istedim!

Dar´ul Erkam Talebeleriyle yaptığımız İtalya ve Bosna gezisinden notlar


Almanya 13.08.05

Yorucu ve heyecanlı hazırlıklardan sonra takriben 5000 kilometrelik uzun bir yolculuğu 9 günde gerçekleştirme planı ile 13.08.05 tarihinde Darul Erkam Ludwigshafenden velilerle vedalaşarak ayrıldık.

Öğle namazını Freiburgta kılmak üzere hareket ettik. Nihayet aradığımız islam merkezine varıp namazlarımızı eda ettik. Namaz esnasında tanıştığımız cemiyet başkanı’nın ikram ettiği çay ve meşrubatları hem yudumladık hemde sıcak bir sohbet gerçekleştirdik.Cemiyetin bakkalından alışverişimizi yaparak yolumuza koyulduk.

İsviçre 13.08.05

Almanya sınırında olan İsviçre’nin ticaret merkezi Basel şehrini araba ile gezdik. İstasyon önünde çekildiğimiz hatıra fotoğraflarıyla Basel gezisine son verdik. Kısa zamanda şahid olduğumuz bir kaç olayla Avrupa’nın korkunç gelişmişliği yanında insanlığın çöküşüne şahid olduk, Bir tarafta yatan Penalarla ne yapacağına karar veremeyen gençlerin çığırtkanlığı bizi ürkütmüştü.

İsviçrenin o meşhur Dağları ve tunellerinden Pisa´nın eğik kulesine ibretle bakmak için arabamıza binerek yolumuza devam ettik.


İtalya 14.08.05

Pisa´ya vardığımızda gece yarısı olmuştu. Evvela eğik kulenin yerini tesbit ettik. Daha sonra sabahlayacak mekan bularak istirahata çekildik. Gece yol boyunca şahid olduğumuz olaylar Avrupa medeniyeti’nin ahseni takvim üzere yaratılan insanı ne hale getirdiğini sergiliyordu!
Güneş ışıkları’nın cadde ve sokakları aydınlatmasıyla Afrikalı müslüman seyyar satıcılar yol kenarlarını önlerine açmış oldukları sergilerle doldurmuşlardı. Birkaç müslümanla selamlaşıp hatıra fotoğrafı çekildikten sonra eğik kuleye vardık. Bilindiği gibi Pisa’nın eğik kulesi 650 yıldır insanların nefesini ha çöktü ha çökecek diye kesmiştir! Asırlarca deniz kuvvetleriyle meşhur Pisa şehri günümüzde eğik kulesinden başka bir şeyi kalmamıştı! Bütün dünyadan akın eden turistlerde Pisa’ya ayrı bir renk katıyordu.” Aslında Kule, çok mükemmel yapıya sahip bir kilise’nin çanlarının çalacağı bir çan kulesidir. Fakat kule, inşaatta kullanılan ağır malzemeyi 3. katından sonra bulunduğu yer itibariyle taşıyamayıp hafiften eğilmiş ve inşaatına son verilmiş. Bir asırlık aradan sonra yeni bir mimarın kollarını sıvamasıyla 1350 tarihlerinde eğik olduğu halde son haline getirilmiş.İşte kulenin bu zamana kadar devrilmemesi, mimarları şaşırtmakta ve matematikcileri de düşündürmektedir. Ayrıca turistleri merak ettiren bu kule, günde binlerce seyirciye selam durmaktadır. Üzerine çıkma’nın kişi başına ücreti 15 € olduğunu öğrenince gençlerle anlaşarak kuleye çıkmaktan vazgeçtik. Buna karşılık birer dondurma almayı şart koştuk. Dondurmalarımızı hem yedik hemde Pisa´dan sonra uğrak yerimiz olan Florenz´e doğru yola çıktık.

Florenz´e vardığımızda şehrin kitaplarda anlatıldığı gibi şirin bir yapıya sahip olduğu anlaşılmaktaydı, Şehir merkezinde yaya yaptığımız gezi ve arabayla yaptığımız geniş çaplı şehir turundan sonra Romaya hareket ettik.

