0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » “Dizi”ni döv ki; dizini dövmeyesin!..

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
abihayat_22 su an offline abihayat_22  
“Dizi”ni döv ki; dizini dövmeyesin!..

42 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.09.2009
En Son On: 14.09.2010 - 20:52
Cinsiyeti: Erkek 
Hikayeyi bilirsiniz…
Vakti zamanında adamın biri çok sövermiş. Mahalleli bu adamın sövmesinden bıkmış ve bir gün kadıya şikayet etmişler. Zaptiyeler adamı yakalamış ve Kadı'nın karşısına dikmişler.
Tam dava görülmeğe başlar ki mahkeme salonuna başka bir adamı alırlar. Kadı, gelenin daha acil olduğunu anlar ve yeni gelen adama sorar
-Seni niye getirdiler buraya?
–Kadı efendi, Babam öldü! Analığımın nikahı bana düşer mi acep? .....
Küfür nedeniyle yargılanmakta olan adam dayanamaz yerinden kalkar
-Kadı efendi işte ben böylelerine sövüyorum' der ...
Kadı bir an düşünür ve ''serbestsin oğlum'' diyerek sanığı salıverir.
Geçen gün Ahmet efendiyi de böyle bir ruh hali içerisinde gördüm. “Bu seviyesiz, namussuz televizyon kanallarının evde izlenmesini yasakladım” dedi ve ardından da kendine sansür getirerek üstü açılmadık küfürleri “bipleyerek” sıraladı. “Böyle bir rezalet, böyle ahlaksızlık olmaz. Bu bir kültür erozyonu, bu bir inanç zafiyeti, bu bir yıkım, bu bir haneye saldırıdır, aileyle savaştır…” deyince, korktum, şaşırdım ve sebebini sordum.
-Yahu kardeşim, sen hiç televizyon seyretmiyor musun? deyince anladım ve o hızla devam etti:
“Dizi dizi kirletiyorlar bizi… Kurbağa gibi bizi tenceredeki soğuk suya atmışlar, ateşi de düşük derecede açmışlar; farkında olmadan yavaştan yavaştan pişiriyorlar. Yayında olan istisnasız bütün diziler insanlığı uçuruma sürüklüyor.
Freudçu kafayla harekete edenler, her şeyi cinsellikle aşmaya, çözmeye çalışıyor. Sonra da dünyayı karaya boyuyorlar.
Abisinin karısına göz diken şerefsizleri mi sayayım, amcasının karısıyla 'yasak aşk' yaşayan namussuzları mı anlatayım bilemiyorum. Anne ve babasının teşvikiyle 15 yaşındaki kız çocuğunun erkek arkadaş bulmaya çalışması ve ondan gayr-i meşru çocuk edinmesi midemi bulandırıyor.
Bacısının kocasını ayartmaya çalışanlar, evliyken başka erkek ve kadınla ilişkisi olanlar iğrendiriyor artık. Bunlar bile aile içi ilişkiler sayılır ama, böyle giderse yakında; babanın kızıyla, ananın oğluyla cinsel ilişkisi de bu rezil kanallarda seyredilmeye başlanır.
Su yerine alkol süsülüyor artık sofraları. Helalmiş harammış, yasalmış, kaçakmış artık hak getire… Sürekli zenginliğe özendiriliyor. En kısa zamanda; nasıl köşe dönülürün yolları gösteriliyor. Eşcinsellik, uyuşturucu, kumar, öldürme gibi gayr-i insani, gayr-i ahlaki tercihler, dizilerin vazgeçilmez figürleri, unsurları oldu artık.
Bu pislikler, dizi de oynandığı gibi kalmıyor. Dizi sonrasında bu rezaletler gerçek hayatta birebir yaşanıyor. Gazetelere yansıyan rezaletler, cinayetler, intiharlar, vahşetler, cinnetler bu edepsiz oyunların, senaryoların birer parçasıdır. Bu gidişata artık bir “dur” denilmesi gerekir…
Ahmet efendi bir de örnek verdi:
Bir arkadaşım vardı. Sanatçının birine aşırı derecede hayrandı. Onun filmlerini izler ve hep onu taklit ederdi. O sanatçı, bir filminde arkadaşının kız kardeşine aşık olmuştu. Ertesi gün bu arkadaş, beraber büyüdüğümüz bir arkadaşımızın kız kardeşine aşık olduğunu söyleyince; hemen izlediği film ve hayran olduğu sanatçı geldi aklıma. Filmden etkilendiği belliydi.
Bu dizilerde aynen böyle, insanlığı kötülüğün içerisine çeken bir mıknatıs gibi işlev görmekte…”
“Durum aynen anlatıldığı gibi” diyorsanız, hepimizin bu anlamda yapması gerekenlerin olduğunu da bilmemiz gerekiyor. Ahmet efendiye hak vermemek elde mi? Yazıklar olsun bu milletin değerleriyle savaşanlara… “Dizi”nizi dövün ki, dizinizi dövmeyesiniz. .....

