0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » ILIMLI İSLAM VE DEFİLE TESETTÜRÜ

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
rahil su an offline rahil  
ILIMLI İSLAM VE DEFİLE TESETTÜRÜ

1191 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2008
En Son On: 17.03.2011 - 17:14
Cinsiyeti: ----- 
ILIMLI İSLAM VE DEFİLE TESETTÜRÜ

Batı’nın kaydettiği bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeler, Batı sömürgeciliği karşısında mağlup olmuş doğu toplumlarının gözlerini kamaştırıyor Hint, çin, İslâm toplumları şimdiye kadar birçok yıkımlarla (MOĞOL istilaları, HAçLI savaşları) karşılaşmış, bu mağlubiyetlerin etkisini dinine sığınarak üstünden atmış İslâm toplumları da daha sonraki yüzyıllarda kaynaktan koparak tevhidi geleneği terk edip muharref geleneği üretip, gelenekçiliği dinleştiriyor, bu bozuk din anlayışının yol açtığı sorunlardan dolayı Batı karşısında yaşadığı yıkımların sorumluluğunu, tıpkı Batılının Kilise dogmatizminin faturasını dine kestiği gibi, dine yüklüyor Böylece Müslüman halklar da dahil olmak üzere, tek doğru medeniyet projesinin Batılılaşma ve modernizim olduğu düşüncesi yavaş yavaş bütün dünyada yerleşiyor Ki Türk modernleşmesi sadece teknolojik ve bilimsel anlamda değil, bütün kültürel kodları, hatta giyim kuşamlarıyla bile Batı'ya benzemenin elzem olduğu ön kabulüyle ta Osmanlı’da 2 Mahmut zamanından başlayarak bir gardırop devrimine girişiyor Bu dayatmacı ve tek tipleştirici modernleşme projesi günümüze kadar baskı ve zor yoluyla kendi yaşam biçimini dayatıyor Toplumdaki asıl dönüştürücü gücün ve yeni nesilleri yetiştirme fonksiyonundan dolayı toplumun lokomotifinin kadın olduğunun bilincinde olan modernleşme projesinin aktörleri işte bundan dolayı önce kadını hedef alıyor
Aslında toplumun periferinde olan geleneksel örtülü çekingen kadın imajı, modern projenin mimarları için sorun teşkil etmiyor Ne zaman ki bu kadınlar merkeze yürümeye ve toplumun her kesiminde özellikle eğitimli kesimde görünür hale gelmeye başladılar, asıl sıkıntı burada baş gösterdi çünkü bu, toplum için biçilen modern projede çatlaklar oluşturabilirdi Geleneksel kitleler bunu örnek alabilir, kendine güvenli, eğitimli, değerlerinin değiştirilmesine izin vermeyen tesettürlü hanımlar modern paradigma açısından tehdit teşkil edebilirdi
İşte bu şekilde yıllardır uygulamada olan halkı jakoben, tepeden inmeci bir tarzda dönüştürme çabası her alanda kendini hissettirdi örgün eğitim yoluyla, ders kitaplarında çocuk dimağlarına annenin mini etekli ve başı açık, babanın traşlı ve takım elbiseli olduğu ideal aile tipi nakşedilmeye çalışıldı
İşin ilginç tarafı, iş yeni nesillerin yönlendirilmesiyle bırakılmadı, yaygın eğitim enstrümanlarıyla çağdaş yaşam tarzı bu sefer de ailelerin beyinlerine kodlandı Hani, sinemada bir yeşilçam fenomeni vardır: Köylü ve cahil olduğu için kentli beyefendi tarafından beğenilmeyen bir genç kız, bu kişinin ardından şehre gidince ilk yaptığı horlanmak ve aşağılanmaktan kurtulmak amacıyla giyim tarzını değiştirmek, dönüşmektir İşte bu andan itibaren eşik altı öğrenme devreye giriyor Güya bir aşk hikâyesine bakarken şehirlinin güzel, bilgili, açık fikirli, çağdaş giyimli ve özgüvenli olduğu, köylünün ise çirkin, görgüsüz, cahil, başörtülü ve güvensiz olduğu varsayımı gizlice beyinlere işleniyordu Sinemadaki köylü tanımına uyan çekingen, silik kendini aşağı gören dönüşmeye açık başörtülü tipi bu toplumsal mühendislik projesinin mimarları açısından bir tehdit teşkil etmiyordu Onlar açısından asıl tehdit, İslâmi kimlik ve değerlerinin bilincinde olarak örtünenlerdi
Fakat çalınmaya çalışılan bu mayaların toplumda tutmadığı çok kısa sürede belli oldu Halk koparılmaya çalışıldığı değerlere dönmeye başladı Katı, jakoben, modernlik; toplumsal kabule mazhar olmadı Bundan dolayı her 10-20 yılda bir topluma çeki düzen verilmeye çalışıldı En son yaşadığımız 28 Şubat süreci de bu müdahalelerden biriydi Toplumun, istemedikleri bir yöne çevrilmesine izin vermeyeceklerdi
“Balans ayarı”nın üzerinden 10 yıl gibi uzunca bir süre geçmesine rağmen, sürecin travmatik etkilerini hâlâ üzerimizden atamadığımızı hatta yaşanan sürecin İslâmi algılarımızın dönüşümüne ve İslâmi kesimde sekülerleşme doğrultusundaki değişime ivme kazandırdığını görüyoruz
Bu dönemde baskının, korkunun etkisiyle zihin dünyalarında oluşan yıkıcı dalgalar İslâm’ın cemaat ruhunu yerle bir etti, yerine birey eksenli bir din algısı gelip yerleşti Bu durum namazını kılan, başını örten ama hayatının diğer alanlarına (ekonomi, siyaset, toplumsal hayat ve insan ilişkileri vs) dinin müdahalesine izin vermeyen, sekülerleşmiş din algısına, rölativizmin ve tarihselcilik anlayışının etkisiyle hoşgörüyle bakan, halden razı, toplumun İslâmi anlamda dönüşümüyle ilgilenmeyen, ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ mantalitesinin tesiriyle sadece kimi bireysel haklarını talep eden, ki onların elde edilmesi için bile çok fazla gayret göstermeyen, çocuklarına İslâmi hassasiyetlerle eğitim verilmesi ve yetiştirilmesini önemsemeyen ilkesiz, opürtinist Müslüman tiplerinin oluşumuna yol açtı
Nasıl mı? İşte: Daha önce ibadetleri yapma amacı Allah rızası olarak açıklanırken, şimdi bireysel tercih olarak nitelendiriliyor Ayrıca demokrasi, laiklik gibi Batı'nın seküler kültürel hinterlandından neşvü nema bulmuş, oranın kültürel kodlarını taşıyan kavramlar sanki bize ait ve dinimizle uyuşan kavramlarmış gibi, bazen yeniden tanımlanarak kullanılıyor Son zamanlarda hakim dil haline gelen bu teorik kavramların dönüşümüyle orantılı olarak zihin dünyamızda da çok köklü değişimler meydana geliyor Eklektik bir din algısının yerleşmesine zemin hazırlıyor
Allah rızasını önceleyen Müslüman tipi, yerini kişisel çıkarlarını maksimize etmeyi önceleyen, dini bireysel bir tercih olarak algılayan muhafazakâr demokrat dindarlara terk ediyor
Amaç, yok edilemeyen düşmanın ıslahı, kapitalizme uyumlu hale getirilmesi Bu da ancak İslâm anlayışının içinin boşaltılmasıyla, kavramların yozlaştırılmasıyla, ubudiyet bütünlüğünün parçalanıp, bireysel parça ibadetlerin forma indirgenmesiyle mümkündür Ilımlı İslâm projesinin gerçekleşebilmesi için İslâm toplumunun ana direğini teşkil eden ve yeni nesilleri yetiştirecek olan Müslüman kadının dönüştürülmesi oldukça önem arz ediyor Bunun için de ilk önce hicaba el atılıyor Tesettür kavramının içi boşaltılıyor Defilelere konu ediliyor, sınırları esnetiliyor, türban gibi modern bir kavram başörtüsü yerine ikame edilmek isteniyor Modernleşme ve sekülerleşme, kadın üzerinden Müslüman topluma enjekte edilmeye çalışılıyor Müslüman kadın tesettür modası adı altında daha çok tüketime yönlendiriliyor, tesettürüyle sahip olduğu Müslüman kimlik içerik kaybına uğratılmaya çalışılıyor Başörtüsü bir bilincin tezahürü olmaktan çok, bir moda aracı haline getiriliyor İşte bu hal İslâm'ı Müslümanların hayatlarında kuşatıcı ve ıslah edici bir din olma konumundan, şekli ibadetlerden, ritüellerden, bir metrelik kumaştan ibaret bir konuma indirgiyor
Bu da dünyevileşen hayatları, dini motiflerle bezemekten başka bir anlama gelmiyor!
-
Gerçekten müthiş, mutlaka değerlendirilmesi ve elinden tutulması gereken bir yetenek… Bugüne kadar okuduğum en güzel “tahlillerden” birine imza atan Zeynep ülkü Taşyürek’i, Hanımlar Günü’nde dikkatlerinize sunuyorum
Vakit Serdar Arseven
Ekleme Tarihi: 08.04.2009 - 07:54
Bu mesajı bildir   rahil üyenin diğer mesajları rahil`in Profili rahil Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Te$ekkürler Elinize Saglik
Ekleme Tarihi: 08.04.2009 - 16:11
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
keskinmetal su an offline keskinmetal  