Bizi soğuk karşılamıştı Roma. Geniş yolları, köprüleri ve romalılar’ın bıraktığı eserler insanı korkutuyordu adeta. Bildiğimiz gibi Roma, Roma İmparatorluğu’nun kurulduğu merkezdir, bugünde İtalyaya başşehirlik etmektedir. Romaya girdiğimizde Karşılaştığımız ilk yer Kloseum du. İnsanların canavarlarla boğuşturularak halkın zevk duyduğu soğuk ve muhteşem yapı. Acaba burada kaç masum insan, canavarların pençesinde can vermiş, kaç masum kanı üzerinde kadeh tokuşturulmuştu! sayısını bilemiyoruz. Bildiğimiz tek şey, yaptıkları zulümlere şahidlik edecek eserleri dimdik ayakta durmaktaydı. İçini gezmeye ne gönlümüz ne paramız nede zamanımız müsade etmedi. Kleseum’un hemen karşısında açık hava müzesi gibi kendini isbatlayan Roma’nın kurulduğu antik şehir vardı. Her tarafı heykellerle süslenen kalıntıları gezdikçe içimiz biraz daha daralıyordu. Ama her halukarda 2000 yıl önce tarihe imza atan bir medeniyetin kalıntıları ibretle seyredilmeye değerdi. Uzun bir gezintinin ardından tekrar o soğuk çehreli Kloseumun korkunç duvarlarının yanından, arabamızı park ettiğimiz mekana geldik. Gezimizin ilk macerasıda bu park yerinde başladı. Arabayı park ederken içimizde tuhaf bir his olmuştu.’Biz gezerken acaba arabaya birşeyler olur mu? diye’. Korktuğumuz başımıza gelmiş, Romalı hırsızlar bize hayatımızda unutamıyacağımız bir an yaşatmışlardı. Arabadan cüzdan, gideceğimiz yerlerin haritaları’nın bulunduğu çanta, gençlerin el çantaları kısaca ne var ne yok bulduklarını almışlardı. Bununla birlikte para ve Pasaportların hırsızın eline geçmemesine sevindik. Ayrıca arabamızı tüm götürmedikleride insaflılıklarındandı galiba!

Gençlerde nefret doruk noktadaydı. Sevmemişlerdi bu ruhsuz şehri. Bir an önce İtalyayı terketmekten başka düşündükleri şeyde yoktu zaten. Proğramın aksamadan devam edeceğini kesin bir dille söylemesem kimseyi ikna edemiyecektim!. Bu olaydan sonra ruhlarımızın aydınlanacağı Avrupanın en büyük camisi olan Roma Camiinin bulunduğu yere vardık. Vakit akşam ve yatsı arası olmasına rağmen cami kapalıydı, Çok büyük bir alana yapılmış olan bu eser kalın duvar ve demir korumalıklarla muhafaza ediliyordu. Arabasına binip gitmek üzere olan bir müslüman’ın Cami hocasının hastanede olduğunu, camininde o yüzden kapalı olduğunu öğrenince, içimizdeki sevinç aniden hüzne dönüşüverdi. Parmaklıklar arasından seyredebildiğimiz minareli kubbeli cami Avrupa’nın en muhteşem beton yığınından başka bir şey olarak görünmüyordu artık gözümüze!.

Polis merkezinde işlemlerimizi tamamladıktan sonra Romada bizi durduracak herhangi bir sebep kalmamıştı, Nihayet Pompej şehrine gitmek için Napoliye hareket ettik. Sabah Napoliye gelmiştik orasıda geniş duvarlı kale ve saraylarıyla tipik bir Roma şehrini andırıyordu. Biraz gezip hatıra fotoğrafları çekildikten sonra Pompeje gittik.

Pompej Romanın zengin ve rütbeli uluları’nın şehevi arzularını gidermek için Lutiliğe kadar her türlü sapıklığın en doğal bir şekilde uygulandığı şehir, Allah (C.C.)’nun Vezüv yanardağıyla helak edişine kadar varlığını sürdürdü. M.S. 79 yılından bu yana bu kavim arkada bıraktıklarıyla kıyamete kadar ibret için insanlığa mesaj sunacaktı! Bir anda insanların tamamı’nın, bulunduğu hal üzere ölmeleri, bu haldeki cesetlerinin taşlaşmış ve alçılar içinde teşhir edilmesi ibret alanlar için çok şeyler söylemekteydi. En güzel bir şekilde yaratılan insan’ın esfeli safilini tercih etmeleri Pompejde sergilenmekteydi. Tabiki inananlar bu olaydan ders alacaklardı!. Şehrin tepede kalan kısmı olduğu gibi durmaktaydı. Aşağılarda kalan kısmı ise Vezüvden akan ve 7 metreye ulaşan bir lav tabakasıyla kaplamış sanki içindekileri günümüze ulaşması için konserve etmişti. Ama günümüz insanları, ibret alma bir yana; aynı mekana yakın bir yerde Eşcinseller adası kurmuşlardı. 20. asır öncesine şahitlik eden yapıları, mimarlar için ibretle seyretmeye değerdi. Tarihe imza atan bu kavmin sağlam yapılar içerisinde helak olmaları ise, insanoğlu’nun faniliğini, ancak Allah (C.C.) nun baki olduğunu hatırlatmaktaydı.

