0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Yüreklerine sığamayacak kadar Büyüksün diye!!!!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Yüreklerine sığamayacak kadar Büyüksün diye!!!!

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Yüreklerine sığamayacak kadar Büyüksün diye!!!!

Genç bir adam kendi kalbinin yörenin en güzel kalbi olduğunu ilan
etmişti.
Onu görenler de bunu onaylamıştı.
Birden kalabalığı tam ortadan yaran yaşlı bir adam genç adama doğru yürüdü ve:
'Senin kalbin benim ki kadar güzel değil 'dedi.
İşte tam o anda kalabalık ve genç adam yaşlı adamın kalbine doğru
baktılar.
Çok hızlı çarpıyordu, fakat içinde çok fazla yara ve zaten çok az kalan boşluklarda çentikler vardı, onların da üzeri keskin çentiklerle dolu idi.
Yaşlı adamın yaşlı kalbinin çok acı çektiği belli oluyordu.
İnsanlar şaşırmıştı, yaşlı adam nasıl bu kalbin en güzel kalp olduğunu söyleyebilirdi.
Genç adam gülerek 'şaka ediyor olmalısın' dedi yaşlı adama, 'benim kalbim pürüzsüz mükemmellikte iken seninki gözyaşları ve acılardan oluşmuş yara izleri ile dolu' 'Doğru' diye yanıt verdi yaşlı adam:
'Senin kalbin mükemmel gözüküyor fakat ben asla yaşlı kalbimi senle
değişmem.
O gördüğün her yara benim sevgimi verdiğim bir kişiyi gösteriyor.
Onlara kalbimin bir parçasını seve seve verdim, onlar da kendilerinden bir parçayı bana verdiler.
Bu yüzden bu parçalar benim verdiğim parçalara bazen tam uymadılar ve üstünde ya da köşelerinde pürüzler oldu.
Fakat ben onların her parçasını tek tek seviyorum, çünkü onların her biri paylaşılan sevgileri, dostlukları bana hatırlatıyor.
Bazen de sevgimin ve dostluklarımın karşılığını alamadım.
O kalbimin içindeki yara dolu boşluklar da bu yüzden, ucu kıvrık bıçak gibi ve oldukça da acı verir.
Fakat hala boşturlar ve başka kalplerin de bana sevgi ve dostluklarını verebileceklerini,
böylece de bu boşlukları doldurabileceklerini gösterir ve benim hala o umutla yaşamamı sağlar.
Şimdi söyle genç adam, sence hangi kalp daha güzel? '
Genç adamın gözleri sevgi gözyaşlarıyla dolmuştu.
Yaşlı adama doğru yürüdü ve kalbinden genç ve güzel bir parçayı dostça ona doğru verdi.
Yaşlı adamın kalbinde hala birçok boşluk vardı.
Yaşlı adam genç adamın cömertçe verdiği kalbi dostlarının olduğu bölüme yerleştirdi, üzerine
çentikler attı ve yerine bir güzel oturturdu.
Genç adam kendi kalbine doğru baktı, artık eskisi kadar mükemmel ve pürüzsüz değildi.
Tâ ki yaşlı adam ona kendi kalbinden eski fakat güzel bir parça verene kadar.
Sonunda genç adam ve oradaki kalabalık gerçek kalbin güzelliğini anlamıştı.
Kalbi güzelleştiren onunla paylaşılan sevgi ve dostluktu.
İçinde sevgi barındırmayan ve taşımayan hiç bir kalp gerçekten güzel olamazdı.
YORUM:
Kalbin güzelliği görüntüde değil içinde saklıdır.Anılarında,yaşanmışlıklarında,değişilmez dostluklarını biriktirdiği en icra köşelerindedir kalbin güzellik. En karanlık insanların bile içinde bir ışıktır bazen.Kalbin güzelliği görüntüsünden daha da güzeldir insanın. Kalbi güzel olan tüm dostlara ve din kardeşlerime.... Selam ve dua ile.



Bu mesaj 1 kez ve en son Muhtazaf tarafından 22.11.2009 - 17:54 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 22.11.2009 - 17:53
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Sırtınız Kaşınıyormu ?

