colchicine fluvoxamine generique luvox lopinavir ritonavir colchicine naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » *** CUMHURİYET BAYRAMI ***

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 6 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
rifat56 su an offline rifat56  
*** CUMHURİYET BAYRAMI ***

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 22.01.2023 - 00:33
Cinsiyeti: ----- 

CUMHURİYET BAYRAMI ( 28 - 29 Ekim ) 29 Ekim 1923 ülkemizde cumhuriyet yönetiminin ilan edildiği gündür. Bugün ulusal bayram günüdür. Her yıl cumhuriyet yönetiminin ilanını 28 - 29 Ekim günleri Cumhuriyet Bayramı olarak coşkun törenlerle kutlarız. Cumhuriyet Yönetiminden önce devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Osmanlı Devleti, Osman Bey tarafından 1299'da Söğüt 'de kuruldu. Osmanlı devlet yöneticisine padişah denirdi. Osmanlı Devletini altı yüz yirmi dört yılda, otuz altı padişah yönetti. Son padişah Sultan Vahdettin'dir. Eskiden ülkelerde tek kişi egemendi. Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi. Yönetim çoğu zaman babadan oğula geçerdi. Oğulun küçük olması, deli olması yönetici olmaya engel sayılmazdı. Böyle tek kişinin kendi başına buyruk, sorumsuz, denetimsiz yönetimine mutlakiyet denir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir. Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde zamanla hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine Meşrutiyet denir. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıdır. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edildi. ÜLKEMİZDE CUMHURİYETİN KURULUŞU Osmanlı İmparatorluğu'nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914'te başlayan Birinci Dünya Savaşı'na dünyanın belli öbaşlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a geldi. Erzurum'da, Sıvas'ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa "Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır." diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa'yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.


---gül---

Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 10:41
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 22.01.2023 - 00:33
Cinsiyeti: ----- 

Cumhuriyet erdeme dayanan bir yönetimdir...!
Cumhuriyet düşünce, beden ve bilim bakımından güçlü koruyucular ister...!

Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 10:46
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 22.01.2023 - 00:33
Cinsiyeti: ----- 


CUMHURİYET MARŞI

Cumhuriyet, cumhuriyet, en güzel şey hürriyet
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!
Gazimin sen en büyük yadigarısın bana
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!

Dalgalansın her tarafta şanlı Türk'ün bayrağı
Korumaktır ve yüceltmek azmimiz bu toprağı!
Bu vatan hiç sensiz olmaz, ey güzel cumhuriyet
Milletim öyle demiştir ; ya ölüm, ya hürriyet!


Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 10:50
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
omer furkan su an offline omer furkan  

401 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.09.2005
En Son On: 09.02.2007 - 10:56
Cinsiyeti: Erkek 
Selamun aleykum
Rabbimin selami kardeslerimin üzerine olsun..

Kavramlar,
Bana hep madalyonun iki yüzünü hatırlatır..
Bir yüzünde aslen rahmani olan..
Bir yüzünde ise seytani olan..

İnsanin yeryüzü seruveninin ilk hamlesine de dikkat edilirse
Kemlilerin kendisine ögretilmesi ile baslar..
Yani insan kelime(ve ileri asamasi olan kavram)lerin kendisine ögretilmesi ile sorumlu kilindi.
Bu sorumluluğun tek kaynagi var o da alemlerin Rabbi olan ALLAH 'AZZE ve CELLE
Fakat insanin bu sorumluluk bilinci önünde bir engel türedi..
Bu engelin adi seytan ismi ile özdeslesti.
Ve seytan dedi ki : "ben senin apacik yolun üstüne oturacagim ve onlari saptiracagim"

İnsanlik kavramlarin hayata tasinmasi, hayatini anlamlandirmasi ugruna verdigi mücadeleyi
Binlerce yildir sürdürüyor..
Bizim yasadigimiz topraklar üzerinde de bu mücadelenin en dramatik sahnelerinden biri
yasaniyor..
özellikle "türk inkilaplari" olarak bu cografyada yasayan insan topluluklarina giydirilmek istenen bircok türedi kavramin insanlarin ictimai hayatinda ne büyük travmalar yasattigini iyi okumamiz gerekiyor..
beseri ideolojik saplantilarinin hangi zemin üzerine kurgulandigini iyi analiz etmeksizin bu türedi kavramlarin asli kaynagini cözümlememiz pek mümkün görünmüyor..

özellikle ulus-devlet sablonunu imparatorluk gibi cok daha farkli bir sosyal iliski agi icinde yetismis insan topluluklarina dayatmanin bedelini ödemeye devam eden bu coğrafyanin insani
cumhuriyet adli yönetim bicimi ile görünürde biraz olsun rahatlatilmak istenmesine ragmen, uygulamada cok büyük bedeller ödemek zorunda birakilmistir..
biraz olsun düsünmeye basladigimizda özellikle cumhuriyetin ilk ilan edildigi anda mecliste bulunan dini duyarliligi yüksek yerel yöneticilerin yerini cok kisa zaman icinde bagnaz bir laik kitlenin aldigini görecegiz. Tabiki bu kitlenin cumhuri/yani halk tabanli bir kitle deil tamamen bürokratik oyunlarin neticesi olarak meclisin heryerini sardigini görecegiz. Zaten bu sebeple bu bagnaz zihniyet kendisini sürekli cumhura karsi tedirgin hissetmis ve yaklasik 40 yil tek partili yönetim bicimi ile cumhuru yönetmistir. Simdi biraz olsun düsündügümüzde cumhurun önüne hicbir alternatifin konulmadigi yönetim seklinin kavramin asli unsuru olan halkin kendi kendisini yönetecek bir tanimlamanin yani cumhuriyetin cok ötelerinde bulundugunu görmekte zorlanmayacagiz.

