*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » FAKAT ONLAR YÜRÜYORDU...

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 1 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	ebu_hanzala

FAKAT ONLAR YÜRÜYORDU...

395 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.12.2007

En Son On: 14.06.2008 - 18:49

Cinsiyeti: Erkek

Ilık bir sıvı hissetti parmakları arasında. Sıcak ve kırmızıydı. Yarasından adeta fışkırırcasına çıkan sıvının ilk damlası yeryüzüne usulca döküldü. İlk kandı bu. İlk şehid ve ilk kan… Allah yolunda…

Yüzünde bir gülümseme belirdi. Bir muştu, bir memnuniyet… Acı hissetmiyordu. Bir çimdik kadar acı hissedilir miydi?

Gözleri… Gözlerinin içi gülüyordu sanki. Gördüğü manzara karşısında adeta dilini yutmuş gibiydi. Olamazdı Allah’ım! Bu kadar güzel, bu kadar albenili bir yer neresi olabilirdi. Bu bağ, bu bahçe, bu güzellikler…

Başından akan bir sıvının ilk damlasıydı toprağa düşen. İlk cemre misali… Zamanı ve mekânı bilinmeyen bir yerde… Sahibini yücelten, ona izzet ve şeref veren…

İlk damlası dökülünce kanın, kalem yazmaya başladı:

‘Affedildi, cennetteki makamı gösterildi, kabir azabından korundu, en büyük korkudan emin oldu, başına dünya ve içindekilerden daha değerli ‘vakar tacı’ giydirildi, yetmiş cennet hurisiyle evlendirildi, yetmiş akrabasına şefaat izni verildi.

Yeşil bir kuşun kursağında mana âlemi misali bir atmosferde bir lezzet, bir haz içinde olan kanın sahibi/sahipleri bir ses duyar:

- Bir arzunuz var mı?

Cuşuhuruşa gelen bir heyecan içinde edeple söz incileri dizildi:

- Ey Rabbimiz! Yeryüzüne dönerek senin yolunda tekrar ölmek…

Aralarında bir arslan /Hz. Hamza Seyyidü’ş şüheda, bir muallim Musab b. Umeyr… Sorulur ikisine aynı soru:

- Bir arzunuz var mı?

- Ruhlarımızı cesetlerimize geri koymanızı, yolunda ikinci kere öldürülmemizi diliyoruz.

Rabbi rahim memnun. Melekût şahit, semada bir rıza atmosferi… Hz. Cabir’in babası Abdullah, yeşil kuşun misafiri… Sorulur:

-Ey Abdullah! Dile benden... İstediğini vereyim.

-Ey Rabbim! Bana yeniden hayat ver, senin yolunda ikinci kere öleyim. Söz sadır oldu Zülcelâl’dan. Nokta konuldu:

-Benden daha önce kesin karar çıkmış bulunuyor. “Ölenler dünyaya artık dönmeyecekler.”

Zamansız ve mekânsız bir yer…

İlk kandan nice zaman sonra dökülen nice kutsal kanlar, nice kutsallık sahipleri… Peygamberlerden, salihlerden, mazlumlardan niceleri… Yani kutsal kanın sahipleri şühedan, şehitler…

Peşinde gözü dönmüş kavminden birtakım adamlar… Hızlıca koşan bir adam… Kavminin peygamberi Hz. Zekeriya… Bir şehid…

Bir kralın debdebeli sarayında bir başka nebi… Başı tepside, kralın huzurunda… Bir şahid… Bir şehid Hz. Yahya.

Zaman şahidinin bir diliminde ateşlerle dolu bir hendek… Ashab-ı Uhdud ve mazlum şehidan…

Seyyidü’ş Şüheda… Bir arslan… Allah’ın Resulü (sav)’nün arslanı… Levh-i semada yazılı ve asılı… Hz. Hamza… Ve Kerbela... Çöle dökülen kan… Nice Hüseyni yürekleri yolunda sürükleyen “Hüseyn can!”... Aziz şehit

Adı şehit, adı şuhedan. Geçmişin ve geleceğin şerefini, izzetini yüklenmiş kutsal şahsiyet…

Bazen Filistin'de görülür, bazen Çeçenistan'da. Bazen Irak, derken Keşmir, bir de bakarız ki burnumuzun dibinde… Bir savaş alanında, bir cihad meydanında… Kan akıtmada, bir intibahta…

Bir mum olup yanmada, bir pervane olup aşk ateşinde yok olmada. Aşk-ı ilahi de… Kanıyla geçmişe attığı imza, geleceğe onur, geleceğe aşk-ı şehadeti miras bırakmakta.

Mücadelesi yürürken, at sırtında, cephede ve dağlarda çeşit çeşit devam ededursun o ölümü bir sevgili bellemede… Herkes yaşamı severken, o ölümü… Vuslatın giriş kapısı ölümü…

Adeta vecdin zirvesinde bir aşk sarhoşu…

O ölümcül darbe aldığında hissetmez, fark etmez, bilmez ölümsüzlüğe adım attığını... Dolayısıyla onun üzerine nimetin yağışı ilk damlada, ilk kandadır. Ölümsüzdür. Allah (cc) yolunda öldürülendir. Şehittir. İlahi sofranın ebedi misafiridir. Aklın düşünemeyeceği nimetler sahibi…

Ve bir zaman sonra…

Geniş bilinse de dar bir salon… Tıka basa dolu... Anılan bir gün, anılan bir ay… Yani zaman ve mekân… Şubat ve şehadet

Kanı dökülen bir şahsiyet oldu bu ayın misafiri/ misafirleri… Hasan el-Benna, Malcolm X, Metin Yüksel ve nice isimsiz şühedan…

Bir aya mı, bir zamana mı hasredildiler ilk damlanın şahitleri… Birkaç slogana mı?

Şehidler ölmez
Seni unutmayacağız ey şehid!
Kanın yerde kalmayacak!
Yolun yolumuzdur!
…

Rahatlamış bir halet-i ruhiyenin keyfiyle sokak aralarına dağılanlar evlerinin yolunda. Şehadete layık bir hayat yaşayanlar var Şehadet yolunda… Arka sokaklarda iki genç yürüyordu. Biri hararetle konuşuyordu.

-Şubat ayı şehitler ayı…

Fakat onlar yürüyordu…

Ekleme Tarihi: 12.02.2008 - 13:09

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 820 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
karaali70 (54), Mücahit58 (42), firdevs_91 (33), harman76 (48), gul2 (47), özgür3 (35), songokou (42), nuri72 (52), aysun saglam (46), dalin (39), caglar_1988 (36), emine_yilmaz (45), elif19 (37), morcali (63), enderim23 (46), aga2 (61), hüzünlü gurbet (46), yeþil (42), 1yavuz (53), suvari_ (41), gazeteci1985 (39), adem03 (45), azzat (60), huemeyra41 (32), Kursad_ist (46), ruhan_ruhani (41), eskalibo (50), neofatih (39), yuuusuf (43), yunuscelik (46)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.53903 saniyede açıldı