0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » APO, DTP VE PKK NEDEN ÇILDIRDI ????

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
kolye7 su an offline kolye7  
APO, DTP VE PKK NEDEN ÇILDIRDI ????

309 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.12.2004
En Son On: 04.10.2010 - 20:47
Cinsiyeti: Erkek 
Merhabalar,

Bugün yazdığım ve medyanın her kesiminden bir çok basın mensubumuza göndermiş olduğum yazımı sizlerlede paylaşmak istedim.

**************************************************************************
APO, DTP VE PKK NEDEN ÇILDIRDI ????

Kürt açılımının ülkeyi günden güne dahada ağırlaşan bir kaos ortamına sürüklediği bu süreçte şöyle bir basınımıza bakıyorum ve izliyorumda, asıl sorunun ne olduğu ve nereden patlak verdiğini apaçık ortaya koyan bir basın organımız yada mensubumuzu henüz görebilmiş değilim. Yada çok az olan bu gerçekçi değerlendirmeleri yapan mensuplarımızın bu anlamda yazdıkları benim gözümden kaçıverdi.

Son olaylar ve özellikle Tokat faciasından sonra her ağızdan bir ses çıkıyor. Her kes kendine göre bu olaylara bir sebep ve gerekçe gösteriyor. Yandaş medyanın belli kalemleri tam anlamıyla bu olayları elinden gelse hepsini Ergenekon yapıyor deyip işin içinden AKP'yi sıyırma derdine düşmüş durumda.
Hele hele bir TARAF gazetesi var ki bu gazetenin adını neden C.I.A TÜRKİYE yada F.B.İ TÜRKİYE koymazlar çok merak ederim.

Benim daha önce özellikle LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYET, AKP VE KIYAMET ALAMETLERİ başlıklı yazım içinde değindiğim sözlerden bir kısmını buraya aktarıp, sonrada DTP ve PKK'nın neden adeta çıldırıp oraya, buraya saldırdığının ve ülkeyi yangın yerine çevirmeye çalıştığının gerçek nedenlerini ifade etmeye çalışacağım.

