0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Felaketin eşiğinden dönmek...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Felaketin eşiğinden dönmek...

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Felaketin eşiğinden dönmek...
28 Şubat Sürecinde, birileri neden 'postmodern askeri darbe' ya da 'balans ayarı' yapma ihtiyacı duymuştu?.. Türkiye'nin 'bir uçurumun başına' ya da 'felaketin eşiğine' geldiğini düşünen ve savunanların derdi ne idi?.. Bu türden ve benzeri görüş ve düşünceleri; daha doğrusu bahaneleri haklı kılabilecek herhangi bir emare var mıydı?..
Koskocaman bir hayır!..
Türkiye, belki de tarihinde görülmedik bir döneme girmişti o zaman. Beceriksiz iktidarlar sebebiyle içine düştüğü enflasyon-borç ve faiz sarmalından sıyrılmaya ve ülkede yaşayan bütün insanlar, milli gelirden paylarına düşeni adil bir biçimde almaya başlamışlardı. Devleti ve halkımızı soyma aracı olarak kullanılan iç borçlanma durmuş, sadece bu borçlardan doğacak faizlerden yapılan tasarrufla, ülke insanına bereket ortamı sağlanmıştı. Dış borç alınmamış, dahası daha önce hep yapıldığı gibi yapılmadan; yani yeni borç almaya gerek olmadan, dış borç ödeme sürecine girilmişti. İmkanı olup bunu devlete borç vererek karlılık sağlama derdinde olanlara söylenen şey basitti: Yatırım yapın, üretin ve istihdam sağlayın; böylelikle karlılığınızı artırın. Siyasal, toplumsal, ekonomik hemen bütün sahalarda, derlenme toparlanma dönemine girilmiş; adeta bir restorasyon dönemi yaşanmaya başlanmıştı. Türkiye kendine gelmeye, kendi ayakları üzerinde durabileceği hususunda tekrardan güven kazanmaya başlamıştı. Hayata ideolojik gözlüklerle bakma itiyadında olanlar bile, büyük değişimin farkına varıyorlardı. Söyleyen, laf üreten değil, yapan ve yaptıklarının neticesi meydanda görülen bir iktidar vardı. Çalışıp kazandığını harcamalarına yetirmek için ay sonlarını borçla getiren milyonlar, artık belki de 'tasarruf sahibi olma' denilen şeyi bile tadabiliyor olmuşlardı... İşçi sendikaları, sürekli olarak kavga ettikleri hükümetler yerine, istediklerinden daha fazlasını veren ve bunu temel bir vazife olarak gören bir iktidarla karşılaşmış olmanın şokunu yaşamışlardı. (Belki bu yüzden olacak, sonradan hükümeti devirmek için çalışan Beşli Çete içinde yerlerini almışlardı. Öyle ya, istenilenden fazlasını veren bir iktidar, sendikalar açısından ne mana ifade ederdi ki?..) Çalışanlar ve üretenler, ilk defa kendilerinin de düşünülmeye başlandığını hissediyor olmuşlardı. Yaklaşık 70 milyon insan, bereket denilen şeyin ve tabii ki piyasalar da hareket denilen şeyin ne olduğunu anlamaya başlamıştı artık... Üvey evlat olarak görülen emekliler, özellikle de Bağ-Kur emeklileri, yöneticilerin kendilerini de insan sınıfında gördüğünü kanaatinde idiler artık.
Geliri ile giderini karşılayabilen bir Türkiye ortaya çıkmıştı. Sürekli açık vermesine alışılmış bir bütçe yerine, vergiler artırılmadan, yeni vergi konulmadan; kamu mal ve hizmetlerine herhangi bir zam yapılmadan, denk bütçeye gidilebileceği ispatlanmıştı... Bu durum birilerine ağır geldi... Hazımsızlıklar başladı. Kime ya da kimlere, neden ve niçin ağır geldi ve hazımsızlık sebepleri ne idi, uzun hikaye. Ama netice olarak, ülkemizin belki de Cumhuriyet tarihi boyunca yaşama şansı bulduğu en iyi dönem, dışardan ve onlara destek olmayı temel bir vazife addeden içerdeki uzantıları tarafından yok edildi. Bir kadeh içkiyi 'hayat memat meselesi' yapıyormuş gibi gözüken ve şakşakçıları sayesinde bunun böyle olduğunu Milletimize yutturmaya çalışanlar; utanmaz bir şekilde 'ülkenin uçurumun başında' ya da 'felaketin eşiğinde' olduğu şarkılarını söyleyerek, bu muhteşem süreci baltalama işini başarabildiler. 12 yıl sonra dönüp yaşananlara baktığımızda, ülkeyi uçurumun kenarından kurtarma iddiası ile harekete geçenlerin, ülkemizi derin bir uçurumun tam da kenarına getirdiklerini görüyoruz...
Ekrem Kızıltaş
Ekleme Tarihi: 03.03.2009 - 15:53
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
kerim75 su an offline kerim75  

