0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Bu yazı senin için A.A

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Bu yazı senin için A.A

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Mine Alpay Gün
Bu yazı senin için A.A

O eski sokakta. Köşe konakları ve ahşap köşklerin arasında. Kızılcıkların kendini bıraktığı ağır bir Ağustos öğleninde.

Görselliğin zirve yaptığı tarihi ve zenginliğin taçlandığı bir mahallede. Doğanın ve tarihin zenginliğini iyi değerlendiren mimarları destekleyen paralı ellerin kokusunun bu kerte duyulduğu o sanat yüklü adada. Sokak kapından merdivenlerle iniyorum, alt kattaki evine ulaştıran kapını çalmak için. Hastalığını söylediğin bir iki kişiden biri olarak, konuştuğumuzun ertesi günü karşımda görüyorum. Siyah saçlarını adeta bir hâkimiyet tacı gibi tepende toparlayıp, karşıma çıkıyorsun. Ağzında maske. Çok önemsiz bir grip gibi üzerinde durmadan bahsediyorsun habis urdan. O habis urdan daha acımasız parasızlığını ağzına bile almıyorsun. Parasızlıktan daha ölümcül yalnızlığın için de yas tutmuyorsun. Kimselerin sana acımasına tahammülün yok. Anneni, kardeşlerini, kızını üzmeye hakkının olmadığını düşünecek kadar asaletine bakakalıyorum. Hayat arkadaşının o güvenli omuzu ile de uzun yıllardır ayrısın. Kimselere haber vermeden tek başına ameliyat olduğuna şaşıyorum.

Taksiye atlayıp tek başına evine döndüğüne.

Evinin tek eşyası olan yatağında ilaçlarla kendini tedavi ederken, sağlıkçı kardeşine bile haber vermediğine inanamıyorum. Ya bir şey olsaydı, kimsenin haberi yokken. "Kızımın duymaması gerekirdi, dayanamazdı, kardeşlerimi de üzmeye hakkım yok" . İyice bocalıyorum.

İyi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelip de.

İşlerin iyi gitmemesi ile.

Anne babanın ayrılışı.

Okuldan çıkmak zorunda kalışın.

Yanlış bir adamla çabuk biten bir evlilikle.

Yine de yaşama bağlayan tek çocuğun için ne kadar şükretmiştin. O çocukla ne kadar mutlu olmuştun. Ev işlerine gitmekten de ar duymamıştın, ailenin haberi yoktu ama sen mutluydun, namusunla çalışıp alın teri ile yavrunu büyütüyordun.

Başına olmaz işler geldiğinde de yalnızdın.

Üçüncü katın camını silerken düştüğünde.

Kolların bacakların kırıldığında de kimselere duyurmamıştın. Tam o sakatlıkları atlatmıştın ki.

Eyyubi sabırla sınanman daha tamamlanmamıştı. Genç yaşta gelen felci, "bu da geçer" deyip, yenmiştin. Senden son haberlerde, yatılı olarak bir hastayı bakmaktaydın, sevgi doluydun, etrafı tertemiz tutmaktaydın. Temizlik doktoru gibiydin.

Hekimler sendeki simetri hastalığını tedavi için de bayağı uğraşmışlardı. Her şey çok düzgün olmalıydı. Adeta düzgün gitmeyen kaderini boş vermiş, etrafı düzenlemeye adamıştın kendini.

Ama sınavının arkası kesilmemişti.

Önce kızının hastalığı ile dünyan yıkıldı.

Onun tedavisi bitti derken, kendi sıkıntın başladı. Bakıyorum da, haber verdiğine nasıl pişmansın. Beni üzdüğün için, üzülüyorsun.

Mutlu olduğunun altını o kadar çok çiziyorsun ki. Evin de hiç eşya yok. Mutfağın, yemek pişen diğer evlerin mutfağı gibi değil.

Yalnız bir kadının hayatını paylaşan sessiz bir arkadaş gibi mutfağın. Parayı soruyorum.

Asaletinden bir çocuk gibi yüzün kızarıyor.

Yeminler ediyorsun paranın olduğuna, ablanın getirdiğine. Bir miktar vermek istiyorum.

"Beni çok yaralarsın" deyip, yanaşmıyorsun.

Bir de yolda önümüzü kesen sahte yoksulları düşünüyorum. Arsızca avuç açanları.

Bir de bu, saklı yoksulu.

Ne belediye yardımlarına tenezzül eden.

Ne konu komşunun kendisinden haberdar olduğu. Gözleri umutla parlamakta.

"İyileşince tekrar o hastayı bakacağım, dert mi yine param olur". Ayrılırken bakıyorum, kocaman bir yalnızlığın kolunda beni uğurluyor.

İnsan hasta olduğunda, sevdiklerine nazlanmak ister. İlgi, sevgi, şefkat ister. Ne parası, ne kimsesi vardı. Soylu A.A, dilerim sağlığın olur. Tekrar sıhhatine kavuşur, alın terinle kazandığını harcar, başın dik yaşamını sürdürürsün. Biliyorum bu yazıdan haberin olursa bana çok kızacaksın. Üzüleceksin. Kimselere duyurmadığın hayatını deşifre ettiğim için bana kırılacaksın.

Ama sivilcesi için bile karalar bağlayıp, konforuna ait bir eşyanın eksikliğinde; hayatı kendilerine ve ailelerine zehir eden ruh hastalarının seni tanımaları lazımdı. Hastalığa, parasızlığa, yalnızlığa karşın, nasıl dimdik ayakta durulurmuş öğrenmeleri gerekti. Üzüleceğini bildiğimden ellerim titreyerek yazdım, ne olur affet.

Ekleme Tarihi: 24.08.2010 - 12:48
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an 1 üye ve 1835 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.75513 saniyede açıldı