*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - 'Baş örtülüleri temizlediğiniz gibi mayınları da temizleyin'

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » 'Baş örtülüleri temizlediğiniz gibi mayınları da temizleyin'

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 4 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	RuZGaR

'Baş örtülüleri temizlediğiniz gibi mayınları da temizleyin'

Moderator
1295 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004

En Son On: 19.03.2012 - 20:30

Cinsiyeti: Bayan

'Baş örtülüleri temizlediğiniz gibi mayınları da temizleyin organik paşalar'

Feride, vicdanı sakatlanmış adamların mayınla sakatlanmaktan korkmasına gülüyordu.
Mayınlı tostun KAŞARI İsrail…

Feride: Ayağını kaldır paşam!
Paşa: Korkuyorum feride.
Feride: Kaldır kaldır şimdiye kadar korktuğunuz ÖRTÜLÜ mayınlar istediğiniz gibi patlamadı şimdiden sonra ÖDÜNÜZÜN patlaması hiçbir şeyi değiştirmez.

Feride, vicdanı sakatlanmış adamların mayınla sakatlanmaktan korkmasına gülüyordu. Ergenekon pestili yapmak için ideal bir ziraat alanı olan o toprakların kolayca İsrail kaymağı olmasına razı gelmek, peşkeşlik yoğurdunun bol olduğu ayranın DAVOS’ta köpürtüldüğünü kabul etmek demekti .

Sizin kelepçeli donanma olarak gördüğünüz İmam hatipli gençliğin eline o toprakları verseydiniz YASAKLA MAYIN sloganıyla mayınları elinize 28 Şubat şekeri gibi tutuştururlardı. Neyden korkacağını bilmeyen savaşçının kılıcı Don Kişotun düşmanla kafa bulmasına benzer diyordu feride. Şimdiye kadar “BU TOPRAKLAR” dediğiniz yerlerin ağrısı da “ASKERLERİM EMREDİYORUM TANSİYONUMU ÇIKARIN” diyerek sorgudan kaçan çıtkırıldım darbe bahanecilerinin yapay ağrısına benzemez.

Gazze’ye ölüm eken İsrail’e, can biçme sahasını biz mi verecektik. Bu muydu Davos’ ta dirseğine şakşakçı kolonlar takarak çığırtkanlığını yaptığımız Vahşetin ödülü. Suriye sınırı kamusal alansa bu mayınlı bahar temizliğini Paşa eşleri yapsın öyleyse diyordu feride. Örtüye el uzattığınız kadar mayına el uzatsaydınız neyin patlayıcı olduğunu postallarınızdan akan yarım ağızlı vatan eyyamcılığınızla pekiştirebilirdiniz.

Bu mayınları piknik yapmak için mi temizleme derdine düştünüz yoksa mangal yakmak için mi diyordu feride. Hiç. Biz ikna odası cezasını çektik siz de mayın temizleme cezasını gençlerin geleceklerine ve göreceklerine mayın döşeyen gel keyfim gelci adamlara ödetin. Olmadı bize verin. Biz bu ülkenin elinde patladıysak bırakın onların elinde patlasın saatli darbe mayınları diyordu feride..

Esra Elönü - Haber 7

Ekleme Tarihi: 02.06.2009 - 18:46

	skesman

Maksat mayın temizliği falan değil, ABD nin dolayısıyla İSRAİL'in (acil) kodlu bir emrinin yerine getirilmesi.

2 Mesaj

Kayıt Tarihi: 14.03.2005

En Son On: 22.07.2009 - 10:17

Cinsiyeti: Erkek

Nedir bu ordu düşmanlığı hiç anlayamıyorum.

İnsanın ülkesinin namusunun bekçisi olan ordusundan bu kadar rahatsız olup bu kadar düşman olmasının sebebi nedir ?

Tamam geçmişte bir çok tatsız olaylar müdahaleler olmuş olabilir. Hatta bu işten masum pek çok insanımız zarar görmüşte olabilir ve olmuştur.
Böyle oldu diye illede haçlı zaliminin istediği şeyimi yapmamız gerekiyor.Ordunun gözden düşürülüp pasifize edilmesini onlar istiyor. Dahası ılımlı islam yalanlarıyla kullandıkları hükümetle birlikte bu ülkeyi bir meçhule taşıyorlar.

