0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » ÇOCUK EĞİTİMİ » Şefkat İksirdir

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
zumruduanka su an offline zumruduanka  
Şefkat İksirdir

Admin
246 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.10.2002
En Son On: 09.11.2019 - 06:09
Cinsiyeti: Erkek 
________________________________________
Günümüzün talihsiz nesilleri, daha dünyaya gelir gelmez kendilerini yalnızlık içinde bulur ve bir yığın garibler olarak yaşarlar.

Mini mini yavru iken anne şefkatinden, ileri çağlarda sıcak bir yuvadan, delikanlılık döneminde de cemiyyetin himayesinden mahrum yaşayan bu insanlar, mahzun doğar, derbeder yaşar ve perişaniyet içinde ölür giderler.

Bir çocuk için mama veya sütün mânâsı ne ise, şefkatin de odur. David Hide'in ve Guyer'in 843 bebek ve ailesi üzerinde yaptıkları çalışmada; İngiltere'de sosyete çocuklarında ve çalışan annelerin çocuklarında karın ağrılarının bâriz bir şekilde fazla olduğu ifade ediliyor. Her ne kadar bu karın ağrılarına sebep olarak inek sütü gösterilmişse de, şefkat eksikliği ve çalışan annelerde bebeğe olan alâka noksanlığının, bebekte karın ağrısının meydana gelmesinde mühim âmiller olduğu bilinmektedir. Mütehassıslar "Bebeğin yaşı küçük, bir şeyden anlamaz demeyin. Altı haftalık bir bebek dahi annesinin alâkasını anlamakta, hatta karın ağrılı bebekler bu esnada ailenin sevgisini ve tutumunu kontrol etmektedir." diyorlar.

Bir hocamızın şöyle bir hatırasını nakledeyim. Hocamız Amerika'da bir hastahanede yeni doğan çocuklar ünitesinde çalışırken bölüm hocasının bebek koğuşunun vizitesinde bir günlük bebeklere "Günaydın Mr. George! Günaydın Mrs. Mary dediğini ve bir günlük bebeklerin dahi nezaketten anladığını söylemiştir.

Birçok annenin de bildiği üzere gazı alındığı, karnı doyurulduğu halde birçok bebek kucağa alınmadığı ve şefkat gösterilmediği müddetçe ağlamasını kesmiyor. Bebeği ruhsuz zannetmiyelim, onun da bir his dünyası vardır. Erken doğan bir bebeğin ağlaması banda alınıyor. Çocuk ağladığında tekrar teyp açılıyor. Kendi ağlama sesini banttan duyunca bebek ağlamasını kesiyor. Demek ki bebeklerin his dünyaları çeşitli hâdiselerden rezonansa gelebiliyor.

Bebek 18 aya kadar mutlaka hususi şefkat altında bulundurulmalı. Her an yanında aileden birisi hâzır ve nâzır olmalı. Çalışan annelerin çocuklarında daha fazla olmak kaydıyla, bu dönemde kâfi miktarda şefkat görmiyen bebeklerin ileride psikopat ve saldırgan bir insan olacakları bildirilmektedir.

Uzun süre annelerinden ayrı kalan bebeklerde "Hospitalizasyon Sendromu" (uzun süre hastahanede annnesiz yatan, veya herhangi bir sebeble annesinden uzun süre ayrı kalan bebekte oluşan bir nevi dünyaya küsme neticesi; ruhen ve bedenen çökme (dıran) denen çocuğun içe kapanıp, bir şey yememesi şeklinde tecelli eden bir ruhî hastalık) oluyor.

Almanya'da II. Dünya harbinden önce, ideal bir Alman nesli yetiştirme gayesiyle, ideal Alman çiftlerinden olan çocuklar alınıyor; husûsi müesseselerde, şefkat hâriç, her şey verilerek büyütülüyor. Neticede geri zekalı bir yığın çocuk ortaya çıkıyor.

Çocuk yuvalarında birçok bebek gelişemiyor. Anne şefkatinden mahrum kalan çocuklarda "büyüme hormonunu engelleyen faktör" ifrazı artıyor. Bu da gelişimi engelliyor. Demek şefkatin bizâtihi kendisi büyüme ve gelişmeye tesir eden en önemli faktördür.

Bilhassa batıda fazla olmak kaydıyla hem de kavganın çok bâriz olduğu, çocuğun ihmal edildiği ailelerde çocuğun suç işleme nisbeti çok fazladır. Batıda çocuk mahkemelerinin sayısı büyük rakamlara ulaşmış durumdadır.

Amerikan toplumunda çok görülen ve âcil servise gelen vakaların yarısını "Dövülmüş çoçuk sendromu" denen bir hastalık teşkil eder. Ebeveyn eğlencesine ve rahatına mâni olması hasebiyle, çocuklarını aşırı derecede hırpalamaktadır. Çok şükür ki bizde bu tablolar son derece azdır. Bu tip şefkatten mahrum olan bir çocuk, ileride ruhî yönden pürüzlü bir vatandaş olarak toplumda yerini almakta ve cemiyetin bozulmasına yardımcı olmaktadır.

Batıda en fazla para kazanan hekimlik, ruh hekimliğidir. Aşağı yukarı her vatandaşın gittiği bir ruh hekimi vardır. ABD toplumunda halkın % 98'i sâkinleştirici hap kullanmaktadır. Aktif olarak 500.000, pasif olarak 50 milyon kişi uyuşturucu madde kullanmaktadır. İşte şefkatten mahrum bir nesil.. İşte ortaya çıkan hastalıklar.

Bebekle konuşmalarımızda da dikkatli olmalıyız. Bebek bir teyp gibidir. Konuşulanı hisseder ve his dünyasında çeşitli tefsirlerde bulunur. Mânâlı konuşmamızın, onun zekâ dünyasında müsbet tesir göstereceği âşikârdır. Yüksek sesle konuşulduğunda hemen hislendiği, dudağını büktüğü, ağlamaya hazırlandığı malûmumuzdur. O halde bebeklerin ruh dünyasını ihmâl etmemeli, rahatımız için kreşlere, yuvalara verip eksik şefkatle yetiştirmemeliyiz. Ekmek kadar önemli olan şefkati, bebeklerden esirgemeye kimsenin hakkı yoktur.




Dr. Polat Has
Ekleme Tarihi: 20.07.2008 - 20:42
Bu mesajı bildir   zumruduanka üyenin diğer mesajları zumruduanka`in Profili zumruduanka Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1382 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.44891 saniyede açıldı