İbretlerle dolu kalıntıların ardından Pompeje veda ederek, Romaya hem gidip göremediğimiz camiyi hemde Papanın vatikanını görmek için tekrar yola çıktık. Tabi yolumuz ordan geçtiği için!. Romaya varıp camiye yaklaştığımızda lambalar yine sönüktü.Demir parmaklıklar arasında seyrettiğimiz iri cüsseli caminin, ancak dışında namaz kılmak nasip oldu. Nitekim namazlarımızı eda ederek Papanın ülkesi vatikana doğru ilerlemeye başladık.

Petersplatz önlerine vardığımızde Papa’nın konuşma yaparken halkın meydanları doldurduğu yerleri bütün soğukluğuna rağmen gezdik. Mimari özellikleri ilgimizi çekmedi değil! Her halukarda Papa’nın devletinide gitmişken gördük vesselam. Her şeye rağmen Romanın dondurmalarınıda alıp şehri terkediyoruz.

Artık ruhumuzun huzur bulabileceği Bosna bize adım adım yaklaşmaktaydı. Bosnadan önce uğrayacağımız son şehir, filimlerde gördüğümüz Venedik şehri idi.

Venedik İtalyada tarih boyunca deniz kuvvetleri noktasında hatırı sayılır bir şehirdir. Osmanlı’nın deniz donanmasını mağlup eden çanakkale boğazını uzun zaman muhasarada tutan bu şehir tarihte kendinden söz ettirmiştir. Şimdi ise Gondelleriyle aşık çiftleri gezdiren enteresan bir şehir. Bisikleti, motoru, arabası, olmayan tek şehir!. Bana bu şehri rüyamda gösterseler inanmazdım galiba! Kapıların suya açıldığı taşımacılığın sadece küçük vapurlarla yapıldığı bir yer. Evler, binalar suya dikilmiş ağaçlar gibi. Kapıları suya açılıyor. Bahcesi sudan ibaret. Bu şehrin nasıl kurulduğunu aklımız almasada şehri dolanıyorduk! Harplerde kazandıklarıyla yaptırdıkları yapılar ve heykelcilikte varmış oldukları doruk nokta kendinden bahsettirecek derecedeydi. Bu şehirdede gezip gondellerini seyrettikten sonra deniz otobüsüne binerek arabamızı park ettiğimiz bölgeye geldik. Önümüze ilk gelen şehre gidip alışverişimizi yapıp Pizzalarımızı yiyerek italyayı terketmek üzre hareket ettik.

Artık önümüzde bosnaya kadar engel olacak yolculuktan başka hiçbirşey kalmamıştı. Nihayet bütün gece arabamızı dinlendirmeden bosnaya sürdük,

Bosna 17.08.05

Sabah namazını Hırvatistanda kılarak sabahın erken saatlarinde Müslümanların son şehri Binhaca ulaştık. Gözü yaşlıydı Binhacın, Bosnanın! Yağmur ve sis bize şehrin güzelliğini ve sırpların kurşun izlerini saklıyordu. İlk gördüğümüz fırından börek almak için arabamızı durdurduk. İşaretlerle ancak anlaşabildiğimiz ama ayrılırken Allaha Emanet lafzıyla bizi uğurlayan tezgahtar bacımızın ALLAHA EMANET sözü bizi uykudan uyandırmıştı adeta. ‘ALLAHA EMANET’ sanki Bosna’nın markasıydı. Bu sözle karşılandık ve bu sözle uğurlandık. Bu söz kulaklarımızın bosnayı çıkana kadar en çok duyduğu sözüydü.

Farklı bir duygu ve düşünce içerisinde Travnik şehrine doğru ilerliyorduk artık. Camisiz minaresiz köyler geride kalmıştı, her köyde en az bir minareli cami sayıyor yanına varıp gözlerimiz doğrumu gördü acaba diye penceresınden içeri bakıyorduk. Genel olarak camilerin bahçeleri şehidliklerle doluydu tarih 1992-1995! Köyler sıklaşıp camiler minarelerini gizlemedikleri için bizde uzaktan selamlaşıp yolumuza devam ediyorduk. Bu camiler Travniğe vardığımızda aniden çoğalmıştı nereye baksak bir cami avlusunda şadırvan.

