0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » En´am suresi 1 -

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
-=[ E_R ]=- su an offline -=[ E_R ]=-  
En´am suresi 1 -

892 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.06.2003
En Son On: 07.07.2007 - 15:44
Cinsiyeti: ----- 
En´am suresi 1 - 3 Ayetlerin Tefsiri

Fizilal´il Kur´an


1- Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanliklari ve aydinligi yoktan var eden Allah'a mahsustur. Durum böyleyken kafirler, bu yaratiklari Rabblerine denk tutuyorlar.


Ilk firça darbesini olusturan bu ayet yüce Allah'a hamd ederek, O'nu överek ve her türlü noksanliktan tenzih ederek söze giriyor; O'nun yaratma ve yoktan var etme sifatinda somut ifadeye kavusan ilâhligi gerekçesi ile hamd edilmeye, övülmeye en layik merci oldugu onaylaniyor. Öte yandan, O'nun hamd edilmeye lâyik ilâhligi ile bu ilâhligin ilk siradaki özelligi olan yaraticiligi arasinda bag kuruluyor. Yaraticilik sifatinin pratige yansimasi sürecinde ilk önce, varliklar aleminin iki engin alanini olusturan göklerin ve yeryüzünün yaratilisina dikkat çekiliyor; arkasindan gökler ile yerin amaçli bir öntasari uyarinca yaratilmasinin, iki önemli tezahürü olan karanliklar ile aydinliga parmak basiliyor.


Bu genis kapsamli firça darbesi görünen evrendeki kocaman gök cisimlerini, bu gök cisimleri arasindaki bas döndürücü mesafeleri, bu cisimlerin yörüngelerinde dönmelerinden dogan yaygin olgulari içerir. Bunun yanisira bu firça darbesi, Allah'in yüce gücünü ve hikmete dayali ön tasarlayiciligini sayfa sayfa dile getiren bu kocaman bas döndürücü ve engin evren kitabini gözleri önünde gördükleri halde Allah'a inanmayanlara, O'nun birligini onaylamayanlara, O'na hamd etmeyenlere, tersine O'na denk ve esit saydiklari birtakim ortaklar kosanlara iliskin hayret ve saskinlik içeriyor. Okuyoruz:


"Durum böyleyken kâfirler, bu yaratiklari Rabblerine denk tutuyorlar." Aman Allah'im! Evrende dile gelen bu somut kanitlar ile onlarin vicdanlari yokluga mahkûm eden etkileri arasindaki bu kopukluk, bu bagdasmazlik ne kadar büyüktür! Kocaman gök cisimlerine, aralarindaki bas döndürücü uzakliklara ve yaygin tezahürlerine denk, hatta daha genis çapli bir kopukluk bir bagdasmazlik karsisindayiz.


Arkasindan su firça darbesi dikkatlerimize sunuluyor:



2- O sizi çamurdan yaratan, sonra da ecelinizi belirleyendir. Ayrica O'nun katinda tasariya baglanan bir vade daha vardir. Gerçek böyleyken sizler kuskuya kapiliyorsunuz.



Bu firça darbesi insan varolusunu, evrensel varolus ile karanlik ve aydinlik tezahürlerini izleyen insan varolusunu, bakislarimiza sunuyor. Su cansiz evren ortasindaki insan canliligina dikkatimizi çekiyor; karanlik çamur asamasindan parlak hayat aydinligina geçisi simgeliyor. Bu iki asama ile "karanlik ve aydinlik" olgulari arasinda simetrik bir uyum vardir.

Ayette bu firça darbesinin yanisira onunla içiçe geçen bütünlesen baska bir firça darbesi daha gözlerimiz önüne getiriliyor: Ölümle noktalanan ilk süre ile yeniden dirilisi belirleyen ikinci sürenin firça darbesi birbirine simetrik olan bu iki firça darbesi, donukluk ve hareket açisindan ilk insan yaratilisindaki donuk çamur ile canli insan imajlarinin benzerlerini içerir. Bu iki kutup arasinda, bu iki uç nokta arasinda mahiyet ve zaman açisindan bas döndürücü bir uzaklik vardir. Bütün bu gerçekler insan kalbine, yüce Allah'in ön tasarlayiciliginin ve karsisina çikilacaginin kesin inancini asilayici niteliktedir. Fakat surenin muhataplari bu gerçekler hakkinda kuskuya düsüyorlar, kesin inanca varamiyorlar. Okuyoruz:


"Gerçek böyleyken sizler kuskuya kapiliyorsunuz."


