0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Yasa 4 milyon kere çiğnendi dava açılmadı

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 13 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
Yasa 4 milyon kere çiğnendi dava açılmadı

1463 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.03.2007
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
Cinsiyeti: Erkek 




Maliye, Kanaltürk'e CHP'den gönderilmiş 4 milyon YTL belirledi. Anayasa ve SPY'yi çiğneyen CHP, Anayasa Mahkemesi bildirildi. Ama hiçbir işlem yapılmadı.



Maliye, Kanaltürk’ün hesaplarını incelerken CHP’den gönderilmiş 4 milyon 102 bin YTL belirledi. Anayasa ve SPY’yi çiğneyen CHP, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Başsavcılığı’na bildirildi. ama hiçbir işlem yapılmadı.

AK PARTİ’ye asparagas gazete küpürlerinden oluşan iddianameyle kapatma davası açılırken Anayasa’ya aykırı eylemleri tek tek belgelenen CHP’ye karşı hiçbir işlem yapılmadığı ortaya çıktı. Maliye Bakanlığı, 2004-2005 yıllarında Tuncay Özkan’a ait Kanaltürk’ün muhasebe kayıtlarını incelerken CHP’den gelen 4 milyon 102 bin YTL’ye rastladı. Yapılan takipte bu paranın sadece 1 milyon 180 bin YTL’si adına fatura kesildiği, geriye kalan kısmının faturasız olarak aktarıldığı belirlendi. Maliye Bakanlığı, CHP’nin bu para transferleriyle Kanaltürk’ün ortağı durumuna geldiğini ortaya çıkardı.

ANAYASA VE SPY’YE AYKIRI

BU kapsamda olayın araştırılıp açıklığa kavuşturulması için Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 9 Mayıs 2007 tarihinde Anayasa Mahkemesi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na resmi yazılar yazıldığı öğrenildi. Anayasa Mahkemesi’ne gönderilen yazı, gündeme geldiğinde görüşülmek üzere CHP’nin ilgili dosyasına belgeleriyle birlikte kondu. Ayrıca Siyasi partilerle ilgili dosyaları tutan ve Siyasi Partiler Yasası’na (SPY) ve Anayasa hükümlerine aykırı eylem ve davranışları mütalaa edip gerekirse kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’na ilgili evraklar Maliye Bakanlığı’nın 20 Mart 2008 tarihli yazısıyla gönderildi. Görevi siyasi partilerin Anayasa ve yasalara aykırı eylemlerini izlemek olan Başsavcılığı CHP hakkındaki resmi begelere rağmen hiçbir işlemde bulunmadı.

ÇİĞNENMEDİK MADDE KALMADI

MALİYE Bakanlığı’nın raporuna göre, CHP Kanaltürk’e yaptığı bu transferlerle ‘Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 29/1-a bendi uyarınca ‘Siyasi partiler radyo ve televizyon yayın izni almış şirketlere ortak olamazlar’ hükmüne aykırı işlem yaptı. Ayrıca CHP Siyasi Partiler Kanunu’nun 67. ve Anayasa’nın 69. maddesi uyarınca ticari faaliyette bulunma yasağına aykırı davrandı. Siyasi Partiler Kanunu’nun 70. maddesi uyarınca bir siyasi partinin amacına aykırı şekilde gider yapma yasağını çiğnedi. Yine CHP Siyasi Partiler Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca parti üyelerine ve diğer gerçek ve tüzel kişilere hiçbir şekilde borç vermeme yasağını çiğnedi.

Belgesel için fatura!

YARGITAY Başsavcılığı’na 20 Mart 2008’de gönderilen ‘Gizli’ ibareli raporda, Siyasi Partiler Yasası’nın hangi maddelerinin ihlal edildiği bilgisine yer verildi. Dosyaya konulan İrsaliyeli Fatura’da açıklama bölümüne ‘Atatürk’ün kurduğu partinin belgeseli’ yazılarak, bir milyon YTL olarak düzenlendi.

Milyonluk avanslar

MALİYE Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 9 Mayıs 2007 tarihinde Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na sunduğu raporda, ‘Yaşam TV Yayın Hizmetleri A.Ş. hakkında yürütülen vergi incelemesi devam etmektedir. Sözkonusu inceleme esnasında, CHP’nin incelenen kuruma 2004 ve 2005 yıllarında toplam 4 milyon 102 bin 109 YTL’lik ödemelerde bulunduğu, incelenen kurum tarafından CHP adına sadece 2005’te KDV dahil 1 milyon 180 bin YTL tutarlı bir adet fatura düzenlendiği tespit edilmiştir’ dendi. Rapordaki şu ifadeler dikkat çekti:

‘CHP tarafından yapılan sözkonusu ödemelerin incelenen kurum kayıtlarında Alınan Avans olarak kaydedildiği, fatura konusu edilmemiş tutarların da farklı ad altında (başka kişi yahut kurumlardan alınmış gibi) Alınan Avans hesabında yer aldığı ve borcun halen devam ettiği görülmektedir. Bilindiği üzere, siyasi partiler ticaretle uğraşamayacakları gibi, ödemelerini ve harcamalarını da amaçlarına aykırı yapamazlar. Yine siyasi partilerin başka kişi ve kurumlara borç vermeleri yasak olduğu gibi, radyo ve televizyon yayın izni almış şirketlere ortak olmaları da yasaktır.’

Beş kayıtdışı para transferi

MALİYE’NİN yargıya sunduğu raporun Ek-1 belgesinde, CHP’nin Finansbank A.Ş. aracılığıyla 08.01.2007’de Kanaltürk’ün şirketi Yaşam Televizyon Yayın Hizmetleri A.Ş.’ye beş ayrı EFT ile toplam 3 milyon 811 bin YTL’lik para aktardığı, ancak bu paranın TV kayıtlarında sadece avans olarak gösterildiği belirlendi. Ayrıca rapordaki Ek-2 belgesinde de, sadece ‘Belgesel’ adı altında alınan 1 milyon 180 bin YTL’nin CHP’den Kanaltürk’e aktarıldığı ve muhasebeleştirildiği belirtildi.


Star
************
Ekleme Tarihi: 21.04.2008 - 17:25
Bu mesajı bildir   Maksat kelam olsun üyenin diğer mesajları Maksat kelam olsun`in Profili Maksat kelam olsun Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  

1463 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.03.2007
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
Cinsiyeti: Erkek 
Şimdi merak ederim ....