Travnik İçinde medrese barındıran birkaç şehirden birisidir. Ayrıca harpte düşmana aman vermemiş Ahmed Adilovic komutasında müslümanske snage kuvvetlerini kurarak hürriyet mücadelesi vermişti. Bizde gelmişken hem Osmanlıdan kalma medreseyi hemde Gazi komutan Ahmed Adilovici ziyaret ederek duasını almak istedik. Medreseye vardığımızda istisnai bir proğramın olduğuna şahid olmuştuk! 7 yıl önce medreseden mezun olanlar o gün orda buluşup hasret gidereceklermiş.Bir kaç tanesiyle tanıştığımızda hepsininde Avrupanın çeşitli ülkelerinde imamlık yaptığını öğrendik. Kendisi aynı zamanda medrese mezunu olup medresenin sorumlusu olan Ahmed Adilovıç’i sorduk. Hemen çağırdılar. Sanki hasretlik gideriyormuş gibi birbirimize ısınmıştık, Sağolsun bizlerle ilgilendi medreseyi ve Travnikte çıkan mavi suyu gezdirdi. Yol boyunca öğrenmek istediğimiz soruları cevapladı hemde güzel bir sohbet oldu, Bizlerle ingilizce anlaşan Adilovic evvela bizleri göndermek istemesede mazeretimiz karşısında ancak müsade alıp Travniğin Osmanlıdan kalma kalesinide gezdikten sonra gezimizin en önemli yeri olan Saraybosnaya doğru yola koyulduk.

Saraybosna güzel bir şehir. Katolik, Ortodoks ve islam dini’nin buluştuğu, sona erdiği veya başladığı üç bölge arasında küçük bir noktadır Saraybosna. Ayrıca yahudilik de yine burada mevcuttur (Endülüsten gelme). Hatta birbirlerine 100 metreyi geçmeyen bir mesafedeki mabedleri asırlarca kavgasız gürültüsüz bir arada yaşamışlardır! Tabi bu ancak islamın farklı dinlerdeki insanlara dinlerini yaşama hürriyeti vermesinin bir tezahürüdür. Bosna ve Hersek çatışması esnasında Saraybosna 1300 günlük bir süre boyunca kuşatma altında kalmış. Bu bir şehrin kuşatma altında kaldığı tarihteki en uzun süredir. Keskin nişancılar muhasara altındaki masum bosnalı dindaşlarımızı 1300 gün boyunca avlamışlar.

Şehre girerken sağa sola serpiştirilmiş birbirinden farklı mimari estetiğe sahip o muhteşem binalar ve aralarına serpiştirilmişcesine yapılmış eski ve yeni camiler kulaklarımızı çınlatan Allaha emanet sözleriyle Saraybosnaya girdik. Avrupada benzeri olmayan bu şehir artık aradığımız manevi atmosferi bize sunmaya hazırdı! Büyüklüğü ve gösterişiyle dikkatlerimizi çeken bir camide ikindi namazını eda ettikten sonra şehir merkezine doğru hareket ettik. Her gördüğümüz camiye gitmek bir mescid namazı kılmak geliyordu içimizden.Merkeze yaklaştıkca camiler sağlı sollu Osmanlı mimarisi ile karşımıza çıkmaya başladı. Bu gördüğümüz muhteşem manzara karşısında dilimiz tutuldu desek azdır. Mescid namazı için girdiğimiz Paşa camii sanki Omanlı’ın daha var olduğunu kulaklarımıza fısıldamaktaydı. Camiden çıkıp ilerlerlerken kendimizi meşhur baş çarşının içinde bulmuştuk.Artık camiler birbirine 100 metreyi geçmeyen uzaklıklardaydı. Meydanlardaki Osmanlı çeşmeleri, yol kenarlarındaki seyyar satıcılar, ortalarda sadaka için dolanan başörtülü nine hatunlar, bize hayaller aleminde Osmanlı’nın bu şehre hakimiyetinden bahsediyordu. Arabamızı park edip o güzel mekanlarda teneffüs etmek niyetiyle ayağımızı yere basar basmaz bize kalacak yer ayarlayan bosnalı ama almanyada doktorluk yapan kardeşimiz Senaddan telefon geldi. Nerde olduğumuzu soruyordu. Bizde Saraybosna başçarşıda olduğumuzu haber verince aniden durakladı ve kendininde orada olduğunu söyledi. Nitekim beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkan bu dostumuz bize Osmanlı hanlarından birinde Bosna’nın en meşhur yemeği olan ‘civapcici’ ziyafeti verdi. Ziyafetin ardından akşam namazını hep birlikte Saraybosna’nın en meşhur camisi olan Hüsrevbey camiinde kıldık. İmamla selamlaşıp hatıra fotoğrafı çekilirken kulaklarımızı çınlatacak şu söz beynimize kazınıyordu! BİZ TÜRKLERİ İKİNCİ KEZ BEKLİYORUZ. Ne demek istediğini büyük bir sessizlik içinde anlamıştık, sözündeki samimiyet gözlerindeki ışıltıdan anlaşılıyordu. Bu içten yaptığı temenni ile bizleri derin bir tefekküre daldırmıştı. Beklenilen türkler acaba neredeydi? neyin peşindeydi? Raydan çıkmış tren misali adaletin mum ışığıyla arandığı bu zamanda, adaleti tesis edecek bir ruh bir çalışma ile uykusu kaçıyormuydu beklenilen Türklerin! Oralarda beklendiğimizin farkındamıydık? Yoksa cemaatçilik, gurupçuluk yada hizipçilik bizi komayamı sokmuştu! Yahud deve kuşu misali kafalar kumda etrafımızı göremeyecek haldemiydik.....