Ayrıca sizlere göndermiş olduğum "AKP'NİN PKK AÇILIMI" başlıklı yazımdada ne kadar haklı ve doğru tespitler yaptığım bugün artık apaçık belli olmuş durumda.
*******************************************************************************************
8- Cumhuriyet tarihinde ilk defa, bir hükümetin Başbakanı ve Dışişleri bakanı ABD ile meclise getirilmeyen ve meclisten geçmeyen gizli anlaşmalar yapıp pek çok tavizler vermiştir. Hala da bu tavizler verme delaletleri ve yaşama geçirilme mücadeleleri tam gaz devam etmektedir.
Ülkenin bölünmesi ve başka ağır kayıplara uğraması anlamında çok büyük tehlike arz eden konulardan biride, her biri ABD dayatması olan Kıbrıs, Ermenistan ve son günlerde AKP'nin iki ayağını bir pabuca sokan Kürt açılımı meseleleridir.
Burada Türkiye'nin açılım adıyla, ya da buna benzer diğer ABD ve AB kaynaklı istekler açısından yedi senedir girdiği pozisyon ve politikaların ABD ve AB'nin Türkiye'ye karşı politikalarına "DAYAT-AL" buna karşılık zaten bu güçlere karşı teslimiyetçi bir politika ile yola çıkmış olan AKP açısından ise "VER- KURTUL" politikası demek sanırım çok yerinde bir tespit olur. İşte bu tablonun Türkiye için çok büyük tehlikeler arzetmekte olduğunuda kesinlikle vurgulamak ve unutmamak gerekiyor.
Açılım olaylarınıda ben bu ABD ile işbirliği ve teslimiyetçiliğiyle tam bağlantılı olarak düşünüyor ve değerlendiriyorum.
İlk adı "KÜRT AÇILIMI" tepkiler başlayınca "DEMOKRATİK AÇILIM" ve tepkiler yoğunlaşarak artmaya başlayınca "MİLLİ BİRLİK PROJESİ" adını alan kürt açılımı bağlamında Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yaptıkları özellikle bir kaç söylem, AKP'nin nasıl bir ABD işbirlikçiliği ve güdümünde olduğunu ve bu anlamda Türkiye'nin nasıl bir kuşatma içinde bulunduğunu, anlayabilenler için çok açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Başbakan, Recep Tayyip ERDOĞAN, ABD'den "Kürt açılımı" için gelen talimat gereği kullandığı ifadeler içinde "Yılbaşından önce bu işi bitirmeliyiz." ve "Yılbaşı çok geç olur" sözleri ve daha sonra, ABD kendilerine güvensizlik duymasın, fazla sıkıştırmasın, ve biraz zaman tanısın diye sözde "Demokratik Açılım", aslında "Kürt Açılımı" için hem de ABD'ye gidip oradan, hem açılım emrini verenlere, hemde ülkemize rahatlıkla "Hazmettire hazmettire süreci devam ettireceğiz" mesajını vermesi bu bağlamda çok iyi değerlendirilmesi gereken ibret gelişmelerdir diye düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL'de AKP misyonunun, yani teslimiyetçiliğinin gereği olarak üzerine düşeni yapmaya azami gayret ettiğini şu ibret sözlerle apaçık ortaya koymuştur.
"Kürt sorunu için tarihi fırsat"
ve “Eğer biz bu açılımı kendi irademizle yapmazsak, başka güçler yapar, bu meseleyi çözer”
**********************************************************************************************
25- Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükümet ülkesinin bağımsızlığını, namusunu, bütünlüğünü kurtaran Atatürk gibi büyük bir lideri düşman yok edilmesi gereken tehlike ilan etmişken, bugün neredeyse Apo denen bebek katili, vatan haini, bölücü, sapık bir yaratıkla, ABD nin istediği gelecekteki Kürdistan hayalinin ön hazırlıklarının pazarlıklarını (Kürt açılımı v.s gibi ABD dayatması tehlikeli girişimlerle) dolaylı şekilde yapacak hale gelmiştir. PKK'nın Meclise giren uzantısı DTP artık orta yerlerde, çok rahat bir şekilde APO denen ruh hastası, bebek katili, sapık, vatan haininin apaçık meşrulaşması mücadelesini vermekte ve Kürdistan naraları atmaktadır.
Şu aşamada bence artık bir tek eksikleri kalmıştır.
O da APO'nun kendisi gibi rezil ve aşağılık davası için artık İmralı'daki özel adasında değil, mecliste DTP'nin, ya da onun yerine kuracağı yeni bir partinin başında ve AKP'nin koalisyon ortağı olan bir partinin lideri olarak mücadele vermesidir.Bu birlikteliğin sonrasıda asla yapamayacakları bölünme hayalinin gerçekleştirilmeye çalışılmasıdır.
*************************************************************************************
Yukarda sayfama aktardığım yazılarım ışığında değerlendirmem şudur.

APO, Habur'dan törenle yurda gelen ve bu nedenle ortalığın karışmasına sebep olan teslim olma olayını kendinin istediğini söylemiştir. Bunu neden yaptığına ilişkin bir soruya ise "Örgüt üzerinde ne kadar sözüm geçtiğini test etmek istedim" gibi anlamlı bir cevap vermiştir.

Aslında APO o sözlerle daha o gün, bugünlerde olanlarında izahını yapmıştır. Şöyle ki Dikkat ederseniz DTP açılım için adresin kendierinin ve partinin değil İmralı olduğu konusunda adeta yırtına yırtına her türlü mesajı verdiler. Bu yırtınma son günlerde Kapatma davası arifesinde dahada bir hız kazanmış durumdadır.

Bu mesajlarla APO'nun testini yan yana koyduğunuzda şu ortaya çıkıyor. ABD size ne derse desin ne APO isteklerine ulaşmadan ortadan silinen bir lider olmayı kabul eder nede bu anlamda PKK'nın kavgasız gürültüsüz ortadan kaldırılmasına razı olur yada katkıda bulunur. Ki ABD, Türkiye'ye PKK ile masaya oturması tavsiyesinide dayatmıştır.

