0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Kadınsız bir dünyaya doğru…

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Kadınsız bir dünyaya doğru…

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Kadınsız bir dünyaya doğru…
Mehmet Yılmaz
Kadın, Toplum
Evrimcilerin iç hastalıkları adlı makalemizde bilimin mürşit olamayacağını, tersine irşad edilmeye ihtiyacı olduğunu söylediğimizde bilimciliğe yakın duran okurlarımız tepki vermişlerdi. Pozitivizmin eleştirilmesinin bilim düşmanlığına dönüşebileceği konusunda bizi uyarmışlardı.
Hiç eskimeyen bir “ahlâk bilmecesiyle” başlayalım işe: önünüzde duran kırmızı bir düğmeye basarak tanımadığınız bir insanı öldürmeniz isteniyor sizden. Bu hizmetin karşılığında 1000 dolar kazanacaksınız ve hiç bir zaman suçlanmayacaksınız. Yapar mısınız? Peki ya 1 milyon dolar? Yaşlı bir insan veya bir bebek olması fiatı arttırır mı?
İnsan sadece çıkarlarını maksimize etmek üzere programlanmış bir robot veya hayvan gibi davranmaya karar verince nerede duracağı belli olmuyor. Böyle insanların yüzünden kadınsız köyler, şehirler doğmaya başladı!
Nerede bu kızlar?
Embriyonun oluşmasını sağlayan kadın ve erkek hücrelerin birbiriyle ve ana rahmiyle etkileşimi oldukça karmaşık bir süreç. Henüz tamamen çözümlenmemiş bazı olaylar sebebiyle bir bebeğin kız veya erkek olma ihtimali hemen hemen eşit. Ama tam değil. Gerçekte kız olma ihtimali biraz daha yüksek. Ne var ki bazı ülkelerde uzun zamandır erkek doğumları kızlarınkinin çok üzerinde.
Başta Çin ve Hindistan olmak üzere birçok Asya ülkesinde her yıl bir kaç milyon kız doğmuyor daha doğrusu doğmadan öldürülüyor. Belki bir o kadar kız da doğduktan kısa bir süre sonra hayatını kaybediyor. Oysa aynı sağlık koşullarında erkekler yaşıyor. Neden?
İslâmiyet öncesi Arap topluluklarında kız çocuklarının diri diri gömüldüklerini ilk duyduğumda çocukları korkutmak için uydurulmuş bir hikâye zannetmiştim. Sonraları 1400 yıl önce yaşamış insanların daha ilkel olduğuna kanaat getirip kendimi rahatlattım.
Gelin görün ki günümüz Çin’i ve Hindistan’ında garip şeyler oluyor. Hindistan’ın bazı eyaletlerinde 700 kız bebeğe 1000 erkek bebek düşüyor. Çin’deki son veriler ise ülke genelinde 100 kıza 117 erkek bebek tekabül ettiğini gösteriyor.
Gerçekte sorun sadece bu iki ülke ile sınırlı değil. Güney Doğu Asya kültürlerinin hakim olduğu meselâ Tayvan, Singapur gibi ülkelerde kızlar “bir şekilde” kayboluyorlar. Sorunun gerçekte bir kaç boyutu var: Birincisi Çin’de 1979′da başlayan tek çocuk sınırlaması. Başlangıçta ikinci kez hamile kalma hakkı sadece birinci çoğun ölmesi halinde verildiği için insanlar kız doğan bebeklerini beslemeyerek ölüme terk etmişler. Çin’de 1 yaşına gelmeden ölen kız çocuklarının sayısı erkek kayıpların iki misli!
Sonraları “yumuşatılan” kanun ilk çocuğun kız doğması halinde ikinci bir doğuma müsade etmiş. Ama bu şekilde de bir tür yapay seleksiyon yapılmış. Her doğan kız için bir “oğlan denemesi” yapıldığı için ikinci çocukların yaklaşık %50’si oğlan oluyor ve kız-oğlan dengesi daha da bozuluyor.
İkinci boyut ise gelenekler. Erkek evlat tercihi kırsal alanlara özgü, “köylü” bir tavır gibi algılanıyor ama bu bir yanılgı. Singapur gibi zengin Asya ülkelerinde yaşayan üniversite mezunu insanlar da erkek evlat tercih ediyorlar. Yani “oğlum büyüyünce bana bakacak” söyleminin çok dışında sosyal olgular devrede. Binlerce dolar aylık geliri olan ve emekliliğini hayat sigortası gibi daha modern yollarla garantilemiş birçok Asyalı eğer ilk çocukları kız olursa %80 ihtimalle ikinci bir çocuk istiyorlar. Ama eğer ilk çocuk erkekse ikinci hamilelik isteyen annelerin oranı %40′a düşüyor.
200 dolar için kırmızı düğmeye basmak!
Yazımızın birinci kısmında sorduğumuz ahlâk bilmecesini hatırlayın. Çin sorunun farkında olduğu için ultrason gibi yöntemlerin cinsiyet belirlemede kullanılmasını yasaklamış. Ne var ki DNA WorldWide ve Nimbles Diagnostics gibi amerikan firmaları annenin kanından alınan bir kaç damla kan örneğiyle doğacak bebeğin cinsiyetini bildirebiliyorlar.
Çinli küçük bir bebek için idam fermanı anlamına gelebilecek bu testi riskli ülkeler için yapmadıklarını resmen söyleseler de kendileriyle “tebdili kıyafet” irtibat kuran bütün gazetecilerin analiz isteklerini kabul etmişler.
Hindistan’da aynı sebeple devlet bu tür kontrolleri denetim altına almaya çalışıyor. General Electric firmasının 7500 dolardan kasaba doktorlarına dağıttığı ultrason cihazları ile bir muayenenin bedeli 8 dolar.
Üstüste yapılan kürtajlardan kaçınmak için imkânı olan aileler in vitro denen teknikle doğrudan erkek çocuk sahibi olma peşinde. 2000 dolara gerçekleştirilen bu “servis” doktor yokluğundan birçok yerde baytarlar tarafından gerçekleştiriliyor. Benarès gibi küçücük bir şehirde bile 500′den fazla “doğum yardım merkezi” var.
Kadınsız bir dünya neye benzeyecek?
Kız çocukları ana karnında öldürmenin topluma getirdiği ağır bir bedel var. Birçok köy ve kasabada sadece erkek yaşıyor veya 80 yaşın üzerinde yaşlı kadınlar. Evlenmek için kadın bulamayan gençlere hitab eden bir kadın ticareti çoktan başlamış. Komşu köylerden hatta komşu ülkelerden kaçırılan genç kızlar 100 dolara satılıyor. Ten rengi, yaş gibi faktörlere göre değişebiliyor fiatları bu “modern zaman” kölelerinin. Satın aldıkları kadınları gençler adeta bir çocuk yapma makinesi gibi kullanıyor. Doğumdan sonra kardeşlerine veya komşularına satıyor, ödünç veriyor veya kiralıyor.
Bütün bu baskı altında zaten okuma oranı düşük olan genç kızların okula gitmesi daha da zorlaşmış. 2020′den sonra Çin ve Hindistan’da toplam kadın eksikliği 50 ilà 100milyon arasında bir rakam olacak. Bu boşluğun ciddî iç güvenlik sorunlarına hatta uluslararası anlaşmazlıklara sebep olacağını öngörüyor sosyologlar.
Sonuç - Toplumu yeniden tarif etmek
Kadın ve erkek adında iki millet aynı ülkede yaşıyormuş gibi bir tavrımız var. Kadın hakları diyoruz. Ezilen kadın diyoruz. Kanaatimizce bunlar toplumun en küçük parçasını birey olarak kabul etmenin getirdiği bir dünya görüşü.
İnsanlık belki de yeniden organize olmanın yollarını aramalı. Aileyi, komşuluğu akrabalık ilişkilerini yeniden gözden geçirmek gerek. iç barışı sağlamada daha başarılı olabilecek bir model hem bireyin hem de bir birey olan kadının haklarının daha iyi korunduğu günlere kapı açabilir. Bireysel özgürlükler ile grup özgürlükleri arasında bir denge tarif etmenin vakti geldi sanki.
Kaynakça
Quand les femmes auront disparu Bénédicte Manier (Hindistan)
Une Chine sans femmes? Isabelle Attané (Çin)
Le Premier Siècle après Béatrice Amin Maalouf [Roman - Kadınların artık doğmadığı bir dünyanın kurgusu]
Ekleme Tarihi: 04.11.2009 - 21:21
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ReYYaN su an offline ReYYaN  

