stromectol generique colchicine kaletra generique kaletra colchicine 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » K İ T A P / K Ü L T Ü R / S A N A T » MiZAH - KARiKATÜR - FIKRA » Deyimlerin hikayesi...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 5 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
Deyimlerin hikayesi...

1023 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.11.2002
En Son On: 08.04.2007 - 12:46
Cinsiyeti: Bayan 
" AYIKLA PIRINCIN TASINI"


Bir zorluğu çözümlerken, bir engeli ortadan kaldırmaya uğraşırken, bazen hiç beklenmedik sürpriz olayları çıkar ve daha büyük engeller karşımıza dikilir. O zaman "Ayıkla pirincin taşım" deyimini kullanırız.
Tabirin hikayesi, Osmanlı tarihine dayanır, Yavuz Sultan Selimin Yemen'i Osmanlı topraklarına katmasından bir süre sonra, Yemen'de isyan çıkmış, uzun uğraşmalar sonunda Yemen Fatihi Sinan Paşa, duruma hakim olmuş; Yemen bundan sonra 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştı..

Söylentiye göre, Sinan Paşa'nın askerleri bir gün çölde konaklamış. Yemek pişirmek üzere, hasır torbalar içindeki Mısır pirinçlerine yere serdikleri büyük bir çadırın üstüne dökmüş ve taşlarını ayıklamaya başlamışlar.

Bu sırada bir firtına çıkmış ve rüzgârın savurduğu bir kum bulutu, pirinçlerin üstüne inerek, ufak bir tümsek halinde yığılmış.
Kumların altında kalan pirinçlere bakakalan yeniçeriler arasından şakacı bir asker, arkadaşlarına:
-Biz Allah'ın nimetini taşlı diye beğenmiyorduk, bizim gibi günahkâr kullara üç beş taş az bile gelir. Asıl şimdi ayıklayın bakalım pirincin taşını. Ulu Rabbimiz, Kabe'ye hücum eden fil sahiplerinin başına Ebabil kuşlarından taş yağdırmıştı. Bizim başımıza da daha büyük taş yağdırmadan hemen tövbe edelim diyerek arkadaşlarını güldürmüş.
Ekleme Tarihi: 22.06.2006 - 03:26
Bu mesajı bildir   ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  

1023 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.11.2002
En Son On: 08.04.2007 - 12:46
Cinsiyeti: Bayan 
ASLINA HUUU... NESLINE HUUU...


Bazen, soysuz, yerini hak etmeyen kişiler de yüksek yerlere gelir. Ama zaman zaman küçük, soysuz davranışlarla kendini belli eder. Bu gibi kişiler için söylenen "aslında huu, nesline huu" deyiminin yakıştırma hikayesi şöyledir:

Vaktiyle bir hükümdar, vezirlerine emir vermiş: "Her kim bana Hızır Aleyhisselâmı bulur, getirirse, onu zengin edeceğim."

Kimse bu işe cesaret edememiş. Çok fakir bir ihtiyar adam, uzun uzun düşündükten sonra; "Şurada kaç gün ömrümüz var. Karım da, ben de bu yaşa kadar yoksulluk içinde yaşadık. Bu işi yaparım diye ortaya çıkıp, Padişah'tan zaman istersem, hiç değilse o zaman süre­since rahatlık ve bolluk içinde yaşarız. Süre dolunca, ortadan kayboluruz" demiş. Kadıncağız da razı olunca, sarayın yolunu tutmuş.

Hükümdar, ihtiyara kırk gün gün süre tanımış. Kırk gün içinde Hızır'ı bulup getirmezse, başından olacağını söylemiş.

İhtiyarla karısı, kırk gün bolluk ve mutluluk içinde yaşamışlar. Yemiş içmiş, rahat etmişler, kırkıncı gün kaçmayı planlamışlar ya, uyuya kaldıklarından, becerememişler.