APO'nun derdi ABD, IRAK ve AKP arasında yapılan gizli pazarlıklardan sonra karar verilen ve ABD nin bölgeden çekildikten sonra Türkiye'nin Kuzey Iraktaki kukla devletin hamiliğini kabul etmesi gibi feci bir yanlışın neticesinde aslında ilerde oluşması tasarlanan BÜYÜK KÜRDİSTAN ya da BÜYÜK İSRAİL hayalinde kendisini devre dışı bırakılmaması hatta yönetimde söz sahibi olması hayalidir.

Açılım sözleri ilk ortaya atıldığında APO ya ve DTP ye öyle bir izlenim verildi ki sanki bu açılım safsatasının her adımında bunların kafasına hizmet eden her şey adım adım gerçekleşecek gibi bir zanna kapıldılar.

Aslında bu izlenimlerinde tam olarak haksızda sayılmazlardı. Fakat muhalefetin ve kamu oyunun hele hele şehit ailelerinin tepkileri AKP ye esaslı bir şamar olarak inince evdeki hiç bir şeyi belli olmayan ucu açık hesabın hiçte öyle kolay kolay amacına ulaşamıyacağıda apaçık belli oldu.

Bugün DTP nin kapatılmayı adeta davet edercesine çıngar çıkarması ve yandaşlarını sokaklar döküp her yana zarar verip ülkeyi yangın yerine çevirmesi, dedikleri gibi APO'nun yeni ininin rahatsız ya da küçük bir yer olmasından değil, işte bu sözde BÜYÜK KÜRDİSTAN, İKTİDAR ve PASTASINDAN PAY KAPMA hesaplarının suya düştüğü izlenimini aldıkları ve artık hesaplarında pek ümitleri kalmadığı intibaını edinmeleri nedeniyledir.

Bunlar daha başlangıçtır. Şayet Hükümet bu olayları gerçeği gibi okuyamayıp hala şuursuzca ABD'nin emrini yerine getirecem diye AÇILIMDA AÇILIM teranelerinden vazgeçip, muhalefet ve akil aydınlarla bu yanlış sürecin çözümü için neler yapılabileceğini araştırıp devreye sokmazsa, işte o çok korktuğu ASKER DARBESİ falan olmaz, hatta ABD bile onu deliğe süpürmeden, SABRI TAŞAN VE SOKAKLARA DÖKÜLEN HALK tarafından deliğe süpürülür ki, halkın deliğe süpürmesi ABD'nin deliğe süpürmesine hiç ama hiç benzemez.

Yani bu anlamda mesajımı madde madde özetle verecek olursam.

AKP, kurucusu olan ve göbekten tam anlamıyla bağlı olduğu ABD'yi memnun etmek uğruna, bu anlamda sonu nereye varacağı belli olmayan bu açılım kavramını geçte olsa ülkenin gündeminden kesinlikle çıkarmak zorundadır.

Çünkü.

*Kuzey Iraktaki kukla devletin hamiliğinin karşılığında hangi safsata teklif edilmiş olursa olsun bu işin sonu faciadır. Çünkü bölgede özellikle Iraklı sünni ve şiiler ve sonra diğer arap ülkeleri Kuzey Irak'taki kürtleri ihanet odağı olarak gördüklerinden, bu ihanetin intikamını almak için ABD'nin bölgeden çıkacağı günleri sabırsızlıkla beklemektedirler.

*Bir çatışma çıktığında diyelim ki Irak'lı şiilerle, kürtler arasında bir çatışma çıktığında Türkiye kürtleri koruma adına attığı ilk adımda karşısında İran'ı bulacaktır. Çünkü şu an bile Irak'lı şiiler ve İran arasında çok büyük bir dayanışma mevcuttur.

