colchicine kaletra generique rhinocortcolchicine generique kaletra cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » MÜNAFIKLARDAN KORUNMAK NİFAKI TANIMAKLA MÜMKÜNDÜR

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
ebu_hanzala su an offline ebu_hanzala  
MÜNAFIKLARDAN KORUNMAK NİFAKI TANIMAKLA MÜMKÜNDÜR

395 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2007
En Son On: 14.06.2008 - 18:49
Cinsiyeti: Erkek 
Her şeyin yaratıcısı Allah’u Teâlâ’ya hamd, tüm insanlara elçi ve tüm âleme rahmet olarak gönderilen Efendimiz Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselam’a, Onun pak âline, mücahid ashabına ve kıyamete dek onlara tabi olanlara salât ve selam olsun.

Önceki ayetlerde yüce Mevlamız açık ve bilinen düşmanlarımız olan kâfirlerden çok daha tehlikeli gizli ve dâhili olan “münafık” adı verilen bir sınıf düşmanımızın daha olduğunu bize haber vermişti.

Gelecek olan ayetlerde de bu gizli, dâhili ve çok tehlikeli düşmanımızı deşifre edebilmemiz için, bazı önemli vasıf ve ahlakları bize bildirilmektedir. Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam da bu ayetleri destekleyici bazı izahatlarda bulunup, bu düşmanımızı daha kolay tanıyabilmemize yardımcı olmuştur. Şimdi bu tehlikeli ve gizli düşmanımızın ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerde yer alan vasıf ve ahlaklarının neler olduğuna birlikte bakalım ki dünya ve ahiretimiz için büyük tehlike arz eden bu düşmandan korunalım.

1-Bunlar Allah (cc)’ı ve Müminleri aldatmaya çalışırlar.
“Allah’ı ve inananları aldatmaya kalkışıyorlar. Oysa yalnız kendilerini aldatıyorlar da farkında değiller.” (Bakara:9)
Bunların Allahu Teâlâ’yı aldatması mümkün olmadığı gibi, Allahu Teâlâ’nın kendilerine feraset verdiği Müminleri de aldatması mümkün değildir. Feraset karşısında nifak ve hile maskeleri beş para etmez; münafık tüm çıplaklığı ile ortaya çıkar, kendini ele verir. Bu hususta Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam da şöyle ferman buyurmaktadır: “Müminin ferasetinden çekinin! Çünkü o, Allah (cc)’ın nuruyla bakmaktadır.” (Buhari, Tirmizi, Taberani, İbn-i Adi/ Cami’üs Sağir, İmam Suyuti, h. no. 151) Yani müminin karşısında dürüst olun, hileye başvurmayın; çünkü Mümin, “Kur'an’ın ve sünnetin projektörü ile meselelere bakmaktadırlar. Bu yüzden de kolay kolay aldatılamaz.
Münafık, farkında olmasa bile, aslında kendini aldatmakta ve ele vermektedir. Onları tanıyan ferasetli Müminler ise onların ayıplarını kolay kolay yüzlerine çarpmazlar. Onlara karşı sabır ve hilim ile muamele edip pişmanlık göstermeleri ve tövbe etmeleri için fırsat verirler.

2-Huzursuzdurlar.
“Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da hastalıklarını artırmıştır…”(Bakara: 10)

Küfür ve imansızlığın vermiş olduğu huzursuzlukla kalpleri acı içinde kıvranan münafıklar, nifak ve hilekârlıklarıyla kalplerindeki huzursuzluğa huzursuzluk katarlar, sıkıntı ateşlerine kendi elleriyle benzin dökerler. Böylece bu ateş içinde yanıp dururlar. “Acaba açık veriyor muyum?” diye sürekli korku ve endişe ateşiyle kalplerini yakıp durmaktalar. Sonunda içlerindeki alev dengelerini bozar, onları ele verir ve korktukları başlarına gelir.

