0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
sevdaa1 su an offline sevdaa1  
BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR

1090 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.08.2008
En Son On: 05.04.2013 - 16:17
Cinsiyeti: Bayan 
Dünya binlerce senedir içindeki canlıları sürekli doldurup boşaltarak ilerleyen büyük bir ulaşım aracı gibi. Milyarlarca insan ve onların sıra dışı hikayeleri acıları ve sevinçleri ile yaşanıp ortadan kaybolup gidiyor mu? Hayır. Dinimizin bize öğrettiği en önemli şey, bu dünyada yaptığımız her şeyin Hafaza melekleri tarafından amel defterimize sürekli kaydedilmekte olduğudur.

Kısacık dünya hayatımızı ve yaşadıklarımızı, alelacele gerçekleştirdiğimiz bir market alışverişine benzetebiliriz. Her tarafta kameralar doludur. Her yapılan hareket kumanda odasından izlenmektedir. Her ürünün üzerindeki özel barkod eğer o ürün ücreti ödenmeden dışarı çıkarılmaya çalışılırsa kapıda sahibini fena halde mahcup edebilmektedir. Herkes özellikle büyük şehirlerde mutlaka karşılaşmıştır. Çıkıştaki özel elektronik kapıdan çıkan sinir bozucu sesi market güvenlik elemanlarının rahatsız edici telaşlı koşuşturmaları izler ve hedefteki müşteri kibarca kenara alınır. “Hay AllAh, çocuk koymuş!” ifadeleri çoğu kez haklı olsa da o an yaşanan “yer yarılsa da içine girsem” duygusu sahibini haftalarca meşgul edecek kötülüktedir. İşte bunun gibi, son nefesimizde Cenab–ı Hakk’ın varlığı ve birliğine olan şehadetimizi yaptıktan sonra esas dünyaya geçiş yapacağız. Milyarlar, trilyonlarla sene ile bile ifade edilemeyecek olan “ebedi” hayat için 60–80 senelik bu dünya hayatı gerçekten de “iki taşın arasında yapılmış bir alışverişten” farklı değil mi? Efendimiz de zaten dünya hayatının mealen “bir kervanın ağacın altında yaptığı kısa dinlenme kadar” olduğunu ifade ediyor. İnsanın biri sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki kaydedici melek (Hafaza melekleri) onun yaptıklarını alıp kaydetmektedir. (Kâf, 17) Hemen bir sonraki ayette ise “İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında yaptıklarını gözetleyen ve kaydeden hazır bir melek bulunmasın” denmektedir. Günah işlerkenki umursamazlığımızı kırmak için Kur’an bizi şöyle uyarıyor: “Siz günahları işlerken kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Yaptıklarınızın çoğunu AllAh’ın bilmediğini sanıyordunuz.” (Fussilet, 22) Peki, ahirette bu pişmanlık duygusunu yaşamamak için neler yapmamız gerekiyor? Tek çare elimizden geldiğince Cenab–ı Hakk’ın huzurunda olduğumuzu unutmamak, eğer bir günah işlemişsek hemen samimi olarak tövbe etmektir. Bir tatlı sözün, bir sadakanın, her vakit için alacağımız taze abdestin küçük günahları sileceğini unutmamalıyız. Yoksa ahirette bizi kim kurtarabilir ki. Ayette ne diyor: “O gün, biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.” (Yasin, 65) Öyle ki, bütün âzâlarımız, ellerimiz, gözlerimiz aleyhimize şahitlik yapacak ve biz bir şey diyemeyeceğiz. Onları kendi lehimize şahitlik yapacak işler ve eylemlerde kullandığımızda ne kadar rahat edeceğimiz oldukça âşikâr. Dünyada iken hesap gününü reddeden, hatta alaya alan insanların psikolojik durumuyla ilgili olarak Cenab–ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. ‘Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş’ derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin, hiç kimseye zulmetmez.” (Kehf, 49) Herkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü yanında hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendisi arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister. Çünkü kişi, tüm gizli açık günahlarıyla orada rezil