0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Peygamberimizden 11 Hatıra ...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Peygamberimizden 11 Hatıra ...

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Peygamberimizden 11 Hatıra ...
1-) Abdullah İbni Şeddad radıyALLAHu anh anlatıyor:

Beni Uzre kabilesinden üç kişi(1) Resul-i Ekrem sallALLAHu alyehi ve sellem'in huzuruna gelip Müslüman oldu. Peygamber Efendimiz, ''Benim adıma, bunların geçimini kim üzerine almak ister?'' diye sordu.
Talha bin Ubeydullah, ''Ben alırım'' dedi. Onlar da Talha'nın yanında kalmaya başladılar. Bunlardan biri, Hz. Peygamberin gönderdiği askeri birliğe katıldı ve şehid oldu. İkinci Sahabi, Hz. Peygamberin gönderdiği bir başka askeri birliğe katıldı, o da şehid oldu. Üçüncü Sahabi ise savaşta değil, daha sonraları rahat döşeğinde öldü.
Talha bin Ubeydullah sözüne şöyle devam etti: ''Rüyamda, bu üç kişinin cennete gittiğini gördüm. Arkadaşlarından sonra rahat döşeğinde ölen adam en öndeydi. Onun arkasında şehid olan ikinci adam duruyordu. İlk şehid olan ise en arkadaydı. Gördüğüm bu hal zihnimi meşgul etti; ben de Resul-i Ekrem'e giderek rüyamı anlattım.

ALLAH'ın Elçisi bana şunları söyledi: ''Bunun nesini anlamadın, Talha? ALLAH katında en faziletli kimse, Müslüman olarak uzun bir hayat süren, ve sübhanALLAH, ALLAHüekber, lailahe illALLAH diye ALLAH'ı çok zikredendir.''


2 / '' İKİ DEFA MI ÖLDÜRMEK İSTİYORSUN? ''

Abdullah ibni Abbas radıyALLAHu anhüma anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallALLAHu aleyhi ve sellem, koyunu yere yatırıp ayağıyla yüzüne basan, hayvancağız kendine bakarken bıçağını bileyip duran bir adamın yanından geçti.

Ve ona şöyle çıkıştı:

'' Bıçağını daha önce bilesen olmaz mıydı? Hayvanı iki defa mı öldürmek istiyorsun? ''



3 / İMTİHANI AĞIR OLANLAR

Sa'd ibni Ebu Vakkas radıyALLAHu anh anlatıyor:

Birgün Resul-i Ekrem sALLAHu aleyhi ve sellem'e, '' Ey ALLAH'ın elçisi! En büyük sıkıntılar kimlerin başına gelir? '' diye sordum.

Şöyle buyurdu:

'' Belaların en ağırı peygamberlere gelir; sonra onlara en yakın olanlardan başlayarak derece derece aşağı doğru iner. İnsan, dindarlığı derecesinde sıkıntıya uğrar. Çok dindarsa, sıkıntısı da çok olur. Dindarlığı gevşekse, sıkıntısı hafif olur. Bir kul günahlarıdan arınmış olarak yürüyüp gidene kadar sıkıntılar onun peşini bırakmaz. ''




4 / ''KALBİNİ Mİ YARIP DA BAKTIN?''

Üsame ibni Zeyd radıyALLAHu anhüma anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallalhu aleyhi ve sellem bizi Cüheyne kabilesinin Huraka kolu üzerine göndermişti. Sabahleyin erkenden onlara saldırdık ve yendik. Yanımdaki Medineli Müslümanla, bir Cüheynelinin peşine düştük. Biz üzerine yürüyünce adam ''La ilahe ilALLAH'' dedi. Bunun üzerine arkadaşım ona dokunmadı, ben ise mızrağımı saplayıp adamı öldürdüm. Medineye döndüğümüzde bu olay Hz. Peygamber'in kulağına gitti.

ALLAH'ın elçisi bana, ''Adam 'la ilahe ilALLAH' dediği halde onu öldürdü, öyle mi?'' diye sordu.

Ben, ''Ey ALLAH'ın Elçİsi!'' dedim. ''O adam canını kurtarmak için öyle söyledi.''