Şerefsiz neden bunu kullandın koskaoca devlet başkanını alay baş komutanı tanımam diyen adama ben bunu derim...
Tuncay Özkan denen zübükzade ve onun gibi laik geçinen sözüm ona sitemizde bulunan işlerine geldimi laik.işlerine geldimi benimde babaannem müslüman kadındı,bizler atarürk çocuğuyuz bizler bu vatanı böldürmeyiz bizim kirli işlerler onunla bununla ilişkilerimiz yoktur bulan veya elinde belge olan varsa gelsin diye sokak ... gibi bağırıyordu alsın da bu gazetenin haberini iyi okusun beyler...


Müslümanlara çamur müslümanları aşağılamaya geldimi en ön safta dururlar sözüm ona mesele baş örtüsü.üniversite,yok kamusal alan felan filan....cumhuriyet elden gidiyormuş ben ne yapayım senin kokuşmuş sistemini istemiiiiyoooruuummm.al başınıza çalın ....

Kimse kimseye kazık atmaya çalışmasın herkes herkesin gramını kilosunu biliyor
düsün

Millet herkesin ne mal olduğunu biliyor chp'ninde malı ortada....kanal(türk) yazmaya bile elim varmıyor...bana göre kanalgavur..aynen öyle bir insan bu kadarmı düşman olur vatana,millete,devletine,ha beğenmezsin o başka bunlar bırakkın bunlar kendilerini sanki vahdiz suyusla yıkanmışlar hiç yanlış olmaz beylerde...böh....
neyse birileri anlamıtır artık şey değilller ya...


Mevlaya emanet olun...gül


Bu mesaj 3 kez ve en son maksat kelam olsun tarafından 21.04.2008 - 18:03 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 21.04.2008 - 17:41
Bu mesajı bildir   Maksat kelam olsun üyenin diğer mesajları Maksat kelam olsun`in Profili Maksat kelam olsun Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
farandag su an offline farandag  

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2007
En Son On: 17.06.2008 - 14:57
Cinsiyeti: Erkek 
selamun aleykum.....

maksatkelam olsun kardes...

ellerın dert gormesın ,yazdıklarının altına bende ımzamı atarım.
Elinize Saglik
Ekleme Tarihi: 22.04.2008 - 10:57
Bu mesajı bildir   farandag üyenin diğer mesajları farandag`in Profili farandag Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Peygamber'e hakaret ettirdiler

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Galatasaray'ın milli futbolcularından Hakan Şükür'ün Pazar günü oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray maçı için ''Kutlu Doğum Haftasına yakışan bir derbi olsun'' ifadelerini internet sayfasına taşıyan Vatan gazetesi büyük bir skandala imza attı.



Fenerbahçe ile oynayacakları derbinin Kutlu Doğum Haftası'na denk geldiğini hatırlatan Galatasaray kaptanı Milli Futbolcu Hakan Şükür’ün, sokaklara hakim olan bayram havasının tribünlere de sirayet etmesini istemesini ve “Taraftarlar stada kesici aletlerle değil, güllerle gelsin” şeklindeki çağrısını internet sayfasına taşıyan kartel gazetesi Vatan, Peygamber efendimize yönelik ağır hakaret içeren yorumları kabul ederek bir skandala imza attı. Yorumlarda, Peygamber efendimizin yanı sıra Fethullah Gülen ve futbolcu Hakan Şükür’e yönelik ağır hakaretler de dikkat çekti.

İşte Vatan’ın internet sayfasında yayınlanan habere yapılan ve Peygamber Efendimize, Fethullah Gülen ve Kutlu Doğum haftasına yakışır bir derbi maçı isteyen, stada çakı yerine gül getirilmesi çağrısında bulunan Hakan Şükür’e yönelik ağır hakaretler içeren yorumlardan bir kaçı:

ALİ GERER
Elin arabı düşünmüyo da sana mı kaldı kutlu doğum falan

METE OR
Pislik arapın doğum günü haftasından bize ne? Onu arap olanlar kutlasın. Burası Atatürk''ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti.

ENGİN ASA
Neden bu yobazı irana göndermiyorsunuz. Bu gibiler ülkeden temizlenmeli.

ERKAN IŞIK
Sahtekar sonunda futbolada siyaseti bulaştırdı.

AHMET CENGİZ
Ulan şimdi ne alakası var maçla bunun. İllaki tarikatçılığını heryerde göstercen. Bir de bunu haber yapan gazeteye bakın. Bunun şeyhinin gazetesi!!!

HAKKİ HUKUK
Bizde öküzlerin cook ise yaradığını biliyordum. Çift sürmek, kağnı çekmek gibi görevlerini olduğunu bilirdim; Fakat, iyi top oynadığını hiçbir zaman düşünmemiştim!!!

EYLüL TANSEL
Bu Hakan Şükür denen adamın Galatasaray'da oynamasından nefret ediyorum. Gitsin artık bu F Tipi işbirlikçi yalaka. Tarikat yalakalığını git Fetoşun dizlerinin dibinde yap. Senin ve Okan'ın veya Emre'nin Galatasaray gibi bir takımda yer alması utanç verici. Defol git memleketin ABD''ye...

COŞKUN SABUNCULAR
Utanmaz yobaz maça da haşemayla çık, din tüccarı seni kazandıkların az mı geldi de dinimizi pazarlıyorsun fetoşun uşağı.

Vatan'ın bazı yorumları gelen tepkiler üzerine geri çektiği de gözlendi.

itibarhaber


bu zihniyetle gidildigi sürece...cok musibetler ayrilmaz kapimizdan....Rabbim ne sabirli ki helak olmuyoruz...bu ve bunlar gibileri yüzünden...iste laik kardeslerimizin...vatanperlerin aydinlik bakis acisi...üzüntülü

Ekleme Tarihi: 22.04.2008 - 17:04
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  

1463 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.03.2007
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
Cinsiyeti: Erkek 
Can kardeş bırak bunlardan vatansever vatanperver olmayı.....şaşkın

Olsa olsa vatan haini olur ancak bir insan bu kadarmı düşman kesilir (((Ben bu tiplere vallahi insan bile demek istemiyorum )))düsün

Özür dilerim...ama şerefsizler Alemlerin efendisinin anmak maksadını onun haftasıdır buna istinaden demiş ne var bunda edepsiz eşekler.....üzüntülü

Adam güllerle gelin satırlarla kılıçlarla gelin demiyor ne var bunda...Hani spor kardeşlikti...Hani spor kaynaşma ...Hani spor barıştı o zaman bu beyinsizler demekki stadlarda kan gövdeyi götüsün stadlardaki türibünlerdeki koltuklar yakılsın yıkılsın polisler yaralansın istemekteler bence ..Şu malun gazate(VATAN) hain gazatesi bu spor yazarlarını savaş muhabi olarak atasın ....