Bu ABD daha dün "TSK bizim kontrolümüzden çıktı, bir şeyler yapmak lazım" deyip entrikalar hazırlayan ABD dir. AKP nin dost diye sarılıp birlikte yol aldığı ABD nin bu ülkeyi parçalamaktan başka hiç bir hedefide yoktur.

Adeta kanımızı sömüren ve bu ülkeyi yedi yılda 200 milyar dolar borçtan, 500 milyar dolar borca dayanan bir borç batağına sokan haçlının sinsi oyunları ve AKP nin kendi menfaatlerini korumak uğruna yaptıkları işbirlikçiliğinin meyveleridir bunlar. Ki halkımızı dahi tüketimi özendirerek bu borç batağına saplamışlardır. Şimdi o haçlı karşısındaki tek engel olan orduyu yok etmek için her türlü aşağılık sinsi oyunu sırayla devreye sokmaktadır.

Mayın tarlalarını bu şartlarda ordu temizleme kararı verirse o malum haber yazıda gösterilmeye çalışıldığı gibi o mayınları paşalar temizleyecekmi zannediyorsunuz ? Hayır o mayınları senin benim çocuklarım olan sıradan askerler ve düşük rütbeli subaylar temizleyecek. İşte ellerinde yeterli araç gereç olmayan orduda bu nedenle hükümeti sıkıştırıp yeniden çatışma çıkarmak yerine namsayı adres gösteriyor.
Paşaların çekinceside bu erlerden olan zayiatların hesabını verme endişesidir kendi can güvenlikleri değil. Benzeri bir durum bedellli askerlik içinde söz konusu. Bedelli askerlik sırf şehit analarının haklı olarak ortaya çıkacak isyanlarına sebebiyet vermemek ve dahası böyle bir fitneye sebep olmamak içindir. Ki bedelli PKK işi ortadan kalksa rahatlıkla yapılır kimsede gık demezdi.

Davostaki "one minute" tiyatrosunun bedelinin Suriye sınırında 50 yıllık, "namus" anlamına gelen sınırı kiralamakla ödenmeye çalışıldığını anlayabilmek için öyle çok üstün bir zekaya gerek yok.Ortada öyle muazzam bir ABD, İSRAİL AKP üçgeninde oynanan tiyatro varki anlayabilenlere helal olsun.

AKP taraftarlığı uğruna zalim emperyalist haçlının avukatlığına bile utanmadan soyunan bir kısım medya aslında halkımız anlayabilse kendini fütursuzca açık ediyor.
Hele hele bunlardan bir tanesi var ki apaçık ABD için mücadele veriyor. TARAF adlı bu gazetenin adını aslında PENTAGON TÜRKİYE yada C.İ.A. TÜRKİYE olarak değişseler çok daha samimi bir isim olurdu.
Peki diğer yandaş medya farklımı. Evet tırnakla etin arasındaki kadar.

Böyle duygusal olarak yazılmış fakat gerçekle bağdaşmayan yazılar ancak halkımızın aklını karıştırmaya yarıyor. Mayınların sökülmesi uluslararası bir anlaşmanın gereği olarak tüm sınırlarımızda 2014 yılına kadar tamamlanması gereken bir mecburiyet. AKP nin hem muhalefeti hemde halkımızı saf yerine koyup üç aşamalı bir tuzakla bu sınırları israile 50 yıllığına kiraya vermeye çalışması ABD, İSRAİL VE AKP arasında yapılan gizli anlaşmaların gereğidir.

Dikkat ediniz, Suriye sınırı için bunca dalavere hemde isyanlara rağmen bu operasyon gerçekleştirilmeye çalışılırken aynı süreler içinde temizlenmesi gereken diğer sınırlarımız için daha tek kelime dahi edilmemiştir.

Türk milletine haçlı ve siyonistleri AKP ile yaptıkları gizli anlaşmalar gereği akıl almaz oyunlar ve yutturmacalar yapılmaktadır.

Başbakan ağzı ile söylediğini dili ile inkar etmektedir. Daha dün Bursada ne olacak İZAK ın kiraladığı topraklarda Hasan kazma kazacak diyerek niyetini açığa vurup ağzından kaçırmışken, bugün benim ağzımdan hiç İsrail lafı çıktımı diye büyük bir pişkinlikle yetmiş milyonu aptal yerine koymaya çalışabilmektedir. Defalarca yaptığı gibi.