Saray adamları, erkenden gelip almış ihtiyarı, saraya götürmüş. Saraya giderken, cüceye benzer biri, ihtiyarın arkasına takılmış. İhtiyar adam, hükümdarın ayaklarına kapanmış, yoksulluk yüzünden yalan söylediğini anlatıp, af dilemiş.

Hükümdar, ateş püskürerek, en büyük vezirine sormuş:

-Sen söyle, koca Vezirin, bu herife ne ceza verelim?

-Hakanım bu adamı kırk katırın kuyruğuna bağlayıp süründürelim, demiş büyük vezir.

-Aslında huuu... nesline huuu... diye seslenmiş ihtiyarın yanındaki cüce Hükümdar ortanca vezirine de sormuş. Ortanca vezir:

-Hükümdarın, bu herifi keşkeş gibi ezelim, leşini köpeklere verelim, demiş Cüce tekrar konuşmuş:

-Aslına huuu... nesline huuu....

Hükümdar, küçük vezirine de sormuş: "Sen ne dersin" diye.

-Yüce Hakanım, demiş küçük vezir... Bu zavallı ihtiyar zaten ömrünün sonuna gelmiş. Yokluk yüzünden bir yalancılık etmiş. Büyüklük şanına bağışlamak yakışır... Bağışlayın gitsin.

-Aslına huuu... nesline huuu... Diye duyulmuş cücenin sesi yeniden.

Hükümdarın dikkatini çekmiş; ihtiyara sormuş:

-Cüce, Hükümdarın yanına yaklaşarak selâm vermiş:

-Ey hükümdar... demiş. Senin büyük vezirinin babası katıra idi. Ondandır. Ortanca vezirin babası keşkeşçi idi. Herkes babasının izini güder. Şu en küçük vezirin yok mu? İşte onun babası da yine vezirdi. Vezir oğlu vezir olan vicdanlı insan, şu zavallı ihtiyarın bağışlanmasını senden istedi. Bu nedenle deminden beri hepsine "Aslına huuu... nesline huuu..." dedim.,

Hakanın merakı bir kat daha artmış:

-Peki, sen kimsin? Bunları nereden biliyorsun? diye sormuş.

-Ya sen bugün kimi bekliyordu? diye sormuş cüce, bir düşün ve hatırla bakayım.

Sonra, küçük veziri işaret ederek:

-İşte vezir.

Kendini işaret ederek:

-İşte Hızır.

deyince, oracıkta kayboluvermiş.
Ekleme Tarihi: 22.06.2006 - 03:31
Bu mesajı bildir   ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  

1023 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.11.2002
En Son On: 08.04.2007 - 12:46
Cinsiyeti: Bayan 
AKIL TOKMAGI

Kişinin aklını başına getiren, olumlu yöne döndüren, ani olaylar­dan söz edilirken, akıl tokmağı deyimi kullanılır. Eskiden sinirleri bozulanları, evliyalara, türbelere götürüp, oku­turlardı.

Türbenin postnişini, türbedar olan zat, hastayı muayene eder, sonra ya alı koyar veya başka bir türbeye götürülmesini tavsiye ederdi.

Bazen, birkaç gün için türbede bırakılan hasta, gündüzleri türbedar tarafından okunup, üflenir, kimi zaman, akıl Tokmağı denilen, ağaçtan yapılmış bir tokmağı türbedar, ansızın hastanın başına hafiften indirirdi.

Habersiz başına indirilen tokmak darbesiyle hasta, aklını hafızasını yeniden toplardı. Belki de şimdiki şok tedavisinin elektriksiz bir çeşidi olan bu usul, kişilerin üzerinde ani ve olumlu tesiri olan olaylarda, akıl tokmağı deyiminin kullanılmasına neden olmuştur.
Ekleme Tarihi: 22.06.2006 - 03:32
Bu mesajı bildir   ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  

1023 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.11.2002
En Son On: 08.04.2007 - 12:46
Cinsiyeti: Bayan 
AYAKLARI SUYA INDI

Hatasını anladı, gerçeği buldu, anlamına bir deyim.