Futbolcu gol atıyor adam inancı gereği istavroz çıkarır ola bilir ama müslüman bir topcu veya sporcu ellerini açsa dua etse bu namuslara dokunur..Çünkü müslümanlığa müslümanlara zıtlar...Demekki bu ve bunlar gibiler AAAATTTEEEEİİİSSSTTT başka lafa ne hacer sizce....

Mevlaya emanet olun....gül
Ekleme Tarihi: 23.04.2008 - 08:00
Bu mesajı bildir   Maksat kelam olsun üyenin diğer mesajları Maksat kelam olsun`in Profili Maksat kelam olsun Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Hıristiyana Haç... Müslüman futbolcuya kırbaç !

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Sonradan söyleyeceğimi, en baştan söyleyeyim...


"Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman" denilen bu ülkede; "laiklik, çağdaşlık, ilericilik" ve "aydınlanma" adına resmen ve alenen "din düşmanlığı" yapılmaktadır... "Düşmanlık" duyulan dinin adı "İslâm", hedef alınan kitle ise "Müslüman"lardır... Hiç kimse laga-luga yapmasın, hiç kimse lâfı eğip, bükmesin... "Müslüman Türkiye"de olan, maalesef budur... Üstüne basa basa, altını çize çize bir defa daha söyleyeyim; bu ülkede "İslâm düşmanlığı" yapılmaktadır... Kim ki "dindar"dır, kim ki "dinî bir eylem veya söylem"de bulunmaktadır, o insanın "yargısız infaz" veya "linç" edilmesi işten bile değildir!..


Bunun böyle olduğuna dair, "yığınla kanıt" var elimde... "Halkı Müslüman Türkiye"de, eğer "din düşmanlığının odağı" olmaktan dolayı kişilere "konuşma yasağı" getirecek, kurum ve kuruluşlara "kapatma dâvâsı" açacak bir Yargıtay Başsavcısı olsaydım; herhalde yapacak çok işim olurdu... Alırdım elime makası, keserdim "gazete kupürleri"ni!.. Hem de "yalanlanmayan" ve "doğrulukları kesin" haberlerden öyle bir "iddianame" hazırlardım ki, hiç kimse gıkını çıkaramazdı.

İSLÂM DÜŞMANLIĞINA ÖRNEKLER

Çıkaramazdı, çünkü benim iddianamem, "dandik iddianamelere" benzemezdi!.. Çünkü her olay "belgeli" olurdu ve hiçbiri "yalanlanamaz"dı!..

Meselâ şu "delilli haberler":

* "Türkiye 1. Futbol Ligi ikinci yarısı ilk hafta maçlarının 22 Aralık Cuma günü başlayıp 24 Aralık Pazar günü bitmesi gerekirken, yabancı futbolcuların Pazar günü Noel Kutlamaları olması sebebiyle ülkelerine gidecekleri gözönüne alınarak 21 Aralık Perşembe günü başlatıp 23 Aralık Cumartesi günü bitirilmesi kararı büyük tepki topladı... Futbol Federasyonu'nun; Cuma günü Müslümanlar için büyük önem taşıyan Kadir Gecesi olmasına rağmen maçları iptal etmeyerek Hıristiyanların Noel'ine göre ayarlamasının çifte standart olduğu iddia edildi. (23 Aralık 2000)

*Milli Takım ve Galatasaray'ın başarılı forvet oyuncusu Arif Erdem, sırf namaz kıldıkları için medya tarafından eleştirilmesini anlamsız bulduğunu söyledi ve "Barcelona'daki Nou Camp Stadı'nda bir kilise var. Futbolcular ibadetlerini yaparak maça çıkıyor. Sahaya çıkarken, oyuncu değişikliklerinde, gol atınca ıstavroz çıkarıyorlar. Ama bize gelince tarikatçı damgası vuruluyor" dedi. (6 Eylül 2002)

* "Süper Lig takımlarından Sivasspor'un Ankaraspor ile oynayacağı maç, İsrailli futbolcusu Balili'nin dini bayramına denk geldiği için bir gün öne alındı. Genel Menajer Bülent Uygun kulüp olarak oyuncularının dini inanışına saygı gösterdiklerini ve bu sebeple bir ay önceden Futbol Federasyonu'na maçın Pazar günü oynanmaması için talepte bulunduklarını söyledi. İsrailli futbolcu Balili de maçın Cumartesi'ye alınmasından dolayı Futbol Federasyonu'na teşekkür etti. Ancak, Balili, sarı kart cezalısı durumuna düştüğü için bu maçta forma giyemeyecek." (26 Eylül 2006)

* "Türkiye'de Müslüman, Hıristiyan ve Musevi futbolcular arasında bile ayrımcılık yapılıyor. Türkiye Süper Ligi'nde Müslüman futbolcular Kurban Bayramı'nın 2., 3. ve 4. gününde maç yaparken, Hıristiyan futbolcuların dini bayramı olan ve 24 ve 25 Aralık'ta kutlanan Noel için Türkiye Süper Ligi 18 gün tatile çıktı. Hıristiyan futbolcular 4-5 Ocak 2008 tarihinde gerçekleştirilecek Türkiye Kupası maçlarında da oynamayacak." (26 Eylül 2006)

Daha, yığınla örnek var...

Dikkatinizi çekerim;

Bunların hepsi, "Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman" denilen Türkiye'de oluyor!..

Yani, "Hıristiyan" futbolcunun "Noel tatili" ve diğer kutsal günleri, "Musevi" futbolcunun "Hanuka" veya "Hamursuz" bayramı dikkate alınıyor, ama "Müslüman" futbolcunun ne "bayramı"na, ne "kandil"ine, ne de "namaz" ve "oruç"una saygı duyuluyor!..

Kısaca ifade etmek gerekirse;

"Nüfusunun yüzde 99'u Müslüman" Türkiye'de "Müslüman futbolcu" olmak zor... Çok zor!..

Türkiye'de "Müslüman" olmak, "yargısız infaz" veya "linç" için yeterli sebep!..

"Oruç" mu tuttun, "namaz" mı kıldın, "Cuma"ya mı gittin ya da bir "gol" attıktan sonra, "şükür" mü dedin, vay geldi başına!..

HIRİSTİYAN BATI'DA DİNDAR FUTBOLCULAR

Oysa "çağdaş" kabul ettikleri Batı'da böyle mi?..

Buyrun, 18 Eylül 2002 tarihli bir haberi birlikte okuyalım:

¥ "Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 2. Jean Paul, yaz dönemlerini geçirdiği Roma kenti yakınlarındaki Castel Gandolfo'daki yazlık villasında İspanya'nın Real Madrid takımını kabul etti.