Bu düşünceler içerisinde kalacağımız mekana vardık. 3-4 günlük yolculuktan sonra ilk defa yataklarda yatacaktık.Bununda bir nimet olduğunu o zaman iyice anlamıştık. Ertesi gün ziyaret hedefimiz, maddi ve manevi köprüler şehri olan Mostardı.

Bize arkadaşlık etmek üzere anlaştığımız türkce bilen bir bosnalı talebeyle Mostara vardık. İki kutup insan iki farklı yapıya sahip bu istisnai şehir Osmanlı hatıralarıyla dopdoluydu. Her tarafta cami vardı. Artık camileri gezmek yerine en meşhurlarını ziyaret ederek diğerlerini başka zamana tehir ediyorduk. Mostar aradaki köprünün bombalanması ve en yüksek tepeden keskin nişancıların müslüman çocukları avlaması, bu yetmiyormuşcasına o tepeye kutsal tepe diyerek büyük bir haç dikmeleri tarihin kara sayfasına eklenmişti. Bu halde dahi inanan insanlarda tükenmek bilmeyen bir tebessüm vardı. Almanca bilen müezzin bize hem caminin özelliklerini hemde babasının imamlık yaparken öldürüldüğünü anlatmıştı. Gözlerinde intikam ışınları yerine derin bir tebessüm vardı. Babam vazifesini yaptı ve şehid oldu, sıra bizde. Bizde üzerimize düşen vazifeyi yapmakla sorumluyuz.Babamın mezarının karşı tarafta olmasınada üzülmüyorum. Beni üzen tek şey annemin babamın mezarını ziyarete giderken rahatsız edilmesi ve oraya gitme cesaretinin azalması diyordu. Sızlanma yerine üzerine düşen vazifeyle ilgilenen müezzin, bizlere güzel bir ders verdi. Mostarın arasındaki köprünün eskisi gibi yapılmasına rağmen hırvat tarafı olanca kini ile yıktığı manevi köprüyü tamir etmemekte ısrarlı olduğu, Hırvat tarafının diyalog yanlı tutum sergilememesinden anlaşılıyordu.

Kafalarımız karışık kara kara düşünerek bu garip şehri terkettik! Acaba birgün farklı dinlerden olan insanların bir arada yaşayabileceği adaleti sağlayacak bir hükümete tarih şahid olacakmıydı?

Yolumuz yine Saraybosnadaydı. Yollar bal satan çocuklarla doluydu. Arabamızı durdurup utangaçlıktan yüzleri kızaran çocuklardan bal aldık. Yol boyuncada namazlarımızı parklarda değil yol üzerlerine serpiştirilmiş camilerin herhangi birinde kılıyorduk, nihayet Saraybosnaya geri gelmiştik. Fakat evdeki hesap çarşıya uymamıştı. İkindi vakti gelmeyi planlarken yatsı namazının farzına zor yetişmiştik. Ne Saraybosnayı gezme planımız nede İlk geldiğimizde tevafuk eseri tanıştığımız Aydınlı gazeteci ile yaptığımız randevu bu güne sığmadı. Artık ertesi gün sabah namazından sonra tehir edilen proğram gerçekleştirilecekti.