İşte bugün sayın Başbakanın bu kadar rahatça gerçek dışı yalanları bağıra bağıra kürsülerden rahatça savurabilmesinin nedeni maalesef bunca peşkeşe babalar gibi satışa rağmen hala % 39 gibi bir çoğunluğun bu partiyi hala çözememiş olması nedeniyledir.

O nedenledir ki sayın Başbakanımız neredeyse bunların çoğu uyanana kadar ben muhalefet istediği kadat bağırsın, gerek duyarsam elli yıllığına Türkiyeyi bile İsraile kiralarım düşüncesini rahatlıkla taşıyabilmektedir.

Allah milletimize uyanışlar versin. Feridenin bir an önce uyanıp kafasını paşa takıntısından kurtarıp asıl kazıkların ve facianın nereden, yada nerelerden geldiğini görebilmesi lazım yoksa gördüğünde artık çok, ama çok geç olabilir.

Aklıma bir televizyom programında "keşke ingiliz sömürgesi olsaydık başörtümü inancımı daha rahat uygulardım" diyen bir cahil kızımızın talihsiz fakat ülkemin acı gerçeği sözler geldi. İşte dini sömürenler bu ülkeyi maalesef böyle bir batağın içine yani dinde ayrım ve fitne batağının içinede soktular ki bu facia tablolara bile şahit olup kahrolabiliyoruz .

Bir düşünelim o ingiliz ki Çanakkale'de onlar yüzünden yüzbinlerce şehit verdik, o ingilizler ki binlerce evladımızı Mısırda esir edip havuzlarda kimyasal maddelerin içine sokup gözlerini kör ettiler. O ingiliz ki arap topraklarında askerlerimizi kandırdığı arap kabilelerle arkadan kalleşçe vurdu. Esir edilen askerlerimizi açlık içinde süründürüp hastalıklar içinde mahvetti.

Ve İngilizlerin en az bunlar kadar korkunç ve pislik kokan bir işide Yunanlıyı egeye çıkartıp Anadoluyu işgali için yardım etmeleri ki Osmanlı parçalanmayı direnmeden kabul etsin. İşte o yunanlı kurtuluş savaşı arefesinde neredeyse Ankaraya dayandı. Bu arada yunan binlerce kadınımızın, kızımızın ırzına geçti.

Bu Yunan işgalindeki yüzlerce pisliğin sebep olduğu acı olaylardan yalnızca birini anlatayım ki sizler bunu o ingiliz sömürgeliğini kabul etmek bedbahtlığını kabul edebilen cahil insanlarımıza gösterin.

Bu olay Yunan tecavüzlerinin ayyuka çıktığı iki Ege köyünde yaşanmıştır ki benzeri pek çok acı olaydan yalnızca biridir bu. Bu köylerin kızları uğradıkları tecavüzlerden sonra bir kısmı intihar etmiş, bir kısmı ise bunu beceremediğinden ailelerinden kendilerini öldürmelerini istemişlerdir.
Aileler kendi kızlarına kıyamadıklarından iki köy halkı bu kızları değişerek birbirlerinin kızlarının bu şekilde yaşamlarına son vermişlerdir.

Tarihini bilmeyen ve başa geçip milleti din yada başka avutmalarla yanıltıp düşmanlarla onlarla geçmişte yaşananları göz ardı edip işbirliği yapanlar, bizim açımızdan bakıldığında iktidarda kalmak için her türlü taviz verenler ülkelerini ancak bir bataklığa ve başka acı savaşlara sürüklerler.

Halkımızın haçlının dayattığı TSK düşmanlığının ardındaki çirkin emeli yani Türkiyeyi paramparça etmeyi hedefleyen BOP denen rezil haçlı projesini çok iyi anlaması gerekiyor.

Aynı gizli anlaşmalar hem Kıbrıs hem Ermenistan hem PKK hemde Kuzey Irak'taki kukla devlet ve daha sırasını bekleyen bir çok tehlikeli konu için sırasını bekliyor.

Bizler uyanmadıkça bu iş dananın kuyruğu kopana kadarda devam edecek.

Bu mesaj 10 kez ve en son skesman tarafından 22.07.2009 - 10:15 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 09.06.2009 - 11:48

	RuZGaR

Moderator
1295 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004

En Son On: 19.03.2012 - 20:30

Cinsiyeti: Bayan

Kusura bakmayın ama bırakın bu düyanın korktuğu Tsk muhabbetlerini, eskidenmiş onlar siz de biliyorsunuz, kimsenin kimseden hem de sadece sayıca üstün falan diye korkacağı yok, gözünüzde her şeyi fazla büyütüyorsunuz, niçin, suçlarını örtbas etmek uğruna.