Real Madrid Kulübü Başkanı Florentino Perez başkanlığındaki yönetici, futbolcu ve teknik kadrodan oluşan 65 kişilik heyeti kabul eden Papa, "Kilise, sporu, gençlere bağlılık, arkadaşlık, dayanışma, barış gibi değerleri kazandırmak için bir eğitim aracı olarak kabul etmektedir" dedi.

Futbolcular, verdikleri demeçlerde, ziyaretten son derece memnun olduklarını söylediler. Zidane, "Tekrarlanamaz bir gün" derken, Roberto Carlos, "İnanılmaz bir tecrübe oldu. Benim için hayallerimden birini gerçekleştirmek gibi bir şeydi. Kendimi çocuk gibi hissettim" diye konuştu. Figo da; "Derinden Katolik birisiyim. O yüzden tarif edilemez büyük bir heyecandı" dedi.

ATLETA DE CRİSTO, NE DEMEK?

Sadece bu kadar değil... Buyrun, şimdi de 6 Şubat 2005 tarihli bir "röportaj"dan kısa bir bölüm okuyalım:

"Futbolcu menajeri Bayram Tutumlu, geçenlerde bir televizyon programında 'Artık kulüpler futbolcunun inançlısını tercih ediyor' diyordu... Tutumlu'ya göre, başta Avrupa'dakiler olmak üzere, dünyanın önde gelen kulüpleri, bir süredir transferlerde futbolcunun din ve mezhep özelliklerini göz önüne alıyorlar.

Bu sayede futbolcunun gece hayatına kapılıp performansını düşürmemesini garanti altına almaya çalışıyorlar. Hele söz konusu olan 'raydan çıkmaya en meyilli' Brezilyalı futbolcular ise... O zaman özellikle Atleta de Cristo (İsa'nın Sporcusu) denilen dinine bağlı futbolcuları seçiyorlar.

Tutumlu'ya Fenerbahçe'ye gelen Brezilyalılardan, Galatasaray'ın yeni transferi Müslüman Franc Ribery'ye kadar kimin neci olduğunu sorduk.

- Ne demek Atleta de Cristo? Tarikat gibi bir şey mi?

- Hayır, bu bir tarikat değil. Hıristiyanlık dinine bağlı olan ve dini kurallara harfiyen uyan sporcu demek... Türkçesi, İsa'nın sporcusu demek... Bu "Atleta de Cristo"lara, yani "İsa'nın Sporcuları"na en iyi örneklerden biri de, Fenerbahçeli futbolcu Kezman olsa gerek... Kezman'ın tişörtündeki "Hz. İsa figürü" 17 Aralık 2007 tarihli gazetelere şöyle yansımıştı:

"Fenerbahçe'nin Başkent deplasmanında Gençlerbirliği'ni 2-1 mağlup ettiği maç sonrasında Sırp oyuncu Kezman'ın tişörtündeki İsa ikonu dikkatlerden kaçmadı."

HAKAN ŞÜKÜR'E NİYE SALDIRIYORLAR?

Gördüğünüz gibi, yığınla olay, yığınla örnek aktardım... Tüm bu örnekleri vererek, yapmaya çalıştığım tek şey; "Türkiye'deki din düşmanlığı"nı göstermekti.

Evet, Türkiye'de bir "din düşmanlığı" var ve bu düşmanlık her fırsatta depreşiyor!..

İşte bunun en son örneği:

"Hakan Şükür üzerinden İslam'a saldırı!"

Ne yapmış Hakan Şükür?..

Demiş ki;

"Fenerbahçe derbisi Kutlu Doğum Haftası'na denk geldi... Sokaklara hakim olan bayram havası, tribünlere de sirayet etmeli... Taraftarlar, stada kesici aletlerle değil, güllerle gelsin...

Allah kime nasip ettiyse o kazansın!"

Peki, ne var bu konuşmada?.. Gayet güzel bir çağrı... "Tam Hakan Şükür'e yakışan" bir konuşma... Çünkü Hakan Şükür, sadece "futbolculuğu" ile değil, aynı zamanda "kişiliği" ile de "örnek" bir insandır!..

Bir "ağabey"dir, kırdığı "rekor"larla bir "idol"dür!..

Kısacası, "adam gibi bir adam"dır!..

Gelin görün ki, sırf "dindar" olduğu için sürekli saldırılara maruz kalmaktadır...

Alın işte, "insanca, Müslümanca bir çağrı"da bulundu diye, anında "linç" etmeye kalkıştılar!..

Sanki, "maça satırla gelin!" demiş gibi!..

Türkiye, sanki bir "İslam ülkesi" değil gibi, sanki "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem"in doğum gününü kutlamak bir "suç"muş gibi, "Hakan'ın çağrısı"nı şöyle haber verdiler:

"Kutlu Doğum sahaya indi!.. Şükür'den tribünlere Kutlu Doğum çağrısı!.. Hakan'a çağrı: Madem öyle, maça da haşema ile çık!"

Altını çizerek, bir defa daha söylüyorum: Sırf "dindar" olduğu için, "kartel gazeteleri"nin "yargısız infaz" ve "linç girişimi"ne maruz kalan Hakan Şükür, Fidel Castro'nun Küba'sında ya da Papa'nın Vatikan'ında değil, "nüfusunun yüzde 99'u Müslüman" denilen Türkiye'de yaşamaktadır!..

Hakan Şükür'e alçakça saldıran "kartel gazeteleri"ni de, ne yazık ki; "Ben de Müslümanım!.. Dedem hocaydı, ninem hacıydı!" diyen "Müslümanlar" okumaktadır!..

Ama, "Hakan Şükür" üzerinden "Müslüman"lara saldırıldığının farkında bile değiller!..

İnanın ben anlayamıyorum;

Bu "İslam düşmanlığı"nın sebebi ne?..

Öyle bir "İslam düşmanlığı" ki;

"Musevi" ve "Hıristiyan" futbolculara gösterilen anlayış, bu gazeteler tarafından ya "hoşgörü" olarak, ya "jest" olarak sunuluyor... Ama, "Müslüman" futbolcu bir şey yapsa veya söylese, anında infaz!..

Ervahına yuh olsun!..



Baykal'ın hayali bu kadar!

Bilirsiniz... "Ormancı"dan başka memur yüzü görmeyen bir köylü kadın, köylerine gelen "Kaymakam" beye, "A oğlum, azıcık daha okuyup, ormancı olamadın mı?" demiş ya, Deniz Baykal'ın dünkü tavrı da, buna benziyor!..

Biz, ona bir çağrıda bulunup, "Başbakanlık koltuğuna otur" dedik... Eğer dediğimizi yapsaydı, hiç olmazsa, "23 Nisan Başbakanı" olabilirdi.

Bunu yapmadı... Hiç olmazsa, "Cumhurbaşkanı'nın daveti"ne icabet eder, "Cumhurbaşkanı'nın yemek masası"na oturur zannettik, onu da yapmadı!..