655 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.06.2008
En Son On: 10.10.2014 - 14:55
Cinsiyeti: ----- 
kardeşim müslüman uyanık olacak yalnızca bu deyil oynanan oyunlar öyle kelimeler yerleştirilmişki nevse hoş gelen tarzda öyle hülafalar varki insanı maz allah dinden imanden eder ama bunları anlamak için islamı ve dinimizi iyi öğrenmek ve iyi öğretmek gerekiyor sen dinini iyi anlarsan onlar neyaparsa yapsın ters tepecektir bu ülkede beyazlar veyaşar efeler oldukca daha neler görürüz bu ülkede imam hatipler kapanır ama azizlerin okulları harıl harıl ataistler yetiştirir onun için lütfen uyanık olalım ne yani bir islam var birde ılımlısımı var iki islam olurmu iki din olurmu din tekdir ve allahın buyurmuş olduğu ve redusulü ekremin s.a.v.bizlere tebliğ etmiş olduğu dindir ben ılımlı mılımlı anlamam gül gül Elinize Saglik Te$ekkürler gül gül
Ekleme Tarihi: 08.04.2009 - 20:45
Bu mesajı bildir   keskinmetal üyenin diğer mesajları keskinmetal`in Profili keskinmetal Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1451 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.15329 saniyede açıldı