İkincisi ve daha önemlisi, Abd'nin neyi istediği konusunda pek bir eminsiniz, peki bütün sömürgelerinin başına bir zalimi musallat eden Abd'nin bizdeki işbirlikçisi kimdi, hatırlayın lütfen, bu ülkede Abd ile birlik olup darbe yapan, demokrasiye geçişimizi bir türlü hazmedemeyen zihniyet orduda değil midir, darbelerle kaç milyon dolar kaybettiğimiz gün gibi ortadayken, Abd'nin bu duruma çok mu üzüldüğünü düşünüyorsunuz? Velhasılı dedikleriniz birbirini tutmuyor, uzağa gitmeye gerek yok, son yapılan e-darbenin gerekçesine bakmak yeterli, zihniyet değişmiyor, sizin dediğiniz gibi üzücü bir kaç hadise değil, hala devam eden, kendi tabirleriyle bin yıl sürecek bir zihniyet, ufacık çocukların ilahi okumasından rahatsızlık duyup ülkeyi kargaşaya sürüklemek kimin işine geliyor acaba Abd'nin, başkasının mı?? Bu zihniyet değişmediği sürece Peygamber Ocağı diye yücelttiğimiz ordu, adına yakışır davranmadığı sürece eleştirmeye devam edilecek, hiç kusura bakmayın.

Ekleme Tarihi: 09.06.2009 - 12:12

	skesman

Canım Türkiyem'in geldiği gerçek nokta....

2 Mesaj

Kayıt Tarihi: 14.03.2005

En Son On: 22.07.2009 - 10:17

Cinsiyeti: Erkek

Evet kardeşim gerçekten TSK dan hiç korkmuyorlar. Bunu öyle ispat ettiler ki ben ne kadar korkmadıklarını kendimce delilleriyle bir vereyimde sizlerde Allah rızası için bir bakın isterseniz.

Bugün sözde TSK'dan korkmuyoruz, darbeden korkmuyoruz gerçek dışı söyleminin arkasında yatan etken ve dayanak yine ABD dir ve de AB dir. Ve buna rağmen tam bir yalandır. O korku Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının en küçük hücrelerine kadar işlemiştir. Ölünceye kadarda bu endişe ve korkudan asla kurtulamayacaklardır.

Önceki yazımdada şöylece bir değinmiştim. Şimdi konuyu daha açayım.

Öncelikle AKP'nin daha parti kurulmadan ABD'nin davetiyle ABD de onaylanarak yola çıkmış olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Bu iş ilkönce Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ikilisi Refah partisinde iken denenmiş yani ABD ılımlı islam yalanını ve BOP un eş başkanlarını iş başına getirebilmek kendilerine bağlı bir akım oluşturmak için ilk önce Refah partisinde bir değişim yapmak istemiş ve bu işi kılpayı kaybetmişti.

Hatırlarsanız, Abdullah Gül parti kurultayında yapılan seçimde kılpayı işi hocaya kaptırmıştı. O sıralar kendisine sorulan (neden hocaya rakip çıkıyorsun) sorusuna ise (ne yani isteğimiz pörsüyüp yaşlanıncamı başkanlığa talip olacağız) diye cevap vermişti. Refah partisi ileri gelenleri Abdullah Gül için "O bizim içimizdeki bir Amerikancıydı" derler.

Sonra ABD de gizli senaryolar tekrar devreye girmiş ve bu sefer yeni bir parti ve yeni oluşumla Türkiyede bir işbirlikçi oluşumun startı verilmişti. İşte AKP bu karardan sonra yeni oluşumun liderini (Recep Tayyip Erdoğan ve akıl hocası Cüneyd Zapsu) ABD ye gönderip taaa en baştan verecekleri BOP ve Irak'a müdahale başta olmak üzere tüm tavizlerin teminatını verdikten sonra partinin kurulma safhasına gelindi.

Bu aşamadan sonra beklemeye geçen bu parti Ecevit, ABD nin Irak saldırısına onay vermeyince tekrar ve hızlandırılmış olarak iktidara hazırlanmaya başlandı.
Çünkü AKP nin kurucuları ABD ye Ortadoğuda tüm yapacakları operasyonlarda yardımcı olma, asla muhalefet etmeme sözünü daha kurulurken vermişlerdi. Daha gizlice verdikleri pek çok söz gibi...