Ya, ne yaptı?.. Gitti, "muhtarların masası"na oturdu!..

Bu haliyle de, "ormancı"dan başka memur yüzü görmeyen "köylü kadın"a benzedi... "Muhtar sofrası"nın "Başbakanlık koltuğu" ve "Cumhurbaşkanlığı masası"ndan "daha büyük" olduğunu düşünmüş olmalı ki, "23 Nisan muhtarı" olmayı tercih etti!..

Ehh, ne yaparsınız?.. "Vermeyince Mabud, ne yapsın Sultan Mahmud" hesabı, zorla olmuyor işte... Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'ın "ulaştıkları makam"a, Bay Baykal'ın "hayal"leri bile ulaşamıyor!..

O yüzden de, hep "küçük" kalıyor!.. Hesaplar "küçük" olunca, oturulan makamlar da "küçük" oluyor!


itibarhaber

Ekleme Tarihi: 24.04.2008 - 11:25
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
RuZGaR su an offline RuZGaR  

Moderator
1295 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004
En Son On: 19.03.2012 - 20:30
Cinsiyeti: Bayan 
Sanki çok iyi bir durumdayız, sanki her yıl derbilerde insanlar birbirlerine saldırmıyorlar da Hakan Şükür'ün bu önerisine saldırabiliyorlar, hangi yüzle acaba? Tabii ki öyle olmasa bile Efendimiz sav.'in Kutlu Doğumu anılmalıdır; ancak dine, ahlaka bu kadar ihtiyacımız olduğu gözler önündeyken bu nefret hala nereden hasıl oluyor anlamak zor..
İnsanın pazar günü birbirlerine girsinler de bu eleştiriyi yapanlar görsünler bakalım diyesi geliyor..üzüntülü
Ekleme Tarihi: 24.04.2008 - 18:46
Bu mesajı bildir   RuZGaR üyenin diğer mesajları RuZGaR`in Profili RuZGaR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
Refah Partisi'nde hemen harekete geçmişti

1463 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.03.2007
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
Cinsiyeti: Erkek 
Refah Partisi ile ilgili kayıp trilyon davasında vakit geçirmeden harekete geçen Yargıtay'ın CHP sözkonusu olunca ağırdan alması tepkilere neden oluyor. Kayıp trilyon davası mağdurları CHP hakkında vakit geçirilmeden suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Kanaltürk’e aktardığı trilyonlar nedeniyle sıkıntılı günler geçiren CHP’de, şimdi de kapatma ve siyasi yasak şoku yaşanıyor. Refah Partisi’ne yönelik kayıp trilyon davası ile benzerlik taşıdığı gerekçesiyle CHP’ye kapatma davası açılabilir ve yöneticilerine de siyasi yasak getirilebilir.

Refah partisi’nin kayıp trilyon davası mağdurları, son gelişmelerin ardından benzerlik taşıdığı gerekçesiyle, Yargıtay’ın CHP hakkında suç duyurusunda bulunmasını istedi. Zaman Gazetesi’nin haberine göre, kayıp trilyon davası mağdurları, Refah Partisi için vakit geçirmeden harekete geçen Yargıtay’ın, sözkonusu CHP olunca işi ağırdan aldığına dikkat çekiliyor. Haberde konu ile ilgili verilen ayrıntılar şöyle:

“Refah Partisi'nin kayıp trilyon davası mağdurları, iki dosya arasındaki benzerliğe dikkat çekerek Yargıtay'ın CHP hakkında suç duyurusunda bulunmasını istedi. Mağdurlar savcıların harekete geçmemesi halinde yargının çifte standart uyguladığı yönündeki iddiaların güçleneceğini kaydediyor. RP lideri Necmettin Erbakan'la birlikte 79 kişinin hapis cezası aldığı dava, Anayasa Mahkemesi dışında Yargıtay'ın isteği ile ağır ceza mahkemesinde görülmüştü. Halil ürün, kapatılan RP'nin Afyonkarahisar il başkanıydı. Kayıp trilyon davasında, 6 ay hapis yattı. ürün, partisinin başına gelenlerle CHP'ye yöneltilen suçlamanın aynı olduğu görüşünde. Ancak RP için vakit geçirmeden harekete geçen Yargıtay Başsavcısı'nın CHP mevzubahis olunca işi ağırdan aldığına dikkat çekiyor. Yine 1996 yılında RP Kırklareli il başkanı olan avukat Şenol Gülşan da 4 ay 20 gün hapiste kalanlardan. Avukatlığı elinden alındı ve TCK'da yapılan değişiklik sayesinde mesleğini icra edebiliyor. Savcıların CHP hakkında suç duyurusunda bulunmasını isteyen avukat Gülşan, RP'nin 2 kamyon dolusu evrakının bir bilirkişi tarafından 2 ay gibi kısa bir zamanda incelenip iddianame hazırlandığını hatırlatıyor.
öte yandan Başsavcılığın işlem yapmadan dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne göndermesini savunan çevreler, daha önce Genç Parti (GP) için yapılan muamelenin burada da uygulandığı, olayın yalnızca partilerin mali denetimiyle ilgili olduğunu ileri sürmüştü. Ancak CHP ile GP olayı arasında ciddi farklar bulunuyor.

5 BİN YTL YüZüNDEN 4 AY HAPİS YATTIM, MESLEĞİMİ KAYBETTİM
CHP'nin kayıp trilyonuyla ilgili dosya bir yıldır rafta. Dava süreci Zaman'ın haberlerinin ardından hızlandı. RP'nin 'kayıp trilyonu'yla ilgili davada ise yargı jet hızıyla çalıştı. öyle ki, bir bilirkişi 2 kamyon dolusu evrağı 2 ayda inceleyip raporu mahkemeye sundu. Bu davalar sebebiyle il başkanları bile hapis yattı. Şenol Gürşan, bunlardan biri. 5 bin YTL yüzünden 4 ay 20 gün hapis yattı; mesleğini kaybetti.
1996 yılında RP Kırklareli il başkanı seçilen Gürşan, RP'nin kapatılmasıyla başlayan süreçte sanık oldu. Maliye Bakanlığı, illerde soruşturma komisyonları kurmuştu. Genel merkezden gelen 5 bin YTL'nin bile hesabı soruluyordu. Gürşan, 3 bin 500 YTL'yi ilçelere göndermiş, bin 500 YTL'yi ilde bırakmıştı. Harcamalar faturalıydı ve komisyona ibraz edildi. Kırklareli komisyonu 'mali yükümlülüklere aykırılık yok' raporu verdiği halde Gürşan hakkında ceza mahkemesinde dava açıldı. Mahkeme, "özel evrakta sahtecilik" gerekçesiyle Gürşan'ı 1 yıl hapse mahkum etti. Avukatlık yaptığı ve sabıkasız olduğu halde cezanın ertelenmesi ve para cezasına çevrilmesi seçeneği uygulanmadı. Gürşan, şimdi haklı olarak, CHP'ye niçin farklı davranıldığını soruyor: "Biz suçsuz olduğumuz halde bunlar bize reva görüldü. Şimdi CHP'nin gerçek kayıp trilyonları için bu hukukun işlemesi lazım. Yoksa mahkemeler siyasi partiler arasında farklılık mı gözetiyor?" İbrahim Balta, İstanbul