*Bu yeni hesaptır ki daha dün"Türkiye'ye değil bir PKK lıyı bir tek kürt kedisi dahi teslim etmem" diyen dünün aşiret reisi bugünün Irak'ının Çakma Cumhurbaşkanı, ABD, IRAK ve TÜRKİYE gizli anlaşmaları neticesi artık PKK nın yok edilmesi konusunda tek bir olumsuz laf etmediği gibi artık işbirliği içinde olduklarını söylemektedir. Aynı şeyler kukla devletin başkanı içinde aynen geçerlidir.

*Bu açılım işinde sayın Başbakan'ın "HAZMETTİRE HAZMETTİRE" sözlerinden ne anladığı ve anlatmaya çalıştığı pek muğlak ama ABD'nin ne yapmaya ve ne yaptırmaya çalıştığı çok açıktır görebilenler için. ABD bölgedeki BOP hayalinden asla vazgeçmez, vazgeçmeyecektir. Yalnızca ortama göre kılık değiştirecektir. Bugün yaptığıda budur.
Yapılmaya çalışılan adım adım Türkiyeyi bir açılım, saçılım süreci içinde bu bölünmeye hazırlamaktır. Bunun için her türlü açılım "Kürt açılımı, Demokratik açılım, Milli birlik projesi v.s, v.s" uyutmalarıyla devreye sokulacaktır.

*Şayet bu gidişata bir dur denilmez ve akıl yolu seçilmezse, APO, DTP ve PKK kesin olacaklarına inandıkları Türkiye'nin bölünmesi hayalleri sonrasındaki hesapları uğruna bu ülkede bugüne kadar olanlardan çok daha fazlasını yapacak ve ülkeyi yangın yerine kan gölüne dahi döndürebilecek işleri devreye sokmaktan asla sakınmayacaklardır.

*Şu anda Türkiye AKP'nin teslimiyetçi politikaları nedeniyle kendisi için tüm önemli kararları kendi iradesi ile değil ABD'nin talimatları ve istekleri doğrultusunda alıp yürürlüğe koymak gibi feci bir hatanın içinde bir meçhule doğru sürüklenmekte ve bu ülkeyide sürüklemektedir..

*ABD, artık PKK ile işi kalmadığı için ve AKP ile yaptığı anlaşma ile onun ayak bağıda olacağını düşündüğü için otuz yıldır kurup beslediği bu katil şebekesinin yaşam damarlarını kesmeye çalışmaktadır. Bu işin zamanında desteklediği el kaide işine ne kadar benzeyeceğinide önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz.

Son olarak şunları söylemek istiyorum. Bugünki yanlış hesaplardan bir an evvel kurtulmak, çok büyük bir yanlıştan dönmek anlamına gelmektedir. Şayet bu yapılmaz AKP'nin de devamlı ifade ettiği gibi açılım safsatasına inatla devam edilirse, çok büyük bedellerin ödeneceği ve açılım maçılım diye hiç bir şeyin kalmadığı bir kaos sürecinin yaşanılması kaçınılmazdır.

Aslında AKP bu teslimiyetçi politikalar yerine kendi ülkesinin sorunlarını kendi belirleyip yedi sene içinde uygulamaya koymuş olsaydı, bugün ve gelecek zaman içinde yaşanması büyük ihtimal olan büyük kaosların önü açılmamış olacaktı diye düşünüyorum.

Ülkeler için iniş ve çıkışların zirveye çıktığı zamanlar çok büyük gelişmelere gebedir. Türkiye şu anda AKP liderliğinde üstü örtülmeye çalışılan, gerçekleri saklanan hızlı bir iniş sürecindedir. Şüphesiz AKP ile ödenecek bedeller sonunda bu halkın uyanması ve AKP'yi tasfiye etmesiyle yeni bir şahlanış sürecine girecektir.


Kalın sağlıcakla....

Ekleme Tarihi: 09.12.2009 - 12:48
Bu mesajı bildir   kolye7 üyenin diğer mesajları kolye7`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2098 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.72491 saniyede açıldı