Ecevit hükümeti ABD tarafından oluşturulan bir sunni ekonomik krizle zayıf düşürüldükten sonra el altından erken seçim ortamınında gelişimi ve oluşumu sağlandı.

Sonra malumunuz AKP seçimle tek başına iktidar oldu ve ABD hemen Irak müdahalesine başladı. AKP, ABD askerlerinin kesinlikle Türkiyeden rahatlıkla Iraka geçeceği sözünü en başta verdiğinden ABD savaş gemileri daha tezkere meclisten geçmeden İskenderun limanına Iraka gidecek askeri malzemeyi araç gereci boşaltmaya başladı.

Fakat ne ABD'nin nede AKP'nin hiç ummadığı ve beklemediği bir gelişme oldu. 1 Mart tezkeresi aklı selim AKP'li milletvekillerininde onay vermemesi nedeniyle meclisten geçmedi. Bu işi çantada keklik olarak gören Erdoğan ve Gül ikilisinin bu tezkere olayının sonunda yüzlerinin ne hale geldiğini gösteren resimler gazetelerde boy boy yer aldı. Hatırlayabiliyorsanız....

İşte ABD taa baştan tam anlamıyla emrinde olduğunu düşündüğü AKP için kötü şeyler düşünmeye başladı. Çünkü tezkerenin geçmemesi hem diplomatik ve siyasi bozgun oldu onlar için hemde yaptıkları müdahalenin maliyeti katlandı.

Sonramı ne oldu. İşte tüm Türkiyenin gözünden kaçmaması gereken ve AKP'nin ne olduğunu anlatan bir CÜNEYD ZAPSU olayı zuhur ediverdi. Sayın Erdoğan bu çok sevdiği ve yanından hiç ayırmadığı danışmanını ABD ye özür dilemek ve yalvar yakar affedilmesini istemek için gönderiverdi.
Orada Cüneyd Zapsu'nun ABD yetkililerine söylediği şu sözleri çözemeyen hiç bir vatandaşın bugün Türkiyenin nerede olduğunu ve nereye gittiğini anlaması mümkün değildir.
İşte o tarihi sözler "BU ADAMI (ERDOĞAN'I) DELİĞE SÜPÜRMEYİN, KULLANIN. BİZ BİR DÖNEM DAHA İKTİDAR OLMAK İSTİYORUZ"

Peki bugün yaşanan ERGENEKON olayı ile bu olayların ne bağlantısı var ?
Türkiyede gittikçe artan ABD karşıtlığı ABD yi öyle çok rahatsız etmeye başladı ki AKP ye hemen şu ültimatomu çektiler "TÜRKİYEDEKİ BU ABD KARŞITLIĞINI ÖNLEYİN"
AKP bunu tek başına yapamayacağını ikrar ettiğinden yepyeni bir yol hazırlanmaya başladı.

Çünkü Türk ordusundaki süper nato gibi ABD yanlısı yapılanmalar özellikle Kıvrıkoğlu ve Karadayı paşalar zamanında tamamen temizlenmişti. ABD bu dönemde panik yapmış ve "TSK BİZİM KONTROLÜMÜZDEN ÇIKTI. BİRŞEYLER YAPMAK LAZIM" diye sinsi sinsi yapılacak yeni planların ön adımının sinyallerini vermişti.

ABD, TSK ya karşı harekete geçtiğini pek çok aşağılık saldırıylada gösterdi. Bunlardan bir kaçını sayacak olursak. Muavenet zırhlımızı bir tatbikat sırasında vurmaları, Eşref Bitlis'in uçağının düşürülmesi ve en son Kuzey Irakta askerimizin başına çuval geçirilmesi olaylarını misal verebiliriz.

Şimdi ise artık bu iş tümüyle TSK nın yani bir anlamda Türkiyenin başına çuval geçirme safhasına getirildi. Aslında Genel Kurmay başkanı son basın toplantısında özellikle bu örtülü ve sinsi savaşın devrede olduğunada işaret etti. Ve ülkece dikkatli olmazsak bekleyen büyük tehlikeleri göstermeye çalıştı.

İşte bütün bunlar yanyana geldiğinde artık ABD tarafında olmayan gizli yapılanmaların AKP ve ABD karşıtı olmaları nedeniyle bu bir kaç darbe heveslisi fakat kursağında kalmış subayla yine devlette çöreklenmiş kurumların temizliği bahanesiyle ABD ve AKP karşıtlarının tümünü sindirme ve yok etme politikasının adı olan ERGENEKON KUŞATMASI başlatıldı.