olacaktır. Ama burada mü’min kardeşlerinin şahsi günahlarını araştırmayan hatta bir şekilde bu günaha şahit olsa bile onu örtmeye çalışanlar o gün orada mahcup edilmeyeceklerdir. Çünkü Cenab–ı Hakk’ın Settar (örtücü) isminin manası bize bunu öğütlemektedir. Başkalarının şahsi günah ve hatalarının duyulmasını mümkünse engellemek gerekmektedir. Ama burada ince bir nükte var. Kişi devletin milletin aleyhine çalışmaktadır, ya da bir yerden sürekli hırsızlık yapmaktadır, biz bu kişinin günahını örtebilir miyiz? Hayır örtemeyiz. Çünkü şahsi günahlarla topluma ve şahıslara karşı işlenmiş planlı suçları birbirinden ayırmamız gerekir. Zararı sadece kendisine dokunacak ve gizlice işlenen günahlar kişiyi ilgilendirir, onu teşhir etmek daha sonra pişman olup vazgeçme şansını ortadan kaldırabilir. Bir Müslüman’ı küçük düşürmek, şahsiyetini lekelemek ve onu rezil etmek için ayıplarını araştırmak ve başkalarına anlatıp açıklamak büyük bir günahtır ve yasaklanmıştır. Cenâb–ı Hak, “Müslümanların ayıplarını araştırmayın...” buyuruyor. (Hucurât, 49/12). Efendimiz de, bir hadiste mealen “Birbirinizin mahrem hayatını araştırmayın.” diye buyurmaktadır. (Müslim, Birr ve Sıla, 30) Resulullah (sas) başka bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Her kim bir Müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını, kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeylerini örterse, AllAh–u Teâlâ da kıyamet gününde onun ayıplarını örter. Her kim müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile getirirse; AllAh da onun ayıplarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeşinin ayıplarını örten, bir ölüyü diriltmiş gibidir.” (Müslim, Birr, 58 ) İşte bu duygular içinde gideceğimiz sonsuzluklar ülkesinde kitabı sağından verilmek cennet müjdesi, solundan verilmek ise Cehennem habercisidir. Hâkka Sûresi’nde bu iki rûh hali şöyle ifade ediliyor: “İşte o vakit, kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: ‘Gelin, kitabımı okuyun! Çünkü ben hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum. Artık o hoşnut bir hayat içindedir. Yüksek bir cennettedir. Onun meyveleri sarkar, kolaylıkla devşirilebilir. Onlara şöyle denir: ‘Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için.’ Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: ‘Keşke kitabım bana verilmeseydi. Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim. Keşke ölüm her şeyi bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlamadı. Saltanatım da yok olup gitti.’ AllAh şöyle der: “Onu yakalayıp bağlayın. Sonra onu cehenneme atın.” (Hâkka 19–31) Rahmeti gazabını aşmış olan Yüce Rabbimiz (cc) hepimize, bu duyguyla yaşayıp, layıkıyla davranmayı nasip etsin. Amin.

ÖZETLE
* Her hareketimizin izlendiğini ve kaydedildiğini unutmamalıyız.
* Yapılan kayıtların bizi daha sonra mahcup etmemesi için tövbe ve helalleşme yolu bizi gocundurmamalı.
* Ahirette yaşayacağımıza dünyada üzülmeyi göze alabilmeliyiz.
* Kendi ayıplarımız ahirette yüzümüze vurulmasın istiyorsak, bu dünyada mü'min kardeşlerimizin şahsi günahlarını örtme yolunu tercih edelim.
Ekleme Tarihi: 09.11.2008 - 14:54
Bu mesajı bildir   sevdaa1 üyenin diğer mesajları sevdaa1`in Profili sevdaa1 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1872 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
selaattin (63), didabra (41), cem_80 (44), nadim (57), Ramazanoglu (55), hilal_celik (36), fehmi84 (40), Feyza (40), maleman (43), _berzah_ (39), Süley (44), tevatur (53), fendülüs (49), bilal1 (52), Suvarîi (55), enes8386 (42), NUHYILDIZ (49), Esra_01 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 2.05720 saniyede açıldı