Cuma sabahı kaldığımız pansiyondan eşyalarımızı arabaya yerleştirip Saraybosnada gezmediğimiz yerleri gezmek için arabamızı çalıştırdık. Nihayet başçarşıda alışverişimizi yaptıktan sonra arabayla savaşın olduğu yerleri Ali izzet Begovicin kaldığı mezarlığı ziyaret ve Saraybosnanın tepelerinden şehri seyrettik. Osmanlının kurmuş olduğu bu şehir taa tepelerine kadar çeşmelerle donatılılmıştı. İnsanlığa hizmette sınır tanımayan osmanlıyı hayırla yad ettik.

Aşağı indiğimizde herkesin Cuma telaşı içinde olduğunu park bulmanın imkansızlığını yaşadık. Şehri birkaç tur attıktan sonra nihayet trafiğe engel olmayacak şekilde arabamızı yasak bir yere park ettik. Cuma namazı yaklaşmaktaydı Bosnalı kardeşimizle buluşacağımız Hüsrevbey camiine gittik. Hertaraf insan kaynıyodu şadırvan abdest alanlara sürekli su yetiştirmek için elinden geleni yaparken, caminin dış avlusu sergisini getiren müslümanlara bağrını açıyordu. Sanki osmanlı dirilmiş hutbeye çıkması için islamın halifesini bekliyordu.Bu coşku ve heyecan içinde Cuma namazını eda etmiştik.

İtalyayı terketmek için beni sıkıştıran gençler şimdide ne olur birazdaha kalalım, buraları hemen terk etmeyelim diye sızlanıyorlardı. Kalplerindeki iman tezahürlerinin bir nişanesiydi bu serzeniş.İçimden ya Rab bu gençleri islama hadim eyle, cennete giden yolun önünde engel bırakma, diye dua ediyordum. Yalvarmalar ve her dakika fikrimin değişip değişmediğini soran gençler proğramımızda aksaklık olmayacağını anlayınca yetimler gibi mahsunlaşmışlardı!.
Cumadan sonra Aydınlı Muhabirin yanına vedalaşmak için uğradığımda benimle tanıştırmak istediği Süleyman Efendiye bağlı kardeşlerimle tanışıp yaptıkları hizmet hakkında bilgi aldım. Fazla zaman ayıramayıp muhabir kardeşimizin 3 yılın üzerindeki muhasarada neler çektiğini dinleyemedim, ama artık bir bosnalı olmuştu O. Açmış olduğu döner dükkanıyla hem geçimini temin ediyor hemde gelen giden müslümanlara selam verip yardımcı oluyordu. Bizde adresini ve telefonunu not ederek bir sonraki seferde hatıralarını dinlemek üzere anlaştık.

Hüzünlü ayrılık zamanı gelmişti gözlerimiz arkaya baka baka yanımıza aldığımız bize Banjalukaya kadar yol arkadaşlığı yapacak bosnalı kardeşimizle yola koyulduk.

İlk uğrak yerimiz Travnik olacaktı. Artık dönüş başlamıştı. Şehid kanlarının henüz kurumadığı o topraklardan ayrılmak! Ezan seslerinden camiyi dolduran müslümanlardan ayrılmak ağırdı. Kader dedik bir daha gelme niyetiyle Travnik cihetine yolculuğa devam ettik.

Travniğe vardığımızda ikindi vaktine az kalmıştı, Osmanlı camilerinden birinin önünde durarak şadırvanda namaz hazırlığı yapıp namazımızı cemaatle eda ettik. Şimdi proğramımızda Adiloviçle gezerken tesbit ettiğimiz lokantada kendimize balık ziyafeti çekmekti! Su seslerinin eşliğinde tadını unutamıyacağımız balık ziyafetini gerçekleştirip Zenikaya akşam namazını kılmaya gittik. Şehir merkezine girerek camilerden birini tercih ettik, eski mimarisi ile tarihe şahid o camilerde secde bir başkaydı. Akşam namazı olmasına rağmen camiyi dolduran müslümanların arasında adeta kaybolmuştuk. Namazdan sonra son alışverişimizi yapıp Senad kardeşin dondurma ziyafetine iştirak ederek şehirden ayrıldık.