Dikkat ediniz bu operasyon ABD tarafından hazırlandı. Her aşamasındada ABD gizli servisleri tarafından takviye edildi. Şimdide bu hal aynen devam ediyor. Ne dedi 5 Kasım 2007 de Bush efendi ayağına çağırdığı Sayın Başbakanımıza "ERGENEKON'U BAŞLATIN VE SONUNA KADAR GİDİN" daha sonra bu operasyonun takipçisi olarak AB de devreye girdi.
Bunu yalnız ben yada benim düşüncemi paylaşan haber kaynakları söylemiyor. Medya mensubu, Ordinaryus yandaş, FEHMİ KORU bunu apaçık yazmıştı o zaman.

Ergenekonda maksat bu bir kaç darbe heveslisi subayla devlete musallat olmuş mafya bozuntusunun temizliği olsa bunu tüm Türkiye istiyor, kabul ediyor. Fakat bunun böyle olmadığı çok kısa sürede ortaya çıktı. Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekti çünkü.

Şayet AKP, ABD ürünü olmasa ve ordu ile ABD nin arası zannettiğiniz gibi iyi olsa, AKP şu ana kadar yetmiş defa iktidardan gitmişti.Ve "E darbe" gibi nitelenen tüm girişimlerin fasa fiso çıkmasıda AKP nin ABD ve AB ile işbirliği içinde olması nedeniyledir. Yoksa asla AKP'nin korkmaması ve kendi gücüyle değil.

AKP'nin ZAPSU olayıda bu zihniyeti anlatıyor gerçek akıl sahiplerine bu iş şöyle haykırıyor.

"ABD'NİN İSTEDİĞİ PARTİ İKTİDARDA KALIR. ONU NE ORDU NE HİÇ KİMSE YIKAMAZ. ONLARLA İŞBİRLİĞİ DEVAM ETTİKÇE KORKACAK BİR ŞEY YOKTUR. ONUN İÇİN İSTEDİKLERİ HER TÜRLÜ TAVİZİ VERMELİYİZ"

Bu nedenle AKP döneminin kazasız, tepetaklak olmadan bugüne gelmesini AKP'nin gücüne değil başka güçlere atfetmek gerekiyor hemde kesinlikle. Çünkü bunun birde AB tarafı varki orasıda ABD kadar önemli. Çünkü onlarada akıl almaz tavizler veriliyor.
Oradaki zihniyette şu, bir AKP kurmayı apaçık söylüyor "ANKARA'NIN ŞERRİNDEN, BRÜKSEL'İN ŞEFAATİNE SIĞINDIK"

Demekki AKP öyle cesur falan olduğundan değil sırtını bir yerlere dayadığı, akıl almaz tavizler verdiği için paçayı kurtarıyor. Çünkü o tavizler verdiği güruhlar menfaatleri elden gitmesin diye her yerde ve zamanda AKP yi sonuna kadar desteklediler ve destekliyorlar.

ABD, Türkiyedeki bu gizli yapılanmanın çökmesini isterken artık orada kendisine yarayacak bir şey kalmadığından bunu yapmaktadır. Ve yeni gizli yapılanmada AKP vasıtasıyla ve bu partiyle büyük bir dayanışma içinde olan GÜLEN yapılanmasının bu sefer emniyet içindeki gizli ve ABD ye taraf yapılanmasına hız verilmiştir.
Bunları artık sağır sultan bile biliyor.

Peki ne olacak bu işlerin sonu. Ben kendim söylemeyeyim sizler Bakara suresi 120 inci ayete, Maide suresi 51 ve 52 inci ayetlere bir bakın, şayet Allah ilminden ve Kurandan anlamak nasipse az çok ne demek istediğimi anlarsınız. Yoksa zaten büyük gümbürtü kopmadan asla anlayamayacağınız aşikardır.

Ve diyorum ki ben zaten kimse için TSK dan korkuyorlar diye bir vurgulamada yapmadım. Artık ordu darbeside olmaz. Yani çok zor. Bundan sonra olacak olan kandırılmış aç ve işsiz kalmış halk kitlelerinin yapacağı darbedir. Ki benim gözümde en feci darbede budur. Askeri, maskeri tüm darbeler bunun yanında çocuk oyuncağı kalır. Tarihin sayfalarında hem biraz uzak, hemde yakın halk hareketlerine bakın ne demek istediğimi az çok anlayabilirsiniz.

