HSH- Mektup Dergisinin nisan sayısında ilginç bir habere yer verildi. Mektup Dergisi, Emekli (!) Cia Ajanı Faddis'in, "1990’larda, özellikle Güney Doğu’da Müslüman avı yaptık, "İslami terörist avı yaptık" şeklindeki korkunç itiraflarından yola çıkarak, bölgede işlenen cinayetlerin kimin yapmış olduğunu ortaya çıkardı
Bühtanlarını yeni kitabında açıklayan Gavur, (biliyorsunuz, başka dinden olan herkese gavur denmez, hem başka inançtan olup hem de müslümana zulüm edene gavur denir, hatta kendi milletine bile zulüm etse sıfat değişmez) bühtanlarını dökerken geçmişte Hizbullah örgütüne maledilen cinayetlerin kaynağını ortaya çıkarmış olduğunun farkında değil.

Bu olay, müslümanın çok ama çok bilinçli olmasını gerektiğini bir kez daha bize ikaz ediyor. Ne olur şunu unutmayalım, iman eden bir Müslüman, dolduruşa gelebilir, aldanarak insan öldürebilir, bu kardeşi de olsa ama asla işkence yapamaz. Domuz bağı ile İslam’a iman etmiş ya da etmemiş, hiçbir insanı öyle bağlayıp işkence edemez. Evet, Hizbullah camiasının yer yer yanlış strateji uyguladığını sandığım oldu. Sanım doğru mu yanlış mı onu araştırmadım, fakat hiçbir zaman, domuz bağıyla Müslümanlara işkence yaparak öldürdüğüne inanmadım, inanmam da. Bir Müslüman, Müslüman olmayana da işkence yapamaz. Gerçi, Hizbullah cemaatinin varlığına çok sonraları inandım ama aradan bin yıl geçse de, domuz bağı ile Müslüman öldürmüş olabileceğine inanamam, inanmak da istemiyorum. Müslümanı kimlerin öldürdüğünü işte öğrenmeye başladık. Gavura bakın, ta Amerika’dan Türkiye’ye Müslüman öldürtmeye gelmiş ve bunu da yüzümüze baka baka söylüyor. Uluslararası mahkemeye neden verilmez böyle şeyler, benim aklım ermedi, ermiyor.

Siz siz olun, ey insanlar!