0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » ÇOCUK KÜRSÜSÜ » bir ceninin hatıra defteri

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Gast günes1  
bir ceninin hatıra defteri

Misafir

Kayıt Tarihi: 22.11.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
Bir ceninin hatıra defteri


"ebedî cennet çocukları"nın mahzun anne
ve babalarına teselli niyetiyle



Görmediğimi Sen Gördün
Karanlıklar içindeyim. Görmüyorum. Görme isteğime bile körüm. Gözlerim de yok.

Zaten, görmek isteğime bile körüm. Ne renklerden haberim var, ne şekillere dair tahminim. Sen bana gözlerimi verdin. Görmek istediklerimi de Sen verdin. Görmek istediğimi bir Sen gördün. Ben görmek istiyor bile değilken, beni Sen gördün.
Gözümün göreceklerini gördün de gözümü verdin. Gözümün görmek istediğini gördün de gözümün göreceklerini verdin. Işığı ve gölgeyi, her şeyi, her şekli, her rengi... önce Sen gördün, sadece Sen verdin. Ben bile kendi körlüğüme körken, görmediğimi önce Sen gördün.

Elim Yoktu; Sen Elimden Tuttun

Elimden tutan yok. Tutunacak bir dal da bilmem. Ellerim yok. Ne avucumda avunacak bir şeyim, ne elde tutmak istediğim. Yok. Sen bana el verdin. Benim elimden tuttun. Elimden tutacak anne ve baba verdin. Elde edeceklerimi Sen hazır ettin. Her şey Senin "kudret eli"ne tutundu, öylece ellerime vardı. Ben, ellerim ve elde edeceklerim öylece ele avuca geldi.

Ben Kendime Bile Sağırken; Sen Bana Kulak Verdin..

Bir haber de yok; kötüsü bile. Sesler uzak, müzik yabancı, ahenk dargın. İşitemiyorum. Kulaklarım yok. Derin, dipsiz sessizliğimi bir Sen işittin.

Yalnızlığımda, bana Sen kulak verdin. Kulaklarım oldu. Dalgaların sesini işiten, mahrem fısıltılardan haberli kulaklarım oldu. Kuru yaprağın dalından düşüşünü duyan, rüzgârın ıslığına ritim veren, yağmurun yağışına ahenk katan, her notada ruhuma yeniden üfleyen Sen'sin. Bana kulak verdin. Her şeyi, her an işiten Sen, ben kendi sağırlığıma bile sağırken, işitmek istediklerimi işittin. Ben müzikten habersizken, ben rüzgârın ve denizin sesini işitmezken, ben annemin sesini tanımazken, ben sağır iken, beni Sen işittin, arzularıma Sen kulak verdin, iç çekişlerimi Sen duydun. Beni işittin, işitmek istediklerime Sen ses verdin. Beni işitir eyledin.

Dilim Dönmezken, Sen Bana Söz Verdin..

Dilim dönmüyor. Sesim çıkmıyor. Dudaklarım suskun. Konuşan yok; bir hece bile. Damaklarıma hiç değmedi dilim. Her dudak arasını gül bahçesine çeviren o ince çizgi yitik; tebessüm yok, tebessüm eden de yok. Öpecek yok beni. Ve öpemem de kimseyi. Daha dudağım dudağıma değmedi. "Ağzı var dili yok" bile değilim. Dilim yok, ağzım da, damaklarım da, dudaklarım da... Lezzetleri bilmiyorum. Dilimi tuza bandırmadan daha. Damağımda şeker tadı hiç gezinmedi. Dudaklarıma pınar suyu değmedi. Bana Sen dil verdin. Dudağım Senin kudret elinde tebessüme geldi. Ağzıma söz verdin. Dudağıma gökten soğuk sular değdireceğine, damağıma lezzetler ihsan edeceğine, dilime şiirler dolayacağına söz verdin. Ve kelâmla döndürdün dilimi. Kur'ân'la konuşan Sen; taşları, dağları, denizleri konuşur eyleyen Sen; dudağıma sözü değdirdin.

Söz verdin ağzıma. Sözden anlayan dostlar verdin. Ben tebessümden habersizken, ben gülmeyi bilmezken, bana rahmetinle Sen tebessüm ettin. İki dudak verdin, bir dil. Cümle dudakları gül eyledin. Gülücükler verdin.



Ayağım Yoktu; Beni Yokluktan Varlığa Sen Yürüttün!