Üçüncü ayette gözlerimiz önüne serilen üçüncü firça darbesi ilk iki darbeyi bir çerçeve içinde birlestirir ve yüce Allah'in hem evrenin hem de insan hayatinin ilâhi oldugunu belirler. Okuyalim:



3- O göklerin de Allah'idir, yeryüzünün de Allah'idir. Sizin gizlinizi, açiginizi ve yaptiginiz her seyi bilir.

Göklerin ve yerin yaraticisi, bu göklerin ve yerin ilâhi olan Allah'dir. Her ikisinin ilâhligi tek basina O'nun tekelindedir. Allah'in koydugu yasal sisteme boyun egmek ve sadece O'nun emrine uymak gibi ilâhligin gerekli kildigi bütün sonuçlar göklerde ve yerde gerçeklesmistir. Bu durum insan hayatinda da böyle olmalidir.


Yüce Allah gökleri ve yeri nasil yaratti ise insani da öyle yaratti. Insan temel yapi bakimindan yerin çamurundan yaratilmistir. Bunun yanisira insan olmasini saglayan özellikler sayesinde insan haline gelmistir ki, bu özelliklerin bagislayicisi yüce Allah'dir. Insan biyolojik yapisi itibari ile, istese de istemese de yüce Allah'in koydugu evrensel yasalara boyun eger. Ilk basta yaratilmasi, varolmasi ne kendi isteginin ve ne de ana-babasinin dileginin sonucudur. "Yüce Allah'in dileginin sonucudur. Ana-babasi aralarinda birlesirler, ama birlesmelerinin ürünü olarak cenin var edemezler. Canli bir embiryo'ya varolus kazandirmazlar. Insan, yüce Allah'in koydugu gebelik süresini ve dogum sartlarini düzenleyen evrensel kanunlar uyarinca dogar. insan, yüce Allah'in yarattigi su havayi, yine yüce Allah tarafindan belirlenen su sentetik yapisina ve gaz oranlarina bagli olarak teneffüs eder. Çünkü insanin soluyacagi havanin bilesimini ve miktarini belirleyen O'dur. Insan kendi irades! i ve tercihi disinda, yüce Allah'in yarattigi evrensel kanunlar uyarinca hisseder, aci duyar, acikir, susar, yer, içer, kisacasi yasar. Insanin bu bakimdan durumu göklerin ve yerin durumu gibidir, onlar ile ayni evrensel kanunlara baglidir.


Yüce Allah insanin gizli-açik her yönünü, hayati boyunca yaptigi gizli-açik her hareketi bilir.


Buna göre insan için en çikar yol, en ideal tutum sudur: Hayatinin serbest iradesine dayali bölümüne iliskin ilâhi yasalara da uymali; yani inanç sisteminde de, deger yargilarinda da ve hayatinin pratigini düzenleyen gelenek ve uygulamalarinda da yüce Allah'in koydugu yasalari benimsemelidir. Eger böyle yaparsa, evrensel ilâhi yasalara göre isleyen fitrî hayati ile yine Allah'in seriatine göre düzenlenen serbest iradesine dayali kazanilmis hayati birbiri ile bagdasir, bu iki kesim birbirine ters düsmez, aralarinda çatisma çikmaz; hayati biri ilâhi ve öbürü insan ürünü olan iki yasal sistem arasinda, iki farkli ve bagdasmaz hukuk düzeni arasinda bölünmez, parçalanmaz.


..bana mail olarak gelmistir..
Ekleme Tarihi: 28.08.2003 - 18:26
Bu mesajı bildir   -=[ E_R ]=- üyenin diğer mesajları -=[ E_R ]=-`in Profili -=[ E_R ]=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1968 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
burcunur (42), jihad soldat (43), alpakman (34), kerbela_34 (41), SpedeR (47), eminilhan (47), Glkc (36), mujdatciftci (35), aklima gelmedi (34), meraladem (39), heval yunus (34), muhammet ali (38), sosyolog983 (41), agus (44), müslüman cocuk (37), nakirev (42), enime (42), furkan_^^ (49), guller (44), sahdamar (41), metin uzun (42), abdulsamet (55), negative (39), homurhomur (51), snibsirm (44), husamaygor (37), estor (63), caykarali61 (43), aLi_osman (36), Avci_55 (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.80054 saniyede açıldı