0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Tesbih deyip geçmeyelim

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Tesbih deyip geçmeyelim

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Belçika'da Fransızca kursuna devam
ederken, namaz tesbihatının dışında pek cebinden çıkarmadığı tesbihini, farkında
olmadan eline alınca, yanında bulunan kurs öğrencisi bir İspanyol genç "Siz
Müslüman mısınız? Elinizde bir tesbih görüyorum. Ben, bana İslamiyet'i anlatacak
birisini arıyordum." demiş.
Böylece adımını yeni bir
dünyaya atmıştır.
Kolombiya'ya giden biri ticari işleri için
üst seviyede bir kişiyle görüşürken gayr-i ihtiyari elini cebine atıp tesbihini
çıkarıp çekmeye başlıyor. O kişi okuyucumuza niçin tesbih çektiğini soruyor. O
da stres atmak için çektiğini söyleyince "Bu tesbihi bana verir misin?" diyor.
Tesbihi verirken de ona "Ama bir şartı var. Lâ ilâhe illALLAH diye diye
çekeceksiniz." diyor. "Lâ ilâhe illALLAH" deyip çekmeye başlayınca "Evet,
hissediyorum!.." diyor.
"Secde, Uzaklardan Eve Dönüş Gibi Sanki" başlıklı
yazımız üzerine bir okuyucumuz da e-mail ile şöyle bir hatırasını göndermiş:

"On sene önce Manisa'dan komşumuz emekli imam Ahmet Balkan hocamdan
dinlediğim bir hidayet hatırasını 'Güzel hatıralarınızı paylaşın ki
unutulmasın.' ricanız üzerine yazıp gönderiyorum. Elli beş yaşlarında bir
İsviçreli, bir gün trene biniyor, oturuyor. Karşısında bir kişi, halinden gayet
mutmain bir şekilde elinde bir şeyle meşgul... Ne olduğunu anlamıyor, soramıyor
da. Ama adamın bu hali ve o meşgul olduğu şey onu çok etkiliyor. Bu ruh haliyle
durakta iniyor ve kalabalığa karışıyor. Bu arada bir bakıyor ki o çok merak
ettiği adamın elinde gördüğü şey yerde karşısında duruyor. Hemen alıyor cebine
atıyor. Tahmin etmişsinizdir ne olduğunu; bir tesbihtir bu. O günden sonra
sürekli bu tesbihle ilgileniyor, oynuyor, gittiği her yere beraberinde götürüyor
tesbihini İsviçreli. Öyle bağlanıyor ki tesbihine, ailesi de tuhaf karşılıyor
artık bu bağlılığı. Gel zaman git zaman bir gün tesbih aniden ortadan
kayboluyor. Yenisini nerden bulurum derdine düşüyor. Bu sefer İsviçreli, arıyor,
soruyor, soruşturuyor. Arkadaşları 'Belki öyle bir şeyi Türklerin ibadet için
gittikleri yerde bulursun.' diye tavsiye ediyorlar. İsviçreli de kalkıp geliyor
bir gün mescidin birine, o esnada cemaat namaz halinde. Arkada kenarda bekliyor,
namaz bitince yaklaşıp hem tesbihi hem de orada eğilip, yere yatıp kalkıp ne
yaptıklarını soruyor. Cemaat ve imam -rahmetli Ahmet Balkan- dilleri döndüğünce
anlatıyorlar. Tesbih veriyorlar. İsviçreli de ilgileniyor. Cemaatten 'İstersen
cuma günü gel, bizi izle.' diyorlar. Hocam da 'Gelirsen yıkanıp gel böylesi daha
güzel olur.' diyor. Cuma oluyor İsviçreli tam söylenen vakitte mescidin
kapısındadır: 'Yıkandım geldim.' diyor, oturup arkadan izliyor. Cuma namazı
bittiğinde bizim cemaat için artık ikinci bayram yaşanacaktır. Çünkü İsviçreli
hemen yanaşıp 'Karar verdim ben Müslüman olacağım.' diyor. İsviçreli, cemaat,
imam artık herkes sevinç içindedir. Fotoğraflarını bir görmelisiniz; hidayet bir
insanın yüzüne ancak bu kadar güzel sinebilir. Herkes mutluluktan gözyaşları
içinde. En çok da İsviçreli sevinçten gözyaşlarına boğulmuş. Herkesle sarmaş
dolaş vaziyette görünüyor fotoğraflarda. Adeta yeniden doğmuş gibi. İsviçreli
hemen Kelime-i Şehadet getiriyor ve adını Mahmut olarak değiştiriyor. İlk
sorduğu şey, "Şimdi ne yapmam lazım?" oluyor. Ahmet hocam da sırasıyla abdesti,
namazı, namaz sûrelerini, duaları, Kur'an-ı Kerim'i sonra zamanla da her şeyi
öğretiyor. Anlattığına göre Mahmut her zaman tam vaktinde düzenli şekilde hiç
aksatmadan gelmiş derslerine. İlerlemiş yaşına rağmen kısa zamanda her şeyi de
öğrenmiş ve hemen hayatına geçirmiş. Mesleği, belediye orkestrasında müzisyenlik
olan Mahmut, yaklaşan emekliliğinde ilk iş olarak hemen hacca gitmeye hatta
İstanbul'daki camileri gezmeye kadar planlamış. Öyle ki İspanya'da ölüm
döşeğindeki yaşlı annesinin son dakikada Müslüman olmasına ve İspanya'daki
annesinin evini camiye çevirmeye kadar birçok güzel işlere vesile olmuş bile..."

Okuyucumuz H. Torpil, e-mailinin sonuna şunları da ilave ediyor:
"Trende
birinin elinde gördüğü tesbihle hidayet yolunu bulan Mahmut'un hikayesinde beni
çok etkileyen bir diğer ayrıntı ise Mahmut'un 'Ben, secdeye varıp alnımı yere
koyunca bir şeyler oluyorum; öyle ki, sanki yükseliyorum, uçuyorum.' sözleri.
Böyle bir secde için neler verilmez ki. Evet sizin de dediğiniz gibi 'Secde,
Uzaklardan Eve Dönüş Gibi Sanki'. Bir buluşma, kavuşma, ferahlık, hafiflik,
özgürlük. Mahmut secde için 'sanki uçuyorum' sözlerini hocam Ahmet Balkan'a
söylediğinde hocam da 'Ee Mahmut tabii sen şimdi sıfır kilometre araba gibisin.'
diyerek iman tazeliğinin yorumunu yapmış. ALLAH hepimize her daim iman tazeliği
ve gürlüğü versin. Bu vesile ile Ahmet hocamı rahmetle anıyor, size de
kolaylıklar diliyorum. Selametle kalınız hocam."
Evet bir tesbih deyip
geçmeyelim.

ABDULLAH AYMAZ
Ekleme Tarihi: 03.09.2009 - 05:51
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2247 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
alaatalay (64), oemer36 (54), Harun_Yahya (39), By_ExCalibuR (39), beyzanur68 (41), ekemen (55), emstuh (38), Belamir (27), bilgen (43), hasretpamuk (42), murat tilki (45), hatýce02 (33), phonexx1 (38), islamin Gulu (33), sepultura (45), _-cigdem-_ (36), _Dua_ (36), sairadnan (46), zz0102 (52), nur.nurani (41), x_ebr@r_x (37), mumino (37), meryemcevahir (40), güldali (64), happyman (48), gencmcucahid (38), ak0571 (47), efrail (43), emel_hanim (48), Gülkurusu (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.41880 saniyede açıldı