CHP KAPANMASIN AMA çİFTE STANDARDA İSYAN EDİYORUM
Halil ürün, kapatılan Refah Partisi'nin Afyonkarahisar il başkanıydı. Kayıp trilyon davasında 6 ay hapis yattı. ürün, partisinin başına gelenlerle CHP'ye yöneltilen suçlamanın aynı olduğu görüşünde. CHP'nin bir televizyon kanalına para aktarmasının parti kapatmak için gerekçe olabileceğini vurguluyor. Ancak RP söz konusu olunca harekete geçen savcıların CHP mevzubahis olunca işi ağırdan aldığını belirtiyor. ürün, "Ben buna isyan ediyorum. Başkaları yaptığı zaman savcılar, hakimler bunu hemen değerlendiriyor ve işleme koyuyor. Ama birileri yaptığı zaman hemen işleme koymuyor. çifte standart uygulanıyor." şeklinde konuşuyor. Hukuk ve adaletin herkese lazım olduğunu ve kanunların eşit uygulanması gerektiğinin altını çiziyor. ürün, şöyle devam ediyor: "Atatürk'ün kurmuş olduğu bir partinin kapatılmasını istemem. Bize karşı haksızlık yapıldı. Aynı zulüm başkasına yapılmamalı. Siyasetçi hata yaptığı zaman seçmen ona gerekli cezayı veriyor. Ama herkes yasalara uygun davranmalıdır. CHP'nin kayıp trilyonlarıyla ilgili de suçu kim işlediyse onlar cezalandırılmalıdır. Parti kapatılırsa millet cezalandırılmış olur." ürün, 'kayıp trilyon' davasında 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. 24 Haziran 2004'te Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi'ne girdi ve İnfaz Kanunu gereği 6 ay hapis yattı. ürün'ün siyasi yasağı kalktı. Siyaset yasağı bu yılın sonunda bitecek. Mustafa Kuşen, Afyonkarahisar

79 REFAH PARTİLİ HAPİS CEZASI ALDI
'Kayıp trilyon' olarak bilinen dava, RP'ye 1997'de verilen Hazine yardımının 1 trilyon liraya yakın kısmının sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği iddiasıyla açıldı. Dava süreci, dönemin Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın suç duyurusuyla başladı. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada 79 kişi yargılandı ve 1 ile 2 yıl arasında hapis cezası aldı. Mahkeme, 2,6 milyon YTL'si Erbakan'dan olmak üzere 2,8 milyon YTL'lik Hazine zararının tahsiline karar verdi. Erbakan hakkında 2 yıl 4 ay hapis cezasına da hükmetti. Erbakan'ın, ileri yaşından ötürü ev hapsine çevrilen cezasının 1 ay içinde başlaması bekleniyor.

DİŞ HEKİMLİĞİ BELGESİ BİLE İPTAL EDİLDİ
Kapatılan RP'nin Trabzon İl Başkanı Selami Ateş, il teşkilatının sürekli yemek yediği lokantadan alınan fatura yüzünden hapse girdi. Diş hekimliği belgesi bile iptal edildi. Ateş, "Tüm hayatım altüst oldu. Bu davanın amacı RP'nin yetişmiş ve kaliteli taşra kadrosunun siyasi istikballerini yok etmekti." diyor. CHP'ye dokunulmamasını ise içine sindiremiyor: "Bizim o dönem her kuruşumuzun belgesi vardı. Buna rağmen görülmedik adaletsizliğe uğradık."Dava sürerken bir mahkeme başkanının kendilerine "Sizin için düğmeye basıldı, bizim yapacağımız bir şey yok, mecburen ceza vereceğiz." dediğini ileri süren Ateş, şöyle devam ediyor: "Ceza aldıktan sonra diş doktorluğu hakkım elimden alındı, siyasi haklarımız elimizden alındı. Meslek hayatımız bitti, aile hayatımız bitti, perişan olduk. AK Parti geldikten sonra tekrar diş hekimliği yapma haklarımızı geri verdi. Arkadaşlarla bir araya gelip 'Kayıp Trilyon Mağdurları Derneği' kurmayı düşünüyoruz."

KALP İLAçLARIYLA CEZAEVİNE GİTTİ
Rize İl Başkanı Mustafa Demir, genel merkez tarafından kendisine gönderilen para yüzünden 1 yıl hapse mahkum edildi. Hapse gireceği sırada kalp hastalığı nüksetti. Aylarca hastanede yattı. Ardından elinde kalp ilaçlarıyla cezaevinin yolunu tuttu. Demir, "Büyük bir haksızlığa uğradık." diyor. Aynı davadan 5,5 ay hapis yatan Kars İl Başkanı Musa Haliloğlu ise şunları kaydediyor: "Kars'ta imparatorken sahtekâr durumuna düştük. Siyaset yasağı aldık, tüm hesaplarımıza el konuldu. Aile düzenim, ticaret düzenim bozuldu. Toplumda sahtekâr damgası yedik. Psikolojimiz sarsıldı.
Ekleme Tarihi: 25.04.2008 - 08:38
Bu mesajı bildir   Maksat kelam olsun üyenin diğer mesajları Maksat kelam olsun`in Profili Maksat kelam olsun Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
pembe_PAPATYA su an offline pembe_PAPATYA  
Birgün Hak Yerini Bulur

330 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.08.2007
En Son On: 15.08.2010 - 21:27
Cinsiyeti: Bayan 
Erbakan Hocayı bu yaşında bile neredeyse hapse tıkacaklar.
Sol kanat istediğini yapıyor ama sağcı kesimin elinden nedense hiçbirşey gelmiyor yada gelemiyor,yaptırmıyorlar..başörtüsü serbestliği bile gelemedi.
ne zaman Hak geldi Batıl Zail oldu diyebileceğiz çok merak ediyorumm.inşaAllah Yakındır..

Allah'a emanet olun.