125 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 20.03.2009 - 15:01
Cinsiyeti: Erkek 
....işte bunun ıcındırkı gerek ergenekon yapılanması gerekse boyle orgutsel faalıyetlere gırısenlerın hesap verme zamanları geldı ve gecıyor.....

elbette yanlıs degıl gercekten 11 ay 22 gunluk bır seruven basarı ıle gecıldı herkes bırılerı bırsekılde bu duzenı bozar turkıye boyle refah ıcınde olmasına alısık degıl soylemını ıcınde tekrarlıyor ama daha uzun surmesı adına dualar edıyordu sagcısıda solcusuda tabı halk olarak ancak tabıkı cok derın gucler o gun ellerındekı butun kozları ortaya serdı ve rıske gırdı ve kazandı ve ulkeyı yenıden 20 yıl gerıye goturduler....akp nın ılk bastan berı bırıncı olmasının altında yatan asıl buydu... o kademeden gelmıs halkı dusunen kısılerın sadece lıderlerınden ayrılıp kendılerının bırseyler kurmasıydı...tabıkı eskı partılerı ve baskanları kızdı bagırdı gucendı ama akp hukumetının deılk 4 yılı huzur ve refah ıcerısınde gectı ve hepımız bekledıgımız o devır gerımı gelıyor dusuncesı basladı fakat 28 martcılar hala etkın gorevdelerdı onların bu gıdısattan rahatsızlıgı asıkar olunca akp hukumetı ergenekon davsı ıcın dugmeye basılmasına yardımcı olup savcılara bızzat hukumet olarak arkalarında oldukları guvenını verdı gerek hukuk ıcındekı gerek adaletın cındekı gerekse ekonomı dumenın ıcındekı gercek 28 subatcıları bugun sılıvrıdekı kamp toplanmaları dıgerlerıne korku saldı...basta sol partıler olmak uzere bu yapılanmayı ınkar eden ve yapılanların haksızlık oldugunu bagıran zumre kendlerının de ısın ıcınden cıkacagı korkusuna kapıldı....

28 subat gectı umarım yenı 28 subatlar gelmez..kanımca ıraz zor cunku 28 subatcılar buyuk bır darbe aldı ergenekon yarıda dakalsa tekrar toparlanmaları bırıaz zaman alacaktır.. ama bır yandanda bılınclenen halk artık ne ıstedıgını ve kmden ıstedıgını bılıyor.......bugun 28 subat magdurları saygı duydugumuz gonlumuzdekı guzel hatıraların sahıbı olan partının bu gunku durumunun ıcler acısı oldugunu hatta oylekı 28 subat surecındekı kendılerını magdur edenlerı dahı koruyabılecek sekılde acıklamalar yapmayı hemde canlı yayınlarda ıfade etmeyı gerek gormuyorlar...

11 ay 22 gunluk ıktıdarları ıle ulkeye hızmet veren o donemkı butun vekıllere ozellıkle sayın erbakana saygılarımı sunarım...partının basına onun gıbı bırı gecmedıgınden dırkı ıkı secımdır husran yasamaktadırlar...ama asıl sıkıntının da kaynagı ıste budurbakacak olursanız erbakan kendınden sonra partıyı yonetecek kademeyı genclıgı asla olusturmadı ve erdogan ve arkadasları bunu gorduklerı ıcın partıden ayrıldılar...bugun chp de yetıstırmedı dsp ve anapta hepsı kaybolup gıdecek....

sıyaset devamlılık arzeden bırseydır sureklı dınamık olmak zorundasınız bırsecım kotu ısenız kadronuzu guclendırıp bır secım sonra daha guclu olmak ve en ıyı donemlerınızde ıyıır gencı yeteneklerıne guvendıgınız ahlakına guvendıgınız bırını aday gostermek yetıstırmek zorundasınız....



selam ve dua ıle
Ekleme Tarihi: 04.03.2009 - 21:49
Bu mesajı bildir   kerim75 üyenin diğer mesajları kerim75`in Profili kerim75 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1215 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sema35 (54), ylmz74 (50), nurum94 (85), fatihg (30), hudaperest (35), mesut63 (61), bounburak (40), kördüðüm02.. (40), rifat erdem (56), s.uguz (22), berkecan (47), akatis (44), YKAKBABA (47), AnaChry (39), Zuehtue (), katremelek (46), BasriXX (44), xxLeylaxx (37), Ihlas84 (40), Abdurrahman H. (45), ensar1 (59), Kari al abdussa.. (36), Karer_M (38), faruk134 (59), m.metin (54), ybayar99 (57), KubraNur (44)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65875 saniyede açıldı