288 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.08.2005
En Son On: 16.02.2010 - 19:24
Cinsiyeti: ----- 
[qouite]Kadınsız bir dünya neye benzeyecek?
Kız çocukları ana karnında öldürmenin topluma getirdiği ağır bir bedel var. Birçok köy ve kasabada sadece erkek yaşıyor veya 80 yaşın üzerinde yaşlı kadınlar. Evlenmek için kadın bulamayan gençlere hitab eden bir kadın ticareti çoktan başlamış. Komşu köylerden hatta komşu ülkelerden kaçırılan genç kızlar 100 dolara satılıyor. Ten rengi, yaş gibi faktörlere göre değişebiliyor fiatları bu “modern zaman” kölelerinin. Satın aldıkları kadınları gençler adeta bir çocuk yapma makinesi gibi kullanıyor. Doğumdan sonra kardeşlerine veya komşularına satıyor, ödünç veriyor veya kiralıyor.[/qouite]

Igrenc bir vaziyet. cahiliyye devri gibi ağlar ağlar off oof
Ekleme Tarihi: 15.11.2009 - 19:14
Bu mesajı bildir   ReYYaN üyenin diğer mesajları ReYYaN`in Profili ReYYaN Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
RuZGaR su an offline RuZGaR  

Moderator
1295 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004
En Son On: 19.03.2012 - 20:30
Cinsiyeti: Bayan 
Ahir zaman alametlerinden değil mi kadın sayısının erkeklerden çok olması, konuyu sulandırmak istemem ama korkmayın yanisevinçli
Ekleme Tarihi: 15.11.2009 - 19:22
Bu mesajı bildir   RuZGaR üyenin diğer mesajları RuZGaR`in Profili RuZGaR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1998 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.37171 saniyede açıldı