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Akşam sefasına benzeyenler.
Şehirlerarası bir otobüs yolculuğunda tanımıştım, Artin ustayı. Hayli yaşlı olmasına karşın enerjik ve dinç görünüyordu. Yolculukta laf lafı açmış, Artin usta Kapalıçarşıda kuyumculuk yaptığından söz etmisti. Dede ve baba meslegi olan kuyumculugu devredecek kimse bulamadigindan yakinmisti. Söyledigine göre kapaliçarsida altin üzerine mine isleyebilen ustalardan tek kendi kalmisti. Gün olur isim düser diye kartvizitini almistim. Bir süre sonra esimin altin bileziginin tamirini bahane ederek ugradim, Artin ustaya. Kapaliçarsinin derinlerinde iç içe iki odadan olusan kuyumcu dükkaninda çalisiyordu. Küçük hayvan figürlerinin üzerine renkli mineler döküp hayat veriyordu, altina. Beni görünce tanimakta zorlanmadi, çay söyledi. Esimin kirik bilezigi için geldigimden söz ettim. Bilezigi alip çalisma masasina koydu. Yaptigi mineli ürünleri gösterip;
- Artik pek alicisi kalmadi bunlarin. Talep de yok. Varsa yoksa fantezi altin.
- Ne özelligi var bu minelerin?
Üzeri yesil kirmizi mine ile kapli altin fil figürünü eline alip;
- Eskiden yeni dogan çocuklara takilirdi, bunlar. Fil gibi uzun ömürlü, güçlü veya kus gibi özgür, yunus baligi gibi sevecen olsun diye dilek dilenirdi.
- Nasil oldu da unuttuk bunlari?
- Aslinda unutmadik, yine yeni doganlara altin takiliyor ama millet geçim derdine düstü. Dogum yapan ailenin paraya ihtiyaci oldugunu düsünüp cumhuriyet altini takiyorlar. Bizim mineli ürünlere talep kalmadi, artik.
Daha sonra altinin elementlerin en asili ve safi oldugundan, oksitlenip kararmadigindan, üzerine bir sey giydirmenin kolay olmadigindan söz etti.
- Altin, asildir. Aristokrattir. Her seyi kabul etmez, üzerine. Bir tek mineyi tutar, üstünde. Mine de bilir kimi süsledigini, mütevazidir.
- Mine ustasi da kalmadi artik demistin.
- Evet kalmadi. Minecilik de bu çarsida benimle son bulacak gibi görünüyor.
Çocuklarini sordum. Bir oglu ve bir kizi oldugunu, üniversite bitirip yurtdisina gittiklerinden, daha da geri dönmediklerinden söz etti.
- Neden tutamadin çocuklarini buralarda?
- Bir özgürlüktür tutturdular. Özgür olmak, özgür yasamak,mutlulugu özgürlükte aramak için baska ülkelere gittiler.
- Bulabildiler mi, aradiklarini?
- Bilmem, bence hala ariyorlar. Onlara önce kendimi sonra agaçlari örnek gösterdim. "Agaçlar özgür degildir ama mutsuz agaç da yoktur, mutlulugu kendinizde arayin" dedim ama dinletemedim.
- Simdi neredeler?
- Amerika'da yasiyorlar ve galiba hala ariyorlar.
Bu arada ikinci çaylar gelmisti. Artin ustanin da konusup dertlesesi varmis anlasilan.
"Ama çocuklarin hepsi okumus üniversite bitirip kendilerine Amerika'da yer edinmisler. Yani hepsi adam olmus iste. Bence üzülmene gerek yok" diyecek oldum. Yüzünü eksitti;
- Bizimkiler adam oldular, çiçek olup açtilar ama "aksam sefasina" benzediler.
- Ne özelligi var aksam sefasinin?
- Bilirsin, aksam sefasi gündüz kapali durur gece olunca açar.Kimseye göstermez güzelligini. Dahasi arilar ve böcekler gece yuvalarina çekildigi için onlara da tattirmaz özünü, balini.
- Eeee..
- Yani bizimkiler iyi egitildi, iyi okudular da kendilerinden baska kimseye faydalari yok. Birak dogdugu topragi, yasadiklari topluma bile faydalari yok. Hatta, böyle bir kaygilari da yok. Dedim ya, aksam sefasina benzediler iste.
Bir süre sustu. Esimin bileziginin kirik yeri ile ilgileniyormus gibi yapti. Gözlerini benden kaçirarak;
- Rahmetli esim de çocuklar uzakta diye üzülür "çocuklarin sirtini kasimak gerekirdi, zamaninda biz bunlarin sirtini yeterince kasimadik" diye söylenir dururdu.
- Nasil yani?
- Bilirsin sirtin kasindiginda kasittiracak birini bulana kadar ne yapsan nafiledir. Yani sirtini kasittiracak kadar samimi oldugu birilerine her zaman muhtaçtir, insanoglu. Günümüz insani bencillesti sanki. Birilerine muhtaç olmaktansa sirt kasintisina katlanmayi, unutmayi tercih ediyorlar.
- Eeee.
- Sirtini kasittiracak samimiyette birileri yoksa çevrende, dahasi sirtin kasinmayi bile unuttuysa sen de özgür olmak için yalnizligi seçenlerden, aksam sefasina benzeyenlerdensin, bence.
Bilezigi tamir için biraktim. Çay için tesekkür edip izin istedim,Artin Ustadan. Kapaliçarsi her günkü kalabaligi ve kesmekesi ile akiyordu.
Yürüdükçe sirtim kasinmaya baslamisti ve sirtimin kasindigini hissetmek hiç bu kadar mutluluk vermemisti.
Dr. Mehmet Uhri

Ekleme Tarihi: 22.11.2009 - 17:56
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
!MesuD! su an offline !MesuD!  

228 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.09.2005
En Son On: 07.01.2010 - 21:23
Cinsiyeti: Erkek 
"İçinde sevgi barındırmayan ve taşımayan hiç bir kalp gerçekten güzel olamazdı."

bizim kalbimizde yasli adamkine benzer. Yara bere icinde ama en güzel kalplerdendir.

Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 09.12.2009 - 18:09
Bu mesajı bildir   !MesuD! üyenin diğer mesajları !MesuD!`in Profili !MesuD! Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1653 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.73972 saniyede açıldı