Resul-i Ekrem, ''Kalbini yarıp baktın da, canını kurtarmak için söylediğini anladın? La ilahe ilALLAH sözü kıyamet günü karşına geldiğinde ne yapacaksın, söyle?''

''Ey ALLAH'ın Elçisi'' dedim. ''Cenab-ı Hak'tan beni bağışlamasını dile.''

Ama o durmadan, ''La ilahe illALLAH sözü kıyamet günü karşına geldiğinde ne yapacaksın, söyle?'' diyor, başka bir şey demiyordu.

Bu sözü o kadar çok tekrarladı ki, ''Keşke ilk defa o gün Müslüman olsaydım'' dedim.
........




5 / BİR YAĞMUR DUASI

Enes ibni Malik radıyALLAHu anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem sALLAHu aleyhi ve sellem zamanında bir kıtlık olmuştu. ALLAH'ın elçisi bir Cuma günü hutbe okurken, minberin karşısındaki kapıdan bir bedevi girdi, ve Hz. Peygamber'in karşısında durup şunları söyledi:

''Ey ALLAH'ın Elçisi! At sürüleri helak oldu, çoluk çocuk aç kaldı. Ne olur ALLAH'a dua et de bize yağmur yağdırsın!''

Resul-i Ekrem ellerini kaldırp ''ALLAHım bize yağmur ver!'' diye dua etmeye başladı. Halk da onunla birlikte ellerini kaldırıp dua etti. O sırada gökyüzü ayna gibi parlaktı, bir tane bile bulut yoktu. Derken Resul-i Ekrem'in arka tarafından, kalkan şeklinde bir bulut parçası belirdi; bulut gökyüzünün ortasına varınca etrafa yayıldı.

Canımı kudretiyle elinde tutan ALLAH'a yemin ederim, bulutlar gökyüzünü dağlar gibi kaplamadıkça Resulullah ellerini indirmedi, ve yağmur başlamadan kendisi de minberden inmedi. Hz. Peygamber minberden inerken, sakalına doğru yağmur tanelerinin yuvarlandığını gördüm.(1)

Evleri mescide yakın olan gençler bile evlerine nasıl döneceklerini düşünmeye başladılar.

Mescidden çıktık, suya bata çıka evlerimize vardık.

O gün, ertesi gün, daha ertesi gün, ta öteki Cumaya kadar durmadan yağmur yağdı.

O Cuma günü Resul-i Ekrem yine ayakta konuşurken, minberin karşısındaki kapıdan bir adam içeri girdi ve ''Ey ALLAH'ın elçisi'' diye söze başladı.''Binalar yıkıldı, yollar geçilmez oldu, hayvanlar suda boğulmaya başladı. Ne olur, bizim için ALLAH'a dua et de su sağanağı durdursun!''

Resul-i Ekrem, insanoğlunun bu kadar çabuk utanmasına tebessüm etti, sonra ellerini kaldırdı:

''ALLAHım! Üzerimize değil etrafımıza yağdır! Dağlara, tepelere, vadilere, ormanlara'' diye dua etti.

ALLAH'ın Elçisi bu sözleri söylerken, eliyle hangi taraftaki buluta işaret ettiyse orası açıldı; bulutlar sağa sola doğru parçalanıp dağıldı, ve kumaş dürülür gibi Medine'nin üstünden dürülüp kayboldu. Mescidden çıkıp güneşe yürüdük. Kanat vadisi bir ay boyunca akıp durdu. Medine'ye hangi yönden kim geldiyse, bol bol yağmur yağdığını söyledi.
.........

(1) O zamanlar Mescid-i Nebevi'nin damı hurma dallarıyla örtülü olduğu için, yağan yağmur içeri giriyordu.


6 / RABBİNİZİ GÖRECEKSİNİZ

Cerir ibni Abdullah radıyALLAHu anh anlatıyor:

Bir gece Resul-i Ekrem sallalhahu aleyhi ve sellem ile birlikte oturuyorduk.