Çıkış yok. Yollar kapalı. Ne dağlar, ne vadiler yürünesi değil. İki ayağım çukurda, yokluk çukurunda. Adım atacak yer yok. Ayaklarım yok, güzel ayakkabılarım da. Çiçekli çoraplarım, yeni örülü patilerim kayıp. Coşkuyla koşacak kimsem yokken, ağır ağır yürüyeceğim yokuşları bilmezken, Sen beni bilinmez yollardan geçirdin. Ayaklar verdin. Yokluktan varlığa yürüttün bedenimi. Hiç yoktan ayağa kaldırdın beni. Varlığa yol verdin. Ve çiçekli çoraplar ve güzel ayakkabılar verdin. Ayaklarımı verdiğin gibi, yürünesi yolları, dağları, denizleri ve vadileri ayaklarımın altına serdin

Yüzüm Yoktu, Sen Bana Yüz Verdin!

Beni tanımaz anababam bile. Varlığımdan bile haberli değiller daha. Ben de bilmiyorum var olduğumu. Var olma arzumun bile farkında değilim. İnsan olduğumu bile bilmiyorum, meselâ. "Anılmaya değer bir şey" değilim. Kimse saymıyor beni. Adım yok; adam yerine koyulmuyorum. Yüzüm yok. Çatık bir kaşım, gamzeli bakışlarım yok. Saçlarım, kirpiklerim yok. Kaşlarım kirli bile değil; yok.

Yüzüme çamur bulaşmamış daha; yok. Şekilsiz, biçimsiz, kaba, belirsiz ve korkunç görünüyorum. Böyle görseydi yüzümü annem, belki yüz vermezdi bana. Yüzüme bakamazdı. Yüzüme bir Sen baktın. Bana Sen yüz verdin. Yokluğun kirli, çirkin maskesini yüzümden indirdin. Rahman suretini bahşettin. Annemin gözlerine değesi, "bebek yüzlü" tenler giydirdin ete kemiğe. Kirpiklerimin ucuna gamzeli bakışlar düşürdün. Ve yanaklarıma gülücükler saldın. Saçlarımı verdin, "zülf-ü yâr" olası çizgiler çizerek, kaşlarımı eğri kıldın yay gibi, bakışlarıma nur verdin ay gibi. Karşıma vurulası âşıklar koydun. Güneşi göz ucuma Sen getirdin. Bilmezdiler oysa varlığımı. Oysa, tanımazdılar beni. Sen yüz vermesen, yüzümü kalplerine aşina eylemesen, yüz süremezdim annemin yüzüne.

Ellerimi Ellerime Sen Verdin; Bütün Yakınlıkları Sen Yakın Ettin.. Şimdi buradayım. Annemin kucağında, babamın elinden tutmuş yürüyorum. Görüyor, duyuyor, konuşuyorum. Onlar beni Senden biliyorlar ama Sana ait olduğumu unutuyorlar. Benim varlığım için ellerinden bir şey gelmezken, benim varlığımdan bile habersizlerken, elleri ellerime henüz ulaşamazken, gözleri gözlerime değmemişken, sözleri henüz kulaklarıma dolmamışken, bana Senin yüz verdiğini, elimden tutup varlığa yürüttüğünü, sözlerimi ve gözlerimi bir Senin bildiğini unutmuşa benziyorlar.


SENAİ DEMİRCİ
zaman- turkuaz
23/05/2005
Ekleme Tarihi: 23.05.2005 - 09:59
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2125 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
HEPLÜTUF (56), mahmutarslan (53), Yesrib_05 (35), dost_37 (53), tugbadali (55), rahmi beder (45), Yakub04 (49), cihan.pz (55), HAYS (34), demet5485 (39), 09ekim (37), canseven67 (46), P_I_N_A_R (), merkez (48), sonosmanli33 (52), asliva (43), Erva (48), AsiGennc (48), mine58 (35), ademayaz (43), gocero (35), receb_ (43), erolkarakus (60), Raziye (38), erolkose (52), yagmur58 (50), ammazorbuya (50), izzet (46), ***TEFEKKÜR*** (34), ozer_ali (46), ahsenarzu (39), cennet_gozlum (47), zeybekefe15 (46), hattapoglu (39), hikmet03 (70), yasminpir (41), metinnuman (47), broth (48), leventator (42), Kayserili (37), iskilipli atif (39), hakdostu1980 (50), berke (46), tannn (44), MUHAMMED BUHAR&.. (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.79480 saniyede açıldı