3-Yalancıdırlar
“…Ayrıca yalan söylemeleri yüzünden onlar için elem verici bir azap vardır.” (Bakara:10)

Yalan, münafıkların bariz bir nişanesidir. Allah’u Teâlâ bu nişaneyi taşıyan münafıkları elim bir azapla tehdit etmektedir. Müminlerin nişanesi ise doğruluktur. Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam’dan nakledilen şu hadis-i şerif’te bu hakikati bize açıkça beyan eder:

“Safvan bin Süleyman (r.a) dedi ki; ‘Ey Allah Resulü! Mümin korkak olur mu?’ Peygamber Efendimiz, ‘Evet, olabilir’ buyurdu. ‘Mümin cimri olur mu?’ diye sorulunca yine ‘Evet, olabilir’ buyurdu. ‘Mümin yalancı olur mu?’ diye sorulunca Efendimiz aleyhis selam; ‘Hayır, asla’ diye buyurdu.” (İmam Malik, Cem’ül Fevaid, Rudani, h. no. 7954)

Yalan, münafığın bir nişanesidir; ama şunu da bilmeliyiz ki her yalan söyleyen gizli kâfir manasındaki gerçek münafık değildir. Çünkü İslam âlimleri yalanı dört kısma ayırmıştır.
1-Küfre sebep olan yalanlar: Kişinin İslam’dan çıkıp riddetine sebep olan yalanlardır. Bunlar fıkıh kitaplarının ‘riddet’ bölümünde belirtilmektedir.

2-Haram ve günah olan yalanlar: Şeriatın izin vermediği bazı nefsanî isteklere kavuşmak için söylenen yalanlardır. Bu tür yalana başvuranlar amelen münafıktırlar. Eğer bu ahlak, terk edilmese kişiyi gerçek münafıklığa götürür. Çünkü her günah küfre açılan bir kapıdır. Yalansa bu günahların en tehlikelilerindendir.

3-Caiz olan yalanlar: İki mümini barıştırmak veya savaşta düşmana karşı üstün gelmek için söylenen yalanlar bu kısma örnektir.

4-Vacip olan yalanlar: Bir mazlumu zalimlerden korumak için söylenen yalan gibi…

Görüldüğü gibi yalanın da caiz ve vacip olan kısımları var; ama bu kısımların da dairesi çok dar, şartları çok ağır ve suistimalata çok müsait bir istisnadır. Onun için yalan fiili ayet ve hadislerde istisnasız olarak münafıkların bir özelliği olarak zikredilmektedir.
Üstad Bediüzzaman(r.a) da bu suistimalata binaen şöyle demiştir: “Hülasa yol ikidir. Ya sükût etmektir -çünkü söylenilen her sözün doğru olması gerekir- ya da sıdktır (doğruluktur). Çünkü İslamiyetin esası sıdktır.”(İşaretü’l İcaz)