Dolunaya bakarak şunları söyledi:

''Şu dolunayı birbirinizi itip kakmadan rahatça nasıl görüyorsanız, Rabbinizi de öyle rahatça göreceksiniz. Artık güneşin doğmasından ve batmasından önceki bütün namazları kılabilmek için elinizden gelen çabayı gösteriniz.''

Ardından şu ayeti okudu:

''Güneşin doğmasından önce de, batmasından önce de, Rabbinin yüceliğini öve öve an! Gecenin bazı saatlerinde, ve gündüzün belli vakitlerinde ibadet et. Böylece Onun rızasını kazanmış olursun.'' (Taha 20/130)
7 / ÇOCUKLARI, KADINLARI ÖLDÜRMEYİNİZ!

Esved ibni Seri' radıyALLAHu anh anlatıyor:

Bir defasında Resul-i Ekrem sallalahu aleyhi ve sellem ile savaşa gitmiş, ganimet olarak bir miktar deve elde etmiştim.

Savaşçılar o gün, çocuklara, kadınlara varıcaya kadar bir hayli insanı öldürmüşlerdi.

Hz. Peygamber bunu duyunca, ''İnsanlara ne oluyor da, kadınlara ve çocuklara varıncaya kadar öldürmekte aşırı gidiyorlar?'' buyurdu.

Orada bulunan biri, ''Ama Ey ALLAH'ın Elçisi! Öldürülen çocuklar, ALLAH'tan başkasını tanrı yerine koyanların çocuklarıdır'' dedi.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:

''Bakınız, sizin en hayırlınız da ALLAH'tan başkasını tanrı yerine koyanların çocuklarıdır.(1) Çocukları ve kadınları kesinlikle öldürmeyiniz. Çocukları ve kadınları kesinlikle öldürmeyiniz.''

Sonra sözüne şöyle devam etti:

''Her insan İslamiyeti kabul edecek yetenekte yaratılır; Konuşup derdini anlatmaya başlayıncaya kadar böyledir. Daha sonra ana ve babaları onları Yahudi veya Hristiyan yapar.''
..........
Ahmed b. Hanbel, Müsned,III, 435, IV, 24; Darimi, Siyer25; Elbani, Silsiletü'lehadisi's-sahiha, I,1759, nr. 402
(1)Resul-i Ekrem, ileri gelen Sahabelerin ana ve babaların da putperest olduğuna işaret etmektedir.





8 / PEYGAMBERİN SORDUĞU BİLMECE

Abdullah ibni Ömer radıyALLAHu anhüma anlatıyor:

Birgün Resul-i Ekrem sallALLAHu aleyhi ve sellem'in yanında oturuyorduk.

Kendisine hurma göbeği(1) ikram edildi.

Bunun üzerine, ''Ağaçlar içinde bir ağaç var, yaprağı hiç düşmez; Rabbinin izniyle meyvesini verir; iyi Müslüman gibi de bereketlidir. Söyleyin bakalım, o hangi ağaçtır?'' diye sordu.

Herkes kırlardaki ağaçları saymaya başladı.

Onun hurma ağacı olduğu benim hatırıma geldi; ama Hz. Ebubekir ve babam Ömer de oradaydı; cemaatin en küçüğü olduğum için bilmecenin cevabını söylemeye utandım.

'' Ey ALLAH'ın elçisi! O ağacın hangisi olduğunu bize söyle!'' dediler.

Resul-i Ekrem, ''Hurma ağacı!'' buyurdu.

Daha sonra babama, onun hurma ağacı olduğunu bildiğimi söyleyince, ''Eğer bildiğini orada söyleseydin, dünyalara sahip olmaktan daha çok sevinirdim'' dedi.
..........
Buhari, İlim 4,5,14,50, Büyu' 94,Et'ime 42, 46, Edeb 79,89; Müslim, Sıfatü'l-münafıkın 63,64; Tırmizi, Emsal 799
(1)Hurma göbeği, hurma ağacının üst taraflarında yetişen, tadı ve kıvamı süte benzeyen hurma özü.





9 / ABDEST SUYU

Enes ibni Malik radıyALLAHu anh şöyle diyor:

Birgün çarşıda Resul-i Ekrem sallALLAHu aleyhi ve sellem'i gördüm.