Ordu benimde tüm kalbimle onayladığım Laik Demokratik Cumhuriyetin koruyucusudur. Bu görevini yaparken bazen haddini aştığıda olmuştur. Unutmayın onlarda bu ülkenin evlatlarıdır. Siyasiler yetmiş yıldır her şeyi çar çur edip ülkeyi bugünkü facia hale taşırken, bırakın onlarda asli görevlerini yaparken bu kadar hata yapmış olsunlar diyorum.
Hemde darbe döneminde (12 Eylül) canı yanmış bir vatandaş olarak bunu söylüyorum.

Darbelerin bir nedeni yapıldığı dönemdeki subayların ABD yanlısı olması ve en önemlisi sivil yönetimlerin adeta davetiye çıkarır gibi işleri yüzlerine gözlerine bulaştırmaları nedeniyledir.
Ve darbeler dönemine atfen milyarlarca dolar kayıptan bahsediyorsunuz. Bu pek gerçekçi değil fakat şu tespit çok gerçekçi.

CUMHURİYET TARİHİNDE, YANİ AKP İKTİDARINA KADAR OLAN (seksen küsur yıllık dönemde) TÜM ÜLKE BORCU 220 MİLYAR DOLARKEN. AKPNİN İKTİDARINDA ULAŞILAN TOPLAM ÜLKE BORCU 500 MİLYAR DOLAR.....

Hemde bu tabloya satılan tüm karlı kuruluşlar, limanlar, bankalar, araziler falan eklenmeden.....

Hangi tablo daha vahim dersiniz ?????

Bu ordu bizim. O batarsa hepimiz birden batarız.Hiç kimsede bizi kurtaramaz. En büyük gazabda bu feci hata yüzünden Allah katından gelir.Bugün TSK ile halkın bir kesimi arasında esen soğuk rüzgarların sebebide yine DİN SÖMÜRÜSÜ nün sebep olduğu acı bir durumdur. Ve özellikle hem içerdeki, hem dışardaki mihraklar tarafından tezgahlanmıştır, kullanılmıştır, halada acımasızca kullanılmaya devam edilmektedir..

Hem madem korkmuyorsunuz, insan hiç korkmadığı bir şeyi diline bu kadar dolar, bu kadar çok uğraşırmı ? TSK ile yatıp DARBE ile kalkma olayının ardı arkasının kesilmemesinin ve zıvanadan çıkmasının anlamı, izahı nedir ????

Bu hükümetten önce olan tüm darbeler ABD'nin isteği ve kontrolü doğrultusunda olduğu için gerçekleşti. En son 12 Eylül darbesinde ABD de 12 Eylül sabahı şunları söylüyordu ABD ileri gelenleri "BİZİM ÇOCUKLAR BAŞARDI"

İşte bugün sizin ve tüm AKP ye destek veren vatandaşlarımızın maalesef ve ne acıdırki anlayamadığıda işte bu. Yani o BİZİM ÇOCUKLAR, bir zamanların TSK'sının bazı paşaları olmaktan çoktan çıkmış ve artık AKP'nin kurmayları oluvermiştir.....

Tekrarlayacak olursak, ABD nin BİZİM ÇOCUKLARI artık TSK'nın bazı paşaları değil, AKP'nin kurmaylarıdır.
Bu yeni BİZİM ÇOCUKLAR ifadesine AKP'nin ortağı ve yol arkadaşı olan GÜLEN yapılanmasınıda rahatlıkla dahil edebilirsiniz.
Allah cümlenize anlamayı nasip etsin.

Zaten bugün anlamasanızda bu işlerin feci şekilde toslayacağı yerde istesenizde, istemesenizde anlayacaksınız.

Son olarakda şunu söyliyeyim. Bilgilerim, hem gerçeğin ta kendisidir, hemde birbiriyle son derece tutarlı ve uyumludur.
Dahası ben bu yazdıklarımın her harfinin doğru olduğuna Allah'a ve Resulüne olan sevgim üzerine gönül rahatlığıyla yemin ederim.

Görüşmek dileğiyle.

Bu mesaj 5 kez ve en son skesman tarafından 22.07.2009 - 10:16 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 10.06.2009 - 11:37

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 2169 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.14114 saniyede açıldı