Te$ekkürler
Ekleme Tarihi: 25.04.2008 - 09:17
Bu mesajı bildir   pembe_PAPATYA üyenin diğer mesajları pembe_PAPATYA`in Profili pembe_PAPATYA Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
RE: Birgün Hak Yerini Bulur

1463 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.03.2007
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı pembe_PAPATYA

Erbakan Hocayı bu yaşında bile neredeyse hapse tıkacaklar.
Sol kanat istediğini yapıyor ama sağcı kesimin elinden nedense hiçbirşey gelmiyor yada gelemiyor,yaptırmıyorlar..başörtüsü serbestliği bile gelemedi.
ne zaman Hak geldi Batıl Zail oldu diyebileceğiz çok merak ediyorumm.inşaAllah Yakındır..

Allah'a emanet olun.

Te$ekkürler


İnşallahurahman diyeceğiz gösterecek mevla göreceğiz o günleri,hala müslümanların gözlerinin içine baka baka adeta alay ediyor şerefsizler,cehepe den vekil bakın dün nediyor baş örtüsünü takmış altında son model araba,giyinmiş kuşanmış aramızda dolaşoyor vs....
Bunların amacı müslünan kadın eve kapansın okumasın,yazmasın,dört duvar arasında dursun içlerine sindiremiyorlar islami örtüyü,islami sakalı...
Ama her ne olursa bilere yese düşmek yok..mevla "nuru nu tamamlayacaktır" ayeti bize güvencedir mevladan.....
Rabbim ümmeti muhammedin yar ve yardımcısı olsun inşallahurahman...

mevlaya emanet olun..

gül
Ekleme Tarihi: 25.04.2008 - 09:39
Bu mesajı bildir   Maksat kelam olsun üyenin diğer mesajları Maksat kelam olsun`in Profili Maksat kelam olsun Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
'Vicdansızlık, ahmaklık, salaklık, cahillik...'

1463 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.03.2007
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
Cinsiyeti: Erkek 
''Hakan Şükür'e tüm yapılanlar ayıp, günah, vicdansızlık, ahmaklık, salaklık ve cahillik...'' Magazin dünyasının önemli isimlerinden Aykut Işıklar patladı...



Aykut Işıklar'ın yazısı...

"Kutlu Doğum Haftası içindeyiz ve ona layık olmalıyız. Peygamberimiz'e layık olmalıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de Peygamberimiz'in hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantımızı ona göre şekillendirmeliyiz. Hafta sonunda F.Bahçe ile önemli bir derbi müsabakası oynayacağız. Herkesin bu maçta içinde bulunulan haftanın atmosferi içinde hareket etmesini temenni ediyorum. Dostça ve centilmence mücadele etmeliyiz. Herkes dürüstçe elinden geleni yapmalı. Allah kime nasip ederse o kazansın."

Vay sen misin bunları diyen? Dine sporu alet etti, Fethullah Hoca'nın reklamını yapıyor, tarikatçı şucu bucu... Başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere pek çok gazete ve TV Galatasaray ve Milli Takım'ın unutulmaz golcüsü Hakan Şükür'ü hedef gösterdi. Tabii ki belli hesaplar için. Kimisi iktidar partisini, kimisi başbakanı, kimisi Galatasaray'ı ve kimisi de Hakan'ın bu sözlerini yayınlayan gazeteyi yıpratmak için. Tüm yapılanlar ayıp, günah, vicdansızlık, ahmaklık, salaklık ve cahillik.

Önce şunu hatırlatmak istiyorum. Hakan Şükür'ü taa 2000 yılından yani İtalya'ya gittiği günden beri sevmem. Dönmesini hiç istemedim. Hatta Okan ve Emre'yi götürdüğü zaman nefret bile etmiştim. Çünkü Okan ile Emre, Galatasaray'a beş kuruş bırakmadan kaçtılar. Hakan çok egoist bir futbolcu. Bütün topların ona ortalanmasını istiyor. Topa dokunup gol atınca da kahraman oluyor. İsterse yedek kulübesinde otursun, Galatasaray'dan gidene dek başka golcü çıkmaz. 20 yıldır gelip-gidenleri bir düşünün.

Hakan kendine özgü taktikleri ile onları öğütüyor. İşte Lincoln, Nonda, Ümit Karan... Necati kötü futbolcu mu? Hakan'ın çok acele Galatasaray'dan gitmesini istiyorum. Zaten o gidene dek de Galatasaray maçlarına gitmemeye yemin ettim. Ancak inançları ile açıklamaları, yaşam biçimi çok farklı şeyler. İşte bu konuda Hakan Şükür'e haksızlık yapıldığını görüyorum. Allah ile Şükür arasına kimse giremez. İstediği kişiyi sever, yolundan yürür hatta onu herkesin sevmesini de ister. Allah herkese akıl-fikir vermiş.

Hakan yanlışsa, yürür gidersin. Her dediğine ve yaptığına 'doğru' demek zorunda mısın? Kafası biraz çalışan, tarafsız ve dürüst düşünen ve çağdaş olduğunu iddia eden her Türk vatandaşının da benim gibi olmasını isterdim... Ancak bunu söylerken de çok önemli bir bilgi vermek istiyorum. Dikkatinizi çekerim, ben 20 yıldır Hristiyanlığın en muhafazakâr kesimi olan Katolik mezhebine inanan bir Polonyalı bayan ile evliyim.

Avrupalılar'ın dinlerine ne kadar bağlı olduğunu, muhafazakârlık, yobazlık çizgilerinin nerede başlayıp nerede bittiğini, papaz efendilerin eteklerini yerlerde sürüne sürüne öptüklerini çok iyi biliyorum. Bir Katolik iki pazar kiliseye gitmesin bakalım. Papaz efendi evine kadar gelir. Dünyayı tanımanız için yabancı kadın ile evlenmeniz gerekmiyor ama bilmek ve tarafsız düşünmek şart...

Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı futbolcular sahaya çıkarken çimlerin üzerine çökerek göğsünde haç işareti yapıyor. Böylece Hz. İsa'dan ve Meryem Ana'dan yardım istiyor. Bu hareketi çok normal karşılayan, 'onların inancı da böyle' diyen saygı değer Fenerbahçeli Genel Yayın Müdürleri, Beşiktaşlı Yayın Koordinatörleri size soruyorum... Hakan Şükür sahada namaz kılmadı? Sadece bir röportajda 'Peygamberimize layık olmalıyız' dedi diye... Neden Fethullah Hoca'nın reklamı diyorsunuz?