4-Bozguncudurlar; ama bozguncu olduklarını kabul etmezler
“Onlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın!’ denildiğinde, ‘Hayır, biz sadece ıslah edicileriz’ derler. Bilesiniz ki onlar bozguncuların ta kendileridir, fakat bunu anlamazlar.”(Bakara:11-12)
Bunlar bazı kılıf ve bahanelerle safta sürekli bozgunculukla meşguldürler. Duruma göre hareket ederler. Bazen zamanı gelmeyen bazı şeylere tahrik ederler. Bazen gıybetle, söz dolaştırmakla Müslümanların arasını bozmaya ve Müslümanlar arasında su-i zannın çoğalmasına çalışarak Müslümanları birbirine düşürmeye gayret ederler. Bazen sinsice gayr-i İslami (haram) ahlakları topluma aşılamaya çalışırlar, bazen de itaatsizliğe teşvik ederler. Bazen de habbeyi kubbeymiş gibi gösterip ‘her şey bozulmuş, doğru dürüst bir şey kalmamış’ gibi bir hava yayıp Müslümanların ümitsizliğe düşüp dağılmalarına çalışırlar. Verilen bütün emirlere ve yapılan bütün işlere eleştiride bulunurlar.
Müslümanlardaki olgunluk, vakar ve ciddiyet ahlakını bozarak yerine aşırı gülme, aşırı şakalaşma, alay etme gibi kötü ahlakları yerleştirmeye gayret ederler. Bazen de şüphe ve soru işareti bırakan sözleriyle, iftiralarıyla “birbirine güvenme” ahlakını bozmaya çalışırlar. “Sözde uyanık olmaya ve taklitçi olmamaya” ve hiç kimseye güvenmemeye teşvik ederler. Problemleri, halledebilen kişilere değil de hiç alakası olmayan kişilere söylerler.
Hizmet ve fedakârlık sırasında ise hiç görünmezler; ancak sıra menfaate, övülmeye ve ücrete gelince hep ön sırada yer alırlar. Çene çalar kendilerini överek bütün işleri onlar yapmış gibi göstermeye çalışır ve hak iddia ederler. Bütün fitne ve fesat tellallarına kulak verip icabet ederler. Hiçbir şekilde memnun olmaz, sürekli şikâyetçi olurlar. Bunun gibi nice tahribatları yapmaya çabalarlar. Onlara hesap sorulduğu veya “bu tür tahribatları yapmayın!” denildiği zaman da bin yemin edip “ıslahtan, yapıcılıktan başka bir amacımız yoktur!” derler. Yaptıkları tahribatın farkında değiller; ama Allahu Teâlâ tüm yaptıklarının farkında tüm hallerini görüp bilmektedir. Bu durumlarını bin bir yolla mümin kullarına bildirmektedir. Böylece yüce Allah münafıkların planlarını boşa çıkartıp sadık müminleri onların şerrinden korumaktadır.
5-Beyinsiz olmakla birlikte kendilerini Müslüman halktan daha akıllı saymaktadırlar.
“Onlara, ‘insanların inandığı gibi inanın!’ denildiğinde, ‘o beyinsizlerin inandığı gibi mi biz de inanalım?’ Bilesiniz ki asıl beyinsizler kendileridir; fakat bilmezler.”( Bakara:13)
Bu da münafıkların bariz bir ahlakıdır. Kendilerini rahatlıkla şeytanın ufak bir vesvesesine kaptırarak açık bir düşmanın basit bir yalanına çabucak kanarlar. En ufak bir meseleyi bile değerlendirme kabiliyetinden yoksun bir basitlik içindedirler. Bu durumlarına rağmen kendilerini herkesten daha uyanık zeki ve bilinçli, Müslümanların da çok cahil, akıldan yoksun ve çabucak kanabilen kimseler olduğunu zannederler.
Katmerli bir beyinsizlik içinde hep kibirli ve havalı davranır, farklı görünmeye çalışırlar. Nasihati dinlemezler ve hiçbir kalıba uymayan duvardaki yuvarlak taş gibi hep düzeni bozarlar.
Diğer Müminler gibi iman ettiklerini söylerler; ama onların ettiği iman her nedense farklı olur. Güya onların dışındaki Müslümanlar bilinçsizce, körü körüne iman etmiş, kendileri ise ‘sorgulayıcı ve bilinçli’ bir imanla iman etmişlerdir. Oysa onlar akıllarına uyanı kabul edip uymayanı kabul etmezler.
6-İkiyüzlüdürler
“İnananlarla karşılaştıklarında ‘biz de inandık’ derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise ‘Hayır, biz sizinle beraberiz, biz onlarla sadece alay ediyoruz’ derler. Aslında Allah onlarla alay ediyor ve azıp saparak dolaşmalarına izin verir.”(Bakara:14-15)
Münafıklar bir taraftan kendilerini Müminlere, inanmış kimseler olarak göstermeye çalışırlar. Diğer taraftan da şeytanlaşmış kâfir liderlerinin yanında “Biz sizinle beraberiz, Müslümanlarla sadece alay ediyoruz” diyerek onların razılığını almaya çalışırlar. Böylece savaşın her iki tarafıyla da işlerini sağlama bağladıklarını zannederek kendilerini tam bir güven içinde hissedip rahatça gezerler, kendilerini çok uyanık ve şanslı bilirler. Müslümanları da aptal ve zavallı gördükleri için onlarla alay edip güya çaktırmadan kaş, göz ve elleriyle alaylı işaretler yaparlar.
Allahu Teâlâ, onların ne mal olduğunu ve gerçek yüzlerini herkese göstermek için zevklerine göre hava estirmekle onları uyutuyor ve planlarının tuttuğu zannına kaptırıyor onları. Böylece daha fazla gaflet sarhoşluğuna dalıyor, gittikçe rehavete ve tedbirsizliğe kayıyorlar. Tuzağın içinde olduklarını ve hiçbir şekilde kurtulma şanslarının olmadığının farkında değiller.
Münafıklar bu halleriyle, etrafı boş ve sessiz görünce tuzak için bırakılan güzel lokmalara aldanarak tuzağa düşen aptal fareye benzerler. Aptal fare bir de bakmıştır ki tuzağın içine düşmüş, can havliyle kurtulmaya çalışır; ama nafile. Çünkü iş işten geçmiştir.