Bu arada Senad kardeşimizle artık dost olmaya karar vermiştik. Hayatında ilk defa böyle istisnai gün yaşadığını söyleyerek Allah (C.C.) ya hamd ediyordu. Bu coşkulu yolculuğu evlerinde kahve ikram ederek nihayetlendirmek isteyişine olumlu cevap vermiştik. Zaten ara ara annesinin meraklanmaması için telefon açıyordu, bende şaka olarak telefonla söyle kahveleri hazırlasınlarda vakit kaybetmiyelim diyordum. Oda eğer hazırlamazlarsa ben size hazırlarım diyordu.

Köylerine yaklaştıkça küçüklük hatıralarını ve savaşta başlarına gelenleri anlatmaya başladı. Bir gecede halkını silahlandıran sırpların müslüman halkı nasıl katlettiklerini, dedesi ve nenesini hızlı yürümüyorlar diye yolun ortasında şehid etmelerini. Birçok akrabasının bilinmeyen yerlere götürülüp haber alınamadığını anlattı. Sırp canilerinin zulümlerine şahid olan Senad kardeşin hatıralar dolu köyüne nihayet varmış evlerinin önünde arabamızı park etmiştik. Kısa bir aradan sonra evlerine çağrıldık, ihtiyar ama dimdik ayakta duran teyze ve amca bize buyurun diyorlardı son kişinin yerini alana kadar buyurun sesleri kesintisiz devam etti.

Yüzleri sanki bir tebessüm abidesiydi. Gözlerinden ışıldayan memnuniyet nurları, evi manen aydınlatacak kadardı. Bu ortam bu sıcaklık bizi adeta büyülemişti. Bir kahve için girdiğimiz bu ev bizi çabuk göndermeyeceğe benziyordu. Kısa bir istişareden sonra kahveyi namazdan sonra içmeye karar verdik. Abdestler alınırken öbür yandan seccadeler seriliyor yaşlı amcamız hepimize birer takke giydiriyordu. Bu arada hareketleriyle birşeyler ikram edememenin sıkıntısını çeken teyzemizde oğlunu sıkıştırıp bizim herhangi birşey içip içmeyeceğimizi soruyordu. Kahve ile kurtulamıyacağımız yavaş yavaş anlaşılmaktaydı! Nihayet namazımızı cemaatle kıldıktan sonra ardı arkası kesilmeyen birbirinden güzel yiyecekler masayı doldurmuştu, artık gecenin yarısında dengeli beslenme kurallarını terkederek ikramlardan doyasıya yedik. O mütevazi ailenin kalbimizde bıraktığı izler inanıyorumki hiçkimsede silinmiyecekti!... Bütün ısrarlara rağmen kalma tekliflerini mazeret sunarak olumsuz bırakarak en sevdiğimiz akrabalarımızdan ayrılıyor gibi vedalaşıp ALLAHA EMANET sözüyle bosnayı bosnalıları terkettik....

Bosnada en çok dikkatimi çeken şeylerden biride ALLAHA EMANET sözünden sonra selamın çok yaygın olmasıydı. Hatta namazdan sonra dahi herkes kalkıp birbirine selam veriyor, sanki 100 yıldır unutturulmak istenen selamın hasretini gideriyorlardı.
İlk vardığımızda müslüman kadınların şiarı olan tesettür bosnada yaygın olmadığı için alışveriş yaparken bayanlara selam vermekten çekiniyorduk! Ama kominizmin bütün islami değerleri unutturduğu o bacılarımız, Allahın selamını esirgemeyip hemde geciktirmeden kendileri veriyorlardı! Bu hal Bosnayı terkedene kadar devam etti. Almanyaya geldiğimde aynı selamı tesettürüyle tezgahtarlık yapan birine verdiğimde karşılığında merhabalar duyunca soğuk suda duş almış gibi irkilmiştim. Bir tarafta kominizm baskısı altında ezilen halkın dirilişi, öbür tarafta demokrasinin başıboşluğunda kaybolan değerlerimiz..... Ne diyelim imtihan dünyasındayız. Zaman ve mekan bizim tercihimize bırakılmadığına göre imtihanı kazanmaktan başka yol gözükmemektedir.

Bosnadan sonra uğramak ve görmek istediğimiz yer Zagreb camisiydi.

Hırvatistan 20.08.05

Sabah geldiğimizde cami farklı bir mimarisi ile bizi karşıladı. Bu yerin etrafı Romadaki gibi kale duvarıyla çevrilmeyip büyük bir arazinin içinde durmaktaydı. Hayretler içerisinde alışılmamış mimari tarzını doya doya inceledikten sonra kısa bir şehir turu yapıp son durağımız Viyanaya gitmek için yola çıktık.