Sürekli basinda bekcilerin bulundugu bir yönetim bicimine olan isyanini dile getiren her kesimin acimasiz sekilde cezalandirildigi, kendisine refah,kardeslik,kalkinma,ilerleme vaat edilirken, hicbir vadin yerine getirilmedigi gibi okuma-yazmayi dahi terk etmek zorunda birakilan ürkek bir toplum haline getirilen kitlelerin "cumhuriyeti kutlama/kutasama" törenlerinde zorunlu görev alma durumunda birakilmasi ne kadar da traji-komik bir durum degil mi ?

Sistemin kendi ürettigi kavramlara olan bagliligini cok büyük bir cosku ile kutlamaya calismasi türkiyede düsünme kabiliyetini kaybetmis, ürkek insan topluluklarinin görsel bir eglence ya da zorunlu bir görev alma ikilemi arasinda daralmis kitlelerin katilimi ile kutsandigini görmek bizlere sunu göstermektedir ki : cumhuriyet bu toplum tarafindan hala benimsenmis durumda degildir. zaten cumhurun reisi olan zatin cumhuriyet bayrami/ayini münasebeti ile yayimladigi bildiriyi okudugumuzda hitap edilen kitleden hala korkuldugu irtica ve bölücülük tehdidi karsisinda rejimin nasil ayakta durmasi gerektigi konusunda 83 yil geride kalmis düsünceleri temcit plavi gibi önümüze koydugunu görecegiz. Böylesine özgürlükleri daraltilmis bir kitlenin cumhuriyet adi altinda hala saksakciliga soyunmasini kavramlarini Rabbinin ayetleri ile sekilendirmeye ve anlamlandirmaya calisan müslüman bir zihnin kabuledebilmesi mümkün müdür ?

Zaten temel ayrisma noktasi bilginin kaynagi konusundadir. Bir kesim bilginin kaynagini modern ilerlemeci tarih anlayisina sahip pozitivist/seytani mecradan alirken, diger bir kesim bilgisini vahyin insa ettigi rahmani kaynaktan almaktadir. Ve bu iki ayri insan tipolojisi bize insanligin ilk basladigi ani hatirlatmaktadir..

Adem (a.s) kelimeleri Rabbinden alirken, seytan bu kelimerin apacik anlasilir olan icerigini bu yolun üzerine oturarak degistirme pesindedir.

Simdi cumhuriyeti yeniden düsünme zamani


Selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 11:55
Bu mesajı bildir   omer furkan üyenin diğer mesajları omer furkan`in Profili omer furkan Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Hadimül Islam su an offline Hadimül Islam  
RE: *** CUMHURİYET BAYRAMI ***

618 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.12.2005
En Son On: 04.08.2007 - 13:15
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı rifat56

Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi.




S.a. ,

rifat56 kardesim..., meselenin özü beni o kadar ilgilendirmiyor, fakat su yukarida alintisini yaptigim cümleyi bir kez daha gözden gecirmeni tavsiye ederim.

"ÜLKELERINI DILEDIKLERI GIBI YÖNETEN"....

Evet kardesim..., diledikleri gibi yöneten demissin!

rifat56 kardesim,
624 yillik Osmanli tarihinde,
her nekadar istisnai durumlar da olmus olsa,
Osmanli Padisahlari icin bu cümlenin gecerliligi YOKTUR.
Ha Osmanli disindaki hanedanlar icin söylenmis bir seyse orasini bilemem..., o zaman beni de pek alakadar etmez zaten.
Fakat Osmanli Saltanati icin sarf edilmis bir cümleyse o zaman bir dur derim.
Yukaridada yazdigim gibi her ne kadar istisnai durumlar olmus olsa dahi, Osmanli Saltanati hakkinda yapilmis uygun olmayan (genellemeli) bir ithamdir.

Lütfen bu tür yanlis ithamlardan sakinalim sevgili kardesim.

sevgi ve muhabbet ile.
Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 12:16
Bu mesajı bildir   Hadimül Islam üyenin diğer mesajları Hadimül Islam`in Profili Hadimül Islam Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
osmanlı_2009 su an offline osmanlı_2009  
cumhuriyet

79 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.02.2006
En Son On: 10.03.2009 - 09:10
Cinsiyeti: Erkek 
Sokak fenerlerini
Aydınlatmaz karanlıklar

Çirkinlik
Güzelliğidir yalanların

Bunu bugün değilse de
Bir gün anlarsın
Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 13:24
Bu mesajı bildir   osmanlı_2009 üyenin diğer mesajları osmanlı_2009`in Profili osmanlı_2009 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 835 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65481 saniyede açıldı