İşte münafıkların sonu şeytanlarının tuzağındadır. Onunla işleri bitince artık onun beş para etmez şahsını ne diye beslesinler? Onu hemen ölüme gönderirler. Ya da Müslümanların ferasetine yakalanırlar. Müslümanlar da ona kimin daha aptal olduğunu iyice gösterirler. Ya da Allahu Teâlâ’nın gazabına yakalanıp, fitne fesat tahribatlarına son verilerek esfel-i safiline atılırlar.
Tarih, yüzlerce hatta binlerce olayla bu gerçeği doğrulamaktadır.
İşte bu kötü özelliklere sahip münafık kimseler her zaman insanların nefret ettiği kimseler olmuşlardır. Kendi şeytanlarının yanında bile itibar görmemişlerdir. Sonları hüsran olmuştur.
Başlarını kuma sokmuş devekuşu misali herkes onları gördüğü halde kimsenin onları görmediğini zannederler. Oysa bazı maslahatlara binaen nifakları hemen yüzlerine vurulmuyor ve tövbe etmeleri için zaman veriliyor. Eğer zerre miktar akılları varsa fırsatlar kökten kaçmadan tövbe ederler. Aksi halde bu yanlış işten kârlı çıkmaları asla mümkün değildir.

Ve Allahu Teâlâ onların hakkında son noktayı şöyle koyuyor:
“İşte onlar doğru yolu eğri yolla değiştiren kimselerdir. Bu yüzden de ticaretleri kazançlı olmamış ve doğru yolu bulamamışlardır.” (Bakara:16)

Ekleme Tarihi: 16.05.2008 - 18:34
Bu mesajı bildir   ebu_hanzala üyenin diğer mesajları ebu_hanzala`in Profili ebu_hanzala Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 895 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Atak74 (50), bkaan50 (28), hballi44 (43), emrah3946 (41), safari (55), 1 yolcu (48), hballi (43), adamisali (34), YaSinYuSuf (57), sayha (54), nigdeliemre (35), ocaku08 (49), furkan_safa (28), ilbeyizmir (46), manarin (49), mekizgin (56), cihangir (52), KADRI (53), gluck (47), hha19 (42), firat7 (40), ZEYNEPRABIA (46), vivaa (37), konhair (47), ERTASCH (50), byy (42), sibbelll (38), yolcu-01 (43), KANADALI (46), engina (41), ubeydullahoztur.. (44), MeMo-X (37), fatih1980 (44), darknessman (41), My_hos (36), hkanca (56), cetintas (35), Berra&Sare (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59987 saniyede açıldı