zeynel abidin kilic/dogus gazetesi

http://www.dogus.nl
Ekleme Tarihi: 26.09.2009 - 23:23
Bu mesajı bildir   abihayat_22 üyenin diğer mesajları abihayat_22`in Profili abihayat_22 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Te$ekkürler paylasim icin
Olaylar ayni yer baska

çıkar ağzındaki baklayı
hani bazen kullanırız çıkar ağzındaki baklayı diye işte dilimize yerleşen bu deyimin anlatılırki şöyle bir hikayesi varmış;

Vaktiyle çok küfürbaz bir adam yaşarmış. Zamanla kendine yakıştırılan küfür bazlık şöhretine tahammül edemez olmuş. Soluğu bir tekkede almış ve durumu tekkenin şeyhine anlatıp sırf bu huyundan vazgeçmek için dervişliğe soyunmaya geldiğini söylemiş. Şeyh efendi bakmış, adamın niyeti halis, geri çevirmek olmaz, matbahtan bir avuç bakla tanesi getirtmiş. Bunlara okuyup üfledikten sonra yeni dervişe dönüp tembih etmiş:

-Şimdi bu bakla tanelerini al. Birini dilinin altına, diğerlerini cebine koy. Konuşmak istediğin vakit bakla diline takılacak, sende küfür etmeme isteğini hatırlayıp o an da söyleyeceğin küfürden geçeceksin. Bakla ağzında ıslanıp da erimeye başlayacak olursa cebinden yeni bir baklayı dilinin altına yerleştirirsin.

Adamcık şeyhinin dediği gibi tekkede kalıp kendini kontrol etmeye başlar. Bu arada şeyh efendi de bir yere gidince onu yanından ayırmamaktadır. Yağmurlu bir günde şeyh ile derviş bir sokaktan geçerlerken bir evin penceresi hızla açılır ve gençten bir kız çocuğu başını uzatarak,

- Şeyh efendi, biraz durur musun? Deyip pencereyi kapatır. Şeyh efendi söyleneni yapar, illa yağmur sicim gibi yağmaktadır. Sığınacak bir saçak altı da yoktur. Üstelik niçin durdurulduğunu henüz bilmemektedir ve kız da pencereden kaybolmuştur. Bir ara evin kapısına varıp kızın ne istediğini sormak geçer içinden ve tam kapıya yöneleceği sırada kız tekrar pencerede görünür ve,

- Şeyh efendi, der, birkaç dakika daha bekleseniz...

Şeyh içinden "lahavle" çekse de denileni yapmamak tarikat adabına mugayir olduğundan biraz daha beklemeyi göze alır. O sıra da küfürbaz derviş kendi kendine söylenmeye başlamıştır. Yağmurun şiddeti gittikçe artmakta, bizimkiler de iliklerine kadar ıslanmaktadırlar. Nihayet pencere üçüncü kez açılır ve kız seslenir:

- Gidebilirsiniz artık!..

Şeyh efendi merak eder ve sorar:

- İyi de evladım bir şey yok ise bizi niçin beklettin?

- Efendim, der kız, elbette bir şey var, sizi sebepsiz bekletmiş değiliz. Tavuklarımızı kuluçkaya yatırıyorduk. Yumurtaları tavuğun altına koyarken bir kavuklunun tepesine bakılırsa piliçler de tepeli olur, horoz çıkarmış. Annemsizi geçerken gördü de yumurtaları kuluçkaya koydu.

Münasebetsizliğin bu derecesi üzerine şeyh efendi,

- Ulan derviş, der, çıkar ağzından baklayı!.
Ekleme Tarihi: 27.09.2009 - 11:25
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1485 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.97200 saniyede açıldı