Uykuda gezme hastalığı olan kişilerin yatağı etrafına, sahanlar ve tepsiler içinde su koyarlarmış. Hasta, uyku arasında yataktan kalkıp yürürken ayaklan bu sulara deyince uyanırmış.

Günlük hayatta, yanlış bir iş yapmağa yeltenirken, herhangi bir ikaz üzerine hatasını anlayarak vazgeçen ve doğru sapanlar için "ayaklan suya erdi" deyimi kullanılır.
Ekleme Tarihi: 22.06.2006 - 03:33
Bu mesajı bildir   ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  

1023 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.11.2002
En Son On: 08.04.2007 - 12:46
Cinsiyeti: Bayan 
AGZINLA KUS TUTSAN NAFILE

Bir kişi kendini, ya da yaptığı bir işi, karşısındakine bir türlü beğendiremediği, sevdiremediği hallerde söylenen bir deyim.

Bu tabirin hikayesi, Osmanlı devrinden kalmadır.

Osmanlı Devletinin güçlü zamanlarında, Fransa ile iyi ilişkiler kurulmuş, bu arada, İspanya Kralım ezmek için Osmanlı Devletinin desteğini gören Fransa, Osmanlı Padişahını en büyük hükümdar olarak tanımıştı. Akdeniz'de Türk bayrağı çekerek, Barbaros'un enirine giren Fransız donanması gibi, Fransız ordusu da Osmanlı desteğine güveniyordu.

O devirlerde, Topkapı Sarayı'nın arz odasında, huzura kabul edilmeyi bekleyen Fransız elçisi. Kızlar Ağasına, işinin önemli ve acele olduğunu bir türlü anlatamamış, içeri alınmayı sağlayamamıştı.

Bin bir rica ve ısrar sonunda Kızlar Ağası, sabırsızlanan elçiye şöyle dedi:

-Siz ne lâf anlamaz adamlarsınız yahu! Şevketli Sultanımız hazretleri bugün çok hiddetli. Demincek bir Frenk hokkabaz burada idi. Adamcağız ne hünerler gösterdi: Külahının altından tavşanlar çıkardı, alev alev yanan demir çubuklan ağzında söndürdü, sekiz arşın uzaklıktaki iğneye iplik taktı, havaya bir kuş uçurdu, uçun kuşa bir şeyler söyledi, kuş gelip ağzına kondu, o da ağzıyla ayaklarından yakaladı. Sultanımız onu bile huzurdan kovdu. Senin anlayacağın, ağzınla kuş tutsan nafile; ama daha büyük hünerlerin varsa bir kere Zat-ı Şahaneye arz edeyim.
Ekleme Tarihi: 22.06.2006 - 03:37
Bu mesajı bildir   ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 509 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
yalnizkurt55 (62), siyahnur (56), SULEYMAN ONCU (48), corluca (54), batalli (61), Fethi62K (62), emin2325 (66), yasin ibrahim e.. (53), h_hayrettin (43), turhanozturk (61), hazanrengi (43), Zilkade (42), akif1980 (44), mekselina (34), neverness (51), rufeyde (48), rabia| (50), Selvaa (49), antaly59 (66), BÜYÜK BALIKÇI (53), cemiluygun (70), Mikai66 (46), polat_23 (44), adar72 (35), nzl44 (47), m_ugurluoglu (37), emperor (50), osmanorhan (55), muhacir (53), salepli (51), musdem (54), ilyas_bozkurt (50), Jeday (35), ebuzerbasak (35), RaHMeT_YaGMuRu (40), eL_SaLvAdoR (42), faruk38 (62), ibrahimkindan (64), Karizmatik_63 (41), halimeuzunlar (41), hakan__ (43), citakhalil (70), serin (48), ZorDünya (54), cüneyd75 (49)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.50208 saniyede açıldı