Avusturya 20.08.05

2 kez kuşatılmasına rağmen müslümanlara yar olmayan Viyanaya varmıştık. Bu yer artık gençleri iyice sıkmıştı. Tek istekleri vardı oda bu şehri gezmeden Bosnadaki heyecanla evlerine dönmekti. Nihayet çeşitli yerlerde çektirdiğimiz resimler dahi boşu boşuna çekilmiş! Çünkü Fotoğraf makinasına kart yerleştirilmemişti! Orada gezdiğimiz türk caddesi Kral Faysalın yaptırdığı cami, türklerin yenilmesine sebep olan Polen ve Alman güçlerinin geldiği tepe yüzümüze manalı manalı bakarak sanki birşeyler söylemek istiyordu! Acaba Bosnalı’nın sıkılıp ezilmeden biz türkleri 2. kez bekliyoruz demesinin ardından, Viyanada türkleri 3. kezmi karşılamak istiyordu? Ne diyelim, dedelerimiz galip bir eda ile gelip giremediği bu topraklarda mağlup ve mahcubiyet içerisinde dolanmaktaydık. İlahi kelamın sınır ötesine götürülmesi için bütün gücünü kullanan ecdad, Viyanada takılmıştır. Torunları ise artık bütün gücünü kullanıp Avrupaya sürünerekte olsa gelmeyi başarmıştır! Arada gaye farkı olsada....

Son duam
Ya rab bizleri İslamın hakikatını dedelerimizin bıraktığı yerden devam edenlerden eyle. (Amin)

Kısa zamanda 5500 kilometrelik yolu tamamlarken öbür gezinin nereye olacağı sorusunu cevaplamaya çalışarak talebelerimizi evlerine teslim ettik..... Bakalım Allah (cc) bizlere daha nereleri gösterecek.
Ekleme Tarihi: 21.09.2005 - 00:39
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Tanitirmisiniz?
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
Selamün Aleyküm
28 Mesaj -
Eskilerden cok ziyaret ettigim sitelerden biri idi Ravda ama galiba cooktan beridir bazi nedenlerden dolayi girmek nasip olmadi. ama artik ayrilmiyacagim galiba! Bu tanisma fikride cok güzel heptende anonüm yasamak zor oluyor, merak ettigim bircok kardeside bu sayede özde olsa tanima firsati oldu.. Allah cc hepinizden razi olsun... Eee simdi geldi bana neyse simdilik anonüm olarak kalsammi?... gurbeti vatan edinenlerdenim...simdilik bu kadarla yetinelim
Ekleme Tarihi: 27.02.2005 - 02:37
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Kayseri+Kapuzbasi Selaleleri
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
s.a
28 Mesaj -
Saolun kardesler bende kapuzbasi selalesine gittim ve bu yil tekrer gidecegim ins. ibret alabilme yetenegine sahip bütün kardeslerime tavsiye ederim cok ibretlik manzaralari var. hatta arzu eden varsa 7. ayin sonlarinda oralari beraber gezerizsevinçli) Orasi kayseri il sinirlarinda fakat kayseriye takriben 140 km uzak
Ekleme Tarihi: 12.06.2004 - 12:11
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Ideale Moslim man..
huzeyfe__ su an offline huzeyfe__  
:)
28 Mesaj -
Herhalde güzel seyler yaziyor
Anlasaydik tebrikde ederdik!!sevinçli
Ekleme Tarihi: 21.05.2004 - 02:29
huzeyfe__ üyenin diğer mesajları huzeyfe__`in Profili huzeyfe__ Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (1): (1)
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 432 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
osmanli1 (49), TRABZONLU_TS (43), murat__ (41), remzay56 (61), Mikayil Demir (44), sadoðlu (68), yigilcali (48), müzisyennnn (46), hakankara (55), mikail06 (53), seyfullah (36), erguen (53), @hmed (49), emre-70 (34), AY-NUR (41), yagmurumm (33), ihvankudret (35), KeTeNci (38), zahid1 (49), hamdim (37), intifada (53), samsun1983 (41), veysel.hoca (48), mikail34 (54), zincefr (60), batmazhalil (36), MaziDENbiri (52), sero (58), Natuvan (40), tuana~islam (38), xturkkizx (37), seros633 (47), m_zahid (43), karanfil58 (39), halimyusufoglu (49), minam (44), HATÝCE81 (43), s.emine (43), naci edin (78), Yaseminerdem (36), fatih1981 (43), bekir tek (38), seyyidtalha (52)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54928 saniyede açıldı