İkindi namazı yaklaşmıştı.

Herkes abdest suyu aramış fakat bulamamıştı.

Hz. Peygambere bir kap içinde azıcık abdest suyu getirdiler.

Mübarek elini kabının içine soktu ve oradan abdest alınmasını emretti.

İşte o zaman, herkes abdestini alıp bitirinceye kadar, Resul-i Ekrem'in parmakları arasından suyun kaynadığını gördüm.

Orada tahminen yetmiş, seksen kişi vardı.

Enes, bir başka zaman, üç yüz kadar insanın aynı şekilde abdest aldığı bir olayı anlatmıştır.
.........
Buhari,Vudu'32, 46, Menakıb 25; Müslim, Fezail 4-6; Tirmizi, Menakıb 6, Nesai, Taharet 61





10 / YERİNİZDE KALINIZ

Cabir ibni Abdullah radıyALLAHu anhüma anlatıyor:

Benim kabilem olan Selime oğulları mahallesi mescide bir hayli uzaktı.

Mescid-i Nebevi'nin etrafında ise boş yerler vardı.

Evlerimizi satıp mescidin yakınına taşınmak istedik.

O sırada şu ayet indi:

''Şu bir gerçektir: Biz ölüleri yeniden dirilteceğiz. Onların yaptıkları iyi-kötü her işi, geride bıraktıkları iyi-kötü her izi kayda geçireceğiz'' (Yasin 36/12)

Niyetimizi öğrenen Resul-i Ekrem sallALLAHu aleyhi ve sellem, Selime oğullarına, ''Duyduğuma göre mescidin yakınına taşınmak istiyormuşsunuz, öyle mi?'' diye sordu.

Onlar da, ''Evet, ey ALLAH'ın Resulu! Bunu gerçekten istiyoruz'' dediler.

O zaman Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

''Selime oğulları! Yerinizde kalınız da, böylece mescide gelirken attığınız her adıma sevap yazılsın. Evet yerinizde kalınız; mescide gelirken attığınız her adıma sevap yazılsın.''
.........

11 / RÜYA GÖREN VAR MI?

Semüre ibni Cündeb radıyALLAHu anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem sALLAHu aleyhi ve sellem sabah namazını kılınca yüzünü bize döner, ''Bu gece hanginiz rüya gördü?'' diye sorardı.

Eğer birimiz rüya görmüşse anlatırdı.

Resul-i Ekrem de onun rüyasını yorumlardı.

Yine birgün, ''İçinizden rüya gören oldu mu?'' diye sordu.

''Hayır, yok'' dedik.

''Bu gece ben bir rüya gördüm'' buyurdu ve rüyasını anlattı.(1)
........
Buhari, Cenaiz 93; Müslim, Rü'ya 23; Tirmizi, Rü'ya 10

(1) Peygamber Efendimiz rüyasında iki adamın kendisini önce Cehenneme, sonra Cennete götürdüklerini, Cehennemde çeşitli suçları yüzünden azab gören insanları, Cennette hem kendisi, hem mü'minler için hazırlanmış nimetleri gösterdiklerini anlatmıştır (Oldukça uzun bu rüya için bk. Kandemir, Çakan, Küçük, Rüyazü's-salihin Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, VI, 504-513, nr. 1549

Ekleme Tarihi: 02.05.2010 - 20:59
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1168 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sakir bayram (64), arabulan (55), ümit09 (53), hilalbaþa.. (44), ESÝLA (39), HiLaL90 (34), enes.gs (38), aksoy60 (40), Beste (46), gümüþta&#2.. (43), derdodertli (51), nurangurtekin (45), irfan temel (53), ismail_kutahya (37), Basel-Stadt (48), BLaCKHaPPY (47), haya (36), hesert (51), lütuf (39), köln72 (52), emretavsan (44), ahmet51 (47), ahmetpolat1983 (41), cansin18 (60), mizgin_islam (44), *HilaL* (39), ogretmen78 (45), mehmet70 (54), bluedream (42), Gül-i Ruhsar (37), Meral Cölkusu (44), Dünyali (52)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60472 saniyede açıldı