Peki şunu biliyor musunuz? Pazar günleri İstiklal Caddesi'ndeki Katolik San Antuan Kilisesi veya Kadıköy'deki Katolik Kilisesi'nde Fenerbahçeli futbolcuların eşlerini mutlaka görürsünüz. Başkalarıyla görüşmezler. Meryem Ana'ya mum yakar, İncil okurlar. Yanlarında da Sırp Kezman ile eşi vardır. Maç Cuma veya Cumartesi günü ise futbolcular da Pazar günü mutlaka kilisede olurlar. Olmaları da çok normaldir. İnançlarına göre ibadet ediyorlar, Allah'a daha yakın olmak istiyorlar. Yılbaşı yaklaşırken bütün dünyada liglere iki hafta ara verilir. Çünkü tüm Katolikler 25 Aralık akşamı anne-babasının yanında Hz. İsa'nın Allah'ın yanına gittiğini kutlarlar. Gece 24 .00'te kiliseye giderler. Hadi bakalım o tarihlerde bir Brezilyalı futbolcuya Noel izni verme? Kaçar gider sonra da tüm mukavele parasını çatır çatır alır.

Çünkü UEFA anayasasında bu en önemli madde. Şimdi Fenerbahçe düşmanı bir gazete... 'Fenerbahçeli Brezilyalı futbolcular ve Saray Bosna'da 300 bin Müslüman öldüren Sırplılar'ın çocuğu Kezman, maçlarda haç çıkararak Hristiyanlık reklamı yapıyor' yazarsa... Dünyanın en iğrenç işini yapmış olur. Kaldı ki için için neler dönüyor o dünyada. Medeniyetler çatışması öyle bir oluyor ki. Gol kutlamalarında samba ile çiftetelli oynamak bile bunun işareti. Temiz kalpli Fenerbahçe taraftarı olup bitenin farkında bile değil. Zico neden hep Kezman'ı tercih ediyor? Daha doğrusu Kezman oynasın diye Zico'ya Alex neden baskı yapıyor?

Gol krallığına giden Semih son 15 dakika oyuna giriyor? Alex, penaltıyı atması gerekirken, topu neden Kezman'a verdi? Çünkü 'Meryem Ana'nın hatırı vardı... Fenerbahçe, İstanbul'da küçük Haçlı ordusu ile maç yaptı, kimse uyanamadı. İnter takımı nedir? Çoğu Güney Amerikalı fanatik Katolik... Bunu İstanbullu gazeteciler görmedi, UEFA görüp, o formayı iptal ettirdi. Formalardaki kocaman Haç ne anlatıyor, neden İstanbul'da özellikle bu formayı giydiler?

Çünkü kendilerini Müslümanlar'ın kafasını koparmak için taa Anadolu'ya kadar gelen 'yobaz katil Malta Şovalyesi' gibi hissettiler. Sevgili arkadaşlar bırakın bu yabancı hayranlığını, aşağılık kompleksini... Sakın yobaz, ırkçı filan olmayın. Ama bir Amerikalı, İtalyan, Fransız, İngiliz, Alman kadar vatanınızı, milletinizi ve dininizi sevin yeter. Hakan Şükür'ün 'Peygamberimiz'e layık olmalıyız' sözünü olumlu anlamda değerlendirirsek, iyi ve çağdaş insan oluruz.

Ekleme Tarihi: 25.04.2008 - 10:21
Bu mesajı bildir   Maksat kelam olsun üyenin diğer mesajları Maksat kelam olsun`in Profili Maksat kelam olsun Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
pembe_PAPATYA su an offline pembe_PAPATYA  

330 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.08.2007
En Son On: 15.08.2010 - 21:27
Cinsiyeti: Bayan 
Allah ıslah etsin ne denir ki başka kelimeler kifayetsiz..
Bu Dünya Onların DÜnyası ne de olsa..İyiki Cehennemi Yaratmış Güzel Rabbim..
Ekleme Tarihi: 25.04.2008 - 10:38
Bu mesajı bildir   pembe_PAPATYA üyenin diğer mesajları pembe_PAPATYA`in Profili pembe_PAPATYA Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Ben anlamiyorum...ülkemizdeki bu zavalli zihniyeti...

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Ben anlamiyorum...ülkemizdeki bu zavalli zihniyeti...

bu "islam düsmanligini"...

bu kadar rahatsizlarsa gitsinler hangi dini begeniyorlarsa ona mensup olsunlar....

kimse kimseye zorla bir sey yaptiramaz ki...

ay bizde müslümanizla is bitmiyor...müslümansan müslümanligin geregini yapmak icin gayret gösterceksin...

yok benim hesabima uymuyor diyorsan....diledigine gitceksin...ama bunu biz de müslümaniz adi altinda daha fazla yürütmeyeceksin...

avrupanin göbeginde yasiyorum...

aynen aykut beye katiliyorum...

üc yasina girmek üzere olan bir kizim var...burda cocuklar üc yasinda basliyor anaokuluna...ve dogar dogmaz gidip yakininizdaki bir anaokuluna kaydettiriyorsun....bizde öyle yaptik haliyle...esim gitti sordu gecenlerde kizimiz üc yasina giriyor altinci ayda...ne zaman aliyorsunuz diye....?

verdikleri cevap suydu:bulundugumuz yerde kiliseler maddi yetersizlikten dolayi bir anaokulunu kapatmis...ve bu anaokulundaki cocuklarinmis öncelik...neden peki?katolik olduklari icin...siz müslümansiniz...cocugunuzun katolik egitim almasini istemiyorsunuz zaten diyede bir gerekce göstermisler...

önceleri cok kizdim...yani nasil olur dedim....haksizlik...ama sonra düsündüm...kendi kendime yahu dedim...senin vatanindakiler cok mu iyisi...buyrun...her sey ortada ...bunlara niye kiziyosun ki....haklilar...

simdi belki anlasilmamis olabilir...burda anaokullarinin cogu kiliselerin elinde...ve anaokullarin da dini egitim veriyorlar...haftanin belirli günleri cocuklari kiliselere götürüyorlar...tabi biz o günlerde istemiyorsak gitmesini götürmüyoruz...

söyle bir düsünelim...anaokulu diyanetin elinde....haftanin belirli günleri cocuklar ögretmenleriyle camideşaşkın

evet dedim canan asil sen buna yan...adamlar diledikleri gibi inanclarini yasiyorlar...ve yasatmak icin de en kücük noktayi bile atlamiyorlar...bide müslümaniz diyen %99 müslüman ülkeme bak...

gecende kuzenim unutmus kizini almayi...kilise günüymüs...tabi onuda götürmüsler kiliseye....neyse kilisenin yanindan geciyorlarmis...anne bak bu bizim kilise demis cocuk...sıkıntılı

yani bunuda paylasmadan gecemedim...

Rabbim hidayet nasip eder insallah hepimize...telaşlı
Ekleme Tarihi: 25.04.2008 - 11:03
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2050 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.76258 saniyede açıldı