0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Benlikten, sen ve ben çekişmesinden geçerek

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Benlikten, sen ve ben çekişmesinden geçerek

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Benlikten, sen ve ben çekişmesinden geçerek
biz odaklı yaşamanın sırrı sevgidedir
Fatih Çıtlak
Cenab-ı Hak bizleri baki olan sevgiyi bulmamız için bu dünyaya gönderdi. Fani ile avunmamız için değil. Fani sevgi bizi kalıcı olana götürebilmelidir. Allah’ın kendisine her şeyi emanet olarak verdiğini, kendisindeki kendinin bile emanet olduğunu anlayan insan kendisine hukuku geçen bütün insanları velev ki dünyanın en ücra köşesinde olsun, kendisiyle alakalı hisseder. Bu sevgiden mahrum olan kişiler “biz” diyemez. Kişi kendisindeki sevme ve hoşlanma duygusunun bile, Allah vergisi emanet olduğunu fark eder ve bu şekilde kalben Allah’a yaklaşmayı arzu ederse yaptığı işlerde ‘ben’ odaklı hareket edemez. Bu nevi insanların ‘ben’ diye kabul ettikleri tek iş yaptıkları günahlarıdır. Çünkü insan yaratılmışlara bakan yüzüyle de Cenab-ı Hakka bakan vechesiyle de hiçbir zaman yalnız olamaz. Yalnız olduğunu düşünürse yaptığı şeyler onu günaha sevk eder. Yani kişi biz’den ayrıldığı zaman bu hatayı işler. ‘Biz bizimle olduğumuzda böyle hatalar işlemiyoruz. Ben ben’le beraber kaldım ki bu hatayı işledim’ der. Bu nevi insanlar sadece ‘ben günah ettim’ der. Günümüz insanı kabahatleri başkalarına dağıtır, güzelliği kendinde görür hale gelmesi ait olduğu yeri unutmasından kaynaklıdır. Kişi zaten biz olması gereken aile, cemaat gibi ortamlarda ben odaklı hareket ediyorsa sevginin temeline zehri atmıştır. İşi kökünden bozmuştur. Cenabı Hak Kadir-i Mutlak her şeyi tek başına yapmaya muktedir yegâne zat olmasına rağmen Kur’an’da birçok yerde biz ifadesiyle (muhakkak ki biz yarattık, biz eyledik, nasip eyledik, bahşeyledik.) kullarına biz şuurunu en güzel şekliyle beyan etmiştir. Zaten kelime-i tevhid başlı başına bu şuuru bize vermez mi? La İlahe İllallah dediğimizde ‘kendimce edindiğim güzel gördüğüm, kendime ait zannettiğim şeylerin gayrısından sana rücu ederim kendim de bütün benliğim de yoktur ancak sen varsın ve ancak senin ile kaimim’ manasını da ikrar etmiş olmaz mıyız? En kısa ifadesiyle ‘ben yok yarabbi ancak sen varsın’ demez miyiz? Tabii ki söyleriz ve gerçek tevhidin de bu olduğunu hakikat bize göstermiştir. İnsan ancak bunu fikrederse ve böyle zikrederse kavgadan geçebilir. Ne nefsiyle ne diğerleriyle ne de Cenab-ı Hak’la kavgalı olmaz çekişme içerisinde bulunmaz. Bu hal ise ancak sevgi ve aşkla meşk edilebilir. İşte saadete ermenin yani mesud olmanın reçetesi budur. Zira aşk saadeti celbeder her ne kadar çileli gözükse de.
AŞK SAADETİ CELBEDER
Bir kişi ‘ben seviyorum’ dediği halde mesut olamıyorsa sorun var demektir. Aşk saadeti beraberinde celp eder. Sevgiliyle beraber saadeti yakalayamıyorsanız sevgide hata ediyorsunuz veya sevgiyi verdiğiniz yerde hata ediyorsunuzdur. Ya niyette ya fiilde, anlayışta, idrakte veya idrak ettiğinizi tatbikte hata vardır. Cenabı Hak, saadet noktasında aşkı en iyi tatbik etmiş olan Rasulullah Efendimiz’e (sas) ‘Görmüş olduklarına değil sonradan görmüş olacaklarına da seni temin ederim ki razı olacaksın’ buyurur. Razı olmak saadeti tâm’dır. Sevgiye niyetteki ve idrakteki tamlık ve bunu tatbikteki mükemmellik insana saadet getirir. Saadet de bir kişin Allah ile beraber olduğu halde kalbinin tamamen tatmin olması, hiçbir boşluğun kalmamasıdır.

Gerçek sevgiye ulaşmak ve mutlu olmak isteyen kişi önce bunu niyetine almalıdır. Yani bu niyette olmalıdır. Mü’minin niyeti amelinden efdaldir. İnsan erişemese bile kendisine bir hedef koymalı o hedefi idrak etmeye çalışmalıdır. Mesela ‘Ailemizde, yaşadığımız ortamda bu sevgiyi kuramadık.’ diyen insanlar en azından şöyle düşünebilirler: “Şu anda yaşadığın bu sevginin ötesinde bir sevgi var. Bu başlangıç noktası olabilir. Zira neyi seversen sev şu andaki idrakinin ötesinde bir sevgi var. Dünya hayatındaki saadetlerin kısıtlı oluşu “dünya” kavramı ile zaten netlik kazanıyor. Bir manasıyla dünya düşüklük, alçalma demektir. Aynı zamanda dünya sana ait olduğunu zannettiğin şeylerdir. Saadeti bununla sınırlı kılarsan mesud olamayacağın muhakkaktır. Bu hayatın ötesinde bir sevgi için yaşamak insanı hür ve mesud kılar. Bu açıdan bakarsak burada mesud olamayan ahirette de mesud olamaz. Ancak bu sevgiyle idrak edilen helal duygusu örnek olarak verilebilir. Helalinden evine ekmek götüren bir hamal mesuttur. Ama binlerce kişinin âh’ını almış bir insan kaşanelerde, villalarda, meyhanelerde de otursa asla mesud olamaz. Bu sahte gönlü eğlendiren şeylerden birazcık uzaklaştığında madde bağımlısı olduğu için kasvet ve sıkıntıyla baş başa kalır. Saadet Allah Teala’nın hayatını bu dünya ile sınırlı görmeyip bunun ötesinde bir hayat için hizmet edenlere bahşettiği en büyük hazinedir. İşte böylece bunları sorgulamaya başlayan kişi nerede boşluk olduğunu hemen fark eder.
M. FATİH ÇITLAK
Ekleme Tarihi: 12.09.2008 - 18:52
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1865 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
burcunur (42), jihad soldat (43), alpakman (34), kerbela_34 (41), SpedeR (47), eminilhan (47), Glkc (36), mujdatciftci (35), aklima gelmedi (34), meraladem (39), heval yunus (34), muhammet ali (38), sosyolog983 (41), agus (44), müslüman cocuk (37), nakirev (42), enime (42), furkan_^^ (49), guller (44), sahdamar (41), metin uzun (42), abdulsamet (55), negative (39), homurhomur (51), snibsirm (44), husamaygor (37), estor (63), caykarali61 (43), aLi_osman (36), Avci_55 (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.84105 saniyede açıldı